canfeza röportaj / Anıl Eraslan ve dostlarından doğaçlama rüyalar - bant mag

Canfeza Röportaj

canfeza röportaj

Üzerinde bir nakış gibi uzun bir süredir çalışmış olduğum, Türkiyenin Genç Sazendelerini tanıtmayı hedeflediğim  Genç  Sazendeler Röportaj Projemize çok değerli bir sazende ile başlamanın onurunu yaşamaktayımonash.pwğumuz Ülkemizi yurt içinde gerekse yurt dışında verdiği sayısız özel solo konseriyle büyük başarılarla  temsil eden Klasik Kemence sanatçısı Elif Canfeza Gündüz …

Değerli vaktini bizlere projemize ayıran Sayın Elif Canfeza GÜNDÜZ ‘E Teşekkür ediyoruz.

-Canfeza Gündüz kimdir ?

Elif Canfeza Gündüz, 23 Temmuz yılında İstanbul&#;da sanatçı bir aileyi seçerek bu dünyaya gelmeyi deneyimleyen bir bireydir.

-İlk olarak musıki ile tanışmanız nasıl oldu?

İlk olarak müzik ile annemin karnında, onun söylediği şarkılar vasıtasıyla tanıştım. Sonra ise ortaokulda Bestekar Kara Karayev&#;in kızı Züleyha Bağırova&#;dan piano dersleri aldım ve kendisinin yönlendirmesi ile İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı Lise Bölümü&#;ne girdim. Kemençe ile yolculuğumuz burada başladı. En büyük şansım diyebileceğim, kıymetli hocam Neva Özgen&#;in kemençe talebesi oldum&#; 

-Türk Müziğinde klasik kemençenin yeri ve önemi nedir?

-Trt İstanbul Radyosu Gençlik korosu ile tanışmanız hikayenizi sanat severlerle paylaşırmısınız?

Anne babası TRT&#;de sanatçı olan bir çocuk olarak, pek tabiidir ki TRT&#;nin gençlik korosundan benim de yolum geçti. Repertuar kazanımı açısından, bana bir şeyler katmış olabileceğini düşünmekteyim&#;

-Pandemi süreci sizleri nasıl etkiledi?

Herkes gibi ben de pandemiye, uyumlanmaya çalışıyorum. Pandemi öncesinde bavulumu yerleştirmeye fırsat olmadan, bir diğer yurtdışı veya şehirdışı konserim için bavul yapar, koştururdum. Ancak kısıtlamaların gelmesiyle birlikte hayatımdaki bu olgu tamamen askıya alındı. Başlarda dinlenmenin iyi geldiğini düşünsem de sonraları ben de herkes gibi afalladım. Dünya olarak, maalesef ki zor bir dönemden geçiyoruz. Dilerim bu imtihanı, herkes kendine alması gereken derslerle atlatır&#;

-Yer aldığınız  yurt içi ve yurt dışı projeler neler hangileri bu projelerden bizlere bahsedermisiniz?

Yurtiçi ve yurtdışında pek çok  projede yer aldım. 

İlk olarak, yılında İsrail&#;in Tel Aviv şehrinde, İsrail&#;den sanatçı dostlarımla kendi kurmuş  olduğum String Bridge Ensemble ile konserler verdik ve burada makam workshopları düzenledim.

yılında, Kudsi Erguner&#;in sanat yönetmenliğini yaptığı Birun Ensemble ile İtalya&#;nın Venedik şehrinde konserlere katıldım.

Yine yılında, Mustafa Doğan Dikmen&#;in sanat yönetmenliğindeki Akis Ensemble ile Karadağ&#;da ve İstanbul&#;da pek çok konserimiz oldu.

yılında Rengim Gökmen yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrasının &#;Geleneksel Osmanlı Müziği&#;nin Cumhuriyet Dönemi Türk Bestecileri üzerindeki etkisi&#; adlı konserinde Evrim Demirel’in Fasıl No.1 adlı eserini solist Türk Musıkisi sazları ile birlikte icra ettim.

yılı Ocak ayında Serdar Yalçın yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi ile Aydın Karlıbel&#;in Yahya Kemal Beyatlı Oratoryosunu solist Türk musıkisi sazlarıyla seslendirdim.

yılı Mart ayında, İsrail’li Perküsyon sanatçısı YinonMuallem’in sanat yönetmenliğini yaptığı ‘Meeting Of Hearts’ projesinin Cemal Reşit Rey konserinde yer aldım.

yılı Mayıs ayında İzmir Devlet Senfoni Orkestrasının &#;Genç Solistler Haftası Konseri&#; için açtığı imtihanı kazanan 6 kişiden biri olmaya hak kazandım ve İzmir Devlet Senfoni Orkestrası&#;nın solisti olarak konser verdim.

29 Ekim tarihinde Merve Salgar ve Zeynep Ayşe Hatipoğlu ile kurduğumuz grup, SAVT  Danimarka Büyükelçiliği&#;nde konsere davet edildi. Burada birkaç konserimiz oldu.

yılının Eylül ayında Kazakistan’ın başkenti Astana’da Tlep Aspantaiuly Kobyz Festivalinde Palace of Peace and Reconciliation adlı konser salonunda Tlep Ensemble ile konser verdim.

Kasım ayında Deniz Şahin ve Aydın Çıracıoğlu ile birlikte &#;Şimdilik&#; Trio&#;yu oluşturduk ve şehiriçi, şehirdışı olmak üzere sayısız konser verdik.

Kasım ayında İsmet Aydın, Kaan Bıyıkoğlu, Ekin Cengizkan ve Matthew Hall ile Jazz projesi ARFANA’yı oluşturduk ve &#;Anatolian Jazz Impressions&#; albümümüz Kalan Müzik bünyesinde yayınlandı.

İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Yaylı Çalgılar Orkestrası ile Oğuzhan Balcı&#;nın kemençe için yazmış olduğu &#;3 Şiir&#;

Yer; İTÜ TMDK Ses Eğitimi Konser Salonu/İstanbul ()

String Bridge Ensemble

Yer; Suzan Dalal Concert Hall / İsrail ()

Akis Ensemble

Yer; Cemal Reşit Rey Konser Salonu / İstanbul( )

Birun Ensemble

Yer; Plaza San Marcos Venedik / İtalya ()

Müge Alpay Ensemble Grachten Festival Konseri

Yunus Emre Enstitüsü Amsterdam /Hollanda ()

Akis Ensemble

Yer; Kulturni Centar Gavroche Podgorica/ Karadağ ()

Rengim Gökmen yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası ile Evrim Demirel’in Fasıl no.1 eseri (solist)

Yer; Cemal Reşit Rey Konser Salonu İstanbul/ Türkiye ()

Serdar Yalçın yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi ile Aydın Karlıbel’in Yahya Kemal Beyatlı Oratoryosu (solist)

Yer; Süreyya Operası/ İstanbul Türkiye ()

Yinon Muallem “Meeting of Hearts” konseri

Yer; Cemal Reşit Rey Konser Salonu İstanbul /Türkiye ()

Genç Besteciler Şenliği

Gizem Alever’in L’amen adlı müziği

Yer; Süreyya Operası/ İstanbul Türkiye ()

Nesrin Bayramoğulları yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ile Oğuzhan Balcı’nın “Kemençe için 3 şiir “ adlı müzik (solist)

Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi / İzmir Türkiye ()

Cevdet Erek Otopark Projesi

Yer; Galata Otoparkı / İstanbul Türkiye ()

Savt Konseri

Yer; Danimarka Türkiye Konsolosluğu /Danimarka ()

Tlep Aspantaiuly Kobyz Festivali

Yer; Palace of Peace and Reconciliation Astana/ Kazakistan ()

Arfana Albüm Lansman Konseri

Yer; Salon İKSV / İstanbul Türkiye ()

Arfana Konseri

Yer ; Nardis Jazz Club / İstanbul Türkiye( )

Hakan Uyrum final konseri

Yer; Maas Theatre Rotterdam Hollanda ()

Savt Konseri

Yer; Bomontiada Alt Şişli /İstanbul Türkiye ()

Şimdilik Trio Konseri

Yer; Hangart Kadıköy /İstanbul Türkiye ()

İstanbul Solistleri Colors of Anatolia

Güney Kore-Türkiye karşılıklı etkinlik yılı

2 konser

Yer; Seul / Güney Kore()

Müzik Sanatının Eski Beşikleri Festivali

Yer; Aşkabat/ Türkmenistan()

Fazıl Say Şarkıları Konseri

Yer; Bezirhane Argos in Cappadocia / Nevşehir Türkiye ()

Trio Konseri

Yer; Matrix Rotterdam /Hollanda ()

So Duo ve Dostlar

İKSV Jazz Festivali

Yer; Bina Kadıköy / İstanbul Türkiye ()

Türklerin Avustralya’ya Göçünün yılı

Euphony Ahenk

Melbourne Senfoni Orkestrası (solist)

Yer; Elizabeth Murdoch Hall / Avustralya ()

Jiraan Ensemble

Yer; De Centrale Gent / Belçika ()

Tcha Limberger Bright Bridges Ensemble

Yer; Salon İksv /İstanbul ()

Tcha Limberger Bright Bridges Ensemble

Yer; De Centrale / Gent ()

Savt Malt Melodies Konseri

Yer; House of Foundation Moss / Norveç ()

Şimdilik Trio Konseri

Yer; Bezirhane / Nevşehir Türkiye ()

Fabrizio Cassol yönetimindeki Medinea Enseble konseri

Yer; İTÜ Mustafa Kemal Amfisi /istanbul ()

Lokum Ensemble Konseri

Yer; WMDC Codarts Rotterdam/ Hollanda ()

Şimdilik Quartet Konseri

Yer; Mustafa Necati Kütüphanesi Kızılay/ Ankara Türkiye ()

Fabrizio Cassol yönetimindeki Medinea Ensemble ve Amir Elsaffar

Konserler

Hotel Maynier D’oppede -Aix-en-provence/ Fransa

Ajmi Jazz Club Avignon/ Fransa

Cassis / Fransa ()

Jazz Sisters feat. Elif Canfeza Gündüz

Yer ; Nardis Jazz Club İstanbul / Türkiye ()

Concerto di Musica Classica Turca

Yer; Sala Accademica Del Conservatorio Di Santa Cecilia Roma / İtalya ()

Bursa Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Konseri

(Solist)

Yer; AVP Devlet Tiyatro Salonu Heykel Bursa/ Türkiye ()

Tcha Limberger Bright Bridges Ensemble

Konserler

Muziekpublique Gent /Belçika

De Centrale Gent/ Belçika

Haendelsbeurs Brüksel / Belçika ()

Şimdilik Trio Konseri

Yer; Arthere Kadıköy/ İstanbul Türkiye ()

Şimdilik Trio Konseri

Yer; Ahenk Semai Kahvesi Üsküdar / İstanbul Türkiye ()

Savt Serbest Doğaçlama Konseri

Yer; Oslo / Norveç ()

SKG Bridges Festivali

İTÜ TMDK Ensemble

Yer; Agora Hamam Selanik /Yunanistan ()

So Duo feat Steve Gorn

Yer; Borusan Müzik Evi İstanbul / Türkiye (

-Sanatçı bir ailenin ferdi olarak türk müziğine hizmet etmek duygu ve düşünceleriniz neler?

Sanatçı bir ailenin ferdi olmanın avantajları olmasının yanında, birtakım dezavantajları da var. 🙂

Ancak tabii ki müzikal görgünüz ailenizde aldıklarınızla pek tabiidir ki, avantajlı bir şekilde çerçeveleniyor.

Bundan dolayı mutluyum&#;

-Genç Sazendeler Röprtaj Projesi hakkındaki duygu ve düşünceleriniz neler?

Genç Sazendeler Röpörtaj Projesine ve kıymetli Berk Varnatopu&#;na beni davetlerinden dolayı şükranlarımı sunarım.

Röportaj Fotoğraf Görseli için Fotoğraf Sanatçısı Sayın Dilan Bozyel Hanımefendiye sonssuz teşekkür ederiz

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor

Bilgi ( Bahar), 23 (1): Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza Zihniye Okray1 Makale Türü: Derleme Geliş Tarihi / Submitted: Kabul Tarihi / Accepted: Yayın Tarihi / Online Publication: Özet: Gelenekler toplumun tarihini adet, gelenek ve göreneklerini ku- şaklardan kuşaklara aktarırlar. Çalışma Canfeza mahlaslı Türk rap mü- zik sanatçısının Gaza isimli parçasında kullanılan metinler arası ilişkile- ri incelenmesi amaçlanmıştır. Gaza isimli parça Orta Doğu geneli ve Fi- listin-Kudüs özelinde gelişen olaylara değinmektedir. Gaza isimli par- çanın özellikle Türk Şair Nuri Pakdil ve İslamiyet’in Kutsal Kitabı olan Kuran-ı Kerim arasında metinler arası göndergelerin ve alıntıların yo- ğunluğu dikkat çekici boyuttadır. Kudüs’ün bir gelenek olarak kuşaklar arasında aktarıldığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Şiir, Rap, Alıntı, Kudüs. 1. Giriş Gelenek bir toplumda kuşaklar arasında iletilen bu yönüyle de bilgi- nin aktarımını sağlayan davranış, inanış, kültürel değerler ve davranış- lar bütünü olarak tanımlanabilir. Gelenekler maddi ve manevi değerler 1. Doç. Dr., Lefke Avrupa Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bö- lümü, [email protected] ▪ Zihniye Okray bütünüdür. İçerdiği bilgi bakımından bir toplumun kutsal değerleri de gelenek aktarımının birer parçasıdır. Bütün bu özelliklerinin yanı sıra gelenekler anlam zenginliği bakımından sanat ve edebiyata da etki et- mektedirler. Gelenekler bilgi, kültür ve medeniyetin taşıyıcısı oldukla- rı için varlıklarını zaman üstü bir evrene taşırlar (Kılıç, ; Ka- rataş, ). Geleneğin kuşaklar arasında aktarım sürecini üst- lenmesi yeni kuşakların da onu anlaması ve yorumlamasıyla birlikte kendi varlığını yeni bir zaman dilimi ve yeni bir dilde yeniden var ol- masını sağlamaktadır. Bu tanımlama bağlamında gelenekler dinamik bir süreci içerlerinde barındırırlar. Gelenek kuşaklararası aktarımı sağ- ladığı için yeni kuşaklarda eski kuşakların tarihsel izdüşümlerine rast- lamayı mümkün kılarlar. Bir geleneğin aktarımı için en az üç kuşak gerekmektedir. Yapılan araştırmalar geleneksel bilginin aktarımında kadınların önemli bir işlevi olduğunu ileri sürmüşlerdir (Marrie, 8). Gelenekler zaman, tarih ve kültürel anlamın devredilmesi görevini üstlenirler ve kültürel belleğin de aktarımını sağlarlar (Alsaç, 18). Assman, geleneklerin ortak deneyim, beklenti ve eylem alanı ya- ratarak oluşturdukları sembolik anlam dünyası ile birleştirici ve bağla- yıcı bir güçle bireyleri birbirlerine bağladıklarını vurgulamaktadır ( 21). Alan Dundes, halk kavramını aynı geleneği taşıyan iki ya da daha fazla kişi olarak tanımlarken en az bir bağlayıcı etkenin varlı- ğından bahseder ( ). Bu bağlayıcı etken meslek, dil ya da din olabilir. Bir gruba kimlik duygusunu veren ise bu bağlayıcı etken- lerden geleneklerdir. Kudüs şehri monoteist üç din için Kutsal Şehir olarak kabul edil- mektedir. Yahudiler için Kudüs Yaratılış 18’de bahsedilen Rab’bin Avram ile yaptığı antlaşmaya dayanmaktadır.1 Bu ayette Rab Avram’a “Mısır Irmağı”ndan büyük Fırat Irmağı’na kadar uzanan bu toprakları (Ken, Keniz, Kadmon, Hitit, Periz, Refa, Aor, Kenan, Girgas ve Tevuş topraklarını) “senin soyuna vereceğim” demiştir. Hristiyanlar için Ku- düs şehrinin kutsallığı Hz. İsa yaşamını bu şehirde geçirmiş ve çarmı- ha bu şehirde çakılmasından dolayıdır. İslam dini için ise Hz. Mu- Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ hammed’in bu şehirde Miraç’a yükselmiş olması ve Müslümanlar için ilk Kıble olarak kabul edilen Mescid- i Aksa’nın bu şehirde bulunması burayı kutsal yapmaktadır (Batuk ve Mert, ). Şehir yılında Hz. Ömer tarafından fethedilmiş ve Birinci Dünya savaşı sonuna kadar da Müslümanların egemenliğinde kalmıştır (Har- man, ).2 Kudüs şehrinin dini gerekçeler dışında kalan Türk Dün- yası ile ilişkisi ise yılında Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sı- rasında Kudüs’ü Osmanlı hâkimiyetine alması ile başlamaktadır. Yak- laşık olarak yıl boyunca Kudüs Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası ve İslam dini bakımından önemli bir şehir olmayı sürdürürken tarihinin en hoşgörülü ve huzur dolu yıllarını geçirmiş olduğu söylene bilinir (Köse, ). Kudüs şehri Birinci Dünya Savaşı sonrasın- da yılında İngiliz Mandasına geçmiş (Üzen, ) ve , , ve yıllarında başlayan ve sonuncusunun üç yıl sürdü- ğü kanlı Arap-Yahudi çatışmalarına sahne olmuştur. Osmanlı egemen- liğinin Kudüs’te sona ermesi ve Osmanlının Filistin’den geri çekilmesi Filistin’e aşırı bir Yahudi göçünü tetiklemiş ama yoğun göç Alman- ya’da Nazilerin iktidara gelmesiyle çoğalmıştır. Bu olayların ardından yılında Tel Aviv’de İsrail Devleti’nin ilanı ile sonuçlanan bir sü- reç başlamıştır ve yılında İsrail’in Kudüs’ü işgali ile başlayan günümüze kadar gelen süreçte Filistin’i Yahudileştirme konusunda her türlü aşırı güce başvurularak oradaki Müslüman varlığına son verilme- ye çalışılmaktadır (Karaköse, ). Modern Türk Edebiyatı’nda Kudüs temasının yerleşmesi ’lı yılların sonunda Arap-Yahudi çatışmaları ve özellikle İsrail Devle- ti’nin kurulmasından sonra gerçekleşmiştir (Öztürk, 40). Özel- likle Necip Fazıl Kısakürek, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil ve Cahit Zari- foğlu, şiirlerinde Kudüs temasını sıklıkla işlemişlerdir (Akar, ). Sayılan bu isimler arasında Nuri Pakdil Kudüs Şairi olarak anılmakta- dır (Şahin, ). Nuri Pakdil ağırlıklı olarak Kudüs hakkında yazmış olsa bile, fikirlerinin ve eserlerinin arka planında bütün Orta Doğu coğrafyasının izlerini sürmek mümkündür (Öztürk, 40). ▪ Zihniye Okray Kudüs temasının en belirgin olduğu şiiri ise Anneler ve Kudüsler isim- li şiiridir. Şair bu şiiri yılından başlayarak yılına kadar fark- lı zamanlarda kaleme aldığı ve şiirin Ebubekir Sonumut takma ismiyle yayımlandığı bilinmektedir (Şahin, ; Yücer, 28; Öz- türk, 40). Nuri Pakdil kendini bir İslam Devrimcisi olarak ta- nımlamış ve şiirindeki Kudüs temasını daha çok İslami bir algı üzerin- den aktarmıştır (Öztürk, 40; Şahin, ). Nuri Pakdil’in içine doğmuş olduğu aile ve şehrin Türk-İslam kültür ve geleneklerine bağlı bir çevre olması ve bunun yanı sıra o dönemin edebi okuma ve yazma çevrelerinin etkisi ile Nuri Pakdil’in Türk-İslam geleneği içeri- sinde edebi üretimler yapması için zemin hazırlamış olduğu söylene bilinir (Şahin, ). Canfeza (Orhan Gül) Osmangazi (Bursa) doğumlu olan Türk Rap sanatçısıdır. Kendi hakkında yazdığı kısa hayat hikâyesinde liseyi bitirmeden bıraktığı ve çalışmaya başladığını ifade etmektedir.3 Can- feza yılında L’afedersin isimli bir şiir kitabı yayımlamıştır. Can- feza yazmış olduğu şiirlere Türk musikisinin ezgilerini kullanarak Türk rapinde yeni bir tarz yaratmıştır. Eserlerinde aşk, nefret, mutluluk ve hüzün gibi insana dair duygulardan bahsederken toplumsal kaygılar ve özellikle savaş-barış, iyi-kötü, doğru-yanlış gibi karşıtlıklar da eser- lerinin konuları arasındadır (Canfeza, 4). Ortaya çıkan sanat eseri yaratıcısının bilinçdışı süreçlerinden kay- naklanır. Bu yüzden hiçbir yaratı yaratıcısından bağımsız bir şekilde değerlendirilemez. Diğer taraftan ‘metinler arasılık’ yaklaşımını be- nimseyen araştırmacılar her şeyin daha önceden ifade edildiğini bu nedenle de yeni diye bir şeyin olmadığını ve yeniden üretimlerin izlek- lerini geriye doğru sürülebileceğini savunmaktadırlar. Sanat eseri ve sanat özgündür, yaratı ürünüdür ve kurmacadır. Gerçekliği ifade eden sembollerden oluştuğu için hem düşlemleri hem de eleştirileri içerisin- de barındırır. Sanatın temel dışavurum araçları olan söz, yazı, görsel imgeler ve semboller gerçekliğin kendileri olmasa bile onları işaret ederler yani anıştırırlar. Sanat eseri ve sanat görünür olanın dışındaki Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ ile ilgilendiği için sanat eserini inceleyen izleyici/okur/dinleyici yani diğer bireylerin gerçekliği yeniden kurgulamalarına, hayal kurmaları- na, sorgulamalarına ve hayallerini gerçekleştirme devinselliğini onlara kazandırırlar (Kaplan ve Kaplan, ). Sanatın hayatı de- ğiştirme yeteneği ve gizil gücü vardır. Sanatta ve sanat eserinde aktarı- lan malzeme kültürel bellek ve dolayısı ile geleneğin aktarımı olarak değerlendirebilmek mümkündür (Mangion, ). Aktarılan toplumsal uygulamaların, adetlerin ve inançların içselleştirilmiş miras- larıdır. Canfeza rap müziği ile Kudüs’te olup bitenleri kendilerine has bir şekilde ifade etmiştir. Canfeza’nın Gaza isimli parçası ‘metinler arasılık’ bağlamında değerlendirilmiştir. 2. Yöntem Bu çalışmada Canfeza’nın Gaza isimli rap müzik parçası ‘metinler arasılık’ açısından incelenmiştir. Araştırmanın temel metni Canfe- za’nın Gaza isimli parçası olarak belirlenmiştir. Kültürel belleğin akta- rımı sanatçıların yetenekleri doğrultusunda ortaya çıkan eserlerindeki bilinçdışı izler olarak değerlendirilmiştir. ’lı yılların sonlarında yeni bir sanat akımı olarak nitelendirilen Hiphop, sokaklarda ve banliyölerde (varoşlarda) gelişen ve sanatçıla- rını da bu bölgelerde yaşayan bireylerin oluşturduğu bir yaşam felsefe- si olarak tanımlanabilir. Hiphop kültürü diğer sanat alanlarından farklı olarak toplumun elit tabakası tarafından atölyelerde, galerilerde ya da akademide gelişen bir akım olmamasının yanı sıra temelinde dışlan- mışlığı ve yasakları eleştirdiği için diğer akımlardan da ayrılır. Beslen- diği kaynaklar toplumdan dışlanmışlık, haksızlığa uğramışlık ve ya- saklardır. Hiphop kültürünü rap müzik, DJ’lik, break dans ve grafiti olmak üzere dört temel alan oluşturmaktadır (Kahraman, ). Rap müzik her ne kadar da Rhythmic African Poem’in baş harflerin- den oluşan bir kısaltma olarak anılsa da bu çalışmada bu anlamı ile değil ağır eleştiri olan diğer anlamı ile ele alınacaktır. Rap müzik ’li yıllarda mevcut düzene bir başkaldırı olarak ortaya çıkmış bir ▪ Zihniye Okray müzik türüdür. Rap müzikte hızlı ve ritmik bir şekilde okunan sözlerin arkasında genellikle daha önce bestelenmiş olan başka müzik parçala- rından alıntılar yapılarak bir araya getirilen altyapıdan oluşmaktadır (Karakurluk, ). Türkçe Rap ise ’lı yıllarda rap müziğin Amerika’dan sonra Avrupa’da yaygınlaşmaya başlaması ile gerçek- leşmiştir. Avrupa’da yaşayan Türk gençler, Amerika’da olduğu gibi, içinde yaşadıkları toplumsal ve sosyal sorunları müzikleri eşliğinde aktarmaya başlamışlardır. Türkçe Rap müziğin ilk örnekleri Cartel grubu tarafından yapılan çalışmalardır (Arslan, ; Üçer, ). Canfeza Türk Musikisinde kullanılan enstrümanları kullanarak oluşturmuş olduğu altyapı üzerine şiirlerini okumaktadır (Canfeza, 4). Bu yönü ile Canfeza diğer Türk rap sanatçılarından da ayrılmaktadır. Her ulus, kendi kültürel birikiminden beslenir ve sanatçılar da bu or- tak mirası gelecek nesillere aktaran sentezleme ve ifade etme yetileri- nin yanı sıra sembolleştirme yetilerini kullanmaktan çekinmeyen bi- reyler olarak tarif edilebilirler. Yakın tarihlerinde çalkantılı dönemler yaşayan ülkeler müzikleri aracılığı ile göndermeler yaparak kimlik so- runsallarının yanında geçmişe duyulan özlem ve gelecekle ilgili umut- larını da dile getirirler. Rap müzik, metinler arası incelemelere çok açık olan bir müzik türüdür. Kültürel göndermelerin yoğun olarak kul- lanılması metinler arası çalışmayı mümkün kılmaktadır. Rap müzikte sanatçının kimliği doğrudan değil, metinler arası göndermeler aracılığı ile ortaya çıkabilir. Diğer taraftan rap müzik sanatçısının toplumsal ve kültürel kimliğinin bir temsili de sayılabilir. Rap müzik sanatçısı ideo- lojik eğilimlerini şarkı sözleri ve kullandığı altyapı ile ortaya koyabil- mektedir. Rap müzikte kullanılan alıntılar ve diğer metinler arası tek- nikler dinleyicisinin kültürel birikimine göndermeler yaparak eski ve yeni arasındaki bağı kurmasını tetikleyerek dinleyicinin yorum yap- masını ve düşünmesini sağlar yani dinleyici parçayı dinlerken yapıtın metnini yeniden yazar, yaşar. Rap müzik dışında sanatın diğer alanla- rına da göndermeler yapabilir. Resim, karikatür, roman, şiir, sinema Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ hatta yapılan haberler, röportajlar ya da dergilerde yayımlanan makale- lere bile göndermeler yaparak bağ kurabilir (Aktulum, 25, , ). Bu bağlamda Canfeza’nın Gaza isimli parçasının Nuri Pakdil’in Anneler ve Kudüsler isimli şiirine ve İslam dininin Kutsal ki- tabı olan Kuran-ı Kerim’e yapılan göndermeler incelenmiştir. 3. Çözümleme Bu çalışmada Canfeza’nın Gaza isimli parçası ilk aşamada kullanı- lan enstrümanlar (müzik) ve parçanın ismi üzerinden yapılacak genel değerlendirmelerin ardından ikinci aşama olarak şarkı sözlerinin özel- likle Nuri Pakdil’in Anneler ve Kudüsler şiiri ve İslam dininin Kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim’e yapılan göndermeler bağlamında değer- lendirilmiştir. Genel Değerlendirme Canfeza’nın Gaza isimli parçası; genelde Orta Doğu özelde ise Ku- düs’te gerçekleşen olaylar üzerine kaleme alınmıştır. yılında bir single olarak piyasaya sürülmüştür. Gaza’nın altyapısını oluşturan enstrümanlar Türk Tasavvuf Müziği’nde kullanılan rebab, bendir ve ney’in yanı sıra yine Türk Musikisinde kullanılan ud ve bir Batı Müzi- ği enstrümanı olan piyano’dan oluşmaktadır. Parçada kullanılan bendir Türk Tasavvuf müziği ve klasik Türk müziğinde kullanılan vurmalı bir çalgıdır. Kaşgarlı Mahmut, ney isimli üflemeli çalgıdan Divân-ı Lü- gat-it-Türk’te bahsetmiştir. Sagu denilen ‘erler’ için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan törenlerde kullanıldığını aktarmıştır. Bendir gibi Türk Tasavvuf Müziği çalgılarındandır.4 Rebab ve ud gibi enst- rümanların Yakın Doğu ve Anadolu’da yaygınlaşmasını sağlayan et- kenler arasında İslamiyet’e geçiş olduğu söylemek mümkündür (La- wergren, ). Altyapıda kullanılan son enstrüman ise piya- nodur. Piyano diğer çalgılardan farklı olarak Klasik Batı Müziği’nin bir çalgısıdır. Piyano ’lü yıllarda Floransa’da (İtalya) icat edilmiş- tir. Kullanılan bu enstrümanlar deyim yerinde ise Doğu ve Batı arasın- ▪ Zihniye Okray daki dil farklılıklarını dile getiriyor olabilir. Arka plandaki piyano üze- rine tasavvuf müziği enstrümanları çalınmıştır. Neyin hüzünlü ve bas- kın sesi bütün parçaya hâkim bir ses olarak kulağa gelmektedir. Aktulum ( 59) rap müziğin bir yenilik yaratma arayışı olması- nın yanı sıra kültürel bir aktarım ya da taşıyıcılık görevini üstlendiğini vurgulamaktadır. Kimliğin tanınması ve konumunun belirlenmesi işle- vini, hem kullanılan sözler hem de kullanılan enstrümanlar aracılığı ile geleneksel kültürü şimdiye taşıyarak yeni bir işlevle donatabilmekte- dir. Rap müzik kültürel miras aktarımını sanatçının yaratısı ile birlikte geçmiş ve gelecek mitlerini sunarken bir taraftan da ütopik olanı din- leyicisinin yorumlamasına bırakmaktadır. İncelenen rap müzik parçası olan Gaza’da Türk Tasavvuf Müziği’nde kullanılan enstrüman ve ez- gilerin yanı sıra Klasik Batı müziğinin temel enstrümanlarından biri olan piyanonun kullanımı bir taraftan İslami geleneğin aktarımını çağ- rıştırırken bir taraftan da İslamiyet ve Hristiyanlık/ Musevilik arasın- daki çatışmaları da akla getirir nitelikte olduğu düşünülmüştür. Türk Tasavvuf müziği enstrümanları ve ezgileri İslami geleneğin günümüze aktarımı ve deyim yerinde ise ütopyayı çağrıştırır niteliktedir. Kullanılan enstrümanların dışında Canfeza’nın eserine Gaza ismini vermesi de gelişigüzel bir seçim olmadığını düşündürten, değerlendi- rilmesi gereken başka bir unsur olarak göze çarpmaktadır. Bilindiği gibi Gaza kelimesi Gazze’nin İngilizcedeki karşılığıdır. Gazze, Gazze şeridinin en büyük şehridir ve halen İsrail Devleti’nin ablukası altında bulunmaktadır. Nüfusu Müslümanlardan oluşan Gazze herhangi bir ülke tarafından bağımsız bir devlet ya da devlet bölgesi olarak tanım- lanmamaktadır. İsrail Devleti’nin abluka altında tutuğu Gazze’de Müs- lüman toplum insani yardımlarla hayatlarını sürdürmeye çalışmakta ve çoğu zaman da oraya ulaştırılmaya çalışılan insani yardımlar da İsrail Devleti tarafından engellenmektedir (Kulu, ; Çiftçi, ; Ateş, , ). Canfeza’nın bu parçasına vermiş ol- duğu bu isim yine Filistin topraklarının başka bir kesiminde olan Gaz- ze’de yaşayan Filistinli Müslümanların da tıpkı Kudüs’tekiler gibi ol- Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ duklarını vurguluyor olduğunu düşündürtmüştür. Parçanın ismi ile ilgili yapılabilecek olan ikinci bir çözümleme ise gaza kelimesinin Türk dilindeki anlamı ile ilişkilidir. “Gâzâ” kelimesi- nin Türk Dil Kurumu Güncel Sözlükteki anlamı “İslam dinini koru- mak veya yaymak amacıyla Müslüman olmayanlara karşı yapılan kut- sal savaş” olarak yapılmaktadır.5 Türkler X. asırda Gök Tanrı dinlerini terk edip İslamiyet’i dinleri olarak benimsemiş bir halktır. Türklerin İslamiyet’i benimsemelerinden sonra kurulan tüm Türk Devletleri de yaptıkları savaşları ve barışları İslamiyet adına gerçekleştirmişlerdir (Çakmak, 18). Hilafet’ in yılında Mekke ve Medine’nin Osmanlı İmparatorluğu yönetimine geçmesi ile birlikte Türkler tüm Müslümanların dünyadaki hamileri ve yapılan tüm savaşları da İsla- miyet adına yapılan savaşlar olarak nitelemişlerdir (Buzpınar, ). Özetlemek gerekirse Türklerin din olarak İslamiyet’i seçmeleri ve ardından da Hilafet’ in Osmanlı İmparatorluğu’na geçmesi ile bir- likte İslamiyet’in kutsalı Türklerin de kutsalı durumuna gelmiştir. Bu nedenlerle Canfeza’nın parçasının isminin Gaza olması, dünyadaki Müslümanları gazaya yani İslamiyet için yapılacak savaşa çağırma, davet etme olarak da yorumlamak mümkündür. Metinler Arasılık ve Göstergeler Arasılık İlişkileri Rap müzik metinler arası alışverişin izlerini yoğun olarak taşıyan bir müzik türüdür. Rap müzik türündeki şarkı sözleri sadece diğer müzik eserlerinin sözleri veya kullanılan bestelerden, parçalardan değil sine- ma, edebiyat, atasözleri, haberler ve diğer sanat alanlarından da alıntı- lar yaparak onları dönüştürebilir ve yeniden yazılan bu eserler çeşitli- liği bir arada kendi içlerinde barındırırlar (Aktulum, ). Me- tinler arasılık iki metin arasında var olan ilişki, iletişim, geçişkenlik, aktarım gibi konuları ela alan bir kuram olarak düşünülmüştür. ’lı yıllarda Julia Kristeva tarafından ilk kez kullanılan bu terim bir edebi eserin daha bütüncül bir yapıya kavuşabilmesi için hem edebiyat hem de diğer alanlardan metin parçalarının yeni esere katılması olarak açık- ▪ Zihniye Okray lamıştır (Bulut, ). Aktulum ( ) Müzik ve Metinlera- rasılık isimli kitabında Rock sanatçısı David Bowie’nin şarkılarında göndergeselliğin sadece müzik değil müzik dışı alanları, yazarları, res- samları ve film yönetmenlerini de içererek çok geniş bir alanda olabi- leceğini örneklemiştir. Canfeza’nın Gaza isimli parçası Ortadoğu’da gelişen olaylara genel bir bakış sergilemek amacı ile bir giriş yaptıktan sonra özellikle Filis- tin-Kudüs özelinde devam edip son kısımda da yine Orta Doğu’da ge- lişen olaylara göz yuman dünya devletlerine deyim yerinde ise gözda- ğı niteliğinde seslenişlerde bulunduğu düşünülmüştür. Parçanın giriş niteliğini taşıyan kısmı İnsanlığını kaybediyor Orta Doğu Susan bu vahşi zulme ortak olur dizeleriyle başlamıştır. Bu iki dizenin açık göndermeleri olarak Orta Doğu’da gerçekleşen insanlık dışı olaylara ve susarak bu olaylara tepki vermeyen insanlığın da aslında deyim yerinde ise zulme ortak oldu- ğundan bahsedilmektedir. Orta Doğu olarak bilinen coğrafya parçasın- da Türkiye, Mısır, Kıbrıs Adası, İran, Suriye, Filistin, İsrail, Irak, Suu- di Arabistan, Yemen, Kuveyt, Ürdün, Afganistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler bulunmaktadır. Bu ülkeler hem petrol hem de doğal gaz yatakları açısından oldukça zengin bir bölge olmasının dı- şında Kıbrıs adasının güneyinde bulunan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İsrail dışında nüfusunun neredeyse tamamını Müslümanlar oluş- turmaktadır (Harunoğulları, ). Orta Doğu’da görülen büyük çekişmelerin temel nedenlerinden biri de hidrokarbon kaynakları açısından zengin olmalarıdır (Niray, ). Orta Doğu’da gerçekleşmekte olan iç savaş ve savaşlar orada yaşayan halkları egemen güçlerin zulmüne maruz bırakmaktadır. Orta Doğu’daki gelişmeler sonucunda oradan göç emek zorunda kalan göçmenlere ya da oradaki terör örgütleri ile mücadele Türkiye dışında başka bir devlet tarafından yürütülmemektedir (Sözen ve Çıplak, Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ ). Canfeza örtük içerik olarak Batılı hiçbir devletin Orta Doğu’da gerçekleşen olaylara müdahale etmeyerek ve hidrokarbon yatakların- dan dolayı kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek orada işlenen insanlık suçlarına ortak oldukları mesajını vermektedir. Şerefiyle ölmemek korkmak olur Onuruyla ölür ana, korkma doğur mısraları ile devam eden parçada açıkça Nuri Pakdil’in Anneler ve Kudüsler şiirine gönderme bulunmaktadır. Nuri Pakdil Anneler ve Kudüsler adlı şiirinde Gel, Anne ol. Çünkü anne, Bir çocuktan bir Kudüs yapar demektedir. Burada da görüldüğü gibi Canfeza annelere çocuklarının bu kanlı savaşta ölebilme ihtimalleri olduğunu bile bile doğurmalarını ölümden korkmamalarını ifade ederken Nuri Pakdil de benzer bir şe- kilde Kudüs’te doğacak her çocuğun Kudüs’ü yaşatacağından bahset- mektedir. Birleşmiş Milletler’in raporuna göre Filistin topraklarında yılından bu yana yaklaşık 2 bin ölüm ve yine aynı yılları kapsayan dönem içerisinde yaklaşık bin yaralanma olayı geçek- leşmiştir. Ölümlerin yaklaşık yüzde 40’ı ve gerçekleşen yaralanma olaylarının ise yaklaşık yüzde 25’ini kadın, kız ve oğlan çocuklarından oluşan sivil halk oluşturmaktadır. Ölümler hava saldırıları ve askeri çatışmalar sırasında sivil halka açılan ateş sonucunda, yaralanmalar ise göz yaşartıcı bomba, silahlı saldırı ve fiziksel saldırıdan dolayı gerçek- leşmiş olduğu bildirilmiştir.6 Ölüm ve yaralanma oranlarının bu kadar yüksek olduğu bir coğraf- yada çocuk sahibi olmak belki de anne-babaların ölümsüzlük arzuları- nın yanı sıra daha ilkel bir versiyonda da hayatta kalmayı yani soyun devamını sağlamakla ilişkisi olduğu düşünülmüştür. ▪ Zihniye Okray Doğur, anlasın bu zalim ordusu, Ölüm, yalnızca onların korkusu, Bizde kadere iman sorgusuz, Anlasın mümin yolun yolcusu dizelerinde açık içerik olarak Canfeza anneleri daha önceki dizelerde olduğu gibi çocuk doğurmaları için yüreklendirmiş ve Müslümanların kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim’e göndermeler yapmıştır. Dizeleri tek tek ele alacak olursak Kudüs’te yaşayan Müslüman annelere çocuk sa- hibi olmaları için çağrı yaparken İslam inancında ölümden korkmaya yer olmadığını çünkü İslam uğrunda ölmenin başka bir deyişle şehit olmanın korkulacak bir tarafı olmadığı çünkü din için yapılan savaş- larda ölmenin kutsal sayıldığı vurgusu yapılmıştır. Bakara Suresi Ayet de Allah yolunda öldürülenler için ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz demektedir. Bu ayetin tefsirine bakıldığında ise Allah yolunda ölenle- rin Şehitlik mertebesine ulaştıkları ve onların yerlerinin Cennet oldu- ğunu söylemektedir.7 Devam eden dizelerde de İslamiyet’te ölümden korkulmadığı ile ilgili bir gönderme daha yapılmıştır. Bu gönderme de Al-i İmran Suresi Ayet’tir. Bu ayette ise Herkes ölümü tadacaktır; yaptıklarınızın karşılığı size eksiksiz olarak ancak kıyamet gününde verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılır da cennete konursa artık kurtulmuştur. Dünya hayatı zaten aldatıcı şeyler- den ibarettir denilmektedir.8 Görüldüğü gibi Canfeza bu dizelerinde Müslüman kadınlara doğu- racakları çocukların Allah yolunda şehit olabileceklerini ama onların bu şekilde ölümlerinin ne anneler ne de imanlı Müslümanlar için kor- kulacak bir durum olmadığını ifade etmektedir. Örtük içerik olarak da Filistin yönetimine ve Orta Doğu’da daha önce insanlık dışı diye nite- Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ lendirdiği olaylardaki diğer oyunculara yani dış güçlere Filistin’de Müslüman halkın ne ölümden ne de Hak yolunda verilen savaştan korkmadıklarını ve orada haklarını savunmaya devam edecekleri me- sajını vermektedir. Canfeza, “bizde kadere iman sorgusuz” dizesi ile Ahzab Suresi Ayet’e gönderme yapmaktadır. Bu ayette Allah’ın, kendisi için takdir ve emrettiği bir şeyi yerine getirme husu- sunda peygamber için bir sıkıntı ve sakınca olamaz. Allah’ın hükmü de- ğişmez kaderdir denilmektedir.9 Görülüyor ki, hem Canfeza’nın dizelerinde hem de ayette Allah’ın hükmünün değişmez bir kader olduğu ve iman edenlerin de bu kaderi sorgusuz sualsiz kabul etiklerinden bahsedilmektedir. Bakara Suresi Ayet’te de şöyle denilmektedir Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, müminler de. Tümü, Al- lah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inandı. O’nun elçileri arasında hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağış- lamanı (dileriz). Varış ancak Sana’dır Yine benzer bir içerikten bahsedilmektedir. Damarda durmaz kan, varsa akacağı Gerekirse taş atan tanklar yapacağız Bu dizelerin ilkinde rap müzik parçalarında sıklıkla kullanılan bir yöntem olan atasözlerinin ve deyimlerinin kullanımına sözcüklerin yerleri değiştirilerek başvurulmuştur (Çetin, ). Türk Dil Kurumu’nun Deyimler ve Atasözleri’ne göre ‘akacak kan damarda durmaz’ atasözünün anlamı kişinin alın yazısında olanla ke- sinlikle karşılaşacağı olarak verilmiştir Bu dizede kaderin değiştiri- lemez olduğu ve her bireyin kaderinden kaçmayacağı vurgusu yapıl- maktadır. İbn-i Haldun’un ‘coğrafya kaderdir’ sözü akla gelmektedir. ▪ Zihniye Okray Şahin ve Belge ( ), İbn-i Haldun’un coğrafi determinizmini incelemiştir; insanın yaşadığı coğrafi çevrenin onun fiziksel özellikle- rinin yanı sıra kültür, ahlak ve sosyalleşme süreçlerini de etkilediğini vurgulamıştır. Bu dize ile hem önceki dizeleri onaylanmış olup hem de bu noktadan sonra gelinecek konuya bir giriş yapılmıştır. Çünkü ikinci dizede Canfeza gerekirse taş atan tanklar yapacağız diyerek devam etmiştir. Canfeza bu giriş ile Orta Doğu’daki Filistin- İsrail gerçekli- ğinden daha özel bir konuya da giriş yapmıştır. Kudüs olacak bir gün pencerende manzaran Biz yüzünü, sen Kudüs’ü göreceksin Hanzala! Şerefli duruşun, bu zulmü önleyecek, Acep dünya bunu nasıl görmeyecek, Artık tek bir umut dahi ölmeyecek, Çocuklar yaşama sırtını dönmeyecek. Sırtını dönmeni bekliyor zalimler, Çünkü kuvvetin besbelli halinden. Korkar gözüne bakmaya hainler, Yetersin dünyaya bu halinle! Bunlar, Gaza adlı parçanın devamında gelen dizelerdir. Filistinli bir karikatürist olan Naci el Ali’nin Hanzala ismini vermiş olduğu karika- tür kahramanına açık göndermeler burada bulunmaktadır. Naci el Ali’nin Hanzala tiplemesi çizilmeye başladığı günden itibaren hep sırtı dönük durmaktadır ve sessiz bir şekilde Filistin’de olup bitenleri pro- testo etmektedir. Hanzala hem sessiz bir tanık hem de sessizliği ile olup biteni protesto eden güçlü bir karakterdir. Hanzala Naci el Ali’nin ifadesi ile 10 yaşında hiç büyümeyen ve aslında yaratıcısının Filistin’i terk etmeye zorlandığı yaşı yansıtan bir çizimdir. Hanzala yüzünü hiç dönmemiş ve göstermemiştir. Canfeza Hanzala’ ya seslenerek bir umuttan bahsetmiştir. Onun bir gün Filistin’e geri döneceğini ve evi- nin penceresindeki manzaranın yine Kudüs olacağından ve bizlerin de yıllar sonra onun yüzünü göreceğimiz umududur. Hanzala’nın sessiz duruşundaki bu asalet orada yaşananları engelleyecek; dünyanın dik- Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ katini oraya çekebilecek güçte olduğundan bahsetmektedir. Canfeza burada Hanzala’ya kahramanlık atfetmiştir. Hanzala’nın küçük bir çocuk olmasına rağmen sergilediği davranışın savaşı durdu- rabilecek güçte olduğuna inanmaktadır. Canfeza bu vurgu ile bir ütop- yadan bahsetmektedir. Bu dizelerde yapılan diğer bir gönderme de Hanzala isimli sahabe ile ilgilidir. Hanzale b. Ebü Amir Uhud savaşın- da İslamiyet düşmanlarına karşı girişilen savaşta şehit düşmüş bir sa- habedir Naci el Ali’nin sırtından vurularak ölen Hanzala tiplemesi ise Hanzale b. Ebü Amir Uhud savaşı sırasında sırtından vurularak şe- hit edilişinin bir göndermesi olduğu düşünülmüştür. Naci el Ali’nin Hanzala’sı da bir meydan okuma gibi düşmanlarına hep sırtı dönük durmaktadır. Canfeza bu yaptığı anıştırma ile sırtı dönük duran küçük çocuk Hanzala’nın adını aldığı Hanzale b. Ebü Amir gibi sırtından vu- rularak şehit edilmeyi arzulamasına rağmen dünyanın buna gücünün yetmediğini dile getiriyor olabilir. Diğer taraftan parçanın giriş dizele- rinde olan insanlık dışı olaylara göz yuman insanlığın küçük bir çocu- ğu sırtından vuramayacak kadar güçsüz olduğunu da dile getirmekte- dir. Çünkü Canfeza Hanzala’nın sırtı dönük duruşunun bir güç gösteri- si olduğunu ve bu zulme susarak ortak olanların Hanzala’nın yüzüne bakmaya cesaret bile edemedikleri de verilen içerik arasındadır. Can- feza bu kısımda yine bir gerçekliğe vurgu yapmakta ve daha önce de bahsedildiği gibi Filistin’de ölüm ve yaralanmaların daha çok kadın ve çocuklardan oluştuğu gerçeğine dikkat çekmektedir. Canfeza ölen her çocuğun yaşanmamış hayatları ile umutlarının da öldüğünü örtük bir şekilde vurgulayarak o da rap müziğin Aktulum, kışkırtma ve şiddet gibi arayışların dışında tarafsız bir alan, bir kaçış ve bir sığınak oldu- ğunu göstermektedir (Aktulum, ). Çünkü burada Canfeza bir umuttan bahsetmektedir. Canfeza’nın Gaza isimli parçası Dünyanın el uzatmaya yok mecali Çünkü onlar da bu pis kumpasa dâhil İnsanı değil, insanlığı vuruyor zalim İsrail içimdeki çocuğu öldürmese bari ▪ Zihniye Okray dizeleri ile devam etmektedir. Bu dizelerdeki açık içerik dünya devlet- lerinin Filistin’de olup bitenlere sessiz kaldığı, İsrail Devleti ordusu- nun masum halkı özellikle de çocukları öldürdüğünü tekrar dile getir- miştir. Canfeza burada ‘insanı değil, insanlığı vuruyor zalim’ dizesi ile Orta Doğu’daki olaylara tekrar dikkat çekmiştir; İsrail Devleti’ni zalim olarak nitelendirmiştir. Zalim kelime anlamı olarak Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde acımasız ve haksız davranan, zulmeden olarak tanımlanan Arapça kökenli bir kelimedir Casiye Suresi, Ayet’te Çünkü onlar, Allah’tan (gelecek) hiçbir şeyi senden savamazlar. Şüphe- siz zalimler, birbirlerinin velisidirler. Allah ise, muttakilerin velisidir denilmektedir Daha önce de Orta Doğu’nun Müslüman bir coğrafyayı akla getir- diğinden bahsedilmiştir. Casiye Suresi Ayet’le birlikte Canfeza kendi dizelerine bir dayanak daha sağlamıştır. Dünyanın Filistin’de olup bitenlere kayıtsız kalması gayri Müslimlerin Müslümanlara karşı birlikte hareket ettiğini ve bu yüzden göz yumduklarını örtük içerik olarak vermiştir. Canfeza yine bir deyim kullanmıştır. Burada kullanı- lan deyim ‘kumpasa dâhil olmak’ deyimidir. Rap müziğin özellikle- rinden biri olarak olmak fiili çıkarılarak kumpasa dâhil denilmiştir. Bilindiği gibi bir kumpasa dâhil olmak hileli bir iş düzenlemek ya da gizli bir işe dâhil olmak demektir. İsrail’in yılından bu yana yirmi yedi bin kilometrekarelik Filistin topraklarının yüzde 85’ini işgal etmiş olduğu Anadolu Haber Ajansı (Ula Ataullah, ) tarafından bildirilmiştir. Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) raporuna15 göre de İsrail’in yılından itibaren de yak- laşık bini zeytin ağacı olmak üzere 2 buçuk milyon ağacı söktü- ğünü veya kestiğini bildirmiştir. Verilmiş olan bu iki örnek de İsrail’in Filistin toprakları ve halkı üzerinde hileli bir şekilde önceden planlan- mış ve diğer devletlerin de dâhil olduğu bir oyunun aktörleri oldukları örtük içeriği göze çarpmaktadır. Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ Şimdilik gökyüzünde yıldızlar sönük Öyle ışıldayacak ki şaşırtacak körü Ölüm sizi bulacak dönüp Allah’ı göremiyorsanız ona olan sevgimizi görün dizelerinde açık içerik olarak şu anda İslam âleminde bir karamsarlığın ve karanlığın olduğunu, fakat Allah’a olan inançla İslam’ın yeniden parlayacağını ve İslam düşmanlarının bu aydınlık içinde yok olup gi- deceklerini söylemektedir. Bu dizelerde örtük içerik olarak inanç dı- şında Eski Türk mitolojisindeki yıldıza dönüşmekten de bahsedildiği düşünülmüştür. Eski Türk Mitolojisinde ‘gökyüzü ebedi huzurun me- kânıdır’ ve Allah’ın iyi insanları gökyüzüne yanına aldığı inanışı mev- cuttur. Bu gönderme sadece Eski Türk Mitolojisinde değil aynı za- manda Tasavvufi anlamında da beşeri aşktan ilahi aşka yükselmesinin yani erdemleri ile değer kazanarak yerinin gökyüzü olarak belirlenme- si olarak da okunabilir (Şenocak, ). Diğer taraftan bu dünyada zulüm altında olan bir halkın Allah inancı ile belki de şehitlik mertebesine ulaşarak mekânlarının cennet olacağı ile ilgili bir gönderme olarak da değerlendirilmiştir. Birer kahraman olarak ölüp yıldıza dönüşecek kahramanların gökyüzüne çıkması ile karanlık aydınlığa dönüşecek ve düşmanlar bu aydınlık içerisinde yok olacaklardır. Burada bir zıtlıktan da örtük içerikte bahsedilmiş olundu- ğu akla gelmiştir. Bir önce çözümlenen kısımda bahsedilen zalim, zulmet mastarından türetilmiş olup nurun / ışığın olmama durumu, karanlık olarak tanım- lanmaktadır Yaşanılan zalimliklerden dolayı şu anda karanlık içeri- sinde olan inananların Allah inancı ile birlikte karanlığı aydınlığa dön- düreceklerinden bahsedilmiş olduğu da akla gelmektedir. İman, fakir dünyamda göğsümdeki gömü Şimdilik güzel günler görene kadar körüm Ey zalim ölene kadar sömür Ey mazlum hür yaşa, ölene kadar ömür ▪ Zihniye Okray Canfeza bu kısımda iman etmenin en büyük hazinesi olduğundan, güzel günler gelene kadar karanlıkta yaşayacağından açık içerikte bahsetmiştir. Zalim diye nitelendirdiği kişilere ömürleri bitene kadar sömürmelerini mazlumlara ise hür yaşamak için gerekirse canlarını vermelerini öğütlemektedir. Burada zalimlere vermiş olduğu gözdağı ise; bu dünyada yaptıkları zalimliklerin ahirette hesaplarının sorula- cağı ile ilgili olduğu düşünülmüştür. Diğer taraftan örtük bir içerik olarak da iman etmekten vazgeçilmemesi gerekliliği vurgulanmıştır. Biz gelene kadar zalimlere direnin Sırtınızdan çıkan hançer gönlümüzde bilenir Müslümanlar, zafer istemeyin dilenin Kılıç kuşananın alimallah, söz bilenin Bu dizelerde biz birincil çoğul şahıs ekinin kullanılması İslam birli- ğine bir gönderme olduğu düşünülmüştür. İkinci dizede bahsedilenin ise ‘sırtından çıkan hançer’ ise daha önce de bahsedilen Hanzale b. Ebü Amir’e bir gönderme olduğu düşünülmüştür. Çünkü O da İslam uğrunda giriştiği bir savaşta sırtından bıçaklanarak şehit olmuştur. Di- ğer taraftan Müslümanlara yine bir çağrıda bulunmaktadır. Zaferin sa- dece arzu etmekle değil Allah’a zafer için yakarışlarda bulunulması gerekliliğini de Müslümanlar, zafer istemeyin dilenin cümlesi ile vur- gulamıştır. Bundan sonra gelen dizede ise Allah yolunda kılıç kuşana- nın yani savaşa hazır olanın Allah tarafından bilineceğini ve görülece- ğini vurgulamıştır. Bir başka deyişle Gaza’dan bahsedilmektedir. Fi- listin için Müslümanların birleşip oradaki kardeşlerine yardıma gitme- lerinin bir Gaza olduğunu örtük içerikte vurgulamaktadır. Bu dizelerin örtük içeriğinde ‘kılıç kuşanmak’ deyimi ile Osmanlı Padişahların pa- dişahlık unvanlarını alırken yapılan tören ve Hilafetten de bahsedilmiş olabileceği de düşünülmüştür. Osmanlı’nın güçlü olduğu dönemlere romantik bir gönderme olduğu da düşünülmüştür. Çünkü daha önce de bahsedildiği gibi Filistin Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altında iken tarihinin en huzurlu dönemlerini geçirmiştir. Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ Canfeza parçasının sonuna geldiğinde ise Filistin özelinden Orta- doğu geneline geçiş yaptığı takip eden dizelerle vermiştir. Gözyaşı kimyasal zulmün tükürüğü asit Tek silahı canı olana kurşun atmak basit Orada kahvaltıda mermi yemek nasip Ortadoğu’da bebek öldüren bir demokrasi Canfeza bu dizeleri ile Ortadoğu’da eşit güçler arasında bir savaşın olmadığına vurgu yapmaktadır. Bu dizelerle birlikte Canfeza dikkati Filistin’den genel olarak Orta Doğu’ya çekmeye çalışmıştır. Kimya- sal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) yılı raporuna göre yılı içerisinde Suriye’de sivil halka kimyasal silahlarla saldırılar düzenlenmiştir Canfeza bu dizesinde bir gerçekliğe gönderme yapmıştır. Orta Do- ğu’daki savaşın eşit güçler arasında olmadığına ilişkin gerçekliği sa- vunmasız sivil halka dikkat çekerek yapmıştır. Orta Doğu’daki de- mokrasi anlayışının yozlaşmış bir anlayış olduğu ve yönetime baş- kaldıran sivil halkın hatta bebeklerin bile bu demokrasi anlayışı çer- çevesinde öldürüldüğünden bahsetmiştir. Cinayet ve kanla yazılmış bir sözlük Bu sözlükte cinayet bir özgürlük Biz hepsine her iki cihanda da şahidiz Yürek hissetti, kulak duydu, göz gördü dizeleri parçanın sonuna gelinmek üzere olduğunun habercisi niteli- ğindedir. Bu dizelerde Canfeza Orta Doğu’da bilinen sözlüklerden daha farklı bir sözlük yazıldığını ve bu sözlükte cinayet işlemenin bile ceza gerek- tiren bir suç olmaktan çıktığından bahsetmektedir. Cinayetin bile öz- gürce işlenebilecek bir eylem olduğundan bahsedilmiştir. Fakat bu olup bitenlere yine İslam inancına vurgu yapılarak Müslümanların her iki cihanda da yani dünya ve ahirette de şahitlik yapabileceğinden bah- sedilmektedir. Şahitlik bilindiği üzere bir kimsenin hazır bulunup ▪ Zihniye Okray görmek veya duymak suretiyle bildiği bir şeyi haber vermesi anlamına gelmektedir. Ve sanatçı bir sonraki dizesinde de Müslümanların olup bitenlere hem manevi hem de maddi olarak şahit olduğunu ve şahitlik yapacaklarını ifade etmektedir. Canfeza’nın Gaza’sı Dünyanın suskunluğu, çıkar denen illetten Para elin kiridir kirleşmiş milletler İçlerinde insan ölmüş zilletten İtin, köpeğin sömürdüğü bir leşmiş milletler dizeleriyle son bulmaktadır. Bütün bir parçanın özeti niteliğinde olan bu dizelerde açık içerik olarak orta Doğu’da olup bitenlerin çıkar sa- vaşları olduğu, para için bütün bunların gerçekleştiğini vurgulamakta- dır. Canfeza bu dizelerinde deyim kullanımının yanı sıra cinas sanatını da kullanmıştır. Para elin kiridir deyimi kullanılırken paranın sadece bu dünyada maddi değeri olduğunu vurgulamıştır. Yine açık içerik olarak milletlerin içindeki insanlığı içlerindeki alçaklıktan öldüğünü ifade etmiştir. Bu son iki dizede kullanılan cinas ise bir leşmiş milletler kelimelerinde kullanılmıştır. Burada Birleşmiş Milletler’in temel göre- vi olan tarafsızlığı göz ardı ettiğini ve çıkar çatışmalarından dolayı or- taya çıkan bu savaşta gayri Müslimlerin tarafında olduğu örtük içerikte vermiştir. Petrol uğruna yapılan bu savaşların da insanlığı kaybettirip milletlerin birer leş haline geldiği de vurgulanmıştır. Aslında burada Canfeza, ‘Müslüman’ın Müslümandan başka dostu olmadığı’ vurgu- sunu yeniden yapmıştır. Bu durumda akla Maide Suresi Ayet gelmektedir. Bu ayette Ey iman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dostlar (veliler) edinmeyin; onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez denilmektedir. Bu çağrışım örtük içerikte İslam Birliği’ni vurgular nitelikte olduğunu düşündürmüştür. Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ 4. Sonuç Yerine Sadece Rap müzikte kullanılan sözler değil genel olarak şarkı sözle- ri üzerine yapılacak çözümlemelerde metnin üzerinde durularak, met- nin arka planı ve metnin kültürel boyutu ile ilgili temel göndermeler tespit edilebilir (Aktulum, ). Canfeza’nın Gaza isimli rap müzik parçasında metin arka planında kültürel göndermelerin yoğun olarak işlenmiş olduğu görülmüştür. Diğer taraftan incelenmiş olan bu parçada tarihsel gerçeklerin yanı sıra güncel yaşanan olaylara da gön- dermeler yapılmıştır. Bu da okuyucuya ya da parçayı dinleyen dinleyi- cilere hem tarihsel arka plan hem de kültürel arka plan hakkında ol- dukça yoğun bilgiler sunmaktadır. Parçanın barındırdığı toplumsal göndermelerin anlamları metinsel göndermelerin izlerini takip ederek, çözümleyerek örtük içerikten açık içerik haline dönüştürüle bilinir. İncelenmiş olan Gaza isimli parçada geçmiş miti, gelecek miti ve ütopya bir arada sunulmuştur. Hem tarihsel gerçekler, günlük yaşanan olaylar bunların yanı sıra diğer sanat alanlarına yapılan göndermeler de Gaza isimli parçada yer bulmuştur. Yapılan çözümlemede Nuri Pakdil şiiri yanı sıra, özellikle de Müslümanların kutsal kitabı olan Ku- ran-ı Kerim’e yapılan göndermeler dikkat çekicidir. Canfeza parçası- nın giriş kısmında Nuri Pakdil şiirine gönderme yaparak geçmiş miti; başka bir ifade ile ilk kuşaktan dinlenilen hikâye, Kudüs özelinde yapı- lan göndermeler ile ikinci kuşaktan aktarılan gerçeklik ve son bölümde ise üçüncü kuşağın olayı yeniden kurgulayarak ütopyayı ortaya koy- ması ile sonuçlanmıştır. Bu çalışma ile farklı sanat alanlarında, tarihin farklı kesitlerinde yaşamış olan sanatçıların geleneğin kuşaklararası aktarımını sağla- dıkları ve yeni kuşaklarda eski kuşakların tarihsel izdüşümlerine rast- lanıldığı görülmüştür. Bu parça özelinde Nuri Pakdil ve Canfeza’nın Kudüs geleneğini aktarmada kuşaklar arası iletinin aktarıcıları olduk- ları düşünülmüştür. ▪ Zihniye Okray Bridge between the Generations: Canfeza and Gaza Abstract: Traditions transmits the history of society from generations to generations. The study was intended to examine the relationship be- tween texts and indicators used in the song Gaza by the Turkish rapper with Canfeza. Gaza, refers to events in general to the Middle East and in a more private to Palestine-Jerusalem. The density of texts and cross- indicators and quotations is remarkable, especially between the Turkish poets Nuri Pakdil and there are clear references to the holy book of Muslims, the Quran. As a result Jerusalem acknowledge as a tradition, has been passed through different art paths among generations. Key Words: Poem, Rap, Qquote, Jerusalem. Kaynaklar Ahzab Suresi, monash.pw%C3%A2b- suresi//ayet-tefsiri) (Erişim Tarihi: ). Akar, Mustafa (), “Türk Şiirinin Geniş Ufkuna Giriş: Kudüs”, Laci- vert Dergi, Sayı monash.pw turk-siirinin-genis-uf-k’una-giris-kudus (Erişim Tarihi: ). Aktulum, Kubilay (), Müzik ve Metinlerarasılık, Müziklerarası / Göstergelerarası Etkileşimler ve Aktarımlar, Konya: Çizgi Kitabevi. al Ali, Naci (), “Powerful Weapons”, Index on Censorship, 41(1): Al-i İmran Suresi, monash.pw%C3%82l- i%20%C4%B0mr%C3%A2n- suresi//ayet-tefsiri (Erişim Tarihi. ). Alsaç, Fevziye (), “Dede Korkut Hikayeleri’nde Kültürel Bellek Bağ- lamında Gelenekler”, Journal of Turkish Language and Literature, 4 (1): Arslan, Ekincan (), Geçmişten Günümüze Rap Müzik Prodüksiyonu, monash.pw%C3%A7mi%C5%9Ften_G%C3 %BCn%C3%BCm% C3%BCze_Rap_M%C3%BCzik_Prod%C3%BCksiyonu (Erişim Tarihi: ). Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ Assman, Jan (), Kültürel Bellek (Çeviri: Ayşe Tekin), İstanbul: Ay- rıntı Yayınları. Ateş, Davut (), “Gazze Trajedisi: Sorumluluk ve Kavramların Haklı- laştırma İşlevi”, Çağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 6 (1): Bakara Suresi, monash.pw%C3%BCminler (Erişim Tarihi: ). Batuk, Cengiz ve Rabia Mert (), “Çatışan Kutsalların Ortasındaki Şe- hir: Kudüs”, Din Bilimleri Akademik Araştırmalar Dergisi, 17 (2): Bulut, Feyza (), “‘Metinlerarasılık’ Kavramının Kuramsal Çerçeve- si”, Edebi Eleştiri Dergisi, 2 (1): Buzpınar, Ş. T. (), “Osmanlı Hilafeti Meselesi: Bir Literatür Değerlen- dirilmesi”, Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi, 2 (1): Canfeza (), L’afedersin, İstanbul: Nesil Yayınları. Casiye Suresi, monash.pw, (Erişim Tarihi: ). Çakmak, Mehmet Ali ( ), “İnanç Olgusunun ve Tarihi Olayların Türk Halkında Oluşturduğu İslam Dünyası Algısı”, Türkiye Sosyal Araştır- malar Dergisi, 19 (1): Çetin, Nagihan (), “Rap Müzikte Deyimlerin Kullanımının Sagopa Kajmer Örneği Üzerinden Metinlerarasılık Bağlamında Değerlendirilme- si”, Motif Akademi Halk Bilim Dergisi, 12 (26): Çiftçi, Sabri (), “Gazze Ablukası ve İsrail-Filistin Sorununun Gelece- ği”, Ortadoğu Analiz, 2 (): Dundes, Alan (), “The Study of Folklore in Literature and Culture: Identification and Interpretation”, The Journal of American Folklore, 78 (): Dünya Mevlana Sağlık Eğitim ve Kültür Vakfı, Tasavvuf Musikisi, monash.pw?mi= ( Erişim Tarihi: ). Faber, Michel (), Comics and Graphic Novels, Pens and Swords, The Guardian, monash.pw palestine-cartoons-al-ali (Erişim Tarihi: ). Halevy, Sivan (), Hanzala, l’enfant de Palastine, Vingtieme Siecle. Revue d’historie, No: ▪ Zihniye Okray Çakın, Kamil (), “Hanzale B. Ebü Amir, Türkiye Diyanet Vakfı, İs- lam Ansiklopedisi, monash.pw (Erişim Tarihi. ). Harman, Ömer Faruk (), Kudüs, Türk Diyanet Vakfı, İslam Ansiklo- pedisi: monash.pw: (Erişim Tarihi: 11/06/). Harunoğlu, Muazzez (), “Orta Doğu Jeopolitiği ve Küresel Güçlerin Enerji Mücadelesi”, Humanitas: Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 5 (9): İHH: İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (), İsrail, İşgal Altın- daki Filistin Topraklarından Milyon Ağaç Söktü, monash.pw topraklarinda milyon-agac-soktutemmuz_html (Erişim Tari- hi). Kahraman, Mehmet Emin (), “Resim-Müzik İlişkisinde Yeni Yön- temler, Grafiti ve Rap Müziği Örneklemi”, Yıldız Journal of Art and Design, 1 (1): Kaplan, F. N. ve A. B. Kaplan (), “Olgusal ve Düşsel Gerçekliğin Kozmogonik Portleleri: Frida Kahlo’mum İmgeleminde Biyolojik ve Ruhsal Acının Anatomisi”, Journal of Current Researches on Social Sciences, 7 (4): Karaköse, Hasan (), “Filistin ve Kudüs Meselesine Genel Bir Bakış: XIX. Yüzyılın Ortasından XX: Yüzyıl Ortalarına Kadar”, Ahi Evran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 4 (2): Karakurluk, Bedirhan (), Storytelling Technique in Turkish Rap Music: A Music Video (Yüksek Lisans Tezi), Ankara. İhsan Doğraması Bilkent Üniversitesi, Grafik Tasarım Bölümü, Karataş, Hicran (), “Geleneğin Kuşaklara Aktarımı Bağlamında Bir Çatalzeytin Düğün Türküsü: ‘Dünür Ağa’”, Milli Folklor, 26 (): Kılıç, Muharrem (), “Anlamın İnşası ve Anlam Etkinliği Bağlamında Geleneğin Sorunsallaştırılması”, SDÜ Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyal Bilimler Dergisi, Köse, Feyza Betül (), “Osmanlı Dönemi Kudüs’ünde İdari ve Sosyal Yapı”, Ardahan Üniversitesi İnsan Bilimleri ve Edebiyat Fakültesi Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ Dergisi, 1: Kulu, Mustafa (), “İsrail Kamuoyunda İkinci Gazze Savaşı’na Farklı Yaklaşımlar”, Ortadoğu Analiz, 5 (49): Lawergren, Bo (), Eski Anadolu’da Telli Çalgılar, I. Uluslararası Tarihte Anadolu Müziği ve Çalgıları Sempozyumu Tam Metin Ki- tabı, Ankara: T.C. Kültür Ve Turizm Bakanlığı, Yayın No: , Kültür Varlıkları Ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Yayın No: ,. Maide Suresi, monash.pw, (Erişim Tarihi: ). Mangion, Claude (), “Gelenek, İletişim ve Toplumsal Yeniden Üretim Üzerine”, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergi- si, Marrie, AM, Henrietta (), “Emerging Trends in the Generation, Transmission and Protection of Traditional Knowledge”, Indigenous Policy Journal, 30 (1): Niray, Nasir (), “Bölgesel ve Küresel Gelişmeler Işığında Orta Do- ğu’da Oluşan Siyasal Gelişmeler Ve Türkiye’nin Yeri”, Fırat Üniversi- tesi Orta Doğu Araştırmaları Merkezi Birinci Orta Doğu Semineri, Elazığ, Mayıs. OCHA, United Nation Office for the Coordination of Humanitarian Af- fairs, occupied Palestinian Territory, monash.pw (Erişim Tarihi: ). OPCW, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü, monash.pw centre/news//03/opcw-issues-fact- finding-mission-report-chemical-weapons-use- allegation (Erişim Tari- hi). Öztürk, Mustafa (), “Türk Edebiyatında Kudüs Teması”, Beytül- makdis Araştırmaları Dergisi, 17 (2): Sözen, Edibe ve Bilal Çıplak (), Orta Doğu’da Barış: Aktörler, So- runlar ve Çözüm Arayışları Sempozyumu, Aralık , Gazi- antep: Hasan Kalyoncu Üniversitesi,. Şahin, Emir Ali (), “Nuri Pakdil’in Şiir Coğrafyasında Kudüs”, Aka- demik Platform İslam Araştırmaları Dergisi, 2 (1): Şahin, Cemalettin ve Rauf Belge (), “İbn Haldun’da Coğrafi Determi- nizm”, Akademik Bakış Dergisi, ▪ Zihniye Okray Şenocak, Ebru (), “Mitolojik Konulu Bir Halk Hikayesi ‘Leyla ile Mecnun Hikayesi’ Merkezinde Yıldıza Dönüşüm, Milli Folklor, 22 (86): Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük, monash.pw , Erişim tarihi: 09/12/ Ula Ataullah, Ekip (), İsrail, Filistin Topraklarının Yüzde 85’ine El Koydu, monash.pw yuzdeine-el-koydu/ (Erişim Tarihi: ). Üçer, Merve Betül (), “Müzikte Anlamın Yeniden Üretimi: Hip-Hop Kültürünün Türkiye’deki Görüntüleri Üzerine Sosyolojik Bir İnceleme”, II. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi, Bildiriler Kitabı - I, s Üzen, İsmet (), “İngilizlerin Kudüs’ü Ele Geçirmesi ve General Edmund H. H. Allenby’nin Kudüs’e Törenle Girişi”, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 19 (2): Yücer, Hür Mahmut (), “Türkiye’de Bir Kudüs Şairi: Nuri Pakdil ve Aşk-ı Kudüs”, Akademik Platform İslam Araştırmaları Dergisi, 2 (2): Notlar 1. İncil, Yaratılış, monash.pw [Erişim: 11 Haziran ] 2. monash.pw [Erişim: ]. 3. monash.pw: [Erişim: 7 Kasım ]. 4. monash.pw?mi= [Erişim: 13 Ocak ]. 5. monash.pw [Erişim: 9 Aralık ] 6. monash.pw [Erişim: 24 Aralık ] 7. monash.pw ayet-tefsiri [Erişim: 6 Ocak ]. 8. monash.pw%C3%82l i%20%C4%B0mr%C3%A2n-suresi// ayet-tefsiri Kuşaklar Arasındaki Köprü: Canfeza ve Gaza ▪ [Erişim: 6 Ocak ]. 9. monash.pw%C3%A2b- suresi// ayet-tefsiri [Erişim: 6 Ocak ]. monash.pw%C3%BCminler [Erişim: 6 Ocak ]. monash.pw [Erişim: 6 Ocak ]. monash.pw [Erişim Ocak ]. monash.pw [Erişim: 13 Ocak ]. monash.pw [Erişim: 13 Ocak ]. monash.pw milyon-agac-soktu temmuz_html [Erişim: 14 Ocak ]. monash.pw [Erişim: 9 Aralık ]. monash.pw finding- mission-report-chemical-weapons-use-allegation [Erişim: 12 Ocak ].

Röportaj: Cem Kayıran

Anıl Eraslan, yıllardır ülkenin doğaçlama sahnesinde dikkat çekici işlerle çok yönlülüğünü ispatlamış bir müzisyen. Geçtiğimiz yıl yayımladığı sualtı doğaçlaması “Fish Eye” ilk ipuçlarını verdiği geniş çaplı projesi Dream Works, bol konuklu 13 şarkılık bir albüm olarak artık aramızda.

Berlin merkezli plak şirketi Rumi Sounds tarafından plak ve dijital olarak yayımlanan albümde Anıl Eraslan her parçada farklı müzisyenlerle ortaklaşmış; onların rüyalarını sese dökmeyi amaçlamış. Albümün ses çıkaran listesi aşağıdaki gibi:

Sumru Ağıryürüyen &#; ses, mandolin
Şevket Akıncı &#; gitar
Orçun Baştürk &#; synth
Eda Er &#; synth
Anıl Eraslan &#; viyolonsel
Volkan Ergen &#; perküsyon
Elif Canfezâ Gündüz &#; kemençe
Zeynep Ayşe Hatipoğlu &#; viyolonsel
Zeynep Kaya &#; ses
Alper Maral &#; bas trombon
Merve Salgar &#; tanbur
Tolga Tüzün &#; piyano

Anıl Eraslan ile hem albümü hem de geride kalan yıldan aklında kalanları konuştuk, planlarından havadisler aldık.

Baştan sona beklenmedik mod geçişleriyle dolu, merak dozunun bir an olsun eksilmediği bir akışa sahip Dream Works. Çok sesli ve konukların karakteristik katkılarıyla bir tekinsiz rüyalar cümbüşünü andırıyor. Sence bu albümün yanaştığı ortak duygular neler?

‘Tekinsiz rüyalar cümbüşü’ albüme yakışan bir ifade olmuş. Albümün genelinde organize olmuş bir kaos hâli var. Müziğin verdiği hisler herkes için farklılık gösterecekir sanırım fakat dinleyiciyi ortak zeminde tutmak isteyen bir tema var; o da, rüya. Rüyadaki özne, nesne ve mekân arasındaki tuhaf geçişler ve iç içe girmiş hikâyelere benzer bir yapısı var bu albümün. Rüyayı gören özne bile her an değişiyor olabilir, bazen ben, bazen albümdeki diğer müzisyenler, bazen dinleyici hatta bazen de İstanbul. Bu albüm, sonrasında İstanbul’da yapmak istediğim deneysel bir belgesel filmi de kapsayan uzun soluklu bir serüvenin ilk aşaması niteliğinde. Bu bağlamda bana göre albümün sinematografik bir hissi de var. Özellikle baştan sona kesintisiz dinlendiğinde. Bu yüzden birkaç bölüm dışında bütün parçalar birbirine bağlanıyor. Bütün albüm aslında tek bir parça ve tek bir rüya.

Albüm için geçirdiğin hazırlık sürecinde senin için yeni olan ne gibi metotlara başvurdun? Bu işitsel çokluk seni nasıl meydan okumalara yöneltti?

İstanbul’a çok uzun süredir sık sık gelip gidiyorum ama ben İstanbul’da hiç yaşamadım. yılında Tarabya Kültür Akademisi’ne konuk sanatçı olarak geldiğimde ay boyunca İstanbul’da kalma ve bu proje için uzun uzun çalışma fırsatım oldu. İstanbul’da yaşayan ya da yaşamış olan, yıllardır beraber çalıştığım dostlarımla bir topluluk kurup hep beraber müzik yapma isteğim vardı. Gruptaki herkes birçok farklı türde birbirleriyle müzikal temas kurmuş doğaçlamacı müzisyenler zaten. Bu şehirden ve bu sinerjiden çıkacak olan şeyi -rüyalar aracılığıyla- hem kaydetmek hem de filme almak istedim. Rüyaların da doğaçlama olması ve doğaçlama üretilen bir film gibi izlenmesi (hatırlanması?) beni etkileyen bir fikir olduğu için bu fikri albüm ve film sürecine dâhil ettim.

Hazırlık aşamasında arkadaşlarımla konuşarak ve yazışarak, onların rüyalarını topladım. O rüyaları daha sonra besteledim ya da doğaçlanacak şekilde yapılandırdım. Pandemi süreci bir araya gelmemize engel olduğu için kayıtların bir çoğu ayrı ayrı yapıldı. Benim için bu süreçte asıl yeni olan kısım kayıtlar bittikten sonra bilgisayar başına oturup ayrı ayrı yapılmış bütün kayıtların bir sene boyunca editini yaparak yeni bir kompozisyon niteliğinde kolaj bir çalışma çıkarmak oldu.

Dokusal bir müzik barındırıyor Dream Works. Yer yer işittiğimiz insan sesleri de aynı filtreden geçmiş gibi. Bu müziği ilk kez deneyimleyecek birine nasıl bir ortamda, günün hangi saatinde dinlemesini tavsiye edersin?

Akşam saatlerinde, tam bir yorgunluk içindeyken; bir yandan yemek yiyip bir arkadaşımızla konuşurken diğer yandan da göz ucuyla bilgisayardan açtığımız albümün çalma çubuğunu oradan oraya iki saniyede bir sürükleyerek, atlayarak dinlemek mesela.:) Şaka şaka. Herkesin bütün müzikleri artık böyle dinlediğine dair kötü bir inancım var sanırım. Umarım düzelir, ya bu durum ya da ben.

Albümün dinlenmesi ilgili tek arzum, albümün iyi bir ses sisteminden ya da kulaklıktan baştan sona kesintisiz dinlenmesi olabilir. Bu arada albüm dijital ortam dışında asıl plak olarak çıktı fakat dağıtımcımız olmadığından Türkiye’ye şu an çok sayıda ulaştıramıyoruz. Yine de bazı yerlere mutlaka ulaştıracağız ve konser sonrası da mekânda satın almak mümkün olacaktır. İlgilenenler benimle iletişime geçebilirler.

Dream Works’ün yaşadığın yerle nasıl bir ilişki kurduğunu düşünüyorsun?

Müzikal olarak beni en çok heycanlandıran ve etkileyen şehir hep Berlin oldu. Tabii bu şehirle değil insanlarla oluyor. Berlin’de tanıdığım, beraber çalıştığım ya da sadece dinlediğim müzisyenlerden bahsediyorum. Bu etkiler bir şekilde hayal ettiğim müziğe yansıyordur fakat Dream Works’teki ilişkiyi şöyle açıklamayı tercih ediyorum: Albümdeki 12 müzisyen birbirlerini doğrudan ya da dolaylı olarak tanıyorlar. Hem farklı müzik çevrelerinden geliyorlar hem de ortak bir alanları var; doğaçlama pratiği.

Durum böyle olunca benim hissim hep şu oldu; bu müzik zaten henüz çalınmamış olsa da var. Sadece ateşlesem yeterli, sonra oturup ortaya çıkan müzikal yangını izlemek isterim.

Albümü sahneye taşıma hayalin / niyetin var mı? İpuçları verebilir misin?

Dream Works’ü 17 Mart’ta Borusan Müzik Evi’nde çalacağız. Bekleriz! Yazılı parçalar çalınacak olsa da müziği çeşitli türde doğaçlama oyunları şekillendireceği için albümü çalıyoruz demek tam doğru olmaz. Albüm bizi çalabilir ama!

’de zihnini en çok meşgul eden, üretimlerine de yansıyan mesele neydi?

Bir çok mesele var, dünyanın hâli, bizim hâlimiz ne hızla nereye evriliyor anlamak çok zor. Bu durum yani bu hız ve savrulmuşluk hissi beni şu sıralar daha eski müziklerle daha çok ilgilenmeye götürüyor olabilir. Bunun içinde Osmanlı-Türk müziği, Anadolu türküleri, Avrupa rönesans müzikleri, 70’li ve 80’li yılların avangart caz kayıtlarından bahsedebilirim. Üretime ne, ne şekilde yansıyor bilemiyorum.

Yıl sonu listeleri gündemimiz. Hangi albümler, şarkılar, müzisyenler sızdı bu yıl senin kulaklarına?

Son zamanlarda en çok dinlediğim müzik yeni keşfetmiş olduğum 30’lu yılların şahane ikilisi Slim Gaillard ve Slam Stewart kayıtlarıydı. Yine son zamanlarda keşfettiğim Tristan Honsinger & Sean Bergin &#; Lavoro albümü beni çok etkiledi. Bir diğer en çok dinlediğim ve en beğendiğim eser de Tanburi Cemil Bey’in “Ferahfezâ” saz semaisi. Land of Kush’ın ’da çıkan Sand Enigma albümünü de çok beğeniyorum.

için nasıl planların var? Seni en çok ne heyecanlandırıyor?

Bir kaç senedir üzerinde çalıştığım, bu albümle de bağlantısı olan, albümdeki çoğu müzisyenin içinde olacağı bir film fikri var. Deneysel bir belgesel filmi diyebiliriz. İstanbul’daki doğaçlama müzikler üzerine. Filmin çekimlerini tamamlayıp montajını yapacak olma düşüncesi heyecan verici. Daha çok iş var ama bu büyük planlardan birisi. Bir kaç senedir 8mm ve 16mm filmle de uğraşıyorum. Yeni senede analog filmlerle olan tanışıklığımızı güçlendirmeye niyetim var, evde filmlerin banyosunu yapmak ve filmleri taramak gibi. Müzikle ilgili planlarda çok şey var sıralayabileceğim. Strasbourg kökenli grubumuz Sousta PoliCki ile ilk albümümüzü kaydedeceğiz. Yeni kurulmuş olan grubumuz Banquet of Consequences ile de hem ilk albümümüzü kaydedeceğiz hem de Ljubljiana fesivalinde çalacağız. Ve de seneye Electric Gem adlı, akdeniz müziklerini coşkulu bir rock enerjisiyle ve şahane düzenlemelerle seslendiren 15 kişilik dev bir grubun bir parçası olacağım. Bunların yanında bir de ikinci solo albümüme hazırlanmak gibi bir fikrim de var. 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır