Soru: Hemoptizi nedir?
Cevap: Halk arasında “öksürükle kan tükürme” anlamına gelen hemoptizi, solunum yolları veya akciğerlerden çeşitli sebepler nedeniyle gelen kanın öksürükle dışarı atılmasıdır.
Çıkan kan miktarı balgamda çizgilenme tarzında hafif olabileceği gibi yaşamı tehdit edecek boyutta da olabilir. Kanama ile kan kaybından çok, kanın solunum yollarını tıkaması en önemli ölüm nedenidir. Bu nedenle acil müdahale gerektirebilen bir sağlık sorunudur
Bazen ağız veya burun içi kanamalar ya da sindirim sisteminden kaynaklanan kanın (hematemez) ağızdan dışarı atılması ile karıştırılabilir. Hematemez genellikle bulantı ve kusma ile olur ve kahve telvesi gibi koyu renklidir. Hemoptizi ise genellikle parlak kırmızı renkte olur ve öksürükle gelir.
Soru: Hemoptizi neden oluşur?
Cevap: Solunum yolları, akciğerler, kalp ve büyük damarları etkileyen ya da kanama bozukluğuna yol açan birçok hastalık hemoptiziye neden olabilir.
En sık nedenleri arasında, akciğer kanseri, tüberküloz (verem), bronşektazi, akciğerin mantar enfeksiyonları, akciğer apseleri ve pnömoni (zatürre), damar bozuklukları, akciğere pıhtı atması (emboli), kalp kapak hastalıkları (mitral darlık), doğumsal kalp hastalıkları, travmalar, yabancı cisimlerin yanlışlıkla nefes borusuna kaçması, pıhtılaşmayı önleyen hastalıklar, romatizmal hastalıklar (sarkoidoz, Behçet hastalığı, SLE gibi) ve kan sulandırıcı ilaçlar, aspirin gibi ilaçlardır.
Soru: Hemoptizi olan bir hasta ne yapılır?
Cevap: Öksürük, balgam gibi diğer solunumsal belirtilerin aksine hemoptizi oldukça korkutucu bir belirtidir ve hasta genellikle bir Göğüs Cerrahisi veya Göğüs Hastalıkları uzmanına başvurur. Eğer kanama ciddi miktarlarda (örneğin bir çay bardağı kadar) ise vakit kaybedilmeden gerekirse bir acil servise başvurulmalıdır. Hemoptizi varlığını doğrulamak ve sebebini bulmak için hastanın tıbbi öyküsü, kan testleri, akciğer grafisi veya bilgisayarlı tomografi gibi incelemeler öncelikle yapılır. Sonra ya da ciddi kanama olan hastalarda ilk basamak olarak uygulanacak olan bronkoskopi en önemli girişimsel işlemdir. Bronkoskopi genel veya lokal anestezi altında uygulanabilir. Bronkoskopi cihazı ucundaki optik yardımıyla solunum ağacının görüntülenmesini ve kanama odağının saptanmasını sağlar.
İlaç tedavileri, buzlu sıvı ile yıkama yapılması, kanayan bronş damarının görüntülüme yöntemi aracılığıyla pıhtılaştırma uygulanması (embolizasyon), bronş içi tıkayıcılar yardımıyla kanamanın durdurulması, kanayan bronş kısmının balon yardımı ile kapatılarak kanamanın durdurulması (izolasyon) ve gerekirse de kanayan akciğer dokusunun tamamen çıkarılması gibi cerrahi yöntemler hastanın ve kanamanın durumuna göre uygulanan tedavi yöntemleridir.
Doç. Dr. Nesimi Günal
Öksürürken kan gelmesi, çeşitli akciğer rahatsızlıklarından kaynaklanabilir. Kan, parlak kırmızı veya pembe ve köpüklü olabileceği gibi mukusla karıştırılmış da olabilir.
Öksürürken kan gelmesi durumu hemoptizi olarak da bilinir ve küçük miktarlarda bile kan çıkışı endişe verici olabilir. Bununla birlikte, biraz kanlı balgam çıkarmak nadir görülen bir durum değildir ve genellikle önemsizdir.
Çok miktarda veya sık aralıklarla öksürüğünüzden kan geliyorsa acil yardım isteyin.
Hemoptizi, solunum yolunun bir kısmındaki kanın dışarı çıkması anlamına gelir. Mideniz gibi başka yerlerden gelen kan da akciğerlerden geliyormuş gibi görünebilir. Doktorunuzun kanamanın yerini belirlemesi ve ardından neden kanama olduğunu belirlemesi önemlidir.
Öksürükten kan gelmesinin ana nedeni kronik bronşit veya bronşektazidir. Diğer olası nedenler şunlardır:
Öksürdüğünüz sırada kan geldiğini keşfederseniz hastaneyi arayın. Sebebin basit veya potansiyel olarak daha ciddi olup olmadı hastane ortamında belirlenebilir. Çok miktarda kan geliyorsa veya kanama durmuyorsa acil tıbbi yardım ihtiyacı duyulmaktadır.
AĞIZDAN KAN GELMESİNİN NEDENLERİ
Soru
47 yaşındayım. İki gün önce öksürükle birlikte ağzımdan kan geldi. Kanama daha sonra bir kez daha tekrarladı. Çevremdekiler bunun akciğer kanserinin belirtisi olabileceğini söylediler. Çok korktum Gerçekten de böyle mi?
Yanıt
Anlattığınız durum tıpta hemoptizi olarak bilinir. Kalp ve akciğer sisteminin en yaygın semptomlarından biridir. Ağızdan gelen kanın farklı birçok nedeni vardır. Bu yüzden hemen kanser düşüncesiyle paniğe kapılmaya gerek yok. Kanama yalnızca alt solunum yolu ve akciğerlerden değil, burun, ağız, gırtlak, boğaz ve mideden de kaynaklanıyor olabilir. Mideden kaynaklanan kanamalar hematemez olarak bilinir ve yanlışlıkla hemoptizi sanılabilir. Sizdeki kanama öksürükle birlikte olduğundan solunum yollarından kaynaklanıyor görünüyor. Ancak yemek borusunda ortaya çıkan ve birden boğaza gelerek refleks olarak öksürüğe neden olan sindirim sistemi kanaması da akılda bulundurulmalıdır. Bu ayırımın iyi yapılması gerekir. Yemek borusu ve mideden kaynaklanan kanamalar genellikle mide ve oniki parmak bağırsağı ülserleri, karaciğer hastalığı ve alkolizme bağlı ortaya çıkar. Karaciğer hastalıklarına bağlı kanamaların en sık nedeni yemek borusundaki varislerdir.
Tüberküloz, yüzyıllar boyunca solunum sisteminden kaynaklanan kanamalarda en önemli etken olmuştur. Ancak hastalığın kontrol altına alınmasından sonra tüberküloza bağlı solunum sistemi kaynaklı kanamalar azalmıştır. Bunun yerine bronşların genişlemesi ve yapısının bozulduğu bronşiektaziler ve bronşların iltihabi hastalığı olan bronşitlere bağlı kanamalar daha ön plana geçmiştir. Pnömoni (zatürre) olarak bilinen akciğer enfeksiyonunda da kanama görülebilir.
Akciğer kanserlerinin kanama ile kendini ortaya koyması mümkün olmakla birlikte ilk sırada değildir. Kalp kapak hastalıklarından mitral darlığı da akciğer damarlarındaki basıncı artırarak kanamaya neden olabilir. İmmünolojik bozukluklardan olan lupus hastalığına bağlı pnömoni, sarkoidoz ve Behçet hastalığı da akciğer kanamasına yol açabilir.
Ağızdan gelen kanın orijini konusunda doğru karar verebilmek için ağız içi, dişler, diş eti, bademcikler ve boğaz bölgesinin titiz bir şekilde kontrol edilmesi gerekir. Bazı burun kanamaları, kanın geriye kaçıp ağızdan gelmesi sonucu kendini yanlışlıkla hemoptizi gibi gösterebilir. Bunun için mutlaka iyi bir burun muayenesi yapılmalıdır.
Tanıda, hemoptizi ile birlikte, ağrı, ateş, öksürük, balgam, yan ağrısı, nefes darlığı gibi belirtilerin olup olmaması çok yardımcıdır. Ayrıntılı bir fizik inceleme yapılmalı, akciğer grafisi, gerekirse akciğer tomografisi çekilmelidir. Akciğerlerden şüphelenilen ve nedeni tam tespit edilemeyen hastalarda bronkoskopi de yapılabilir.
1950 Tüm Zamanlar3 Bugün
Akciğer ve alt solunum yollarında üretilen koruyucu özellikteki mukus sıvısı, vücut fonksiyonlarının gerçekleşmesinde oldukça önemlidir. Bulunduğu bölgeyi nemlendiren mukus, organların kurumasını önler. Balgam yapısındaki mukus sayesinde bir filtre görevi görerek solunum yollarını bakterilere karşı korur. Bazı hastalıklar mukus sıvısının artmasına neden olabilir. Balgam, boğazda ve akciğerlerde oluşur ve öksürükle atılır. Solunum yolu enfeksiyonu, grip, sinüzit gibi hastalıklar sonucunda balgamda rahatsız edici bir seviyede artış oluşabilir. Balgam üretiminde görülen artışın bir diğer nedeni ise alerjik reaksiyonlardır. Ciddi olmayan durumlarda evde tedavi için kullanabileceğiniz yöntemler de bulunmaktadır.
Balgam nedir, akciğer ve alt solunum yollarının korunmasını sağlayan mukus türüdür. Balgamın normal şartlardaki rengi açık ve berrak olur. Balgam, akciğerleri ve solunum yollarını nemli tutar, bakteriler ve yabancı maddelere karşı koruma sağlar. Akciğerlerin ürettiği aşırı balgam genizde birikerek rahatsızlık hissi oluşturabilir. Balgam fazla üretildiğinde öksürükle beraber vücuttan atılır. Sinüs ve geniz akıntısındaki mukus balgamla vücuttan dışarı atılır. Balgam, evde uygulanacak basit yöntemlerle tedavi edilebilir.
Akciğerlerin hasar görmesi balgam üretimini artırır. Yeni doğmuş bebeklerde balgam oluşumuna sıklıkla rastlanır. Bebeklerde henüz tam gelişmeyen akciğerler ve solunum yolları mikrop ve yabancı maddelere maruz kalır. Biriken mikroplar ise genizde balgam birikmesi, burun tıkanması, solunum yollarında tahriş gibi sorunlara yol açar ve balgamlı öksürüğe sebep olur. Viral ya da bakteriyel enfeksiyon sonucunda, yapısı yoğun ve rengi koyu olan balgam görülebilir.
Başlıca balgam oluşturan hastalıklar;
Balgama neden olan bazı unsurlar;
Balgam renkleri bazı hastalıklara işaret etmektedir. Bu da balgamın rengine ve kıvamına göre değişmektedir.
Üst solunum enfeksiyonu geçiren kişilerin sinüsleri tıkanması durumunda öksürükle beraber gelen beyaz balgama rastlanabilir. Burundaki dokuların şişmesi durumunda, mukusun nasal yollarda olması gerektiği gibi hareket edemediği anlaşılır. Aynı zamanda öksürükle beraber gelen beyaz balgam, solunum yolu enfeksiyonunun neden olduğu sinüs tıkanmasına işaret edebilir.
Viral ya da bakteriyel enfeksiyonlar, kıvamlı ve koyu renklerde görülen balgama neden olabilir. Ciğerlerde öksürük oluşturan balgam, sinüslerde ya da alt solunum yolunda meydana gelir. Beyaz kan hücrelerinin enfeksiyona karşı savaşması sonucunda sarı-yeşil renklerde balgam oluşur.
Ciğerlerde sıvı olduğunun belirtisi olabilir. Akciğer ödemine sahip hastaların balgamı pembe renklerinde ve köpüklüdür. Kırmızı renkteki balgama öksürük ve göğüs enfeksiyonu sebep olur. Çoğunlukla sigara kullanan yaşlı bireylerde rastlanır. Soğuk algınlığı ve bronşit geçiren hastalarda iltihap veya burun tahrişi kaynaklı kanlı mukus meydana gelebilir.
Aşırı sigara kullanan bireylerde kahverengi balgam oluşabilir. Hava kirliliği, duman solumak ve burunda kurumuş olan kan kahverengi balgam oluşumuna neden olan diğer etkenlerdir.
Aşırı derecede kirli havaya maruz kalmak ve duman solumak siyah balgam oluşturabilir. Koyu renklerde gelen balgam, akciğer hastalığı gibi ciddi bir durumun belirtisi olabilir.
Solunum sisteminde doğal olarak bulunan balgam, günlük yaşamı etkileyecek seviyede arttığında bir uzman tarafından kontrol edilmelidir. Görülen aşırı mukus çoğunlukla ciddi bir soruna yol açmamaktadır. Balgam tedavisi genellikle antibiyotik ve ilaç kullanımı ile tedavi edilebilirken bazı hastalıklarda solunum yolu tedavi yöntemleri de kullanılır. Balgam viral nedenlerden oluştuğunda tedavisinde antibiyotik kullanılmamaktadır. Daha çok iyi beslenme, nemlendirme ve istirahat etme gibi yöntemler yeterli olmaktadır. Belirtileri hafifletmek için evde tedavi yöntemlerini de deneyebilirsiniz.
Güncelleme Tarihi: 22 Kasım 2022
Yayınlama Tarihi: 30 Ocak 2021
Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.