boyundan gelen baş ağrısı nasıl geçer / Boyun Kaynaklı Baş Ağrısı - Fizik Tedavi Rehabilitasyon

Boyundan Gelen Baş Ağrısı Nasıl Geçer

boyundan gelen baş ağrısı nasıl geçer

Hazırlayan: Prof. Dr. Lale Altan

Boyun ağrısı neden oluşur?

Boyun, baş ile vücut arasındaki bağlantıyı sağlar. Başımızı destekler ve dengeli pozisyonda tutar. Başın birçok yöne rahat hareket etmesini sağlar. Kafadan gövdeye geçen büyük damarları, omuriliği, kola giden sinirleri korumakla görevlidir. Boyun, vücuttaki en karmaşık eklem yapısına sahiptir ve omurganın en hareketli parçasıdır Bu nedenlere akut ya da mesleksel travmalara açıktır. 

Boyun ağrısı çok yaygın görülen bir sağlık sorununu oluşturmakta ve her cins ve yaşta insanda görülebilmektedir. Çevremizdeki her 3 kişiden biri hayatı boyunca en az bir kez boyun ağrısı çektiğini anımsar. Büyük çoğunluğu hafif şiddette ve geçici özelliktedir. Nadiren çok ağrılı, hatta özürlülüğe neden olacak kadar ağır da olabilir. Günümüzde özellikle masa başında çalışanlarda, bilgisayar kullananlarda boyun ağrısı yaygındır. Boyun ağrısı görülme sıklığı yaşın ilerlemesiyle birlikte artar. Günlük yaşamdaki gerilimler ve iş stresi boyun ağrısını arttırır. Boyun ağrısıyla birlikte sırt-omuz ağrısı, ellerde uyuşma, baş dönmesi, dengesizlik ve baş ağrısı görülebilir. Boyun problemleri bir kazadan sonra aniden de ortaya çıkabilir.

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun1.jpg

Boyun 7 adet omurdan oluşur. Boyun omurları arasında disk adı verilen yastıkçıklar bulunur. Disklerin görevi üzerine düşen yük miktarını dengeli olarak alt seviyelere iletmek ve omurların birbirleriyle sürtünmesini engellemektir. Boyun omurlarının içinden omurilik geçer. Ayrıca kollara giden sinir kökleri de boyun omurları arasından çıkar. Bu nedenlerle boyunu etkileyen hastalıklar kollarda da ağrı, uyuşukluk, güç ve his kaybı gibi bulgulara yol açabilir. Ayrıca boyun omurlarının içinden beynin arka bölümü, beyincik ve beyin sapının beslenmesini sağlayan vertebral arter geçer, bu yapının bası altında kalması baş dönmesi, görme bozukluğu, bayılma gibi bulgulara neden olabilir. 

Boyun Ağrısına Neden Olan Problemler 

Boyun ağrısı omurganın kemik ve eklem yapılarından köken alabileceği gibi kas, bağlar ve sinirler gibi yumuşak dokulardan da kaynaklanabilir. En sık boyun ağrısı nedenini yumuşak doku zorlanmaları oluşturur. 

Kas ve Bağ Zedelenmeleri

Boyun ağrılarının en sık nedenidir. Genellikle boyunu destekleyen kasların aşırı gerilmesi ile oluşur. Ağır bir şey kaldırmak, aşırı spor, iş aktivitesi, yanlış masa başı çalışması kas spazmına neden olabilir. 

Ayrıca yanlış pozisyonda uyuya kalma, yüksek yastık ve kötü seyahat şartları da boyun tutulması yapabilmektedir. Çoğu zaman basit tedaviler ile spazm ve tutulma çözülmektedir. 

Travmalar

Trafik kazaları boyunda ciddi yaralanmalara neden olabilmektedir. Ayrıca güreş gibi sporlar ve yüksekten düşme de benzer derecede boyun sorunlarına yol açabilir. Boyun ağrılarına neden olan trafik kazalarında en sık karşılaşılan durum arabaya arkadan vurulmasıdır. Vücut öne doğru hızla savrulurken, baş arkaya doğru gider. Daha sonra araba önde başka bir şeye çarparsa, vücut durur, ancak baş ileri doğru gider. Bunun en tehlikeli kısmı boynun arkaya doğru ani hareketi ile bağların ciddi bir şekilde yaralanmasıdır. Araba koltuklarının üst kısımlarındaki baş destekleri başın arkaya gitmesini engelleyen önemli güvenlik önlemleridir. Ayrıca emniyet kemerlerinin kullanımına mutlaka dikkat edilmelidir. 

Osteoartrit (Kireçlenme)

Boyun osteoartriti eklemlerin yıpranıp, aşınmasıyla oluşur. Boyunda bu değişiklikler 20-30'lu yaşlarda başlayarak ilerler fakat genellikle yakınmaya neden olmaz. Eğer eklemlerdeki söz konusu hasar ve disk kenarlarındaki yeni kemik oluşumları boynun normal hareketlerini engellerse, ağrı dışında boyunda tutukluluk hissi de gelişir. Ağrı ve tutukluluk zaman zaman alevlenme ve düzelme dönemleri gösterebilir. Eklem kenarlarından büyüyen yeni kemik oluşumları boyun hareketleri sırasında sinir köklerine bası yapabilir. Sonuçta, sinirin yayılım alanı boyunca (omuz ve kollarda) ağrı oluşabilir. Sinir hasarı aynı zamanda uyuşukluk, iğnelenme hissi oluşturabilir ve kaslar güçsüzleşebilir. Bazen çok ileri olgularda, kemik çıkıntıları omuriliğe de bası yapabilir ve vücudun alt kısmında güçsüzlük ve duyu kaybı gelişebilir

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun2.jpg

Boyun Fıtığı (Disk Hernisi)

Her iki boyun omuru arasında yastık görevi yapan jölemsi kıkırdak disk dokusunun omurilik ve kola giden sinirlere doğru taşmasıdır. Basının büyüklüğü ve etkinliğine göre boyun ve kol ağrısı, kol kaslarında kuvvet kaybı, ellerde his kusuru, uyuşma ve beceriksizlik görülebilir. Eğer omuriliğe doğru bası olur ise yürüme zorluğu, bacaklarda kuvvetsizlik ve idrar şikayetleri de görülebilmektedir. Tıbbi tedaviye rağmen yakınmalar geçmiyorsa yada ciddi omurilik ve sinir basısı var ise; o zaman tedavi ameliyattır.

Romatizmal Hastalıklar

Romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi hastalıklar boyun hareketlerinde kalıcı kısıtlılık yapabilir. Ancak mekanik ağrıların tersine bu hastalıklarda ağrı hareketle azalır uzun süreli istirahatle ve özellikle geceleri artar. Sabahları görülen yarım saatten fazla süren eklem sertliği ve hareket zorluğu romatizmal hastalıklar için tipiktir. 

Omurga Kanalında Daralma

Omuriliğin ve/veya sinirlerinin geçtiği kanalların daralması ve omurilik beslenmesinin bozulması ile ortaya çıkar. Özellikle ileri yaşlarda ellerde uyuşma, kuvvetsizlik ve beceriksizlik, yürümede zorluk ve el-ayaklarda his kusuru görülebilmektedir. 

Psikolojik Faktörler

Vücudumuzdaki kasların çoğunluğu çalışmadığı zaman tamamen gevşer. Ancak 'yerçekimine karşı koyan kaslar' olarak bilinen ve boyun kaslarını da içeren bazı kaslar vücudumuzu dik pozisyonda tutmak için sürekli çalışmak zorundadır. Boyun kasları çok çalışırlarsa, gerilim tipi başağrısına neden olurlar. Kişi herhangi bir konuda endişe duyduğunda, üzüldüğünde kaslarını gereğinden daha fazla kasar. Bu durum, kasların başın arka kısmına yapıştıkları yerde aşırı bir gerginlik oluşturur. Kas yapışma yerleri duyarlı ve ağrılı hale gelir. Ağrı çok şiddetlendiğinde boyundan yukarı başın arka kısmına ve öne doğru yayılır, hatta bazen ağrının gözlerinin arka kısmında hissedildiği söylenir. 

Diğer Nedenler

Bazı kişilerde kötü duruş, çok yumuşak bir yatak ve yastığın kalınlığının uygun olmaması gibi nedenlerle birkaç günde kaybolan boyunda ağrı ve tutukluluk hissi gelişebilir. Miyofasiyal Ağrı Sendromu adı verilen boyun ve sırt kaslarında duyarlı noktalarla kendini gösteren yumuşak doku kaynaklı ağrılar olabilir. Boyundan çıkan sinirlerin omuz ve koltukaltı bölgesinde sıkışması da Torasik Çıkış Sendromu denilen, boyundan kola yayılan ağrı ve uyuşukluğa neden olan hastalığa yol açabilir. Çok daha nadiren, boyundaki ağrı çok ciddi başka bir hastalığın belirtisi olabilir. Boyun tümörleri, omurilik tümörleri, kemik enfeksiyonları (tüberküloz, bruselloz) da boyun ve kol ağrısı nedeni olabilir. Omuz ekleminden kaynaklanan ağrılar boyun ve kol ağrılarını taklit edebilir. Yemek borusu, nefes borusu, tiroid ve akciğer hastalıklarında da nadiren ağrı boyun bölgesinde hissedilebilir. 

Boyun ağrısı nasıl tedavi edilir?

Ağrılı ve tutuk bir boyun, hiçbir özel tedavi yapılmasa da birkaç gün - birkaç hafta içinde daha iyi hale gelebilir. Genellikle gereken tek şey mümkün olduğunca rahat bir pozisyon sağlamaktır. Boyun ağrısı şiddetli olduğunda ve uzun sürdüğünde ise aşağıdaki tedavi yöntemleri kullanılabilmektedir. 

İlaç Tedavisi

Ağrılı dönemde, basit ağrı kesiciler, antiromatizmal ilaçlar ve kas gevşeticiler sıklıkla kullanılmaktadır. 

İlaç Dışı Tedaviler

Sıcak uygulama ve masaj kasları gevşetip, ağrıyı rahatlatıcı bir etki yaratabilir. Fizik tedavi ajanları (elektrik akımları, ısıtıcı ajanlar, traksiyon gibi) tedavide kullanılabilir. Boyunluk kullanılması da, boyun hareketlerini kısıtlayarak, eklem ve kasların dinlendirilmesine ve ağrının hafifletilmesine yardımcı olur. Ağrılı noktalara ağrı kesici enjeksiyonlar yumuşak doku kaynaklı ağrılarda (özellikle miyofasiyal ağrıda) etkili olabilir.

Egzersizler

Boyun için önerilen egzersizler tam hareket açıklığının korunmasını sağlar ve kasların gücünü artırır. Ağrı geçtikten sonra boyunda kalabilen tutukluluk şikayetinin tedavisinde çok yardımcı olmaktadır. Yüzmek, bisiklete binmek, yürümek gibi yumuşak boyun hareketlerini içeren spor faaliyetleri de yararlıdır. Ancak tenis gibi ani boyun hareketlerini içeren sporlar şikayetlerde bir alevlenmeye neden olabilir. Genel olarak ağrının izin verdiğinden daha fazla boyun hareket ettirilmemelidir. 

Cerrahi Tedavi

Boyunla ilgili aşağıda belirtilen sorunlarda cerrahi tedavi (ameliyat) gerekmektedir.

  • Omurgada tümörü veya abse olması
  • İlerleyici kas gücü, his ve refleks kaybı olacak şekilde omuriliğe bası yapan boyun fıtığı olması
  • Tedaviye rağmen şikayetleri sürmesi
  • Omurga kırığı ve omurga kayması olması
  • Ciddi omurilik ve sinir basısı olanlara

Boyun ağrısı olan kişilere faydalı öneriler

  • Asla ağır cisimleri kaldırmayın, çekmeyin ve itmeyin. Taşıyacağınız yükleri eşit olarak her iki elinize bölün.
  • Başınızla yük taşımayın. Baş seviyesinin yukarısına doğru yük kaldırmayın.
  • Boynunuzu sürekli öne eğik veya aynı pozisyonda sabit tutmayın.
  • Telefonu konuşurken boyun-omuz arasına sıkıştırmayın.
  • Otururken sırtınızı düz tutun ve yaslanın.
  • Gerekirse boyun kıvrımınıza uyan boyun yastığı ile boynunuzu takviye edin.
  • Yatak dışında boyununuz düşercesine uyuya kalmayın.
  • Aşırı yüksek yastık kullanmayın.
  • Çalışma şartlarınızı ve koşullarınızı iyi düzenleyin.
  • Özellikle bilgisayar ve masa başında 30 dakikada bir pozisyon değiştirin.

Basit boyun ağrılarında kullanılabilecek egzersizler

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun3.jpg
1. Başı öne eğmeye direnç: Eller alına koyulur, baş öne doğru zorlamadan itilmeye çalışılırken, ellerle engel olunmaya çalışılır. 5'e kadar sayılır ve bırakılır. Hareket 10 kez tekrarlanır. (Günde 3 kez)

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun4.jpg
2. Başı arkaya eğmeye direnç: Eller başın arkasına koyulur. Baş arkaya doğru zorlamadan itilmeye çalışılırken, ellerle engel olunmaya çalışılır. 5'e kadar sayılır ve bırakılır. 10 kez tekrarlanır. (Günde 3 kez)

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun5.jpg
3. Başı yana eğmeye direnç: Sağ el başın sağ tarafına konur. Baş sağa doğru itilmeye çalışılırken sağ elle engel olunmaya çalışılır. 5'e kadar sayılır ve bırakılır. Aynı hareket sol elle sola doğru tekrarlanır. (Günde 3 kez)

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun6.jpg
4. Aşırı zorlanmaya sebep olmadan, başınız, çeneniz göğsünüze gelecek şekilde öne eğmeye çalışın. Dinlenin, başınızı yavaşça arkaya bükün, dinlenin. Hareketi 10 kez tekrarlayın (Günde 3 kez)

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun7.jpg
5. Başınızı yavaşça sağa döndürün, 3 sn. bekleyin, daha sonra aynı hareketi sola doğru yapın. Hareketi 10 kez tekrarlayın. (Günde 3 kez)

Description: http://trasd.org.tr/images/toplum/boyun8.jpg
6. Başınızı yavaşça kulağınız omzunuza yaklaşacak şekilde sağa eğmeye çalışın, dinlenin. Aynı hareketi sol tarafa tekrarlayın. Dinlenin, hareketi 10 kez tekrarlayın. (Günde 3 kez)

Özellikle açlığın ve susuzluğun tetiklediği baş ağrıları ile baş etmede ilaçsız çözümler daha da önem kazandı. Bu nedenle birçok kişi baş ağrısını ilaçsız kesmenin yollarını internette araştırıyor. Peki, ne zaman geleceği belli olmayan baş ağrılarını doğal çözümler ile dindirmek mümkün mü? Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Nöroloji uzmanı, baş ağrılarını gidermeye yardımcı ilaçsız çözümler hakkında  bilgi verdi...

 

1-Uyku Düzeni Oluşturun 

Elbetteki uykunun baş ağrıları ile ilişkisi açık ve nettir. Uykusuzluğun baş ağrılarını tetikleyebileceği gibi çok uyumak da hem baş hem de vücut ağrılarını tetikleyecektir. Toplam uyku saati yeterli gibi görünse de kesintili uykular da tam bir dinlenme yapamayacağından baş ağrılarını artırabilir. Sık sık başınız ağrıyorsa uykunuzu mutlaka düzene sokmanız ve yeterli miktarda uyumanız gerekir. Özellikle karantina sürecinde gece saatlerinde uyumadan oturmak ve gündüz çok geç saatte kalkmak baş ağrılarını tetikleyecektir. Önerimiz; düzensizleşen uyku saatlerinizi düzene sokarak, gündüz uykusunu çok uzatmadan, çok bastırması durumunda ise sadece 20 dk kadar tazelenme uykusu yapın ve daha fazla gündüz uykusuna izin vermeyin.

 

2-Yeterli Miktarda Su İçin 

Yetersiz su tüketimi dehidratasyon da denilen vücudun susuz kalması olayına neden olur, bu durum da baş ağrılarını tetikler. Özellikle havaların sıcak olduğu dönemlerde vücudumuz ciltten buharlaşma ve solunum yolu ile 500-700 mililitre arasında su kaybına neden olur. İdrar ile de en az 1 litre su kaybedecek olan bir kişinin günde en az 2-2.5 litre su tüketmesi gerekir. Su içmekte zorlanan kişilere suyu aromalandırarak içmesi önerilebilir. Her gün sabah taze olarak hazırlanmak üzere 1.5 litre suyun içine tatlı ve güçlü aroması olan elma, armut, ayva gibi meyvelerin veya limonun kabuğunu koyup bekletin. Bu suyu da sürekli yanınızda bulundurarak bir içecek gibi yavaş yavaş tüketin.

 

3-Aromatik Yağlar Kullanın 

Lavanta, okaliptüs veya nane yağı gibi güçlü aromatik yağlar rahatlatıcı etkileri nedeniyle baş ağrılarını azaltmak veya geçirmek için kullanılabilir. Bu yağlar oldukça güçlü aromalara ve etkilere sahip olabileceğinden ağız yoluyla alınmamalı. 1 damla yağ, şakaklara sürülerek veya 1 kase kaynamış suya birkaç damla damlatıp buharını koklamak şeklinde kullanılabilir. Rahatlatıcı özellikleri ve solunum yollarını açıcı özellikleri nedeni ile hem ruha hem de bedene iyi gelirler.

 

4-Bitki Çaylarından Faydalanın 

Çok eskiden beri kullanılan ve yararlı etkileri bilinen bazı bitki çayları baş ağrılarını geçirmek için de kullanılabilirler. Rahatlatıcı etkileri yanında antioksidan özellikleri de ek olarak yarar sağlar. Özellikle papatya, zencefil, ada çayı ve yeşil çay ağrı kesici olarak oldukça işe yarayacaktır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu bitki çaylarının mutlaka tek başlarına hazırlanmaları ve taze olarak tüketilmeleridir. Bitkileri karıştırmak ve/veya uzun süre bekletmek bazı zararlı aktif maddelerin oluşmasına neden olabileceğinden zararlı da olabilir. Bitki çayları, kaynadıktan sonra bir süre bekletilerek yaklaşık 85-90 dereceye hafifçe soğutulan suya yeterli miktarda konularak ve 2-3 dk bekletilerek hazırlanmalı ve tamamı tüketilmeli. Artan miktar ise dökülmeli.

 

5-Soğuk veya Sıcak Su Torbası Uygulayın 

Soğuk su torbası uygulamasının başın tepe bölgesine, şakaklara ve alın bölgesine uygulanması baş ağrılarına iyi gelecektir, özelikle migrende daha etkilidir. Ancak bu uygulama sırasında hastanın genel vücut sıcaklığının normal olması ve üşümüyor olması gerekir. Zaten eli ayağı soğuk ve üşümekte olan kişilere soğuk su torbası uygulaması baş ağrısını artırabilir. Sıcak su torbası uygulamasının ise ense ve üst sırt kaslarına uygulanması ağrıları azaltabilir veya geçirebilir, bu uygulama da daha çok gerilim tipi baş ağrılarında etkili olacaktır. Her iki uygulama için de önemli nokta soğuk veya sıcağın cilde zarar vermeyecek ve yakmayacak derecede olmasıdır. Soğuk da sıcak gibi cildi yakabilir ve zarar verebilir.

 

6-Masaj Yapın

Baş ağrıları sırasında masajın iyi geldiği zaten çoğu kişi tarafından deneyimlenmiştir. Ancak dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bazı kişiler ağrı sırasında “allodini” denilen ve yüz bölgesinde veya saçlı deriye dokunmakla ağrı/acı duyusu hisseder. Allodinisi olan kişilere masaj yapılmaması gerekir çünkü ağrıları daha da artırabilir. Allodini yok ise şakaklara, iki kaş arasına, saçlı deriye ve ense üst kısımlarına çok bastırmadan yapılan tatlı-sert dokunuşlar ve sıvazlamalar ağrıyı azaltabilir veya geçirebilir. Ancak çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar o an için rahatlatıcı gibi görünse de daha sonra kasların sertleşmesine neden olacağından ağrıyı daha da artırabilir.

Ense kaslarına masaj ise biraz daha dikkatli olunması gereken bir durumdur. Mümkünse profesyonel masaj yaptırmak en doğrusudur. Duruş ve oturuş bozukluklarının çok sık olması nedeniyle ense kaslarında spazm veya boyun düzleşmesi çok sık görülen bir durumdur ve bu bölgeye yanlış masaj spazmları artırabileceğinden ağrıları da artırabilir. Boyun ve üst sırt kaslarına da çok sert bastırmalar, ovalamalar veya sıkmalar kesinlikle yapılmamalı.

 

7-Nefes Egzersizlerine Başvurun

Düzgün nefes almak ve nefes egzersizleri yapmak hem baş ağrılarını azaltıp geçirmek de hem de uykuya kolay dalmak için işe yarayacaktır. Çok farklı şekilde tanımlanmış nefes egzersizi teknikleri vardır ancak ben size çok basit bir egzersiz önereceğim:

Yaklaşık 5 dakika boyunca mümkünse sessiz, havadar ve ferah bir ortamda normal bir şekilde oturup dinlendikten sonra yine 5 dakika boyunca 7 saniyede yavaş ve derin bir nefes alıp, 4 saniye bu nefesi tutup, 8-9 saniyede nefesi yavaşça ve tamamen vererek yapılan nefes egzersizi rahatlatıcı olacaktır.

 

8-Ilık Duş Alın

Eğer şartlarınız uygunsa çok sıcak olmayan bir duş kaslarınızı gevşeteceğinden vücudunuzu rahatlatacak ve ağrılarınızın geçmesine yardımcı olacaktır.

Eğer migren hastasıysanız duşun sonunda çok soğuk olmayan suyla kısa süreyle başınızı yıkamanız da iyi gelecektir. Gerilim tipi baş ağrılarında bunu yapmanız iyi gelmeyebilir.

 

9-Ortam Işığını Düzenleyin

Eğer bulunduğunuz ortam çok güçlü beyaz ışık ile aydınlanıyorsa bunu sarı ışık ile değiştirmeniz sizi rahatlatabilir. Ayrıca özellikle migren hastalarında loş veya karanlık bir ortamda dinlenmek de ağrıların azalmasına yardımcı olacaktır, en azından ağrıların artmamasını sağlayacaktır.

 

10-Gürültüyü Azaltın

Gürültü baş ağrısını başlatan veya artıran bir neden olabilir. Eğer mümkün ise ortamınızın gürültü seviyesini azaltmanız veya tamamen sessizleştirebilmeniz ağrılarınızın azalmasını veya geçmesini sağlayabilir.

Özellikle migrenli hastalarda gürültü ağrıları artıracağından ve tahammül edilemez olduğundan sessiz ortam daha da önem kazanır.

 

11-Yemek Seçimlerinize Dikkat Edin

Baş ağrılarını tetikleyen en önemli faktörlerden biri de açlıktır. Açlığın baş ağrılarını tetiklemesini azaltmak için beslenme büyük önem taşır. Özellikle vücutta hızla şekere dönüştürülen yiyecekler veya direkt şekerli gıdalar hızlı ve yoğun bir insülin salgısına neden olur ve yemekten yaklaşık 1-2 saat sonra kan şekerinin daha da düşmesine neden olarak hipoglisemi denen durumu tetikler. Hipoglisemi de baş ağrısını tetikler. Bu nedenle özellikle sahurda hızlı karbonhidratlar (beyaz unlu gıdalar, beyaz pirinç, şekerli tatlılar, yoğun tatlı meyveler, patates ve diğer nişastalı yiyecekler) yerine hızla şekere dönüştürülemeyen kompleks karbonhidratlı yiyeceklerin (işlenmemiş ve kepeksiz un haline getirilmemiş tahıllar, kuru baklagiller, kuru yemişler, yeşil yapraksız sebzeler) tercih edilmesi, şekerin kana yavaş yavaş geçmesini sağlar ve hipoglisemiyi engeller.

Ayrıca kompleks karbonhidrat tüketimi kilo almayı da engeller. Elbette sahurda proteinli gıdaların ve yeşil yapraklı sebzelerin de tüketilmesi hipoglisemiyi engelleyerek tok tutulmasını sağlayacaktır.

 

12-Açık Hava, Gün Işığı ve Egzersizi İhmal Etmeyin 

Sürekli hareketsiz kalan bir vücutta hem kan dolaşımı yavaşlayacağından hem de hareket sırasında salgılanan ve vücudumuza yapıcı, onarıcı ve enerji verici verici endorfin, enkefalin ve adrenalin gibi bazı maddeler salgılanamayacağından kişiler kendilerini daha da yorgun, enerjisiz ve mutsuz hisseder. Hem yorgunluk hissi hem de mutsuzluk ağrıları tetikleyebileceğinden yorucu olmayan günlük egzersizler ve hareket baş ağrılarınızı azaltacak veya hiç ortaya çıkmamasını sağlayacaktır.

Egzersiz yapmak için spor salonu veya büyük parklar, açık alanlar gibi mükemmel şartlara sahip olmanız gerekmez. Varsa balkonunuzda veya balkon yoksa en büyük odanızda camları açarak gün ışığının ve temiz havanın girmesini sağlayarak yapabileceğiniz germe ve esneme egzersizlerini her ortamda yapabilirsiniz.

 

13-Stresle Baş Etmeye Çalışın 

Baş ağrılarının en önde gelen tetikleyicisi olarak stres tabii ki ağrıların azaltılması için baş edilmesi gereken en önemli durumdur. Stressiz bir yaşamın mümkün olmadığı ve hatta bir miktar stresin yaşam için gerekli olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurarak stresin bir kısmını kabullenmek, sadece gereksiz ve yoğun stresle baş etmeyi öğrenmek yeterli olacaktır.

Stres ile baş etmede formül çok karışık değildir; bir stres faktörü karşısında yapabileceğiniz bir şeyler varsa yapın, çözüm için yapabileceğiniz bir şey yoksa kabullenin veya en güzeli mümkün ise kurtulun.

 

Sorularınız için formu doldurabilirsiniz:


Kullanıcılar bunları da aradı:

Yayın Tarihi : 24/09/2021

Baş Ağrısına Ne İyi Gelir? Şiddetli Zonklayıcı Baş Ağrısı Nasıl Geçer, Evde Ne Yapılabilir?

Baş ağrısı nedeniyle hekimlere başvurulan şikâyetler ne kadar fazla olsa da genellikle altında yatan önemli bir neden bulunmaz. Yine de özellikle geçmeyen baş ağrılarında mutlaka bir uzman hekime başvurulması önerilir. Baş ağrısına ne iyi gelir veya baş ağrısı nasıl geçer sorusu da bu noktada evde tedavi arayanlar için akıllara gelmektedir. Enseden gelen, zonklayıcı ve şiddetli baş ağrısına ne iyi gelir sorusuna cevap bularak şikâyetine çözüm arayanlar aşağıdan önemli önerilere ulaşabilirler. Peki, sürekli, zonklayıcı ve şiddetli baş ağrısı neden olur, baş ağrısı nasıl geçer? Sinüzit, migren için baş ağrısına ne iyi gelir?

Baş Ağrısının Nedenler Nelerdir?

Hastanelere en sık başvurulan rahatsızlardan birisi de baş ağrılarıdır. Genel olarak altında yatan önemli bir neden bulunmasa da özellikle sürekli olan ve geçmeyen baş ağrılarında mutlaka bir uzman hekime başvurmanız gerekir. Baş ağrısının altında yatan nedenler ise farklılık gösterebilmektedir. Migren, yoğun stres, sinüzit bu noktada sıkça karşılaşılan sorunlar arasında yer alır. Baş başlıca nedenleri ise şöyle;

  • Stres
  • Migren
  • Sinüzit
  • Adetliyken baş ağrısı
  • Kan pıhtıları
  • Beynin içinde veya çevresinde kanama
  • "Beyin donması" veya dondurma baş ağrıları
  • Karbon monoksit zehirlenmesi
  • Sarsıntı
  • Kurutma
  • Glakom
  • Geceleri diş taşlama
  • Grip
  • Ribaund baş ağrıları olarak bilinen aşırı ağrı kesici ilaç
  • Panik ataklar
  • İnme
  • Beyin Tümörü

Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?

Kafein: Baş ağrısına evde çözüm bulmak isteyenler genel olarak kafein giderir. Kafein, birçok baş ağrısına cevap verir. Bir fincan kafeinli kahve ya da çay geçmeyen baş ağrıları için kullanılan ilk yöntemlerden birisi olarak dikkat çekmektedir.

Bol Su Tüketimi: Baş ağrısının nedenleri arasında susuzluk da yer alır. Günlük belli bir miktarda su tüketmiyorsak bu baş ağrısına neden olabilir. Bol su tüketimi hem sağlığımız için iyi hem de baş ağrısına karşı bir önlem olacak. Günlük 2 litrenin üzerinde su tüketmemiz gerekmektedir.

Sıcak veya soğuk kompres: Şiddetli ve zonklayıcı baş ağrısı rahatsızlığıyla karşı karşıya kalan kişilerin uyguladığı yöntemlerden birisi de sıcak ya da soğuk kompres uygulamaktır. Boynun veya alnın arkasına sıcak bir kompres uygulamak gerginliği gevşetebilir ve vazokonstriksiyonu kolaylaştırabilir. Enseden gelen baş ağrısı için ise ısıtıcı kremler kullanarak üst sırtın boğaz kaslarına masaj yapılabilir.

Elma Sirkesi Yöntemi: Elma sirkesi ile vücudunuzdaki sıvıyı dengeleyerek susuz kalmasına engel olabilirsiniz. Doğal ilaçların eski ustası olan elma sirkesi yalnızca baş ağrısı için değil birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır.

2 çorba kaşığı elma sirkesi ve 1 bardak sıcak su kullanarak karışımınızı hazırlayabilirsiniz. 1 su bardağı ılık suyun içerisine 2 çorba kaşığı elma sirkesini ekleyin. Baş ağrısından kurtulmak için bu karışımı yavaş yavaş için.

Limon Suyu Yöntemi: Baş ağrısı sıkıntısından kurtulmak için limonlu su tüketebilirsiniz. Dehidratasyondan kaynaklanan baş ağrılarından bu şekilde kurtulabilirsiniz.

Yarım limonu bir bardak sıcak suyun içerisine dökerek bu içeceği günde 2 kez tüketin. Bu içecekle birlikte aynı zamanda birçok bedensel işleviniz düzelecektir.

İbrahim Saraçoğlu'ndan Baş Ağrısını Kesen Kür Tarifi

Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, baş ağrısını kesen ve migren tedavileri için kullanılacak olan önemli bir kür tarifini merak edenler için paylaştı.

Malzemeler

Sıcak Su

Biberiye

Yapışı

Bir tutam (5-6 gram) biberiyeyi bir su bardağı suyla beraber demleyin. Demlenen çayı süzdükten sonra tüketin. Bu karışımı günde 3 kez sabah, öğlen ve akşam yemeklerden sonra tüketin.

Meditasyon veya dinlenme: Karanlık bir odada 15 dakika uzanmak genellikle baş ağrısını veya migreni durdurabilir.

Daha amaçlı bir gevşeme uygulaması olan meditasyonun, çeşitli araştırma çalışmalarında çeşitli baş ağrısını azalttığı gösterilmiştir. Dikkatlilik veya diğer arabuluculuk türleriyle karşılaştırıldığında manevi meditasyon, migreni azaltmada en etkili olanıdır.

Biofeedback: Biofeedback, özellikle neurofeedback, zihni yeniden eğitmek için kullanılabilecek bir tekniktir. Migren, küme baş ağrıları ve gerilim baş ağrıları için faydalıdır.

Egzersiz yapmak: Düzenli egzersiz, özellikle yürüme, koşma veya yüzme gibi aerobik egzersizler baş ağrılarının sıklığını ve şiddetini azaltabilir. Egzersiz yaptıktan sonra iyi nemlendirin!

Baş Ağrısı Nasıl Geçer?

Baş ağrısı nasıl geçer sorusuna özel olarak cevap verecek olursak öncelikle evde çözüm için kafein tüketebilirsiniz. Kafein birçok kişinin baş ağrısına çözüm olmaktadır. Bunun yanı sıra bol su tüketimi yapabilir, limon suyu, biberiye, elma sirkesi ile baş ağrınıza çözüm arayabilirsiniz. Sıcak, soğuk kompres, egzersiz, meditasyon, masaj, akupunktur da baş ağrısına iyi gelen tedavilerden birisi olarak dikkat çekmektedir.

Baş Ağrısı Çeşitleri

  • Sinüzit nedeniyle oluşan ağrı
  • Migren nedeniyle oluşan ağrı
  • Gerilim tipi baş ağrısı
  • Nevraljiler
  • Küme tipi baş ağrısı
  • Gök gürültüsü ile başlayan baş ağrısı
  • Yüksek tansiyon

Kahve Baş Ağrısına İyi Gelir Mi?

Baş ağrısı rahatsızlığıyla karşılaşanlar için akla ilk gelen tedavi yöntemlerinden birisi kafein tüketmek olur. Ancak kafein tüketiminin baş ağrısına ne derece iyi geldiği ya da iyi geleceği konusunda kararsız kalanlar bu soruya cevap aramaktadır. Kafeinli kahve ya da çay tüketiminin birçok baş ağrısı çeken kişiye iyi geldiği belirtilmiştir.

Baş Ağrısına Hangi İlaç İyi Gelir?

Bu tarz ilaçların doktor kontrolünde ve tavsiyesinde alınması gerekmektedir. Uzmanlar bu konu ile ilgili vatandaşları şiddetle uyarıyor.

Baş Ağrısı Bölgeleri Nelerdir?

Baş ağrısı, başın herhangi bir yerinde, başın her iki tarafında veya sadece bir yerde ortaya çıkabilir.

Baş ağrısını tanımlamanın farklı yolları vardır.

Uluslararası Baş Ağrısı Derneği (IHS), baş ağrılarını başka bir durumdan kaynaklanmadığı zaman birincil olarak veya altta yatan başka bir neden olduğunda ikincil olarak sınıflandırır.

Birincil baş ağrıları

Birincil baş ağrıları, doğrudan kafadaki ağrıya duyarlı yapıların aşırı aktivitesinden veya sorunlarından kaynaklanan tek başına hastalıklardır.

Bu, kan damarlarını, kasları ve baş ve boynun sinirlerini içerir. Ayrıca beyindeki kimyasal aktivitedeki değişikliklerden de kaynaklanabilirler.

Yaygın baş ağrısı tipleri arasında migren, küme baş ağrıları ve gerilim tipi, tek taraflı baş ağrısı bulunur.

İkincil baş ağrıları

İkincil baş ağrıları, başka bir durum başın ağrıya duyarlı sinirlerini uyardığında ortaya çıkan semptomlardır. Başka bir deyişle, baş ağrısı belirtileri başka bir nedene bağlanabilir.

Göze vuran baş ağrısı tedavisi, genel olarak uyku ve dinlenme olarak düşünülebilir. Çoğu zaman göze vuran baş ağrısı kişinin yorgun olmasından kaynaklanabilir.

Sürekli Baş Ağrısı Neden Olur?

Sürekli baş ağrıları da yine birçok kişinin karşılaştığı rahatsızlıktır. Çok uzun süre kalmasa da baş ağrısı ile her gün karşılaşanlar ya da iki gün, üç günde bir gibi sıklıkla karşılaşanlar bu konu hakkında meraka düşmektedir. Sürekli geçmeyen baş ağrıları öncelikle akla migren ya da sinüziti getirse de mutlaka uzman bir hekime başvurulması gerekir.

Şiddetli Ve Zonklayıcı Baş Ağrısına Ne İyi Gelir?

Enseden gelen, şiddetli ya da zonklayıcı baş ağrısı için de yukarıda belirttiğimiz tedavi yöntemlerinden bir tanesini uygulayabilirsiniz. Kafein tüketimi, bol su tüketimi, biberiye çayı, elma sirkesi, limon suyu, egzersiz, meditasyon şiddetli ve sürekli baş ağrıları için kullanılan tedavi yöntemlerindendir.

BOYUN AĞRISI

Boyun Ağrısı ve Nedenleri

BOYUN  AĞRISI

Boyun ağrısı son yılların en sık gözlenen sağlık problemlerinden biri haline     gelmiştir. Çevremizdeki her 3 kişiden biri hayatı boyunca en az bir kez boyun ağrısı çeker.

Ofis  çalışanlarında, masa tezgah başında  çalışanlarda, stresli  iş temposu  olanlarda  ve  bayanlarda  sık gözlenir.

Boyun ağrılarının bir özelliği boyundan çıkıp dağılan sinirler nedeniyle, yalnızca boyun çevresi ve arkasına sınırlı kalmayıp omuza, kollara ve baş bölgesine hatta parmak uçlarına kadar vurabilmesidir. Bu nedenle boyun ağrısıyla birlikte sırt-omuz ağrısı, kola yayılan  ağrı, ellerde uyuşma, baş dönmesi, dengesizlik ve baş ağrısı görülebilir.


NEDENLERİ;

Omurga  ve yumuşak dokularda kaynaklanan ağrılar ;

Duruş  bozukluğu gibi  zorlanmalar  sonucu gelişen ağrılar. Temel problem  ofis çalışanlarında  ve tezgah- masa başı  çalışanlarında olduğu  gibi  boynun  uygun olmayan pozisyonda uzun  süre kalmasıdır.

Fıtıklara  bağlı gelişen ağrılar, boyun omurları  arasındaki disklerin kanal içindeki  siniri sıkıştırması  sonucu gelişir.Boyunda ağrı  sırta  ve kola  yayılabilir.Ağrı ile birlikte uyuşukluk,  güç kaybı ve kaslarda incelme olarak bilinen kas atrofileri  görülebilir.

Kireçlenme özellikle 45  yaş sonrasında ortaya çıkan  bir nedendir. 50 yaş grubu popülasyonda  %25 oranında gözlenir.


BOYUN BÖLGESİNE YANSIYAN AĞRILAR;

Nedeni boyunda  olmadığı halde ağrının  hissedildiği yer boyundur.

Strese  bağlı  gelişen boyun ağrıları ;  mide, barsak  ve boyun-sırt  başta olmak üzere tüm kasların etkilendiği yoğun çalışan günümüz  insanının  alışık olduğu bir kavramdır.

Fibromiyalji ve miyofasial ağrı sendromu;

Boyun ağrılarının en sık nedenlerinden biridir.  Süregen ağrı, tutukluk, yorgunluk, vücudun bazı noktalarında derin hassasiyet ile tanımlanan bir hastalık grubudur. Hastalarda en önemli belirtiler yoğun boyun ve sırt ağrılarıdır. Özellikle stres boyun kaslarında kasılmaya neden olur ve boyun ağrısı ve gerilim baş ağrısı ortaya çıkar. Hastalar sabahları dinlenmeden uyandıklarını ifade ederler. Soğuk ve nemli hava ile yorgunluk, psikolojik gerginlik ve hareketsizlik ile şikayetler artar.


BOYUN  AĞRISI BAŞ AĞRISI YAPAR MI ?

Sanılanın aksine baş ağrıları her zaman beyinden ya da baştaki diğer yapıların rahatsızlıklarından kaynaklanmaz. Baş ağrısının boyundan da kaynaklanabileceği  saptanmış ve 1983 yılında Uluslararası Baş Ağrısı Derneği tarafından “Boyun kaynaklı baş ağrısı” tanımı yapılmıştır. Bu ağrı tipinde, boyunda yer alan çeşitli yapılardaki bozukluklar baş ağrısına neden olurlar.


BOYUN  PROBLEMLERİ  VERTİGO ( BAŞ DÖNMESİ) YAPAR MI ?

Baş dönmelerinin yarısından fazlası boyun omurga veya adalesi kaynaklıdır.Boyun kemiklerinde  yıpranma bu kemiklerin içinden geçen ve beyin sapı ile beyinciği besleyen damarlardaki kan akımını azaltarak vertigoya neden olabilir.


BOYUNDA  DÜZLEŞME NEDİR ?

Boyun  ağrısından  dolayı    gelişen kas  spazmı,  boynun  normal eğriliği olan lordozun  bozulması  ve  düzleşmesine  neden olur. Çoğunlukla  boyun probleminden çok  problemin  başlangıcıdır.


BOYUN  AĞRISI   VE  FİZİK TEDAVİ

Günümüzde giderek önemi artan boyun  rahatsızlıklarının  tedavisinde en büyük rol  fizik tedavi kliniklerindedir. Fizik  tedavi hastaların  ağrısını ve yakınmalarını tedavi etmek yanında  yaşam boyunca devam eden yıpranma  sürecinden daha az etkilenmelerini sağlar.

Öncelikle hastaların bilmesi gereken yapılan işlemin ağrılı bir işlem olmadığıdır.Tedavide  amaç; hasarlı  dokunun  iyileşme  sürecini  hızlandırarak  ağrının  kaynağı  sinir basısı  ise basının fizik tedavi modaliteleri ile  kaldırılıp, uygun egzersiz programı ile kasların güçlendirilerek yeniden dengelerin  sağlanmasıdır. Ağrının kaynağı kaslar ise kasların gevşetilerek öncelikle  rahatlamanın  sağlanması  ve  sonrada  güçlendirme ile  tekrar problem yaşanmasının  engellenmesidir.

Boyun Fıtığı Nedir?

Boyunda   7  adet  omur  cismi  bulunur.  Yapıları    itibariyle   bel omurlarından  tek  farkları,  daha  küçük olmalarıdır. Her  omurga arasında  yastıkçık  dediğimiz  kıkırdaklar  mevcuttur. Bu kıkırdak yapının yırtılarak, omurga içinde seyreden omurilik veya kola dağılan sinirlere baskı yapması  donucu  oluşan  hastalığa boyun fıtığı denir. Hastada şiddetli bir boyun ağrısıyla birlikte kola yayılan ağrı, uyuşma mevcuttur. Zamanla yırtılan kıkırdak sinirlere  baskı  yaparsa  kolda kuvvetsizlik olur.

BOYUN  OMURLARININ  YAPISI  NASILDIR ?

Kafa tabanından itibaren 7 adet omur cismi  vardır. Her omur cisminin ortasında ,  beynin  devamı olan  omurilik  bulunur. Vücudun çeşitli yerlerinden beyine dönen duyular  veya  beyinden  vücuda  dağılan emirler omurilik içinde seyreder. Boyun bölgesinde her omur cismi hizasından  çıkan  sinirlerde  kola  ve sırta  yayılarak,  bu  bölgelerin duyu ve hareketini sağlar.

Omurgalar arası yastıkçık dediğimiz disk dokusunun dış kısmı (anulus fibrosus) ve iç kısmı (nucleus pulposus ) bulunur. Jelatin kıvamındaki iç kısmın , daha kuvvetli bir bağ dokusundan oluşan dış kısmı yırtarak omurilik ve sinirlere bası yapması sonucu boyun fıtığı ortaya çıkar. Burada dikkat edilmesi gereken ve bel fıtığından başlıca fark, sadece sinirlere değil omuriliğin kendisinede baskı olması sonucu vücudun tamamında kısmi veya tam kuvvetsizlik oluşmasıdır.

BOYUN  FITIĞINDA  RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR ?

* Boyun omurları arasındaki kıkırdağın  boynun kötü  kullanımı  nedeniyle  erken  dejenerasyon dediğimiz yıpranması

* Ani ve güçlü boyun hareketleri. Ağır kaldırmak, ani ters dönüşler.

* Baş öne eğik olarak uzun süreli çalışma: Masa başı işleri.

* Özellikle emniyet kemeri takmadan araba kullananlarda ani fren yapılması veya trafik kazası.

* Geçirilmiş boyun travması, spor yaralanmaları.

BOYUN FITIĞI İLE KARIŞAN HASTALIKLAR NELERDİR ?

* Fibromiyalji: Sık tekrarlayan boyun ve bel adelelerinin spazmıdır. Halk arasında adele romatizması olarak bilinir.

* Omuz Eklemnin  Hastalıkları: Omuz ekleminin sertleşmesi ve kola yayılan çok şiddetli ağrıyla seyreder. Hastalık özellikle geceleri daha şiddetli ağrı yapar.

* Sinir Tuzaklanmaları: Omurilikten çıkarak dağılan sinirlerin kolda belli noktalarda sıkışmasıdır. En iyi bilineni El-Bilek Kanalı Hastalığı (karpal tünel sendromu) olup, orta yaş ı geçmiş  özellikle  kadınlarda veya bilek kuvveti gerektiren  herkeste  geceleri  kolun  tamamına yayılan ağrı ve uyuşmalardır. Boyun fıtığı ile birlikte olursa çift tuzaklanma denir ve her ikisininde aynı anda tedavisi gerekir.

* Tenosinovit: Koldaki adelelerin kılıfının zorlama veya romatizmal sebeplerle şişmesi sonucu ortaya çıkar. Bölgesel ağrılarla seyreder.

TANIDA  KULLANILAN YÖNTEMLER  NELERDİR ?

Klinik muayene, Servikal MR, Servikal BT, EMG. Klinik muayene ve Servikal MR mutlaka yapılmalıdır. EMG sinir tuzaklanmalarını ayırmada gerekirse kullanılır.

BOYUN FITIĞININ EVRELEMESİ VE TEDAVİSİ NASILDIR ?

Boyun fıtığı tanısı alan hasta aşağıdaki klinik durumdan herhangi birinde olabilir.

1-Boyun bölgesinde  hafif  ağrı.

2-Orta düzeyde sık tekrarlayan ağrılar  ve hareket  kısıtlılığı.

3- Şiddetli boyun ağrısı ve veya kola vuran ağrıla birlikte kolda kuvvetsizlik veya uyuşma gibi sinir hasarı bulguları.

4-Ağrıyla birlikte kollarda  belirgin kuvvet kaybı veya  kaybın giderek artması. 

EVREYE YÖNELİK TEDAVİ PRENSİPLERİ  NELERDİR?

Evre 1-2-3 de öncelikle ilaç tedavisi, boyunluk kullanımı, fizik tedavi ve nöral terapi  uygulanmalıdır. Bu dönemde hastalığın iyileşmesi, bu tedavilerle yırtılan disk dokusunun ve  çevre dokudaki bası ve inflamasyonun   azaltırmasına   yöneliktir.  Bu  süre  1 ay  içinde gerçekleşmelidir.

Çeşitli tip boyunlukların hepsinin amacı: Başın boyun omurlarına olan basıncını azaltmak ve boynu hareketsiz tutarak istirahat ve iyileşmeyi sağlamaktır.

Evre 4 de  uygulanan  tedavilere  rağmen  ağrı  azalmıyor  ve  kuvvet  kaybı  artıyorsa  cerrahi  tedaviler  gündeme gelmelidir. Uluslararası  çalışmalarda  bu tür  durumlarda spinal  cerrahi  % 2-3 tür. Yani  her  yüz  boyun veya  bel  problemi olan hastanın 2 veya 3’ü cerrahiye  gider.

Miyofasial Ağrı Sendromu

Bir veya birkaç kas grubunda görülen ağrı, hassasiyet ve tutuklukla karakterize bir hastalıktır. Halk  arasında  kulunç, kas romatizması ve yel vurması gibi isimlerle adlandırılır. Fibromiyalji sendromu ile çoğunlukla karıştırılır. Halbuki fibromiyalji sendromunda ağrı daha yaygındır, myofasial ağrı sendromu ise daha az kas grubunu ilgilendirir. Fibromiyalji daha çok kadınlarda, miyofasial ağrı ise her iki cinste eşit sıklıkta görülür. Fibromiyalji de ağrı tutukluk ve hassasiyet vücudun her tarafında yaygındır, miyofasial ağrıda ise bir veya birkaç bölgededir. Myofasial ağrıda yorgunluk ve uykusuzluk yoktur ya da daha hafiftir. Myofasial ağrının tedavisi fibromiyaljiye göre daha kolaydır.

Miyofasial ağrıların sebepleri nelerdir ?

Genetik faktörler, aşırı yorgunluk, tekrarlayan hareketler, iş kazaları, boyun ve bel fıtıkları, mesleki ve ailevi tatminsizlikler, kötü çalışma koşulları miyofasial ağrıların en önemli sebepleridir.

Kötü  pöstür, uzun  süre  hareketsiz  kalma, uzun  süren  yatak istirahatları, B vitamini eksiklikleri, potasyum, kalsiyum,  demir, magnezyum ve selenyum gibi mineral eksiklikleri, hipoglisemi, hipotiroidi, östrojen eksikliği, viral enfeksiyonlar, psikolojik ve sosyal problemler miyofasial ağrıların diğer sebepleridir.

Miyofasial ağrılarda hastanın şikayetleri nelerdir ?

Miyofasial ağrı sendromlu hastalarda kaslarda ağrı, tutukluk ve hassasiyetin yanında, sıkışma ve yanma hissi vardır. Eklem hareket açıklığında hafif bir kısıtlanma ve yorgunluk vardır. Çoğu zaman hastalar kas tutukluğundan değil baş ağrısı, sırt ağrısı, boyun ağrısı, göğüs ağrısı, bel ağrısı, siyatik ve omuz ağrısı gibi değişik ağrılardan yakınırlar. Ağrılar hafif veya bazen çok şiddetli olabilir. Ağrı hayatı tehdit etmemekle birlikte hayat kalitesini oldukça düşürür. Ağrılar, ilgili kas ve tetik noktalar ile ilgili olmayan yerlere yayılım gösterirler.

Miyofasial ağrı sendromları nasıl teşhis edilir ?

Miyofasial ağrı sendromlarında öykü ve fizik muayene tanı koydurucudur. Sebepleri ortaya koymak ve ayırıcı teşhis için laboratuvar ve radyolojik tetkikler gerekebilir.

Miyofasial ağrı sendromları nasıl tedavi edilir ?

Germe egzersizleri miyofasial ağrılardaki tetik noktaları kısmen inaktive edebilir. Etilklorür spreyleri ile spreyleme ve germe egzersizlerinin birlikte uygulanması daha iyi sonuç verir.

Tetik nokta enjeksiyonları en etkili tedavidir. Özellikle  nöralterapi, miyofasial  ağrı  sendromundaki  en  iyi tedavi yöntemlerinden birisidir. Riski  çok  azdır  ve uygulama  yöntemi  kolay,  etkisi  kısa  sürede  ortaya  çıkan  bir  tedavidir. Amaç  dokunun  kanlanmasını  arttırarak  tekrar  normal çalışabilmesini  sağlamaktır.

Ayrıca masaj, aktif ve pasif hareketler, analjezikler, kas gevşeticiler, antidepresanlar kullanılabilir.

TENS ve diğer fizik tedavi uygulamaları oldukça faydalıdır. Tedavide en önemli nokta, gerilmiş olan  kasın  gevşetilmesi  ve  sonrasında gerekli  egzersiz programları ile güçlendirilmesidir.

Boynun Genel Koruma Prensipleri

OTURURKEN

Çenenizi  hafif  bükük  gözleriniz karşıya  bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. İyi bir boyun sağlığı iyi bir duruşla mümkündür. Boynunuzun  normal  eğriliğini  koruyun. Kol destekleri olan beli  ve  sırtı  destekleyen  koltuklar kullanın. Gevşemeyin; bütün omurganız sandalye arkalığına dayanacak şekilde dik veya dike yakın  olsun. Sandalye kollarını kollarınıza destek olarak kullanırsanız, ileri eğilme sebebiyle boynunuzda olacak lüzumsuz zorlanmayı önlemeye yardımcı olur. Çenenizi ileri doğru uzatarak çok dikkatlice bir yere bakmayın.

Boynu ve beli destekleyen koltuk çalışırken oldukça  önemlidir.

AYAKTA  DURURKEN

Oturur  pozisyondaki gibi çenenizi  hafif  bükük  gözleriniz karşıya  bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. Keza belinizin ve sırtınızın  düz durmasına çalışın. Dizlerinizi bükmeden öne doğru eğilmeyin. Sabit durmak  ve  öne  eğilmek disklerdeki  basıncı arttıracağı için  uzun süre  aynı yerde  sabit durmayın.

YATARKEN

Boyun ağrılarında  yatış  şekli önemlidir. Kişi  sabah kalktığında boynunda  ağrı hissediyorsa   yatış şekli ve   yastığı   gözden geçirilmelidir. Yüzüstü yatmayın. Yan yatarak uyumanız daha iyidir. Baş ve boynunuza yastığın yardımıyla normal bir duruş sağlayın, ve kollarınızı aşağıda tutun. Eğer  kişi  yatarken  yastık ince ise boynu  gereye ve yana  düşer böylece  kanalda  sinir  sıkışır. Yastık  normalden  kalın ise  boyun askıda  kalarak  boyun çevre  dokusu  gerilir  ve  ağrıya  neden olur.  Eğer sırt üstü yatmak istiyorsanız yastığınızı baş ve boynunuzun altına gelecek şekilde koyun. Yastık baş ve boynunuzu nötür bir durumda desteklemelidir. Boynunuzun gergin durmasından kaçının.

Oturduğunuz yerde uyumak boyun için oldukça zararlıdır.Yatarken televizyon seyretmek ve kitap okumak boyun kaslarınızı zorlar. Yatarken kollarınızı başınızın altına koymak yada kollarınızı baş hizasında tutmak zararlıdır.

ARABA KULLANIRKEN

Arabada yüksek oturun. Koltuğunuz ( tercihen sert) direksiyonun üzerinden bakmak için gerilme ve eğilmenizi gerektirmeyecek şekilde ne çok alçak ne de çok geride olmalıdır. Destek için poliüretan bir sırt yastığı faydalı olabilir; yastık 1-2cm kalınlığında, sırtınız genişliğinde ve omuzlarınızın hizasına kadar olmalıdır. Aynaları iyi ayarlayın. Boyun ağrısı olanlar geri giderken boyunlarıyla değil belleriyle dönmelidir. Gereksiz yere camları açmayın, alacağınız rüzgar boyun tutulmasına yol açabilir.

Uzun yolculuklarda boyunluk kullanılması oldukça yararlıdır. Uzun yolculuklarda 3-4 saatte bir ara vererek boyun, sırt ve bel kaslarınızı esnetin.

BİR CİSMİ  KALDIRIRKEN

Bir  cismin uygun  olarak kaldırılması  boyun  ve  bel  sağlığı  için çok  önemlidir. Dizlerinizi bükün ve kaldırma için bacak kaslarınızı kullanın. Ani hareketlerden kaçının. Ağırlığı gövdenize yakın tutun ve hiçbir şeyi baş hizasından yukarı kaldırmaya çalışmayın. Nefes  tutarak  ağırlık  kaldırmayın  çünkü   omurganıza  zarar  verirsiniz.Başınız hizasından yüksekçe bir rafa uzanmanız gerekliyse bir iskemleye çıkın. Uzun süre uzanma veya yukarı bakmaktan kaçının.

ÇALIŞIRKEN

Günümüz  insanının  en  fazla  zaman geçirdiği an  çalışma  anıdır. Artık  günde 4  saatten fazla  oturarak  çalışan insanların  ergonomi  kurallarına uyması  zorunlu  olarak  kabul edilmiştir. Boynun  uzun süre aynı pozisyonda uygun olmayan şekilde    kalması dokuları  zedelemek-tedir. Nötral  pozisyon dediğimiz gövde üzerinde başın  orta hatta olması, doğal  eğriliğinin korunması  riskleri  azaltır. Yapılan  işe sık sık ara verilip boynun normal  şekline getirilmesi önemlidir.

Çalışma  sırasında gövdenin  pozisyonu önemlidir. Monitör  gövdenin tam karşısında  olmalıdır.Gövde  rotasyonundan kaçınılmalıdır.

Koltuk beli ve sırtı desteklemeli ve koltuk dik ve yaklaşık 10-15º eğiklikte olmalıdır.Sandalye yüksekliği ve arkalık yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır.

Monitörün üst sınırı  dik duran bir kişinin  göz hizasında olmalı, uzaklığı  ise bir kol boyu uzaklıkta olmalıdır .Böylece ekrana bakılırken  boynun gereksiz  hareketi  azaltılmış olur.

Klavye dirsek 90° iken kullanılabilir yükseklikte ve gövdeye yakın olmalıdır.

Mouse  klavye yanında olmalı, kişi hem klavye hem de mouse kullanırken el bileğinde  gereksiz bükülme olmamalı.Böylece bilekte tendon ve sinir zedelenmesi oluşmaz.

Telefon hiçbir  zaman  boyun ve kulak arasına  sıkıştırılmamalıdır.

DİKKAT EDİLECEK  DİĞER  NOKTALAR

* Dişleri sıkarak yatmak ( diş gıcırdatması) boyun kaslarında spazma yol açar, sonuçta boyun ağrıları ve çiğneme kaslarında ağrı olur.

* Telefonla konuşurken telefonun boyunla omuz arasına sıkıştırılması boyun kaslarına zarar verebilir.

* Bel ağrıları ve boyun ağrıları birbirlerini oldukça etkileyen hastalıklardır. Bu nedenle boynu ağrıyanlar aynı zamanda bellerine, beli ağrıyanlarda boyunlarına dikkat etmelidirler.

* Işıklandırması iyi ayarlanmamış ortamlarda çalışmak boyun ve sırt kaslarınızı zorlayabilir.

* Çok uzak yada yakın mesafeden televizyon seyretmeyin.

* Özellikle saçları uzun olanlar iyice kurutmadan dışarı çıkarlarsa boyun kaslarında spazm olur. Bu nedenle saçlar yıkandıktan sonra mutlaka kurutulmalıdır.

* Görme bozuklukları, objelerin görülmesi için çok daha fazla dikkat göstermenizi gerektirir. Bu durum boyun kaslarını yorarak boyun ve omuz ağrılarına zemin hazırlar. Bu nedenle görme bozuklukları zamanında tedavi edilmelidir.

* Ellerinizi omuz hizasından yüksek yada çok alçak seviyelerde kullanmanız boyun bölgesini zorlar. Bu nedenle öğretmenlerde, duvar ve tavan işçilerinde boyun ağrısı sık görülür.

* Eğer öğretmenseniz tahtaya kazı yazarken omuz hizasından üst seviyeye ve çok aşağı seviyelere yazı yazmayın.

* Perde takmak gibi çok nadir yapılan uygun olmayan aktivitelerde bile boyun fıtığına ve diğer boyun ağrılarına yakalanabilirsiniz. Üzerine çıktığınız platformu yükselterek bu riski en aza indirin yada boyun probleminiz varsa en iyisi hiç yapmayın, daha uygun birilerinden yardım isteyin.

* Uykusuzluk, çok çalışma, sinirsel gerginlik, işinden memnun olmama, takdir edilmeme gibi durumlar boyun kaslarında gerginlik yaparak disklerin beslenmesini bozabilir.

Boyun Ağrısının Tedavisi ve Fizik Tedavi

OTURURKEN

Çenenizi  hafif  bükük  gözleriniz karşıya  bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. İyi bir boyun sağlığı iyi bir duruşla mümkündür. Boynunuzun  normal  eğriliğini  koruyun. Kol destekleri olan beli  ve  sırtı  destekleyen  koltuklar kullanın. Gevşemeyin; bütün omurganız sandalye arkalığına dayanacak şekilde dik veya dike yakın  olsun. Sandalye kollarını kollarınıza destek olarak kullanırsanız, ileri eğilme sebebiyle boynunuzda olacak lüzumsuz zorlanmayı önlemeye yardımcı olur. Çenenizi ileri doğru uzatarak çok dikkatlice bir yere bakmayın.

Boynu ve beli destekleyen koltuk çalışırken oldukça önemlidir.

AYAKTA  DURURKEN

Oturur  pozisyondaki gibi çenenizi  hafif  bükük  gözleriniz karşıya  bakar pozisyonda ve boynunuzu arkaya çekik tutun. Keza belinizin ve sırtınızın  düz durmasına çalışın. Dizlerinizi bükmeden öne doğru eğilmeyin. Sabit durmak  ve  öne  eğilmek disklerdeki  basıncı arttıracağı için  uzun süre  aynı yerde  sabit durmayın.

YATARKEN

Boyun ağrılarında  yatış  şekli önemlidir. Kişi  sabah kalktığında boynunda  ağrı hissediyorsa   yatış şekli ve   yastığı   gözden geçirilmelidir. Yüzüstü yatmayın. Yan yatarak uyumanız daha iyidir. Baş ve boynunuza yastığın yardımıyla normal bir duruş sağlayın, ve kollarınızı aşağıda tutun. Eğer  kişi  yatarken  yastık ince ise boynu  gereye ve yana  düşer böylece  kanalda  sinir  sıkışır. Yastık  normalden  kalın ise  boyun askıda  kalarak  boyun çevre  dokusu  gerilir  ve  ağrıya  neden olur.  Eğer sırt üstü yatmak istiyorsanız yastığınızı baş ve boynunuzun altına gelecek şekilde koyun. Yastık baş ve boynunuzu nötür bir durumda desteklemelidir. Boynunuzun gergin durmasından kaçının.

Oturduğunuz yerde uyumak boyun için oldukça zararlıdır.Yatarken televizyon seyretmek ve kitap okumak boyun kaslarınızı zorlar. Yatarken kollarınızı başınızın altına koymak yada kollarınızı baş hizasında tutmak zararlıdır.

ARABA KULLANIRKEN

Arabada yüksek oturun. Koltuğunuz ( tercihen sert) direksiyonun üzerinden bakmak için gerilme ve eğilmenizi gerektirmeyecek şekilde ne çok alçak ne de çok geride olmalıdır. Destek için poliüretan bir sırt yastığı faydalı olabilir; yastık 1-2cm kalınlığında, sırtınız genişliğinde ve omuzlarınızın hizasına kadar olmalıdır. Aynaları iyi ayarlayın. Boyun ağrısı olanlar geri giderken boyunlarıyla değil belleriyle dönmelidir. Gereksiz yere camları açmayın, alacağınız rüzgar boyun tutulmasına yol açabilir.

Uzun yolculuklarda boyunluk kullanılması oldukça yararlıdır. Uzun yolculuklarda 3-4 saatte bir ara vererek boyun, sırt ve bel kaslarınızı esnetin.

BİR CİSMİ  KALDIRIRKEN

Bir  cismin uygun  olarak kaldırılması  boyun  ve  bel  sağlığı  için çok  önemlidir. Dizlerinizi bükün ve kaldırma için bacak kaslarınızı kullanın. Ani hareketlerden kaçının. Ağırlığı gövdenize yakın tutun ve hiçbir şeyi baş hizasından yukarı kaldırmaya çalışmayın. Nefes  tutarak  ağırlık  kaldırmayın  çünkü   omurganıza  zarar  verirsiniz.Başınız hizasından yüksekçe bir rafa uzanmanız gerekliyse bir iskemleye çıkın. Uzun süre uzanma veya yukarı bakmaktan kaçının.

ÇALIŞIRKEN

Günümüz  insanının  en  fazla  zaman geçirdiği an  çalışma  anıdır. Artık  günde 4  saatten fazla  oturarak  çalışan insanların  ergonomi  kurallarına uyması  zorunlu  olarak  kabul edilmiştir. Boynun  uzun süre aynı pozisyonda uygun olmayan şekilde    kalması dokuları  zedelemek-tedir. Nötral  pozisyon dediğimiz gövde üzerinde başın  orta hatta olması, doğal  eğriliğinin korunması  riskleri  azaltır. Yapılan  işe sık sık ara verilip boynun normal  şekline getirilmesi önemlidir.

Çalışma  sırasında gövdenin  pozisyonu önemlidir. Monitör  gövdenin tam karşısında  olmalıdır.Gövde  rotasyonundan kaçınılmalıdır.

Koltuk beli ve sırtı desteklemeli ve koltuk dik ve yaklaşık 10-15º eğiklikte olmalıdır.Sandalye yüksekliği ve arkalık yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır.

Monitörün üst sınırı  dik duran bir kişinin  göz hizasında olmalı, uzaklığı  ise bir kol boyu uzaklıkta olmalıdır .Böylece ekrana bakılırken  boynun gereksiz  hareketi  azaltılmış olur.

Klavye dirsek 90° iken kullanılabilir yükseklikte ve gövdeye yakın olmalıdır.

Mouse  klavye yanında olmalı, kişi hem klavye hem de mouse kullanırken el bileğinde  gereksiz bükülme olmamalı.Böylece bilekte tendon ve sinir zedelenmesi oluşmaz.

Telefon hiçbir  zaman  boyun ve kulak arasına  sıkıştırılmamalıdır.

DİKKAT EDİLECEK  DİĞER  NOKTALAR

* Dişleri sıkarak yatmak ( diş gıcırdatması) boyun kaslarında spazma yol açar, sonuçta boyun ağrıları ve çiğneme kaslarında ağrı olur.

* Telefonla konuşurken telefonun boyunla omuz arasına sıkıştırılması boyun kaslarına zarar verebilir.

* Bel ağrıları ve boyun ağrıları birbirlerini oldukça etkileyen hastalıklardır. Bu nedenle boynu ağrıyanlar aynı zamanda bellerine, beli ağrıyanlarda boyunlarına dikkat etmelidirler.

* Işıklandırması iyi ayarlanmamış ortamlarda çalışmak boyun ve sırt kaslarınızı zorlayabilir.

* Çok uzak yada yakın mesafeden televizyon seyretmeyin.

* Özellikle saçları uzun olanlar iyice kurutmadan dışarı çıkarlarsa boyun kaslarında spazm olur. Bu nedenle saçlar yıkandıktan sonra mutlaka kurutulmalıdır.

* Görme bozuklukları, objelerin görülmesi için çok daha fazla dikkat göstermenizi gerektirir. Bu durum boyun kaslarını yorarak boyun ve omuz ağrılarına zemin hazırlar. Bu nedenle görme bozuklukları zamanında tedavi edilmelidir.

* Ellerinizi omuz hizasından yüksek yada çok alçak seviyelerde kullanmanız boyun bölgesini zorlar. Bu nedenle öğretmenlerde, duvar ve tavan işçilerinde boyun ağrısı sık görülür.

* Eğer öğretmenseniz tahtaya kazı yazarken omuz hizasından üst seviyeye ve çok aşağı seviyelere yazı yazmayın.

* Perde takmak gibi çok nadir yapılan uygun olmayan aktivitelerde bile boyun fıtığına ve diğer boyun ağrılarına yakalanabilirsiniz. Üzerine çıktığınız platformu yükselterek bu riski en aza indirin yada boyun probleminiz varsa en iyisi hiç yapmayın, daha uygun birilerinden yardım isteyin.

* Uykusuzluk, çok çalışma, sinirsel gerginlik, işinden memnun olmama, takdir edilmeme gibi durumlar boyun kaslarında gerginlik yaparak disklerin beslenmesini bozabilir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır