Türkiye Cumhuriyeti kurulu tarihinden itibaren batl ülkeleri akna çevirmeyi baarm tek Müslüman ülke olma özellii tamaktadr.
Bu özellii ile uluslararas sermaye açsndan Müslüman toplumlar köleletirme projesinin önünde kötü örnek olarak durmaktadr!
Köleletirme çalmalarnn kalc baars için Türkiye’nin de Ortadou’daki dier Müslüman toplumlara benzemesi arttr. Bunun için gerekirse scak sava dahi göze alnacaktr!
te bu nedenledir ki Türkiye Cumhuriyeti kendini Müslüman olarak tanmlayan (!) Siyasal slamclarn bir numaral hedefi haline gelmitir!
Küresel güçler, Türkiye Cumhuriyetine kar yürüttükleri bu gizli sava
Türkiye’nin iç dinamikleri vastasyla yürütmektedir.
Dolaysyla, yerel siyasetçilerin att her admn altndan küresel aktörlerin çkarlarna hizmet edecek, küresel köleletirme projesinin siyasi ve jeopolitik planlar çkmaktadr.
Devlet gücünü eline geçiren ibirlikçi siyasetçilerin milli politika izlemelerinin imkân yoktur. Zira varolu sebepleri milli politikalarn izini silmek olan bu siyasiler aksi yönde atacaklar ilk adm ile birlikte yerle yeksan edileceklerinin farkndadrlar.
Günümüzde izlenen politikalar sonucu; Türk milleti devre d braklm, milli irade zapturapt altna alnmtr!
Demokratik yollarla artlar kendi lehine deitirmeye çalan halkn devlet gücü kullanlarak engellenmesi nüfusun yarsna yakn tarafndan ne yazk ki kanksanm, sradanlamtr. Mücadele edilmesi gereken en önemli çkmazlardan birisi de sanrm budur.
Siyaset kurumu halkn ihtiyaçlarna cevap vermekten uzak, ksr tartmalarla yapay gündemlerin içinde debelenmekte, ülkeye zaman kaybettirmektedir.
Türkiye’nin kurulu felsefesini ortadan kaldracak yasal düzenlemeler ivme kazanm, devlet kurumlarnn yetkilerini tek noktada toplama çalmalar hzlanmtr.
Bütün bu olumsuz gelimeler yönetimsel ihtiyaçm gibi gösterilmeye çallsa da dikta rejimlerinin ihtiyaç duyduu admlar olduu çok açktr!
Kald ki, yönetimsel ihtiyaçtan kaynaklanm olsayd elle tutulur güçlü bir toplumsal talebin de olmas gerekirdi.
Ama ortada öyle bir talep yok.
Ne mezhep kavgasna tutualm diyen var ne de bugüne kadar Müslüman ülkeler arasnda cazibe merkezi oluumuza bir itiraz…
Ne komu Müslüman ülkelerde iç karmaay körükleyelim talebi var ne de d politikamz üzerine ina ettiimiz “Yurtta sulh, cihanda sulh” söyleminden vazgeçip sava yanls politikalar izleyelim özlemiyle yanp tutuan…
Ne var?
Dayatlan politikalar ve koulsuz kabul etmesi beklenen bir millet var…
Bunun yan sra yazk ki; iktidarn toplumsal ihtiyaç ve talep olarak gösterdii söylemlere bakp gerçek ihtiyaçlarn göremeyen kitleler var!
Siyasi partiler ortaya çkabilecek sorunlara çözüm üretme vaadiyle iktidara talep olurlar.
ktidar olduklarnda da görevleri budur;
Çözüm üretmek…
Üretiyorlar m?
Hayr…
Ortada muhteviyat meçhul ihtiyaçlar ve kimden geldii bilinmeyen taleplerden yola çkarak her biri ayr toplumsal çatmaya sebep olacak uygulamalar var!
Burada amacn; spontane domu ihtiyaçlara cevap vermek olmad çok açk.
O halde nihai hedefe hizmet edecek yapay ihtiyaçlar oluturup alg yönetimiyle talebe dönütürebilmek midir amaç?
Bu sorunun cevabn sadece vereceim iki örnek uygulamada görebilirsiniz;
Taksim Meydannda yaplmak istenen yeni düzenlemeler ve Çamlca Tepesine yaplacak olan cami…
Bu iki örnek konunun anlalabilmesi açsndan önemlidir!
Onlarcasn sayabileceimiz uygulamalar arasndan seçerek verdiim her iki örnekte de ihtiyaçtan kaynaklanmayan ve toplumsal talep olmakszn, siyasi manevralarla alg yaratlm ve sanal talebe dönütürülebilmitir!
Yapay taleplerin böylesine youn ekilde öne çkarlmasnn amac nedir?
Gerçek toplumsal ihtiyaçlar öteleyebilmek ve gözden kaçrmak m?
Böylece hem hedeflenen kutuplama ve toplumsal karmaa ivme kazanabilecek hem de ekonomik olarak hatr saylr rakamlara ulaan gerçek ihtiyaçlara cevap verme külfetinden kurtulmu mu olunacak?
Ötelenerek sorunlar yok edilebilir mi?
Mesela SSK ya da Ba-Kur’a 8 bin TL. Ana borcu olmasna ramen ödeyemedii için borcu 20 küsur bin TL.’ye ulam çay oca ileten küçük esnafn maduriyetini ortadan kaldrabilir mi?
Prim günü ve yln doldurmasna ramen emekli olabilmek için ya bekleyen (EYT) madurlarnn derdine çözüm olabilir mi?
Evlilik çana gelmi gençlerin taeronluk sistemiyle iliklerine kadar sömürülüp gelecekten ve yuva kurmaktan umudunu kaybetmi olmalarna karn yeniden umudu yeertebilir mi?
Halka cenneti vaad edip ülkeyi cehenneme çeviren ruh hastalarnn tahrip ettikleri cumhuriyetin onarlmasnda katk sunabilir mi?
çine düürüldüü ekonomik sknt nedeniyle aile içindeki otoritesini yitiren babann bunalm sonucu cinnet getirip ailesini katletmesi gibi vakalar artk günü birlik yaanyor! Bütün bunlarn önüne geçebilir mi?
Neredeyse her gün bir ya da birden fazla kadn cinayetinin yaand, çocuk istismarnn hat safhada olduu bir ülkenin bu makûs talihini deitirebilir mi?
Muhakeme yetisini tamamen yitirmek üzere olan malum siyasal parti taraftarlarnn görünen onca adaletsizlik, rüvet, irtikap karsndaki suskunluunu itiraza dönütürebilir mi?
Yoksa mam afi’nin dedii gibi; ““Bir delil ile krk âlimi yendim, krk delil ile bir cahili yenemedim” durumu ebediyete kadar sürecek de gelecee dair umudu diri tutma çabamz bouna m?
Biraz daha fazla kazanmak uruna daha ne kadar çanak tutulacak bu iffetsiz karanla?
Daha ne kadar kalem sallanacak uursuzluklar çkara dönütürmek için?