kaynağı değiştir]
Aydın'da, 1930'da, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın bir kolunu kısa süreli olarak organize etti. Partinin kendini feshetmesinden sonra Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçti. Daha sonra 1931 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Aydın milletvekili seçildi.[5]Atatürk’ün ölümünden sonra İnönü CHP'nin başına geçince İnönü'nün bütün üretim araçlarını devletleştirme faaliyetlerine karşı çıktı.[kaynak belirtilmeli] Menderes en sert çıkışını ise "çiftçiyi topraklandırma yasası" görüşülürken yaptı. Mevcut tasarının 6. maddesi devlet elindeki topraklarla birlikte o bölgedeki toprak ağalarının elindeki toprakların tarıma elverişli yerlerde 5.000 dekardan, elverişsiz yerlerde ise 2.000 dekardan fazlasının kamulaştırılıp köylüye dağıtılmasını öngörüyordu. Menderes (Menderes'in kendisi de bir toprak ağasıydı. Aydın'daki 30.000 dönümlük Çakırbeyli Çiftliği Menderes'e dedesinden kalmıştı.) ve diğer bazı milletvekilleri, özel mülkiyete tecavüz edilmek istendiğini belirterek bu tasarıya karşı çıktılar. Bu tasarı üzerine Menderes, Türkiye'de zaten tüm arazilerin %70'ten fazlasının devletin mülkiyetinde olduğunu ve İsmet Paşa'nın geriye kalan özel mülkleri de devletleştirerek Sovyetler Birliği'ndeki gibi tarımı kolhozlaştırmak istediğini açıklayarak üç arkadaşıyla birlikte Dörtlü Takrir'i verdi.[6] Dörtlü Takrir olayı ve parti içi muhalefetten dolayı 1945 yılında CHP'den ihraç edildi.
Ölümünden yalnızca 29 gün sonra yapılan 1961 seçimlerinde Demokrat Parti'nin devamı olduğunu söyleyen Adalet Partisi, yüzde 34,8 oy oranı ile 158 milletvekili çıkardı ve yüzde 36,7 oy alan CHP'nin ardından ikinci parti oldu. 1961 seçimlerinde, Adnan Menderes'in oğlu Yüksel Menderes'i Aydın'dan milletvekili adayı gösteren Yeni Türkiye Partisi ise yüzde 13,7 oy oranı ile TBMM'de üçüncü büyük parti grubu oldu. Bunu takip eden 1965 seçimlerinde Adalet Partisi, 1961 seçimlerinde bir kısım DP oylarını alan YTP'yi de eritip %52,87 oranında oy aldı ve tek başına iktidara geldi.
Yüksek Adalet Divanı kararlarının ve Menderes, Polatkan ve Zorlu'nun idamının haklılığı ve meşruluğu uzun yıllar tartışma konusu oldu. 22 Mayıs 1987'de İmralı'daki mezarlarının nakline ve isimlerinin bazı tesislere verilmesine ilişkin yasa teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.[39] Ancak Menderes ailesinin cenazelerin devlet töreniyle naklini istemesi ve bu talebin kabul görmemesi nedeniyle nakil gerçekleşemedi.[40] Sonunda 11 Nisan 1990'da, Adnan Menderes ve onunla birlikte idam edilen arkadaşlarının İmralı'daki mezarlarının Bakanlar Kurulunun uygun göreceği bir yere devlet töreni ile nakledilmesini öngören yasa tasarısı TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Aynı kanun ile itibarları da iade edilmiş oldu.[41] Meclisteki oylamada ANAP ve DYP milletvekilleri evet oyu kullanırken Sosyaldemokrat Halkçı Partililerin büyük çoğunluğu "çekimser", bir kısmı da "ret" oyu kullandı.[42] Aynı gün DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ve arkadaşlarının Yassıada kararlarının yok sayılması, Menderes ve arkadaşlarının adli sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin yasa önergesi ise ANAP'lıların oyları ile reddedildi.[42] Naaşları, 29. ölüm yıldönümü olan 17 Eylül 1990 tarihinde İmralı'dan dönemin CumhurbaşkanıTurgut Özal ve yüzbinlerce vatandaşın katıldığı bir törenle İstanbul, Topkapı'da, Vatan Caddesi ile Topkapı Mezarlığı arasında kendisi ile birlikte Polatkan ve Zorlu için yapılan Adnan Menderes Anıt Mezarı'ına nakledildi. Menderes'in 1958 yılında hizmete açtığı bu caddenin adı 1994 yılında dönemin belediye başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teklifiyle Adnan Menderes Bulvarı olarak değiştirildi.
Menderes'in adı, İzmir'deki uluslararası havalimanına (Adnan Menderes Havalimanı), Aydın'da kurulan üniversiteye (Adnan Menderes Üniversitesi), İstanbul'daki Adnan Menderes Bulvarı, Adana'da ise kendi yaptırdığı Seyhan Barajı'nın gölü kıyısındaki Adnan Menderes Bulvarı dâhil Türkiye'nin birçok şehrinde çeşitli caddelere verildi. 2022 yılında Aydın'ın Koçarlı ilçesinde Adnan Menderes Demokrasi Müzesi ziyarete açıldı.[43] 2023 yılında Kazakistan'ın Türkistan şehrinde Adnan Menderes Anıtı açıldı.[44]