Bi Alışveriş Bi Fiş

Ayşegül Atik Kimdir hangi oyunlarda oynadı sorusu vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Sayısız tiyatro oyunu ve sinema filminde oynamış Ayşegül Atik, bugün hayatını kaybetti. Asıl ismi Mürşide Ersoy olan Ayşegül Atik, 80 yıllardan itibaren tiyatro ve sinema eselerinde yer aldı. İşte Ayşegül Atik kimdir sorusunun cevabı ve detaylar...

AYŞEGÜL ATİK KİMDİR?

1948 yılında dünyaya gelen usta tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu Ayşegül Atik Ankara doğumludur.

AYŞEGÜL ATİK'İN ASIL İSMİ NEDİR?

1980'li yıllarda Ali Atik ile beraber Önce Alışveriş Sonra Fiş sloganı ile hafızalarda yer edinen KDV reklamında oynamıştır. Gerçek ismi Mürşide Ersoy olan Ayşegül Atik 5 kardeştir.

Ankara TED Koleji'ni bitirmiş ardından Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olmuştur. 1977 yılında KDV reklamında rol aldığı Ali Atik ile evlenmiş 2002 yılında evliliği son bulmuştur. Ayşegül Atik'in bu evliliğinden Argun ve Alper isimlerinde iki oğlu olmuştur.

Bir dönem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yakın Doğu Üniversitesi'nde Oyunculuk Ana Sanat Dalı Öğretim görevlisi olarak görev yapan Ayşegül Atik bugüne kadar Taşı Toprağı Altın Şehir, Tatlı Çarşamba, Kartallar Yüksek Uçar, Sen de mi Şakir, Alıştık Artık, En Son Babalar Duyar, Kısmetim Otel, Şen Yuva, Ali Kundilli 2 ve Yaşamak Güzel Şey gibi bir çok projede rol almıştır.

2017 yılında ise Dayan Yüreğim isimli dizide rol almış ve dizide Türkan karakterini canlandırmıştır

Maliye Bakanlığı, 1980’li yıllarda televizyonun demirbaşlarından olan ‘satıcıdan fiş isteme’ tanıtım spotlarının yeniden yayınlanması için çalışma başlattı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vatandaşların alışverişte fiş almasını isteyerek, “Lütfen unutmayalım, fatura vermeyene olduğu gibi satıcıdan fiş, fatura ya da doktordan makbuz almayanlara da ceza kesilir” dedi.

Maliye Bakanlığı, KDV’nin devreye girmesiyle 1980’li yıllarda televizyonun demirbaşlarından olan “satıcıdan fiş isteme” tanıtım spotlarının yeniden yayınlanması için bir çalışma başlattı. Uygulamaya ilişkin hazırlığı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek duyurdu. Şimşek, Twitter’da takipçileriyle söyleşirken bir vatandaşın satıcıdan satış fişi istediğinde, “Zaten iş yapmıyoruz, bir de vergi verirsek batarız” dediğini ve kendisine fiş vermediğinden yakındı. Bunun üzerine Maliye Bakanı Şimşek, “Aldığınız tüm mal ve hizmet bedeline KDV dahildir. Fiş almazsanız 75 milyonun hakkı olan vergi satıcının cebinde kalır... Lütfen unutmayalım, fatura vermeyene olduğu gibi, satıcıdan fiş, fatura ya da doktordan makbuz almayanlara da ceza kesilir” dedi.

Turgut Özal, başbakanlığı döneminde alışveriş fişleri konusunda çok hassas davranıyordu. Özam, konuyla ilgili kamu spotları yaptırmış “Bir alışveriş bir fiş sloganını” o dönemde çok popüler olmuştu. Bu uygulamaların hatırlatılması üzerine de Bakan Şimşek, “Çok doğru. Biz de kamu spotları hazırlıyoruz. Yakında bu konuda yoğun bir kampanya başlatacağız” haberini verdi. Şimşek, sahte faturaları ortadan kaldıracak ciddi müeyyideler için yasal düzenleme yapmayı planladıklarını belirtti.

‘Aile Vergisi’ söz konusu bile değil

MALİYE Bakanlığı, dün bir gazetede iddia edildiği gibi yeni ve ilk defa bir ”Aile Vergisi” getirilmesinin söz konusu olmadığını ve bedelsiz intikallerde yüzde 35 oranında vergi getirilecek ifadesinin gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Söz konusu haberin, kamuoyunu yanlış yönde bilgilendiren içerik ve yorumlara dayandığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Söz konusu haberde yer aldığı gibi yeni ve ilk defa bir ’Aile Vergisi’ getirilmesi söz konusu değildir. Daha önce, ana, baba, eş ve çocuklar ile kardeşler arasında bedelsiz intikallerde ne kadar vergi alınıyorsa, aynı vergi yükü oranında vergi alınması öngörülmüştür. Veraset ve İntikal Vergisi’ndeki bedelsiz intikallerde uygulanan yüzde 10-30 oranındaki vergi yükünü aynen koruyacak şekilde bedelsiz edinimin bir kısmının istisna edilmesi öngörülmüştür. Bu nedenle bedelsiz edinimlerde yüzde 35 oranında vergi getirilecek ifadesi gerçeği yansıtmıyor. Özetle, uzmanına dayandırılarak yapıldığı ifade edilen haber, kamuoyunu yanıltmaya matuf; eksik veya yanlış anlamaya dayalı bir hatadan kaynaklanmıyorsa, maksatlı; ve her şeyden önemlisi tüm toplum kesimlerinin yıllardır reform niteliğinde sayıp beklediği bir kanun çalışmasını da yıpratmaya dönüktür.”