bono ve tahvil farkı / Tahvil ve Bono Nedir? Tahvil ve Bononun Farkı Nedir? - Sözlük - Ekonomist

Bono Ve Tahvil Farkı

bono ve tahvil farkı

Bono ve Tahvil İhracında İhraç Farklarının Giderleştirilmesi

Mert Özbilgin
Bilim Uzmanı
[email protected]



Günümüzde birçok şirket bankalardan borçlanmak yerine bono veya tahvil ihraç etme yolunu seçmekte ve bu tür borçlanma araçları vasıtasıyla daha uygun şartlarda finansman imkânı elde etmeye çalışmaktadır. Gerek küresel piyasalarda gerek Türkiye’deki Borçlanma Araçları Piyasası’nda özellikle küresel finansal kriz sonrası dönemde hızlı bir gelişim yaşandığı gözlemlenmektedir. Örneğin Türkiye özelinde, bu piyasada daha önce sadece büyük ölçekli firmalar işlem yapmaktayken son yıllarda orta ve küçük ölçekli firmaların da bu piyasayı finansman kaynağı olarak kullandıkları görülmektedir.

Bugün, bono ve tahvil ihraçlarının finansman piyasası içindeki oransal gelişimine paralel olarak bu kıymetleri ihraç edenler yönünden katlanılan maliyetlerin ve özellikle ihraç farkının nasıl giderleştirileceği hususu da eskisine nazaran daha önemli bir mesele haline gelmiş ve daha sık tartışılır olmuştur. Mükellefler arasında konunun kazandığı popülariteye karşılık, Gelir İdaresi’nin duruşunu gösteren yeni bir beyanatta bulunmaması sebebiyle pratikte ne yapılması gerektiğine dair kafalarda soru işaretleri oluşmuştur.

Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu’nun 281 ve 285. maddelerinde alacak ve borçların değerleme esasları hüküm altına alınmıştır. Buna göre, alacak ve borçların mukayyet değeriyle değerlenmesi gerekmektedir. Mevduat ve kredi sözleşmelerine müstenit alacak ve borçlar ise değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate alınacaktır. Ayrıca, 238 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde belirtildiği üzere mükellefler değerleme gününe kadar biriken faizi iç iskonto (basit faiz) yöntemine göre hesaplayacaktır.

Özellikle bankalar ve diğer tür finansman şirketlerince gerçekleştirilen ihraçlarda katlanılan maliyetlerin giderleştirilmesinde yukarıda bahsedilen vergi usul mantığı ile uyumlu ve uzun süredir varlığını koruyan bir uygulama birliğinden söz edilebilir. Buradan hareketle ben, söz konusu uygulama birliğinden de yararlanarak, salt tek düzen hesap planında öngörülen hesapların nasıl kullanılacağından bahsetmek yerine şirketlerin geçici vergi dönemleri itibariyle ihraç farklarını nasıl giderleştirdiklerini gösteren sayısal örneklere yer veriyor olacağım.

İskontolu Bono ve Tahviller

Uluslararası finans literatüründe “Zero-coupon Bond” ya da “Discounted Bond” olarak anılan bu tür kağıtlarda bonoyu veya tahvili ihraç eden taraf, piyasaya sunduğu borçlanma senetlerinin üzerinde yazan nominal tutarların toplamından daha düşük miktarda finansman sağlayabilmektedir. Başka bir ifadeyle, senetlerde yazan nominal tutarların toplamı ile gerçekte piyasadan toplanan para (yani satış tutarı) arasındaki fark menkul kıymet ihraç farkı olarak isimlendirilmekte ve ihraç eden açısından maliyet özelliği taşımaktadır. Buna göre, bankadan çekilen kredide katlanılan faiz maliyetine benzer bir şekilde, finansman sağlayan ihraççının ödeyeceği faiz miktarı söz konusu ihraç farkı olmaktadır. Bu tür menkul kıymetlerde kâğıdı satın alana yönelik ayrıca bir faiz ödemesi bulunmamaktadır.

Şimdi, aradaki ihraç farkının ihraççının ödeyeceği faiz olduğu düşüncesinden hareketle iskontolu bono ihraç eden bir firmanın ihraçtan itibaren ilk geçici vergi döneminde farkın ne kadarlık kısmını gider yazması gerektiğine bir göz atalım:

Örnek: XYZ Anonim Şirketi 22.07.2014 tarihinde iskontolu bir bono ihraç etmiştir. İhraç edilen bononun Nominal Tutarı: 75.000.000,00 TL, Satış Tutarı (Piyasadan Toplanabilen Meblağ): 72.000.000,00 TL, Vade Tarihi: 16.01.2015’dir.

