Bi Koala Bir Koalaya Ne Demiş

koala göbeğine sahip, beni her daim besleyen, gereğinde börek açan, adacayi ortağım

her ne kadar otoriteler tarafından kim olduğunu bulmak için uğraştığım idda edilse de ilk günden beri kim olduğunu bildiğim yeni suser. güzellik dediği sürece yakalanacak olan adam.

duydum ki "koala"nın kelime anlamı "bilmiyorum" imiş. sanırım latince (?)
rivayete göre şöyle bir diyalog geçmiş zamanında.
bir takım adamlar dolaşıyormuş. ağacın tepesinde bir hayvan görmüşler. adamlardan biri oradaki halkın yerlilerinden birine sormuş :
-bu hayvanın adı ne ?
yerli ise kendi dilinde;
-koala
demiş. o dilde de koala demek "bilmiyorum" demekmiş. o gün bu gündür hayvanın ismi koala olarak kalmış.

(arkadaşımdan duyduğum bir öyküydü. ne derece sallamıştır bilemiyorum. bir yazar^* da bunun kanguru hikayesi olduğunu söyledi.)

dun bir belgeselde izleyene kadar cok tatli hayvan olduklarını duşunurdum. gorunduğu kadar masum olmayan koala, zehirli olan okaliptus yaprağı yer. midesindeki enzimler ile kolaylıkla bu zehirleri di$ki olarak atıyor. fakat yavru koalalarin midesinde bu enzimden yoktur.^* annesinin dı$kisini yiyen yavru koala, boylece bu enzimlere sahip olur. bundan sonra gonul rahatlığı ile okaliptus yapragi yiyebilir..

çocukluğumun ütopyası idi annemi ikna edip eve bir koala almak. bu tembel şirin insanın içine huzur salar. hayatında kucağına hiç koala aldın mı diye soracak olursanız yanıtım elbette hayır olacaktır ama sarılıp uyuması dünyanın sayılı zevklerindendir herhalde diye düşünmeden edemiyor insan..

akılda kalıcı bir ses tonuna sahip monash.pwerini okurken filmlerdeki gibi bi havaya denk monash.pw okurken sesini de işitiyorum..

efendim tembelliği imaj edinmiş bu şirin yaratıkların vatanı bilindiği üzere avustralyadımonash.pwtüs ormanlarında yaşayan bu hayvanların toplam sayıları ise tam olarak bilinmiyor.çiftleşme dönemi çok kısa süren koala çiftlerinin 4 hafta sonra kesme şeker büyüklüğünde,gözleri kapalı^* ve çıplak bebekleri dünyaya monash.pw koala bebekle asla ilgilenmezken anne bebeğini yaklaşık 1 yıl boyunca sırtında taşıyor,ona hangi okaliptüs yapraklarından yiyeceğini sabırla anlatımonash.pwar günde kilo yaprak tüketirken hiç susamımonash.pw isimleri de buradan monash.pw avustralya yerli halkı aborjinlerin dilinde asla içmeyen anlamına geliyor.günde saat arası uyuyan bu yaratıklar insanlar üzerinde özendirici bi etkiye neden oluyor ne de olsa gel geyfim gel bi hayat sürüp hiçbir şey yapmamanın tadını çıkarıyorlar.

çaylak olunca tekrar, mızıkçılık yapıp sözlüğe küsmüş yazar. bu aralar şiir okuyor en çok, ağacının tepesinde.

kendimle inanılmaz derece özdeşleştirdiğim monash.pw de bıraksalar o tropik ortamdaki ağaçların dallarından birine,esse bi de rüzgar şöyle efil efil,bütün gün uyurum,o ağaçtan bir iki de meyve kopardım mı dadından yinmez

okaliptus yapragi yiyen ancak okaliptus yapragi kadar hareket etmeyen monash.pw govdesine sarilip agacin herhangi bir dalindan daha fazla agacta kalir.

77 neden ikiye bölünemez?
çünkü sevenleri ayıramazsın

-sana kim inanır?
+kadir inanır

kenan doğulu yolda giderken yanlışlıkla üniversite öğrencisi bir kızla çarpışmış.

kız derse yetişme telaşıyla kitaplarını yerden toplayıp yoluna devam edecekken, bizim kenan yerde bir kitabı kaldığını görmüş ve kıza ne diye bağırmış?

- shake it up şekerim

- sen ölünce dünyada kalacaksın.
+ neden?
- çünkü dünya malı dünyada kalır.

bir koala bir koalaya sen kaç ben koalayım demiş.

zenci çocuk babasına ;

- babacım pipinle oynayabilir miyim?

- oyna ama fazla uzaklaşma

görsel
ah be hıncal dedem

efsaneyi hatırlayalım.

(bkz: ayrilsak da beraberizdeki gunduz)

adamın biri varmış.. ikinci dönem düzeltmiş ;)

cem uzan üstünü örtüyüm