Kalp hastalıklarının en belirgin belirtisi, göğüste hissedilen ağrılar olarak biliniyor. Ancak bu bölgede ortaya çıkan her ağrının kaynağı kalp olmayabiliyor. Mide, yemek borusu veya safra kesesi hastalıkları hatta aşırı stres bile göğüs ağrılarına yol açabiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzmanları, göğüs ağrısı ve kalp hastalıkları ilişkisi hakkında bilgi verdi.
Kalp krizi, “koroner arter” adı verilen, kalbin kan ihtiyacını karşılayan damarlardan birisinin tıkanması sonucu oluşmaktadır. Göğüs ağrısı, kalp krizlerinde öncü belirti olabilmektedir. Kalp krizinde yaşanan göğüs ağrıları, 20 dakikadan uzun sürmektedir ve kesik kesik hissedilen ağrılar değildir. Kalp krizi genellikle göğsün ortasında geniş bir alanda baskı, yanma ve sızlama ile karışık bir ağrı ile kendini belli etmektedir. Bazen ağrı hissi, boynun ön kısmına, sırta ve kollara da yayılabilmektedir. Ağrının şiddeti, yaşanan rahatsızlık için belirleyici değildir. Çok hafif hissedilen ağrıların altında ciddi rahatsızlıklar yatabileceği gibi, şiddetli ağrılar daha basit rahatsızlıkların habercisi olabilmektedir. Kalp krizi ağrılarının hareketle değişmediği ve bıçak tarzında batıp çıkan ağrılar olmadığı unutulmamalıdır.
Günlük yapılan işe göre kalbin oksijen oranı değişmektedir. Efor harcarken kalbin artan oksijen ihtiyacı, damarlarda tıkanıklık bulunduğu durumlarda tam olarak karşılanamamaktadır. Spor yaparken, merdiven çıkarken ya da yük taşırken ortaya çıkan ağrılar kalp damarlarındaki daralmaların işareti olabilmektedir. Göğsün arka tarafında, sol kolda ve çenede kısa süreli hissedilebilen ağrılar dinlenmekle tamamen geçmektedir. Damarlardaki daralmanın ilerlediği durumlarda, daha küçük zorlamalar da ağrıyı tetikleyebilmektedir.
Göğüs bölgesinde yaşanan ağrıların pek çok nedeni bulunmaktadır. Akla ilk gelen kalp sorunlu ağrılar olsa da; mide, yemek borusu ya da safra kesesindeki sorunlar da göğüs bölgesinde ağrılara neden olmaktadır. Kalp krizi ile karıştırılan ağrıların başında mideden kaynaklanan sorunlar gelmektedir. Mide asidinin geri kaçmasıyla oluşan reflü göğüste yanma, basınç hissi ve ağrıya neden olmaktadır. Özellikle yemekten sonra uzanınca ortaya çıkmaktadır. Mide ülserindeki ağrı ise saatler süren ağrılar şeklinde gelişmektedir. Safra kesesi rahatsızlıklarının neden olduğu, karnın sağ üst tarafında, kaburga altında oluşan sonrasında ise yukarıya göğse ve sırta doğru yayılan şiddetli ağrı da kalp ağrılarıyla karıştırılabilmektedir.
Spor yaparken ya da çarpma, öksürme veya ağırlık kaldırma sonucu göğüs kasları zorlanabilmektedir. Göğüs duvarı ve kol hareketleriyle, sağa sola dönmekle ve nefes hareketleriyle artan bu ağrılar genellikle keskin ve bir noktada sabit olarak hissedilmektedir. Kas kaynaklı ağrılar genellikle yavaş yavaş başlarken, daha çok alışmamış hareketlerin ardından ortaya çıkmaktadır. Göğüsteki adale, eklem veya kemiklerin hastalıklarında da görülebilmektedir.
Gün içinde aşırı stres altında bulunan kişiler göğüs ağrısı yaşayabilmektedir. Stres altındaki kişilerin vücudun salgıladığı hormonlar kalp atış ve nefes alma hızının artmasına, duyuların keskinleşmesine neden olabilmektedir. Depresyon ya da panik atağı olan kişilerde daha sık görülen ağrılar genellikle göğüste başlayıp sırt ve kola yayılabilmektedir. Ağrıyla birlikte el ayak ve yüzde uyuşma görülebilmektedir. Strese bağlı göğüs ağrılarına el titremeleri, ağız kuruluğu ve baş dönmeleri de eşlik edebilmektedir. Bu ağrılar genellikle, sınav gibi dış faktörlere bağlı stresin arttığı durumlarda ortaya çıkabilmektedir.
Göğüs ağrısı hissedildiğinde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Yaşanılan göğüs ağrısının kalp krizi zannedilerek kan sulandırıcı ilaç ya da dilaltı haplar kullanılması var olan sindirim sistemi rahatsızlarını arttırabilmekte ve ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Ev ortamında göğüs ağrısının teşhisini koymak mümkün olmayacağından eve doktor çağırmak yerine, bir sağlık kuruluşuna gitmek daha doğru bir hareket olacaktır. Göğüsteki ağrı;
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Ağrı genellikle geçicidir. Ancak şiddetli ve uzun süreli yan ağrısı ciddi bir problemin habercisi olabilir. Yan ağrısı en sık böbrek problemleri ile birlikte ortaya çıkmaktadır.
Yan ağrısının nedenleri
Yan ağrısı nasıl teşhis edilir?
Bu şikayetle hekime gittiğinizde öncelikle ağrının yeri, başlama zamanı, aralıklı olup olmadığı, beraberinde eşlik eden belirtiler sorgulanır. Hekiminiz röntgen, ultrason, idrar tahlili, bilgisayarlı tomografi, sistografi gibi tetkikleri isteyebilir.
Yan ağrısının tedavisi nasıl yapılır?
Yan ağrısının tedavisi neden olan hastalığın tedavisi yoluyla yapılır. Ürolojik hastalıklar kökenli yan ağrılarında tedavi sebebe göre planlanmaktadır. Enfeksiyon için antibiyotikler, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler yeterli olmaktadır. Nadiren böbrek iltihabi hastalıkları bazı durumlarda hastaneye yatırılarak tedavi edilir. Taş saptanması durumunda taşın düşürülmesi, taş kırma tedavisi (ESWT) ya da cerrahi tedavi uygulanmaktadır. Kas spazmları ve artrit için dinlenme önerilir. Fizik tedavi faydalı olabilir.
Sağlıklı günler dilerim.
#Yan Ağrısı#Böbrek Ağrısı#Tedavi
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yan ağrısı, en kısa tanımıyla gövdenin yan tarafında görülen ağrıya verilen isimdir. Bu ağrı türü, en çok böbrek hastalarında baş gösterir. Çoğu zaman şiddetini arttırdığı bilinir.
Yan Ağrısı (Böğür Ağrısı) Nedir?
Yan ağrısı, sırt, üst karında rahatsızlık oluşması ya da ağrı oluşması ile ifade edilir. Ağrı sabit ya da şiddetli seviyedeyse böbrek ya da idrar yolu enfeksiyonları, böbrek kanseri, böbrek kistlerinin patlaması gibi ciddi rahatsızlıklardan meydana gelir. Herhangi bir rahatsızlık ya da böbrek hastalığı olmadan da kişide böğür ağrısı meydana gelebilir. Bu durum pek çok nedene bağlı olabilir. Hafif olabileceği gibi zaman zaman şiddetlendiği de görülür. Genellikle kısa olduğu görülür. Hemen hemen herkeste görüldüğü bilinen bir rahatsızlık türüdür.
Sol ve Sağ Yan Boşlukta Olan Ağrıların Nedeni Nelerdir?
Yan ağrısının pek çok nedene bağlı olduğu bilinir. Bu nedenler aşağıdaki gibi sıralanabilir: