iki çay söylemitik orda, biri açk,
keke yalnz bunun için sevseydim seni.
(Cemal Süreya)
haydi iç de çay koyaym.
(Ah Muhsin Ünlü )
ve hala ince belli bardakta içilen çay tüm felsefe ,
poetika ve kuramlarn üstündedir.
Çay duygularn sv halidir.
(Bekir Erdoan)
o bir çay istemiti, trenin içinde
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnz kalmtm, senin içinde
oysa kaç kiinin yerine sevmitim seni!
ak geçtik, gözlerini açabilirsin
(Haydar Ergülen)
Ama bu kente gelirsen unutma beni ara,
sana bir çay ve temiz yaralar smarlarm.
(Osman Konuk)
Bizim içtiimiz çay da çaydr
Çarpk dudakl ezik gözlü all mavili çaylar
Vadilerden renkli yamurlar gibi gelir.
çtiimiz çay.
(Sezai Karakoç)
Çayn rengi ne güzel
Sabah sabah,
Açk havada!
Hava ne kadar güzel!
Olan çocuk ne kadar güzel!
Çay ne kadar güzel!
(Orhan Veli Kank)
çay içiyoruz
mutlu bir sessizlik içinde.
(Cevat Çapan)
“Günün aydn, akamn iyi olsun” diyen biri olmal.
Bir telefon çalmal ara sra da olsa kulamda.
Yoksa, zor deil, hiç zor deil,
Demli çay bardakta kartrp,
Bir bana yudumlamak doyasya.
Ama; “Çaya kaç eker alrsn?”
Diye soran bir ses olmal ya ara sra…
(Can Yücel)
biriniz birkaç yldz taksn gökyüzüne
biriniz çay hazrlasn
biriniz akam olsun
(Mevlâna dris Zengin)
Basit yaayacaksn basit
Sanki bir gün yaamn sona erecekmi gibi basit,
Çay, Simit ve Peynirle.
(Nazm Hikmet Ran)
Çekti ayaklar kahveye vard
Açt tabakasn, sigara sard
Dald.. neden sonra garsonu gördü
‘Çay’ dedi, yutkundu, edi ban.
(Abdurrahim Karakoç)
çaydanl sürüyoruz ocaa
kayna suyum kayna suyum
kayna da çay içeyim
ben böylesi sabahlar
içine de
içine de
……………………..
o biçim!
(Hasan Hüseyin Korkmazgil)
Hncm bana kalsn gayr
sen yalnzlm götür.
Bana çay demlemeyi öret
elimi yüzümü ykamay,
azma rak koydurma.
(Ahmet Oktay)
çay içiyordu. sklyordu. hamamda arklar söylü-
yordu görüntüm. iba yapyordu çalnt zamanlarda.
(Altay Öktem)
Bütün gün kahvede oturdum yedek kulübesinde
ve bir kardeim saf d kalsn diye
çay söyledim kahveden.
(brahim Tenekeci)
seni çay içerken izlemek
seni çay doldururken
seni demlerken çay
kimseler inanmasa da düpedüz sevap
(Alper Gencer)
Dans eden bir kadnn ayak bilekleri gibidir
Judy Garland gibi çay
Kan gibi çay.
(Sezai Karakoç)
Atlar çayra saldm di kamatran erik aaçlar altna
Nisan topra kalbimde aaryor
Bence o çocuk öyle gülmemeli
imdi bir kadn çay demlese
(Ergin Günçe)
Çayc getir ilaç kokulu çaydan
Dakika düelim senelik paydan
(Necip Fazl Ksakürek)
Biraz çay souklarda.
Ne kadar ac u dünya
(Behçet Necatigil)
Bir bardak demli çay
burukluu gibi kalsn
gecenin ve sabahn tad
yaasn anlarmzda
(Ahmet Telli)
Her gülümseyiinde tüm ülkeye çay smarlayaym,
seninleyken bir yudum çay zenginletirilmi uranyum gibi enerji veriyor bana ebnem.
(Murat Mente)
Çay henüz her ey bitmedi demektir.
(Cezmi Ersöz)
hayatta herkesin mutlaka
bir sarayburnu aile çaybahçesi varsa
hayatta herkesin mutlaka bir istanbulu varsa
hayatta herkesin mutlaka bir tanrs varsa
ve biz tanrsz kaldmza göre
sen benimle mi gelirsin
ben sen de mi kalrm
bunu brakalm u geçip giden bulutlar düünsün
(Salih Bolat)
Çay içmeye gidenler vard akamüstü, parklara gidenler de
Duruma uymak ksaltyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle…
(Turgut Uyar)
Aknla demlenmi scak bir çay içmeliyim.
Küfürler saçp etrafa, belalara bulatrmalym arl bam.
Yokluuna almamalym.
(Tark Tufan)
bir çay yalnzl emirgân’dan öteye
dedikçe snd yaldzl bardan
(Attila lhan)
Ve oturdu mu bir masaya
hakkn verir çay içmenin
(Cahit Zarifolu)
Ya da bir oda kapsn açtnz zaman
O müthi öle scanda
Pencerenin önünde örgü ören birinin
- Örgü mü, bir çay bardan baka baka tutan ellerin beceriklilii mi-
Görülmedii gibi
Ama var myd sanki görülmek isteyen
Var myd bir eyler bekleyen yüreimin eskittiklerinden.
(Edip Cansever)
Benim çay bardamda senin gözlerin olur
Senin gözlerin sizin çay bardaklarnzda
Onlarn gözleri
(Sezai Karakoç)
Adn üç kere geçti saçma sapan bir filmde
Yalnz olsam çok alardm ama annem bakyordu
otoban dolusu gürültüyü sktrp beynime
”anne” dedim, ”hadi çay koy da içelim”…
(Ali Lidar)
Cemal Süreyanın şiirlerinde en fazla işlediği temalardan biri aşktır. Şair; aşkı kendi algı dünyasında erotizm, duygusal, melankolik med-cezirler, kural ve sınır tanımama şeklinde anlamlandırır. Cemal Süreya, aşkın tılsımlı evreninde türlü boyutlarda gezinen bir seyyah gibidir.
Cemal Süreyanın şiirinde kadın ve aşk temi/teması, bedenin ve hassas ruhların şiirleştirilmesi, kadının ve aşkın âdeta âbideleştirilmesi şeklinde kendini gösterir.
Şairimiz, yüreğinin nefeslerinin her katında yücelttiği sevgiliyi kutsal bir âbide/anıt olarak tanımlar gibidir. Kadın, onun şiirlerde tek bir anın gelip-geçici arzusu değil, gönül dünyasının, nefeslerinin baş tacıdır.
Üvercinkada Kadın
1.
Senin bir havan var beni asıl saran o.
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Bir çok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan.
Cemal Süreyanın ilk kitabını adını veren Üvercinka adlı şiiri, kadını ve aşkı ön plana çıkarması bakımından dikkate değer bir yapıdadır. Cemal Süreya bu şiirde kadının kişiliği ile sosyal kimliğini birleştirir.
Burada kadının üzerinde bıraktığı etkileri sıralar. Aşkı neden-sonuç ilişkisi içinde gösterir. Aşkın argümanlarını sıralarken kadını kendi dünyasından soyutlamaz, Varlığına dayanak, sebep olarak gösterir.
2. Aşktın sen, kokundan bildim seni.
Cemal Süreyanın uçurumda açan şiirinde kadınla aşk özdeşleşir. Kadın sadece fiziksel yanıyla değil, kokusuyla da aşkın öznesi olmak için yeterlidir.
3. Git istersen, cüzzam kap bir yerlerden
Görmek istersen nicedir, tutkunluğumu
Aşkını iddialı biçimde dile getiren şair sevgilinin cüzzam gibi bir hastalığa kapılmış olmasından bile etkilenmeyeceğini söyler.
4.
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
Bıraksalar gökyüzü ikiye bölünecekti
Çünkü iki kişiydik
Aşkın bir başka etkisinin de dünyayı güzelleştirmek olduğunu söyler.
5.
Baktım aşk dizesi ayakta duramıyor
Kadın adına da söylenmemişse.
Cemal Süreya bu dizelerde kadınların da karşı cinse söyleyebileceği aşk dizeleri yazmak istediğini söylese de şiirlerinde bir erkeğin kadına duyduğu aşk daha çok eğemen bir biçimde işlenmiştir.
6.
Ama kadınlar, Tanrım
Öyle sevdim ki onları,
Gelecek sefer
Dünyaya
Kadın olarak gelirsem,
Eşcinsel olurum.
Cemal Süreyanın kadın temasını sıkça işlemiş olmasında, kadın cinsine genel anlamda duyduğu sevginin rolü büyüktür. Şair kadını Tanrı olarak görür.
7.
Ben nerde bir çift göz gördümse
Tuttum onu güzelce sana tamamladım.
Sıradan veya gündelik anlatımdan uzaklaşarak, yeni yaklaşımlar ve çağrışımlarla dili bir üst yapıya aktarmaya çalışan Cemal Süreya, kadını veya ele aldığı görüntüleri nesneyle bütünleştirir.
8. Sen yüzüne sürgün olduğum kadın.
Kadın bedeninde şekillenen mekan, duygusal motiflerin imgelemiyle şiir diline aktarılır.
9. Önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda.
Sevgilinin elleri, yalnızlıkla şair arasındaki bir duvar gibi anlatılır.
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Sevgilinin boynunu dayanma ya da umudu kesmemek için bir vasıta olarak kullanmıştır.
Annem çok küçükken öldü,
Beni öp sonra doğur beni
Dizelerde çok küçük yaşlarda annesini kaybetmesiyle ilgi kuran şair, sevgiliden kendisine hem annelik hem de sevgililik yapmasını ister.
Daha nen olayım isterdin
Onursuzunum senin.
Şair aşk için onursuzluğu bile göze aldığını söyler.
Sen ne seviyorsun sen zaten sevince
Alnınla ayıklarsın yeryüzünü
Dizelerindeki sevgilinin alnıyla yeryüzünü ayıklaması, aşkın yaşamdaki kötülükleri, çirkinlikleri temizlediğinin ayıkladığının ifadesidir.
Baktım yeri kopartıyor ayak izleri
Keşke yalnız bunun için sevseydim seniBir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Yaşamın içinden türlü görüntüleri sevgiliyi sevme gerekçesi olarak sunuyor.
Çünkü ne zaman ağzından öpecek olsam
Hele bu onun kendi ağzıysa
Kocaman bir gül yer alıyor arkamızda
Zulme karşı
Zulüm sözcüğü toplumsal gidişi öne çıkarmak için özellikle seçilmiştir. Sevgilinin varlığı da bütün bu olumsuz tabloyu bir çırpıda ortadan kaldırabilecek kadar güçlü bir unsurdur.
Parmak uçlarıma hapsettim seni
Dokunduğum her yerde seni hissediyorum
Canım yanıyor.
Sevgilinin Cemal Süreyada bıraktığı tesirin büyüklüğünden söz eder.
Unutma ki
İnsanlarımız gibi aşkımız da
Kazılarla bulacak kendi aşkını.
Cemal Süreya, kadınını ve aşkını insanlığın gelişimiyle özdeşleştirir.
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar.
Kadının bir bütün olarak ele alındığı bölümde, Cemal Süreya aşkının gerekçelerini de kadının sosyalitesi üzerine kurar.
İki çay söylemiştik orda, biri açık,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Cemal Süreya sevmenin türlü halleri olduğunu vurgulamıştır. En basit sevgi de sevgilinin açık çay sevmesidir.
Kim istemez mutlu olmayı
Ama mutsuzluğa da var mısın?
Cemal Süreyanın şiirlerinde aşkın duygusal boyuttaki etkisi yalnızca mutluluk değildir. Şair bunu bilmektedir ve sevgiliye sormaktadır.
Tüm günahları paylaşmalıyız seninle
Rakıyı aynı bardaktan içmeli,
Küfrü bir ağızdan etmeliyiz,
Korkuyorum çünkü;
Ölüm bile sevgiliden ayrı düşüreceği için korkunçtur. Yaşamı, günahları ve sevaplarıyla birlikte sevgiliyle paylaşmak ister.