cennette kadınlar için ne var / Cennette Kadınların Halleri - monash.pw

Cennette Kadınlar Için Ne Var

cennette kadınlar için ne var

kaynağı değiştir]

Tekil formuna Kur'an'da rastlanmayan sözcüğün çoğul formuna birkaç yerde rastlanır ki Kur'an'da ilk geçtiği yerin Rahman Suresi'nin ayeti olduğu tahmin edilmektedir. Kelimenin kökü havar (h-w-r) olup "beyazlık" anlamını vurgular. Tekil olarak havrâ gözün beyazlığı ile göz bebeğinin karalığının yarattığı görsel zıtlık, parlaklıktır. Bunun için sıklıkla kullanılmış, özel olarak ceylan gözü anlamında da kullanılmıştır.[9] Daha genel manada havar "beyazlık" veya moral durumu olarak "sağlık" anlamına gelir.[10] Kur'an'da dört kere geçen hur sözcüğü üç yerde iyn (ʿīn) sıfatıyla birlikte zikredilir.[11] ''Karası çok, geniş gözlüler" anlamına gelen İyn sözcüğü de yapı olarak hem müzekker a'yan kelimesinin, hem de müennes aynâ kelimesinin çoğuludur. Bu sebeple "Ve hurun 'ıynun"[12] (وَحُورٌ عِينٌ) ayetinin[13] (Kur'an ) Türkçe meali "en güzel gözlü saf ve temiz eşler" olarak verilmektedir. İslami kullanımda kendi içerisinde bir cinsiyet belirtmez; nitekim "hûr" gerek eril gerekse dişil formun çoğuludur. Geleneksel müfessirlerin büyük bir kısmı buradaki hûr terimini daha çok dişi karakter olarak göstermişlerken[10] özellikle çağdaş birçok müfessir terimin hem dişil hem eril olması sebebiyle iki cinsiyeti de kapsadığını vurgulamaktadırlar.[14] Yine Kuran'da üç yerde ''hûr'' sözcüğünün yerine geçen tertemiz eşler ifadesinin her iki cinsi de kapsaması nedeniyle ve bazı müfessirler hur sözcüğünün de hem dişil hem erilin çoğulu olması hasebiyle tek bir cinsiyetine atfedilemeyeceğini ifade etmiş ve kavramı iki cinsiyet için de geçerli bir şekilde ele almışlardır.[14] İkinci türde tefsir eden müfessirler İslam'da gerek ödüllendirirken gerekse cezalandırırken cinsiyetler arası ayrımın yapılmayacağını vurgulayan çeşitli ayetlerle (, gibi) birlikte ele alınması gerektiğini ifade etmişlerdir.[15] Çift cinsiyetin vurgusunu yapan ve kavramı araştıran bazı çağdaş âlimlerin, kavramı "dişi" olarak ele alan yaygın geleneksel kabulü, diğer yorumları tartışmaları bazı ayetlerle birlikte, müfessirlerin çoğunluğunun erkek oluşuna ve/veya müfessirlerin erkek bakış açısına da bağladığı olmuştur.[14][16] Bazı modern İslami yorumculara göre huriler cennet ehline verilen eşler değil, cennetteki hizmetçilerdir.[17]

Batı kültüründe huri[değiştir kaynağı değiştir]

Huri sözcüğü muarreb (Arapça dışından Araplaştırılmış) kelimelerden sayılır.[2] Dil bilimci Nişanyan’a göre Aramicede (ilkel Arapça) beyaz anlamına gelen “hwr” kökünden yapılan türetmeler dayanaksızdır. O’na göre sözcük Avesta dinî metinlerinde de kullanıldığı gibi “güzel kadın” anlamına gelen Pehlevice veya Partça bir kelimedir.[3]

Arapça sözcüğün tekil formu ahver (erkek) ve havrâ (dişi), çoğul formu ise hur (ḥūr) iken Türkçe ve Farsçadahuri tekil manada kullanılır.[4]

İslami gelenekte huri[değiştir

Cennette kadınların durumu hakkında bilgi verir misiniz?

Değerli kardeşimiz,

Fâni hayatın sona ermesinden sonra ebedî bir saadet başlayacak. Orada Allah'ın rahmeti, lütuf ve ihsanı bütün haşmetiyle tecelli edecektir. İşte bu ebedî saadetin ve sonsuz nimet ve güzelliklerin merkezi cennettir. Cennet hem mü'min erkeklerin, hem de mü'min kadınların nimetler içinde yüzdüğü bir mekândır. Yani cennetin nimetlerinden erkekler kadar kadınlar da istifade edecek, bütün nimet ve ihsanlar her iki cinse de verilecektir.

Cennet ve cennetlikler en güzel ve tatlı bir şekilde Kur’ân'da anlatılır. Çoğu yerde mü'min erkeklerle birlikte, mü'min kadınlar da zikredilir. Meselâ, Tevbe suresinin âyetinin meali şöyledir:

"Allah, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara devamlı kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası için en büyük mükâfattır. İşte büyük kurtuluş budur."

Cennetlikler ve cennet nimetleri Kur'ân'da anlatılırken cennet ehli için "müttekiler (Allah'tan hakkıyla korkanlar)" ifadesi geçer. Bu kelime hem erkekler, hem de kadınlar için müşterek kullanılır. Biri öbüründen ayırd edilmez, ayrı tutulmaz.

Hadis-i şeriflerde geçen ifadeler de hem erkekler, hem de kadınlar içindir. Bütün müjdeler, taltifler, nimetler, ikramlar herkese aynıdır. Bir hadisin meali şöyle:

"Cennet ehli cennete girdiklerinde bir vazifeli şöyle seslenir: Şüphe yok ki, siz cennette ebedî yaşayacak ve hiç ölmeyeceksiniz. Hastalanmayacak ve devamlı sıhhatli bulunacaksınız. Sonsuz nimetlere mazhar olacak ve hiçbir zaman hüzün ve keder görmeyeceksiniz."1

Başka bir hadis-i şerifte de cennet ehlinin bir hâli şöyle anlatılır:

"Muhakkak, sizden biriniz cennetin en alt derecesinde bulunsanız bile, ona Allah'ın emri ile melekler tarafından, 'Gönlünden geçenleri iste!' denir. O da devamlı temenni eder durur. Bunun üzerine ona, 'Kalbinden geçenleri tamamen temenni ettin mi?' diye sorulur. 'Evet' cevabı verince, 'Muhakkak temenni ettiğin şeyler bir misli fazlasıyla sana verilecek.' denir."2

Esas itibariyle cennetin nimetleri hem erkek, hem de kadın mü'minler için müşterek iken, bazı hususlarda her iki cins de birbirlerinden üstünlüklere sahiptirler. Bu üstünlüklerin bir kısmı erkeklere mahsus iken, büyük bir kısmı da kadınlara mahsustur. Kur'ân'da cennetlik kadınlar "Ezvâcün mutahharatün" yani "temiz kadınlar" olarak vasfedilir. Bu ifadenin içinde şu mânâlar saklıdır: Cennet kadınlara mekân ve meskendir. O kadınlar o yüksek cennette lâyıktırlar. Aynı zamanda Cennet derecelerinin yüksekliği nisbetinde onların güzellikleri de artar. Ve Cennet onlarla güzelleşir ve süslenir.3

Yani cennetlik kadınlar, cennetin güzelliğine güzellik katmakta, Allah'ın ebedî yurdunu süsleyen canlı bir unsur olmaktadır. Bu "mutahharatün (temiz)" ifadelerinden ayrıca şu manalar çıkıyor:

"Dünya kadınları cennete girdikten sonra kötülüklerden, kıskançlık ve benzeri çirkin huylardan arınacaklar, içleri de dışları gibi berrak ve ter temiz olacak, güzellikte hurileri geçecekler."

Peygamberimiz (asm) cennetlik kadınları şöyle anlatır:

"Onların vücutlarının güzelliği ile letafetinden dolayı her birinin baldırındaki kemiğin iliği etinin üstünden görünür. Onların aralarında ne ihtilâf vardır, ne düşmanlık, ne de çekememezlik."4

Yani cennet ehli kadınlar güzellikte o kadar ileride bulunuyorlar ki, sadece bir tek tırnağı dünyaya görünse güneşin ışığını kapatacak kadar parlaklıkta olan hurilerden daha güzel olacaklar. Bir kadının bundan daha güzel bir şey tahayyül etmesi mümkün müdür?

Cenab-ı Hak hem erkek, hem de kadın mü'minlere kalblerinden geçenlerin bir misli fazlasını vereceğine göre, nimet ve ihsanın derecesini siz düşünün. Artık bu kadar lütuf ve ikramdan sonra "Allah, cennette bir erkeğe çok sayıda huri veriyor da cennet ehli kadınlara neden böyle bir imkân verilmiyor?" denmez. Cennette "yok yoktur." Allah insan fıtratına en uygun şekilde her türlü nimet ve ihsanı verecek, kimseyi mahrum bırakmayacaktır.

Esas mesele Allah'ın rızasına nail olmak, ebedî saadete liyakat kazanmak, fâni dünyadan imanlı olarak ayrılıp, cennetin kapısına ulaşabilmektir.

Dipnotlar:

1. Müslim, Cennet
2. Müslim, îman:
3. Bediüzzaman Said Nursî, İşaratü'l-İcaz, s.
4. Müslim, Cennet:

Selam ve dua ile
Sorularla İslamiyet

kaynağı değiştir]

Kur'an'da huri, kimi zaman eşler kimi zamansa doğrudan huri ifadesiyle geçmekte ve bunun yanı sıra Kur'an'da huri, betimlendiği birtakım özellikleriyle de yer almaktadır.

﴾32﴿ Bahçeler, üzüm bağları; ﴾33﴿ Gencecik yaşıt kızlar; ﴾34﴿ Dolu dolu kadehler. ﴾35﴿ Orada ne boş bir söz ne de yalan işitirler. ﴾36﴿ Bunlar rabbinin bol bol lütfettiği karşılıktır, bağıştır.[5]

Hadislerde huriler[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır