Boyun fıtığı tedavisi için, gelişen tıp teknolojisi birçok yeni tedavi alternatifi geliştirmiştir. Başlangıçta basit ilaç tedavisi ve egzersizler, yeteri fayda elde edilemezse ameliyatsız ağrı girişimleri, bütün bunlara rağmen beklenen fayda sağlanamamışsa ya da kaslarda kuvvet kaybı var ise boyun fıtığı ameliyatı yapılması gerekir.
Boyun fıtığı, disk ekleminin içinde ve fıtığın baskı yaptığı sinir dokularında tıp dilinde inflamasyon adını verdiğimiz bir tür tahrişe neden olur. Baskı altında kalan dokular ödem nedeni ile şişer, bazı kimyasal değişiklikler ortaya çıkar. Bu durumda, gelişen inflamasyona karşı anti enflamatuar adını verdiğimiz ilaçları kullanmayı tercih ederiz. Bu ilaçlar fıtığı tedavi etmezler fakat fıtığın sinir kökü üzerinde yaptığı baskının sonuçlarını ortadan kaldırmak konusunda etkileri vardır.
Ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar da şikayet ve bulgulara göre doktorunuz tarafından tedavinize eklenebilir.
Fizik tedavinin amacı boyun fıtığını ortadan kaldırmak değil, ortaya çıkardığı kas tutulması ve benzeri sonuçları hafifletmektir. Boyun kaslarında gelişen sertliği geçirmek için germe ve esnetme egzersizleri ile birlikte kas gevşemesini sağlayacak uygulamaların, ağrınızı hafifletmeye faydası olacaktır.
Fizik tedavinin en değerli kısmı değersiz kısmıdır. Egzersizlerin yanında uygulanan elektroterapi, traksiyon, ısı uygulamaları ve benzeri uygulamalar da, fizik tedavinin tamamlayıcı uygulamaları olabilir.
Ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi bütün gelişmiş ülkelerde güvenli bir şekilde ve çok başarılı sonuçlar elde ederek uygulanmaktadır. Çok büyük bir hasta grubu, bu kolay tedaviler ile ameliyata gerek kalmadan kısa zamanda sağlıklarına tekrar kavuşur.
Ameliyatsız tedavi kelimesi doğal olarak birçok kişi için son derece cazip, çekici gelir. Hiç kimse, ameliyatsız bir tedavi yöntemi ile iyileşebilecek ise, gereksiz yere bir ameliyat geçirmek istemez.
Bununla birlikte ameliyatsız boyun fıtığı tedavisi konusu, istismara da son derece açık bir konudur. Yaygın olarak internet ortamında bulunan reklam ve tanıtım yazılarında, videolarda genellikle sadece kas gevşemesine yönelik kısıtlı tedavi yöntemlerinin tanıtımı yapılmaktadır. Halbuki sadece kas gevşemesi yaratmak kalıcı bir iyileşme sağlamayabilir, esas olarak fıtıklaşan disk ekleminin içine ve baskı altındaki sinir kökünün çevresine özel yöntemlerle ulaşarak hastalıklı dokuya, gerçek nedene müdahale etmek gerekir.
Boyun fıtığı nedeniyle ortaya çıkan ağrı ağızdan aldığınız ilaçlar ve fizik tedavi uygulamaları ile yeteri kadar hafiflemiyor ise, boyun fıtığı çevresine yapılacak özel enjeksiyonlar ile ilaç uygulanması daha fazla fayda sağlayabilir. Boyun bölgesine uygulanacak enjeksiyonların bu konuda eğitim almış uzman doktorlar tarafından, floroskopi adını verdiğimiz radyolojik kontrol altında, özel işlem salonlarında yapılması gerekir. Floroskopi yardımıyla iğnenin yerinin nerede olduğunu tam olarak görürüz ve yanlış bir noktaya işlem yapmamış oluruz. Boyun fıtığı için enjeksiyon ile yaptığımız ilaç uygulamalarının amacı, ilacı tam olarak gerekli noktaya vermek, fıtık nedeni ile üzerinde tahriş gelişen dokuların iyileşmelerini sağlamaktır. En sık olarak iki yöntem uygulanır;
Omurilik kılıfının çevresine kortizon uygulamasıdır. Bu yol ile birçok sinirin köküne gerekli ilacın ulaşması sağlanır ve ağrıya yol açan sinir enflamasyonunun azalması hedeflenir.
Sinirin omurga kanalını terk ettiği noktaya yapılan ilaç uygulamalarıdır. Hem kortizon hem de lokal anestezi ilaçları birlikte kullanılır.
Nükleoplasti adını verdiğimiz işlem, yıpranmış ve fıtıklaşmış disk ekleminin içine fluoroskopi adını verdiğimiz radyolojik kontrol altında çok ince iğneler ile girilerek yapılan bir işlemdir. Eklemin içine ulaşıldıktan sonra eklem içindeki basıncı hafifletip fıtığın büzüşerek küçülmesi, sinir kökü üzerinde baskının ortadan kalkması amacıyla eklem çekirdeğinin çok küçük bir kısmı buharlaştırılır. Buharlaştırma işlemi için eskiden enerji kaynağı olarak lazer kullanılırdı fakat günümüzde radyofrekans adını verdiğimiz, radyo dalgaları ile oluşturulan ve daha güvenli bir yöntem kullanılır.
Hastalar tarafından korku ve endişe ile yaklaşılan bir tedavi yöntemi olsa da, boyun fıtığı ameliyatlarında gelişen tıp teknolojisi son derece güvenli ve başarı oranı yüksek tedavi yöntemleri geliştirmiştir. Başlangıçta mikrocerrahi yöntemler bugün ise endoskopik yöntemler, hasta güvenliğini ve ameliyatın başarısını arttırmak, ameliyata bağlı gelişebilecek sorunları azaltmak için çok önemli katkılar sağlamıştır.
Hasta bilgilendirme formu
Epidural enjeksiyonlarla ilgili sıkça sorulan sorular şunlardır:
Insan iskeletinin temel direğini omurga oluşturur. Omurga omur adını verdiğimiz ortası delik kemiklerin üstüste oturmasından meydana gelir. Bu kemiklerin üstüste gelmesiyle ortada silindir biçiminde bir boşluk oluşur. Bu boşlukta omurilik, omuriliği çevreleyen dura adını verdiğimiz bir kılıf ve durayı çevreleyen epidural boşluk dediğimiz bir boşluk vardır. Omurlar üstüste binerken aralarında “disk “adını verdiğimiz jelatine benzer bir yapıya benzeyen yastıkçıklar vardır.
Omurların üstüste oturması sırasında omurganın yan duvarında oluşan deliklerden , omurilikten ayrılarak vücudumuzun değişik bölgelerine giden sinirler çıkar.
Boyun fıtığı, bel fıtığı bu yastıkçıklarda meydana gelen taşma veya yırtılmaların, omurilikten çıkan ve epidural boşluktan geçen sinirler üzerine baskısına bağlıdır.
Hangi sinir üzerinde baskı varsa hasta o seviyede ve o seviyedeki sinirin yayıldığı bölgede ağrı hisseder. Örneğin belin alt seviyesindeki baskı bel ve bacağa giden şiddetli ağrılara yol açar.
Epidural enjeksiyon, ağrıya yol açan baskının oluştuğu bölgeye, görüntüleme yöntemleri altında ulaşılarak, steroid, lokal anestezik veya hyaluronidaz gibi ilaçların verilmesi işlemidir. Amaç o bölgede diskin sinir üzerindeki baskısı sonucu ortaya çıkan ödemin, yani parmağımız yandığı zaman gördümüzü gibi su birikmesinin azaltılması, sinir üzerindeki baskının kaldırılmasıdır.
Epidural aralığa enjekte edilen serum fizyolojik hacım etkisiyle bölgedeki yapışıklıkları çözer, lokal anestezik enflamasyon bölgesinden bel ve bacağa doğru yayılan ağrı uyaranlarını önlerken, hyaluronik asit doku enflamasyonunu geriletir, steroid ödemi yani enflamasyonu giderir. Bütün bu mekanizmalar ağrıyı azaltmakla kalmaz aynı zamanda bölgedeki sinirlerin üzerindeki enflamasyonu da ortadan kaldırarak disk hernisinin neden olduğu hasarı tedavi eder.Epidural bölgeye steroid verilmesi
Öncelikle düzeltilmesi gereken bir önyargı steroidlerin, kortizonun tıpta kullanımı ile ilgilidir. Halk arasında genel kanı kortizonun son derece önemli yan etkilere sahip olduğu şeklindedir. Bu bir dereceye kadar doğrudur. Ancak kortizon da aynı antibiyotikler gibi bir çok değişik biçimde ve özelliktedir. Tek bir ilaç tipi değildir. Bu nedenle doğru kullanıldığı taktirde hiçbir önemli yan etkiye neden olmaz.
Steroidlerin omurilik çevresindeki sinirlere verilmesi 50 yılı aşkın bir süredir uygulanmaktadır. Sinirler omurilikten çıktıktan sonra epidural adı verilen silindire benzer bir kılıfa ulaşırlar. Bu kılıf içerisinde disk hernisi ya da başka bir nedenle enflamasyon -yangı- meydana gelmişse, steroidlerin sistemik (yani ağızdan ya da damar yoluyla verilmesi) yerine doğrudan hastalıklı bölgeye verilmesi çok daha etkili olmaktadır.
Disk fıtığı, omurga kanalı darlığı, faset eklemlerde meydana gelen artritlerde steroidler doğrudan etkilenen bölgeye verilebilir.
Özellikle ilaç tedavisi, egzersiz ve fizik tedavi gibi konservatif yöntemlerle düzelme sağlanamayan disk kaynaklı bel, bacak, boyun ve kol ağrılarında tercih edilir.
İşlemin uygulandığı hastaların büyük bölümünde ağrı tamamen yok olur. Ağrı ile birlikte görülen hissizlik, uyuşukluk, kas güçsüzlüğü gibi belirtilerde de önemli iyileşme görülür. Düzelme sağlanamayan az sayıdaki hastada ise işlem tekrarlanabilir. Genel kabul, işlemin birkaç ay içinde 3 kez uygulanabileceğidir.
Girişim görüntüleme altında uygulanır
Elektrodun son görünümü
Enjeksiyon ağrılı değildir. Hastanın ağrı çekmemesi için sakineştirici ilaçlar ve analjezikler verilir. İşlemden hemen sonra bacaklarda ağırlık ve uyuşukluk hissedilebilir.
Boyun bölgesinde epidural girişim
Ağrı azalır. Ağrının azalması uygulanan lokal anesteziğin etkisidir ve yaklaşık 4-6 saat kadar sürer. Daha sonra ağrı tekrar başlar ve 5- 6 gün süreyle işlem öncesinden daha şiddetli bir ağrı hissedilebilir. Ortalama 3 hafta içerisinde ağrının kademeli olarak azalarak kaybolması beklenir. Genelikle % 50- 70 başarı oranı vardır.
İlk işlemden fayda görmeyen hastalarda işlem tekrarlanabilir. Ancak 6 ay içinde 2 defadan fazla tekrarlamak önerilmez. Özellikle disk taşması denen durumlarda iyileşme genellikle kalıcıdır. Daha ciddi durumlarda ise başarı şansı hastalık süresiyle ters orantılıdır. Ciddi sinir basısı durumlarında iyileşme yüzeyel olabilir. Sinire mekanik basının olduğu durumlarda cerrahi önerilebilir.
İşlem sonrası ortalama 3-4 gün süreyle yatak istirahati önerilir. Yatak istirahati aktivite kısıtlaması anlamındadır. Yemek, tuvalet ve banyo ihtiyaçları dışında rahat edilen pozisyonda istirahat önerilir. Enjeksiyondan bir hafta sonra hasta işe başlayabilir.
Kolunda veya ayağında kalıcı bir uyuşukluk, kuvvet kaybı, refleks kayıp olmayan, sadece ağrının ön planda olan hastaların % 50-75 inde son derece etkili bir yöntemdir. Hastalar daha sonra nasıl hareket edecekleri, nasıl davranacakları, nasıl ağırlık kaldıracakları konusunda eğitilmelidir. Bu eğitim doğru verildiği taktirde etki kalıcı olur.
Epidural enjeksiyonlar 50 yılı aşkın bir süredir uygulanan güvenli yöntemlerdir.
Yöntem görüntüleme altında ve iğneye benzer elektrodlarla uygunır. Bu elektrodların özelliği, elektrodun ucunun elektronik olarak uygulama bölgesinin direncini ohm cinsinden ölçebilmesidir. Bu nedenle istenmeyen bölgelere ulaşıldığında yöntem uygulanmaz.
Yan etkileri çok seyrektir. Sınırlı bir alana verilmesi ve sistemik yayılımının çok az olması nedeniyle steroide bağlı yan etkiler hemen hemen hiç görülmez. İşlem sonrasında bazı hastalarda, yatak istirahatı ve ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilen, geçici baş ağrısı görülebilmektedir. Bu durumun görülme sıklığı yaklaşık binde birdir. Görüldüğü gibi epidural enjeksiyonun en sık görülen komplikasyonu bile oldukça seyrek olarak karşımıza çıkmaktadır. Enfeksiyon ise oldukça ender görülen ciddi bir yan etkidir. Önlemek için işlem tamamen steril koşullarda yapılmalıdır. İğnenin giriş yeri ve epidural boşluk radyolojik görüntüleme altında belirlendiğinden kanama, sinir hasarı gibi ciddi yan etkilere neredeyse hiç rastlanmamaktadır.
Epidural enjeksiyonlar, diğer bütün girişimsel yöntemlerde olduğu gibi vücudunun herhangi bir bölgesinde enfeksiyon kaynağı olan hastalarda, kanama bozukluğu olan hastalarda, kumadin gibi kan sulandırıcı kullananlarda ve gebelerde uygulanmaz.
Boyun ağrısına yol açan pek çok hastalık bulunmaktadır. Boyun ağrısının başlıca nedenleri;
Masa başı işlerde çalışanlar ve uzun süre bilgisayar kullananlarda boyun ağrısı sıklıkla oluşmaktadır. Boyun ağrısına yol açan durumlarda ağrı bazı kişilerde sadece ensede görülür. Bazen de enseden başa, sırta, kollara yayılabilir.
Boyun ağrısı tedavisi için öncelikle ağrının kaynağı belirlenmelidir. Ağrının kaynağı belirlendikten sonra tedavi planlanması yapılır. Bazı boyun ağrılarının tedavisinde yalnızca ilaç tedavisi kullanılabilir.
Bir kısım boyun ağrılarının kaynağı boyun fıtıkları ya da tümörler olabilmektedir. Boyun fıtığı durumunda ameliyat dışındaki yöntemlerle de hastalar iyileşebilmektedir.
Ameliyat dışı yöntemlerden en sık kullanılanlardan biri de kuru iğne tedavisidir. Ancak, tedaviye rağmen kas gücü ve duyu kusurunun ilerlemesi ve sinir kökü basısına bağlı ağrının tedavi ile giderilememesi durumunda cerrahi tedavi yöntemi uygulanabilir.
Boyun ağrısı tedavisinde fizik tedavi yöntemleri kullanılabilmektedir. Fizik tedavide ile kasların gevşemesi ve yumuşak doku ağrılarının giderilmesi amaçlanmaktadır. Sinir kökü basısı ile oluşan ağrılarda traksiyon yöntemleri ve kuru iğne tedavisi kullanılabilir.
Boyun ağrılarında ağrı kesiciler, kas gevşeticiler ve antidepresan ilaçlar da kullanılabilmektedir. İlaç tedavisinin mutlaka doktorlar tarafından düzenlenmelidir. Tedavi yöntemi uygulanırsa uygulansın, kalıcı bir iyileşme için boyun egzersiz programı uygulanmalıdır.
Egzersiz programının boyun ağrısı tedavisinde önemli bir yeri vardır ve bu program her hasta için ayrı ayrı düzenlenmelidir. Boyun kası germe egzersizleri, boyun kaslarını güçlendirici egzersizler ve düzeltici egzersizler uygulanabilir.
Boyun ağrısı olan hastalar elle yapılan spinal mobilizasyon ve manipulasyon tedavilerinde fayda görmektedir. Ancak bu tedaviler bu konuda eğitimli ve deneyimli doktorlar tarafından uygulanmalıdır.
Yumuşak doku veya boyun eklemlerine ya da epidural aralığa enjeksiyon uygulamaları (Tetik nokta enjeksiyonu ve epidural steroid enjeksiyonu) da yarar sağlamaktadır.
Boyun ağrılarında özellikle erken dönemde boyunluk verilebilir. Bu boyunlukların, uzun süreli kullanımında boyun kaslarında zayıflama ve boyun hareketlerinde kısıtlılık gelişebilir. Bu nedenle boyunluklar kısa süreli kullanılmalıdır.
Boyun düzleşmesi, masa başı işlerde ve özellikle de bilgisayar başında çalışan kişilerin önemli sorunlardan birisidir. Özellikle genç bireylerin sağlığını tehdit eder. Düzenli egzersiz ve sağlıklı bir yaşam ile boyun düzleşmesinden kurtulabiliriz.
Boyun bölgesinde bulunan omurgaların C şeklinde olması gerekir. Alınan darbe ve bazı rahatsızlıklar boyun bölgesindeki omurga kemiklerinin düzleşmesine sebep olur. Ayrıca duruş bozuklukları ve ani hareketler de bu hastalığa zemin hazırlar.
Boyundaki bu C kıvrımının yok olması durumu boyun düzleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Boyun düzleşmesi kişinin hem yaşam kalitesini hem de sağlığını olumsuz yönde etkiler ve iş gücü kaybına yol açar.
Boyun düzleşmesinin sık görülen belirtileri aşağıda yer almaktadır.
Boyun düzleşmesi muayene ve sonrasında yapılacak görüntüleme yöntemleri ile tanı konulur.
Boyun düzleşmesi tedavisi hastalığın derecesine göre değişmektedir. Eğer rahatsızlık henüz sinirlere baskı yapacak şekle gelmemiş ise boyun egzersizleri önerilir. Aynı zamanda ağrıların dinmesi için boyunluk ve ağrı kesici ilaç kullanmanızı tavsiye edilebilir.
Fizik tedavi yöntemleri ve kuru iğne tedavisi boyun düzleşmesi tedavisinde etkili yöntemlerdendir. İlerleyen güç kaybı görülüyor ise doktorunuz cerrahi operasyon önerebilir.
Boyun tutulması, toplumda sık rastlanılan bir sağlık sorunudur. Masa başı çalışma, uzun süre yanlış pozisyonda oturma ve başı desteklemeyen yastıkta uyuma boyun tutulmasına neden olabilir. Ayrıca boynun uzun süre soğuk havaya maruz kalması da boyun tutulması oluşturabilir.
Boyun tutulması, kişinin yaşam kalitesini etkileyen bir problemdir.
Boyun tutulması ile baş ve boyun bölgesinde hareket kısıtlılığı oluşur. Düşme ve çarpma sonucunda meydana gelen boyun tutulmaları ciddi sorunlara neden olabilir ve böyle bir durumda doktora başvurulmalıdır.
Boyun tutulması genellikle geceleri yanlış ve ters yatış pozisyonlarından kaynaklanır ve genellikle de sabah uyandıktan sonra fark edilir. Boyun omurları arasında kaslar vardır ve bu kaslarda çeşitli nedenlere bağlı oluşan kasılmalar boyun tutulmasına neden olur.
Ayrıca boyun fıtığından kaynaklı olarak boyun tutulması da gelişebilir. Boyun tutulması nedeniyle kişi kafasını sağa, sola ve yukarı çevirmekte zorlanır. Boyun tutulması sonucunda kaslardaki kasılma nedeniyle ağrı da oluşur.
Boyun tutulması durumunda evde kolayca uygulayabileceğiniz çeşitli egzersiz yöntemleri vardır. Düzenli olarak uygulayacağınız 10-15 dakikalık egzersizler ile kasların rahatlaması sağlanabilir. Boyun egzersizlerinde boynu fazla zorlanmamalıdır.
Yine boyun tutulması tedavisinde ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar kullanılabilir.
Ayrıca soğuk ve sıcak kompres uygulaması da yapılabilir. Öncelikle soğuk kompres uygulaması sonra ise sıcak kompres uygulanması önerilir. Kuru iğne tedavisi de boyun tutulması tedavisinde hızlı etkili bir tedavi yöntemidir.