boyun ağrısı göğse vururmu / Göğüs ağrısı neden olur | Anadolu Sağlık Merkezi

Boyun Ağrısı Göğse Vururmu

boyun ağrısı göğse vururmu

Boyun Ağrıları

Boyun omurgası patolojilerinde ağrı boyundan başa, sırta, göğse, kollara yayılabilir. Bazen kalp üzerinde veya sırtta kalp krizi kuşkusu uyandıracak ağrı olabilir. Boyun ağrısına çoğunlukla tutukluk, uyuşma, karıncalanma, bulanık görme, kulak çınlaması, denge bozukluğu, baş dönmesi, çarpıntı gibi semptomlar eşlik eder. Tutukluk uzun süreli ise sebebi iltihaplı bir romatizmadır. Uyuşma, karıncalanma şeklindeki yakınmalar sinir kökü sıkışmasının göstergesidir. Boyun hareketleriyle ortaya çıkan bulanık görme, kulak çınlaması, baş dönmesi, denge bozukluğu, çarpıntı, bulantı boyun patolojilerinde seyrek rastlanan semptomlardır. Erişkin insanların yaklaşık %10’u hayatlarının bir döneminde boyun ağrısı çekerler. Boyun ağrısı sadece boyuna lokalize olabileceği gibi kol ağrısıyla birlikte de olabilir. Boyun ve kol ağrılarının üçte bir kadarı tekrarlar. Bel ağrısına göre boyun ağrısının sıklığı daha az ve çok az sakat bırakıcıdır.

Çok sayıda bozukluk boyun ağrısına neden olur. Başlıca boyun ağrısı sebepleri şunlardır: Doğumsal anomaliler, tümörler, travma, osteoporoz (kemik erimesi), dejeneratif (yıpranma) bozukluklar (kireçlenme, boyun fıtığı gibi), enfeksiyöz lezyonlar (tüberküloz, bruselloz gibi), yumuşak doku romatizmaları, torasik çıkış sendromları, iltihaplı romatizmalar (romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi), psikolojik bozukluklar, iç organlardan yansıyan ağrılar (kalp, akciğer, safra kesesi hastalıkları sonucu).

Trafik kazaları sonucu boyun ağrısına sık mı rastlanır? Trafik kazalarında en çok etkilenen bölgelerden biri boyundur. Doğrudan gelen travmalar ölümcül veya sakatlayıcı olabileceği gibi doğrudan darbe gelmeden de boyun trafik kazalarında etkilenir. Genellikle trafik kazalarında görülen, başa direkt bir travma olmadan, kamçı darbesi şeklinde boyunun öne ve arkaya gitmesi sonucu meydana gelen incinmeye whiplash sendromu denir. Önceden kireçleme varsa, travma daha çok hasara yol açar. Whiplash sendromunda hafif çıkıklara ve daha sonraki dönemlerde kireçlenmeye rastlanır. Tedavi istirahat, korseleme, ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar, egzersizler ve fizik tedavi şeklindedir.

Boyun zorlanması; Travmalar ve kötü postür sonucu gelişen boyunda lokal ağrı ve tutuklukla karakterize bir klinik tablodur. Alışılmamış bir hareket yapmak, sportif aktiviteler, daktilo yazmak, kitap okurken yapıldığı gibi boyunu uzun süre sabit konumda tutmak, yatarak televizyon seyretmek, uygun olmayan yastık ve yatakta yatmak gibi nedenler zorlanmaya (servikal strain) yol açabilir. Boyunun arkaya doğru normal eğriliği kas spazmı nedeniyle düzleşir. Hareketler ağrılı ve kısıtlıdır. Radyolojik tetkikler genellikle normaldir. Patolojinin yumuşak dokuda ve dejeneratif değişikliklerin başlangıç döneminde olduğu düşünülür. Servikal strain kısa süreli istirahatla düzelebilirse de ağrı kesici, iltihap giderici ilaçlar ve kas gevşeticiler vermeyi gerektirebilir. Ağrı ve kas spazmının azaltılmasında, fizik tedavi araçları oldukça yararlıdır. Tekrarların önlenmesi için kötü postür düzeltilmeli ve kas gücünü arttırıcı egzersizler verilmelidir.

Boyun kireçlenmesi (Servikal Spondiloz) ; Boyun omurgasını meydana getiren yapıların dejenerasyonu sonucu ortaya çıkan ve buna bağlı sinir ve damar bozukluklarını da içeren klinik tablodur. Tıpta servikal spondiloz, servikal artroz gibi isimler verilir. Yaşlanma, günlük hayatın gerilimleri, boyun hareketleri ve pozisyonları, makro ve mikro travmalar ve ruhsal gerginlikler diskin yapısını ve beslenmesini bozmaya ve sonunda değişik derecelerde diski dejenere etmeye yönelik faktörlerdir. Kalıtım, çocukluk çağında geçirilen enfeksiyonlar ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar da disk dejenerasyonu yapan faktörler olabilir.

Boyun kireçlenmesinin belirtileri nelerdir?

Belirtiler 18 yaşından itibaren görülebilir ve sıklığı yaşla artar. 50 yaşından sonra iyice belirginleşir. Başlıca belirti ve bulgular boyun ağrısı, tutukluk, kas spazmı, hassasiyet ve hareket kısıtlılığıdır. Ağrı boyundan başa da yayılabilir. Spondiloza bağlı sabah tutukluğu kısa sürelidir. Çoğunlukla bir kaç dakikada geçer. Sinir kökü basısı olduğu zaman kola yayılan ağrı, uyuşma, karıncalanma, soğuk veya sıcak hissi, iğnelenme olur. Omurilik basısı olursa yürüme güçlüğü olabilir. Boyundan beyine giden damarların bası altında kalmasıyla baş dönmesi, kulak çınlaması, bulanık görme, baş ağrısı ortaya çıkar.

Boyun ağrılarının tanısında; Görüntüleme yöntemleri (düz grafi, bilgisayarlı tomografi, MR, ultrasonografi), sintigrafi, elektrofizyolojik yöntemler (EMG) ve laboratuvar tetkiklerinden yararlanılır.

Tedavide; Servikal spondilozlu hastaların çoğu konservatif (ameliyatsız) tedavi ile iyileşir. Bele göre boyunda daha kısa sürede daha başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Akut ağrılı dönem tedavisi istirahat, korseleme, yüzeyel ısı ve ilaçları içerir. Servikal omurganın istirahatını temin etmek, hareketlerini kısıtlamak ve boyuna binen başın ağırlığını azaltmak için servikal korse kullanılabilir. Korseliyken atrofiyi engellemek için egzersize zaman yitirmeden geçilmelidir. Ağrılı bölgelere yapılan lokal enjeksiyon ağrı ve spazmın iyileşmesine yardımcı olabilir. Subakut ve kronik dönemde yüzeyel ısıtıcılarla birlikte derin ısıtıcılar da uygulanır. Isı vazodilatasyon yaparak ve kan akımını artırarak dokunun beslenmesini ve metabolik artıkların atılımını kolaylaştırır. Böylece bir taraftan kas spazmını ve ağrıyı azaltırken bir taraftan da doku tamir sürecini başlatarak nüksleri geciktirir. Isı fibröz dokuların esnekliğini artırarak, birlikte uygulandığında traksiyonun etkisini ve hastanın traksiyona toleransını artırır. Hem akut hem de kronik ağrılı hastalarda TENS, diadinami, galvani, eksponansiyel akım gibi alçak frekanslı akımların analjezik ve trofik etkilerinden yararlanılır. Boyun ağrılı hastalarda sıklıkla verilen bir tedavi olmamakla birlikte masaj ağrılı kas spazmını hafifletir, dolaşımı artırır, kontraktürleri ve yapışıklıkları mobilize eder ve hastaya psikolojik bir rahatlık verir. Manipulasyonla dramatik iyileşme sağlanabilir. Egzersizler hastanın kendini en iyi hissettiği saatlerde yapılmalıdır. Bu genellikle sabah saatleridir. Egzersizden önce sıcak uygulama, kas gevşetici ve analjezik ilaç verilmesi egzersizin daha iyi tolere edilmesine yardımcı olur. Tekrarların önlenmesi için fizik tedavi yanında hasta eğitilmelidir. Hasta eğitimi postür ve günlük yaşam aktivitelerini içermektedir.

Boyun fıtığı; Omurgada meydana gelen fıtıkların %95’i belde, %3-4’ü boyunda görülür. Hasta çoğunlukla ani başlayan boyun ve kol ağrısından yakınır. Ağrı ile birlikte uyuşma ve karıncalanma bulunabilir. Ağrı boyun hareketleri, öksürme ve hapşırmayla şiddetlenir. Boyun fıtığı tedavisine korse, lokal enjeksiyon, ilaç ve egzersizle başlanır. Yakınması geçmeyen hastalara fizik tedavi uygulanır.

Torasik Outlet Sendromu; Kola giden damar sinir paketinin koltuk altına girmek üzere boyun ve göğüs bölgesinde katetdiği alana torasik çıkış denir. Bu alanda olabilecek yapısal veya fonksiyonel anomaliler damar sinir paketi üzerine baskı yaparak torasik çıkış (thoracic outlet) sendromları başlığı altında toplanan klinik tabloların ortaya çıkmasına neden olurlar. Hasta kolundaki, el ve parmaklarındaki ağrı, uyuşma ve karıncalanmadan yakınır. Torasik çıkış sendromlu hastalar genellikle fizik tedaviden yararlanırlar. Fizik tedaviden yararlanmayan hastalara cerrahi girişim endikedir.

Videolar

04.05.2015

Uzm. Dr. İlker GARİPOĞLU / Kas İskelet Sistem Ağrılarında PRP ve Ozon Tedavisi

17.03.2015

Uzm. Dr. İlker GARİPOĞLU / Bel Ve Boyun Fıtıkları & Tedavisi / Çay TV

Hareketsiz yaşam, ani hareketler, genetik yatkınlık, alınan travmalar, yaşın ilerlemesi ve duruş bozuklukları gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen boyun fıtığı, yaygın inanışın aksine “yalnızca” boyun ağrısına neden olan bir rahatsızlık değildir. Boyun fıtığı vücudun farklı bölgelerinde de ağrıya yol açabildiği için bu yazımda sizlere “boyun fıtığı ağrısı nereye vurur?” sorusunun yanıtlarını vermek istiyorum.

Değerli okurlarım yazıma boyun fıtığının vücudun birçok farklı bölgesinde ağrıya neden olabileceğini, ancak “boyun fıtığı olan her hastada ağrı şikayeti görülür” demenin yanlış olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Boyun fıtığı belirtileri ve boyun fıtığı belirtilerinin şiddeti kişiden kişiye değişebilir. Boyun omurları arasında fıtıklaşan ya da patlayan disk herhangi bir sinir köküne ya da omuriliğe temas etmediğinde kişi boyun fıtığı belirtileri yaşamaz. Sinir köklerine baskı söz konusu olduğunda ise fıtığın konumuna ve yaptığı baskı oranına göre çeşitli semptomlar ortaya çıkarak kişinin günlük hayatını etkisi altına alabilir.

Şimdi sizler için “boyun fıtığı ağrısı nelerde hissedilir?” sorusunun detayları hakkında bilgi aktaracağım. 

 

Boyun Fıtığı Hastalarında Boyun Ağrısı

 

Boyun ağrısı günümüzde sıklıkla yaşanan ve her yaştan kişiyi etkileyebilen bir şikayettir. Boyun ağrısının tek nedeni boyun fıtığı olmasa da boyun ağrısı nedeniyle hayat kalitesi düşen birçok kişi kendisinde fıtık oluşumu olup olmadığı hakkında tedirginlik yaşamaktadır. Boyun fıtığı kaynaklı boyun ağrısı tipik olarak boynun arka ve yan kısmında hissedilir. Ağrının şiddeti kişiden kişiye farklılaşmakla birlikte genellikte bölgeye temas edildiğinde keskin bir hal alır ve yakıcı bir ağrıya dönüşür. 


 

Boyun Fıtığı Hastalarında Radiküler Ağrı

 

Boyun fıtığı hastalarında sıklıkla görülen radiküler ağrı, boyun bölgesinde sıkışan bir sinir nedeniyle omuzlara, kollara, ellere veya parmaklara vurabilen ağrı ile karakterizedir. Bu tarz ağrılar sinir köküne yapılan basının derecesine göre baş bölgesine, boyun bölgesine, omuz ve kollara rahatlıkla yayılabilir. Oldukça keskin bir ağrı oluşumu yaşanır ve hastalar anlık olarak elektrik çarpması hissine benzer bir deneyim yaşayabilirler. Radiküler ağrıların hangi bölgelerde hissedileceği fıtığın konumuna göre değişebilir. C1 ve C4 arasında kaynaklanan sinir kökü basıları üst servikal bölgeye vururken C5 ile T1 arasında kaynaklanan sinir kökü basıları ağrıları boyun bölgesinin alt kısmında hissedilir. 

 

Önemli: Değerli hastalarım boyun fıtığı boyunda, kollarda, ellerde, parmaklarda, omuzlarda ağrıya neden olabilen komplike bir sağlık sorunudur. Bazı durumlarda kollarda, omuzlarda ve ellerde uyuşma ve karıncalanma ortaya çıkabilir. Boyun fıtığı nedeniyle ellerinde ya da kollarında güçsüzleşme yaşanan hastalar da bulunmaktadır. Fıtıklaşan disk omuriliğe baskı yaptığında ise boyun fıtığı belirtileri daha da ciddileşebilir. Yürürken aksamalar meydana gelebilir, bacaklara yayılan bir karıncalanma hissedilebilir, motor becerileri azalabilir, denge ve koordinasyon kayıpları da yaşanabilir. Mümkün olan her fırsatta ifade ettiğim gibi boyun fıtığı olan her hastada tüm bu semptomlar görülmez. Eğer bu semptomlar görülüyorsa hastaların zaman kaybetmeden tıbbi destek almasında fayda vardır. 

 

Boyun fıtığının neden olduğu ağrıların daha iyi anlaşılması için sizlere son olarak fıtıklaşma ihtimali olan omurlar ve neden oldukları belirtiler hakkında bilgi vereceğim. 

 

Boyun Fıtığı Vücudun Hangi Bölgelerini Etkiler?

 

Boyun bölgesinde C1 – C7 olarak adlandırılan 7 adet omur bulunur. Diskler bu omurların arasındadır. Örneğin C5 ve C6 omurları arasında C5 - C6 diski bulunur. Bu disk herhangi bir nedenle fıtıklaşırsa C6 sinir kökünü sıkıştırabilir. Servikal diskler fıtıklaştıklarında hangi sinir kökünü sıkıştırdıklarına bağlı olarak boyun fıtığı semptomları etkisini hissettirir.

 

  • C4-C5 arasında yer alan disk C5 sinir kökünü sıkıştırdığında omuzda bulunan deltoid kasında zayıflık oluşabilir; omuz bölgesinde ağrı, karıncalanma ve uyuşma görülebilir.

 

  • C5-C6 omurları arasında yer alan disk C6 sinir kökünü sıkıştırdığında elin başparmak kısmında ağrı ve karıncalanma oluşabilir. Ayrıca pazılarda ve bilek kaslarında zayıflık meydana gelebilir.

 

  • C6-C7 omurları arasında yer alan disk fıtıklaşıp C7 sinir köküne baskı yaptığında ağrı ve uyuşma hissi ele ve orta parmağa yayılabilir. Kolun üst kısmının arkasında yer alan triseps kaslarında zayıflık hissedilebilir. 

 

  • C7-T1 omurları arasında yer alan disk sıkıştığında elin pembemsi kısmıyla önkol bölgesinde ağrı ve uyuşma hissedilebilir. Aynı zamanda parmak bölgesindeki kaslarda zayıflık görülebilir. 

 

Bu bilgiler boyun fıtığı ile ilişkili tipik ağrı semptomlarına işaret eder. Elbette her zamanki gibi, tüm bu semptomların hastadan hastaya değişebileceğinin unutulmaması gerekir. 

 

Sonuç olarak, boyun fıtığı tedavisi ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur. Boyun bölgemiz oldukça hareketli ve hassas olduğundan bölgedeki omur sağlığına özen gösterilmelidir. Boyun fıtığı görülme sıklığı yaşla birlikte artsa da günümüz koşullarında bu sağlık sorunu erken dönemde de ortaya çıkabilmektedir. Nitekim her geçen gün daha çok gence boyun fıtığı teşhisi konulmaktadır. Değerli okurlarım, boyun fıtığı büyük ölçüde engellenebilir bir özellik taşır. Boyun fıtığı riskinin azaltılması için;

 

  • Travmalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.

  • Omurilik sağlığını destekleyecek egzersizler yapılmalıdır.

  • Omurgayı destekleyen yastık kullanılmalıdır.

  • Duruş pozisyonu düzeltilmelidir.

  • Sigara bırakılmalıdır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır