Biberon Maması Ne Zaman Bırakılmalı

Uyku Yardımı: Bebeğime Biberonu Nasıl Bıraktırabilirim?

Biberona veda etmek hem bebeğiniz hem de sizin için zor bir karar.(çünkü hem bebeği rahatlatır, hem de işleri sizin için kolay hale getirir). Biberonu bırakmak için çalışmalara başlamak için en uygun zaman ilk doğum gününden hemen sonradır. Çocuğunuz 15 aylık olduğunda da biberonu tamamen hayatınızdan çıkartabilirsiniz.

Peki, Biberonu Bebeğinize Neden Bıraktırmalısınız?

Çocuklar nesnelere 15 – 18. aylarda daha çok bağlanırlar. Çünkü bu dönem hem bağımsızlıklarını kazanmaya başladıkları hem de halen size ihtiyaç duydukları bir evredir. Bu yaştaki bir çocuk hem anne ve babasından kısa mesafede uzaklaşmak ve yeni keşifler yapmak isterken, yorgun, hasta ya da korktuğunda sizi yanı başında isteyecektir. İşte bu dönemde onu rahatlatan, biberonuna da daha çok bağlanacaktır. Bu dönemde ona bağlanabileceği farklı şeyler sunmaya çalışın: battaniye, uyku oyuncağı, bir oyuncak vb.

Dişlerde çürüme tehlikesi:

Özellikle eğer bebeğiniz biberondan süt içtikten sonra dişlerini fırçalamıyorsa ve bu şekilde uyuyorsa dişler çürüme tehdidi ile karşı karşıya kalır. Bir de bebeğinizin içtiği formül süt şeker içeriyorsa ya da biberondan meyve suyu içiyorsa dişlerin çürümesi daha muhtemeldir. 18 aylık olan bebeklerin dişlerinin çürüyor olmasının nedeni sürekli olarak dişlerinde süt ile uykuya dalmalarıdır.

Çene ve diş yapısını bozar:

Sürekli biberon emmek hatta bu biberon ile uykuya dalmak dişlerde yapısal bozukluklara ve üst çenede öne doğru çıkıklığa sebep olabilir.

İştahını azaltır:

Eğer 12 aydan büyük bebeğinizin sabah uyandığında yaptığı ilk şey biberonundan süt içmekse, bu onun kahvaltıda katı gıda yemesini azaltacaktır. Oysa bu yaştaki çocukların büyümesi için dengeli beslenmeye ihtiyaçları vardır.

Çözüm Süreci: Bebeğime Biberonu Nasıl Bıraktırabilirim?

1. Alıştırma Bardağı Alın, tabii henüz yapmadıysanız. Hatta bebeğiniz biraz daha büyükse bırakın kendi bardağını kendi seçsin. Bundan hoşlanacaktır. Bebeğinize biberonu bıraktıracağınızı mutlaka öncesinde haber verin.

2. Aşamalı bıraktırma yöntemini deneyin: İlk olarak en zayıf halkadan başlayarak onu biberondan yavaş yavaş uzaklaştırın.

1. Aşama: Genellikle çocukların biberona en az ihtiyaç duydukları saatler öğlen saatleri olur. İlk olarak öğlenden başlayarak biberonu yavaş yavaş hayatınızdan çıkarmaya başlayın. Çocuğunuzun öğlen içtiği sütü en sevdiği bardakta teklif edin.

2.Aşama: Şimdi sıra sabah biberonunda. Öğlen bardaktan içmeye başladığı 4. veya 7. Günde (çocuğunuzun işaretlerini takip edin) aynı şeyi sabah yapmaya başlayın. Sabah yapacağınız ilk şey çocuğunuzu biberon yerine kahvaltıya yönlendirmek olsun.

3. Aşama: Şimdi sıra en zor halka da. Eğer çocuğunuzun akşam yemeğini yeterli derecede yediğini düşünüyorsanız, her gece süt vermeniz gerekmez. Böyle gecelerde süt verme işlemini atlayabilirsiniz. Eğer karşı çıkarsa aşamalı olarak sütü azaltın. Her 2 gecede 1 biberonun içindeki sütü 25-30 ml azaltarak içine su ekleyin. Biberondaki süt 50 ml kaldığında artık sadece bardaktan su vermeyi teklif edebilirsiniz. Suyu biberondan vermemeye dikkat edin. Eğer gece çocuğunuzun süt içmesi konusunda hassassanız veya içmesi gerektiğine inanıyorsanız sütü bardakta içirin ve mutlaka süt içtikten sonra dişlerini fırçalayın.

ÖNEMLİ NOT: Çocuğunuz biberonu bıraktıktan sonra mutlaka tüm biberonları evinizden atmayı unutmayın.

Mutlu ve Deliksiz Uykular Dilerim
Sevgilerimle;
Güliz G. Özsaruhan
0-3 Yaş Uyku Danışmanı

Bebeğiniz büyüdükçe yiyecekten giyinme alışkanlıklarına kadar pek çok alanda değişiklikler yapmak gerekir. Bunlardan bir tanesi de biberon ile beslenme. Birçok bebek, biberonu bir beslenme kaynağı olarak görür. Üstelik biberon onlar için rahatlık ve güvenlik anlamına gelir. Ancak bebeğinizin katı gıdalara geçmesi gerektiğinden, biberon ile beslenmenin artık sona ermesi gerekiyor. Peki nasıl? Yanıtı yazımızda...

Bebeğinizin biberon kullanmasını birinci yaşı sonlarına doğru bırakmaya başlayabilirsiniz. Onun suyunu ve sütünü bir bardaktan içmesini deneyin ve ne kadar rahat olduğunu gözlemleyin. Ancak bunda güçlük çekebilirsiniz.

Bebekler genellikle 1 yaşından sonra bardaktan içmeye başlayabilir. Bundan önce biberonun bırakmaya çalışılmaması öneriliyor. Bebeklerin biberonu bırakmada yaşadıkları güçlüğün nedenlerinden biri, anne memesini çağrıştırması.

Peki biberon ile beslenme nasıl bırakılabilir?

Bu aslında bebeğinizin hazır olup olmadığıyla ilgili. Bu nedenle zamanlama çok önemli. Birçok doktor, bebekler 6 aylıkken bardak ile tanıştıralabileceğini belirtiyor. Büyük olasılıkla ilk denemede bardağın içindeki sıvı neredeyse tamamen dökülecektir ancak bu bardakla tanışmaları için iyi bir fırsat olacaktır. 12 aylık olduklarında ise bardağı tutma ve içme yetenekleri gelişmeye başlıyor. İşte 1 yaş, biberonu yavaş yavaş bıraktırmak için iyi bir başlangıç zamanı olacaktır.

İşi eğlenceli hale getirmek ise çok önemli. Bebeğinizin bardaktan sıvı tüketimini, sizi taklit ederek öğrenmesini sağlayın. Bardakta farklı sıvılar tüketeceğinden, bu sıvıları bebeğiniz içtiğinde onu hemen süt ile ödüllendirin.

Bir başka yöntem ise farklı bardaklar kullanmak. Onlara kendi bardaklarını seçme imkanı verin. Büyük olasılıkla beğendikleri çizgi karakterin olduğu bir bardağı seçecektir. Bu arada dökülmeyi önleyen bardaklar geçiş döneminde size de kolaylık sağlayacaktır.

Bu geçiş döneminde anahtar faktör, biberon kullanımının zamana yayılarak bırakılmasını sağlamak. Bebeğinize gün içinde öğünlerin bir parçası olarak bardak verin. Örneğin, öğle yemeğinde başlayın, ardından sabahı da ekleyin ve sonunda akşam öğününde de bardak kullanmaya başlayın. Akşam yemeklerinde bardağın kullanılması, uyku alışkanlıkları da devreye gireceğinden zor olabilir. Bu nedenle ilgisini çekeceği şeylere yönlendirmeye çalışın. Örneğin ılık bir duş, kitap okumu ya da uyku öncesi size sarılmasına izin verme, yatmadan önce biberon kullanma alışkanlığı yerine geçebilir.

Bebeğiniz biberon ile beslenmesine son vermeye başladığınızda, biberonların görüş alanının dışında kalmasına da özen gösterilmeli ve sadece çok gerekli olduğunda ortaya çıkarılmalı. Bebeğiniz biberon isterse ona bardağı ya da kupasını verin. Başlangıçta hoşuna gitmeyebilir ancak atıştırmalıklar ile onun dikkatini dağıtabilirsiniz.

Övgüyü de unutmayın! Bebeğiniz bardak ya da kupa kullanmaya başladığında ona olumlu şekilde destek olmayı unutmayın. Onları, "İşte bu kadar, büyüyen çocuklar artık sütlerini bardaklarından içer" gibi ifadelerle cesaretlendirin.

Bu basit yöntemler bebeğinizin biberonu bırakmasına kesinlikle yardımcı olacaktır. Gerekmesi halinde doktorunuzdan da yardım alabilirsiniz.

Bebeklere daha hızlı yürüme yöntemlerini öğretmek için tıklayın

Bebekler oturmaya başladıktan sonra aileyle beraber sofraya oturtulmalı ve kemirmesi için eline ayına uygun olarak ekmek, avokado, muz, humus, zeytinyağlı sebzeler gibi yumuşak sofra yemekleri verilmelidir.

Alerji riski taşımayan bebeklere sofradan pek çok farklı çeşit yedirilebilir. Dokuzuncu aydan itibaren bebekler çok hareketlenirler ve beslenmeye olan ilgileri azalır. Onuncu aydan itibaren aşırı tuzlu ve yağlı olmayan çoğu yemek yedirilebilir. Baklagiller bir yaş civarında başlanabilir. Bebekler bir yaşından itibaren erişkinlerin yiyebileceği her çeşit besini sindirmeye başlarlar.

Bebeklerin beslenme düzenleri ailenin beslenme düzeyine göre ayarlanmalıdır. Üç ana öğün, yeterli gelmiyorsa 1 ara öğün yeterlidir. Ara öğünden anlaşılan küçük bir dilim meyve, bir parça peynir ya da atıştırmalık yoğurt olabilir. Bir yaşından itibaren çocuğun her gün süt veya devam sütü içmesi şart değildir.

Ancak anne sütü varsa çocuk kendisi bırakana kadar devam edilmesi yararlıdır. Patates püresine ya da çorbalara ilave edilen süt yeterlidir. Süt içirmek yerine peynir, yoğurt, kefir gibi süt ürünleri tercih edilmelidir.

Bebek Beslenmesinde Biberon Kullanımı Ne Zaman ve Nasıl Bıraktırılır?

Çocuğun tadını bilmediği şeyi özlemeyeceği ve canının da çekmeyeceğini hatırlayarak zararlı atıştırmalıkları vermeyin, tattırmayın. Bu kural çikolata, şeker, kızartmalar için özellikle geçerlidir. Birinci yaştan itibaren beslenme için biberon yerine içme kabı, bardak ve kaşık kullanması önerilir. Biberon kullanımı yalnız su ile sınırlandırılmalıdır. Evin içinde biberonla dolaşmasına izin vermeyin. Elinde biberonla dolaşmaya izin verilen bebekler biberonu 2-3 yaşına kadar bırakamazlar. Biberon bağımlılığı diş çürüklerine ve diğer besinlere karşı ilgisizliğe, iştahsızlığa yol açabilir. Biberonu bıraktırmanın en kolay yolu biberonun yalnızca beslenme sandalyesi ve kucakta iken verilmesi ile olur. Yatmadan önce bebeğe içinde yalnızca su olan biberon verilebilir.

1 – 2 Yaş Bebeklerde Öğünler ve Öğün Sıklıkları Nasıl Olmalıdır?

Bir yaşından itibaren büyüme hızı çok yavaşlar. Bir yaşından iki yaşına kadar senede en fazla 1-2 kg alırlar. Artık daha yavaş büyüdükleri için yedikleri miktar ve öğün sayısı da belirgin azalır. Bu aylarda yemek yeme alışkanlıkları da sıkça değişir. Yiyecekler konusunda daha seçici olmaya başlarlar. Genelde gün içerisinde sınırlı yiyeceklerden oluşan tek bir büyük öğün yerler. Sınırlı yedikleri yiyeceklerden sıkılıp bunların yerine yeni sınırlı yiyecekler seçebilirler.

15 ay civarındaki çocuklarda iki tip yeme alışkanlığı gözlenir; her muntazam üç öğün yerine tek büyük bir öğün yiyenler veya bir gün iştahlı olup iki-üç gün çok az yiyenler. Bu son derece normaldir. Çok az yiyen çocuklara öğünler arasında sağlıklı besinler verilebilir. Ancak diğer öğüne kadar beklerse acıkacağından yeme olasılığı artar. On beşinci aydan itibaren her öğün kaşık, çatal, bardak kullanması teşvik edilmelidir. 18 aylık olunca iştahı iyice azalabilir, daha da seçici olabilir. Yeterli beslenip beslenemediğini boy ve kiloda aynı büyüme eğrisinde kalması ile takip edilir. Yeterli büyüyorsa size göre hiçbir şey yemese bile rahatlayın. Açlıktan hiçbir çocuğun ölmeyeceği ve eninde sonunda acıkınca yiyeceği akıldan çıkarılmamalıdır. Yemiyor diye makarna, börek, bisküvi gibi sağlıksız yiyecekler verilmemelidir.

Çocuğun Doğru Beslenmesi İçin Öneriler

Ebeveynlerin sağlıklı besinler hazırlaması yeterlidir, yiyeceği miktar çocuğa bırakılmalıdır. Çocuğa ne yemek istiyorsun gibi sorular sorulmamalıdır, ayrıca ailenin ne yiyeceği sorumluluğu çocuğa bırakılmamalıdır. Yemeği bitirmesi için zorlanmamalıdır, oyun oynatılmamalıdır. Verdiğiniz yemeği yemezse yiyeceği bir yemek alternatifi bulmak zorunda değilsiniz. Biraz aç kaldığında bir sonraki öğün verilenleri yeni ve farklı olsalar bile yiyecektir. Bir öğün atlaması sağlığını bozmaz, tam tersine seçici olmasını, tek yönlü beslenmesini engeller. Acıkmış olunca genelde en sevmediği şeyleri bile yer.

Bağımsızlığını kazanmaya çalışırken her şeye hayır deme dönemi sofraya da yansır. Çocuklarda beslenme sorunları yaşamamak için yemek tartışma konusu haline getirilmemelidir. Ebeveynlerin görevi çocuklar az yese bile sağlıklı besinler yemelerini ve seçmelerini sağlamaktır. İki yaş bunalımı geçiren ve her şeye itiraz eden çocuğun ne kadar yemek yediği bizi ne kadar sevdiği veya dinlediğiyle ilişkilendirilmemelidir. Tam tersine yedikleri enerji ve besin gereksinimini karşılaması hedeflenmelidir.

Bu yaş grubunda beslenme ya da sofra polisine dönüşmemeye çalışın. Tam tersine keyifle ve huzurla yemek yerseniz çocuğunuz farkında olmaksızın sizden epey şey öğrenerek aynı tarzda beslenmeye başlar. Çocukların ağız tadı, tercihleri ve haliye ruhiyesi bu yaşlarda oldukça değişkendir. Bazen birkaç gün çok iyi yemek yerken sonra günde tek bir kahvaltıya düşebilir. Diğer öğünleri bir yudum yiyerek geçiştirebilirler. Günlük ne yediğinden çok 2 haftada toplam aldığı besin miktarını gözden geçirmek daha doğru olur.

Çocuklarımızı yetiştirirken yıllardır aynı hataların tuzağına düşüyoruz. Kilo iyidir deyip obeziteye zemin hazırlıyoruz, anne sütü dururken mama veriyoruz, gürleşsin diye saçlarını sıfıra vurduruyoruz. Oysa iyi niyetle de olsa yaptığımız bu hatalar, onların sağlıklı gelişimini sekteye uğratıyor diyebiliriz. Sırf yeni doğdu diye yaz günü bebeğini sarıp sarmalayan anneler biliyoruz! Üstelik bu anneler okumuş etmiş hanımlar. Bazen fazla evhamlı olmak, çocuğun faszla ‘iyiliğini istemek’ ona zarar verebilir. Sadece fizyolojik değil, psikolojik gelişiminde de olumsuz etkiler yaratabilir.
Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı Uzmanı Dr. Feyza Çivici Gümüş; çocuklarımızı büyütürken yaptığımız ve birer şehir efsanesinden ibaret ‘geleneksel hataları’ 20 maddede açıklıyor.

1 EYVAH SÜTÜM YETMİYOR, MAMA VERMELİYİM! Yeni annelerin en çok endişe ettiği konulardan biri, bebeğin aç kalma ihtimali. Bu nedenle de çoğu zaman bebekler gereksiz yere mamayla beslenir. Oysa anneler, sütünün yetip yetmediğini bebeğinin çişini takip ederek anlayabilir. 24 saatte en az 5-6 kez bezini ıslatan bebek, anne sütüyle doyuyor demektir. Anne sütü yetersizliğine ancak bir çocuk hastalıkları uzmanı doktor karar verebilir ve onun tavsiyesi gereğince mama takviyesine başlanabilir. Anlayacağınız rahat olun ve sütünüze güvenin!

2 ŞEKERLİ SU SARILIĞA İYİ GELİR İlk günlerde anne sütünün gelmesinde yaşanabilecek bir sorun, bebeğin zayıflamasına ve sarılık oluşumuna yol açabilir. Halk arasında, aç kalan ve az idrara çıkan bebeklere şekerli su verilmesi önerilir. Oysa bebeğin beslenmesinde şekerli suyun yeri yoktur.

3 ÇOCUĞUM 2 YAŞINA GELDİ ARTIK BEZİ BIRAKMALI! 2 yaş, çiş eğitimi vermek için başlangıç dönemi. Ama çocuk bu konuda asla zorlanmamalı, altına kaçırdığı için ona kızılmamalı. Onu sık sık tuvalete tutarak eğitime devam edebilirsiniz. Unutmayın baskı uygulayarak bezden vazgeçiremezsiniz. Önemli olan bez bırakma dönemini bir travma olarak yaşamadan atlatması. Bu da sizin düzgün, sakin, sabırlı eğitiminizle olacak.

4 DONDURMA HASTA EDER Dondurma hasta etmez! Dondurma, tüm çocukların sevdiği ve yararlı bir gıda. Boğaz ağrısına neden olmaması için yalayarak yemesi ve yanında su içmesi yeterli.

5 GÜRBÜZ ÇOCUK SAĞLIKLI OLUR Gürbüz çocuk, sağlıklı çocuk değildir! Dengeli beslenen çocuk, zayıf da olsa sağlıklı kabul edilir. Çocuğunuzu asla yemek yeme konusunda zorlamayın, yemediği zaman beslenmeyi sonlandırın. Dediğimiz gibi sağlıklı olmanın ölçütü tombiş yanaklar değil! Onu sağlıklı ve dengeli besleyin yeter.

6 ÇOCUK SICAK HAVAYI SEVER Çocuğunuzu, her zaman terlemeyeceği şekilde giydirin. Üşüyeceği korkusuyla onu çok giydirmek ve sarıp sarmalamak, terlemesine ve hasta olmasına yol açar. Pamuklu kıyafetler tercih edin. İçinde naylon karışımı olan ve özellikle polar tipinde olan kıyafetler giydirmeyin.

7 FAZLA HAREKET EDERSE TERLER HASTA OLUR Hasta olur endişesiyle çocuğun hareket etmesini kısıtlamak çok yanlış bir yaklaşım. Her çocuk hareket edince terler; terleyince üstünü değiştirebilirsiniz! ‘Çok terledin artık yerine otur’ demek, onu tembel, hantal ve mutsuz yapar. Zaman içinde metabolizma hızı azalan çocuk, hızla kilo almaya başlar. Hareket etmelerini kısıtlamaktansa, spora yönlendirebilirsiniz.

8 ŞAŞILIK BÜYÜYÜNCE GEÇER Çocuklarda şaşılık 1 yaşına kadar fizyolojik kabul edilir. Ancak 1 yaşından sonra düzelmeyen şaşılıklar için mutlaka göz doktoruna başvurulmalı. 1 yaşından önce bebeklerde Nistagmus (göz küresinin istemsiz titremesi) görüldüğünde de mutlaka bir göz doktoruna muayene ettirilmeli.

9 USLU DURDU HAMBURGERİ HAKETTİ! Onu sağlığı ciddi şekilde tehdit eden fast food gıdalardan uzak tutun.Bu ödüllendirme şekli yerine başka yöntemler seçin; sinema ya da tiyatro ya götürmek gibi…

10 AĞLADI HEMEN KUCAĞIMA ALAYIM Bebeği avutmanın birçok yolu var; her ağladığında hemen kucağa almak çözüm değil. Ağladığında yanına yaklaşıp onunla konuşmak, ten temasında bulunmak, ona şarkı ya da ninni söylemek ve karnını okşamak miniğinizi avutabilir. Ancak sırf kucağa alışmasın diye çocuğu hiç kucağa almamak da kendini güvende hissetmemesine ve mutsuz olmasına yol açar. Bu dengeyi iyi kurmayın.

11 DAHA ÇOK KÜÇÜK YALNIZ YATARSA KORKAR Genellikle 6 aydan sonra bebeğin odasının ayrı olması uzmanlarca önerilir. Bu sınır en fazla 2 yaşa kadar uzatılabilir. 2 yaşından sonra onunla değil aynı yatakta aynı odada bile yatmamanız gerekir. Bırakın kendine güvenli, sağlıklı bir birey olarak yetişsin!

12 BÜYÜKBABAN UZAĞA GİTTİ GERİ GELECEK! Biliyoruz, ona ölümü anlatmak zor. Ama ölen kişinin geri döneceğini söylemeyin. Çünkü onu boş bir beklentiye sokulmuş olursunuz. Ölen kişinin bir daha dönmeyeceği, cennete gittiği ve orada mutlu olduğunu söylemeniz yeterli.

13 ÇOK GAZ YAPIYOR FAZLA SÜT İÇMESİN Çocuklarda 1 yaşından önce inek sütü kullanılmamalı. Ancak bir yıldan sonra da günlük süt tüketimi 400 CC’yi geçmemeli. Sütün içinde bulunan laktaz adlı şeker gaza yol açar. Fakat artık piyasada laktazsız sütler de bulunabiliyor. Çocuğunuzun gaz sorunu varsa bu tip sütleri içirebilirsiniz. Ama çözüm kesinlikle süt vermemek olmamalı!

14 AYAKTA SALLAYINCA HEMEN UYKUYA DALIYOR Çocuğu sallayarak uyutmak tıbben önerilmiyor. Ancak halk arasında ‘ayakta sallama’ en çok kullanılan yöntem. Çocuk; hafif tarzda ve sarsmayacak şekilde sallanırsa tahribatlara yol açmaz, endişelenmeyin.

15 FAZLA BANYO YAPARSA ÜŞÜTÜR Çocuklar banyo yapmaktan hasta olmaz. Yazın her gün, kışın ise hafta üç kez banyo yapılması önerilir. Banyo yapınca daha çabuk büyürler. Neden mi? Çünkü banyodan sonra daha rahat ve uzun uyurlar da ondan. O yüzden onu yıkamaktan çekinmeyin. İlk aylarda biraz ağlayabilir ama zamanla suya alışacaktır.

16 SIFIRA VURDURURSAK SAÇLARI GÜRLEŞİR Bu inanışın tıbben hiçbir geçerliliği yoktur! O yüzden boşuna çocuğunuzun saçlarını kazıtmayın. Özellikle kız çocuklarının saçlarını çok kısa kesmek, onların psikolojileri için olumsuz olacaktır. Bu durum, özgüvenlerini azaltabilir.

17 PUDRA İSİLİĞE İYİ GELİR Pudranın isiliğe iyi geldiği yanlış bir düşünce değil. Ama toz pudralar yerine sulu pudralar seçilmeli. İsiliğin en iyi tedavi şekliyse çocuğu sık sık yıkamak.

18 BOL BOL GÜNEŞLENİRSE KEMİKLERİ GÜÇLENİR Çok fazla güneşe maruz kalmak kemikleri güçlendirir mantığı tam olarak doğru değil. Zararlı ışınlarından etkilenmemek için güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde çocuğunuzu güneşe çıkarmayın. Güneşe çıkarken de mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş losyonları ve kremleri sürün.

19 BİBERON VE EMZİĞİ ÇOK SEVİYOR Aslında biberon ve emziği hiçbir çocuğa önermiyoruz. Biberon; bebekte ‘meme başı şaşkınlığı’na yol açıyor ve anne göğsünden soğutuyor. Mamayla beslenmek zorunda kalan bebeklerdeyse, biberon en geç 2 yaşında bırakılmalı. Emzik de, damak yapısını bozabiliyor ve çocuğun enfeksiyon kapmasına yol açabiliyor.

20 FİTİL VEREYİM RAHATLASIN Çok zorda kalmadan ve doktor tavsiyesi olmadan ne fitil ne de ilaç kullanılmalı.