burun eski dil / BURUN (ESKI DILDE). 3 harfli - Bulmaca Sözlüğü ve Cevapları

Burun Eski Dil

burun eski dil

Hastalıkların Psikolojik Nedenleri

Vücudumuz, ruhumuz, duygularımız, yaşadıklarımız, yaşadıklarımızın bizde bıraktığı hisler, izler vs hepsi ile bir bütünüz. Hastalıkların ruhsal, duygusal ve zihinsel boyuttaki nedenlerini anlayamaz ve iyileştiremezsek bütünsel olarak tedavi olamayız. Başımız ağrıdığında bir ağrı kesici içeriz ve ağrı hafifler ya da geçer. Fakat ağrının gerçek sebebini bulamazsak daha sonra ağrı tekrarlar. Önemli olan gerçek sebebi bulup ortadan kaldırmaktır. Genel olarak, kısaca rahatsızlıkların psikolojik sebeplerini açıklayalım. Acı, Ağrı: suçluluk duygusu. Acılar (Dokununca): ifade edilmemiş öfke. Addison Hastalığı: Duygusal bakımdan çok kötü ya da yetersiz beslenmek, kendine karşı öfke duymak. Adenoidler: Aile içinde sürtüşmeler. Çocuğun istenmediğini hissetmesi. Adetle ilgili sorunlar: dişiliğini reddetmek. Cinsel organların günahkar ya da kirli olduğuna inanmak. Ağız: Yeni fikirleri içine almayı ve beslenmeyi temsil eder. -Ağız kokusu: öfke ve intikam düşünceleri. -Ağız sorunları: sabit görüşlülük. Yeni fikirleri kabul edememek. -Ağız ülseri(Aft): suçlamak. AIDS: kendini savunmasız ve umutsuz hissetmek. Yeterince iyi olmadığına kuvvetle inanmak. Kendini monash.pw suçluluk duygusu. Akciğer: Depresyon. Keder. Hayatı içine almaktan korkmak. Hayatı yaşamaktan korkmak. Akne: Kendini kabullenememek. Kendinden hoşlanmamak. Alerjiler: Kendi gücünü küçümsemek. Alkolizm: Yaptıklarının boşuna olduğuna inanmak, suçluluk ve yetersizlik hissetmek. Altını ıslatma(uyurken): Ebeveynlerden korkma. Alzheimer Hastalığı: Dünyayı ve yaşamı olduğu gibi kabul edememek, onunla ilişki kuramamak. Öfke. ALS Hastalığı: Kendi değerini kabul etmek istememek. Anemi: mutsuzluk. Hayattan korkmak. Kendini yeterince iyi bulmamak. Anfizem: Hayatı yaşamaktan korkmak. Anjin: Kendi adına çekinmeden konuşamayacağına ve ihtiyaçlarını talep edemeyeceğine karşı güçlü inanç. Anksiyete: Hayatın akışına, yaşam sürecine güvenmemek. Aneroksiya: Kendinden nefret etmek ve kendini reddetmek. Anorektal Kanama: Öfke ve düş kırıklığı. Apandisit: Hayat akışının önünü kesmek. Hayattan korkmak. Apse: Küçümseme, intikam ve hayal kırıklıkları üzerine cok düşünmek ve bu düşünceleri detaylandırmak. Arpacık: Yaşama öfkeli gözlerle bakmak, birisine kızgınşık duymak. Arteriyoskleroz: Katılaşmış dar görüşlülük, iyi ve güzeli görmeyi reddetmek. Artrit: Sevilmediğini hissetmek, başkalarını eleştirmek, içerlemek. -Artritli Parmaklar: Cezalandırma isteği, kendini mağdur edilmiş hissetmek. Astım:Bağımsızlığını hissedememek, boğucu sevgi, kendini boğulmuş hissetmek. Ağlamayı içine atmak. -Bebek ve çocuklarda astım: Hayattan korkmak. Burada olmak istememek. Ateş: Yakıcı öfke. Ayak bilekleri: Esnek olamamak ve hayattan zevk alamamak. Ayak sorunları: Gelecekten ve hayatta ilerleyememekten korkmak. Ayak mantarı: Kolaylıkla ilerleyememek. Ayak tabanı siğili: Gelecekle ilgili hayal kırıklığı ve kendi anlayışına öfkelenmek. Ayak tırnağı batması: ilerlemeye hakkı olup olmadığı konusunda endişe ve suçluluk duymak. Bacak sorunları: Gelecekten korkmak. ilerlemek istememek. Bademcik yangısı: Bastırılmış duygular. Boğulmuş yaratıcılık. Yapmak istediklerini yapamamak. Bağımlılıklar: Kendinden kaçış. Kendini nasıl sevebileceğini bilememek. Bağırsaklar sorunları: Eskiyi, ihtiyaç duyulmayanı bırakmaktan korkmak. Basur: Yetiştirememe korkuları, geçmişe duyulan öfke, bırakmaktan korkmak, kendini yük altında hissetmek. Baş ağrıları: (Migren): kendini acımasızca eleştirme. Baş dönmesi: (Vertigo): Dağınık düşünmek, kararsızlık. Dikkatle bakıp görmeyi reddetmek. Bayılma: Başa çıkamayıp bırakmak. Geçici olarak bilincini yitirmek. Beden kokusu: Kendinden hoşlanmamak. Başkalarından korkmak. Bellek Kaybı: Korku. Hayattan kaçış. Kendini savunamamak. Belsoğukluğu: Kötü bir insan olduğunu düşünmekten cezalandırılma ihtiyacı duymak. Besin Zehirlenmesi: Kendini savunmasız hissetmek. Başkalarının kontrolu ele almalarına izin vermek. Beyaz Akıntı: (Vajinit): Bir eşe veya sevgiliye karşı öfke duymak. Beyaz saç: Stres. Baskı altında olduğuna, fazla zorlandığına inanmak. Beyin tümörü: Yanlış inanç, İnatçılık. Eski düşünce kalıplarını değiştirmeyi reddetmek. Beyin-omurilik menenjiti: hastalıklı düşünme biçimi ve hayata karşı şiddetli öfke duymak. Boğaz ağrısı: Öfkeli sözcükleri zaptetmek. Kendini ifade edemeyeceğini, bu konuda aciz olduğunu hissetmek. Boğaz Düğümlenmesi: Korku. Yaşam sürecine güvenmemek. Boğulma Krizleri: yaşam sürecine güvenmemek. Çocukluk dönemine saplanıp kalmak. Boyun sorunları: İnatçılık ve esneyememek. bir olayın diğer yönlerini reddetmek. Katı ve tavizsiz olmak. Böbrek taşları: Utanç. Küçük bir çocuk gibi tepki vermek. Başarısızlık. Hayal kırıklığı. Halledilmemiş öfke. Böbreküstü Bezi sorunları: Artık kendine bakmamak, kendisiyle ilgilenmemek. Yenilgiye uğramak veya yenilgiye uğradığını düsünmek. Bright Hastalığı: Bir başarısızlık, kayıp. Kendini yeterince iyi olmayan çocuk gibi hissetmek. Bronşit: Huzursuz aile ortamı. Tartışmalar. bazen sessiz sürtüşme. Bulimia: Kendinden nefret etmek. Bu nefretin dehşet verici doldurma ve boşaltması. Bunama: Çocukluğun güvenli hislerini tekrar yaşamak istemek. Bakım ve ilgi talep etmek. Çevredeki kişileri bu şekilde yönetmek istemek. Hayatın yükünden kaçmak istemek. Bunyon: Yaşam deneyimlerinden keyif almamak. Burkulmalar: Öfke ve direnme. Belli bir yöne gitmek istememek. Bursit: Bastırılmış öfke. Şiddet isteği. Burun akması: yardım istemek. içsel ağlama. Burun Kanaması: sevgi ve tanınmak istemek. kabul edilmek istemek. Burun Tıkanıklığı: kendi değerini farkedip kabullenmemek. Candida: Kendini çok dağılmış hissetmek. Çok fazla öfke. Karşıdan çok talepte bulunmak ve karşındakine güvenmemek. Cilt sorunları: (ürtiker, sedef hastalığı, isilik): Endişe, korku. 'Ben tehdit altındayım' hissi. Ciltteki Beyaz Başlı Küçük Yağ Bezeleri: Çirkinliği gizlemek. Ciltteki Siyah Başlı Küçük Yağ bezeleri: Küçük öfke patlamaları. Cinsel Soğukluk: Korku, zevk almayı reddetmek. Babadan korkmak. Cinsel ilişkinin kötü bir şey olduğuna inanmak. Cushing Hastalığı: Zihinsel dengesizlik. kendini yenik düşmüş ve güçsüz hissetmek. Cüzam: Yeterince iyi ve temiz olmadığına dair köklü bir inanç. Çene Kasılması: Öfke. Hislerini ifade etmeyi reddetmek. Çene Sorunları: İçerleme, intikam alma arzusu. Çıbanlar: Kişinin öfkesinin patlaması. Çocuk Felci: Birisini durdurma arzusu. Felç edici kıskançlık. Çocuk Hastalıkları: Çevredeki yetişkinlerin çocuksu davranışlar sergilemesi. Yanlıs kurallara inanmak. Çürükler: (ezikler): Yaşamdaki küçük darbeler. kendini cezalandırmak. Dalak: Sabit fikirler, saplantılar. Bir şeyleri kafaya takmak. Saplantı haline getirmek. Öz sevgi eksikliği, melankoli, kızgınlık/saldırganlık,reddedilmeyi kabullenememek. Damar sertliği: Katı yüreklilik,diktatörce davranmak,hayatta engellenmişlik duygusu,açık fikirli olmamak. Depresyon: Değersizlik ve yetersizlik duygusu işe yaramazlık duygusu,umutsuzluk/karamsarlık duygusu,güneş ışığından yoksun kalmak,yakınlarını cezalandırma arzusu ve onların sevgilerini test etme ihtiyacı. Dil sorunları: Sebepleri gerçeği söylememek hayatın hazzını tadamamak Dirsek sorunları: Yeni deneyimleri kabul edememek başarıya direnç göstermek odak noktasını değiştirememek Disk kayması: Hayattaki kararsızlık destek bulamamak. Diş gıcırdatma: İfade edilmemiş kızgınlık huzur bozulmaması adına susmak zorunda kalmak huzursuzluk tıkanmış sorunlar karşısında çözümsüz hissetmek Diş çürümesi: Verdiği kararları uygulamakta başarısız hissetmek verdiği kararlara içinden güvenmek ama uygulamada cesaretsizlik Diş kökü sorunları: Kendi kararlarını başkalarının istekleri uğruna ertelemek içsel güç ve arzular ile dış baskıların çatışması Diş çarpıklığı: anne babayı hayal kırıklığına uğratma korkusu onların beklentileriyle kendi arzularının uyuşmaması Diş apsesi: intikam alma isteği incinmiş duyguları yok saymaya çalışmak. Diş taşı: kendi yaratıcı vizyonuna uygun yaşayamamak karar verememekten dolayı uzun zamandır devam eden stres Diş eti kanamaları: Verilen kararlardan haz duymamak, seçimlerin arkasında duramamak. Huzursuz bacak sendromu: Planlanan şeyleri hayata geçirememek, zamanı ve enerjiyi boşa harcamanın suçluluk duygusu, monoton yaşamdan sıkılmak ama bir şey yapmamak sorumluluk taşımak istememek, vücutta biriken stres yükü bazı aile üyelerine duyulan bilinçaltı tepki. İdrar yolları enfeksiyonu: Çocuklarda karşı cinsten olan ebeveyden sevgi almadığını hissetmek yetişkinlerde karşı cins tarafından anlaşılmamış hissetmenin tepkisi verilen isabetsiz duygusal kararlardan duyulan rahatsızlık iktidarsızlık: Cinsellikle ilgili çelişkiler cinsellikle ilgili suçluluk duygusu, anneye karşı çözümlenmemiş korkular. nevrotik bağımlılıklar, duygusal kompleksler takıntılar İltihap: Hangi bölge yada organla ilgili ise o bölgeyi ya da organı temsil eden sorunla ilgili çelişki yaşamak. İntihar düşüncesi: Yaşam sorunlarının çözümsüz olduğuna inanmak yarına umut beslememek başkalarını cezalandırma arzusu bensiz dünya olmasa da olur inancı had safhada değersizlik duygusu İshal: Bir durumdan kaçmak, şu anda bir şeye duyulan korku, düzen tutkusu bir şeyi görmek istememek. İştah eksikliği: Hayata duyulan güvensizlik ve depresyon. İştah fazlalığı: Sevgi kabul ve korunma ihtiyacının doyurulmaya çalışılması, dökülmemiş göz yaşı. Kabızlık: Geçmişe takılı kalmak kontrol tutkunluğu sahip olduklarından vazgeçememek yoksunluk duygusu Kalça sorunları: Sebepleri büyük kararlar vermekten korkmak geleceğe umutla bakamamak duygusal ve fiziksel destekten yoksun hissetmek şimdi yaşadıklarını kabul edememek Kalp sorunları: +Kalp çarpıntısı: Gelecekle ilgili endişe duymak, başkalarını kontrol etme isteği +Kalp krizi: Sevgiyi bilmemek, bencilce yaşamak +Kalp romatizması: Mutsuz bir ilişki içinde hapsolmak, kaybetme korkusuyla sevmek ve sevilmek için izin vermemek +Kalp yetmezliği sebepleri şefkat eksikliği kendini ve başkalarını affedememek +Kalp ritim bozukluğu: Düzensiz bir hayat sürmek sorumluluktan kaçma isteği +Kalp taşikardi: Sindirilmesi zor durumlarda sesini çıkaramamak endişe ve heyecan duymak Kan bozukluğu: Hayatın bazı alanlarında kendini güçsüz hissetmek, derin kızgınlık duygusu, yoğun depresyon, hayattan haz almamak, hayatın akışına ayak uyduramamak. Kan dolaşımı bozuklukları: Fazla yük taşımak sevmediğin ama bırakamadığın işte çalışmak, gerginlik ve hayal kırıklığı 'kendimi kanıtlamalıyım ama nasıl?' duygusu. Kandida (ağızda ve vajinada): İçte gittikçe büyüyen öfke, bilinçaltı boyutunda sürekli başkalarını suçlamak Kanser: Her türlü kanser hastalığı içe gömülen nefretin derin acıların kırgınlıkların hayal kırıklıklarının büyük sırların uzun süre taşınması sonucunda bedenin kendisine gösterilen acımasızlığa karşı gösterdiği tepkidir. Kişi değişime duyulan arzu ile değişim korkusu arasında uzun yıllar gidip geldiği halde kozadan çıkmak için adım atamaz. Çok değersizim hayat yaşamaya değmez inancı. Sürekli çelişkili mesajlar alarak büyümek, kapana kısılmışlık ve engellenmişlik duygusu. Kişinin zekasına uygun potansiyeli açığa çıkaracak aile ve çevre ortamından beslenememesi, birey olamamak ama ben varım ve önemliyim mücadelesi vermek. Reflü: Hazmedilemeyen davranışlar, yalan söylemekten suçluluk duymak, stres ve endişe Romatizma: İnsanlar bana haksızlık ediyor, bütün kötü şeyler beni buluyor, vah zavallı ben düşüncesi Romatoid Artrit: Kendine çelişkili mesajlar vermek yaşamın değişimlerine ayak uyduramamak kendine yetemediğini hissetmek kendini yararsız ve amaçsız hissetmek Safra Kesesi İltihabı: Kızgınlık, kıskançlık, kin, başkalarına zorla bir şeyler yaptırmaya çalışmak, kontrolcü kişilik Safra Kesesi Taşı: Aşırı gurur, affetmeyi reddetmek, başkalarının önünü kesmeye çalışmak Sağırlık: Olanları işitmek istememek, yalnız kalmak istemek, kendi dünyasına çekilme isteğ,i öz değer düşüklüğü Saman nezlesi: Acil yapılması gereken şeylerin birikmesi sonucunda yaşanan duygusal tıkanma Sarılık: Kin ve kısknaçlık duygusunu gizlemek, çok yakın birisini affedememek, anne babaya duyulan derin öfke. Randevu için arayınız : 01 02

TDK Sözlük TDK Sözlük

Sözlüklerin kendisine özgü hazırlama ilkeleri ve kullanma özellikleri vardır. Bu özellikler; madde düzeni, yazım ve söyleyişle ilgili ilkeler ve diğer özellikler olarak sıralanabilir.

Madde Düzeni

Türkçe Sözlük’te madde düzeni ile ilgili olarak benimsenen ilkeler şunlardır:

1. Herhangi bir nesnenin veya kavramın adı olan ve “sözlük birimi” olarak adlandırılan söz ve söz öbekleri, bitişik veya ayrı yazılmasına bakılmaksızın madde başı yapılmıştır: almak, balık, atom ağırlığı, badem yağı, çeşitkenar, dershane, hizmet içi eğitim, işkembesi geniş, kapalı yüzme havuzu, yön gösterme eki vb.

Bunlara ek olarak bitişik yazılan birleşik fiiller (hissetmek, zikretmek) ile dolayısıyla, itibarıyla, meydanda, tutturabildiğine, vaktiyle, yanlışlıkla gibi kalıplaşmış biçimler de madde başı yapılmıştır

Madde içinde ise etmek, eylemek, olmak, kılmak, yapmak vb. yardımcı fiillerle oluşturulup ayrı yazılan birleşik fiiller; deyimler; atasözleri; gibi, kadar, ile vb. sözlerle oluşan kalıplaşmış biçimler yer almıştır: ayırt etmek, hizmet etmek, azat eylemek, göç eylemek, dost olmak, emekli olmak, namaz kılmak, otostop yapmak; abayı yakmak, çene yormak, ev açmak; ayağının bastığı yerde ot bitmez, elin ağzı torba değil ki büzesin, söz gümüşse sükût altındır; akrep gibi, ibiş gibi, kıl gibi, su gibi; parmak kadar, tırnak kadar; bileğinin hakkıyla, bin can ile vb.

2. Madde başında her sözün türü dil bilgisindeki yeri atılacak ve fiillerden önce gelen nesnelerin hangi eklerle kullanıldığı kısaltmalarla gösterilmiştir: a., sf., e., zf.; (-i), (-e), (-den), (nsz) vb.

3. Madde başlarında uzun heceler iki nokta (:) ile, vurgular vurgu işareti (') kontrol edilecek ile ince söylenmesi gereken heceler ünlünün üzerinde (^) işareti ile gösterilmiştir: abat sf. (a:ba:t), bariz sf. (ba:riz), bazı sf. (ba:zı), delalet a. (dela:let), fakirhane a. (fakirha:ne), halazade a. (halaza:de), hudayinabit sf. (huda:yi:na:bit); acaba zf. (a'caba), edepsizce zf. (edepsi'zce), eğer bağ. (e'ğer), evet e. (e'vet); dergâh a. (dergâ:hı) vb.

Türkçede kullanılan Doğu kökenli yabancı söz varlıklarının aslen uzun olan kapalı hecelerinin kısa söylenmesi eğilimi yaygınlaşmıştır. Söz gelişi, haya:t değil hayat; kara:r değil karar, ru:h değil ruh, saba:h değil sabah, zama:n değil zaman. Ancak bu yapıdaki kelimelerin çoğu, ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında aslen uzun olan son heceleri özgün söylenişine dönüşür: hayatı (haya:tı), kararı (kara:rı), ruhu (ru:hu), sabahı (saba:hı), zamanı (zama:nı) gibi. Sözlüğümüzün elinizdeki baskısında, hecenin açılması durumunda ortaya çıkan bu özellik şu şekilde gösterilmiştir: hayat a. (haya:tı), karar a. (kara:rı), ruh a. (ru:hu), zaman is.(zama:nı) vb.

Hem kalın hem de ince okunma özelliğine sahip olan l ünsüzünün söylenişinde sık sık yanlışlığa düşüldüğü görülmektedir. Bu yanlışlıkları ortadan kaldırmak amacıyla ince söylenmesi gereken l’nin okunuşu ayraç içinde belirtilmiştir: klasik, -ği a. (l ince okunur), laborant a. (l ince okunur), vals a. (l ince okunur) vb.

4. ve baskılarında madde başı sözlerin köken bilgisini gösterme konusuna ağırlık verilmişti. Bu baskıda da bütün yabancı söz varlıklarının hangi dilden geldikleri ve öz- XII gün biçimleri gösterilmeye çalışılmıştır: adliye a. Ar. ¤adliyye, ahu a. (a:hu:) Far. ¥h°, anarşi a. Fr. anarchie, sadrazam a. (sadra:zam) Ar. ¹adr + a¤©am, doping a. İng. doping, fok a. Fr. phoque, filiz a. Rum., forint a. Mac. forint, marina a. (mari'na) İt. marina, mart a. Lat., martini a. (marti’ni) İt. martini, kuruş a. Alm. Groschen, temel a. Rum., vasistas a. (va'sistas) Fr. vasistas

Köken bilgisinde, Doğu dillerinden alınan sözlerin özgün yazımı, uluslararası bilim çevrelerinde benimsenmiş bulunan çeviri yazısı alfabesine göre verilmiştir: alem a. Ar. ¤alem, hakikat, -ti a. (haki:kat) Ar. §a®³®at, Hüda a. (hüda:) Far. ¬ud¥, hudayinabit sf. (huda:yi:na:bit) Far. ¬ud¥y + Ar. -³ + n¥bit. Bitişik olarak yazılan ve iki kelimesi de aynı dilden olan sözlerin köken bilgisi verilirken iki kelimenin arasına (+) işareti konmuştur. şehriyar a. Far. şehr + y¥r vb.

Tek sözden veya bitişik kelimelerden oluşan madde başlarında köken bilgisi ayrıntılı olarak gösterilirken ayrı yazılan birleşik kelimelerde bu ilke uygulanmamıştır. Örnek olarak millî ekonomi maddesinde köken bilgisi verilmemiş, bu kelimelerle ilgili bilgiler, millî ve ekonomi maddelerinde yer almıştır. Ancak ayrı yazılmasına karşın birleşik sözü oluşturan sözler ayrıca madde başı olarak yer almıyorsa bu sözlerin köken bilgileri verilmiştir. nitrik asit Fr. acide nitrique, fort pense Fr. fort pince. Ayrıca Türkçe yapım ekleriyle oluşturulan yeni söz varlıklarının köken bilgilerinin verilmesine de gerek duyulmamıştır.

5. Madde başı sözler eğer herhangi bir bilim dalının veya alanın terimi ise bunlar kısaltma ile gösterilmiştir: anat. (anatomi), coğ. (coğrafya), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), jeol. (jeoloji), kim. (kimya), sin. (sinema), sp. (spor) vb.

6. Madde başı sözlerin açıklanmasında bir başka incelik de kullanım sıklığı, eskilik ve halk dilinde yaşama özelliğidir. Yaygın kullanımdaki sözler için herhangi bir kısaltma verilmemiştir; eskilik için esk., halk arasında yaşayan sözler için hlk. kısaltmalarına yer verilmiştir. Ancak bu kısaltmalar kelimelerin türevlerinde kullanılmamıştır

7. Genellikle yaygın anlamlar önce, mecaz, argo, alay, hakaret ve öteki anlamlar sonra verilmiştir. Ardından deyimleşmiş veya kalıplaşmış biçimler anlamlarıyla, varsa örnekleriyle sıralanmış; atasözleri de bu bölüm içinde gösterilmiştir.

Ali Cengiz oyunu; Ali kıran baş kesen; Ali’nin külahını Veli’ye, Veli’nin külahını Ali’ye giydirmek gibi özel adlarla kurulmuş deyim ve atasözlerine de Türkçe Sözlük’te yer verilmiştir. Ancak bunların sözlükte yer alabilmesi için özel adın madde başı yapılması gerekmiştir. Söz gelişi, Ali Cengiz Oyunu deyimine yer verebilmek için Ali sözü madde başı olarak alınmıştır.

8. Madde başı olan söz sadece mecaz anlam taşıyorsa bu söz için mec. kısaltması kullanılmamıştır.

9. Sözlerin cümle içindeki kullanımlarını göstermek ve anlamlarına açıklık getirmek için Türk edebiyatının tanınmış yazarlarından seçme örnekler, tırnak içinde ve eğik yazıyla dizilerek verilmiştir. Herhangi bir örnek cümle, içindeki sözlerin zenginliği, kullanım güzelliği veya çarpıcılığından dolayı bazen birden fazla madde için örnek gösterilmiştir

Türkçe Sözlük’ün bu baskısında gönderme düzeninde ayrıca şu ilkeler benimsenmiştir:

a. Sözlerin kullanım sıklığı dikkate alınmış ve eş anlamlı sözlerden yaygın olanında tanım verilmiş; yaygın olmayan sözlerde ise tanım yerine karşılık verilmekle yetinilmiştir: mahcur sf. Kısıtlı; mahiye a. esk. Aylık; telaki a. esk. Buluşma, kavuşma; teşrinievvel a. esk. Ekim; teşrinisani a. esk. Kasım; uca (II) sf. hlk. Yüce; üstüvane a. esk. Silindir vb.

b. Dilde kullanımdan düşmüş olan kelimeler bk. kısaltması ile yaygın söz veya söz öbeklerine gönderilmiştir: ır a. bk. yır vb. Yaygın yanlışlar doğru biçimlerine gönderilmiştir: abi a. bk. ağabey; ayrıyeten zf. bk. ayrıca; muzur sf. Ar. mużirr bk. muzır vb.

c. Dilimize son zamanlarda girmekte olan Batı kökenli sözler özgün biçimiyle eğik olarak yazılmış, burada tanım verilmeyerek Türkçe karşılıklarına gönderme yapılmıştır: check-up a. İng. check-up tıp bk. tam bakım; factoring a. İng. factoring ekon. bk. alacaklandırma; tubeless sf. İng. tubeless bk. içsiz vb

ç. Birleşik sözler sözlükte ilk kelimesine göre abece sırasıyla yer almaktadır. ” biçiminde yer almaktadır.

Yazım ve Söyleyiş

1. Türkçede yalın biçimleri iki heceli olan vakit, sabır, meyil, şehir, hasım, resim, asıl, nehir, beyin gibi Doğu dillerinden, özellikle Arapçadan geçmiş bazı alıntı kelimelerin, ünlüyle başlayan bir çekim eki aldıklarında veya etmek, eylemek, olmak yardımcı fiilleriyle birleştiklerinde, ikinci hecelerindeki dar ünlü düşer: vakitim değil vaktim, sabırın değil sabrın, meyili değil meyli, şehire değil şehre, hasımı değil hasmı, resimi değil resmi, asılı değil aslı, nehire değil nehre, beyinim değil beynim; küfretmek, kasdetmek, kaybolmak, kahrolmak, zehrolmak , sabreylemek vb. Türkçe Sözlük’te bu tür değişikliklere uğrayan kelimeler madde başında vakit, -kti, sabır, -brı, meyil, -yli, şehir, -hri, hasım, -smı, resim, -smi, asıl, -slı, nehir, -hri, beyin, - yni biçiminde gösterilmiştir.

Yalın biçimleri iki heceli olan ve ikinci hecelerinde dar ünlü bulunan gönül, burun, ağız, karın, boyun, göğüs gibi bazı Türkçe kelimeler de ünlüyle başlayan çekim eki aldıklarında hece kaybına uğrar. Bu tür kelimeler de Türkçe Sözlük’te gönül, -nlü, burun, -rnu, ağız, -ğzı, karın, -rnı, boyun, -ynu, göğüs, -ğsü biçiminde verilmiştir.

2. Sert ünsüzlerle biten bazı kelimelerin, ünlü ile başlayan ek almaları durumunda son sesleri yumuşar. Son sesteki bu değişme, açık, -ğı, barınak, -ğı, kürek, -ği, elek, -ği, araç, -cı, süreç ,-ci, söğüt, -dü, kanat, -dı, itimat, -dı, yurt, -du, kitap, -bı, hesap, -bı örneklerinde görüldüğü biçimde gösterilmiştir.

2. Sert ünsüzlerle biten bazı kelimelerin, ünlü ile başlayan ek almaları durumunda son sesleri yumuşar. Son sesteki bu değişme, açık, -ğı, barınak, -ğı, kürek, -ği, elek, -ği, araç, -cı, süreç ,-ci, söğüt, -dü, kanat, -dı, itimat, -dı, yurt, -du, kitap, -bı, hesap, -bı örneklerinde görüldüğü biçimde gösterilmiştir.

Ünlüyle başlayan ek aldıklarında son ünsüzü değişen Batı kökenli kelimeler de vardır. Bunlar için de lirik, mikrop, lort, lastik, gardırop, otomatik, komik, prensip örneklerini verebiliriz. Bu tür kelimeler de Türkçe Sözlük’te lirik, -ği, mikrop, -bu, lort, -du, lastik, -ği, gardırop, -bu, otomatik, -ği, komik, -ği, prensip, -bi biçiminde gösterilmiştir.

3. Yazımla ilgili bir başka sorun, Arapçadan dilimize geçen ve aslında ikiz ünsüz bulunduran kelimelerle ilgilidir. Türkçede son sesleri tek ünsüze dönüşmüş olan hak (hakk), his (hiss), zan (zann), ret (redd) gibi kelimelerin, ünlüyle başlayan ek almaları veya etmek, eylemek, olunmak yardımcı fiilleriyle birleşmeleri durumunda, yapılarında var olan çift ünsüzler yeniden ortaya çıkar: hak, hakkım; his, hissi, hissetmek, hissolunmak; zan, zannı, zannetmek, zannolunmak; ret, reddi, reddetmek, reddeylemek, reddolunmak. Türkçe Sözlük’te bu tür değişikliğe uğrayan kelimeler hak, -kkı; his, -ssi; zan, -nnı; ret, -ddi biçiminde gösterilmiştir.

4. Son ünlüsü kalın olmasına rağmen ince sıradan ek alan Doğu ve Batı kökenli kelimeler menfaat, -ti; saat, -ti; lügat, -ti; feragat, -ti; harf, -fi; hayal, -li; ihtimal, -li; istikbal, -li; rol, - lü; alkol, -lü; mareşal, -li; festival, -li biçiminde gösterilmiştir

5. Sonu p, ç , t , k ile biten özel adlar ünlü ile başlayan ek aldığında çoğunlukla son seslerinde yumuşama olur ancak bu değişim yazıda gösterilmez: Suruç, -ç’u; Gaziantep, -p’i; Güzelyurt, -t’u; Zonguldak, -k’ı biçiminde gösterilmiştir. Bu özel adların okunuşlarındaki değişiklik ise (su’rucu); (ga:zi'antebi); (güze'lyurdu); (zo’nguldağı) biçimlerinde belirtilmiştir.

Diğer Özellikler

Türkçe Sözlük’ün kullanımında yukarıda verdiklerimizin dışında başka bazı teknik özellikler de yer almıştır. Yapı bakımından birbirine benzeyen ve eş sesler bulunduran birçok kelime Türkçe Sözlük’te art arda gelmektedir: boy, çay, kalın, saf, sandal bu tür örneklerden birkaçıdır. Kaynakları ve anlamları farklı olan bu yapıdaki kelimeler boy (I), boy (II), boy (III); çay (I), çay (II); kalın (I), kalın (II), kalın (III); saf (I), saf (II); sandal (I), sandal (II), sandal (III) biçiminde Romen rakamlarıyla birbirlerinden ayrılmışlardır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır