beyinde küçülme belirtileri / Alzheimer Hastalığı / @AduHastane - Haber

Beyinde Küçülme Belirtileri

beyinde küçülme belirtileri

Beyin neden küçülür?

Prof. Dr. Derya Uludüz, özellikle hafıza bölgesinde belirgin olan, unutkanlık ve davranış sorunlarına yol açan beyin küçülmesiyle ilgili merak edilenleri açıkladı.

Nazan DOĞANER HALICI

Yayınlanma: 05:15 - 13 Ağustos 2022 Güncellenme:

Beyin neden küçülür?

BEYİN küçülmesi beyin dokusunun ha­sara uğraması sonucu işlevini yitirmesi anlamına geliyor. Dışarıdan gelen zarara karşı veya oksijenlenme kan akımı azlığında hafıza bölgeleri ciddi oranda etkilenebiliyor. İşlevini yitiren beyin dokusu da kul­lanılmadığı için bir süre sonra küçülmeye başlıyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, beyin küçülmesinin nedenleri­ni, işaretlerini, tedavi ve korun­ma yollarını şöyle anlattı…

Prof. Dr. Derya Uludüz

Bölgesi ve şiddeti önemli

Yıllar ilerledikçe nasıl vücudumuz yaşlanıyorsa beynimiz de doğal olarak yaşlanır. İlerleyen yaşla be­yinde küçülme de yaşanabilir. Bu durum beyin hacminde azalma, beyin sinir hücre bağlantıları olan bölgelerde küçül­me, sinir hücreleri arası bağlantıların kaybolması, beyin ve diğer organlar arasında bilgi iletişimi yapan nörotransmitter dediğimiz iletici maddelerin miktarında değişiklik şeklinde ortaya çıkar. Bu değişikliklerin her biri de yaşla ilişkili olabilen hafıza, düşünme becerisi ve mantıklı karar verme gibi bilişsel yeteneklerin etkilenmesine yol açabilir. Ancak zaman zaman ortaya çıkan bu yakınmalar bariz bir hastalık belirtisi değildir. Herkesin beyni aynı oranda yaşlanmaz. Temel sorun yaşla birlikte beyinde küçülme olabilse de bunun hangi bölgede oldu­ğu ve şiddetinin normal sınırlarda olup olmadığı­dır. Eğer beyinde küçülme normal yaşlanma sürecine oranla daha fazla ise buna yol açan nedenleri ortaya koymak gerekir.

Nasıl anlaşılır?

Beyin küçülmesiyle birlikte öğrenme güçlü­ğü, konsantrasyon eksikliği, kelimeleri aklına ge­tirmede zorlanma, iletişim becerisinde azalma, hafıza problemleri, vücut ile beyinde inflamasyonun artması ve beyin hücreleri arasındaki iletişimin azalması sebebiy­le düşünme hızında yavaşlama görülebilir. Bu yakınmala­rı olanlarda beyin küçülmesi görülme ihtimali yüksektir. Tabii bunu net anlamak için bir hekime başvurulmalıdır. Hekim muayenesinde kişinin denge, göz hareketi, ko­nuşma, bilişsel yetenek ve problem çözme becerileri değerlendirilir. Kesin tanıda ise radyolojik olarak görüntüleme tekniklerinden beyin MR ince­lemesi ve son yıllarda ön plana çıkan beyin PET BT görüntülemesi kullanılır.

Sebepleri nelerdir?

Beynin sağlıklı ve genç kalabilmesi için bazı ihtiyaçları vardır. Kan damarlarının sağlıklı olup, beyni yeterli miktarda besle­mesi, beynin yeterince oksijenlenmesi ve beynin iyi dinlenmesi çok önemlidir. Klinik olarak yakınmalara yol açabilecek beyin küçül­mesi için ise riski artıran birçok neden var. Bun­lar şöyle sıralanabilir:

■ 80 yaş üzerinde olmak

■ Alzheimer, Parkinson, Serebral Palsi, Multiple Skleroz gibi hastalıklar

■ Alkol ve sigara bağımlılığı

■ Stres

■ Aşırı kilo

■ Beyin felci

■ Beyinde küçük boyutlu damarların hasar görmesi

■ Beyin dokusunda enfeksiyon

■ Kafa travması

■ AIDS gibi bulaşıcı hastalıklar

■ Covid 19 (Hastalığı geçirenlerin, geçir­memiş olanlarla karşılaştırıldığında beynin genel boyutlarında küçülme oranlarının daha fazla olduğu ve özellikle de hafıza bölgelerinde gri madde kalınlığının azaldığı gözlenmiştir)

Tedavisi mümkün mü?

Tedavi genellikle şikayetlere yöneliktir. Bahsedilen şikayetlere göre ilaç tedavileri ve destek vitaminler verilebilir. Bunun yanında fizik tedavi ve iş uğraş terapileri beynin tekrar canlandırılması için başvurulan yöntemlerdendir. Dil ve konuşma terapisi de yapılabilir. Bunlara rağmen aslında beyin küçüldüğünde artık iş işten biraz da geçmiş olur. Tabii yeni bilgile­rimizin ışığında nöroplastisite yani yeni sinir hücresi oluşumu özellikle ha­fıza sorunları olan olgularda işe yarayabilir.

Önlenebilir mi?

Küçülmeye başlamadan önlem almak beyin sağlığı için en doğru yoldur. İşte dikkat edil­mesi gereken noktalar:

■ Beyin sağlığı için her gün fiziksel aktivite yapılmalıdır. Hareket bütün vücudun kan akımını artırır, stresi azaltır, depresyonu önler ve hafızayı güçlendirir.

■ Akdeniz tipi bir beslenme dü­zeninin beyin küçülmesine karşı koruyucu rolü var. Beynin ihtiyaç duyduğu enerjiyi doğru kaynaklar­dan elde etmek hafızayı güçlü tutar.

■ Zamanında ve yeterli sürede uyumak, stresle baş etme yöntemlerini öğrenmek, yüksek tansiyon, kolesterol ve diyabeti kontrol altında tutmak beyin küçülmesine karşı önleyicidir.

■ Mental olarak sürekli aktif olmak; kitap okumak, kelime oyunları oynamak, yeni bir hobi edinmek, yeni bir müzik aleti çalmayı öğrenmek gibi zihni sürekli aktif halde tutmak beyni güçlendirir.

■ Arkadaşlarla ve aileyle birlikte vakit geçir­mek hem depresyonu hem stresi azaltır. Bu da beyin sağlığına ilaç gibi gelir.

■ B vitamini beyindeki nörotransmitter dediğimiz iletişimi güçlendiren maddelerin üretiminde artış sağlar. B vitamini eksik ise yetişkinlerde beyin kü­çülmesi ve hafıza sorunları çok cid­di problem yaratabilir. Bu nedenle B vitamini içeren gıdalar düzenli tüketilmeli. Gerektiğinde doktor tav­siyesiyle B1, B2, B6 ve B12 vitamini takviyeleri kullanılmalıdır.

beyindoktorparkinsonsigarayüksek tansiyon

Alzheimer hastalığı nedir?

Alzheimer hastalığı daha çok ileri yaşta ortaya çıkan bunama adını verdiğimiz bellek-hafıza ile ilişkili sorunların öncelikle olmak üzere tüm beyin fonksiyonlarının yetersizliği ile giden bir hastalıktır. Yavaş yavaş ilerleyen sinsi bir hastalıktır. Hastalık ortaya çıktığında aslında başlangıcı eskilere dayanır. Beyinde milyarlarca hücre bizim şu anda yapmakta olduğumuz işlevleri başarı ile yaparken, birbirleri ile sürekli bir şekilde haberleşme içinde olur. Oysa bu hastalıkta beyin hücrelerinin ölmesi ya da birbirleri ile bağlantılarının bozulması ortaya çıkar, haberleşemez ve ortak çalışma gösteremezler. Beyin hücrelerinin ölmesinin sebebi bazı zararlı maddelerin hücre içinde ya da aralarında birikmesi olarak tanımlanmıştır. Ancak neden birikir, kimde birikir bu tam olarak bilinmez. Bu birikimi engellemek için yapılan çalışmalar halen devam etmektedir. Genetik yapısı bozukluğu olan ailelerde ailesel olarak da geçebilir ama sıklığı azdır. 80 yaşına gelmiş 3 bireyin 1 tanesi Alzheimer hastalığı için adaydır. Bire bir neden olmamakla birlikte hastalık riskini arttıran durum ve davranışlar arasında yaşın ileri olması, ailede Alzheimer hastalığı varlığı, düzensiz uyku ve yetersiz fizik aktivite ile kötü beslenme, metabolik hastalıklara sahip olmak – HT, DM, Hiperkollesterolemi- sayılabilir.

Alzheimer hastalığı belirtileri nelerdir?

Hepimizin yapabileceği basit unutkanlıklar gibi başlar. Işıkların açık, kapıların açık unutulması, isimlerin yüzlerin çıkarılamaması, eşyaların evde bulunamaması gibi yakınmalar İlerleyerek konuşulanların unutulması, tekrar tekrar anlatma, aynı şeyleri tekrar tekrar sorma, yemek hazırlarken içine eksik malzeme konması, yemek yakılması gibi ilerlemeler gösterir. Öz bakım azalır. Daha da ilerleme gösterir ise beceri yitimi başlar. Kendi başına yaptığı işleri yapamaz hale gelir. Tuvalet ve banyo temizliğinde, yemek yapmada, tamir işlerinde yardıma ihtiyaç duyar, bildiği sokaklarda kaybolabilir. Bu dönemde moral bozukluğu, gerginlik, şüphecilik, korkma gibi psikiyatrik yakınmalar da sıklıkla eşlik eder. Anlatılan öyküler bazen hiç olmamış olan hikayeler bile içerebilir.

Tanı nasıl konur?

Bellek başta olmak üzere beyin fonksiyonlarında bozulması olan bireylere zihinsel durumu değerlendiren testler ve nörolojik muayene yaparız. Bu testlerde özellikle bellek etkilenmesi var dikkat durumu, dil fonksiyonları, motor becerileri, görsel – mekânsal işlevler açısında baktığımızda eğer bir eksik alan daha bulursak tanı koymada bir yol almış oluruz. Bu duruma yol açan düzeltilebilir rahatsızlıkları dışlayarak ta tanıya ulaşırız. Beyin görüntüleme yöntemlerinde Alzheimer hastalığı ile uyumlu beyinde küçülme olması ve başka bir nedenin olmaması, B12 vitamini eksikliği, troid işlev azlığı gibi diğer unutkanlık yapıcı nedenleri dışladığımızda olası tanısını koymuş oluruz. Kesin tanı kişi öldükten sonra patolojik olarak konmaktadır.

Nasıl tedavi ederiz?

Hastalığın hafif – orta ya da ileri evre olmasına göre farklı tedavi yöntemleri öncelikli olarak kullanılabilir. Hafif ve erken evrede kişinin var olan risk faktörleri azaltılıp yok edilebilir. Örneğin HT, yüksek kollesterol tedavi edilebilir, zararlı alışkanlıklar bıraktırılabilir. Yanı sıra egzersiz alışkanlığı ve düzenli bir yaşam döngüsüne geçilir. Tedavi olarak hücreler arası bağlantıları arttırıcı, beyinde var olan değişmeleri yavaşlatıcı ilaç tedavileri başlatılabilir. Yanı sıra hasta ve yakınlarının ruhsal durumlarını iyileştirici tedaviler eklenir. Kişilerin var olan dost – arkadaş ilişkilerinin devam ettirilmesi, arttırılması, yeni hobilerin elde edilmeye çalışılması önerilir. TV izlemek gibi pasif bir iş yerine okumak ve okuduklarını anlattırmak, tartışmak teşvik edilmelidir. Hem bedeni ve hem de zihni çalıştıran aktivitelerin yapılması önerilir. Spor – tenis, dans önerilebilir

Orta – ağır evrede artık ilaç tedavisi çok işe yaramayabilir ama yine de sürdürülmelidir. Bu durumda yapılması gereken artık düzenli bir hayat sürmesi, destek verilmesi ve ortaya çıkabilecek diğer sorunlar ile ilgilenmek gerekir. Her aşamada sosyal ilişkilerin devam ettirilmesi önemlidir.

 

Nöroloji Anabilim Dalı

Prof. Dr. Nefati KIYLIOĞLU

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır