boğmak ne demek / Boğmak kelimesinin anlamı nedir? Boğmak ne demektir?

Boğmak Ne Demek

boğmak ne demek

Vanda Palma

boğmak ne demek?

Y., karısının kendisini boğmakisteğini ileri sürerek polise başvurdu.

Y., arguing that his wife went to the police request to drown himself.

Kaynak:focushaber.com
Ayrıca bölgede gelişen milli direnişi de boğmakistiyordu.

Also in the area wanted to strangle the growing national resistance.

Kaynak:hurriyet.com.tr
Barış sürecini boğmakisteyenlere fırsat verilmemeli.

Should not be given the opportunity to those who want to strangle the peace process.

Kaynak:batmancagdas.com
Mûsâ, "Sen onu içindekileri boğmakiçin mi deldin?

Moses, "You broke it to drown out the contents of it?

Kaynak:risalehaber.com

Yerinde infaz genellikle kurbanı silahla vurmak, asmak, bıçaklamak, taşlamak, boğmak gibi pratik yöntemlerle ulu orta yapılır. Zehir lemek
Kaynak:Yerinde infaz

30 Eylül 1919 tarihinde Washington'a bildirdiği telgrafta İngilizlerin Kürtleri kullanarak milliyetçi akımı boğmak istediğini bildirmişti.
Kaynak:Ali Galip olayı

Ab Urbe Condita da Tiber nehri taşar ve çamurlu zeminin ikizleri boğmak için yeterli olacağı düşünülerek askerlere bebekleri Tiber'e
Kaynak:Rhea Silvia

Etimoloji: Boğaz, boğmak fiilleriyle bağlantılı olabilir. Ayrıca Man kökü heybetlilik ve büyüklük ifade eder. Türkçede Yağan/Yağna, Moğolca
Kaynak:Mangus

RSI seçimi: 1

boğmak

boğmak, -ğı

(I) a. Boğum yeri.


boğmak, -ar

(II) (-i) 1. Bir canlıyı, soluk almasına engel olarak öldürmek: “Zavallıyı az kalsın gırtlağından yakalayıp boğacaktı.” -Y. K. Karaosmanoğlu. 2. El, ip vb. ile bir şeyi çepeçevre sıkmak. 3. Motorlu taşıtlarda fazla yakıt, motoru çalışmaz duruma getirmek. 4. Renkler uygun düşmemek: Koyu yeşil renk odayı boğdu. Bu renk seni boğmuş. 5. mec. Silik bir duruma getirmek, bastırmak: “Galiba bunları dinlememek, duymamak için konuşuyorum; seslerini boğmak, bastırmak için durmamacasına gevezelik ediyorum.” -R. H. Karay. 6. (-e) mec. Tamamıyla kaplamak, sarmak: “Ampulün kör ışığı, dükkânı alaca bir loşluğa boğmuştu.” -M. Yesari. 7. (-i, -e) mec. Peş peşe yapmak, bir kimseyi bir şeyin fazlasına eriştirmek veya uğratmak: “Güllü'nün boynuna sarılan Cemile, kadının hafif çilli, tombul yanaklarını öpücüklere boğdu.” -O. Kemal. 8. (-i, -e) mec. Bir durumu başka bir durum yaratarak örtmeye çalışmak: “Zaten durumun vahametini sezen müdürle hoca, işi gürültüye boğmak için Atatürk'e müfredat programına dair bir şeyler anlatmaya başladılar.” -H. Taner. 9. mec. Gelişmesine engel olmak. 10. (nsz) mec. Bunaltmak: “Daha sıcak basmamıştı; güneş henüz yakmıyor, hava daha boğmuyordu.” -R. H. Karay.


boğmak

Sağnak, şiddetli yağmur.


boğmak

Torba, kese, çuval gibi şeylerin ağzını bağlamak.


boğmak

1. Düğüm, boğum. 2. Hayvanların boyunlarına takılan halka. 3. Gerdanlık. 4. Boğum, kas, iki tarafı boğulmuş küçük bir parça. 5. Parmak boğumu.


boğmak

Ağaç kütüklerini enine parçalamak.


boğmak

Boğum


boğmak

Boğmak, boğarak öldürmek


boğmak, (boğmağ)

Gerdanlık, kolye.


boğmak için benzer kelimeler


boğmak, 6 karakter ile yazılır. Ayrıca, b harfi ile başlar, k harfi ile biter. Tüm karakter dağılımı ise, 'b', 'o', 'ğ', 'm', 'a', 'k', şeklindedir.
boğmak kelimesinin tersten yazılışı kamğob diziliminde gösterilir.

"My Wonderful Life"

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.