Osmanlı Padişahı Sultan Abülaziz Han 600 küsur yıl süren Osmanlı İmparatorluğunda Avrupa’ya giden ilk ve tek Osmanlı sultanıdır. Abdülaziz Han’ın bu seyahati bütün dünyada çok büyük bir yankı uyandırmıştır. Fransa İmparatoru III. Napolyon’un daveti üzerine Paris’e gitmeyi kabul eden Abdülaziz Han’a ardı ardına Avrupa ülkelerinden davetler gelmiştir. Fransa, İngiltere, Belçika, Almanya, Avusturya, Macaristan ülkelerini kapsayan gezi bütün Avrupa’nın gündemini oluşturdu. Gezi boyunca İstanbul Şehremini Ömer Faiz Efendi Sultan Abdülaziz’in yanında bulundu ve günlükleri tuttu. Çok önemli olayların ve anıların bulunduğu bu günlüklerde Sultanın sosyal anatomisinin yanında, ülke imparatorları ve kraliçelerle Osmanlı Sultanının ilişkileri bulunmaktadır. Çok önemli bir hareketi başlatan Yeni Osmanlıların öncüleri Namık Kemal, Mustafa Fazıl Paşa, Ziya Paşa, Agah Efendi ve Suavi beylerin imparatorlukla ilişkileri ve perde arkasındaki olaylar günlüklerde bütün çıplaklığıyla anlatılıyor. Bu önemli belgeler İstanbul Şehremini Ömer Faiz Efendi’den aziz dostu Deavi Nazırı (Adalet Bakanı) Ebubekir Mümtaz Efendi’ye ondan İstanbul Şehremini oğlu Reşit Mümtaz Paşa’ya ondan da oğlu Semih Mümtaz Beyefendi’ye ondan da Cemal Kutay’a intikal etmiştir.
Saat dörtte top sesleri duyuldu. Bunlar hükümdarın Saltanat kayığı ile Dolmabahçe Sarayı'ndan ayrıldığının işaretiydi. Bu atışları Boğaz'ın iki yakasındaki gemiler ve istihkamlardan atılan top atışları takip etti. Dolmabahçe Sarayı önlerinde demirlemiş ve devrin en kıymetli harp gemileri olan fırkateynlerden verilen ahenkli salvo cevapları ile şehir adeta yerinden oynuyordu. Bu sesler Al-i Osman padişahının payitahtından ayrılmak üzere olduğunu bildiriyordu. Adalara kadar koskoca deniz sahası vapur, mavna, çektiri, kayık, sandallarla dolmuştu. Yabancı sefaret mensupları sıra sıra dizilmişler, Osmanlı sancaklarıyla donanmışlar, gündüz olmasına rağmen havai fişeklerle padişahı uğurluyorlardı. Aziziye uskurlu fırkateyni ile birlikte Al-i Osman Padişahına eşlik edecek Orhaniye adlı zırhlı fırkateynin benzeri Rus donanmasında dahi bulunmuyordu. Altı yüz yılı geçen Osmanlı İmparatorluğu'nun 36 Padişahı içinde Avrupa merkezlerine ilk ve son olarak giden tacidarın 47 günlük yolculuğunun anıları, olayları dudaklarınızda tebessümler yaptıracak. Gezide Osmanlı Sultanı Abdülaziz'in yanından ayrılmayan ve Avrupa'ya giden ekibin en yaşlısı olan İstanbul Şehremini Ömer Faiz Efendi, tuttuğu günlüklerde padişahının sosyal anatomisini verirken, Yeni Osmanlılar hareketini başlatan Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Suavi, Mustafa Fazıl Paşa'nın Sultan'la ilişkilerinin bilinmeyen yönlerini anlatıyor. Bilimde, teknolojide, sanatta, ticarette hızla yol alan Avrupa devletlerinin Osmanlı padişahına göz kamaştıran ve bütün dünyada çok geniş yankılar uyandıran bir ilgi gösterdikleri görülüyor. Bütün Avrupa'nın gündemini oluşturan bu gezi Paris'te başlayarak Almanya, Belçika, Avusturya ve İngiltere'ye kadar devam etti. Sultan Abdülaziz Paris'ten ayrılırken Le Figaro gazetesi Fransız halkının intibalarını manşetinden şöyle yorumluyordu: ‘‘Osmanlı Sultanı Fransızların kalbini de beraberinde götürüyor'' Kıdemli tarihçi Cemal Kutay'ın, ömrünü verdiği arşivinden, konularına gerçek değerini getiren yayınlanmamış kaynaklar ve hatıralardan oluşturduğu belgesel kitabı böylesine bir çalışmanın ve inancın ürünü.