XYZ Anonim Şirketi piyasaya 75.000.000 TL nominal tutarlı borçlanma senedi sürmekte ve karşılığında 72.000.000 TL para toplamaktadır. Aradaki fark, ihraççının finansman sebebiyle kâğıdı satın alanlara ödeyeceği bedeldir. Tersten bakıldığında ise kâğıdı satın alanlar XYZ’ye 72.000.000 TL tutarında finansman sağladıkları için vade sonunda 3.000.000 TL ile ödüllendirilecektir. Bu bakış açısıyla, aradaki fark olan 3.000.000 TL’yi toplam faiz gibi düşünebiliriz. Bu tutarı toplam vade gününe böldüğümüzde günlük ihraç farkına ulaşabiliriz. Bulduğumuz günlük ihraç farkı tutarını geçen gün sayısı (vade başlangıcı ve reeskont tarihi arasındaki gün sayısı) ile çarptığımızda ise kıst döneme isabet eden ihraç farkına ulaşıyor olacağız. Buna göre, XYZ Anonim Şirketi, 3. GV dönemi itibariyle bulduğumuz bu tutarı gider yazıyor olacak. Reeskont tarihine kadar geçen gün sayısını hesaplarken bir yılın 360 günden oluştuğu kabulünden hareketle excel fonksiyonlarından “DAYS360” formülünden yararlanacağız. Bahsedilen hesaplamayı formülüze edersek;

= [İhraç Farkı x Days360(Vade Başlangıcı; Reeskont Tarihi)] / Toplam Vade Günü

= [3.000.000 x Days360(22.07.2014; 30.09.2014)] / [16.01.2015 - 22.07.2014]                                               

= [3.000.000 x 68] / 178

= 1.146.067,415 TL

Dolayısıyla, XYZ vade sonunda toplamda 3.000.000 TL ödeme yapacaksa bile bu tutarın sadece 1.146.067,415 TL’lik kısmını 2014 senesi 3. GV dönemi itibariyle gider kaydetmiş olmalıdır.

Hem İskontolu Hem Kuponlu Bono ve Tahviller

Bono ve tahviller sadece kupon faiz ödemeli ya da aynı anda hem kuponlu hem de iskontolu olabilmektedir. Ben, örneğimizde, hem kupon hem iskontonun beraber görüldüğü durumda kıst dönem ihraç giderinin nasıl hesaplanacağına ve nasıl gider kaydedileceğine değineceğim. Örneğimize geçmeden evvel hatırlatmak isterim ki şirketler bu tür menkul kıymetleri ihraç ederek finansman sağladıklarında hem nominal tutar ile satış tutarı (gerçekte toplanan meblağ) arasındaki ihraç farkına katlanmakta hem de kupon faiz ödemeleri denilen periyodik faiz ödemeleri yapmaları gerekmektedir. Böyle durumlarda verilecek geçici beyannamelerinde her ikisinin ayrı ayrı dikkate alınması önemlidir. Şimdi bir örnek üzerinden devam edelim:

Örnek: PRS Anonim Şirketi, 27.10.2014 tarihinde 30.10.2019 vadeli, iskontolu ve kupon faiz ödemeli, 350.000.000 TL nominal değerli tahvil ihraç etmiştir. Buna karşılık piyasadan 349.000.000 TL para toplayabilmiştir. Tahvilin kupon faiz oranı yüzde 5,375’tir. Bu bilgiler ışığında PRS Anonim Şirketi’nin 2014 yılı 4. GV dönemi itibariyle katlandığı finansman maliyetinin ne kadarını gider kaydetmesi gerektiğine bir bakalım:

Elimizdeki bilgilere göre PRS Anonim Şirketi’nin vadenin dolduğu tarihte nominal tutar ile satış tutarı (gerçekte piyasadan toplanan meblağ) arasındaki ihraç farkını yatırımcılara ödemesi gerekecektir. Buna ek olarak, PRS Anonim Şirketi kupon faiz ödemeleri yapmakla yükümlü olacaktır. Buna göre, 31.12.2014 tarihi itibariyle PRS Anonim Şirketi katlandığı kıst maliyeti aşağıdaki şekilde hesaplayacaktır:

Kıst Döneme İsabet Eden Kupon Faiz Ödemesi:

= [Nominal Tutar x Faiz Oranı x Days360(Vade Başlangıcı; Reeskont Tarihi)] / 36.000

= [350.000.000 x 5,375 x Days360(27.10.2014;31.12.2014)] / 36.000

= [350.000.000 x 5,375 x 64] / 36.000

= 3.344.444,444 TL

Kıst Döneme İsabet Eden İhraç Farkı:

= [İhraç Farkı x Days360(Vade Başlangıcı; Reeskont Tarihi)] / Toplam Vade Günü

= [1.000.000 x Days360(27.10.2014; 31.12.2014)] / [30.10.2019 - 27.10.2014]

= [1.000.000 x 64] / 1829

= 34.991,798 TL

4. GV’de Beyan Edilecek Toplam Tutar:

= 3.344.444,444 + 34.991,798

= 3.379.436,242 TL

Dolayısıyla ihraççı konumundaki PRS Anonim Şirketi 4.GV itibariyle 3.344.444,444 TL kupon faiz ödemesini ve 34.991,798 TL ihraç farkını gider kaydediyor olacak.

Vadenin Dolması

Dönem sayısının az oluşu sebebiyle kavranması daha basit olduğundan XYZ Anonim Şirketi tarafından ihraç edilen iskontolu bono örneğimiz üzerinden düşünelim istiyorum. Yukarıda yapılan hesaplamada görüldüğü üzere, XYZ Anonim Şirketi, 22.07.2014 tarihinde iskontolu bir bono ihraç etmişti. Bononun vadesi 16.01.2015 idi. Yaptığımız hesaplamaya göre ihraç tarihinden bir sonraki geçici vergi dönemi olan 2014-3.GV döneminde 3.000.000 TL’lik toplam ihraç farkının sadece 1.146.067,415 TL’lik kısmı gider kaydedilmişti.

Vadenin 16.01.2015 tarihinde dolacak olmasından hareketle, XYZ Anonim Şirketi, ihraç farkını 2014-4.GV ve 2015-1.GV dönemlerinde de giderleştirmeye devam edecek. 2014-4.GV döneminde 2014-3.GV dönemindeki mantıkla ilerleyecek. 2015-1.GV dönemi içinde bononun vadesi dolacağından XYZ Anonim Şirketi’nin toplam beyanının bu dönem itibariyle 3.000.000 TL’ye ulaşmış olması gerekecek. Bu sebepten 2015-1.GV’de, toplam ihraç farkından bu döneme kadar geçici vergilerle beyan edilmiş toplam tutar düşülecek ve geriye kalan tutar neyse o beyan edilecek. Sonuç itibariyle bononun vadesinin dolduğu dönem itibariyle baştan itibaren bilinen ihraç farkına ulaşılmış olacak.      

İhraç ve Reeskont Tarihlerinde Muhasebe Kayıtları

İhracın gerçekleştiği tarihte, ihraççının 102 Bankalar hesabını satış tutarı (gerçekte piyasadan toplanan meblağ) kadar borç ve yine pasifi düzenleyici ama aktif karakterli 308 İhraç farkı hesabını ihraç farkı kadar borç çalıştırması gerekmektedir. Buna karşılık karşı bacakta ihraççı, 305 Çıkarılmış bono ve senetler hesabını nominal tutar kadar alacak çalıştırmalıdır. İhraç esnasında borç çalışan ihraç farkı reeskont tarihlerinde kıst döneme denk düşen ihraç farkı kadar alacaklanacak (yani ters dönecek) ve bu sefer karşı bacakta aynı tutarda 780 Finansman Gideri hesabı borç çalışacaktır.

Diğer Yöntemlerin Gelir Azaltıcı Etkisinin Düzeltilmesi

Şirketler finansman sağlarken katlandıkları toplam maliyetin kıst döneme düşen parçasını hesaplarken raporlama açısından daha gerçekçi olduğu gerekçesiyle farklı metotlar da kullanabilirler. Özellikle finans sektöründeki uygulamada sektörde faaliyet gösteren şirketlerin gerek kullandıkları krediler için ödedikleri faizler gerekse bono veya tahvil ihracı sebebiyle katlanılan ihraç farkı ve kupon faiz ödemeleri için “Bileşik Faiz” veya “Internal Rate of Return (IRR)” denilen yöntemleri kullandıkları görülmektedir. Buradan hareketle, raporlama veya benzeri amaçlarla IRR veya bileşik faiz formülasyönü kullanılarak bulunmuş ve muhasebeleştirilmiş tutarların vergi beyanında vergi usulümüze uygun hale getirilmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Örneğin IRR yöntemine göre 10 TL hesaplanan giderin vergi usulünce 12 TL hesaplanması durumunda eksik gelir yazılması söz konusu olacağından yola çıkarak aradaki 2 TL farkın kayıtlarda ve beyanlarda ayrıca dikkate alınmasının gerekeceği unutulmamalıdır. 

Sonuç

Görüldüğü üzere ihraç farkı, harcamalarını ya da yatırımlarını menkul kıymet ihraç etme yoluyla finanse etmek isteyenlerin katlanmak zorunda oldukları bedeldir. Piyasada dolaşan kâğıtların üzerinde yazan tutarların toplamı, ihraççının ihraç vasıtasıyla elde ettiği meblağdan daha yüksek olacaktır. Dolayısıyla finansmanın ihraççıya maliyeti ihracı takiben piyasadan toplanabilen meblağın kesinleşmesi ile belli olur. Vade sonunda ödenecek tutarlar en başından bilinse dahi tamamının ihraç tarihinde gider kaydedilmesi uygun görülmez. Bu sebeple mükelleflerin yukarıda değindiğim mantık temelinde kıst dönemleri dikkate almaları gerekecektir.

30.09.2015

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemizekayıt olun.

>> Vergi Affı Rehberi (300 Soru - Cevap) Ücretsiz E-Kitap:hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.



GÜNDEM

Hazine bonosu ve devlet tahvili yatırımı

İçeriğe GitAlt Bölüme Git
Hazine Bonosu ve Devlet Tahvili Yatırımı

Hazine bonosu ve devlet tahvili nedir?


Hazine bonosu ve devlet tahvili, Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içi piyasalarda ihraç edilen ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından satışa sunulan devlet iç borçlanma senetleridir. Devlet, hazine bonosu ve devlet tahvili gibi iç borçlanma senetlerini ihraç ederek ülkedeki mevcut ihtiyaçlar kapsamında gerçekleştirilecek projeler için fon oluşturmayı ya da var olan bütçe açıklarını finanse etmeyi amaçlar.


ENP-21734-BILGI-BANKASI-BIREYSEL-YUKSEK-MEVDUAT-FAIZ-ORANLARI-300x250

Hazine bonosu ve devlet tahvili, temel prensipte, devletin bono ve tahvil alan yatırımcılardan belirli bir faiz ve vade ile borç alması ve vadesi geldiğinde de alınan borç tutarı olan anaparayı vade süresi boyunca işleyen faizi ile birlikte yatırımcıya geri ödemesi şeklinde açıklanabilir.


Hazine bonosu ve devlet tahvili ile ilgili temel terimler nelerdir?


Anapara: Kâr etmek ya da faiz kazanmak amacıyla işletilen paranın faiz eklenmemiş halidir. Vade Süresi: Borcun ödenmesi için belirlenen süredir.

Faiz: Belirli bir vade süresi boyunca işletilmek üzere ödünç verilen paranın, ödünç alan taraf tarafından kullanımına karşılık olarak elde edilen kazançtır.

Likidite: Bir finansal ürünün nakde çevrilebilme kolaylığıdır.

Kupon: Devlet tahvili gibi değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve bu kâğıtların belirli zamanlarda getireceği faiz ya da kazanç payını gösteren; zamanı gelince de ilgili yere sunularak karşılığında nakit para alınan belgedir.

Piyasa Faiz Oranı: Para piyasasında para talebi ile para arzı arasındaki etkileşime bağlı olarak belirlenen ve mevduatlar ile diğer yatırımlar için ödenen faiz oranıdır.


Hazine bonosu ve devlet tahvilinin genel özellikleri nelerdir?


  • Borçlu olan taraf, devlet; devlete borcu veren ve dolayısıyla da alacaklı olan taraf ise hazine bonosu ya da devlet tahviline yatırım yapan özel veya tüzel kişidir.
  • Her iki yatırım aracı da Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içi piyasalarda ihraç edilir ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından satışa sunulur.
  • Vade sonu olarak belirlenmiş tarihe kadar yatırımcı tarafından elde tutulduğu takdirde, anapara ve faizin yatırımcıya ödenmesi devlet garantisinde olduğundan, yatırımcının herhangi bir şekilde hazine bonosundan ya da devlet tahvilinden zarar etme riski yoktur.
  • Yatırımcı, vade süresi sonunda elde edeceği faiz getirisi ile ilgili, yatırım yaptığı andan itibaren bilgi sahibidir.
  • Likidite seviyesi yüksek olup, hazine bonosu ve devlet tahvilinin yatırımcı tarafından kolay bir şekilde nakde çevrilmesi mümkündür.
  • Her iki yatırım aracı da sabit getirili nitelikte olup, vade süresi sona erdiğinde belirli bir kazancı yatırımcıya garanti eder.
  • Yatırımcılar, hazine bonosu ve devlet tahvili alım ve satım işlemlerini bankalar ya da aracı kurumlar aracılığı ile gerçekleştirebilir.
  • Bankalar, hazine bonosu ve devlet tahvillerini teminat olarak kabul ettiklerinden dolayı yatırımcılar emanet hesaplarda herhangi bir bedel ödemeksizin söz konusu bono ve tahvillerini saklayabilirler.
  • Her iki yatırım aracının da ikinci el piyasaları vardır ve vade sonu tarihini beklemeksizin istenilen herhangi bir zamanda piyasa koşulları çerçevesinde belirlenen geçerli faiz oranı üzerinden yatırımcı tarafından nakde çevrilebilir.
  • Vade sonu beklenmeksizin nakde çevrilmesi durumunda yatırımcı, tahvil ve bono satışını piyasa koşullarına göre belirlenen fiyatlar üzerinden gerçekleştireceğinden, beklenenden daha yüksek ya da daha düşük getiri elde etme ihtimali söz konusu olabilir.
  • Ülkeyle ilgili ileriye yönelik beklentiler, faiz oranları ve enflasyon oranı, ülkeye ait finansal değerlendirme notu gibi değerler, hazine bonosu ve devlet tahvilinin fiyatının belirlenmesinde önemli faktörlerdir.
  • Hazine bonosu ve devlet tahvillerinin fiyatları, piyasa faiz oranıyla ters orantılıdır. Dolayısıyla faiz oranında düşüş gerçekleştiği durumda hazine bonosu ve devlet tahvillerinin fiyatlarında yükseliş meydana gelir. Tam tersi olarak faiz oranında yükseliş gerçekleştiği durumda ise hazine bonosu ve devlet tahvillerinin fiyatlarında düşüş yaşanır.

Piyasa faiz oranı ile hazine bonosu ve devlet tahvil fiyatları arasındaki ters orantılı ilişkinin sebebi nedir?


Hazine bonosu ve devlet tahvillerinin ihracı sonrasında piyasa faizlerinde bir yükseliş söz konusu olursa bu durum, her iki yatırım aracının da faiz getirisinin piyasaya göre düşük kalmasına sebep olur. Buna bağlı olarak da söz konusu yatırım araçlarına olan talep ve fiyat düşerken, getiri yükselmiş olur. Diğer taraftan piyasa faizlerinde meydana gelecek herhangi bir düşüşte yatırım aracından elde edilecek faiz getirisi, piyasadan daha avantajlı olacağından ötürü, söz konusu yatırım araçlarına olan talep ve fiyat yükselirken, getirisinde düşüş gerçekleşir.


Hazine bonosu ve devlet tahvili hangi yatırımcılar için uygundur?


Hazine bonosu ve devlet tahvili, devlet tarafından ihraç edilen yatırım araçları olmalarından ve buna bağlı olarak anapara ve faizi vadesi geldiğinde ödeme garantisi sunmalarından dolayı diğer yatırım araçlarına kıyasla çok daha güvenli olup, risksiz alternatif yatırım araçları arasında yer alır.


Hazine bonosu ve devlet tahvili, özellikle yatırımlarını orta vadede ya da uzun vadede değerlendirmek isteyen, risk almayı çok tercih etmeyen ve düşük vergi avantajından yararlanırken güvenli bir getiri sağlamayı amaçlayan yatırımcılar için ideal yatırım araçlarıdır. Diğer taraftan, yüksek getiri kazanmak için farklı yüksek riskli yatırım araçlarına yönelen yatırımcıların da yatırımlarındaki riski dağıtmaları ve yatırım portföylerindeki dengeyi sağlamaları için zaman zaman hazine bonosu ve devlet tahvili yatırım araçlarını tercih ettikleri gözlemlenebilir.


Hazine bonosu ve devlet tahvili faizleri nasıl belirlenir?


Türkiye Cumhuriyeti Hazine Müsteşarlığı, iç borçlanma işlemlerini, genel olarak, bankaların katılım sağladığı ihaleler aracılığı ile gerçekleştirir. Her biri birer devlet iç borçlanma senedi olan hazine bonosu ve devlet tahvili yatırım ürünleri için faizler de bu ihaleler sırasında belirlenir.


Hazine bonosu ve devlet tahvili arasındaki farklar nelerdir?


Hazine bonosu ve devlet tahvili, temel olarak birer devlet iç borçlanma senedi olmalarına rağmen bu iki yatırım aracını birbirinden ayıran birtakım önemli farklar söz konusudur.


Hazine bonosunun vadesi bir yıldan daha kısa süreliyken, devlet tahvilinin vadesi ise bir yıl veya daha uzun bir süre olarak belirlenir. Hazine bonolarının vadeleri kısa olduğundan kuponsuz ve dolayısıyla da iskontolu olarak ihraç edilir. Ancak, devlet tahvilleri, hazine bonolarına göre daha uzun vadeli olduğundan hem kuponsuz ve dolayısıyla iskontolu olarak hem de kuponlu olarak iki farklı şekilde ihraç edilebilir.


Hazine bonoları ve iki yıldan daha kısa bir vade süresine sahip olan devlet tahvilleri genellikle kuponsuz, dolayısıyla da iskontolu olarak; iki yıldan daha uzun bir vade süresine sahip olan devlet tahvilleri ise kuponlu olarak ihraç edilir. Hazine bonoları ve kuponsuz devlet tahvilleri, vade süreleri boyunca yatırımcıya herhangi bir kupon ödemesi sağlamaz ve yatırımcıya anapara ile faiz ödemesi, direkt olarak vade sonunda ve tek bir seferde yapılır. Kuponlu olarak ihraç edilen devlet tahvilleri ise vade süresi boyunca yatırımcıya periyodik aralıklarla kupon karşılığında faiz ödemesi sağlar. Söz konusu faiz ödemesi periyotları, devlet tahvilinin ilk ihracı sırasında belirlenir ve genellikle 1 ay, 3 ay, 6 ay ya da yılda bir şeklinde planlanır.


ENP-21734-BILGI-BANKASI-BIREYSEL-YUKSEK-MEVDUAT-FAIZ-ORANLARI-946x145

İlgili ürünler

Daha fazla bilgi

  • Hazine bonosu ile devlet tahvili arasındaki farklar

    Devletin bütçe açıklarını finanse etmek için çıkardığı borçlanma senetlerine "devlet iç borçlanma senedi" adı verilir. Özelliklerine göre devlet tahvili ya da hazine bonosu olarak adlandırılan devlet iç borçlanma senetleri, Hazine tarafından yurt içi piyasalarda ihraç edilir. Devlet tahvili veya hazine bonosu ihraç edilip satılması, Hazine'nin yatırımcılardan borç alması anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle devlet tahvili ve hazine bonosu, devlet açısından bir borcu; satın alan yatırımcılar açısından ise bir alacağı temsil eder. Borçlu olan taraf devlet olduğu için her iki borçlanma aracı da yatırımcı için en risksiz ve aynı zamanda en güvenli yatırım araçlarıdır. Risksiz olmalarının arkasında vade sonunda getiri garantisi olması yatar. Sabit getirili menkul kıymetler arasında sayılan devlet tahvili ya da hazine bonolarını vade sonuna kadar elinde tutan yatırımcıların zarar etme olasığı, anapara ya da faizi elde edememe riski bulunmaz. Yatırımcı, menkul kıymeti satın aldığında vade sonunda ne kadar getiri elde edeceğini bilir. Ayrıca, satın alınan borçlanma senetlerinin vade sonuna kadar elde tutulması zorunluluğu yoktur. İstediğiniz zaman elinizdeki borçlanma kâğıdını ikinci el piyasada satabilir; vadesinden önce nakde çevirebilirsiniz.

    Hazine bonosu ve devlet tahvili arasındaki farklar nelerdir?

    Devlet iç borçlanma senetleri, vadesine göre ikiye ayrılır. 1 yıldan uzun vadeli devlet iç borçlanma senetlerine devlet tahvili; 1 yıldan kısa vadeli devlet iç borçlanma araçlarına hazine bonosu adı verilir. Devlet tahvili ve hazine bonosu arasındaki en temel fark, vadelerinin farklı oluşudur. Genellikle kısa vadeli yatırım yapmak isteyen yatırımcılar, hazine bonosuna; birikimlerini orta ya da uzun vadede değerlendirmek isteyen yatırımcılar ise devlet tahviline yatırım yaparlar.

    Devlet tahvili, daha uzun vadeli olduğu için daha yüksek faiz getirisi sunabilir. Hazine bonosunda ise faizler, devlet Ttahvili'ne göre nispeten daha düşüktür. Hazine bonosunun daha düşük faiz getirisi sunması, 1 yıla kadar vadeli olması, daha öngörülebilir bir vadeyi kapsaması ile ilgilidir. Devlet tahvilleri iskontolu ya da kuponlu olabilir. İskontolu tahviller, vade sonunda elde edilecek anaparanın altında bir fiyatla satılır. Vadede ise nominal değer ve iskontolu alış bedeli farkı kadar getiri elde edilir. Kuponlu tahviller, kupon dönemlerinde faiz getirisi elde etmenizi sağlar. Kuponlu tahviller, sabit ya da değişken faizli olarak ihraç edilebilir. Değişen faizli tahviller, enflasyonun yüksek olduğu ekonomilerde enflasyon karşısında koruma vadeder.

    Enpara.com Türkiye'nin ilk dijital bankacılık platformudur. Tüm bankacılık işlemlerinizi Enpara.com'da günün 24 saati dilediğiniz yerden pratik bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

  • Hazine bonosu / devlet tahvili faiz oranları

    Hazine Müsteşarlığı, devlet iç borçlanma ihtiyaçlarını karşılamak için belirli faiz oranlarıyla senetler satışa çıkarır. Bu senetlerin belirli vade süreleri bulunur. Bir yıldan uzun süreli olan senetlere devlet tahvili, bir yıl ve daha kısa vade süreleri olan senetlere ise hazine bonosu adı verilir. Yatırımcılar için en güvenli yatırım seçeneklerinden olan devlet tahvillerinin ve hazine bonolarının geri ödemeleri, devlet garantilidir. Bu yatırım yöntemiyle yatırımcıların elde ettiği kâr oranı ise bonoların ya da tahvillerin faiz oranına bağlıdır.

    Hazine bonosu / devlet tahvili faiz oranları nasıl belirlenir?

    Devlet güvencesi ile geleceğe yatırım yapmak için kullanılan devlet tahvilleri ve hazine bonoları, vade süresi sonunda faiz getirisi sağlar. Ayrıca bu senetler, senet sahipleri tarafından ticari amaçlarla devredilebilir ya da farklı yatırımcılara satılabilir. Her tahvilin ya da hazine bonosunun faiz oranı, satın almadan önce belirlenmiştir. Bankalar aracılığıyla, farklı aracı kuruluşlar aracılığıyla ve Merkez Bankası tarafından satışa sunulan devlet tahvilleri ve hazine bonolarının faizleri, bu kuruluşlar tarafından belirlenir. Senetleri satın alan ilk el sayılan bu kuruluşlar, kendi kâr yüzdelerini aldıktan sonra satış için bir faiz oranı belirler.

    Senet alıcıları, her zaman en yüksek faiz getirisi olan senetleri tercih eder. Dolayısıyla yüksek faizli senetleri satın alan yatırımcılar, vade süresinin sonunda daha fazla gelir elde eder. Bankaların ihale yöntemiyle satışa sunduğu senetlerin her biri için farklı faiz oranları belirlenebilir. Ancak, piyasalardaki faiz hareketliliği, senetleri etkilemez. Tahviller, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti devletinin tahvilleri değil; yurt dışı ülkelerin tahvilleri de olabilir.

    ABD, Japonya, İngiltere gibi çok sayıda ülke, aracı kuruluşlarla iş birliği yaparak tahvil senetlerini satışa sunmaktadır. Devlet tahvilleri; altın ya da döviz gibi farklı fonlamalarla da satışa sunulabilir. Döviz ya da altınla satın alınan tahviller ise senedin satın alındığı fon üzerinden değer kazanır. Devlet tahvillerinde zarar etmek de söz konusu olabilir. Satın alma öncesinde konuyla ilgili detaylı araştırmalar yapılabilir ve sunulan faiz oranları incelenebilir.

    Enpara.com'da sunulan risksiz yatırım araçları nelerdir?

    Enpara.com'da anaparanın değer kaybetme riskinin olmadığı vadeli hesaplar ve birikim hesapları risksiz yatırım araçlarıdır. Avantajlı faiz oranlarının sunulduğu Enpara.com'da 32 günlük ve daha fazla vade süreleri sunan vadeli hesaplara yatırım yapılabilir. Vade süresi sonunda faiz kazanan ve yasal vergi kesintileri dışında herhangi bir masraf alınmayan Enpara.com vadeli hesapları, nakitleri değerlendirmek için en çok kullanılan birikim araçlarındandır. Vadeli hesap açılışları; internet şube ve cep şube aracılığıyla saniyeler içerisinde yapılabilir.

  • Hazine bonosu / devlet tahvili yatırımı kimler için uygundur?

    Devlet tahvilleri, likit yatırım araçları arasında yer alır ve sabit gelirli, devlet güvencesi altında olan enstrümanlardır. Devletin bir yıldan uzun süreli olan borçlanma isteklerine Hazine Müsteşarlığı cevap verir. Buna bağlı olarak Hazine Müsteşarlığı, "Devlet İç Borçlanma Senedi" adı verilen borçlanma senetleri çıkarır. Bu senetlerin her birine ise "devlet tahvili" adı verilir. Devlet tahvillerini alan şahıslar, senetler karşılığında yatırım yapar. Karşılığında devlet güvencesiyle senetlerin faizli geri ödemesi alınır. Finans sektöründe en güvenli yatırım araçlarından biri olan devlet tahvilleri, tüzel kişilerin de faydalanabileceği yatırım araçlarından sayılır.

    Hazine bonosu nedir?

    Hazine bonosu ise risksiz yatırım araçlarından biridir. Devlet tahvilleri uzun süreli borçlanma senetleri iken, hazine bonoları ise kısa süreli devlet borçlanma araçlarıdır. Yine devlet güvencesiyle geri ödemesi alınan hazine bonolarının vade süresi, en fazla 12 aydır. Devletin kısa sürede fon elde etmesi için satılan senetlerin her birine hazine bonosu adı verilir. Devlet güvencesi altında olması sebebiyle en güvenli yatırım araçlarından kabul edilen hazine bonoları ve devlet tahvilleri, faiz prensibiyle kazanç elde etmeye yarayan yatırım araçlarıdır. Hazine bonolarında ve devlet tahvillerinde sunulan en önemli avantajlardan biri ise düşük vergi/stopaj avantajıdır.

    Hazine bonosu / devlet tahvili yatırımı kimler için uygundur?

    Hazine bonosu ve devlet tahvili satışları, finans kuruluşları ve Merkez Bankası ya da aracı kuruluşlar aracılığıyla gerçekleşir. Yatırımcılar ve tüzel kişiler, hazine bonosu ve devlet tahvili alabilir. Hazine bonoları ve devlet tahvillerini bankalarca düzenlenen ihale günlerine katılan ve 18 yaşını doldurmuş yatırımcıların tamamı alabilir. İhalelere katılmak için talep edilen ücretlerin karşılanmasından sonra satışa sunulan tahvil ve bonolar alınabilir. İhalelerin tarih ve saatlerini bankaların internet sayfalarından online olarak öğrenmek mümkündür. Ancak, bankalardan alınan devlet tahvilleri ya da hazine bonoları, daha düşük faizli olabilir. Burada aracı konumunda olan bankalar, işlem üzerinden kâr elde edebilir. Devlet tahvillerinden ya da hazine bonolarından zarar etmek de mümkündür. Bu nedenle satın alma işleminden önce köklü araştırmalar yapmak, yatırımcı bireyler için faydalı olabilir.

    Enpara.com yatırım araçları nelerdir?

    Enpara.com yatırım araçları; birikim hesapları, altın, USD ve euro hesapları, vadeli mevduat hesapları olarak sayılabilir. Enpara.com gerek yatırım hesaplarından gerek diğer mevduat hesaplarından hesap işletim ücreti alınmaz. Birikimlerden kesinti yapılmaması ve avantajlı faiz oranları uygulanması ise hesaplardaki bakiyenin hızlı bir şekilde değer kazanmasını sağlar. Enpara.com birikim hesapları, gecelik faiz kazanır. Günün en yüksek faiz oranıyla elde edilen faiz getirisi, gün sonunda hesaba işlenir. Enpara.com yatırım hesapları hakkında detaylı bilgi almak ve başvuru yapmak için Enpara.com "Ürünler" bölümü incelenebilir.

Enpara.com Bilgi Bankası’nda yer alan tüm içerikler yalnızca bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Burada sunulan bilgilerin kesin doğruluğu garanti edilmemekte olup Enpara.com’un sunmakta olduğu veya sunacağı ürünlerle, servislerle veya kampanyalarla ilgili bir taahhüt içermemektedir. İçeriklerde yer alan bilgiler hakkında konunun uzmanlarına danışmanızı ve önerileri uygulamadan önce uzman görüşlerinden faydalanmanızı tavsiye ederiz.

Web sitemizi ziyaret eden kişilere mümkün olan en iyi dijital bankacılık deneyimini yaşatabilmek için çerezler (cookieler) kullanmaktayız. Çerez politikalarımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.

Tahvil Nedir, Bono Nedir? Tahvil-Bono Farkı, Çeşitleri ve Getirisi

Tahvil ve Bono Nedir? Farkı Nedir? Getirisi Nasıl Hesaplanır?

Tahvil ve bonolar sabit getirili menkul kıymetlerdir. Belli bir vade (süre) için faiz öderler. Tahvil dendiği zaman genelde devlet tahvilleri akla gelirken, özel sektör tahvilleri de bulunmaktadır. Tahvil ve bonolar, ödünç para almak için çıkarılan borçlanma araçlarıdır. Yani tahvil ve bonoyu çıkaran taraf karşıdan belli bir süreliğine borç alır, o süre sonunda da bunu faizi ile öder. Bu borçlanma araçlarının 365 günden daha kısa vadeli olanları bono olarak adlandırmaktadır.

Bono, vadesi 1 yıldan kısa olan, çıkaran kurum tarafından öngörülen vade sonunda belirli bir bedelin ödenmesinin taahhüt edildiği menkul kıymetlerdir. Bonoların vadesi 2 aydan kısa olamaz.

Tahvil alan bir yatırımcı tahvili çıkaran kuruluşun alacaklısıdır ancak hisse senetlerinin aksine ilgili şirket veya kamu kurumunun üzerinde alacağından başka hiçbir hakka sahip değildir ve bu kuruluşların yönetimine katılma hakkı bulunmamaktadır.

Şimdi bunların genel olarak tiplerine bakalım:

Devlet Tahvilleri ve Hazine Bonoları: Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan tahviller, vadesine veya getiri kaynaklarına göre sınıflandırılır. Devlet tahvilleri, Hazine Müsteşarlığının bir yıldan uzun vadeyle ödünç para almak amacıyla çıkardığı devlet iç borçlanma senetleridir (DİBS). Hazine bonoları ise, Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan, vadesi bir yıldan kısa devlet iç borçlanma senetleridir. Gelire endeksli senetler ise, getirileri Kamu İktisadi Teşebbüslerinden elde edilen gelirlere bağlı olan devlet iç borçlanma senetleridir.

Özel sektör tahvilleri, şirketler ve bankalar tarafından çıkarılan borçlanma senetlerini ifade etmektedir. Yine bunların 1 yıldan kısa olanlarına bono denmektedir.

Eurotahvil (Eurobond) ise, ilgili devlet veya şirketin kendi para birimi dışındaki yabancı bir para birimi üzerinden çıkardığı ve uluslararası piyasalarda ihraç ettiği tahvillerdir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır