bilge karasu hayatı ve eserleri / Bilge Karasu'nun Edebi Kişiliği

Bilge Karasu Hayatı Ve Eserleri

bilge karasu hayatı ve eserleri

Bilge Karasu

Postmodern romanın Türkiye'deki önemli isimleri arasında değerlendirilmektedir.

Bilge Karasu, 9 Ocak tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Genellikle sanıldığının aksine, Musevi asıllı Osmanlı siyasetçi Emanuel Karasu ve onun yeğeni dünyaca ünlü yoğurt şirketi Danone Grubu'nun kurucusu İzak Karasu ile herhangi bir akrabalık ilişkisi bulunmamakla birlikte, Bilge Karasu'nun daha sonra Müslümanlığı seçmiş bulunan anne ve babası da Musevi asıllıdır.

Bilge Karasu, İstanbul’da Şişli Terakki Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde okudu.

Bilge Karasu, Mezun olduktan sonra Ankara’da Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü'nde, Ankara Radyosu Dış Yayınlar Bölümü'nde çalıştı. yılları arasında Rockefeller Bursu ile Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bulundu. Türkiye’ye döndükten sonra yılında çevirmenliğe başladı. Ankara Radyosu için radyo oyunları yazdı.

Bilge Karasu, yılından yılında ölümüne kadar Hacettepe Üniversitesi' Felsefe bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı.

Yazmaya 17 yaşında başlayan Bilge Karasu’nun ilk yazısı 'de, ilk öyküsü de 'de Seçilmiş Hikâyeler Dergisi'nde yayımlandı. Daha sonra Dost, Türk Dili, Gösteri, Forum, Tan, Gergedan, Çağdaş Şehir, Argos, Kedi dergilerinde çeşitli yazıları yayımlandı.

Bilge Karasu, yılında David Herbert Richards Lawrence'ın The Man Who Died (Ölen Adam) kitabının çevirisiyle Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü'nü, 'de Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'nı, 'de Gece kitabı ile Pegasus Ödülü'nü ve 'te Ne Kitapsız Ne Kedisiz'le Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'nü aldı.

Öykü, roman, deneme yazarı olan Bilge Karasu, aynı zamanda felsefeci yanı ile metinlerinde felsefi sorunları işlemiş ya da onun metinleri felsefi incelemenin konusu olarak görülmüştür. Postmodern romanın Türkiye'deki önemli isimleri arasında değerlendirilmektedir.

Türk edebiyatının ilk eşcinsel sevgi öyküleri de Bilge Karasu’ya aittir. ‘Troya’da Ölüm Vardı’da yoğun imgeler kullanılarak anlatılan iki erkek arasındaki sevgi ilişkisi ‘Kılavuz’da, ‘Narla İncire Gazel’de gitgide daha belirgin, daha görünür bir hal almaya başlar.

Türkçe edebiyatın en özgün kalemlerinden biri olan Karasu "Gece" adlı kitabıyla Amerika'da verilen "Pegasus Ödülü"nü kazanan tek Türk yazardır; bu ödülle birlikte kitapları İngilizceye çevrilmiş ve ABD'nin çeşitli üniversitelerinde romanı Türk edebiyatı üzerine konferanslar vermiştir.

Müzikle yakından ilgilenen Bilge Karasu, müzik toplantılarına katıldı, bazen de Fikret Otyam’ın orkestrasında piyano çaldı. Ali Poyrazoğlu, Semih Tezcan, Mengü Ertel, Kuzgun Acar, Zafer Toker, Haluk Aker, Füsun Akatlı, Oya Aker, Fikret Otyam, Orhan Peker, Talat Sait Halman, Turan Erol ve Eser Gürson gibi edebiyat ve sanat camiasından entelektüel isimlerle yakın dostluklar kurdu.

Bilge Karasu, 13 Temmuz tarihinde Ankara, Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde pankreas kanseri nedeni ile 65 yaşında ölmüştür.

yılında Ankara Radyosu için yazdığı “Sevilmek” adlı radyo oyunu Işıl Kasapoğlu yönetiminde yılında yeniden sahnelendi.

Ödülleri:
- Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü, David Herbert Richards Lawrence’den çevirdiği Ölen Adam ile
- Sait Faik Hikâye Armağanı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ile
- Pegasus Ödülü, Gece ile
- Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, Ne Kitapsız Ne Kedisiz ile

Kitapları :
Öykü:
- Troya’da Ölüm Vardı
- Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
- Göçmüş Kediler Bahçesi
- Kısmet Büfesi
- Susanlar (öykü, şiir, deneme, röportaj)

Roman :
- Gece
- Kılavuz

Deneme :
- Sessiz Bir Ölüm
- Öteki Metinler (Bilge Karasu ve Füsun Akatlı)
- Ne Kitapsız Ne Kedisiz
- Narla İncire Gazel
- Altı Ay Bir Güz (ölümünden sonra yayınlandı)
- Lağımlaranası ya da Beyoğlu (ölümünden sonra yayınlandı)

Radyo oyunları :
- Peter Pan (Radyo için oyunlaştıran Bilge Karasu), Ankara Radyosu
- Sevilmek, Ankara Radyosu
- Kerem ile Kediler, Ankara Radyosu
Gidememek
Aşk

Çeviri :
- Abraham Lincoln (Biyografi : yazarı Emil Ludwig)
- Şehir Çocuğu (Roman : yazarı Herman Wouk)
- Doktor Martino: Hikâyeler (Hikaye : William Faulkner)
- Ölen Adam (Roman : yazarı David Herbert Richards Lawrence)
- - Sessiz Bir Ölüm (Deneme : Simone de Beauvoir)
- Bella'nın Ölümü (Roman : yazarı Georges Simenon)
- Üç Deneme (Deneme : İtalo Calvino)

Mektup:
- Halûk’a Mektuplar: 30 Yılın Yazışmaları
- Jean ve Gino'ya Mektuplar ()


Kaynak:monash.pw

kaynağı değiştir]

Ayrıca bakınız[değiştir

Bilge Karasu

Bilge Karasu Kimdir

yılında İstanbul’da dünyaya gelen Bilge Karasu, daha sonradan Müslümanlığı seçen Musevi asıllı bir ailenin çocuğudur. Lise öğrenimini Şişli Terakki Lisesinde gören Bilge Karasu daha sonra ki üniversite eğitimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nin Felsefe bölümünün mezundur.

17 yazında edebiyata ilgi duyarak yazmaya başlayan Bilge Karasu, ilk yazısı yılında, ilk öyküsünü ise Seçilmiş Hikâyeler Dergisinde yayımlamıştır. Kişinin geçirdiği o şahsi sorunları nedeni ile girdiği bir döneme ait ışığı nasıl bulacağımız ve sevgi, hüzün, mutluluk, yalnızlık gibi kavramları kendince düşünerek sade bir dilde eserlerinin ana konusu yapmıştır.

Kelimeleri kendine özgüdür. Okuyucu ile her zaman bir bağ kurabilen Bilge Karasu, eserlerinde verdiği gerek yer verdiği kelimelerini bile özenle seçerek kurgu dilinin en güzel vaziyette olmasını hep sağlamıştır.

Bir seneliğine Rockfeller bursu sayesinde Avrupa’ya giden Bilge Karasu, geri döndüğünde çevirmenlikle de uğraşmıştır. Sadece deneme, öykü ve roman yazmakla kalmayıp çalıştığı Ankara Radyosu için radyo oyunları da yazmıştır.

Ve Amerika’da Pegasus Ödülü’nü kazanan tek Türk yazar olan Bilge Karasu, kaleminin farkındalığı ve özgünlüğünü ortaya koymuştur. Bu ödül sayesinde ise eserleri çevrilip Amerikan üniversitelerinde yer verilmiştir.

Ölümüne kadar dört ödül kazana Bilge Karasu, kendisi vefat ettikten sonra adına kitaplar yazılmış ve önemliliğini hiçbir zaman yitirmemiştir.

Ölümünü kadar Ankara’da bir bodrum katında yaşayan Bilge Karasu, 14 Temmuz yılında kaldırıldığı Hacettepe Üniversitesi’nde pankreas kanseri hastalığından dolayı vefat etmiştir.

Bilge Karasu Öyküleri: Troya’da Ölüm Vardı (), Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı (), Göçmüş Kediler Bahçesi (), Kısmet Büfesi (), Lağımlaranası ya da Beyoğlu, Susanlar ()

Bilge Karasu Romanları: Gece (), Kılavuz ()

Bilge Karasu Denemeleri: Ne Kitapsız Ne Kedisiz (), Narla İncire Gazel (), Altı Ay Bir Güz () (ölümünden sonra yayınlandı)

Bilge Karasu Oyunları: Peter Pan (), Sevilmek, (), Kerem ile Kediler (), Gidememek, Aşk


Güzel

Bilge Karasu Kitapları

Kısmet BüfesiKısmet Büfesi

Kısmet Büfesi kitabı on öyküden oluşuyor. Eserin başında Bilge Karasu bu öykülere sadece metin demekle yetinse de bu öykülerin sadece metin olmadığını kabul ediyor.

Puan:

Bilge Karasu’nun Hayatı ve Eserleri

Bilge Karasu, Türk araştırmacı, yazar, felsefe uzmanı.

Doğum tarihi ve yeri: 9 Ocak , İstanbul
Ölüm tarihi ve yeri: 13 Temmuz , Ankara

1- Bilge Karasu’nun Hayatı

9 Ocak tarihindeİstanbul'da dünyaya geldi. Genellikle sanıldığının aksine, Musevi asıllı Osmanlı siyasetçi Emanuel Karasu ve onun yeğeni dünyaca ünlü yoğurt şirketi Danone Grubu'nun kurucusu İzak Karasu ile herhangi bir akrabalık ilişkisi bulunmamakla birlikte, Bilge Karasu'nun daha sonra Müslümanlığı seçmiş bulunan anne ve babası da Musevi asıllıdır.

İlk ve ortaöğrenimini Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladı. Yükseköğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde yaptı. Felsefeci ve sosyolog Hilmi Ziya Ülken, felsefe profesörü Nermi Uygur ve Takiyettin Mengüşoğlu gibi ünlü düşünce adamlarından ders aldı. Yazar bu bölümde aldığı felsefe eğitimi ile geçimini sağlarken aynı zamanda yazarlık donanımını elde etmişti.

Ankara’da Basın Yayın ve Turizm Müdürlüğünde, Ankara Radyosu dış yayınlar servisinde çalıştı. Zaman zaman da radyoda haftalık programlar yaptı. ’li yıllarda TRT radyolarında üç radyo oyunu yayımlandı. Müzikle yakından ilgilendi. Müzik toplantılarına katıldı, bazen de Fikret Otyam’ın orkestrasında piyano çaldı. Ali Poyrazoğlu, Semih Tezcan, Mengü Ertel, Kuzgun Acar, Zafer Toker, Haluk Aker, Füsun Akatlı, Oya Aker, Fikret Otyam, Orhan Peker, Talat Sait Halman, Turan Erol ve Eser Gürson gibi edebiyat ve sanat camiasından entelektüel isimlerle yakın dostluklar kurdu. 'te Rockefeller bursuyla Avrupa’ya gitti. Döndüğünde ise çeviri işi ile uğraştı. 'te Hacettepe Üniversitesi'nde başladığı görevinde ömrünün sonuna kadar hizmet verdi.

Türkiye’nin ilk kültür bakanı Talat Sait Halman, Bilge Karasu’nun yirmili yaşlarında sekiz dil bildiğini, ölümüne yakın bir zamanda da Japonca öğrendiğini söyler. Ayrıca ana dili dışında en az iki üç dilde yazabilecek donanıma da sahiptir.

Ankara'da Nilgün Sokak'ta yıllarca küçük bir bodrum katında yaşadı Temmuz yılında pankreas kanseri tedavisi gördüğü Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde vefat etti. Kabri Karşıyaka Mezarlığı'ndadır.

2- Bilge Karasu’nun Edebi Kişiliği

Bilge Karasu, yazmaya 17 yaşında başladı. İlk yazısı ’de yılında çıkan Karasu’nun ilk öyküsü ’de Seçilmiş Hikayeler dergisinde yayımlanır. Bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını işleyen bir yazardır. Daha sonra Dost, Türk Dili, Gösteri, Forum, Tan, Gergedan, Çağdaş Şehir, Argos, Kedi dergilerinde çeşitli yazıları yayımlanır.

Her insanın hayatında en az birkaç kere kafasından geçirdiği ya da yaşadığı "sevgi", "dostluk", "yalnızlık", "tutku", "inanç/inançsızlık", "korku" ve "ölüm" gibi kavramları imgesel bir dille anlatır. Okuyucu günlük hayatına tanıklık ettiği hikayedeki kahramanda ya da kişilerde kendinden parçalar bulur.

Böylece kullanılan imgeleri de rahatlıkla bilinçaltında kendi yaşamına göre şekillendirip yorumlar, hikayeyle okur arasında bir bağ oluşur. Çünkü Karasu, insanla/insanüstüyü, olağanla/olağanüstüyü yapaylığa düşmeden, metnin doğal akışı/hayatın da kurgusal akışı içinde verir. Okurun hayal gücünü bir noktaya kadar özgür bırakır. Karasu kelimelerini özenle seçer. Dili işlenmiş, üzerinde çok çalışılmış, oynanmış bir dildir. Kullandığı arı Türkçe başka yazarlarda yapay ve zorlama dururken, onun metinlerinde hoş bir tat bırakır. Çünkü ritim düşünülerek, ses düşünülerek, görsellik düşünülerek kurulmuş, kurgulanmış, kusursuz olması istenmiş bir dille yazılmıştır.

ile yılları arasında eleştirilerde, sanat konulu deneme ve çevirilerde, tanıtım yazılarında Bilge Karasu adına sık sık rastlanır. Bireyin sorunlarına inerken okurun karşısına farklı bir düz yazı tekniğiyle çıkar. Klasik olay örgüsü çizgisinden farklı bir yöntem kullanırken yalnızlık, tutku, korku, sevgi ve ölüm gibi konuları ele alıp çağrışımlardan ve simgelerden geliştirdiği yeni bir üslupla karşılaşılır. Edebiyat ve felsefeyi belirli ölçülerde harmanlayarak özgün örnekler vermiştir.

D. H. Lawrence’tan çevirdiği Ölen Adam (The Man Who Died) adlı yapıtıyla Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü’nü kazandı (). ’te yayınlanan Gece adlı romanıyla ’de Pegasus Edebiyat Ödülü’nü aldı. Bu roman, çeşitli dillere çevrilerek yazarın daha geniş kitlelerce tanınmasına olanak sağladı. ’te yayımladığı Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı adlı öyküsüyle Saik Faik Hikaye Ödülü’nü, ’te yayımlanan Ne Kitapsız Ne Kedisiz yapıtıyla da Sedat Simavi Vakfı Ödülü’nü kazandı.

Bilge Karasu; Faulkner, Ludwig, Wouk, Simenon, Beauvoir, Barrie, Lawrence’tan çeviriler yaptı. Deneme, eleştiri ve çevirilerinde özenli bir dil yapısı kullanması dikkat çeker. Dile, dilin işleyişine, Türkçenin gelişimine önem verir. Ona göre dil bütünlüğünün parçası olan kelimeler, ancak edebî dilde kullanılırsa o dile ait olur.

Bu konudaki fikrini şu sözlerle dile getirir: “Herhangi bir metnin ortaya çıkmasında hem o dilin, o metnin söylenebilir hâle gelmiş olması hem de buradan çıkarılabilecek birtakım başka metinleri de söyleyebilecek gücü bulması gerekir. Yazın da başka bir şey değil ki. Sürekli olarak bir dilin söylemiş olduklarını kayda geçiren yapıtların oluşturduğu topluluktur o dilin yazını. Bir dilin herhangi bir şeyi söyleyebilir hâle gelmesiyle ondan sonra başka şeyleri de söyleyebilir olması yazının varlığıyla ilişkili bir şeydir. Onun için ikide bir söylerim. Yazın her şeyden fersah fersah ötedir. Dilin belleğidir diye.”

Bilge Karasu, tüm benliği ile sahiplendiği Türkçenin ifade sınırlarını sonuna kadar zorlar. Pegasus Edebiyat Ödülü'nü aldığı törende yaptığı konuşmasında “Ben kendimi Türkçeye borçluyum” diyerek içinde yetiştiği kültürün diline gösterdiği duyarlılığı gözler önüne sermiştir. Yazar diğer dilleri öğrenme konusunda da uğraş verir. O, keskin bir zekaya, güçlü bir hafızaya sahip yetenekli bir yazardır. Saatlerce masa başından kalkmayan, çalışkanlığı ve sabrıyla üretme daha iyisini yapma uğraşı içindedir.

Yazarın hayatında kitaplar ve kediler ayrı yer tutar. Yaşamındaki birçok ayrıntı eserlerine de yansır. Özellikle çocukluk yıllarının geçtiği Beyoğlu sokakları, Mete caddesindeki çocukluk evi, Samanpazarı, Nilgün Sokağı, Kavaklıdere’de önü vişne ağaçlarıyla dolu ev eserlerine de yansıyan önemli adreslerdir. Bilge Karasu, edebiyat dünyasında alışılmışın dışında bir anlatım tekniği ile adından söz ettirmiş önemli bir değerdir.

II. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkisiyle tüm dünyada duygusal bir buhran ve çaresizlik duygusu hakim olur. Bu sancılı ruh hâlinin edebiyat dünyasındaki yansımasıyla ise bireysel sıkıntıların evrenselle buluştuğu postmodern anlayış ortaya çıkar. İroni, değişik kültürlerle iletişim, aykırı kanı, dil oyunları, metinlerarasılık, gerçeklik fikrini inkâr unsurları üzerine temellenmiş postmodern akımın etkileri Bilge Karasu’nun eserlerinde de yer bulur. Alıntı üstüne alıntı ya da alıntı içinde alıntıyla oluşan metinlerinde gerçeklik, kurmaca ve soyut, somut yan yana durur.

3- Bilge Karasu’nun Eserleri

  • Öykü:
    • Troya’da Ölüm Vardı
    • Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
    • Göçmüş Kediler Bahçesi
    • Kısmet Büfesi
    • Lağımlaranası ya da Beyoğlu
    • Susanlar (öykü, şiir, deneme, röportaj)
  • Roman:
  • Deneme:
    • Ne Kitapsız Ne Kedisiz
    • o Narla İncire Gazel
    • o Altı Ay Bir Güz (ölümünden sonra yayınlandı)
  • Radyo Oyunları:
    • Peter Pan / Radyo için oyunlaştıran Bilge Karasu Ankara Radyosu
    • Sevilmek, Ankara Radyosu
    • Kerem ile Kediler Ankara Radyosu
    • Gidememek
    • Aşk

4- Bilge Karasu’nun Aldığı Ödüller

  • Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü, D. H. Lawrence’den çevirdiği Ölen Adam ile
  • Sait Faik Hikâye Armağanı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı ile
  • Pegasus Ödülü, Gece ile
  • Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, Ne Kitapsız Ne Kedisiz ile

Paylaş:

nest...

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.