Genişletmek için tıkla...
Çocuklarda süt dişlerinin düşüp daimilerinin çıkmaya başladığı dönemde ebeveynlerde bir merak başlar. “Acaba çocuğumun dişleri düzgün olacak mı?” sorusu özellikle dişleri eğri bir şekilde gelmeye başlayan çocukların anne ve babaların kafasını fazlaca kurcalar. Doğal olarak ebeveyn çocuğumun dişleri yamuk çıkıyor ne yapmalıyım diye panik olurlar. Bir çok durumda eğri çıkmaya başlayan dişler dilin ve dudağın etkisi ile düzelebilmektedir. Ön dört kesici süt dişi düşüp daimileri belirli bir noktaya kadar sürmeden önce yapılacak fazla bir şey yoktur. Bu ön dört kesici sürdükten sonra hala eğrilikler varsa, bir yer darlığından söz edilebilir. Bir ortodontiste danışılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken bir durum üst daimi dişlerin alt dişlerin daha önünden sürmesi gerektiğidir. Eğer üst diş, çocuk dişlerini kapattığında alt dişin içinde kalıyorsa, diğer kesici dişlerin sürmesi beklenmeden bir uzmana danışılabilir.
Bariz olarak çocukta mevcut olan bazı ortodontik sorunları ebeveynler farkedebilirken bazen uzman bir göze ihtiyaç olabilmektedir. Burada yapılması en matıklı hareket çocuğun bir uzmanı tarafından muayene olmasını sağlamaktır.
Ne zaman yapılırsa dah uygun olur?
Uluslararası kabul edilmiş standart 7 yaşına gelmiş bir çocuğun ortodontist tarafından muayene edilmesidir. Bu yaşa gelmiş çocuğun genelde daimi 1. azı dişleri çıkmış olmaktadır. Azı dişlerinin kapanışı bize ileride olabilecek sıkıntılar hakkında ipucu vermektedir. Bunun yanında keser dişlerde de değişimin olduğu yaştır. Alt ve üst çene keser pozisyonu ve ilişkisi de bu yaşta belirli bir olgunluğa ulaşmış olup ileriye dönük olarak değerli bilgiler ihtiva eder. Yedi yaşına gelmiş bir çocuğun muayene olması bu yaşta hemen tedaviye başlaması gerektiği anlamına gelmemektedir. Ciddi problem yaşaması muhtemel çocukların tespit edilip ileriye dönük olarak plan yapılması açısından önemlidir. Burada esas olan, sorunu en uygun zamanda yakalayıp en kısa zamanda en iyi şekilde çözmektir. Çalışmalar ve klinik tecrübe göstermektedir ki her sorun her yaşta aynı şekilde çözülememektedir.
İskeletel yani çene gelişimi ve çeneler arası ilişki açısından bir sorun var mı?
Bu tip sorunları zamanında yakalayıp uygun yaşta tedavi etmek çok önemlidir. Küçük yaşta alışkanlık olarak ya da bazı dişlerin uygun olmayan temesları neticesinde oluşan dişlerdeki kapanış bozuklukları çenelerin ilişkisine olumsuz etki edip ileride kalıcı olarak çeneler arası ilişkiyi bozabilmektedir. Özellikle ön çapraz kapanış ve yan çapraz kapanış mümkün olduğu kadar erken yaşlarda tedavi edilmelidir. İlerleyen yaşlarda zor olacak bir tedavi erken yaşta çok basit bir şekilde yürütülebilmektedir. Basit bir parmak emme alışkanlığı da ileride tedavisi çok güç durumlar yaratabilir. 7 yaşında parmak emen bir çocuk dişlerine ve çene yapısına ciddi zarar veriyor olabilir.
Dişsel yani diş kavsi boyutları ve diş boyutları uyumu açısından sorun var mı? Çapraşıklık ihtimali nedir?
Burada yeni süren keser dişlerin boyutları, düşmemişse süt dişlerindeki mevcut aralıklar, süt azıların boyutları ve diş kavsinin şekli değerlendirilerek olabilecek düzensizlikler hakkında ipuçları toplanarak ebeveyne bilgi verilir.
Süt dişlerinin durumu çoğu zaman ilerisi için bir gösterge olmamakla birlikte, ebeveynlerden sık duyduğumuz bir yakınma şudur: Doktor bey, küçükken inci gibi süt dişleri vardı, daimiler gelince nedense bozuk çıktılar. Bunun nedeni, daimi ve keser dişler arasındaki diş boyut farkıdır. Doğal olarak küçük boyda olan süt dişlerinin yerine çıkacak olan daimi dişler çok daha büyüktür. Süt dişlerinin arasında aralıklar yoksa, daimi dişlerde çapraşıklık olması ihtimali yüksektir.
Bunun yanında karışık dişlenme döneminde yani süt keserlerin değiştiği süt azıların henüz değişmediği dönemde geçeci olarak yeni süren alt daimi keser dişlerde çapraşıklık oluşabilir. Oldukça geniş olan süt azılar düşüp yerine daimi küçük azı dişleri çıktığı zaman önde görülen çapraşıklık kendiliğinden düzelir. 1.5 mm ye kadar olan çapraşıklıklar bundan dolayı normal kabul edilir, tabi süt azı dişlerindeki çürüklerden dolayı boyutlarında bir değişme olmamışsa.
1.5 mm den fazla bir çapraşıklık mevcutsa, ve bu diş kavsindeki darlıktan kaynaklanıyorsa, bunu genişletmeye yönelik tedavi erken yaşta uygulanabilir. İdeal olan dönem, daha sadece alt üst 4 keser dişin değiştiği, daimi köpek dişlerinin çıkmadığı dönemdir.
Çeneler arası ilişkide sıkıntı yoksa ve sadece dişlerde yamukluk varsa bu sorun diş teli tedavisi ile tedavi edilir. Bunun için ideal dönem ikinci daimi azıların çıktığı 12 yaş civarıdır. Şu unutulmamalıdır ki, sadece diş eğrilikleri varsa her yaşta tedavi imkanı vardır. Çeneler arası ilişkide sıkıntı mevcutsa ortodonti ile sadece büyüme ve gelişim döneminde ideal sonuca ulaşılabilir. Erişkinlerde ortognatik cerrahi dediğimiz ortodonti ile birlikte cerrahi operasyonların gerektiği tedavi yöntemi gerekebilir.
Çocuğumun 5 yaşında dişi süt dişi sallanmaya başladı normal mi?
Evet normaldir. Her çocuğun dişlerinin değişim yaşı farklıdır.
Çocuğumun ön süt dişleri düştü ama daimileri sürmeye başlamadı ne yapmalıyım?
Bu yaş grubunda süt dişleri düştükten sonra bazen daimiler hemen sürmeye başlamayabilir. Normal şartlarda alt keserler 6 ay içinde sürmeye başlarlar. Üstte ise süre daha uzun olabilir. Bazı durumlarda 1 yılı bulabilir. Bu süreler geçmesine rağmen daimi dişler kendisini göstermemişse bir diş hekimine muayene ettirebilirsiniz.
Çocuğumun ön süt dişleri düştü ama daimileri tam yerinden sürmüyor ya da düzgün gelmiyor, ne yapmalıyım.
5-8 yaş grubu çocuğu olan ebeveynlerden bize gelen en sık sorudur. Doğal olarak anne baba endişe etmektedir. Daimi dişler bazen eğri bir şekilde ya da tam olması gereken yerden sürmeye başlamayabilirler. Eğer dişin sürmesi için yeterli yer varsa, diş uzadıkça dilin ve dudağın etkisi ile yerine yerleşecek, düzgün bir şekilde kaviste yerini alacaktır. Eğer yeterli yer yoksa, alt üst keser dişler sürdükten sonra hareketli apareyler ile damaklar genişletilebilir. Böyle bir ihtiyaç olup olmadığını anlamanın tek yolu hem klinik, hem radyografik muayenedir.
Bazı durumlarda, hiç bir şey yapılmaz, bütün süt dişlerinin değişmesi beklenir ve sabit ortodontik tedavi uygulanır.
Süt dişleri, çocuk 6-8 aylıkken sürmeye başlar. 2,5-3 yaşında toplam 20 adet (alt çenede 10, üst çenede 10) olacak şekilde sürmeleri tamamlanır. Süt dişleri sürerken bebekte bir huzursuzluk olabilir. Bu dönemde buzdolabında bekletilen diş kaşıyıcılarını kullanmak bebeği rahatlatacaktır. Süt dişleri yaklaşık 12 yaşa kadar ağızda kalmakta ve çocuğun hem ağız hem de genel sağlığında önemli rol oynamaktadırlar. Altı yaşından itibaren çocuk, karışık dişlenme dönemine geçer. Altı yaşında 1. büyük azı, 7-8 yaşında kesici dişler, 9-11 yaşları arasında küçük azılar ve köpek dişleri, 12 yaşında ise 2. büyük azı dişleri sürer.
Süt dişleri normal dişlere oranla daha çok organik madde içerirler, bu nedenle çürümeye daha yatkın olurlar ve daha kolay ve hızlı çürüyebilirler. Çocuklar, çürüğün erken dönemlerinde pek tepki vermezler. Çürük ilerledikçe soğuğa ve tatlıya karşı duyarlılık başlayabilir. Daha sonra çürük diş, çocuğa acı verecek ve ağrı yapacaktır. Ağrı, özellikle yemek yendiği zaman artar. Çünkü çürük içerisine giren yemek artıkları dişin sinirlerine basınç yaparak ağrının artmasına neden olur.
Özellikle küçük yaşlardaki çocukları diş hekimi koltuğuna oturtup, tedavi yapmak çok kolay olmamaktadır. Bazen çocuk diş hekimleri (pedodontist) bile, bu ağrılı dişlerin tedavilerini çocuk uyum göstermediği için koltukta gerçekleştiremez ve tedavi genel anestezi altında olmak zorunda kalır. Tüm bu zorluklar göz önüne alınarak ilk süt dişlerinin sürmesinden itibaren ağız ve diş bakımına büyük özen gösterilmelidir. Süt dişlerinin erken kaybı, özellikle arka azı bölgelerinde sürekli dişlenme sırasında bazı sorunlara neden olmaktadır. Çünkü dişin kaybedildiği boşluğa doğru komşu dişler zaman içerisinde kayarak bu yerin kapanmasına neden olup ileride yerine gelecek olan sürekli dişin süremeyip gömülü kalmasına ya da farklı bir yerden sürerek hatalı kapanışların gerçekleşmesine neden olabilir. Bu gibi durumlarda da ileride ortodontik tedavi (tel tedavisi) gereksinmesi kaçınılmaz olur. Çeşitli nedenlerle erken bir süt dişi çekimi yapılmak zorunda kalınırsa, çekim boşluğunun yanındaki dişlerin kayması sonucu yerin kapanmasını önlemek için, sabit/hareketli yer tutucu apareyler yapılmalıdır.
Çocuklarda bazen dişlerin üzerinde, sürer sürmez kahverengi lekeler oluştuğu ya da bu dişlerin kırılıp döküldüğü gözlenir. Aslında bu lekeler diş çürükleridir ve dişler de çürük nedeniyle kırılır. Bu kadar erken bir dönemde çürük oluşmasının nedeni biberon çürüğü adı verilen çürüklerdir.Bebek beslenmesinde en önemli besin olan anne sütü ya da inek sütü doğal olarak şeker içerir. Gece yatmadan önce ya da uyku sırasında bebek anne sütü ya da biberon emerse süt ağızda birikerek mikropların dişleri çürütmesi için elverişli bir ortam oluşturur.
*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.
Çocuk diş dolgusu, çürük nedeni ile madde kaybına uğramış dişlerin, çürük temizlendikten sonra çeşitli materyaller ile doldurularak dişin doğal şeklinin kazandırılmasıdır.
Bu tedavinin amacı, çürüğün ilerlemesinin durdurulması, hassasiyetin giderilmesi, dişin canlılığının korunması ve dişin çiğneme ve estetik işlevinin devam ettirilmesidir.
Önerilen tedavi uygulanmazsa çürük ilerler, kanal tedavisi veya dişin çekimi gerekli olabilir.
Çocuk diş dolgu yapımında hekim gerek görürse lokal anestezi uygulayabilir.
Çocuklara diş fırçalarken yardımcı olunmalıdır. Dişlerini kahvaltıdan sonra ve gece yatmadan önce, günde iki defa fırçalamaları sağlanmalıdır. Çocukların erken yaşlarda diş doktoruna götürülmesi ve çürük oluşmasını engellenmek için dişlerine fissür örtücü uygulanması sağlanmalıdır. Biberon çürüklerine engel olmak için, beslenmede biberon kullanımında dikkatli olunmalıdır. Çocukların flor alması sağlanmalıdır. İçme suyu, flor tabletleri, gargaralara, florlu diş macunları ve diş doktorunun yaptığı uygulamalardan flor alması sağlanmalıdır. Fakat fazla florun zararlı olduğu unutulmamalı, diş doktorundan bu konuda destek alınmalıdır. Çocukların öğün aralarında yiyeceği abur cubura dikkat edilmelidir. Şeker ve nişasta içeren yiyecekler dişlerde çürüğe sebep olan bakterilerin beslenmesini sağlar. Bu nedenle ara öğünlere özen göstermelisiniz.
Çocukların diş bakımı için gerekli olan bütün tedaviler diş doktoru tarafından uygulanmaktadır. Çocuklarda mükemmel bir ağız ve diş sağlığı yaratmak için, 6 ayda 1 kere düzenli olarak çocuk diş doktoru kontrolü yaptırılmalıdır. Bu ziyaretler sırasında ağız ve diş sağlığını tehdit edebilecek her türlü sorun belirlenebilir. Buradaki en önemli konu sorunların erken dönemde teşhis edilebilmesi ve tedavisinin yapılmasıdır. Çocuklarda bu sorunların erken dönemde teşhis edilmesi fiziksel ve duygusal gelişimi olumlu yönde etkileyen önemli bir unsurdur.
Çocuk hastaların ilk muayenesi sırasında çocuk ve anne, baba arasında iyi bir iletişim sağlanması gerekir. Ardından hastanın medikal ve dental hikayesinin alınması gerekir. Bundan sonra klinik ve radyografik muayenenin yapılması gerekmektedir. Elde edilen bulgulara göre anne-babaya, çocuğa yapılacak tedavi hakkında bilgiler verilir. Çocuk diş doktorları, çocuklarda süt dişlerini ve sürekli dişleri çürükten ve periodontal hastalıklardan korumak için farklı yöntemler uygulamaktadır. Bunlar; çocuklara ağız hijyeni kavramının öğretilmesi, diş fırçalama yöntemlerinin öğretilmesi, diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması, sistemik florür uygulamasının yapılması ve fissür örtücü uygulanması gibi yöntemlerdir.
Florür uygulamaları: Koruyucu diş hekimliğinde kullanılan en etkili tedavi şekli olan florür tedavileri, sağlıklı kişilerde, çürüğe yatkın olan kişilerde, dişlerde olan hassasiyet ve erozyon tedavilerinde, özel bakıma gereksinimi olan sistemik hastalığı olan kişilerde uygulanabilir. Bu uygulamalar kişinin yaşıyla, çürük oluşma riskine göre belirlenmiş aralıklarla ve oranlarda yapılır.
Fissür örtücüler: Kişilerde anatomik olarak azı dişlerindeki çiğneme yüzeylerinde olan girinti ve çıkıntılarda besinlerin yapışacağı alanlar bulunmaktadır. Dişlerdeki çürükler temizliği zor alanlarda başlar. Fissür örtücüler dişlerde bulunan bu alanlardaki yüzeylerde sığlaştırma yapar, gıdaların tutunmasını azaltır ve fırçalanmayı kolaylaştıracak kadar uygun bir yüzey oluşturmaktadır. Bu uygulamaların yapılmasından sonra dişlerde çürük oluşumu % 70-80 oranında azalma göstermektedir.
Dişin iyileşme yeteneğine ve hastanın ağız bakımına bağlı olarak tedaviler her zaman başarılı olmayabilir. Dişte ağrı meydana gelirse ve diş restore edilebilecek durumda ise kanal tedavisi yapılır. Aksi durumlarda cerrahi tedavi planlanır. Nadir de olsa kullanılan materyale karşı hastada alerjik reaksiyon gelişebilir. Dolgu yapılırken veya yapıldıktan sonra geriye kalan sağlam diş dokusunun miktarına bağlı olarak diş kırılabilir.
Tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken hususlar: Yapılan çocuk diş dolgusu nun kırılması ve düşmesi durumunda hasta çok geçmeden hekimine başvurmalıdır. Yapılan işlem sonrasında çocuğunuzda herhangi bir rahatsızlık olursa (şiddetli ağrı, gıda birikimi, sivri veya pürüzlü kalan alan, yükseklik vb.) hekiminize bildiriniz. Girişim sonrası ağrı veya hassasiyet ortaya çıkabilir ve bir süre devam edebilir. Yapılan dolguların başarısı dişin yapısına, ağız bakımı ve beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak değişebilir.
Ebeveynlerin geçmişte yaşadıkları kötü diş tedavisi tecrübeleri, aynı hissiyatı çocuklarına da yaşatmak istemedikleri için tedaviden uzun süre kaçmalarına, ağrı oluşana kadar diş hekimine gitmemelerine neden olur. Ağrı oluştuktan sonra doktoru ziyaret eden çocukta ise ağrının yarattığı huzursuzluk, hiç tanımadığı birinin canını daha çok acıtmayacağına güvenememe ve yapılacak işleme dair duyduğu kaygılar, tedaviyi daha karmaşık bir hale sokar.
Çocukların, dişlenmenin ilk başladığı yıllardan itibaren kontrol amaçlı diş hekimine götürülmesi, hem çocuk ve hekim arasında güçlü bir bağ kurulmasına hem de oluşabilecek çürüklerin erken keşfine ve basit yöntemlerle tedavi edilebilmesine yardımcı olur. Böylece çocukta, diş hekiminin aslında korkulacak biri olmadığı ve diş tedavisinin ağrılı bir işlem olmadığı algısı oluşturulabilir.
cocuk dişçocuk diş dolgusucocuk dolgusucocuklarda diş dolgusu