burun kızarıklığına bitkisel çözüm / Burun kızarıklığı nasıl geçer? Neden olur? | Milat Gazetesi

Burun Kızarıklığına Bitkisel Çözüm

burun kızarıklığına bitkisel çözüm

Alerjik Rinit Nedir? Belirtileri ve Tedavisi


Alerjik rinit saman nezlesi olarak da adlandırılan ve semptomlarıyla nezle ile benzerlik gösteren bir rahatsızlıktır. Tüy, akar ve polen gibi etkenler karşısında vücudun bağışıklık sisteminin tepki göstermesi ile yaşanır. Özel bir tedavisi bulunmayan bu rahatsızlık astım rahatsızlığı olan, sigara içen kişilerde daha sık görülür.

Alerjik Rinit (Saman Nezlesi) Nedir?


“Alerjik rinit nedir?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir:

Saman nezlesi olarak da adlandırılan bu rahatsızlık toz, hayvan tüyü ve polen gibi maddelere vücudun bağışıklık sisteminin yanıt vermesi ile yaşanan bir durumdur. Polenlerin ilkbahar ve sonbahar gibi belirli dönemlerde çiçek ve ağaçlardan havaya karışması kaynaklıdır. Kişide küçük yaşlarda görülmese bile ilerleyen yıllarda yaşanabilir. Bu rahatsızlık damakta kaşıntı, gözde yaşarma ve burun akıntısı şeklinde belirtiler yaratır. Bu belirtiler ilaçlar ile belirli oranda ya da tamamen ortadan kaldırılabilir.

Saman Nezlesi Belirtileri Nelerdir?


Alerjik rinit belirtileri soğuk algınlığı ile benzer olsa da alerjik rinit virüs kaynaklı bir rahatsızlık değildir. Başlıca belirtiler aşağıdaki gibidir:

  • Astım atağı,
  • Burun akıntısı,
  • Burun tıkanıklığı,
  • Burun, boğaz ve damakta kaşıntı,
  • Göz altlarında şişlik ve morarma,
  • Gözde kaşıntı, sulanma, kızarıklık (alerjik konjonktivit),
  • Halsizlik,
  • Orta kulak enfeksiyonu,
  • Öksürük,
  • Sık sık hapşırma,
  • Sinüslerde ağrı,
  • Sinüzit,
  • Yorgunluk.

 

Saman Nezlesi Neden Olur?


“Alerjik rinit neden olur?” diye merak ediyorsanız bu rahatsızlığın polen, akar ve hayvan tüyü gibi alerjenlerden kaynaklandığını bilmelisiniz. Mevsimsel olarak yaşanan bu rahatsızlık çok ciddi bir seyirde yaşanmaz ancak kişinin yaşam kalitesini büyük ölçüde etkiler. Bu durumun yaşanmasına aşağıdaki faktörler neden olur:

  • Böcek pislikleri,
  • Duman,
  • Evde bulunan toz akarları,
  • Hayvan tüyleri,
  • İlkbahar aylarında artan polenler,
  • Kimyasal maddeler,
  • Kozmetik ürünler,
  • Mantar ve küf kaynaklı sporlar,
  • Nem ve rüzgar.


Alerjik Rinit Tipleri Nelerdir?


“Saman nezlesi nedir? Türleri nelerdir?” sorusu da merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir:

  • Mesleki Alerjik Rinit: İş ya da okul ortamında tahriş edici maddeler nedeniyle yaşanır ve genel olarak bu ortamda bulgular görülür.
  • Mevsimsel Alerjik Rinit: Ağaç ve çiçeklerden çıkan polenler nedeniyle yaşanır. İlkbahar ve sonbahar mevsimlerinde şiddetlenir.
  • Yıl Boyu Devam Eden Alerjik Rinit: Hayvan tüyü, böcek pisliği ve ev akarı gibi maddeler nedeniyle yaşanır.


Saman Nezlesi Risk Faktörleri Nelerdir?


Saman nezlesi risk faktörleri aşağıdaki gibidir:

  • Astım ve akciğer hastalığı,
  • Egzama veya atopik dermatit gibi cilt rahatsızlıkları,
  • Kan bağı olan aile üyelerinde alerjik hastalık varlığı,
  • Sigara içilen ortamlarda sıklıkla bulunmak,
  • Sigara kullanımı.


Saman Nezlesi Bulaşıcı mıdır?


“Saman nezlesi bulaşıcı mı? Saman nezlesi nasıl geçer?” diye merak ediyorsanız bu rahatsızlığın bulaşıcı olmadığını bilmelisiniz.

Saman Nezlesi Hangi Aylarda Olur?


“Saman nezlesi ne zaman olur?” sorusu da merak edilen konular arasında. Bu rahatsızlık genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkar. Peki saman nezlesi ne kadar sürer? Bu rahatsızlık haftalarca ya da aylarca sürebilir.

Alerjik Rinit Tanı Nasıl Konulur?


Alerjik rinit belirtisi ile yapılacak tanıda hastadan alınan öykü ve detaylı muayene önemlidir. Ek olarak laboratuvar tetkiklerine de başvurulabilir. Bu testlerden en önemlisi alerji testidir. Hem kan hem de deri üzerine uygulanabilir.

Alerjik Rinit Tedavisi Nasıl Yapılır?


Alerjik rinit tedavisi herkes için uygulanmaz. Çünkü bu rahatsızlığın belirtileri genellikle hafif seyirlidir. Ancak bazı durumlarda kişinin yaşam kalitesi olumsuz yönde etkileniyorsa kişi kulak burun boğaz uzmanına başvurmalıdır ve tedavi süreci başlatılmalıdır. Bu rahatsızlık için uygulanabilecek tedavi yöntemleri aşağıdaki gibidir:

  • Alerjiye sebep olan etkenlerden uzak durulmalıdır.
  • Reçete edilen ilaçlar kullanılmalıdır.
  • İmmünoterapi tedavisi uygulanabilir.
  • Burun içerisine tuzlu su uygulanabilir.
  • Ev ortamında hava temizleyiciler kullanılabilir.
  • Ortam nemli tutulmalıdır.
  • Yatakta kullanılan örtü ve kılıflar düzenli aralıklarla değiştirilmelidir.
  • Filtresi yüksek elektrikli süpürge kullanılmalıdır.
  • Halı yerine kilim tercih edilmelidir.
  • Hayvanlarla temas edildikten sonra eller yıkanmalıdır.


 

Alerjik Rinit İlaç Tedavisi

Alerjik rinit ilaçları tedavide en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Ancak alerjik rinit ilacı kullanıldığı süre boyunca şikayetler üzerinde etki gösterir. İlaç kesildiğinde belirtiler bir süre sonra yeniden tekrar eder. Bu nedenle alerjik rinit olan kişilerin alerji mevsiminden en az 2 hafta önce ilaç tedavisine başlaması gerekir.

Alerjik Rinit Aşı Tedavisi

“Saman nezlesine ne iyi gelir?” diye merak ediyorsanız tedavi yöntemlerinden bir diğerinin de aşı uygulaması olduğunu bilmelisiniz. Ancak bu tedavinin öncesinde alerji testleri yapılarak kişinin şikayetlerine neden olan alerjenler ile tedaviye başlanır. Bu yöntemde alerjiye neden olan maddeler artan dozlar şeklinde kişiye uygulanır ve kişide bağışıklık yaratılır. Aşı tedavisinde enjeksiyonlar ilk seansta haftada 1 ve sonraki seansta da ayda 1 olacak şekilde uygulanır.

Saman Nezlesi ile Soğuk Algınlığı Birbirinden Farklı mıdır?


Saman nezlesi belirtileri soğuk algınlığı ile benzerdir. Ancak soğuk algınlığı virüs kaynaklıdır. Soğuk algınlığında ateş, sarı renkte burun akıntısı görülür. Bu rahatsızlık 1-2 hafta içinde geçer. Ancak saman nezlesinde ateş olmaz ve iyileşme süreci haftalarca hatta aylarca sürebilir.

Saman Nezlesinde Cerrahi Uygulanır mı?


Alerjik rinit kesin çözüm arandığında başvurulan tedavi yöntemlerinden biri de cerrahi uygulamadır. Bu uygulamada burun içi etler küçültülür. Böylelikle alerji nedeniyle şişerek burun kapatan ve kişinin nefes almasını güçleştiren etken ortadan kaldırılır.

Saman Nezlesi Astıma Sebep Olur mu?


“Mevsimsel alerjik rinit astıma dönüşür mü?” diye merak ediyorsanız astımın alt solunum yolları kaynaklı bir hastalık olduğunu bilmelisiniz. Yani saman nezlesi bir süre sonra astıma neden olur.

Alerji Ciddi Bir Hastalık Olabilir mi?


Geçmeyen alerjik rinit 4 aydan daha fazla sürdüğünde kişinin yaşam kalitesini büyük oranda etkiler. Ek olarak çocuklarda burun tıkanıklığı, astım ve sinüzit gibi rahatsızlıkların yaşanmasına da neden olur. Özellikle çocuklarda burun tıkanıklığına neden olarak çocuğun ağız ve diş yapısında gelişimsel sorunlara, besin alerjilerine, orta kulak hastalıklarına da neden olur.

Alerjik Rinit Tedavisi ve Korunma


“Alerjik rinit nasıl geçer? Alerjik rinite ne iyi gelir?” diye merak ediyorsanız birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanması gerektiğini bilmelisiniz. Alerjenlerden uzak durmak, ilaç ve aşı tedavisi bu süreçte uygulanan tedaviler arasında. Ek olarak yıl boyu süren alerjik rinit bitkisel tedavi yöntemleri de uygulanır. Lavanta çayı, ısırgan otu çayı, papatya çayı, nane çayı, tuzlu su, zencefil, zerdeçal, soğan ve sarımsak bitkisel tedavi yöntemleri arasındadır. Bunun yanında korunmak adına klimalardaki filtreler düzenli olarak değiştirilmeli, polen mevsiminde pencereler kapalı tutulmalı, sigaradan uzak durulmalı, ev akarları temizlenmelidir. Peki saman nezlesi öksürük yapar mı? Saman nezlesi belirtilerinden biri de boğazda ve gırtlakta kaşıntı nedeniyle yaşanan öksürük krizleridir. Siz de alerjik rinit nedeniyle öksürük krizi yaşıyor ve çözüm arıyorsanız "Öksürüğe ne iyi gelir?" adlı yazımızı okuyabilirsiniz.

Yorum Ekle

Boğaz Ağrısına Ne İyi Gelir? Evde Tedavi İle Boğaz Ağrısı En Hızlı Nasıl Geçer?

İlaç kullanımına başlamadan önce genel olarak boğaz ağrısına iyi gelen şeyler, bitkisel çaylar, çorbalar tüketilir. İltihaplı boğaz ağrısı; bu gibi yöntemlerle enfeksiyonu boğazdan atmak suretiyle sona erdirilmeye çalışılır. Özellikle boğaz ağrısına ne iyi gelir yutkunamıyorum diyenler ve yutkunma zorluğu problemine öksürük, boğazda yanma, şişkinlik gibi sorunların eşlik ettiği durumlar için mutlaka bir uzman görüşü alınmalıdır. İşte boğazdaki iltihabı bitiren, bademcik ağrısına son veren, şişkinlik, yanma, acı, kızarıklık gibi durumlardan kurtulmayı sağlayan doğal ve bitkisel çözümler…

BOĞAZ AĞRISINA NE İYİ GELİR?

Sıcak ve içeriği sayesinde boğazdaki enfeksiyonu sonlandırması mümkün bitki çaylar, boğaz ağrısını büyük ölçüde geçirir. Bu sayede sıcak tutulan boğazda nemlenme sağlanacak ve bitkilerin içeriğinde yer alan bileşenler sayesinde iyileşme süreci hız kazanacaktır. Aynı zamanda söz konusu çayların balla karıştırılarak tüketilmesi de mümkündür. Balın faydaları arasında boğaz ağrısının giderilmesi yardımcı olması da yer alır. Boğaz ağrısına iyi gelen şeyler, doğal ve bitkisel çözümler ile bitki çaylarından bazıları şu şekildedir:

Boğaz ağrısına iyi gelen çaylar ve bitkisel yöntemler:

  • Papatya çayı
  • Adaçayı
  • Rezene
  • Nane
  • Tuzlu su
  • Hindistan cevizi yağı

Papatya çayı

Boğaz ağrısı doğal yollardan geçer mi sorusunun ilk cevaplarından bir tanesidir. En iyi iltihap sökücü bitkilerden bir tanesidir. Boğazda bulunan mukoza hücrelerinin yenilenmesini sağlar, bölgedeki mikropların vücuttan dışarıya atılmasına yardımcı olur. Boğazı nemlendirir ve rahatlatır.

Adaçayı

Boğaz ağrısına iyi gelen doğal tedavi yöntemleri arasında adaçayı içmek de vardır. Mukozayı koruyucu bir tabaka şeklinde kaplayan adaçayı, gargara yapıldığı takdirde daha etkili olur. Mikropları öldürücü etkisi ile bilinir. Bununla birlikte taze adaçayını çiğneyip tükürerek de boğaz ağrısına bitkisel çözüm üretmek mümkündür. Bu yöntemde adaçayının içeriğinde yer alan doğal tedavi bileşenleri, direkt olarak boğazla temas edecek ve enfeksiyonun kurutulmasına yardımcı olacaktır.

Rezene

Boğaz ağrısına iyi gelen çaylardan bir tanesi de rezene çayıdır. Boğazdaki iltihabı gidermesinin yanı sıra güçlü bir balgam söktürücü bitki olarak bilinir. Boğaz ağrısının yanı sıra bu soruna eşlik eden öksürük probleminin sonlandırılması için de rezene çayı tüketilmesi önerilir.

Nane

Esansiyel yağları dezenfekte eden bir etkiye sahip olan nane, boğaz bölgesinde varlık gösteren mikropların yok edilmesini sağlar. Doktorlar tarafından nane çayı, özellikle soğuk algınlığı ve benzeri hastalıklar dolayısıyla ortaya çıkan boğaz ağrısının tedavisinde önerilir.

Tuzlu su

Boğaz ağrısını gidermek için evde uygulanabilecek yöntemlerin başında tuzlu su ile gargara yapmak gelir. Tuzlu su, ağız boşluğunda yer alan toksinlerin uzaklaştırılmasını ve ağız içinin dezenfekte edilmesini sağlar. Bu yöntem ayrıca bademciklerdeki şişmeyi de giderecek ve bademcik ağrısına son verecektir. Boğaz ağrısına 2 dakikada çözüm arayanlar bu yöntemi uygulayabilir.

Hindistan cevizi yağı

Hindistan cevizi yağı, dişlerin ve diş etlerinin sağlıklı kalmasını sağlar. Bununla birlikte boğaz ağrısına iyi geldiği de bilinmektedir. Şifalı özelliklere sahip bir bitkisel kaynak olarak tanımlanan Hindistan cevizi yağı, boğaz ağrısı ve bademcik iltihabı gibi problemlerin tedavisinde doğal ilaç olarak kullanılır. Öte yandan anti inflamatuar özellikleri de boğazdaki enfeksiyonun kurutulmasını ve iltihabın giderilerek ağrı problemine son verilmesini mümkün kılar.

BOĞAZ AĞRISI NASIL GEÇER?

Yutkuna zorluğu ve çeşitli semptomlar ile birlikte kendini gösteren boğaz ağrısı kimi durumlarda oldukça rahatsız edici boyutlara ulaşabilir. Peki bu durumda boğaz ağrısı için ne yapılır? Doktor bilgisi ve önerisi dahilinde boğaz ağrısını anında kesen yöntemler şu şekildedir:

  • Günlük sıvı alım miktarı:

Boğaz ağrısına ne iyi gelir sorusuna verilen cevapların ilk başında sıvı tüketimi gelir. Günlük sıvı tüketiminin yüksek olması halinde boğazda hissedilen mukoza yumuşar ve bölgede enfeksiyon oluşum riski azaltır. Bu da boğazdaki ağrının ve acının azalmasını mümkün kılar.

Fazla soğuk ya da fazla sıcak yiyecek ve içecekler boğaz ağrısına zarar verir. Dolayısıyla besinlerin mümkün olabildiğince ılık bir şekilde tüketilmesi gerekir. Bu dengeyi ayarlayamadığınız takdirde boğazınızda ortaya çıkmasına sebep olduğunuz tahriş, ağrıyı beraberinde getirecektir.

Sağlık bir şekilde nefes alıp vermek ve bu sayede boğazınızın kurumasını önlemek için kış aylarında içinde bulunduğunuz odadaki kaloriferlerin üzerine bir bardak su koyabilirsiniz.

Yüksek ses boğazınızı yoracak ve ağrı vb. problemlerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Daha sakin bir ses tonuyla konuşmak sizi bu problemden korur.

BOĞAZ ENFEKSİYONU NASIL GEÇER?

Özellikle kış mevsiminde enfeksiyon kapanda boğaz bölgesinde gelişen iltihap, boğaz ağrısı başta olmak üzere çeşitli sorunları beraberinde getirir. İltihap dolayısıyla ortaya çıkan bu sorunları ortadan kaldırmak için izlenmesi gereken tedavi sürecinde, boğaz enfeksiyonuna ne iyi gelir konusunda önerileri uygulamak gerekir. Boğaz enfeksiyonuna iyi gelen evde doğal ve bitkisel çözüm, iltihabı kurutmasının yanı sıra iltihap dolayısıyla meydana gelen sorunları da ortadan kaldıracaktır.

Yukarıda da bahsettiğimiz papatça, rezene çayı gibi bitkisel kaynaklar boğaz ağrısını gidermelerinin yanı sıra boğazdaki enfeksiyondan kurtulmayı sağlayan doğal tedavi yöntemleri arasında gösterilir.

Dondurmanın boğaz ağrısı ve enfeksiyona sebep olduğu düşünülür. Yaygın bir şekilde hakim olan bu düşünce esasında doğru değildir. Bilim insanları tarafından yapılan çalışmalar ile dondurma tüketiminin enfeksiyon riskini azalttığı kanıtlanmıştır.

Boğazda meydana gelen enfeksiyon ile birlikte bademciklerin ağrıması ve şişmesi, bağışıklık sistemindeki güçsüzlük ile doğrudan ilişkilidir. Bu durumun önüne geçmek için bağışıklık sistemini güçlendirecek alışkanlıklar edinilmesi önerilir.

Boğazında enfeksiyon dolayısıyla ağrı hisseden kişiler, sıcak bir havlu ile boğaz bölgesine uygulama yapabilir.

BOĞAZ AĞRISI NEDEN OLUR?

Boğaz ağrısı, genel olarak üst solunum yollarında meydana gelen bir enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkar. Boğazda meydana gelen ağrılar bademciklerin de içerisinde yer aldığı birtakım organlar dolayısıyla ortaya çıkmış olabilir. Sebebi ise genellikle bu organlardan bir yada birkaçının bazı hastalıklardan ya da çevresel faktörlerden etkilenmiş olmasıdır. İşte boğaz ağrısı nedenleri:

  • Virüs ve bakterilere bağlı olarak özellikle kış aylarında söz konusu olan hastalıklar
  • Sıklıkla çok sıcak ve soğuk ortamlarda bulunmak, ani hava değişimleri
  • Midedeki besinlerin ağza gelme hissi olarak tanımlanan reflü
  • Hayvan tüzü, küf, toz gibi etken maddelere karşı alerji
  • Tütün, alkol ve bazı baharatlar gibi tahriş edici maddeler
  • Nemsiz ortamlarda bulunmak
  • Bağırmak ve benzeri eylemler ile boğazdaki kasları zorlayarak tahriş olmalarını sağlamak
  • HIV enfeksiyonuna kapılmış olmak
  • Tümör ve benzeri durumlar

BOĞAZ AĞRISI BELİRTİLERİ NELERDİR?

Boğaz ağrısı genel olarak enfeksiyon sebebiyle ortaya çıkar. Bilindiği üzere enfeksiyonel hastalıkların kaynağı virüs olarak tanımlanır. Bademcik iltihabının en büyük sebebi, virüslerin soğuk hava ve benzeri değişenlerden güç alarak vücutta etkin olmasıdır. Virüsün etkisini artırmasıyla birlikte boğazda şiddetli bir ağrı ve kızarıklık ortaya çıkar. Bu duruma kimi zaman baş ağrısı, yüksek ateş, yorgunluk hissi veya genel olarak vücut ağrısı gibi durumlar eşlik edebilir.

ÇOCUKLARDA BOĞAZ AĞRISI

Çocuklarda boğaz ağrısının sebebi yetişkinlerin aksine belirli bir hastalık ile ilişkilendirilmez. Çocuklarda bakteri kültürleri henüz tam olarak gelişmediği için vücut zararlı bakterilerin yanı sıra yararlı bakterilere karşı da savaş açar. Bu aşamada mukozaya yapışan bakteriler öksürük ile dışarı atılmaya çalışılır. Bu da boğazın tahriş olmasına ve ağrı probleminin ortaya çıkmasına yol açar.

Bitki çayları iltihabın giderilmesine destek oluyor

Havalar soğumaya başlayınca hastalıklar da kapıya dayanıyor. Hapşırık, öksürük, burun akıntısı derken mendili elimizden düşüremez hale geliyoruz. Genellikle boğaz ağrısıyla gelen hastalıklara karşı güçlü olmak için bitki çaylarından destek alabilirsiniz. Boğaz ağrılarını hafifletmeye ve boğazın yumuşamasını sağlamaya yardımcı olan bitki çayları iltihabın giderilmesine de destek oluyor. “Boğazım acıyor” dediğinizde, şikayetinize çözüm olabilecek bitki çaylarının doğru demlenmesi de çok önemli.


15

Adaçayını demlerken dikkat!

Adaçayının yapraklarında bulunan uçucu bileşenler; ağız ve boğaza yerleşen enfeksiyon ve iltihapları gidermeye yardımcı oluyor. Fakat uçucu bileşenlerden etkin bir şekilde yararlanabilmek adına demleme tekniği de büyük bir önem taşıyor. 1 bardak kaynamış suya 2-3 poşet adaçayı ilave edip 10-15 dakika ağzını kapatarak demlenmesine izin verin. Günde 2 fincan kadar tüketebilirsiniz.

25

Boğaz kuruluğuna nane çayı

Nane çayının içeriğinde bulunan uçucu bileşenler boğazın yumuşamasına ve kuruluğun giderilmesine yardımcı oluyor. Bu nedenle günde 1-2 fincan içebilirsiniz. Fakat reflü probleminiz varsa uzak durmalısınız.

35

Boğaz ağrısına nar kabuğu

Narın kabuğunda bulunan polifenolik bileşenler boğaz enfeksiyonlarına neden olan bakterilerin etkinliğini azaltarak boğaz ağrısına çözüm olabiliyor. Nar kabuğunu yemek yerine kurutup çay olarak tüketmek daha sağlıklı. Bu aynı zamanda kabuğunda bulunan alkoloidin fazla tüketiminin de önüne geçilmesini sağlıyor. 2 çay kaşığı kurutulmuş nar kabuğunu, üzerine 1 bardak su ilave ederek kapalı ve mümkünse cam bir fincanda 10 dakika demleyerek içebilirsiniz.

45

Boğaz ağrısı için karanfil

Karanfilin içeriğinde bulunan öjenol isimli uçucu bileşen boğazdaki yanmayı gideriyor. Ağız, boğaz yolu enfeksiyonlarında ise antiseptik ve ağrı giderici olarak görev alıyor. Çiğneyerek tüketebileceğiniz gibi günlük olarak içilen çayların içerisine de karanfil ilave edebilirsiniz.

55

Meyan kökü balgam söktürüyor

İçeriğinde bulunan saponin tipi bileşenler boğazda oluşan balgamın sıvılaşmasını sağlayarak atılmasına yardımcı oluyor. 3 bardak suya, 3 tatlı kaşığı meyan kökü ilave edip, 15 dakika demledikten sonra günlük olarak tüketebilirsiniz.

*Bu içeriğin geliştirilmesinde Tıbbi Direktörlük katkı sağlamıştır.
*Web sitemizdeki bilgiler kişileri tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz. Tanı ve tedaviye yönelik tüm işlemlerinizi doktorunuza danışmadan uygulamayınız. İçeriklerde Acıbadem Sağlık Grubu'nun tedavi edici sağlık hizmetlerine yönelik bilgiler yer almamaktadır.

RANDEVU AL  

Bu makale Dr. Axe web sitesinde yer alan “Top 5 Essential Oils for Allergies” adlı makaleden çevrilmiştir. Bu yazının içeriğiyle ilgili Habit Gıda AŞ’nin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. bu yazı sadece bilgilendirme amaçlı olup, İngilizceden Türkeye çevrilmiş olup, hiçbir şekilde sağlık tavsiyesi içermemektedir. Bu yazı dolayısıyla okuyucularda oluşabilecek sağlık sorunlarından Habit Gıda AŞ hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Okuyucular bu yazının içeriğiyle ilgili kendi sağlık durumlarına göre doktorlarına danışmadan herhangi bir eylemde bulunmamalıdır.  Sağlığınızla ilgili her türlü konuda doktorunuza danışmanız gerekmektedir.

Alerji tedavisi için yararlanabileceğiniz en etkili 5 esansiyel yağ

Geçtiğimiz 50 yıl içerisinde endüstriyelleşen dünyada alerjik hastalıkların ve rahatsızlıkların görülme oranı gittikçe arttı. Bahar nezlesi (1) olarak bilinen alerjik rinit (2) ve hepimizin yakından bildiği mevsimsel alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin hassaslaşıp çevresel faktörlere karşı aşırı duyarlı hale geldiğinde ve bu faktörlere aşırı tepki gösterdiğinde oluşuyor.

Günümüzde 40 ila 60 milyon Amerikalı alerjik rinitten muzdarip ve bu rakam özellikle çocuklarda artmaya devam ediyor. Tedavi edilmediğinde alerjiler tıkalı ve akıntılı burun, hapşırık, göz yaşarması, baş ağrısı, koku duyusunun bozulması gibi sorunlara neden olabiliyor. Alerjiler, bazı kişilerde iltihap ve nefes darlığına neden olabilirken, ölümcül sonuçlar da doğurabiliyor.

Alerji problemi yaşayan kişilere çoğu zaman alerjik etkenlerden uzak durmaları tavsiye edilirken, hem mevsimlerin değişiyor olması hem de gıda endüstrisi ve çevresel toksinlerden etkilenen bağışıklık sistemimiz nedeniyle bu oldukça zor. Neyse ki, bazı esansiyel yağlar, bağışıklık sistemimizi güçlendirmede ve alerji semptomlarını tedavi etmede doğal ve güvenli bir yol olarak karşımıza çıkıyor. Bu yağlar vücudu kimyasal olarak destekleme yetisine sahipken, vücudun hipersensitivitenin üstesinden gelmesine de yardımcı oluyor.

Esansiyel yağlar alerjiyle nasıl savaşıyor?

Alerjik reaksiyonlar bağışıklık sisteminde başlıyor. Alerjenler bağışıklık sistemini kandırarak, alerjenin istilacı olduğuna ikna ediyor. Böylelikle bağışıklık sistemi aslında zararsız bir madde olan alerjenlere karşı aşırı tepki gösteriyor ve immünoglobulin E denilen antikorları salgılıyor. Bu antikorlar histamin gibi alerjik reaksiyona neden olan kimyasalları salgılayan hücrelere ulaşarak, alerjik reaksiyonların oluşmasını sağlıyor. Alerjik reaksiyonların (3) en çok bilinen sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

  • Polen
  • Toz
  • Küf
  • Böcek sokması
  • Hayvan kepeği
  • Yemek
  • İlaç
  • Lateks

Bu alerjenler burun, boğaz, akciğer, kulak, mide çeperi ve derideki semptomları tetikleyebiliyor. Peki eğer bu tetikleyiciler binlerce yıldır varsa, neden alerjinin görünme sıklığı gün geçtikçe artıyor?

alerji tedavisi icin esansiyel yaglar - bitkisel yaglar

Alerji artışını açıklayan teorilerden biri, pek çok hastalığın kökeninde yer alan iltihaplara dayanıyor. Bağışıklık sistemine aşırı yüklenme olduğu için, vücut alerjenlere karşı belli bir biçimde tepki veriyor. Vücut halihazırda yüksek miktarda iltihapla savaşırken, herhangi bir alerjen tepki miktarını daha da arttırıyor. Yani vücudun bağışıklık sistemi zaten stresli ve çok çalışır bir haldeyken, herhangi bir alerjenle karşılaşması vücudu aşırı tepki vermeye zorluyor.

Eğer bağışıklık sistemi ve vücuttaki iltihaplanma miktarı dengeli olsaydı, alerjenlere verilen tepki de normal olurdu; ne var ki günümüzde bu tepkiler abartılı bir şekilde verilirken, vücudun hiç de ihtiyaç duymadığı bir sonraki alerjik reaksiyona sebebiyet veriyor.

Esansiyel yağların muhteşem faydalarından biri de, iltihaplanma ile savaşmaları ve bağışıklık sistemini güçlendirmeleri. Alerjiyle savaşan esansiyel yağlar, vücudu detoks moduna sokarken, enfeksiyon, bakteri, parazit, mikroorganizmalar ve zararlı toksinlerle de savaşıyor. Bu yağlar vücudun dış etkenlere karşı olan hassasiyetini azaltırken, bağışıklık sisteminin zararsız davetsiz misafirlere karşı aşırı tepki göstermesinin de önüne geçiyor. Hatta ve hatta bazı özel yağlar solunum koşullarını rahatlatırken, toksinlerden kurtulmayı sağlayan ter ve ürin atımına da yardımcı oluyor.

Alerjiler için en iyi 5 esansiyel yağ

  1. Nane yağı

nane yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Uçucu nane yağı solumak, sinüsleri açarak kaşıntılı boğazları rahatlatmaya yardımcı oluyor. Nane balgam söktürücü etkisiyle, soğuk algınlığı, öksürük, sinüzit, astım ve bronşit gibi hastalıkların yanı sıra alerjiler için de rahatlama sağlıyor. Nane ayrıca alerjik reaksiyonların baş sebebi olan balgamın atımını sağlıyor ve iltihaplanmayı azaltıyor.

2010 yılında Journal of Ethnopharmacology’de yayınlanan bir araştırma, nane yağının farelerin trakeal ringlerindeki etkisini araştırmış. Sonuçlar, nane yağının, öksürüğe neden olan kasılmaları engelleyerek rahatlatıcı ve spazm önleyici bir etki gösterdiğini ortaya çıkarmış. (4)

European Journal of Medical Research’te yayınlanan bir başka araştırma ise, nane yağı tedavisinin anti-emflamatuar etkilerinin altını çiziyor. Araştırma sonuçlarına göre nane yağı, alerjik rinit ve bronşiyal astım gibi kronik emflamatuar bozuklukların semptomlarını azaltan etkilere sahip. (5)

Nane yağı kullanım önerisi: Sinüslerinizi açmak ve boğaz kaşıntısından kurtulmak için beş damla nane yağı soluyun. Böylelikle ayrıca nazal kaslarınızı rahatlatarak, vücudun polen gibi alerjenlerden ve mukustan temizlenmesini de sağlayabilirsiniz. İltihaplanmayı azaltmak içinse, dahili olarak günde 1-2 damla saf nane yağı alabilirsiniz. Nane yağını suyunuza ya da çayınıza ekleyebilir, smoothie tariflerinizde kullanabilirsiniz. Nane yağını ayrıca göğsünüze, ensenize ve şakaklarınıza da uygulayabilirsiniz. Eğer hassas bir cildiniz varsa, nane yağını uygulamadan önce Hindistan cevizi yağı ya da jojoba yağı ile seyreltebilirsiniz.

  1. Fesleğen yağı

feslegen yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Fesleğen yağı, alerjenlerin emflamatuar etkilerini azaltır. Ayrıca 50’den fazla hormonun salgılamasında rol alan adrenal bezlere destek olur. Aslında fesleğen yağı, beyninize, kalbinize ve kaslarınıza kan pompalanmasını dağlayarak, vücudun tehditlere karşı gerekli tepkileri vermesine yardımcı olur.

Fesleğen yağı ayrıca vücudun bakteri ve virüslerden arındırılmasına da yardımcı olurken, iltihaplanma, ağrı ve yorgunlukla savaşır. Araştırmalar fesleğen yağının antimikrobiyal bir etki yaparak astım ve solunum bozukluklarına neden olan bakteri, maya ve küfleri öldürdüğünü gösteriyor (6, 7).

Fesleğen yağı kullanım önerisi: İltihaplanmanın önüne geçmek ve bağışıklık sisteminizin alerjenlerle karşılaştığında aşırı tepki göstermesine engel olmak için; fesleğen yağını çorbanıza, salatanıza ya da soslarınıza ekleyerek kullanabilirsiniz. Solunum sistemine destek olmak için, 2-3 damla fesleğen yağını aynı miktardaki Hindistan cevizi yağı ile seyrelterek göğsünüze, ensenize ve şakaklarınıza sürebilirsiniz (8).

  1. Okaliptüs yağı

okaliptus yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Okaliptüs yağı akciğer ve sinüsleri açarak, dolaşımı destekler ve alerji semptomlarının etkilerini azaltır. Araştırmalara göre okaliptüs yağının burunda yarattığı serinlik hissi, hava dolaşımına yardımcı oluyor (9).

Okaliptüs, sitronellal denilen, analjezik ve anti-amflamatuar etkileri olan bir kimyasal içeriyor; ayrıca balgam söktürücü etkisiyle vücudun toksinlerden ve alerjen etki yapan zararlı mikroorganizmalardan arındırılmasına yardımcı oluyor.

2011 yılında Evidence-Based Complementary and Alternative Medicine’de yayınlanan bir araştırma, okaliptüs yağının üst solunum yolları için etkili bir tedavi yöntemi olduğu sonucuna ulaşmış. Tedavisinde okaliptüs spreyi kullanılan hastalar, solunum yolları enfeksiyonunun boğaz ağrısı, ses kısılması ve öksürük gibi etkilerinde azalma olduğunu bildirmiş (10).

Okaliptüs yağı kullanım önerisi: Alerjiyle bağlantılı solunum problemlerinden kurtulmak için, evinizin farklı bölgelerine beş damla kadar okaliptüs yağı damlatabilir, okaliptüs yağını harici olarak göğsünüze ve şakaklarınıza uygulayabilirsiniz. Genzinizi temizlemek ve tıkanıklıklardan kurtulmak için kaynayan suya 1-2 damla okaliptüs yağı damlatıp, kafanızın üzerine havlu kapatarak 5-10 dakika derin nefes alabilirsiniz.

  1. Limon yağı

limon yagi - alerji tedavisi - bitkisel yaglar

Limon yağı, lenf sistemine drenaj konusunda destek olurken solunum problemlerinin üstesinden gelinmesine de yardımcı olur. Araştırmalar, limon yağının bakterilerin çoğalmasına engel olarak bağışıklık sistemini desteklediğini gösteriyor. Eve yayılan limon yağının bakterileri öldürdüğünün ve havadaki alerji tetikleyicilerinin yol edilmesine yardımcı olduğunun altı çiziliyor (11,12).

Suya ekleyeceğiniz 1-2 damla limon yağı, pH dengesinin korunmasını da sağlıyor. Limon suyu bağışıklık sistemini geliştirirken, vücudu toksinlerden arındırıyor. Akciğeri harekete geçirerek, iltihaplanmalara ve aşırı aktif bağışıklık sistemine neden olan toksinleri de temizliyor. Limon suyu ayrıca kan hücreleri üretimine teşvik ederek, bağışıklık sisteminin hayatta kalmasına ve vücudu korumasına destek oluyor.

Limon yağı, alkol ya da kimyasal temizleyicilere ihtiyaç duymadan evinizi dezenfekte etmenizi de sağlıyor. Mutfağınızdaki, yatak odanızdaki ve banyonuzdaki bakteri ve kirleticileri limon yağı kullanarak temizleyebilir, evinizin havasını temizleyebilirsiniz. Limon yağının bu etkisi, özellikle mevsim değişimi esnasında kıyafetleriniz ve ayakkabılarınızla dışarıdan taşıdığınız alerjenleri temizlemek için kullanılabilir.

Limon yağı kullanım önerisi: Limon yağını çamaşır deterjanınıza ekleyebilir, birkaç damla su ile karıştırarak koltuklarınıza, çarşaflarınıza ve halılarınıza sıkabilirsiniz.

  1. Çay ağacı yağı

Rosemary essential oil in a small bottle and fresh rosemary on an old wooden background, selective focus

Çay ağacı ya da çay çiçeği yağı, özellikle havada bulunan ve alerjiye neden olan patojenleri yok etmede etkilidir. Evinizde çay ağacı yağı kullanmak, küf, bakteri ve mantarları öldürür. Antiseptik madde olmakla beraber, anti-emflamatuar özelliklere de sahiptir. Çay ağacı yağını bakteri ve mikroorganizmaları öldürmek için cildinize sürebilir, ayrıca alerjenleri ortadan kaldırmak ve evinizi dezenfekte etmek için ev temizliğinde de yararlanabilirsiniz (13).

Almanya’da 2000 yılında yapılan bir araştırmada, çay ağacı yağının geniş bakteri, maya ve mantar çeşitlerine karşı antimikrobiyal etki gösterdiği bulunmuş. Bu mikroplar, iltihaplanmaya neden olabilirken, bağışıklık sisteminizi gereğinden fazla çalışması için zorluyor (14).

Çay ağacı yağı kullanım önerisi: Çay ağacı yağını cildinizin kaşıntılı bölgelerine ya da döküntülü yerlerine sürebilir, ev temizliği için kullanabilirsiniz. Çay ağacı yağını harici olarak kullanırken, 2-3 damlasını temiz bir pamuk parçasına sıkarak problemli bölgeye uygulayabilirsiniz. Eğer hassas bir cildiniz varsa, çay ağacı yağını jojoba yağı ya da Hindistan cevizi yağı gibi bir başka yağla seyreltebilirsiniz.

Alerji için esansiyel yağlar nasıl kullanılır?

Gıda alerjisi için: Gıda alerjisi semptomlarını hafifletmek için 1-2 damla limon yağı ya da nane yağını dahili olarak alabilirsiniz. Bu vücudunuzu detoks moduna sokacak ve alerjenleri ter ya da idrar yoluyla atmanızı sağlayacak.

Kaşıntı ya da kurdeşen: Kaşıntılı alerjiler için çay ağacı yağı ya da fesleğen yağını dahili olarak uygulayabilirsiniz. 2-3 damla yağı pamuğa damlatarak alerjiden etkilenen alana sürebilirsiniz. Dilerseniz karaciğerinizin üst bölgesini de birkaç 3-4 damla çay ağacı yağı ya da Hindistan cevizi yağı ile ovalayarak, karaciğerinize cildinizi sıkıntıya sokan toksinleri atması için destek olabilirsiniz.

Mevsimsel alerjiler: Evinizi limon yağı ya da çay ağacı yağı kullanarak dezenfekte etmek, evinizin havasını ve mobilyalarınızı temizleyerek alerji tetikleyicileri ortadan kaldıracak. Sprey şişesine 40 damla limon ağacı yağı, 20 damla çay ağacı yağı ekleyerek kalanını suyla doldurabilir, eser miktarda sirke kattıktan sonra evinizin herhangi bir alanına uygulayabilirsiniz.

Alerji karışımı: 2-3 damla nane yağı, okaliptüs yağı, lavanta yağını 1 çay kaşığı Hindistan cevizi yağı ile karıştırarak karışımı şakaklarınıza, kulaklarınızın arkasına ve ayağınızın altına uygulayabilirsiniz.

Esansiyel yağların olası yan etkileri

Alerji için yukarıda bahsedilen esansiyel yağları kullanırken, özellikle çay ağacı yağını dahili olarak almamaya özen gösterin. Yağları problemli bir bölgenin üzerine uygularken, hassas cilt problemi ya da gözaltı, boyun gibi hassas bölgelere uygularken, jojoba ya da Hindistan cevizi gibi taşıyıcı bir yağ ile seyreltmeyi ihmal etmeyin.

Esansiyel yağları dahili olarak alacağınız zaman, küçük miktarlarda almaya özen gösterin. Bir ay boyunca her gün 1-2 damladan fazlasını almayın ve bir ayın sonunda mutlaka 2 haftalık bir ara verin.

Bu makale Dr. Axe web sitesinde yer alan “Top 5 Essential Oils for Allergies” adlı makaleden çevrilmiştir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır