cemalnur sargut kaç yaşında / Cemalnur Sargut: Oğlumu bir tek şey için terk ederim

Cemalnur Sargut Kaç Yaşında

cemalnur sargut kaç yaşında

Cemalnur Sargut: Oğlumu bir tek şey için terk ederim

Cemalnur Sargut, yazdığı kitaplar ve ABD’den Çin’e üniversitelerde kurduğu tasavvuf kürsüleriyle dünyada İslamiyet’in yaygınlaşmasına hizmet eden isimlerden biri. Bugüne kadar çok sayıda röportaj veren Sargut, Anneler Günü dolayısıyla ilk kez oğlu Kerim Güç ile birlikte evinin kapılarını açtı. Anne olmanın ne demek olduğunu, zorluklarını ve bir annenin ne zaman evladından vazgeçebileceğini anlattı. Bir kızını kaybetmiş, oğlundan uzak 15 yıl kalmıştı. Ama bir de oğlunun tarafından dünyaya bakmak vardı. Kerim Güç, tasavvufa hizmet eden ünlü bir annenin oğlu olmanın avantajlarını da zorluklarını da yaşamıştı...

- Anne olmak nasıl bir duygu?

C.S: İnsan idraksiz gelip tekamül sürecinden geçerek idrakli olarak Allah’a varmak için bu dünyada var. Tekamülümü hızlandıran bir takım etkenler var ve anne olmakta onlardan biri. Annelik içgüdüsel bir şeydir ve şeklen evlat sahibi. Peygamberimizin “Cennet annelerin ayakları altında” diyerek bunu kastediyor: Kadında Allahın rahim ve rahmet tecellisi var ki kadın bu özelliklerini ortaya çıkarıp, ayrım yapmaksızın tüm yaratılmışları kucaklarsa, Allah onu yere göğe koyamıyor. Kuranı Kerim’de dört nehirden bahsediliyor: Su, süt, şarap ve bal nehirleri. Su tevazu, süt Allah ilmi, şarap Allah aşkı ve bal da tevhit demektir. Yani yaratılmışta Allahın isimlerini görüp, ona hürmet etmektir. Bu dört özellik bir kadında olunca buna annelik deniyor. Onun için cennet ayakları altında. Tasavvufi olarak böyle açıkladıktan sonra gelelim benim anneliğime: Annelik öğrenmek demektir. Başta, çok yanlış anne oluyorsunuz çünkü idealleriniz farklı. Yani evladında o ideallerinin gerçekleşmeyeceğini, aşırı düşkün olmamak gerektiğini, çok sevmemek veya tapmamak, çocukları sıkmamak ve onlara bir hedef vermek gerektiğini öğreterek terbiye ediyor. Eğer çocuklara hedef göstermezseniz, Batı’nın ve ‘izm’lerin uyuşturucu etkisi çocukları mahvediyor.

- Oğlunuz Kerim Güç, sizi nasıl terbiye etti?

K.G: Sanırım o konuda çok iyiydim.

C.S: O beni terbiye etti, ben de onu mahvettim. Kerim’e belki çok iyi anne olamadım ama çok iyi hedef gösterdiğime inanıyorum: Kerim’e mutluluk yolunu, Allahın huzurunda olmanın huzurunu göstermeye çalıştım. ABD’de olduğu süre içinde “Türkiye’ye dönsen” dedim ama hiç ısrar etmedim.

- Evladından 15 yıllık ayrılık, anne için uzun süre.

C.S: Çok uzun bir süre. Ben özlemekten daha çok Kerim’in orada maneviyattan uzak yaşamına üzüldüm. Orada mutlu olduğunu sanıyordu ama o hayali bir mutluluk. Maneviyatla zırlanan bir kişi, dünyanın sıkıntı ve belalarının tesirinde kalmıyor. Bu sanatı öğrenmesi için insanların mutlaka hedef ile Allah yolunda ilerlemesi lazım. Kendisi belki bunu idrak etti.

- Anne-oğul birbirinizi nasıl mahvettiniz?

C.S: Benim onu mahvetmem şuydu: Okulda, her işte en iyisi olmasını istemek, çocuğunuzu yönetecekmişsiniz gibi bir saçma tavır içine giriyorsunuz. Kerim çocukken tokayı alır, elektrik prizinin içine sokmaya çalışırdı. Kayınvalidem de “Bak benim hatırım için çocuğu azarlama” derdi. Ben de Kerim’i bir gün odaya soktum, gerekli şefkati gösterdim. Bir daha yapmadı ve ölümden kurtuldu. Çocuklarımıza, hedefi belirleyene kadar katı tedbirler alabiliriz. Ama bunlar evden kaçırıp, kendimizden nefret ettirmemeli. Beklentileriniz kalktığında huzurlu bir hayat yaşıyorsunuz.

- Oğlunuza hiç kızdığınız olur mu? Öyle hallerde, kızgınlığınızı nasıl ifade edersiniz?

C.S: Oğlum veya evlatlarım, benim için hepsi aynı. Hangisi şikayet ederse ondan çok rahatsız oluyorum. Kerim de şikayet tamamen kalktı şu sıralar çok şükür. En çok hoşuma giden özelliği, eşine gösterdiği sevgi, saygı ve hürmet. Sofrada iş konusu açılınca çok sinirleniyorum: Çünkü aynı zamanda ben onun elemanıyım. (Yayın evinin yöneticisi olduğu için) O yüzden de bana iş buyuruyor. Ama onu yemekte açıp da biraz mecbur edince çok zorlanıyorum: Çünkü zor bir hayatım var benim de ve kendimi mecbur hissediyorum.

- Oğlunuzdan vazgeçecek kadar kızabilir misiniz?

Allahın hoşuna gitmeyen bir olay oluyorsa, orada tepki gösteririm. “Bunu kabul etmem asla mümkün değil” der ve terk eder giderim.

- Çocuğunuzu terk edebilir misiniz?

C.S: Ederim. Annem de beni ederdi. Annem der di ki “Allahın hoşuna gitmeyecek ve geri dönemeyecek bir iş yaptığınızı görürsem, gazeteye ilan verip sizi evlatlıktan reddederim” Aynı şekilde, Allah’ın istemediği bir şeyi yaptığını görürsem ki Allah korusun ben onları yapmayacağını düşünüyorum ama Allah beni şaşırtmasın o zaman Kerim ile görüşmeyi de keserim. Haram gibi. O da öyle yapacağımdan çok emindir.

K.G:Evet.

- Meşkure Sargut’un kızı olmak mı yoksa Kerim Güç gibi bir evlada anne olmak mı daha zordu?

C.S: İkisi de çok zor. Annem mükemmeldi ve hata yapma hakkım yoktu. Doğru yolda ilerleyen bir evlada da kötü örnek olmamak için yanlış hareket yapmamam gerekiyordu. Dolayısıyla evlatlık da annelik de zor. Ama bu da beni terbiye etti.

ANNEMİ BİNLERCE KARDEŞLE PAYLAŞAMADIM

- Cemalnur Sargut’un oğlu olmak nasıl bir duygu?

K.G: Bundan dolayı bir çok insan bana gıpta ediyor. “Sen çok şanslı insansın” diyor. Ama bir hem avantaj hem de dezavantajlı yanı var. Çünkü annem belli bir misyon üslenip bu işlere girdiği zaman artık ben hep ikinci planda oldum. Üvey evlat olsam bile belki binlerce kardeşim oldu. Aile olarak kendimizden önce başkasını düşündüğümüz için annem de diğer kardeşlerime biraz daha fazla ilgi gösterdi. Bu bir şikayet değil, durum tespiti. Çok küçük yaşta bazı sorumlulukları üzerime aldım ve bu zorluklardan dolayı uzaklaşmayı tercih ettim. 15 yıl ABD’de yaşadım. Bir nevi ikinci evlat olmayı kabul edemedim.

BENİM ANNEM BİR DERVİŞ

- Hakikaten sırf bunun için mi gittiniz?

K.G: Geriye bakıp analiz ettiğimde bu sebebi görüyorum. Başka bir insanın problemi olduğunda, benim sorunlarımın önüne geçebiliyordu. 21 yaşında ABD’ye gittim ve 15 yıl sonra ‘gurbette’ tasavvuf bilinci kazanarak döndüm. O da zaten farklı bir güç kazanmıştı. Artık ondan bir isteği olan değil ona yardım edecek bir insan olarak döndüm. Kıskandığım, ağladığım bir zaman dilimi geçirdim. Ama ailemden dolayı tasavvufun içinde olmak güzel.

- Cemalnur Sargut’un oğlu olarak, mutlaka başınıza sıra dışı olay gelmiştir...

K.G: Annemin bilinirliği, tasavvufu yayma aşkını ABD’den çok iyi göremedim o zaman. ABD’de Kuzey Carolina Üniversitesi’nde Ken’an Rifai İslam Araştırmalar Kürsüsü’nün kuruluşuna dair davet geldiğinde, oraya bir misafir olarak davet edildiğimi düşündüm. Gittiğimde, annemin hocası adına bir İslam kürsüsü kurduğunu ve annemden şeyka olarak bahsedildiğini gördüm. Ama annem kendinden bir derviş olarak bahseder, annem bir derviştir. Rıfai Hazretleri’nin söylemiş olduğu gibi, tasavvuf bir gün akademilerde öğretilecekti.

 

kaynağı değiştir]

Dış bağlantılar[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır