bilfen okulları şikayet / Nevit's blog: Bilfen Nasıl Bir Okul. Bilfen İlköğretim maceramız

Bilfen Okulları Şikayet

bilfen okulları şikayet

yılında kızım ilkokula başladığı yıl idi. Birçok okul gezdik. Daha önce devlet okulu olsa da olur diyorduk. Hazırlık sınıfında örgenci sayısı göreceli olarak az olan bir okula kayıt yaptırdık. Müdür yardımcısı, okul ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz, bağış yapma şansınız var mı diye sordu. Bizde ne kadar dedik, önerdiği oranda bağışta bulunduk. Ne yazık ki sınıf öğretmeni çocuklar ile pek ilgilenmiyordu. Tuvaletler gerçekten pisti. Kış ortasında bir gün çocuk bugün çok üşüdüm dedi. Olanları araştırmaya gittiğimde yakıt ödeneği olmadığından kaloriferi yakmadıklarını öğrendim. Neyse parası vereyim size yakıt alın yakıt gelince bana verirsiniz dedim. Maalesef öyle olmuyor dediler. Para kasaya girdikten sonra çıkma şansı yokmuş. Firmadan isteyin sonra ödersiniz, öneri üstüne öneri kaloriferler 1 hafta sonra yanmaya başladı. Devletin ve memurların işi yürütme biçimi işlerin ters gitmesine neden oluyordu. Umudu kestim. Özel okula verelim dedim eşimle. Araştırmaya başladık. Şu okul kötü, burada eğitim kötü, bu okul cemaatin. Görüşmelere, okul gezmelerine gittik. Kimisi gerçekten eğitimden anlamıyordu. Kimisi çözümsüzlük içinde çözümsüzlük.  Kimisi umursamaz biçimde bizi burnu havada karşıladı. Okullar içinde Bilfen öne çıktı. Çamlıca Bilfen ücreti yüksek görünse bile bu işten anladığı izlenimini veriyordu. Ders dışı olanakları da iyiydi. eskrim, okçuluk, yüzme, kaya tırmanışı, buz pateni, seramik, vs.. yok yoktu. Karar verdik, yazdırdık. Birinci sınıfta veliler ve sınıf öğretmenlerimiz, müdür yardımcımız gerçekten iyiydi. Yalnız yüzme hayal kırıklığı oldu. haftada bir göstermelik bir yüzme seansı yapılıyordu.


Bilgisayar dersi de benim beklediğim gibi değildi. Sınıf öğretmenimizin yarattığı pozitif ortam sonraki senede sürdü. Spor işinde seçmelerin keyfi kriterlere göre yapıldığını gözlemledim.  Türkiye koşulları için normal dedim. Bilgisayar ile yaptığımız projeleri bilgisayar öğretmeni değerlendirmeye bile almayınca kendim görüşmeye gittim. Karşımda konuyu çok iyi bildiğini düşünen, diyaloğa kapalı birini buldum. Bir sunum hazırlayıp müdür ile paylaşayım dedim. Müdür ile görüşmek başbakan ile görüşmekten bile daha zor. randevu iptalinden sonra sonunda başka bir ekip ile görüştürüldüm. Bu arada yeni sınıf öğretmeni ile sorunlar vardı. Müdür yardımcısı gebe olduğu için de gelip 2'de 3&#;te çıkıyordu. Rehber öğretmen müdür yardımcısının bütün işlerini yapıyordu. İşler düzgün gitmiyordu. Öğretmen değişimi teklifini götürdük. Kabul edilmedi. Veli istemi ile öğretmen değişimi olmuyormuş. Ya okul değiştirecektik, ya kalacaktık. Fiyatı biraz düşük olan Bilfen Koşuyolunu düşündük. Öğrenci sayısı daha azdı. Havuzu yoktu ama Çamlıcadaki  havuzda göstermelik olmaktan öteye gitmiyordu. Paramız ile rezil olacağımıza değişikliğe karar verdik. Kalsak sorunlu öğretmen ile devam edecektik. Okul değiştirsek ertesi sene yeni öğretmen, yeni okul daha iyi veya daha kötü çıkabilirdi. Risk aldık ve iyiki almışız. Yeni öğretmenimiz ve okulumuz iyi çıktı. Burnundan kıl aldırmayan eski bilgisayar öğretmeni, sene sonra ayrıldı. Bilgisayar öğretiminden umudumu kestim. Resim, sanat, spor aslında çok umurlarında değildi. Bunu net olarak anladık. Bunlar özellikle birinci sınıfta kayıt sırasında kullanılan birer pazarlama aracı idi. Büyük çocuklar ve öğretmenler sergiler için, küçüklerin resimlerini düzeltiyordu. Çocuklardan özgür ifade değil show için uygun  eserler üretmesi isteniyordu. 8. Sınıfa doğru yaklaşırken  diğer yan derslerin hepsi iptal edilmeye başlandı. Müfredat ağırlıklı bir program uygulanıyordu. Öğretmenler çocuklar için özet çıkarıyor. Öğretmenleri Whatsapp&#;tan, web&#;den ders yapıyor gece gündüz sınav hazırlığı yapılıyordu. Beslenme ile ilgili beklediğimizi de bulamadık.  Karbonhidrat ağırlıklı bir beslenme yapılırken kalori hesabı ve ölçüsü kaçıyordu. Glisemik endeksi yüksek besinler veriliyordu. Bu konuda da doğrusu muhatap bulamayınca uğraşmaktan vazgeçtim. Spor işine gelince sporun çocuğun beyinsel gelişimine pozitif katkı yaptığını anlatamadım. Spor, okul için saf zaman kaybı olarak algılanıp sınav için fiziksel aktivitesiz zihinsel aktiveler yapıldı.  Spor müfredat dışı olduğundan sınav için gerekli görünmüyordu. Spor saatleri iptal edilip yerine matematik Türkçe gibi dersler konuluyordu. Spor adına hafta sonları bir şeyler yapmaya çalıştık.


Sınavlar yaklaştıkça birde dershaneye başladık. Haftada 2 gün dershane vardı. Ancak ağır geleceğini düşündük. Hangisine gitmek istersen gidebilirsin dedik çocuğa. 1 gün yeter dedi. Bizde olur dedik. 8. yıl böylece oldukça  yoğun geçti. 7. yıl matematik öğretmenimiz pek iyi değildi. Matematikten özel ders almaya karar verdik. 8. yıl fen öğretmeni de iyi değildi. Allahtan okul zamanından fark edip 2. ayda fen öğretmenini  değiştirdi. Birinci sınavda 2 din, 1 fen yanlışı çıktı. Yılın geri kalanı azim, çalışkanlık, destek, ikinci sınav full geçti. Hayat sınavlardan ibaret değildi. Yalnız sistemimiz sınavı önemli kılıyor. Sınav geçince çocuklarda rahatladı, bizde. Spor faaliyetleri ve sanat akademik çalışma nedeniyle geri plana düşmüştü. Belki önümüzdeki aylarda ve yıllarda bunlara biraz daha zaman ayırabiliriz. Bilfen&#;de geçirdiğimiz 8 seneyi özetlersek bu okul sınav için hazırlanmayı biliyor diyebiliriz. Resim, spor ve diğer faaliyetler için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Çamlıca'da zaman zaman diyalog kuracak birini bulmakta zorluk çektik. Kalabalık bir okul. Ancak Koşuyolu daha küçük, sempatik bir okul, daha insani, diyaloğa daha açık bir okul. Ödev konusunda yapılan araştırmaları dikkate almadıkları, dengede aşırı ödeve kaçtıkları olmuştur.  Aşırı ödev tükenmişlik eşiğine getirebilmektedir.  Araştırmalar az ödevin ve aşırı ödevin olumsuz etkilerini gösteriyor. Çok ödev her zaman daha yüksek başarı demek demek değil.


Biz o grup verlilerden miyiz tam bilemiyorum ama bazı velilerin aşırı baskısı öğretmen baskısı ile birleşince çocuklar çocukluğunu yaşayamıyordu zaman zaman. Velhasıl bu dönem bitti. Artık yeni bir dönemdeyiz.
Unutmadan, defter, kitap satışları bildiğiniz gibi ticari, pahalı ve dışarıdan alınmaması için her tür numara  var. Örneğin İngilizce bir kitabı BilKid'den değil Amazon&#;dan almak istedim. Baskısı tükenmiş eski bir kitap olduğunu öğrendim. Eskiliğinden dolayı piyasada yokmuş. O kadar eski.  Herhalde piyasada kalan en sonuncuları alıp bize sattılar. Böyle numaralar da var. Bilginiz olsun. Bazen modern bazen şark zihniyeti. Son dakika aklıma geldi, bir de sinema klübü var. Sinema öğretmeni yaptığımız CD'yi açamadı. Böyle şeyler de yaşadık. Böyle bir öğretmen çocuğa video editing'i nasıl öğretsin? Kendisi CD açamıyor. Açmak için bilgisayar öğretmenini çağırıyor. Özet ile ilk gittiğimiz okul ile karşılaştırılmaz bile. Çizdikleri tablo yaptıkları reklamdaki gibi mükemmel mi? Hayır! Müfredat iyi gerisi show, balon.

Okullar satrançta yarıştı

OZAN ÖMER KADÜKER-MİLLİYET

51 şehirden, okul takımından, sporcunun yarıştığı turnuvada, Küçükler Genel Kategorisi’nde İstanbul Özel Bilfen Halkalı Ortaokulu, Küçükler Kızlar Kategorisi’nde Antalya Başöğretmen Atatürk Ortaokulu, Yıldızlar Genel Kategorisi’nde Denizli Özel P.E.V. Ortaokulu, Yıldızlar Kızlar Kategorisi’nde Antalya Mecdude Başakıncı Ortaokulu şampiyonluğa ulaştı.

Kıyasıya mücadelelere sahne olan turnuvada, Gençler Genel Kategori’de Ordu Özel Namık Altaş Koleji Anadolu Lisesi, Gençler Kızlar Kategorisi’nde ise Özel Antalya Bahçeşehir Anadolu Lisesi şampiyon oldu.

Şampiyonada konuşan TSF Başkanı Gülkız Tulay, Türkiye İş Bankası ile devlet okullarında 30 bini aşkın satranç sınıfı açtıklarını ve bu sınıfların satrancın okullarda yayılmasına katkı sağladığını söyledi. Türkiye İş Bankası Kurumsal İletişim Müdürü Gül Meltem Atılgan ise “Gerek Türkiye Okullar Satranç Şampiyonası gibi ülkemizdeki turnuvalar gerekse yurt dışındaki turnuvalar, gençlerimize satranç sporundaki başarılarını gösterme ve yeteneklerini geliştirme, deneyim kazanma imkânı sağlıyor” diye konuştu.

Derslerine de katkısı oldu
Turnuvaya katılan öğrenciler ise satrancın hayatlarına birçok katkısı olduğunu belirterek şunları söyledi:

Efe Mustafa Sürücü: Türkiye üçüncülüğü, Antalya şampiyonluğu gibi birçok derecem var. Satrancın derslerime çok etkisi oldu. Özellikle matematikte çok faydasını gördüm. Stres yönetiminin yanı sıra sosyal anlamda çok şey kattı, çok gezdim.
Elif Zeren Yıldız: Normalde Hatay’da yaşıyordum ama deprem nedeniyle geçici olarak Antalya’dayız. Satranç nedeniyle burslu okuyorum. Her yıl turnuvalara girdim, dünya beşincisi, Türkiye ikincisi gibi dereceler elde ettim. Depremden sonra satranca daha da sarıldım, gerçek dünyadan kaçmamı sağladı. Zekamı, görsel hafızamı ve sabrımı geliştirdi.


Şeval Zengin, Zeynep Ayaz, Ela Baransel, Melek Nur Kara: Kars’tan köy okulundan geliyoruz. Canımız sıkıldığı için başlamıştık ama sonra yarışmalara katıldık. Odaklanma, zaman yönetimi gibi birçok katkısı var. Bizden sonra kardeşlerimiz ve arkadaşlarımız da satranca başladı.

GENÇLER GENEL KATEGORİSİ

1 ÖZEL NAMIK ALTAŞ KOLEJİ ANADOLU LİSESİ

2 YUSUF ZİYA ÖNER FEN LİSESİ

3 SİVAS FEN LİSESİ

4 ERBAKIR FEN LİSESİ

genclergenel 4
genclergenel 3
genclergenel 2
genclergenel 1

 

GENÇLER KIZLAR KATEGORİSİ

1 ÖZEL ANTALYA BAHÇEŞEHİR ANADOLU LİSESİ

2 HALICI AHMET URKAY ANADOLU LİSESİ

3 ANTALYA ANADOLU LİSESİ

4 CAĞALOĞLU ANADOLU LİSESİ

genclerkizlar 1

genclerkizlar 4

genclerkizlar 3

genclerkizlar 2

 

YILDIZLAR GENEL KATEGORİSİ

1 ÖZEL P.E.V. ORTAOKULU

2 ÖZEL YALOVA UĞUR ORTAOKULU

3 GÜZELYALI ORTAOKULU

4 ÖZEL ANTALYA BAHÇEŞEHİR ORTAOKULU

yildizlargenel 3
yildizlargenel 2
yildizlargenel 1yildizlargenel 4

YILDIZLAR KIZLAR KATEGORİSİ

1 MECDUDE BAŞAKINCI ORTAOKULU

2 HAYME ANA KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

3 KILIÇARSLAN ORTAOKULU

4 ÖZEL ÖZLÜCE TAN ORTAOKULU

 

yildizlarkizlar 1
yildizlarkizlar 4

 

yildizlarkizlar 3yildizlarkizlar 2

 

 

 

KÜÇÜKLER GENEL KATEGORİSİ

1 ÖZEL BİLFEN HALKALI ORTAOKULU

2 YASEMİN KARAKAYA ORTAOKULU

3 ÖZEL MEZİTLİ BAHÇEŞEHİR KOLEJİ ORTAOKULU

4 ÖZEL DENİZLİ BİLNET ORTAOKULU

 

kucuklergenel 3

kucuklergenel 2

kucuklergenel 1

kucuklergenel 4

KÜÇÜKLER KIZLAR KATEGORİSİ

1 BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK ORTAOKULU

2 HAYME ANA KIZ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

3 YARIŞ ORTAOKULU

4 ÖZEL DÖNENCE ORTAOKULU

kucuklerkizlar 3

kucuklerkizlar 2

kucuklerkizlar 1kucuklerkizlar 4

 

 




   Facebook   Twitter   Whatsapp


Benzer Haberler

Kamudanhaber- Özel haber

Mehmet Türk

Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin göreve başladığı andan itibaren işe öğretmenler odasından başladı. Öğretmenler odasının, bırakın sendika genel başkanlarını şube başkanları tarafından bile unutulduğu bir dönemde en doğru yer öğretmenler odasıydı. Çünkü öğretmenler; sorunlarını çözebilecek, seslerini duyurabilecekleri bir muhatap arayışındalar. Kendilerine değer verildiğini hissetmek istiyorlar. Öğretmenler odasında kendilerine yönelen talep ve şikayetler karşısında kimi sendikacılar: “Bizimle aynı dünya görüşünü paylaşan bir siyasi hareket iktidar olduğunda…” kabilinden cevaplarla dağın ardını gösterirken kimi sendikacılar da “Biz rica makamıyız, ancak rica ederiz. Biz icra makamı değiliz.” kolaycılığında topu taca atmakta…

Prof. Dr. Yusuf Tekin, Millî Eğitim Bakanlığında icra makamının en tepesindeki isim olarak öğretmenler odasına girmekte ve “Değerli Öğretmenim! Buyur, ben buradayım. Dinliyorum.” demektedir. Bu, cesaret gerektiren davranışıyla da öğretmenlerin talep ve sorunlarını sadece aracılardan/onların temsilcilerinden dinlememekte bizzat öğretmenlerin kendisinden dinlemektedir. Bu neden önemlidir? Çünkü sendikalar, dernekler ve eğitimin paydaşı olan diğer yapılar eğitimin sorunlarını dile getirirken; kendi delege/yönetim yapılarına, üstlendikleri misyona, üst yönetim kademelerinin kariyer beklentilerine ilişkin dengeleri gözeterek hareket etmek durumundadırlar. Bu durum, eğitim-öğretim ve öğretmenlerin sorun/taleplerinin aktarılmasında öncelik sıralamasını hatta bizzat talebin kendisini değiştirebilmektedir. Doğrudan demokrasi, katılımcı yönetim anlayışı, sorunu ve talebi doğrudan muhatabından dinleme sağlıklı bir iletişimin de temelini oluşturmaktadır. Yusuf Tekin’in öğretmenler odası ziyaretleri bu yönüyle çok değerlidir ve devam etmelidir. Hatta Ziya Selçuk’un yaptığı gibi salon toplantılarıyla da zenginleştirilebilir.

Küçük bir öneride bulunmak gerekirse; öğretmenin ve eğitimin sorunları, çözüm yolları en sağlıklı şekilde habersiz olarak rasgele bir okula gidilerek öğrenilebilir. Diğer türlü showroom tanıtım daireleri gibi sorunsuz, ideal okulları görürsünüz. Gerçeklerle yüzleşmenin bir maliyeti vardır.  Bu maliyet bazen hoş olmayan durumlarla karşılaşma ihtimalini de içerir. Ancak gerçeklerle yüzleşmek gibi bir faydayı da içinde barındırır.

Netice olarak sorunları yerinde teşhisle başlayan ve cesaret gerektiren devamında da tedavi basamaklarıyla süreci devam ettirecek olan çok yerinde bulduğumuz bu çalışmayı alkışlıyor ve destekliyoruz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır