bir yudum suya muhtaç değilim ki / Haremeyn'e Bir Toz Şiiri - Berkay Yazıcı

Bir Yudum Suya Muhtaç Değilim Ki

bir yudum suya muhtaç değilim ki

demlenirken lamba altında

9

+

-entiri.verilen_downvote

muazzam bir beste. linkivinki Demlenirken lamba altında, birden mesaj geldi dedi ki elveda. yıkıldı başıma tüm dünya, aldın benliğimi koydun sen mezara... Sigaramı kırdığım gibi kırdın sen de beni paspas ettin hani Aramızda tek fark var idi ben çarşafa sen de kefene koydun beni. bir yudum suya muhtaç değilim ki ben gidip dağları barajları aşayım bir yudum sana muhtaçtım ben söyle hangi adamın mekanını basayım ? hayata handikaplı başlamamış olabilirim bazı zengin çocuklar gibi Ama hep bir banko sevgilim olmuştur benim de delikanlı gibi... Belki yoktu kıyak arabam, cebimde çok param güzel de bir villlam.. kanlı gözlerim vardı benim sana aşkla bakan baktıkça tutuşan.. hani demiştin ya sen bana ayrı dünyanın insanlarıyız anlasana, Anladım güzelim ben şimdi.. Sen kal bu dünyada ben ise ölümlü dünyaya  şimdi bana senden tek kalan Elimde bir biram hüzünlü bir sayfam keder dolu bu bomboş oda Bu gece hayatla inan ki son kavgam.

... diğer entiriler ...

BAYRAMLIK İKRAMIM: BİR DEMET DUYGU ve DÜŞÜNCE

Ömrüm boyunca hiçbir bayram mutlu, huzurlu ve sevinçli olmadım!.. Ve hiçbir bayramı mutlu, huzurlu ve sevinçli kutlamadım! Her bayram farklı bir psikoloji içinde kıvranıp durdum! Çünkü o kadar çok sebebi vardı ki!..

Bu şekilde düşünen sadece ben değilim. Benim gibi düşünen daha nice insanlar vardır. Şu anda bu yazıyı okuyan okuyucularımın çoğu inanın benim gibi düşünüyordur.

Filistin’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Suriye’de, Irak’ta ve daha dünyanın birçok yerinde kan, gözyaşı, işkence zulüm var iken bayramı rahat, huzurlu ve sevinçli geçirmem sözkonusu olamazdı.

Dünyada mazlumların çığlıkları kulaklarımı tırmalarken nasıl bayramı rahat ve huzur içinde geçirebilirdim.

Afrika’a bir kuru ekmeğe ve bir yudum suya muhtaç insanların hayali gözlerimin önüne gelirken nasıl ben huzur içinde bayram yapabilirdim. 

Yetim, öksüz, kimsesiz çocuklar sokaklarda, köprü altlarında, metruk binalarda aç-susuz yatıp-kalkerken bayramda huzurlu olabilmek o kadar zor ki...

Bayram dahi olsa silahların susmadığı, zulmün devam ettiği, kan ve gözyaşının aktığı bir dünya… Zalimin zulmü bayram tanımıyor… Akan gözyaşı ve kan durmuyor… Mazlumların çığlıkları dinmiyor...

Komşusu açken tok yatan Müslümanlar… Haksızlık karşısında susan Müslümanlar… Zulüm karşısında elini, dilini ve kalbini esirgeyen Müslümanlar!..

Yine de bunca zulüm, bunca işkence ve bunca kan-gözyaşı karşısında duyarlı, hassas ve şuurlu Müslümanlar varlığı bizleri sevindiriyor. Onlar üzerlerine düşeni yapıyorlar ya bizler?!

Şuurlu Müslümanlar, dünyadaki aç-susuz kalan, işkence gören, zulüm gören Müslümanları düşündükleri gibi aynı zamanda hangi dinden, hangi ırktan, hangi milletten olursa olsun tüm insanları da düşünürler.

Şuurlu Müslüman bu konularda etnik kimlik, din ve millet gözetmez. Yaratılış gereği (fıtrat) her insanın içinde böylesi bir duyarlılık ve hassasiyet vardır. Önemli olan işte bu duyarlılığı ve hassasiyeti ortaya çıkarabilmek.

Adı üstünde ‘Kurban Bayramı’… Kurban Bayramı’nın dinimiz, inançlarımız ve kültürümüz açısından olağanüstü bir anlamı, önemi ve değeri vardır. İşte bu anlam, bu önem ve bu değer yüreğimize ışık tutsun istiyoruz.

SON SÖZÜM: Yüce Rabbim, şu içinde bulunduğumuz Kurban Bayramı’nda dünyadaki tüm mazlumların içinde bulundukları ahvali anlayıp-kavramak, dünyadaki tüm aç-susuz insanların derdini dert edinebilmek, dünyadaki tüm kimsesiz, yetim ve öksüz çocukların acısını yüreğimizde hissedebilmek şuuru versin.  …ve BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN…

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır