bin muhteşem güneş yazarı kimdir / Bin Muhteşem Güneş Özeti, Konusu ve Karakterleri - Kitap Diyarı

Bin Muhteşem Güneş Yazarı Kimdir

bin muhteşem güneş yazarı kimdir

kaynağı değiştir]

  1. monash.pw,bNzs63q3zki3RynRmzwPVQ/EtsC4PCeU0ea_NpG4_ZGsQ 14 Temmuz tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Bin Muhteşem Güneş - Khaled Hosseini Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bin Muhteşem Güneş kimin eseri? Bin Muhteşem Güneş kitabının yazarı kimdir? Bin Muhteşem Güneş konusu ve anafikri nedir? Bin Muhteşem Güneş kitabı ne anlatıyor? Bin Muhteşem Güneş kitabının yazarı Khaled Hosseini kimdir? İşte Bin Muhteşem Güneş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar:Khaled Hosseini

Çevirmen: Püren Özgören

Orijinal Adı: A Thousand Splendid Suns

Yayın Evi: Everest Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı:

Bin Muhteşem Güneş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi. Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı'yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini'nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden. Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar. Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem. Bin Muhteşem Güneş, kelimenin tam anlamıyla "beklenen" bir roman

Bin Muhteşem Güneş Alıntıları - Sözleri

  • "Çünkü bir toplumun kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansları yoktur."
  • Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak.
  • Ve kendimi öyle yalnız, öyle çaresiz hissettim ki
  • Belki de tükenmişimdir, bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır, hep ben yorulmak istemiyorumdur. Yeniden inanmaya ihtiyacım vardır. Beni bana vermek istiyorumdur
  • "Çünkü bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur."
  • "Bu ülkeyi bu kadar çok sevmeme karşın, bazen çekip gitmeyi düşünüyorum," dedi Babi. "Nereye?" "Unutmanın kolay olacağı bir yere"
  • "Ağlamayacağım! Senin uğruna, asla. Bin yıl geçse de."
  • “Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım,”dedi Nana. “ Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem.”
  • Seni özlüyorum. Sesini, kahkahanı özlüyorum.
  • "Belki de tükenmişimdir. Bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır. Hep ben yorulmak istemiyorumdur. Yeniden inanmaya ihtiyacım vardır. Beni bana geri vermek istiyorumdur."

Bin Muhteşem Güneş İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Khaled Hosseini'nin bu kitabını okumadan önce önyargılıydım. Uçurtma Avcısı(henüz okumadım)kitabının yaptığı sükse yüzünden şişirilmiş bir yazar olabileceği hakkında endişelerim vardı ama yazar, kitabının sayfalarını her çevirişimde bu önyargılı tavrımı paramparça etti. Kitabımızdaki olaylar Afganistan'ın çeşitli bölgelerinde geçiyor. Başlarında her şey normal, sıradan bir Afgan hayatı anlatılıyor gibi geliyor ama en beklenmedik anda can alıcı bir hamleyle yazar bizi kitaba bağlıyor ve olaylar ardı ardına sıralanarak kitabı elimizden bırakmaya fırsat vermiyor. Başta sovyetler sonra iç karışıklıklarla olan mücadelenin göbeğinde buluyoruz kendimizi. Savaşı yaşamıyoruz belki ama hissedebiliyoruz. Benim analizim, insan; ne olursa olsun insan kalabilmeli. İçinde bulunduğu şartlar göz önünde bulundurulsa dahi, savaşın içinde, yoklukla mücadele ederken, varlık içinde yaşarken, gülerken, ağlarken, her an yaşamın verdiği neşeyle ve güçle insan kalabilmeli. O günün şartlarını ve zamanın koşulları, savaşı, kıtlığı, duygusuzluğu göz önünde bulundurmuyor değilim. Aksine bunları daha çok göz önünde bulundurduğum için o savaşa katılıp, o kıtlığı ve yokluğu kitaptaki karakterler ile birlikte yaşadığım için bu kanıdayım. Bu kitaptaki karakterleri tek tek analiz etmek istiyorum. Nana'nın bir sözünü yazarak başlamak istiyorum. "Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, bir kadını gösterir." O kadar güzel telkinler veriyor ki bu kadarı da olmaz diyorsunuz. Nana resmen herkesin Nana'sı. Her zaman evladını düşünen ve bir yanlışa düşmemesi için çırpınıp duran. Yürek kırıklığının ne kadar kötü olduğunu bize kendisi gösteriyor. Meryem bir harami olmasına rağmen öyle büyük fedakarlıklar yapıp öyle çok acıya katlanıyor ki, merhamet etmemeniz, duygulanmamanız hatta onun acısını hissetmemeniz elde bile değil. Keşke Nana haksız çıksaydı diyorum ben hala. Ama Meryem'e söylediği her konuda haklı çıktı neredeyse. O yüzden öğütleri dinlemekte her zaman fayda vardır. Kulağımıza küpe etmeliyiz özellikle Nana'nın sözlerini. Meryem'in o kocaman, içi sevgi dolu yüreği keşke herkesin gözünde birer ışık yaksa da bizlere örnek olsa. Celil Meryem'in babası. Yaşattıklarıyla bu kitabın en iyi karakteri haline geleceğini düşündüm ama ona duyduğum kin hala damarlarımı geriyor. Bir insanın durumunu gözardı etmeksizin böyle şeyler yapabilmesi insanın kanını donduruyor açıkçası. Sonlara doğru kefaret istese de iş işten çoktan geçmiş oluyor. İnsanın hayatında yapabileceği en kötü şey pişman olacak kadar kötü kararlar vermek. Celil'in yaptığı da affedilemezdi. Raşit'e acımış, onun duygularını paylaşmıştım. Oysa onun da aradığı çok farklıymış. Mutlu bir yuvadan ziyade insanı üretim makinesi olarak görmek hiçkimseye yakışmayan bir davranıştır. Durumun ve zamanın koşulları ne olursa olsun. Hak ettiğini bence çok geç yaşadı. Daha erken olsa içimin yağları eriyebilirdi diyebilirim. Leyla için kurduğu tuzak resmen midemi bulandırmıştı. Öğrendiğim an bir an önce diğer sayfaları çevirip bu anın gelmesini bekledim diyebilirim. Leyla'nın her düşüncesi her hareketi güzeldi. Keşke istediği şeyler olabilseydi derken iyi ki olmamış ki böyle bir sonu yaşamış dedim. Eğer düşünceleri bölünmeseydi (yani faaliyete geçtiği şey gerçekleşseydi) hayalini gerçekleştirme fırsatını hiç bulamayabilirdi. İçi umut dolu Leyla her zaman umudun paçasına yapışmış ve hep güçlü durduğu için, Meryem'in de yardımıyla daha güzel bir hayata adım adım yaklaşmıştır. Tarık elinde olmadan yaşadığı şehri terk etmek zorunda kalıyor ama bu günlere kadar Leyla ile yaşadıkları o güzel sıcacık günler resmen kitabın içindeki soğuk savaşta, çarpışmalar göbeğinde bile içimizi ısıtıyor. Leyla'nın yolunu gözlemesi, kendi aralarındaki şifreli iletişim, o yaşta bile birbirlerine olan bağları, yürekliliklerine hayran kaldım diyebilirim. Tarık'ta çok zor bir hayata Katlanmak zorunda kalmış ailesi için, çok cefa çekmiş olmasına rağmen vazgeçmemek, azim ve istek sürekli onu kamçılayan ve hayata bağlayan şey olmuş. Kendisinin olduğu sayfalar diğerlerinden ayrılmayı hak ediyor neredeyse. Özellikle Leyla ile ikisinin olduğu sayfalar. İncelememi okuyan herkese teşekkür ederim. Kitap çok hoşuma gitti ve herkese okumasını tavsiye ederim. (Ayhan GÜVEN)

#BinMuhteşemGüneş #KhaledHosseini #kitapyorumu Bu kitapta savaşın bir karabasan gibi bir milletin başına nasıl çöktüğünü göreceksiniz. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra soğuk savaş ile birlikte dünyada çoğu ülke rakip iki ülkenin kuklası haline geldi. Bu rakip iki ülke, 3. Dünya ülkelerinde savaş lordlarını kendi gölgeleri gibi silahlandırarak birbirleriyle savaştırdılar. Ne yazık ki soğuk savaş bitmesine rağmen günümüzde hâlâ bu durum devam etmektedir. Suriye örneği gibi… Bu emparyal güçlerin, silah tüccarlarının, kuklaları olan yerel güçlerin birbirleriyle savaşında masum insanlar zarar görmekte, aileler dağılmakta, gencecik insanlar hayatlarını kaybetmekte; çocuklar yetim kalmakta, yaşlılar çaresiz kalmakta ve en kötüsü de kadınlar akıl alamayacak derecede tecavüze, işkence ve zulme maruz kalmaktadır. Usta yazar, Uçurtma Avcısı gibi bu kitabında da savaşın çirkinliği ve karakterlerin maruz kaldığı zulmü akıcı bir dil ile çok güzel dile getirmekte. Kendinizi adeta kitabın içinde buluyorsunuz. #kitapalıntıları “Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir.” Not: Zülfü Livaneli’nin Huzursuzluk kitabı da buna benzer bir konuyu ele almakta. Okumayı düşünenler için… (Gülüzar Yıldırım)

Kitabı bitirdiğim gibi bu incelemeyi yazmayı karar verdim. Etkisi hâlâ yüreğimdeyken. Uçurtma Avcısı'nda olduğu gibi savaşın acı yüzünü bu kitapta da görüyoruz. Bu sefer karakterlerimiz hayatları kesişen iki kadın. Meryem ve Leyla Acı dolu iki hayat. Bitmek bilmeyen bir savaş. Ardından Taliban'ın katı kuralları. Afganistan'da 'ler yılları arası yaşamış bir kadın olduğunuzu düşünün. Öyle ki kadının hiçbir hakkı yok. Bir eşyadan bile değersiz görülüyor. Küçük yaşta evlendiriliyor. Yüzü bile kapalı olan burka giymek zorunlu. Dünyayı bir kafes ardından görüyorsunuz. Yanınızda mahreminiz bir erkek olmadan dışarı çıkamıyorsunuz. Çıkarsan ve yakalanırsan dövülüyorsun. Eğitim, okumak, kitap yazmak, çalışmak yasak! ve daha bir sürü akıl almaz kural Böyle bir hayata mahkûm edilmek Okurken bu zihniyetlere öyle sinirlendim ki yüreğim sıkıştı. Yazar bu kitabıyla kesinlikle savaşın acı yüzünü çok iyi yansıtmış. Dostluğu ve aşkı da öyle. Ah Meryem Meryem gibi kadınların çok olduğunu bilmek daha da çok acıtıyor canımı. Erkek egemenliğine boyun eğmeye mecbur bırakılmış sessiz, çaresiz kadınlar Bir gün Bir gün gerçekten dünyadaki tüm bu savaşların, adaletsizliklerin son bulmasını diliyorum (Sanal Kitaplığım)

Kitabın Yazarı Khaled Hosseini Kimdir?

Şu anda ABD vatandaşıdır. İlk romanı Uçurtma Avcısı,  yılında yayımlanmış olup pek çok ülkede en çok satanlar listesine girmiştir. İkinci romanı Bin Muhteşem Güneş 22 Mayıs  tarihinde satılmaya başlanmıştır.

Hüseyni, Kabil doğumlu olup Alevilik mezhebine mensup bir yazardır. Babası Afganistan Dış İşleri Bakanlığında çalışmıştır. yılında baba Hüseyni, Afganistan Elçiliğindeki görevi dolayısıyla ailesiyle birlikte Tahran, İran'a yerleşmiştir. yılında Hüseyni ailesi, Halit'in erkek kardeşinin doğacak olması sebebiyle Kabil'e geri dönmüştür. Ailenin Afganistan'a dönmesinin ardından birkaç ay sonra da 40 yıllık Afgan lider Zahir şah kuzeni Davut Han tarafından düşürülmüştür.

yılında Hüseyni'nin babası Paris'te kendine bir iş bulmuştur ve bütün ailesini bu şehre taşımıştır. Hüseyni Ailesi'nin Kabil yerine Paris'i tercih etmesinin sebebi, Afganistan'ın o dönemlerde içinde bulunduğu komünist baskıdır. Bu sebepten dolayı, Hüseyniler yılında ABD'den siyasi sığınma hakkı kazanmış ve San Jose, Kaliforniya'ya yerleşmişlerdir. Uçurtma Avcısı kitabında bu göç dolu yaşamına değinmiştir.

Hüseyni, yılında Independence High School Lisesi'ni bitirdikten sonra Santa Clara Üniversitesi Biyoloji bölümüne kabul olmuştur. yılında mezun olan Hüseyni, ertesi sene Kaliforniya Üniversitesi Tıp bölümüne girmiştir. yılında cerrah olan Hüseyni, dahili cerrahideki ihtisasını yılında Los Angeles'taki Cedars-Sinai Medical Center'da tamamlamıştır. Hüseyni doktorluk mesleğine ilk kitabı Uçurtma Avcısı'nı yazdıktan bir buçuk yıl sonraya kadar () devam etmiştir.

Hüseyni şu anda Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nda iyi niyet elçisi olarak mültecilere yardım etmektedir. Hüseyni, Kuzey Kaliforniya'da İran asıllı Amerikan eşi Roya ve iki çocuğuyla hayata devam etmektedir.

Khaled Hosseini Kitapları - Eserleri

  • Uçurtma Avcısı
  • Bin Muhteşem Güneş
  • Ve Dağlar Yankılandı
  • Dəniz Duası

Khaled Hosseini Alıntıları - Sözleri

  • Ama o hayat, o dönem şimdi bana bile rüya gibi geliyor, unutulup gitmiş bir söylenti gibi. (Dəniz Duası)
  • "Ah, nasıl yakarıyorum denize bunu bilmesi için." (Dəniz Duası)
  • Gökler bomba kusuyordu. (Dəniz Duası)
  • ♁☾Evde çocuk olması çok iyi olacak. Biraz gürültü bizim için değişiklik olur Biraz hayat☽♁ (Ve Dağlar Yankılandı)
  • "Çünkü bir toplumun, kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur." (Bin Muhteşem Güneş)
  • Ama bir görselerdi sevgilim. Sahip olduklarının yarısını, bir görselerdi..O zaman daha nazik davranırlardı, elbette.. (Dəniz Duası)
  • "Ama o hayat, o dönem şimdi bana bile sahte geliyor, unutulup gitmiş Bi söylenti gibi." (Dəniz Duası)
  • Seni özlüyorum. Sesini, kahkahanı özlüyorum. (Bin Muhteşem Güneş)
  • Unutulup gitmiş bir söylenti gibi. (Dəniz Duası)
  • Belki de yüreksizlerin asıl cezası budur gerçeği, iş işten geçtikten sonra, artık yapabilecek hiçbir şey kalmadığında görmek, anlamak. (Bin Muhteşem Güneş)
  • Ve kendimi öyle yalnız, öyle çaresiz hissettim ki (Bin Muhteşem Güneş)
  • Ah nasıl yakarıyorum denize bunu bilmesi için. (Dəniz Duası)
  • "Çünkü bir toplumun kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansları yoktur." (Bin Muhteşem Güneş)
  • "Belki de tükenmişimdir. Bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır. Hep ben yorulmak istemiyorumdur. Yeniden inanmaya ihtiyacım vardır. Beni bana geri vermek istiyorumdur." (Bin Muhteşem Güneş)
  • -Yakınımda olacaksın. +Evet. -Yaşlanana kadar. +Hem de çok yaşlanana kadar. -Daima. +Evet, daima. (Ve Dağlar Yankılandı)
  • Bu ülke çok değişti, (Ve Dağlar Yankılandı)
  • Sana dedim ki "Elimi tut. Korkacak bir şey yok." (Dəniz Duası)
  • “Bunu öğren, kafana iyice sok, kızım,”dedi Nana. “ Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir. Her zaman. Bunu hiç unutma, Meryem.” (Bin Muhteşem Güneş)
  • “Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan bir hasta gibiydim. “ (Ve Dağlar Yankılandı)
  • Belki de tükenmişimdir, bir şeyler için uğraşacak çabayı kendimde bulamıyorumdur. Benim de emek vermeden güzel giden şeylere ihtiyacım vardır, hep ben yorulmak istemiyorumdur. Yeniden inanmaya ihtiyacım vardır. Beni bana vermek istiyorumdur (Bin Muhteşem Güneş)

© Tüm Hakları Saklıdır.
Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. monash.pw ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır