cephesinde kimlerle savaşıldı / Doğu Cephesi Komutanı Kimdir? Doğu Cephesi'nde Kimlerle Savaşılmıştır?

Cephesinde Kimlerle Savaşıldı

cephesinde kimlerle savaşıldı

Güney Cephesinde kimlerle savaşıldı? Güney Cephesinde hangi ülkeler vardı?

Güney Cephesinde kimlerle savaşıldı? Güney Cephesinde hangi ülkeler vardı? Soruları sıkça araştırılmaya başlandı. Kurtuluş Savaşı, ülkemizin milli bağımsızlığa ulaşmak amacı ile verdiği büyük bir savaştır. Kurtuluş Savaşı 1919 ile 1922 yılları arasında gerçekleşmiş olup, 3 temel cepheden oluşmaktadır. Kurtuluş Savaşı Cephleri; Doğu Cephesi, Güney Cephesi ve Batı Cephesidir. Peki, Güney Cephesinde kimlerle savaşıldı? Güney Cephesinde hangi ülkeler vardı? İşte Kurtuluş Savaşı cephelerine dair merak edilen tüm soruların yanıtları...

GÜNEY CEPHESİNDE HANGİ ÜLKELER VARDI?

Güney Cephesinde mücadele, Fransızlara ve Ermenilere karşı yapılmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması neticesinde güney bölgesi başta İngilizlere, daha sonra ise Fransızlara bırakılmıştır.

GÜNEY CEPHESİNDE KİMLERLE SAVAŞILDI?

Güney Cephesinde mücadele, Fransızlara ve Ermenilere karşı yapılmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması neticesinde güney bölgesi başta İngilizlere, daha sonra ise Fransızlara bırakılmıştır. Lakin Fransızların bölgede bulunan halka kötü muamelelerde bulunması, ayrımcılık yapması ve Ermeniler ile olan iş birliği neticesinde güney cephesi kurulmak zorunda kalmıştır. Güney bölgesinde yaşayan halkın direnişleri neticesinde önce 11 Şubat 1920 tarihinde Maraş, 10 Nisan 1920'de ise Urfa şehirleri Fransız işgalinden kurtarılmıştır. Güney cephesinde ise ayrıca Antep şehri büyük bir direniş göstermiştir. 9 Şubat 1921 tarihinde Antep ili de yaklaşık 6000 kişiyi ve Üsteğmen Mehmed Said Bey'i de şehit vererek, düşman işgalinden kurtulmuştur. Zira bu yüzden günümüzde bu iller Kahramanmaraş, Şanlıurfa ve Gaziantep olarak bilinmektedir. Bu başarıların ardından ise Sakarya zaferi ile birlikte 20 Ekim 1921 tarihinde Fransızlar ile Ankara Antlaşması imzalanmıştır.

Ankara Antlaşması ile Hatay ve İskenderun dışında kalan güney illerinden Fransızlar çekilmiştir. Böylece güney cephesi de kapanmıştır. Ankara Antlaşması, İtilaf Devletleri üyelerinden biri ile yapılan ilk antlaşmadır. Bu nedenle de oldukça önemli bir role sahiptir. Zira bu antlaşma ile birlikte Fransa, Misak-ı Milli'yi ve TBMM'yi tanıyan ilk İtilaf Devleti olmuştur. Böylece İtilaf Devletleri bloğu ilk defa parçalanmıştır.

Güney cephesinin en önemli özelliği, bu cephenin yöre halkının seferberliği neticesinde kazanılmış olmasıdır. Zira güney cephesi, diğer cephelerin aksine, düzenli ordunun katkısı olmadan kazanılmıştır. Yani güney cephesi Kuva-i Milliye'nin en etkili olduğu cephedir. Güney cephesinin kapanması ile birlikte, buradaki birlikler de batıya kaydırılmıştır.

#Güney Cephesi, Kurtuluş Savaşı

kaynağı değiştir]
Mudanya'da Yunan işgal askerleri. (1919)

6 Mayıs 1919 tarihinde alınan işgâl kararından, Osmanlı Devleti, 14 Mayıs günü saat 11.30'da Amiral Webb’in Sadrazam Damat Ferid Paşa’ya, İzmir’in Amiral Calthrope komutasındaki İtilâf güçleri tarafından, ateşkes antlaşmasının şartlarına ve İzmir bölgesinden gelen raporlara istinaden teslim alınacağını bildirmesiyle haberdar oldu. Bir gün sonra 15 Mayıs 1919 târihinde sabahın ilk saatleri ile Yunan ordusu İzmir’e çıktı ve işgâl başladı. Bunun ardından Yunanlar işgâllerine devam ettiler:

İzmir'de işgal günü Yunan ordusunun en yaman birlikleri olan evzon askerleri şehirde zafer turu attılar. Bu zafer turu sırasında Türk subayları sahil şeridine dizdiler. Aziz Nesin bu olayı daha sonra araştırmalarına dayanarak kitabında anlatacaktı: "Bir Türk subayı evzon askerinin "Zito Venizelos (Yaşasın Venizelos)" diye bağırmasını istediği halde yapmadığı için öldürüldü. Evzon askerleri şehri her gezdiklerinde ve subaya geri döndüklerinde bir kez süngüleniyordu. Bu Türk subayı 22 kez süngülendi ve öldürüldü. Yunanlar daha ilk gün birçok Türk asker ve vatandaşı öldürdü. Böylece işgal daha ilk günde 400 kişiye mâl oldu." Aynı gün, Hasan Tahsin, işgal askerine Kordonboyu'ndan ilk kurşunu sıkarak Türk direnişini başlattı ve direnişin sembolü hâline geldi. Karakollara giren işgalciler bu baskınlarda 50 ila 100 eri daha öldürdüler.

Bu sırada İstanbul'da olan Mustafa Kemal Paşa, artık gidilecek yerin milliyetçi ideallere bağlı asker ve subayların bulunduğu Anadolu olduğuna karar vermişti. Sorun oraya nasıl gidileceğiydi. Bu sorun, asayişi yeniden sağlamak için Samsun'a bir subay gönderilmesinde ısrar eden İngiliz işgâl yetkilileri tarafından farkında olunmadan çözüldü. Mustafa Kemal Paşa 30 Nisan 1919'da 9. Ordu müfettişi olarak atandı ve kararname, işgâl kararından bir gün önce 5 Mayıs'ta dönemin resmî gazetesi olan Takvîm-i Vekâyi'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu doğrultuda 3. ve 15. kolordular emrine verilmişti. Ek olarak, Trabzon, Erzurum, Sivas, Van, Erzincan, Samsun, Diyarbakır, Bitlis, Elazığ, Ankara, Kastamonu, Kayseri, Maraş vilayetleri ve sancakları, ayrıca buralarda bulunan 1'inci, 12'nci, 14'üncü, 17'nci ve 20'nci kolordular, göreviyle ilgili olarak Mustafa Kemal Paşa'nın bütün emir ve taleplerini kabul edecek ve yerine getireceklerdi. İzmir işgâlinin ertesi günü, İngilizlerden aldığı bir vize ile İstanbul'dan ayrıldı. 19 Mayıs'ta Samsun'a gelerek Millî Mücadele'yi resmen başlattı. İngilizler olan bitenin farkına varmakta çok geç kalmışlardı. Lloyd George buna dâir “Türkiye'nin parçalanmış ve tükenmiş ordularını yeniden organize etme konusunda Anadolu'daki faaliyetleri hakkında hiçbir bilgi alamadım. Askerî istihbâratımız hiç bu kadar akılsız olmamıştı.” dedi.

Öte yandan Yunanları bir sürpriz bekliyordu. İngiliz istihbarat raporlarına göre Türkler zaten Mart 1919'dan itibaren silahlanıyordu. İngilizler de bunun farkındaydı. Yunanlar daha ilk gün karşılarında organize bir direniş buldular. Çıkan olaylarda çok sayıda insan öldü ve Yunan ordusunun prestiji ciddi zarar gördü. Dahası, işgâl kararı bölgede iş yapan İngiliz vatandaşların tepkisini çekti. Kapitülasyonlardan faydalanan İngilizlerin bölgedeki en büyük ticari rakipleri Yunanlardı. İngiliz yerel yetkililerin Londra'ya gönderdikleri raporlar hep aynıydı: Yunanların derhal geri çekilmesi gerekliydi. Amiral Calthorpe, güvenliğin tesis edilmesi için barış antlaşmasının biran önce imzalanması gerektiğini söyledi. Ancak antlaşma o kadar gecikti ki ancak işgâlden 15 ay sonra yapılabildi. O tarihte Türk direnişi çoktan örgütlenmişti. Halbuki İngiliz istihbarat subayı Yarbay Smith, 13 Mayıs'ta şöyle bir rapor sunmuştu: "Eğer Yunanlar tarafından bir işgâl yapılacaksa, bu, ancak, her şeyden önce, Fransız veya İngiliz kuvvetleri tarafından bölgenin kontrolü ve polisliğinin üstlenilmesi ile yönetimin kontrol altına alınması ve daha sonra geri çekilen birliklerin yerini aşamalı olarak Yunan birliklerine devretmesiyle gerçekleştirilebilirdi." Fakat bu gerçekleşmedi ve böylece bir Türk-Yunan savaşının ilk kıvılcımı alevlendi. Daha sonra ise İngiliz savaş dâiresinin fikirleri 16 Temmuz 1919'da şu şekildeydi: "Görüşümüz, İngilizlerin bu askerî girişim ile ilişkilendirilmesinin en istenmeyen durum olacağıdır, çünkü her ihtimalde, bölgede çok uzak olmayan ciddi askerî ve siyâsî zorluklarla karşılaşılacaktır." İngiliz Savaş Bakanlığı, yani Churchill, Henry Wilson ve ayrıca Curzon açık şekilde işgâl yanlısı değillerdi. Ezcümle, İngiliz temsilcilerin Mayıs çıkartmasından önce olay yerindeki tahminleri ve önerileri tek bir yöne meylediyordu: İtilafların vesâyeti ve koruması altında bir Yunan çıkartması ve işgâli gerçekleşecekti. Fakat bu yapılmadı ve böylece Anadolu'daki Yunan varlığı elverişsiz koşullar altında başlayıp bir direnişi tetikledi. Yunanistan'ın İzmir Yüksek Komiseri Aristidis Stergiadis, Atina'ya, "İtalyan propagandasının İzmir'deki yerel Türk yetkilileri kendilerine karşı manipüle ettiğini ve bunun sonucunda birçok gösteri ve ayaklanmanın gerçekleştiğini" bildiriyordu.

İşgâle karşı ilk cepheler Yunanların işgal ettiği bölgelerde kuruldu. Bunlardan ilki Ayvalık Cephesi’ydi. 172. Alay komutanı Yarbay Ali Bey (Çetinkaya), halkı da silahlandırarak 29 Mayıs 1919’da Ayvalık’ı işgal eden Yunanlara karşı direnişe geçti. Bu arada Yörük Ali Efe gibi çete reisleri de zaman zaman Yunanlara karşı baskınlar düzenliyordu. Aydın'da Kuvâ-yi Milliye, 28 Haziran 1919’da Yunan askerlerine saldırıya geçti ve üç gün süren kanlı çatışmalardan sonra işgalcileri Aydın’dan çıkarmayı başardı. Ne var ki Yunanlar kısa bir süre sonra kenti yeniden işgal ettiler. Bu bölgede faaliyet gösteren Çerkez Ethem Bey ise Salihli'de çatışmalara girdi.

Batı Cephesi’nin kuruluşu[değiştir

Batı Cephesinde Kimlerle Savaşılmıştır?

Haberin Devamı

Batı Cephesinde Kimlerle Savaşılmıştır?

 Tarihe ilgisi olan bireyler, tarih hakkında pek çok detaylı araştırma yapabiliyor. Özellikle tarihin en önemli savaşlarından biri olan Kurtuluş Savaşı, kişilerin oldukça ilgisini çekiyor. Tarih konusunda detaylı araştırmalar yaparak, Kurtuluş Savaşı'nın tüm cephelerini araştırabiliyor. Batı cephesi, herkesin duymuş olduğu çok önemli bir cephedir. Kurtuluş Savaşı'nda çok önemli cephelerden biri olması nedeniyle, tarihe ilgisi olanlar tarafından araştırılıyor.

 Batı cephesinde, kimlere karşı savaşıldığı aranan bilgilerden biridir. Batı cephesi, Yunanlar için oldukça önemli bir cephedir. Batı'da yer alan toprakları alabilmek adına, Yunanlar batı cephesini kurmuştur. Batı cephesinde yer alan çok önemli komutanlar bulunuyordu. Mustafa Kemal Paşa, İsmet İnönü ve Fevzi Paşa batı cephesinin başarılı komutanları arasında yer alıyordu. Yunanistan ve Türkiye arasında yaşanan savaş sırasında, batı cephesi için bir antlaşma imzalanmıştır.

Haberin Devamı

 1922 yılında imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması, batı cephesinin bozulmasına neden olmuştur. Batı cephesi tarihte Türkiye ve Yunanistan arasındaki savaşı ifade eder. Batı topraklarını almak isteyen yunanlar, Türkiye'ye karşı savaş ilan etmiştir. Savaş durumunun uzun sürmesi durumunda iki taraf arasında antlaşma yapılarak, bazı kararlar alınmıştır. Batı cephesinde yapılan antlaşma sonucu, batı cephesi tamamen bitirilmiştir. Antlaşmanın en önemli detayı, batı cephesinde savaşan Türkiye ve Yunanistan ülkeleri arasındaki savaş tamamen bitirilecek olmasıdır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır