caroline koç röportaj / Son Dakika Caroline Koç Haberleri - Caroline Koç Son Dakika

Caroline Koç Röportaj

caroline koç röportaj

Aylin Koç'tan ilk röportaj

Caroline ve Mustafa Koç'un 19 yaşındaki kızları Aylin Koç, Harper's Bazaar Türkiye'nin temmuz sayısı için, Fransız modaevi Dior'un Bodrum Yalıkavak Marina'da kapılarını açtığı Dioriviera butiğinden özel tasarımlarla poz verdi.

İLK RÖPORTAJ

Sanat tarihi okuyan, fotoğrafçılık ve modayla ilgili, köklü bir ailenin en genç üyesi olan Aylin Koç, derginin şimdiye kadarki en genç kapak kızı oldu. İlk röportajını veren Aylin Koç'un fotoğraflarını Emre Güven çekti.

BOHEM VE GENÇ

Aylin Koç, çekimin yapıldığı Bodrum'u sevse de Türkiye'de yazı geçirmek için favorisinin Çeşme olduğunu söylüyor:

"Ailem, akrabalarım ve yakın arkadaşlarımın çoğu orada. Ruhuma çok uyuyor. Daha minimal yaşayabilme hissi veren bir yanı, bohem ve genç bir tavrı var. Özellikle bu sene Türkiye'ye dönmeyi dört gözle bekledim, çünkü pandemi sebebiyle ailemden ilk kez bu kadar uzun süre ayrı kaldım. Yalın bir yaşamın bize kattıklarını hatırladım. Yeniden gördüm ki, 'az çoktur' gerçekten bir cümleden çok daha fazlasıymış."

HEPİMİZ BİRİMİZ BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİN

Aylin Koç, annesi Caroline Koç ve ablası Esra için "Üçümüzün arasındaki bağı tarif etmek için 'çok iyi anlaşıyoruz' demek hafif kalır" diyor: "Bizi tam olarak anlatan motto: 'Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için'. Mutlulukları en cömert şekilde paylaştığımız gibi zorluklarda da en sıkı şekilde kenetleniyoruz."

Kaynak: Hürriyet / Magazin

RöportajTürkiyeBodrumDiorMagazinHaberler

Küçük Koç’tan büyük laflar

Merhum iş adamı Mustafa Koç ile Caroline Koç'un küçük kızları Aylin Koç, dünyanın ilk moda dergisi Harper's Bazaar'ın Türkiye edisyonunun bu ayki kapağını süslüyor. Dior'un Bodrum Yalıkavak Marina'da bugün hizmete açacağı Dioriviera mağazası için özel olarak hazırladığı koleksiyondan parçalarla poz veren 19 yaşındaki Aylin Koç, böylece derginin şimdiye kadarki 'En genç kapak kızı' olma unvanını da eline geçirmiş oldu.

GEREKSİZ TÜKETİME KARŞI
ABD'nin en prestijli sekiz üniversitesinden biri olan Brown'da sanat ve sanat tarihi bölümünde okuyan 19 yaşındaki Aylin Koç, verdiği birbirinden güzel pozlarla 'benim' diyen modellere taş çıkarmış doğrusu. Dergiye verdiği röportajda, "Gereksiz tüketime tamamen karşıyım. Hayatımın genelinde olduğu gibi giyim konusunda da 'az, çoktur' anlayışından yanayım. Bence gözünüze ne güzel geliyorsa size yakışan da odur" diyor Koç. Pandemi nedeniyle ailesinden ilk kez bu kadar uzak kaldığını söyleyen Aylin Koç, özellikle bu yıl Türkiye'ye dönmeyi dört gözle beklemiş. Annesi Caroline Hanım ve ablası Esra Koç için, "Üçümüzün arasındaki bağı tarif etmek için 'Çok iyi anlaşıyoruz' demek hafif kalır. Bizi tam olarak anlatan motto; hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için" diyor. Genç yaşına rağmen çok olgun laflar eden Aylin Koç'un iyi bir aile terbiyesi aldığı belli oluyor...

Bu yaz Bodrum'da

İki yaz önce Nişantaşı'ndaki mekanı Frankie'yi, Port Frankie adıyla Marmaris'e taşıyan Kaya Demirer, bu yıl yazlık mekanını Bodrum'da açıyor. Frankie Beach Club, bugün Hilton zincirinin lüks kategorisindeki yeni otel markası Susona LXR'da kapılarını aralayacak. Lezzet ve eğlence adreslerine pek çok mekan kazandıran Kaya Demirer'in, yeni mekanında da lezzet ve eğlence tutkunlarını yine en güzel şekilde ağırlayacağına şüphem yok.

OĞLU OLACAK

Mert-İdil Fırat çifti, beş aylık ilişkilerini Eylül 2018'de jet hızıyla nikah masasına taşıdıkları için, o dönem "Önce bebek sonra nikah" modasına uydukları konuşulmuştu. O zaman olmasa da; İdil Fırat, yaklaşık 2.5 ay önce bebek beklediğini müjdelemişti. Mert Fırat'la evliliğine karşı çıkan ve düğünlerine de gitmeyen babası Önder Fırat'la barış çubuklarını tüttüren İdil Hanım'ın bebeğinin cinsiyetini de ben müjdeleyeyim... Hamileliğinde 3.5 ayı geride bırakan İdil Hanım'ın oğlu olacak. Umarım sağlıkla kurtulurlar.

Caroline Koç'tan eşine Instagram'dan duygusal veda

Caroline Koç'tan eşine Instagram'dan duygusal veda

HABERTÜRK11 02 2016, 09:15 Güncelleme: 09:22

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un eşi Caroline Koç, vefatından 20 gün sonra Instagram hesabından bir fotoğrafla teşekkür etti.

Caroline Koç, Mustafa Koç’un fotoğrafının altına, İngilizce ve Türkçe, “Güzel temennileriniz, samimi mesajlarınız vesitayişkâr sözleriniz için ne kadar duygulandığımızı, onur ve gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Acımız tarif edilemez. Mustafa birçok insanın hayatını etkiledi, onu ömür boyunca güzel anılarımızla kalbimizde yaşatmaya devam edeceğiz. Nur içinde yat Papilin Caroline, Esra, Aylin” şeklinde bir mesaj yazdı.

Papili, Mustafa Koç’un teknesinin adı. Koç bir röportajında eşi Caroline’in, tanıştıklarında 19 yaşında olduğunu ve ona ‘Puppy’ diye seslendiğini söylemiş, “Papi bizim birbirimize taktığımız lakaptı” demişti.

Mustafa hayattan daha büyüktü

Haberin Devamı
Mustafa hayattan daha büyüktü

ONU TÜM YÖNLERİYLE YAŞATABİLMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ

Bu röportaj için bir araya gelmemizin en büyük nedeni yarın ilk kez verilecek Mustafa V. Koç Spor Ödülü’nü konuşmaktı. Eşinizin vefatının üzerinden bir buçuk yılı aşkın süre geçti. Temellerini hayattayken kendisinin attığı bu ödülü siz hayata geçiriyorsunuz. Nasıl gelişti süreç?

- Mustafa, sporun her dalına ilgisi ve neredeyse profesyonel seviyede yeteneği olan birisiydi. En büyük mutluluklarından biri de Türkiye’den uluslararası sporcular çıkmasıydı. Bu amaçla kendisi gibi spora tutkusu ve yeteneği olan gençleri teşvik etmek istiyordu. Ancak Mustafa spordaki başarıyı hiçbir zaman performanstan ibaret görmedi. Onun için sportmenlik ve olimpik değerler performanstan da önce gelirdi. Bu nedenle hayattayken kendi ismine bu ödülü tasarladı ve ilk adımlarını kendisi attı. Ödülün kurgusunu hazırlarken de seçim kriteri olarak bu değerleri temel aldı. Ancak ne yazık ki tamamına erdirmek ona kısmet olmadı. Kızlarım ve ben bu ödülü devam ettirmeyi bir sorumluluk olarak gördük.

Mustafa hayattan daha büyüktü

Neler yaptınız, nasıl bir çalışma yürüttünüz?

- Ödülün seçim kriterini oluşturan, dostluk, fair play, centilmenlik, eşitlik, saygı, cesaret,evrensel değerlere bağlılık, mükemmellik arayışı, hep daha iyisini hedeflemek ve hiçbir koşulda pes etmemek Mustafa’yı Mustafa yapan değerlerdi. Belki de bu yüzden spor onun hayat kaynağıydı.Onun adına, anısına yapılacak her şey gelecek jenerasyona da doğru örnek olacağı için bizleri çok heyecanlandırıyor. Vefatından sonra bir çalışma grubu oluşturarak adını, anısını ve değerlerini yaşatacak bir dizi projeyi değerlendirmeye aldık ve bazı adımlar attık.

Mustafa hayattan daha büyüktü

Nedir o adımlar?

- Meslek Lisesi Memleket Meselesi Projesi’ne çok inanıyordu. Kız çocuklarının eğitimini her şeyin üstünde tutardı. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi için çok sayıda çalışmaya liderlik etti. Vefatının ardından çelenk yollamak yerine Türk Eğitim Vakfı’na yapılan 2.5 milyon TL’lik bağış ile oluşturduğumuz burs fonunu Koç Topluluğu Şirketleri’nin katkılarıyla 10 milyon TL’ye tamamladık. İlk 10 yılda 3 bin kız öğrencinin eğitimine destek sağlanacak.

Bir de ‘Silent World’ kitabını yaptınız?

- Evet, dalış hikâyeleri ve çektiği fotoğrafları kızlarımız Aylin ve Esra ile birlikte ‘Silent World’ isimli bir kitapta bir araya getirdik. Hepimiz için unutulmaz bir süreçti... Özellikle sevdiği ve yaptığı spor dallarında adına turnuvalar düzenlendi. Golf ve yelken turnuvaları, ralli sergisi gibi örnekler sayabilirim. Bu anlamda Beykoz Riva’da da Mustafa’nın adını taşıyacak bir golf sahasının çalışmalarını yürüttüğümüzü de eklemeliyim. Rahmi M. Koç Müzesi’ndeki Lengerhane Binası’nın adı Mustafa V. Koç Binası olarak değişti ve havacılık tutkusunu ve model uçakları konu alan ‘Yerden Göğe Sergisi’ni düzenledik. Onu tüm yönleriyle yaşatabilmek için ailemiz ve dostlarımızla birlikte elimizden geleni yapıyoruz. Bu ödül de bu sürecin bir parçası... Sporun neredeyse her dalına ilgi duyan bir insanı, hayatta taşıdığı tüm değerleriyle bütünleştiren bir ödül ortaya çıkarmak istedik ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi işbirliğiyle bu süreci yürüttük.

Mustafa hayattan daha büyüktü

Ödülün kriterleri nedir?

- Spordaki performans ve başarıdan çok sportmenlik ve olimpik değerleri ön planda tuttuk. Uluslararası Olimpiyat Komitesi olimpik değerleri şöyle sıralıyor: Mükemmeliyet, dostluk ve saygı. Her biri Mustafa’yı ve hayallerini temsil ediyor. İlham kaynağı buydu diyebilirim.

Bugün Türkiye’de, spor alanında bu sıfatların bir karşılığı var mı?

- Maalesef ülkemizde spor denildiğinde sadece futbol ve futbol da şiddet olaylarıyla anılıyor. Sanırım sorunun temelinde biraz da bu yatıyor. Sporun felsefesinin, dostluk, fair play, centilmenlik, eşitlik, saygı, evrensel değerlere bağlılık ve mükemmellik arayışı etrafında buluşmaya ihtiyacımız var. Sporun kucaklayıcı ve insanları birleştirici bir gücü vardır. Bu güç pozitif olarak kullanılırsa gençlere büyük bir ilham kaynağı olabilir. Mustafa da sporun birleştirici gücünü çok önemserdi. Kendisi de herkesi kucaklayan, birleştiren ve asla ayrıştırmayan bir kişiliğe sahipti.

Bu ödülün sahibi bir kişi mi olacak, yoksa kurumlar mı?

- Ödül yönetmeliğimiz çerçevesinde ödülün sahibi bir kişi de olabilir, kurum da... “Dostluk, mükemmellik, saygı, dayanışma, eşitlikçi, insancıl ve evrensel anlayışa sahip olma” gibi olimpik prensipleri ve değerleri taşıyan, alanında ulusal veya uluslararası ölçekte çalışmalar yapan ve katkıda bulunan sporcu, antrenör, yönetici gibi spor insanlarının yanı sıra bu alanda değer yaratan kişi ve kurumlar da aday gösterilebiliyor. Dolayısıyla tek bir dal ya da kategori yok. Alanında uzman isimlerden oluşan dört kişilik çok kıymetli bir seçici kurulumuz var, uzunca bir aday listesi içerisinden onların seçimi ve önerisiyle tercihler belirlendi.  

Koç Holding’in ödülleri her zaman çok değerlidir. Mesela Nobel Ödüllü kimyacımız Prof. Aziz Sancar’ı kamuoyu Nobel’den önce Vehbi Koç ödülüyle tanımıştı. Mustafa V. Koç Spor Ödülü de bir Vehbi Koç ödülü olacak mı?

- Kıyaslamak doğru olmaz diye düşünüyorum...Vehbi Koç Ödülü kültür, sanat ve sağlık alanlarında veriliyor ve gerek seçilen isimler gerekse de seçici kurulları ve gerekçelerinin gücü açısından yıllar içinde giderek itibarını sağlamlaştırmış, hakkıyla bu noktaya gelmiş bir ödül. Dilerim Mustafa Koç Ödülü de ülkemizin spor alanındaki en itibarlı ödülü olur. Spor yaşamına katkı sağlayan, ileri taşıyan bir noktaya ulaşır ve bu ödülü kazanan isimlerin nice güzel başarılarıyla hep birlikte gururlanırız.

MÜZİK, ŞAMPİYONLAR LİGİ’NİN BESTECİSİNDEN

Müziği için de bildiğim kadarıyla epey ünlü bir isimle anlaştınız?

Genel olarak baktığımda, felsefesi, kurgusu, müziği ve ödülüyle Mustafa’ya yakışan ve onu temsil eden bir iş olduğunu söyleyebilirim. Ödülün kurumsal kimliğini doğru oturtmak konusunda da epey emek harcadık. Heykelini Koç logosunun da yaratıcısı olan dünyaca ünlü tasarımcı Chermayeff tasarladı. Müziğini ise UEFA Şampiyonlar Ligi’nin efsane müziğini de besteleyen Tony Britten yaptı. Her bir detayına çok özendik.

Mustafa hayattan daha büyüktü

HİÇBİR YAŞAM DIŞARIDAN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL!

hayat sizin için nasıl bir şey? Umutlarınız, hayalleriniz neye dair?

Hayatta hiçbir şeyin imkânsız olmadığını yaşayarak öğrendim. Beni artık hiçbir şey şaşırtmıyor. Hiçbir yaşam da dışarıdan göründüğü gibi değil... Bence hepimizin anlaması gereken en önemli konu bu. Sadece iyi ya da sadece kötü günlerden oluşmuyor. Tüm güzelliklerin, dünya zenginliklerinin ve iyi dostlukların farkında olarak, kıymetini bilerek ve paylaşarak yaşamak önemli olan... Kendinden büyük emeller için çalışmayı hiçbir zaman unutmamak. Kendi şahsi çıkarlarından çok daha büyük emeller için emek vermeye devam etmek ve daima öğrenmeye devam etmek...

Mustafa hayattan daha büyüktü

Hiç karamsarlığa kapıldığınız olur mu?

Tabii ki, her insan gibi benim de karamsar olduğum durumlar oluyor. Ancak genellikle olaylara olumlu tarafından bakan ve geleceğe yönelik pozitif düşünen bir insanım...

Sizinle ilgili şöyle bir fotoğraf var gözümün önünde. Valizini kendi taşıyan, hayvanlara müthiş düşkün, onlara sevgiyle sarılan, mütevazı bir kadın. Katılır mısınız, siz ne eklerdiniz bu özelliklere?

İltifatınız için çok teşekkür ederim. Kendi ailemden böyle gördüm ve böyle yaşıyorum. Ben de çocuklarımı yetiştirirken bu değerleri onlara da aktaracak şekilde yetiştirmeye özen gösterdim.

GENÇLERİ TÜKETMEYE DEĞİL, ÜRETMEYE TEŞVİK ETMELİYİZ

Gençler için ne düşünüyorsunuz? Onlardan umutlu musunuz? Türkiye’de gençlerin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Türkiye gibi genç nüfuslu bir ülkede umudumuzu kaybetme lüksümüz yok. Ancak genç işsizliğinin yüzde 25’lere ulaştığı ülkemizde ‘genç bir ülkeyiz’ söylemini güce dönüştürmek için daha çok çaba sarf etmemiz gerekiyor. Teknolojiyle bu kadar yakın olan gençleri tüketmeye değil, topluma ve dünyaya yararlı olacak şekilde üretmeye teşvik etmeliyiz. Bunu da ancak bilimi, demokrasiyi, eleştirel düşünceyi, yaratıcılığı ve takım ruhunu desteklediğimizde başarabileceğimizi düşünüyorum.

Türkiye’de kadın olmak deyince aklınıza ne geliyor?

Bir ülkede kadının güçlenmesi; yoksulluğun sona ermesinden eşitliğe, kalkınmaya kadar pek çok farklı kulvarda ilerleme sağlıyor. Ülkemiz ne yazık ki bu konuda iyi bir karneye sahip değil. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar, ekonomik ve toplumsal hayatta eşit yer almıyor. Oysa ülkemizin gelişmesi için kadınların ve erkeklerin seslerini bir arada duymaya, kadınları yaşamın her alanında görmeye ihtiyacımız var. Biz bu konuya Koç Topluluğu olarak çok emek veriyoruz. Kadının işgücüne katılımı ve karar alma mekanizmalarına eşit şekilde dahil olması için çalışıyoruz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır