İngilizce dilinden Azerice diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlümonash.pw Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.
Sitenize ya da blogunuza İngilizce Azerice çeviri ekleyin:
l
*** Lexwall'u hem bildiğiniz hem de bilmediğiniz kelimeleri farklı bağlamlarda görmek için kullanınız.
*** Sözlük kullanıcıları, tekil olarak sözlükte her gün ortalama kelimeye bakıyorlar.
*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi 8. dosya tarihinde gönderildi.
*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi 7. dosya tarihinde gönderildi.
*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi 6. dosya tarihinde gönderildi.
*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi 5. dosya tarihinde gönderildi.
*** Yeni: Üyelerimize "Verbs in Context (VIC)" serisi 4. dosya tarihinde gönderildi.
*** Yeni: ÖSYM İngilizce sınavları tüm kelime soruları () : KPDS ÜDS YDS YÖKDİL : monash.pw
*** Yeni: Üyelerimize "Contextual Sentence Reading" serisi 8. dosya (Law) tarihinde gönderildi.
*** Yeni: Üyelerimize SINAV İPUÇLARI adlı dosya tarihinde gönderildi.
*** Yeni: Üyelerimize "Read with me" serisi 1. dosya tarihinde gönderildi.
yakmak, dönüş olasılığını yoketmek.
He burned with the desire to become a doctor.
yaptığı hasar.
a burn on the hand.
first degree burn: hafif yanık (ciltte kızarıklık).
second degree burn: yüzeysel yanık, deri yanığı, derinin soyulması.
third degree burn: ağır/derin yanık, kömürleşme.
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
burn one's boats
gemilerini yakmak,
mec. sonuna kadar mücadeleye azmetmek, “ölmek var dönmek yok” ilkesine göre hareket etmek.
burn one's fingers
(bir şeyden) ağzı yanmak.
first-degree burn
hafif yanık: yanan yüzeyde kızartı, ateş ve ağrı ile beliren fakat kabarma ve kömürleşme göstermeyen yanık. İsim
flash burn
alaz yanığı: çok kısa süre yüksek enerjiye (ışımetkin erkeye vb.) veya sıcaklığa maruz kalmaktan ilerigelen yanık. İsim
slow burn
gittikçe artan öfke.
do a slow burn: gittkçe öfkesi artmak.
burn away
yanıp tükenmek, yakıp tüketmek/yok etmek.
The pile of paper burnt away to nothing.
burn bag
(US) yakılarak resmen yok edilecek gizli belgelerin konduğu çanta
burn down
yanıp kül olmak, yanıp tükenmek (şehri vb.) yakmak, yakıp yıkmak.
The building was burnt down and only ashes were left.
burn in
resmin bir kısmına fazla ışık gönderip yakmak.
burn into
unutulmayaca şekilde hafızaya nakşetmek.
Habit of obedience was burnt into me as a child.
burn off
The farmers are burning off the fields.
burn on
kurşunu kurşuna lehimlemek.
burn oneself out
aşırı/ifrat derecede çalışıp hırpalanmak.
They feared that he would burn himself out or break down.
burn out
kalmak.
They were burned out and were forced to live with relatives. (c) sonuna kadar yanıp bitmek/sönmek.
The small fire can be left to burn (itself) out.
burn rate
ilk sermayesini tüketme hızı
burn the candle at both ends
kendini yıpratmak, enerjisini (çalışarak/eğlenerek) tüketmek.
Young people like to enjoy life, and they often burn the candle at both ends.
burn the midnight oil
to finish my project.
burn up
kudur(t)mak.
He was getting burned up about something. (c) (ateş) canlanmak, tutuşmak.
Put some more wood on the fire to make it burn up. (d) çok hızlı gitmek.
to burn up (the road): tozu dumana katmak. (e) aşırı ısınmaktan harap olmak/yanmak.
The rocket burned up when it re-entered the earth's atmosphere.