burundan su gelmesi neyin belirtisi / Burun Kanaması Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri| Acıbadem

Burundan Su Gelmesi Neyin Belirtisi

burundan su gelmesi neyin belirtisi

Burun Akıntısı Beyin Omurilik Sıvısı Çıktı

Burun Akıntısı Beyin Omurilik Sıvısı Çıktı
Bir Yıl Önce Doğum Sonrası Burnundan Şeffaf Sıvı Gelmeye Başlaması Nedeniyle Birçok Farklı Doktora Başvuran 34 Yaşındaki Çise Atlas’a, Her Seferinde Alerjik Akıntı Teşhisi ile Birçok Alerji Tedavisi Uygulandı. Bir Yıldır Alerji İlaçları ile Yaşayan Hasta, Buna Rağmen Sıvı Kaybındaki Artışla Birlikte Yorgunluk, Halsizlik ve Baş Ağrısı gibi Sağlık Sorunları ile de Mücadele Etmeye Başladı. Bir Yıl Sonunda Beyin Omurilik Sıvısı Kaybı Yaşadığı Anlaşılan Hasta, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ferhat Erişir Başkanlığındaki Ekip Tarafından Gerçekleştirilen Cerrahi Operasyonla Tedavi Edildi.

Prof. Dr. Ferhat Erişir; “Kazalar, Travmalar, Buruna Alınan Darbeler ve Operasyonlarda Yaşanan Komplikasyonlar Beyin Omurilik Zarı Yırtığına Neden Olabilir.”
Muayene ve tetkikleri sonucunda beyin omurilik zarında yırtık teşhis edilen Çise Atlas’ın, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi ile Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalları tarafından gerçekleştirilen değerlendirmesinde Prof. Dr. Ferhat Erişir başkanlığındaki ekip tarafından opere edilmesine yönelik karara varıldı.

“Hastamız Çise Atlas uzun yıllar önce burun ameliyatı geçirmiş. Burun ameliyatından yıllar sonra ise doğum yapmıştır. Burun ameliyatında gerçekleşme ihtimali bulunan komplikasyona bağlı olarak zarda meydana gelen bir incelme, doğum sırasında meydana gelen basınçla birleşince, beyin zarının yırtılmasıyla sonuçlanmış olabilir.” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Ferhat Erişir, sonrasında hastada burundan yavaş yavaş ve damla damla sıvı gelmeye başlamış olabileceğine dikkat çekti.

Prof. Dr. Ferhat Erişir, burundan gelen beyin omurilik sıvısının birincil nedenleri arasında kazalar, travmalar ve buruna gelen darbelerin etken olabileceğine dikkat çekerken, hastaların geçirmiş oldukları operasyonlarda yaşanan komplikasyonların da sebep teşkil edebileceğini kaydetti.

Prof. Dr. Ferhat Erişir; “Doğru Teşhis ve Tedavi Gerçekleştirilmeseydi, Hastanın Menenjit ile Mücadele Etmek Zorunda Kalması da Kaçınılmaz Olacaktı.”
Beyin omurilik sıvısı ve işlevlerine de değinen Prof. Dr. Ferhat Erişir, beyinde bulunan ve günde bir bardak kadar salgılanan ve hergün yenilenen beyin omurilik sıvısının, insanları travmalara karşı koruduğuna dikkat çekti. Teşhis ve tedavi arayışları ile geçen bir yıllık süre zarfında Çise Atlas’ın sıvı kaybı yaşaması ve beynin dış ortama açık olması nedeniyle menenjit geçirme ihtimalinin de söz konusu olduğuna değinen Prof. Dr. Ferhat Erişir, su formunda sürekli burun akıntısı şikayeti olan kişilerin mutlaka bir uzmana başvurması gerektiğini bildirdi.

Prof. Dr. Ferhat Erişir; “Hasta, Beyin Tabanına Burun İçinden Yama Uygulanmak Suretiyle Tedavi Edildi.”
Uyguladıkları tedavi yöntemi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ferhat Erişir, işlem sırasında endoskopik kameralarla burun içine girilip, hastanın kafa tabanına doğru ilerlendiğini, burada beyin tabanına yama uygulanmak suretiyle deliğin kapatıldığını ifade etti.

Prof. Dr. Ferhat Erişir açıklamalarının sonunda, beyin omurilik zarı yırtığının neden olduğu sonuçlara ilişkin ifadelere yer verdi: “Bu durumdaki hastalarda şiddetli baş ağrısı olmakta, hatta ameliyat sonrası kısa bir süre baş ağrısı da devam edebilmektedir. Teşhis ve tedaviye geç kalındığı durumlarda ise burun içindeki mikroplar beyine karışıp hastanın menenjit geçirmesine sebebiyet vermekte, bu durum da hastanın hayatına mal olabilmektedir. Hastanemizde gerçekleştirilen operasyon sonrası hastanın burun akıntısı ve baş ağrıları kendiliğinden geçmiş, hayati risk teşkil edebilecek tüm sorunlar ortadan kaldırılmıştır.”

Haberler

Burundan Sarı Su Gelmesi Nedenleri Nelerdir? Burundan Sarı Akıntı Gelmesi Hangi Hastalığa İşaret Eder?


Burunsan sarı akıntının gelmesi pek çok hastalığın habercisi olabilir. Çoğu zaman basit bir hastalık belirtisi olsa da ciddi hastalıkların sebebi de olabilmektedir.

Burundan Sarı Su Gelmesi Nedenleri Nelerdir?

Burun ve göz çevrelerindeki kemiklerin içerisinde bulunan boşluklara sinüs adı verilmektedir. Bu boşluklarda dolan mukozanın iltihaplanmasına ise sinüzit denilmektedir. Akut sinüzit üst solunum yolları enfeksiyonunda ortaya çıkar ve mukozasında yer alan şişlik, burun ile sinüsler arasında sıvı aşını engeller ve iltihaplanmaya yol açar. Bu iltihaplanma sonucunda burundan sarı sıvı gelebilmektedir.

Burundan sarı sıvı gelmesinin diğer bir nedeni ise menenjit olabilir. menenjit beyinde oluşan hasar ve travmalar sonucunda oluşan bir hastalıktır. Kimi zaman nezle ve sinüzit sonucu oluştuğu sanılan sarı akıntının, beyin omurilik sıvı olabileceği de bilinmektedir. Bu nedenle burundan gelen sarı akıntının nedeni menenjit de olabilir.

Menenjit beyni saran zarların iltihaplanması sonucu oluşabilir. Geç yapılan müdahalelerde işitme kaybı ve beyinde hasar oluşabilir. Bu nedenle burundan gelen sarı akıntının nedeninin araştırılması için mutlaka uzman bir doktora başvurulması gerekir.

Burundan Sarı Akıntı Gelmesi Hangi Hastalığa İşarettir?

Burundan sarı akıntının gelmesi bazı durumlarda basit bir hastalığın belirtisi olabilirken bazı durumlarda tehlikeli olabilmektedir. Burundan sarı sıvının gelmesi şu hastalıkların belirtisi olabilir:

- Sinüzit belirtisi olabilir. Sinüzit belirtileri arasında burundan sarı sıvının gelmesi de bulunur. Doktor kontrolü ile tedavi edilebilen bir hastalıktır.
- Alerjik nedenlerden dolayı burundan sarı akıntılar gelebilir.
- Kafa travmalarında beyin omurilik sıvısı sızıntısı meydana gelebilir. Kafatasındaki bir delikten sızar ve burun bölgesinden sarı su veya sıvı olarak akmaktadır. Bu durum ciddi bir durumdur. Hemen doktora başvurulması gerekir.

Su gibi burun akıntısı neden olur, nasıl geçer? Su gibi burun akıntısına ne iyi gelir?

Böylece kişinin bağışıklık sistemi bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Burun akıntısının çok fazla sebebi olabileceği gibi genellikle nezle, grip, soğuk algınlığı gibi mevsimsel hastalıklardan kaynaklanmaktadır. Bazen de alerjik reaksiyonlar kişide hapşırmayla beraber su gibi burun akıntısına neden olabilir. Küçük çocuklarda çok fazla görülen su gibi burun akıntısı yetişkinlerde de görülebilen bir rahatsızlıktır. Burun akıntısını geçirebilecek evinizde bile uygulayabileceğiniz kolay yöntemler vardır. Ancak yine de uzun süren burun akıntısında mutlaka uzman bir doktorla görüşmek gerekir.

Burun akıntısı su gibi olduğunda çok rahatsız edicidir. Herkes bunun sebebini merak eder. Bazen burunda bir iltihap yüzünden oluşabileceği gibi bazen de alerji yüzünden görülebilir. Hemen her yaş grubunda su gibi burun akıntısı görülebilir. Gribal enfeksiyonlarla beraber de çok fazla görülen su gibi burun akıntısında eğer görülen sümük kanlı vs. değilse korkulacak bir durum yoktur. Genellikle bu şekilde olan burun akıntısı berraktır. Burnun aşırı boşalmasıyla kişi rahatlamaktadır. Ancak yeniden akıntı olunca yine rahatsızlık verici bir durum oluşur. Odanın nemli olması genellikle su gibi burun akıntısına iyi gelen bir yöntemdir. Bu içeriğimizde su gibi burun akıntısı neden olur, nasıl geçer? Su gibi burun akıntısına ne iyi gelir? Konularında ayrıntılı bilgileri sizler için bir araya getirdik. İşte su gibi burun akıntısı ile ilgili merak edilenler…

Su Gibi Burun Akıntısı Neden Olur?

Bazen su gibi burun akıntısı rahatsızlığı ortaya çıkabilmektedir. Kişiye rahatsız anlar yaşatan bu hastalığın pek çok nedeni olabilir. Peki su gibi burun akıntısı neden olur? Temelde gribal enfeksiyonlar, burnun tahriş edilmesi, sinüzit, sinüslerle ilgili hastalıklar su gibi burun akıntısına yol açabilir. Bazen çok yaygın olmamakla beraber migren, tümörler ya da yabancı cisimler de burnun su gibi akmasına neden olabilir.

Su Gibi Burun Akıntısı Nasıl Geçer?

Su gibi burun akıntısı geçmediğinde çok rahatsız edici olduğundan pek çok kişi su gibi burun akıntısı nasıl geçer? Diye merak etmektedir. Öncelikle ılık bir duş almak akıntın durmasına yardım edebilir. Bir de havanın nemli olması burna iyi geldiğinden oda nemlendiricisi ya da buhar makinesi kullanmak da burun akıntısını geçirebilir. Ancak akıntı eğer kısa zamanda geçmezse mutlaka bir doktorla görüşün ve onun verdiği ilaçları düzenli alın.

Su Gibi Burun Akıntısına Ne İyi Gelir?

Herkes burnu akmaya başlayınca özellikle de akıntı su gibiyse hemen geçsin ister. Peki su gibi burun akıntısına ne iyi gelir? Öncelikle burnunuz çok fazla akıyorsa su/sıvı tüketimini arttırmanız gerekmektedir. Çünkü su gibi burun akıntısı su kaybına neden olacağından sıvı takviyesi yapmazsanız halsizliğe neden olabilir. Buhar da burun akıntısına iyi geldiğinden ılık bir banyo, oda nemlendirici ya da buhar makinesi sizi rahatlatabilir. Diğer yandan ılık bitki çayları, bal, limon, kara biber, zencefil, soğan ve sarımsak gibi besinler de burun akıntısına iyi gelmektedir.

Su Gibi Burun Akıntısı Corona Belirtisi mi?

Salgın hastalıklar yüzünden pek çok kişi su gibi burnu aktığında korku duyar ve su gibi burun akıntısı Corona belirtisi mi? Diye sorar. Bütün burun akıntısı rahatsızlıkları kesinlikle coronadır demek mümkün değildir. Ancak Corona belirtilerinden birinin burun akıntısı olduğu da unutulmamalıdır.

Su Gibi Burun Akıntısı Nasıl Önlenir?

Su gibi burun akıntısı nasıl önlenir? Diye merak edenlere öncelikle bol sıvı tüketmelerini söyleyebiliriz. Bunun dışında ılık duş ve bitki çaylarının da mutlaka faydası olacaktır.

Geniz Akıntısı

Geniz akıntısının belirtileri nelerdir?

Geniz akıntısı hissedilir bir belirti haline geldiğinde, bu daha çok boğaz bölgesinde balgam hissi ile sık sık boğaz temizleme isteğine neden olur. Balgam çıkarma ve tükürme hastayı toplumda güç durumlara düşürür. Geniz akıntısının neden olduğu öksürük ve boğazda gıcık hissi oldukça rahatsız edicidir. Yoğun akıntı boğaza indiğinde, nefes borusuna kaçmaması için refleks ya da istemli olarak öksürük olur. Öksürük balgamlı olabileceği gibi kuru da olabilir. Bu tip öksürükler nedeniyle bazı hastalarda öğürmeler, mide bulantısı ve kusma gibi ek yakınmalar dahi görüyoruz. Geniz akıntısı belirtileri bazen burun tıkanıklığı, yüz bölgesinde dolgunluk, baş ağrısı ve hapşırma ile de beraber olabilir. Bu gibi durumlarda sinüzit hastalığı veya alerjik nezle ile ilişkili olduğuna sıkça rastlıyoruz. Geniz akıntısı hastalarının diğer yakınmaları arasında tekrarlayan boğaz sorunları, faranjit, kulak iltihaplanmaları, bronşit ve astım gibi hastalıklar da olabilir. Zira geniz akıntısı, bu hastalıkları tetikleyen veya tedavisini güçleştiren etkenler arasındadır.

Geniz akıntısının yaşla da ilgisi vardır (old man's drip). Burun içi mukoza örtüsünün yaşlanmayla değişmesi, geniz akıntısını arttırabilir. Hafif ısı değişimlerine yaşlı burunlar daha hassastır. Ayrıca akıntılar herhangi bir yiyecek veya özellikle baharatlı yendiğinde de tetiklenebilir.

Geniz akıntısı ile karıştırılan durumlar var mıdır?

Burada üzerinde durmak istediğim bir konu daha var. Bazı hastalarda geniz akıntısı olmadığı halde "akıntı varmış hissi" olabiliyor. Tekrarlayan endoskopik muayeneler ve takiplerle bu hastaları, gerçekten geniz akıntısı olan hastalardan ayırdedebiliyoruz. Akıntı olmadığı halde hissinin bulunması, çeşitli boğaz-geniz kitleleriyle, yaşlılıkla, inflamatuvar hastalıklarla veya psikolojik rahatsızlıklarla ilişkili olabiliyor. Bu hastalarda ileri araştırma ve tetkikler yapmak ve ilgili branşlara yönlendirmek gerekebiliyor.

Reflü hastalığı da hatalı bir şekilde geniz akıntısı gibi hissedilebilir. Mide asidinin boğaz ve gırtlak bölgesinde yaptığı tahriş nedeniyle, hastalar boğazlarındaki bu hissi geniz akıntısıymış gibi algılayabilir. Burun ve genizde, rutin yaptığımız endoskopik muayene sırasında, gerçek bir geniz akıntısı varsa bunu zaten görebiliyoruz. Gırtlak bölgesinin endoskopisinde de asit kaçağının (reflü) etkileri (interarytenoid pakidermi) saptanabilir. Hastaların bazılarına, yemek borusu-mide endoskopisi yapıldığı halde reflü hastalığı (laringofaringeal reflü) olmadığı söylenmiş olabiliyor. Oysa pHmetri kateteri takılmamış ve diğer araştırmaları tamamlanmamış hastalarda, reflü tanısı konulamamış olabilir. Reflü hastalarında ilgili branşlar tarafından araştırmaların tamamlanması ve hastalık saptanırsa en az ay tedavi görmeleri gerekmektedir.

Geniz akıntısının çözümü var mıdır?

Geniz akıntısını endoskopik değerlendirme sırasında görerek saptadığımız hastaların çoğunda çözüm sağlanabilir. Bu akıntının çözümü için önce geniz akıntısının nedenini belirlemek gerekir. Hasta ile uzun uzun konuşarak, yakınmasının süresi ve ilişkili tüm durumlar etraflıca öğrenilmelidir. Geniz akıntısının birden fazla nedeni olabildiğinden, her ayrıntı bilinmelidir. Muayene sırasında geniz akıntısının kaynağı önce burunda aranır. İnce endoskoplarla yaptığımız burun içi muayenesinde (nazal endoskopi) elde ettiğimiz bulgular çok önemlidir. Burun boşluğu, sinüs kanallarının açıldığı bölgeler ile geniz bölgesinin tamamını bu optik-kameralı muayenede inceleyebiliyoruz. Bu şekilde geniz bölgesindeki akıntıyı, kaynaklandığı sinüs bölgesini, mukoza örtüsünün sağlığını, alerji olup olmadığını ve buna yol açan burun kaynaklı pek çok hastalığı doğrudan görüp, teşhis edebiliyoruz. Yani kısacası eğer geniz akıntısının nedeni/nedenleri doğru belirlenirse, elbette geniz akıntısını önlemek ve tedavi etmek olanaklı oluyor.

Geniz akıntısı muayeneler sırasında görülmeyen, sadece akıntı hissi olan hastaların tedavisinde benim faydam olmayabiliyor. Gerçek bir geniz akıntısı söz konusu olmadığı için, bu hasta grubunu olası durumlara göre başka branşların araştırma ve tedavilerine yönlendirmek gerekli olabiliyor.

Polipli Sinüzit Tedavi Öncesi ve Sonrası Videosu

Geniz akıntısı ameliyat gerektirir mi?

Geniz akıntısı olan hastalarda önce mutlaka bazı ilaç ve spreylerle tedavi uygularız. Burun işleyişinin desteklenmesi ve düzeltilmesi sayesinde çoğu vakada geniz akıntısında azalma görülür. Bunun için burnun çeşitli tuzlu su karışımları ile yıkanması da oldukça faydalıdır. Tüm bu uygulamaların doktor önerisi ile yapılması ve bulgulardaki değişimlerin endoskopik muayeneler ile takip edilmesi çok önemlidir. Yani tedavi verildiğinde, sonuç alınana kadar hastanın düzenli olarak kontrollerine gelmesi gerekir. Düzelme olması halinde tedavi sonlandırılabilir; düzelme olmaması halinde tedaviye eklemeler yapılır veya bir sonraki adıma geçilebilir. Bol su içilmesi, sigaranın azaltılması/bırakılması çok etkilidir; geniz akıntısının yoğunluğunun azalmasını sağlar. Sinüzit hastalığı ve alerjik nezle varsa, bunların da belirlenmesi ve tedavi edilmeleri gereklidir.

Geniz akıntısına yol açan neden sinüzit veya burun eti büyümesiyse ve bu durumlar uzun süreli ilaç tedavileri ile düzelmiyorsa, bu hastalıkların ameliyatla tedavisi sayesinde geniz akıntısını çözüme ulaştırabiliyoruz. Sinüzit hastalığının ameliyatla tedavisinde, endoskopik görüntü altında hassas araçlarla yaptığımız milimetrik çalışmalarla, sinüs kanallarının salgı akış yollarını düzenleyebiliyoruz. Bu ameliyata endoskopik sinüs cerrahisi diyoruz. Yapısı bozulmuş ve aşırı büyümüş burun etlerinin küçültülmesi de solunum yollarının açılmasında ve burun işleyişinde düzelme ile beraber, geniz akıntısının tedavisinde önemli rol oynayabiliyor. Ancak bunların hiçbiri, hastaların tabiriyle, "geniz akıntısı ameliyatı" değildir. Yapılan her tedavi ve uygulama geniz akıntısının sebebine yöneliktir. Zira geniz akıntısı bir hastalık değil, bir belirtidir.

Geniz akıntısının tedavisi ne kadar sürer?

Geniz akıntısının tedavi süresi farklı farklı. geniz akıntısının nedeni örneğin bir nezle veya grip ise, genellikle 5 ila 10 gün sürelik bir tedavi ile düzelir. Akut iltihaplı sinüzitlerde 10 ila 14 gün tedavi uygulanır; bazen basamak tedavisi ile süre uzatılabilir. Kronik sinüzitlerde bazen aylar süren tedavi gerekli olabilir. Kronik hadiselerde genellikle burun işleyişi bozulmuş olduğu için, bu tip mukoza sorunu olan hastalarda en az hafta yıkama ve kortizonlu spreylerle tedavi vermeyi ve endoskopik takipler yapmayı tercih ederiz. Bu tedavi ve takipler ile geniz akıntısı tamamen ortadan kalkabilir. Tedaviden kısmi olarak fayda görenlere bir süre daha tedavi verir ve düzelene kadar takip ederiz. İlaçlarla tedaviden hiç fayda görmeyenlerde sinüs boşluklarının ve kanallarının durumunu görmek için sinüs tomografisi gibi görüntüleme yöntemlerine başvururuz. Sinüslerde anatomik veya işlevsel sorunlar varsa, operasyon ve benzeri ileri tedavileri planlayabiliriz. İlaçlarla tedaviden fayda görmeyen hastalarda yapılacak bir sinüzit ameliyatının ortalama süresi 1 saattir. Ancak operasyon sonrası pansumanlar hafta, takipler ise ay kadar sürebilir. Özel bir sinüzit tipi olan polipli sinüzit hastalarını, operasyon sonrasında bir kaç sene, yılda defa görmemiz gerekir.

Geniz akıntısının sinüzit ile bağlantısı nedir?

Akut sinüzitlerde sinüs boşlukları iltihapla doludur ve sinüs kanallarından burun boşluğuna iltihap akışı olur. Burun boşluğundan da genize ve boğaza sarı-yeşil renkli balgam gelişi olur. Üst solunum yolu infeksiyonlarında hissedilen burun-geniz akıntısı bu şekildedir. Bu durum sıklıkla bir nezle-gribi takiben ve kırgınlık ile ateş gibi hastalık belirtileri ile birliktedir. Bu hastalar, geniz akıntılarının günler veya haftalardır olduğunu söylerler.

Kronik sinüzitli hastalar ise geniz akıntılarının aylardır veya yıllardır olduğunu ifade ederler. Buradaki akıntılar genellikle iltihaplı değildir. Sinüs ve mukoza işleyişindeki bozukluk nedeniyle yoğun jel veya uhu gibi yapışkan; grimsi, bazen beyaz ve şiddeti dönemsel olarak değişen bir geniz akıntısı olur. Örneğin yazın kronik sinüzit hastaları kuru-sıcak hava ve tuzlu deniz suyu ile oldukça rahatlarlar. Kış mevsimi ve hastalıklarla beraber yakınmalar şiddetlenir.

Geniz akıntısına yol açan sinüslerle ilgili bir diğer durumda sinüzit hastalığı yoktur, fakat bir salgı kısırdöngüsü vardır. Olağan koşullarda sinüsün doğal deliğinden akıp gitmesi gereken mukus salgısı, diğer bir delikten sinüse geri döner durur. Aksesuar ostium salgı kısırdöngülerinde, ilaç ve sprey tedavileri sırasında iyiye giden, fakat tedavi kesildiğinde tekrar başlayan inatçı bir geniz akıntısı olur. Bu tip aksesuar delikler normalde de olabilir, yani yapısal olarak bulunabilir ya da eski tip sinüzit ameliyatları sırasında açılmış olabilir. Bu delikler ince kesitli sinüs tomografisinde bazen görülebilir. Ama mukus salgısının sinüsün doğal kanalından çıkarak, aksesuar delikten sinüsün içerisine döndüğünü endoskopik muayenede görmemiz, kesin teşhis için en önemlisidir. Bunun için orta sinüs pasajına (orta meatus) girerek değerlendirmemize olanak sağlayan ince pediatrik optiklerin varlığı (2,7mm çaplı) ile bu endoskopik muayeneyi yapabilmek ve bulguları yorumlayabilmek için de deneyim çok önemlidir.

Geniz akıntısını önlemenin yolları nelerdir?

Geniz akıntısı önlemenin yollarından biri bol bol su içmektir, günde en az ,5 litre su içilmelidir. Sigara içilmemesi ve tozlu-dumanlı, hava kirliliği olan ortamlardan uzak durulması gerekir. Hastaların burunlarına tuzlu su spreyleri veya solüsyonları kullanmaları faydalıdır. Burada burun yıkamanın önemini bir kez daha vurgulamak gerekir. Alerjik nezlesi olanların alerjenlerle teması azaltmak için önlemler alması gerekir. Dönemsel olarak doktor kontrolünde alerji tedavileri kullanılabilir. Diğer yandan burun mukozasında ve işleyişinde bozulmaya neden olan esas hastalıklar belirlenmişse, bu durumda artık önlem almak değil, bunların tedavisine başlamak gerekir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır