bitkilerin canı yanar mı / Canlı Şans Topu Marimo'yu Yakından Tanıyalım!

Bitkilerin Canı Yanar Mı

bitkilerin canı yanar mı

monash.pw

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/06/ tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: monash.pw

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler

Tümünü Göster

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki

Bugün Öğrendim ki

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?

Daha Fazla İçerik Göster

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın % okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Alıntı Yap

Evrim Ağacı Formatı

APA7

MLA9

Chicago

Ç. M. Bakırcı. Bitkiler De Acıyı Hissediyor Mu?. (9 Ocak ). Alındığı Tarih: 18 Haziran Alındığı Yer: monash.pw

Bakırcı, Ç. M. (, January 09). Bitkiler De Acıyı Hissediyor Mu?. Evrim Ağacı. Retrieved June 18, from monash.pw

Ç. M. Bakırcı. “Bitkiler De Acıyı Hissediyor Mu?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 09 Jan. , monash.pw

Bakırcı, Çağrı Mert. “Bitkiler De Acıyı Hissediyor Mu?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 09, monash.pw

Türkiye'de bilim iletişimini yılında da hep beraber güçlendirebiliriz!

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder
Evrim Ağacı

Evrim Ağacı

Türkiye'deki bilimseverlerin buluşma noktasına hoşgeldiniz!

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close

“ Şu ana kadar Evrim Kuramı'nı çürütebilen bir argüman var olmadı. Ancak eğer ki bir gün olursa, bunu keşfeden bir bilim insanı olacaktır, bir aptal değil.”
Richard Dawkins

Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?

Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu. Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda avantajından biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak reklamların %'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş yapmanızı tavsiye ederiz).

Üye Ol

Giriş Yap

Üyeliğin Avantajları

Bitkiler gerçekten acı çeker mi?

Yapılan araştırmalar, bitkilerin de hissedebildiğini ortaya koyuyor! Süper-hassas ve lazerle kontrol edilen mikrofonlarla yapılan araştırmada, yaprakları koparılan veya bozulmaya başlayan bitkilerin "ağladığı" tespit edildi. Yani bir dahaki sefere, bir bitkiyi koparırken ya da onu ağzınıza atarken, sebep olduğunuz acıyı düşünmeniz gerekiyor.

Bitkileri kesmek için kullandığımız aletlerin her bir vuruşu, ortalama bir bitkinin acı içerisinde inlemesine neden oluyor olabilir. Almanya'nın Bonn kentinde bulunan Bonn Üniversitesi'nin Uygulamalı Fizik Bölümü'nden araştırmacılar, "saldırı" altındaki bitkilerin tüm yüzeylerinden etilen isimli bir gaz salgıladıklarını keşfetti.

itkilerin özellikle hasar görmüş bölgeden salgıladıkları bu kimyasalı bir kavanoz içerisinden geçiren araştırmacılar, bu gaza özel olarak kalibre edilmiş lazer bombardımanı uyguladılar. Böylece titreşen kimyasal, ses dalgaları oluşturmaya başladı. Bunu da, aşırı hassas bir mikrofonla dinleyen araştırmacılar, sağlıklı olan bitkilerin "baloncuklanma" gibi bir ses çıkardıklarını ortaya koydu. Ancak ses, eğer bitki tehdit altında ise daha çok tiz bir çığlığa/cırlamaya dönüştü. En ufak bir böcek ısırığının bile bu etkiyi yaratabileceği gözlendi. Araştırmanın başındaki Dr. Frank Kühnemann şöyle diyor:

"Bir bitki ne kadar strese maruz kalırsa, sinyal de o kadar şiddetleniyor."

Bitkiler, aslında acıdan ötürü çığlık atmıyorlar. Ancak salgıladıkları gaz olan etilen üzerine lazer bombardımanı yapıldığında, farklı sesler duyuldu.

Bu araştırmanın meyve ve sebzelerin hangi kısımlarının, bitkinin daha sağlıklı kalması için önemli olduğunun anlaşılmasında önemi olacağı düşünülüyor. Örneğin bir salatalık bozulmaya başladığında bir ciyaklama sesi yayıyor. Bu sayede daha taze salatalıklardan ayırt edilebiliyor. 

Meyve ticaretiyle uğraşanlar şimdiden bu araştırmaya ilgi göstermeye başladılar bile. Köln merkezli Fruchtansa firmasından Wolfgang Praetorius şöyle diyor:

"Hasattan sonra her bir parça meyve tazelik için test edilebilir. Hangilerinin birbiriyle taşınması gerektiğine bu şekilde karar verebiliriz."

Ayrıca araştırma sonuçlarının, bitkilere zararlı olan hayvanların tespitinde de kullanılabileceği düşünülüyor. Araştırmacılardan Ralph Gäbler şöyle diyor:

"Bir enfeksiyonun bitkiye yerleştiği günün ertesi günü bunu tespit edebiliyoruz. Öte yandan bitkileriyle ilgilenen çiftçiler, hastalığın sebep olduğu noktaların gözle görülebilir hale gelmesi için gün beklemek zorundalar. Ancak ondan sonra problemi fark edebilirler."

Her ne kadar araştırmacıların bu keşfi, bitkilerin duyguları olabileceğini henüz ispatlamış olmasa da, bitki örtüsünün kimyasal sesi, sağlıklı ve hasta bitkileri ayırt etmemizde kullanılabilir. Dr. Kühnemann bitkilerin bir "saldırıyı" bildirmek için etilen salgıladığını düşünüyor. Sözlerini şöyle bitiriyor:

"Belki de bitkiler ve ağaçlar birbirleriyle 'konuşuyorlardır'."

görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (10 Aralık ). Alındığı Tarih: 10 Aralık Alındığı Yer: Bağlantı

    Peter Wohlleben: Ağaçlar elbette acı çekiyor

    Yakacak, mobilya vs. için kestiğimiz ağaçlar acıyı hissedebiliyor, konuşuyor, seviyorlar. Hafızaları var. Ebeveyn ağaçlar çocuklarıyla birlikte yaşıyor. Hatta kökleri ve diğer orman bitkileri aracılığıyla kurdukları bir web ağları bile mevcut. Ha bir de, yapay yollarla taşınmaktan pek hazzetmiyorlar. tarihli orijinali aylarca çok satanlar listesinden inmeyen bu kitabı mutlaka bulun ve okuyun. HT Cumartesi'den Kürşad Oğuz'un haberi

    Batı Avustralya Üniversitesi’nden Monica Gagliano, bir araştırmada toprağa kulak verdi. Ağaçları laboratuvar ortamında incelemek mümkün olmadığı için tahıl fideleri kullandı. Bu dinleyişte ölçüm cihazlarının Hertz frekansında sessizce çıtırdayan kökleri algılamaları uzun sürmedi. Tamam, ölü ağaçlar sobada yanarken de çıtırdıyor ama deneyde yer almayan fide köklerinin de sese tepki verdiği ortaya çıktı. Ne zaman Hertz’deki çıtırdamayı algılasalar, uçlarını o yöne çevirdiler. Ağaçlar da insanlar gibi ses dalgalarıyla iletişim mi kuruyor yoksa?

    Bir başka araştırmada bu kez mimozalar ele alındı ve su damlalarının tek tek ve düzenli aralıklarla bitkinin yapraklarına düştüğü bir deney tasarlandı. İlk başta ürkek yapraklar derhal kapandı ancak bir süre sonra bu damlalardan zarar gelmeyeceğini öğrendiler. Sonra yapraklar damlalara aldırmadan açık kaldı. Üstelik bunu, üzerinden haftalar geçmesine rağmen unutmadılar. Yoksa ağaçlar da insanlar gibi öğrenebiliyor ve hatırlıyor mu?

    Belki hâlâ teyide ihtiyaç var ama şu benzerliğin kesin olduğunu söylüyor yazarımız: Ağaçlar yaşlandıkça kelleşip genişliyorlar. Tıpkı insanlar gibi.

    ELBETTE ACI ÇEKİYORLAR

    Ağaçlara tarifsiz tutkuyla bağlı Peter Wohlleben, Almanya doğumlu. Ormancılık eğitimi aldıktan sonra 20 yıl orman müdürlüğünde çalıştı. Sonra ağaçlar üzerine geliştirdiği fikirleri doğa dostu yöntemler kullanarak uygulamak için Hümmel Köyü’nde tahsis edilen ormanlık alanı yönetmeye başladı.

    Wohlleben, tecrübelerinden ve bilimsel araştırmalardan yola çıkarak ağaçların hisseden, iletişim kuran, özetle insan davranışları sergileyen sosyal varlıklar olduklarını söylüyor. İnsanların hayvanlara gösterdiği ihtimamı ağaçlara da göstermeleri gerektiğini savunuyor: “Şöminedeki odunlar keyif verici biçimde çıtırdadığında, bir kayın ya da meşenin cesedi alev alev yanmaktadır. Şu an elinizde tuttuğunuz kitabın sayfaları, bu amaç için öldürülen ladin ve huşların talaşından yapılmıştır. Bu, davranışlarımızı ayıp mı kılar? Tam değil. Ne de olsa biz de doğanın parçasıyız ve sadece diğer türlerde bulunan organik maddelerin yardımıyla hayatta kalabiliriz. Esas soru, orman ekosisteminden yalnızca ihtiyacımız olanı alıp almadığımız ve (hayvanlara muamelemize paralel şekilde) bunu yaparken, ağaçlara gereksiz acı çektirip çektirmediğimiz.”

    Bunun için doğru yöntemler anlatılıyor kitapta ama biz çok takılmayalım ve ağaçların gizli yaşamlarına nokta atışı bakalım.

    ZEKA, İLETİŞİM, ŞEFKAT

    Wood-Wide-Web: Ağaçlar aralarında haberleşir, gelen tehlikeleri söyler, hatta birbirlerine gıda yardımı yaparlar. Bunun için mantarları kullanırlar. Mantarsı bağlar, bir ağaçtan diğerine sinyaller taşıyarak ağaçları yaklaşan böcekler, kuraklık ve diğer tehlikeler hakkında uyarırlar. Bilim dünyası, ormanları saran bu fiber şebekeye “Wood-WideWeb” demeye başladı bile. Hangi bilgilerin ne kadar alıp verildiği araştırılıyor ama şu biliniyor: Mantarlar, bu hizmetin karşılığında ağacın gıda üretiminin üçte birini isterler ve ağaçlar da bunu vermek zorundadır.

    Kökteki beyin faaliyeti: Bonn Üniversitesi Botanik Enstitüsü uzmanları, ağaçların kök uçlarında beyin benzeri yapılar bulunduğunu savunuyorlar. Ona göre burada, sinyal yollarının yanı sıra hayvanlarda bulunanlara benzer sayısız sistem ve molekül mevcut: “Bir kök, toprakta ihtiyatla ilerlerken uyarıcıların farkındadır. Araştırmacılar, bir geçiş bölgesinde işlendikten sonra davranışlarda değişime sebep olan elektriksel sinyalleri ölçtüler. Eğer kök, zehirli maddelere, delinmez taşlara ya da çok nemli toprağa rastlarsa durumu analiz eder ve gerekli düzenlemeleri uzayan uca iletir. Kök ucu, bu iletişim sonrası yön değiştirir ve büyüyen kökü kritik bölgelerin etrafında dolandırır.”

    Anne şefkati ve bilinci: Küçük kayın ağaçları, hızla büyümeye o kadar isteklidir ki, her mevsim rahatlıkla 45 santim uzayabilirler. Ancak anneleri engel olur. Devasa taçlarıyla onları gölgelerler ve güneş ışığının sadece yüzde 3’ünün çocuklarına ulaşmasına izin verirler. Bu da onların sadece yaşamlarını sürdürmesini sağlar. Kötü niyetli değiller elbette anneler, tek istekleri çocuklarının uzun yaşaması: Gençlikteki yavaş büyüme, bir ağacın ileri yaşlarını görebilmesi yani en az ’e ulaşması için şarttır.

    Sayıyor, zamanı da görüyorlar: Ocak ve şubat aylarında, meşelerin yeşillenmediği geçici sıcakları sık yaşıyoruz artık. Peki bu ağaçlar yeniden büyüme zamanının henüz gelmediğini nasıl biliyor? “Ağaçlar sayabiliyor” diyor Wohlleben: “Belirli sayıda ılık gün geçmesini bekliyor ve ancak ondan sonra her şeyin yolunda olduğuna, yaşanan dönemin bahar olarak sınıflandırılabileceğine inanıyorlar. Yaprak dökmek ve yenilerini çıkarmak sadece sıcaklığa değil aynı zamanda günlerin uzunluğuna da bağlı. Örneğin kayın, gün en az 13 saat aydınlık olana kadar yaprak çıkarmaz. Bunu yapabilmek için bir ağacın bir çeşit görme becerisine sahip olması gerekir.”

    YAŞLI AĞAÇ YALANI

    Bir de şu ormanları gençleştirme yani “yaşlı” ağaçları kesip yerine küçük ağaçları dikme meselesi var. Ağacına göre yaş arasında hasat makineleri çalışmaya başlıyor. Sebep? Yaşlı ağaçların artık büyümemesi Oysa Wohlleben, bir bilim ekibinin, eski varsayımların tamamen yanlış olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor. Bu ekip dünyanın dört bir yanından bin ağacı inceledi. Şaşırtıcı sonuç: Ağaç yaşlandıkça daha hızlı büyüyordu. Gövde çapları 1 metre civarındaki ağaçlar, yarıları kadar geniş olan ağaçların üç katı kadar biyokütle üretiyordu. Yani ağaçlar söz konusu olduğunda yaşlılık enerji ve üretmek demekti.

    Kesim için öne sürülen bir başka argüman da “yakın ağaçların birbirlerini ışık ve sudan mahrum bırakmaları, büyümelerini engellemeleri” Yazara göre bu da ticari ormancılığın safsatası. Belki farklı türden ağaçlar kaynaklar için birbiriyle mücadele halinde ama mesela kayınlarda durum farklı. Üniversite öğrencisi Vanessa Bursche kayınların paylaşım adaletine çok değer verdiğini keşfetti. Zayıf ve güçlü taraflarını kendi aralarında eşitliyorlardı. Bu dengelemeyi de kökleriyle, mantarlar aracılığıyla yapıyorlardı.

    YAĞMUR İÇİN MUHTACIZ

    Bütün bu özellikleri onları hâlâ “insansı” sınıfına sokmanıza yetmiyorsa, en azından kendinizi düşünün. Çünkü ormanlar biterse, biz de biteriz. Pek çok yakın tarihli araştırma, ormanlar olmasa suyun, denizlerden kara içlerine en fazla birkaç km ulaşabileceğini gösterdi. Çünkü denizlerin üzerinde oluşan bulutlar daha ileri gidemiyor, yağmuru bırakıp kayboluyor. “Çok şükür ki ağaçlar var” diyor Wohlleben: “Yağışların bir kısmı orman örtüsü tarafından durdurulup derhal yeniden buharlaşır. Ayrıca ağaçlar yazın kilometrekare başına metreküp kadar su kullanır ve bunu terleme yoluyla havaya bırakır. Bu su buharları sayesinde oluşan yeni bulutlar karanın iç kesimlerine gider ve yağmurlarını orada bırakır. Döngü devam ettikçe su en uzak bölgelere ulaşır. Bu su pompasının çalışması için tek şart, okyanustan en ücra köşeye kadar orman bulunmasıdır. Ve sistemin temeli olan kıyı ormanları mevcut değilse sistem çöker.”

    Bunun için ağaçları oradan oraya taşımayalım tabii. Koruyalım yeter. “Her ağaç bir fidanken köklerini saldığı yerde kalmalıdır” diyor yazar: “Sadece üreme başladığında, tohumlar ağaçtan düştükleri anda yolculukları yeniden başlayabilir” O zaman bırakın özgür olsunlar; onu da anlıyorlardır.

    BU HAFTA NE OKUSAK?

    İlk baskısı yıllar önce yapılmış kitabın gözden geçirilmiş yeni baskısında yaşamının 24 yılını Atatürk’ün yanında geçiren Gürer’in anıları ve tanıklıkları yer alıyor. Seçkin Erdi ise ilk romanında askerliğe, terk edilmiş bir kiliseye ve o kilisenin çanına çağırıyor okuru.

    Atatürk’ün Yaveri Cevat Abbas Gürer Der: Turgut Gürer İş Kültür

    Kampana Seçkin Erdi Everest

    nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır