can yücel anne şiiri sözleri / Edebiyatçıların Anneler İçin Yazdıkları - İzdiham Dergi

Can Yücel Anne Şiiri Sözleri

can yücel anne şiiri sözleri

Can Y&#;cel

Her Şey Sende Gizli

Can Y&#;cel

Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..

Devamını Oku
Can Y&#;cel

Eğer

Can Y&#;cel

o kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…

Devamını Oku
Can Y&#;cel

Sevgi Duvarı

Can Y&#;cel

sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
dilimizde akşamdan kalma bir küfür
salonlar piyasalar sanat sevicileri
derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
yakanda bir amonyak çiçeği

Devamını Oku
Can Y&#;cel

Değişik

Can Y&#;cel

başka türlü bir şey benim istediğim:
ne ağaca benzer, ne de buluta.
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz,
havası ayrı hava..

Devamını Oku
Can Y&#;cel

Buluşmak &#;zere

Can Y&#;cel

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın

Devamını Oku

TÜM CAN Y&#;CEL ŞİİRLERİ

Bunca zaman
Bana anlatmaya çalıştığını,
Kendimi bulduğumda anladım.

Herkesin mutlu olmak için
Başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,
Okuyarak, dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığında, anladım.

Yüreğinde aşk olmadan
Geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunda anladım..

Acı doruğa ulaştığında
Gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını gördüğümde anladım..

Ağlayanı güldürebilmek,
Ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım..

Bir insanı herhangi biri kırabilir,
Ama bir tek, en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..

Fakat,hakedermiş sevilen,
Onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..

Yalan söylememek değil,
Gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini avucuma koyduğunda anladım..

''Sana ihtiyacım var, gel! ''
Diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..

Biri sana ''git'' dediğinde,
''Kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde, gittiğimde anladım..

Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,
Her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..

Özür dilemek değil,
''Affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..

Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgiyi bulduğumda anladım..

Ölürcesine isteyen, beklemez,
Sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..

Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar,
Ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş,
Seni sana emanet ettiğimde anladım..

CAN YUCEL

H&#;seyin Celep
Kayıt Tarihi :

© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

15 Ünlü Şairimizin Anne Şiirleri

Anne sevgisini şiirlerine yansıtmış önemli şairlerimizin annelerine yazdıkları duygu yüklü şiirleri okuyabilirsiniz. Annelerimize sevgimizi yalnızca Anneler Günü gibi özel günlerde değil, her gün gösterelim ve yanımızda oldukları sürece onların kıymetini bilelim.

Anneler Günü İçin Anne Şiirleri isimli yazımıza da göz atmanızı öneririz.

1. Ahmet Haşim, Sensiz

Pino Daeni, Afternoon Nap

Pino Daeni, Afternoon Nap

Annemle karanlık geceler bazı çıkardık.
Boşlukta denizler gibi yokluk ve karanlık
Sessiz uzatır tâ ebediyetlere kollar…
Guyâ o zaman, bildiğimiz yerdeki yollar
Birden silinir, korkulu bir hisle adımlar
Tenha gecenin vehm-i muhâlâtını dinler&#;
Yüksekte sema haşr-ı kevâkiple dağılmış,
Yoktur o sükûtunda ne rüya, ne nevâziş;
Bir sâ&#;ir-i mechul-i leyâli gibi rüzgâr,
Hep sisli temasiyle yanan hislere çarpar.

2. Necip Fazıl Kısakürek, Anneciğim

Pino Daeni, A Soft Place in My Heart

Pino Daeni, A Soft Place In My Heart

Ak saçlı başını alıp eline,
Kara hülyalara dal anneciğim!
O titrek kalbini bahtın yeline,
Bir ince tüy gibi sal anneciğim!

Sanma bir gün geçer bu karanlıklar,
Gecenin ardında yine gece var;
Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar,
Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!

Gözlerinde aksi bir derin hiçin,
Kanadın yayılmış, çırpınmak için;
Bu kış yolculuk var, diyorsa için,
Beni de beraber al anneciğim!..

3. Haydar Ergülen, Anne

Pino Daeni, Cliffside Retreat

Pino Daeni, Cliffside Retreat

Sahi senden mi doğdum anne
Yollar nehirler kuşluk vakitleri dururken
Bir insandan mı doğar bir çocuk

Anne senin yüreğin taş olsa dayanır mı
Kuş olsa çiçek olsa gündüz olsa
Kırılmaz mı acıdan bir sap menekşenin boynu

Bu kez dağlar doğursun beni anne
Sen de ılık bir yağmur ol
Durmadan yağ kanayan yerlerime

4. Ahmet Hamdi Tanpınar, Annem İçin

Pino Daeni, Nauvoo Legacy

Pino Daeni, Nauvoo Legacy

Issız bir mezarlık, kimsesiz bir yer
Gölgesinde ulu, loş bir mâbedin
Bir yığın toprakla bir parça mermer
Sırrıyla haşr olmuş orda ebedin.

Bir yığın toprakla bir parça mermer,
Üstünde yazılı yaşınla, adın;
Baş ucunda matem renkli serviler
Hüznüyle titreşir sanki hayatın.

Seni gömdük anne yıllarca evvel
Gözyaşlarımızla bu ıssız yere
Kimsesiz bir akşam ziyaya bedel
Matem dağıtırken hasta kalblere.

Kimsesiz bir akşam, ezelden yorgun
Hüznüyle erirken Dicle&#;de sessiz,
Öksüzlük denilen acıyla vurgun
Bir başka ölüydük bu toprakta biz.

5. Ahmet Kutsi Tecer, Annem

Pino Daeni, Late Night Reading

Pino Daeni, Late Night Reading

Tatilleri yanında geçiririm annemin,
Bir aydınlık belirir o sararmış benzinde;
Bu sevimli günlerde gamdan, tasadan emin,
Avunurum bir çocuk gibi onun dizinde.

Ömrüm eski bir masal havasına bürünür,
Mesut günler yaşarım, yarınları anmadan;
Günler bitmeyecekmiş gibi uzun görünür,
Gülerim, eğlenirim, şakırım usanmadan.

6. Cahit Sıtkı Tarancı, Anacığım

Pino Daeni, Long Day

Pino Daeni, Long Day

Bir gün sılaya geldiğimde,
Bir şeyler sezersen halimde,
Hiç şaşmayasın anacığım.

Başımı koyup dizlerine,
Uzun uzun ağlayacağım
Bütün insanların yerine.

7. Ataol Behramoğlu, Unuttum Nasıldı Annemin Yüzü

Pino Daeni, Mother and Child

Pino Daeni, Mother and Child

Unuttum, nasıldı annemin yüzü
Unuttum, sesi nasıldı annemin.
Gece bir örtü olsun anılardan
Kara yüreğime örtüneyim

Unuttum, nasıldı annemin gülüşü
Unuttum nasıldı ağlarken annem.
Yaşam sallasın kollarında beni
Küçücük oğluyum onun ben.

Unuttum, elleri nasıldı annemin
Unuttum gözleri nasıldı bakarken.
Kuru ot kokusu getirsin rüzgar
Yağmur usulcacık yağarken.

8. Yahya Kemal Beyatlı, Ufuklar

Pino Daeni, Seaside Retreat

Pino Daeni, Seaside Retreat

Annemin naʹşını gördümdü;
Bakıyorken bana sâbit ve donuk gözlerle.
Acıdan çıldıracaktım.
Aradan elli dokuz yıl geçti.
Ah o sâbit bakış elʹan yaradır kalbimde.
O yaşarken o semâvî, o gülümser gözler
Ne kadar engin ufuklardı bana;

9. Sezai Karakoç, Anneler ve Çocuklar

Pino Daeni, Precious Moments

Pino Daeni, Precious Moments

Anne öldü mü çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde siyah bir çubuk
Ağzında küçük bir leke

Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünüyor gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne

Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne

Ahmet Erhan, Oğul

Pino Daeni - A Day At The Beach

Pino Daeni, A Day At The Beach

Anne ben geldim, üstüm başım
Uzak yolların tozlarıyla perişan
Çoktan paralandı ördüğün kazak
Üzerinde yeşil nakışlar olan
Anne ben geldim, yoruldum artık
Her yol ağzında kendime rastlamaktan
Hep acılı, sarhoş ve sarsak
Şiirler çırpıştıran bi adam
Kurumuş kuyunun suyu, incirin
sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları, dikenler bürümüş
Kapıdaki çıngırak kararmış nemden
At nalı ve sarımsak duruyor ama
Oğlum, mektup yaz diyen
Sesin hala kulaklarımda
Anne ben geldim, ağdaki balık
Bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın&#;

Gülten Akın, Eksik Şiir

Pino Daeni, Waiting On The Balcony

Pino Daeni, Waiting On The Balcony

Çorbasını büyüleyen biridir anneler
Hasta yatağımızda
Elleri yüzleri hoş kokar

Ceyhun Atuf Kansu, Uyuyan Güzel Anneye

Pino Daeni, Thinking of You

Pino Daeni, Thinking of You

Anne, bahar geliyor uyansana
Çık altın eşikte bekle beni,
En güzel tılsımları buldum sana
Koklayabilmek için nefesini.
Yeni açmış şu erik hatırlatır
Bana ağaçları çok sevdiğimi,
Sevginle mi ıslanmış şu sonsuz kır,
O kara bırakmışsın gözlerini.
Gül güzel annem benim, benim rüyam
İçimden çiçekli bir yol var sana,
Senin yerine biraz ben uyusam
Anne bahar geliyor uyansana.

Nazım Hikmet, Seni Düşünürüm

Pino Daeni, Seaside Walk

Pino Daeni, Seaside Walk

Seni düşünürüm
anamın kokusu gelir burnuma
dünya güzeli anamın.
Binmişim atlıkarıncasına içimdeki bayramın
fır dönersin eteklerinle saçların uçuşur
bir yitirip bir bulurum al al olmuş yüzünü.
7 Temmuz

Orhan Veli Kanık, Rüya

Pino Daeni, Reflections Of The Heart

Pino Daeni, Reflections Of The Heart

Annemi ölmüş gördüm rüyamda.
Ağlayarak uyanışım
Hatırlattı bana, bir bayram sabahı
Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakıp
Ağlayışımı.

Ümit Yaşar Oğuzcan, Anacığım

Pino Daeni, Heavenly Breeze

Pino Daeni, Heavenly Breeze

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Kaç geceler bana ninni söylerdi
Hasta olunca oydu başucumda bekleyen
Biraz yorulmayayım, üzülmeyeyim, hemen
Alır kucağına okşardı, saçlarımı öperdi.

Nasıl hatırlamam anacığım nasıl
Uzun kış geceleri masal masaldı
Güzel çoban kızları, iyi kalpli sultanlar
Bir suyun akışı gibi geçip gitti zamanlar
Şimdi ne o dünkü çocuk, ne de o masal kaldı.

Can Yücel Şiirleri – Can Yücel’in En Güzel ve Anlamlı 15 Şiiri

Can Yücel’in En Güzel, Kısa Aşk ve Anne Şiirleri

Can Yücel yılında istanbul’da dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlardan itibaren şiir yazmaya başlayan Yücel modernizm akımını benimsemiştir yılında hayatını kaybeden şair geriye birçok eser bırakmıştır. Bu içeriğimizde tıpkı Can Yücel sözleri içeriğinde olduğu gibi en güzel ve kısa Can Yücel şiirlerini derledik.

Can Yücel Şiirleri;

1. Buluşmak Üzere

Diyelim yağmura tutuldun bir gün

Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek

Öbür yanda güneş kendi keyfinde

Ne de olsa yaz yağmuru

Pırıl pırıl düşüyor damlalar

Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın

Dar attın kendini karşı evin sundurmasına

İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti

Erkenceden denize gireyim dedin

Kulaç attıkça sen

Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan

Ege denizi bu efendi deniz

Seslenmiyor

Derken bi de dibe dalayım diyorsun

İçine doğdu belki de

İşte çil çil koşuşan balıklar

Lapinalar gümüşler var ya

Eylim eylim salınan yosunlar

Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya

Çakmak çakmak gözleri

Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı

Herkes orda sen de ordasın

Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından

Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim

Özgürlüğe mutluluğa doğru

Her işin başında sevgi diyor

Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili

Bi de başını çeviriyorsun ki

Yanında ben varım

Can Yücel Şiirleri


2. Ellerimde Bir Göztaşı

Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum

Ne bileyim, bir damlanın böyle deniz olduğunu

Şaştım, mavi bir fal gibi açılınca önümde

Giritli bir ölümüm varmış, bir balıkçı fitil gibi

Patlayacakmış avucunda otuz çubuklu gençliğim

Üç günde mi desem, üç gökte, üç kulaçta mi

Ben ki, o camgöbeği çiçekler açan ağaç

Kırılmaz bardaklar gibi tuzla buz olacakmış

Ne zaman boğulsam böyle yosun kokuyordu ışık

Sabahçı kahvelerde bir çiroz ötüyordu

Ve dalgalarımı geçen o deniz şoförleri

Böyle uyur düşlere bindirmiş gemiler

Uyuklar gibi üstünde mermer masaların

Bir tahta parçasıydım, osmanlı bir kazadan kalmış

Yüzüyordum, islam kaptanın ahşap ayağında

Öbür tahtalara öbür insanlara doğru

Cumhurdu mürekkep balığı, simsiyah yüzüyordum

Ne bileyim, bir korkunun böyle destan olduğunu

Ağardım, nişanlayınca gece ve yavrulayan yalnızlık

Ya da ilk insanın doğdugu, öldüğü dağdi Moby Dick

Nefes aldıkça filbahriler köpürüyordu sulardan

çanlar çalıyor kulaklarımda, yunuslar yarışıyordu

Alyuvarlar, dolkuşları ve rüzgar midyeleri

Dedim, dünya gibi bulut yok dünya üstünde

Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum

Ne bileyim, bir türkünün böyle Veysel olduğunu

Açıldım, çıkmaz bir sokak gibi, kapanınca denizde.

Can Yücel Şiirleri


3. Arkamdan Konuşmasınlar Diye

Her Donkişotun bir yeldeğirmeni vardır

Benim ki Heybeli’de

Yarı yarıya yıkık

Üstünde

Kırmızı üstüne beyaz beyaz harflerle

Kocaman

TÜRKİYE HALK BANKASI

Yazılı

Vallahi billahi de

Beş kuruş almadım o reklam için

Can Yücel Şiirleri


4. Güzele

Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık

Yalnız senin küçücük elinle yalnızlık

Kandilli ilkokulu kadar kalabalık

Zilleri çaldığında düşlerinin

Sınıfların kapıları ardına kadar açık

Gökyüzünün, denizin, toprağın, hayalle, emeğin

Haklı sınıfları.

Belki de baskın korkusuyla vefasız, akıntıya atılan

Kitaplar varya onlardan

Öğrenmiş Marx'ı, gümüş balıkları

Ve belki de onun için o kadar,

O kadar aydınlık ortalık

Sen ki çiçekleri toplamayan güzelim

Çicekleri sulayan çocuk

Ve ben ki buruk ve kavruk

Bir ihtiyar adamım artık

Öyle güzeldim ki senle, çiçeklerden çok

Ve anladım, anladım ki bir daha

DÜŞÜNDE BİLE GÖREMEZ İŞLER

DÜŞLERİN GÖRDÜĞÜ İŞLERİ

Can Yücel Şiirleri


5. Halime Tercümandım

Sözümona insandım

Hamsiydim buğulandım

Koynumdaki hatunu

Havva anamız sandım

Beyazıt Kulesiydim

Hem Kumkapıdaki yangın

Arap itfaiyeciynen

Kendi derdime yandım

Pir Sultandım abdaldım

Düz rakıya dadandım

Çekip çekip kafayı

Anacığımı andım

Banazdaydı bazlamam

Ve radyodaki reklam

Yaşamı yandaş sayıp

Bana bir ekmek bandım

Arşa vardı feryadım

Firazda kör kadıydım

Kararsızlıktan cayıp

Katlime karar aldım

Gül benizli isyanım

Eksi çıktıkça kanım

Arta durdu bicanım

Ben ölsem ölsem bile

Dipdiri o sol yanım

Can Yücel Şiirleri


6. Kayıp Çocuk

Birden işitilmez olsun ayak seslerim;

Gölgem bir başka sokağa sapıversin;

Unutayım bir anda her şeyi,

Nerde oturduğumu,

Bir tuhaf adem olduğumu Can adında.

Aklım arayadursun başka kapılarda kısmetimi,

Ben, bilmediğim sokaklarda bir başıma;

Gönlüm öylesine geniş, öyle ferah,

İlk defa görmüş gibi dünyayı,

Bir şaşkınlık içinde, yeniden doğmuş gibi;

Hatırlamam artık değil mi, dostlar,

Hatırlamam artık garipliğimi?

Can Yücel Şiirleri


7. Farzet Hiç Ayrılmadık

Farzet hiç ayrılmadık
Gözümde tütüyor
Gözümü tütsülüyorsun hala
Hep birlikteyiz sanki
Seninle ben ve DÜNYA

Can Yücel Şiirleri


8. Herşey Sende Gizli

Yerin seni çektiği kadar ağırsın

Kanatların çırpındığı kadar hafif..

Kalbinin attığı kadar canlısın

Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç

Sevdiklerin kadar iyisin

Nefret ettiklerin kadar kötü..

Ne renk olursa olsun kaşın gözün

Karşındakinin gördüğüdür rengin..

Yaşadıklarını kar sayma:

Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,

Sevdiğin kadardır ömrün..

Gülebildiğin kadar mutlusun

Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin

Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.

Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer

Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın

Bir gün yalan söyleyeceksen eğer

Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.

Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret

Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın

Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın

Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.

Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın

Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.

Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!

İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın

Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün

Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun

Çiçek sulandığı kadar güzeldir

Kuşlar ötebildiği kadar sevimli

Bebek ağladığı kadar bebektir

Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,

Sevdiğin kadar sevilirsin

Can Yücel Şiirleri


9. Kuşlar Vardır

Kuşlar vardır, cana benzer havalarda;

Soğuksa kar, baharsa yaprak;

Bir başına büyür toprakta ömrümüz,

Güneşle yeşil elleriyle çıplak;

- Uslu ayaklarla başlamış yolculuk -

Yürünmez öyle, bazen durulur,

Ve iner erenler katına yorgunluk;

Kapanır sukun üzre kitaplar.

Nefeslerle sürüp giden yaşamamız

Bir su kenarına gelir durur;

Ekmekten, şaraptan öte nimetler vardır;

Yürünmez öyle hep, bazen susulur.

Can Yücel Şiirleri


Yaprak Dökümü

Sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar

Şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar

Mevsim dönüp de yeniden yeşermeğe başlayınca rüzgar

Çıplaklığında o atın yine onlar koşacaklar

O çocuklar

O yapraklar

O şarabi eşkiyalar

Onlar da olmasa benim gayrı kimim var?

Can Yücel Şiirleri


Pul Pul

Sağ gözü ağladı önce, durduğu yerde,

Ne acıdığından, ne de kederinden;

Zati ilk düşen damlada

Ne insanlar, ne kendisi vardı

Koştular çırılçıplak,

Mağara duvarlarına çizilmiş ceylan gözleri,

Koştular, koştular sahile;

İlk düşen damlada deniz vardı

Şaşırdılar, utandılar da birbirlerinden

Daldılar, daldılar derine

Nefesleri, nefesleri kesilinceye dek;

Işıklı bitkiler içinde

Işıklı balıklar gördüler,

Şaşırdılar, şaşırdılarda

Zati ilk düşen damlada güneş vardı

Can Yücel Şiirleri


Sardunyaya Ağıt

İkindiyin saat beşte

Başgardiyan Rıza başta

Karalar bastı koğuşa

Ikindiyin saat beşte

Seyre durduk tantanayı

Tutuklayıp sardunyayı

Attılar dipkapalıya

İkindiyin saat beşte

Yataklık etmiş zaar

Suçu tevatür ve esrar

Elbet bir kızıllığı var

Ikindiyin saat beşte

Dirlik düzenlik kurtulur,

Müdür koltuğa kurulur

Çiçek demire vurulur

İkindiyin saat beşte

Canların gözü yaşta,

Aklı idamlık yoldaşta,

Yeşil ölümle dalaşta

İkindiyin saat beşte

Can Yücel Şiirleri


Şey Gibi

Fethi Naci'ye

Şey gibi herbişeyim yahu

Satır yazamıyorum

Sanki kendimle değil

Dünyayla ölüyorum

Bağırsam bağırsam bağırsam

Bağırdığımı duymuyorum

Tek bir musluk var açık

Onunla akıyorum

İstemeden istemeden istemeden

İstiyereeeek

Ah sen ölüm denen topal köfte

Buluştuk bak cenabette

İçim rakı dışım su

Bu mahmur cinayette

Çocuklar çocuklar çocuklar

Sizlen doğmamış mıydık biz birlikte

Can Yücel Şiirleri


Sevgi Duvarı

sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa

kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi

dilimizde akşamdan kalma bir küfür

salonlar piyasalar sanat sevicileri

derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni

yakanda bir amonyak çiçeği

yalnızlığım benim sidikli kontesim

ne kadar rezil olursak o kadar iyi

kumkapı meyhanelerine dadandık

önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi

aramızda görevliler ekipler hızır paşalar

sabahları açıklarda bulurlardı leşimi

öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri

çöpçülerin elleriyle okşardın beni

yalnızlığım benim süpürge saçlım

ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

baktım gökte bir kırmızı bir uçak

bol çelik bol yıldız bol insan

bir gece sevgi duvarını aştık

düştüğüm yer öyle açık seçik ki

başucumda bir sen varsın bir de evren

saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi

yalnızlığım benim çoğul türkülerim

ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Can Yücel Şiirleri


Özledim Seni..

özledim seni

ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.

beynimi uyuşturuyor özlemin

çok sık birlikte olmasak bile

benimle olduğunu bilmenin

bunca zamandır içimi ısıttığını

yeni yeni anlıyorum

Yokluğun,

Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp

mütemadiyen bir boşluğa

Sabahları seni okşayarak başlamaları

aksamları her isi bir kenara koyup

seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;

oynaşmalarımızı,

yürüyüşlerimizi,

sevimli haşarılığını,

çocuksu küskünlüğünü

Nasılda serttin başkalarına karşı

beni savunurken;

ve ne kadar yumuşak

bir çift kısık gözle kendini

ellerimin okşayışına bırakırken

Gitmeni asla istemediğim halde

buna mecbur olduğunu görmek

ve sana bunları söylemeden

''git artık'' demek

''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk

kavuşacaksın mutluluğa''

demek sana nede zor

seni görmemek ve belki yıllar sonra

karsılaştığımızda

bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden

yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek

Can Yücel Şiirleri

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır