chuck palahniuk görünmez canavarlar pdf / Chuck Palahniuk - Görünmez Canavarlar PDF

Chuck Palahniuk Görünmez Canavarlar Pdf

chuck palahniuk görünmez canavarlar pdf

Görünmez Canavarlar ( Invısıble Monsters ) - Chuck Palahniuk Ayrıntı Yayınları sesli kitap

Görünmez Canavarlar ( Invısıble Monsters ) - Chuck Palahniuk Ayrıntı Yayınları sesli kitap ücretsiz

Görünmez Canavarlar ( Invısıble Monsters ) - Chuck Palahniuk Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu üçüncü "kimlik krizi"nde, aile ve toplumda var olan genel geçer davranış kalıplarının altında yatan gerçekliği evirip çeviriyor. Genç ve güzel manken Shanon mutlu olmak için her şeye sahiptir: Parlak bir kariyer, kitlelerin ilgisi, yakışıklı bir sevgili ve yakın bir dost. Ancak geçirdiği bir kaza yüzünün yarısını yok etiğinde, görünmez bir canavara dönüşür. Hastanede tanıştığı, ameliyatla kadın olmaya hazırlanan transeksüel Brandy Alexander, ona geleceğini yaratabilmek için geçmişini silmesi gerektiğini, gerçek keşiflerin hep kaostan çıktığını öğretir. Bu süreçte Shanon, Brandy Alexanderla ve kendisini aldatan sevgilisi Manusla bir intikam yolculuğuna çıkacaktır. Kişisel ve toplumsal arızaların kol gezdiği, çağdaş bir çorak ülkede çıkılan bu yolculukta üçünün isimleri, kimlikleri ve geçmişleri her şehirde değişirken, okur da görüntüye, yüzeyseliğe odaklanmış bir dünyada aile, sevgili, arkadaş konumundaki insanlarla ilişkilerin sığlığına tanık olur. Palahniuk cinsiyet değiştirme operasyonlarının büyük ölçüde kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir çağda, cinsiyetlerin bile görüntüden ibaret olduğunu vurguluyor. Bir yandan güzelik ve kimlik kavramlarına bakarken, tüketim toplumuna ve estetik operasyon kültürüne haşin saldırılar yöneltiyor. Üstelik bütün bunları okurunu adeta bir eğlence trenine bindirip baş karakterinin geçmişiyle bugünü arasında dolaştırarak ve şaşırtıcı bir finale adamakılı sarsarak yapıyor.

Yazar:Ayrıntı Yayınları

indir kitap

Görünmez Canavarlar

Görünmez Canavarlar kapağı

Yazar(lar)

Kategori(ler)

Yayınevi

Kırık link ya da bozuk dosya mı var?

Sitemizdeki tüm kitapların orijinali ePub formatındadır. Diğer formatlar siteye yüklendikten sonra bilgisayar tarafından çevrildiği için PDF ve mobi dosyalarında sorun olan kitaplar olabilir.

Ancak tüm kitapların ePub formatı çalışır, tekrar ePub formatını indirirken krediniz gitmez. ePub dosyayı indirip direkt okuyabilir ya da PDF'e kendiniz çevirebilirsiniz.

Lütfen çalışmayan link / dosyaları bize Geri Bildirim Formu üzerinden bildirin.

ePub dosyalarını bilgisayarınızda açmak ve başka formatlara çevirmek için Calibre e-kitap yönetim programını kullanabilirsiniz.

E-Kitap Formatları sayfamızı ve E-Kitapları Nasıl Okurum? sayfamızı inceleyerek daha fazla bilgi alabilirsiniz.


Açıklama

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu üçüncü "kimlik krizi"nde, aile ve toplumda var olan genel geçer davranış kalıplarının altında yatan gerçekliği evirip çeviriyor. Genç ve güzel manken Shannon mutlu olmak için her şeye sahiptir: Parlak bir kariyer, kitlelerin ilgisi, yakışıklı bir sevgili ve yakın bir dost. Ancak geçirdiği bir 'kaza' yüzünün yarısını yok ettiğinde, görünmez bir canavara dönüşür. Hastanede tanıştığı, ameliyatla kadın olmaya hazırlanan transseksüel Brandy Alexander, ona geleceğini yaratabilmek için geçmişini silmesi gerektiğini, gerçek keşiflerin hep kaostan çıktığını öğretir. Bu süreçte Shannon, Brandy Alexander'la ve kendisini aldatan sevgilisi Manus'la bir intikam yolculuğuna çıkacaktır. Kişisel ve toplumsal arızaların kol gezdiği, çağdaş bir çorak ülkede çıkılan bu yolculukta üçünün isimleri, kimlikleri ve geçmişleri her şehirde değişirken, okur da görüntüye, yüzeyselliğe odaklanmış bir dünyada aile, sevgili, arkadaş konumundaki insanlarla ilişkilerin sığlığına tanık olur. Palahniuk cinsiyet değiştirme operasyonlarının büyük ölçüde kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir çağda, cinsiyetlerin bile görüntüden ibaret olduğunu vurguluyor. Bir yandan güzellik ve kimlik kavramlarına bakarken, tüketim toplumuna ve estetik operasyon kültürüne haşin saldırılar yöneltiyor. Üstelik bütün bunları okurunu adeta bir eğlence trenine bindirip baş karakterinin geçmişiyle bugünü arasında dolaştırarak ve şaşırtıcı bir finalle adamakıllı sarsarak yapıyor. Yazarın sarsıcı ilk romanı Dövüş Kulübü, Görünmez Canavarlar'ın yanında aheste bir payton gezisi gibi kalıyor. James Sullivan


1 CEHENNEM AZABI CHUCK PALAHNI UK

2 CHUCK PALAHNIUK Gerçek adı Charles Michael Palahniuk olan yazar 21 Şubat 1962 de Burbank, Washington da doğmuştur. Annesi ve babası Chuck henüz on dört yaşındayken ayrılır. Chuck ve kardeşleri annelerinin ebeveyninin sığır çiftliğine yerleşir ve burada büyür de Columbia High School u bitirdikten sonra Oregon Üniversitesi nde gazetecilik öğrenimi görür. Üniversite yılları boyunca yazar olmayı aklından geçirmez. Geçimini Freightliner adlı şirkette otomobil tamirciliği yaparak sağlamaktayken, 1996 da, arkadaşlarıyla birlikte bir edebiyat grubuna katılır ve burada Project Mayhem (Kargaşa Projesi) adlı bir kısa hikâye yazar. Söz konusu hikâye üç ay gibi bir zaman zarfında Fight Club a (1996) [Dövüş Kulübü, Çev. Elif Özsayar, Ayrıntı Yay., 2001] dönüşür. İlk romanını yayımlatması kolay olmaz. Pek çok kez reddedilir. Chuck Palahniuk her reddedilişinde daha da karanlık yazmaya başlar. Nihayet yayımlanan ilk romanı Dövüş Kulübü, özellikle de 1999 yılındaki film uyarlamasının ardından büyük bir ses getirir ve kitap Pacific Northwest Booksellers Association Award ve Oregon Book Award ödüllerine değer bulunur. Yazarın kitapları: Survivor (1999) [Gösteri Peygamberi, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2002]; Invisible Monsters (1999) [Görünmez Canavarlar, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2004]; Choke (2001) [Tıkanma, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2003]; Lullaby (2002) [Ninni, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2007]; Fugitives and Refugees (2003) [Kaçaklar ve Mülteciler, Çev. Esra Arışan, Ayrıntı Yay., 2005]; Diary (2003) [Günce, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2005]; Haunted 2005 [Tekinsiz, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2009]; Rant (2007) [Çarpışma Partisi, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2010]; Snuff (2008) [Ölüm Pornosu, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2011]; Pygmy (2009) [Pigme, Çev. Gökçe Çiçek Çetin, Ayrıntı Yay., 2013]; Stranger Than Fiction (2004) [Kurgudan da Garip, Çev. Ahmet Ergenç, Ayrıntı Yay., 2013]; Tell-All (2010) [Anlat Bakalım, Çev. Şeyda İşler, Ayrıntı Yay., 2014]; Damned (2011) [Lanetli, Çev. Gökçe Çiçek Çetin, Ayrıntı Yay., 2014]; Beautiful You (2014) [Bir Haz Markası Beautiful You, Çev. Ahmet Aybars Çağlayan, Ayrıntı Yay., 2015]; Fight Club 2 (2016) [Dövüş Kulübü 2, Çev. Min Soo Kim, Ayrıntı Yay., 2015]; Burnt Tongues (2014) [Yanık Diller, Çev. Sinem Çetmilioğlu, Ayrıntı Yay., 2016]; Bait (2016) [Zoka, Çev. Funda Uncu, Ayrıntı Yay., 2018]. Chuck Palahniuk, halen ABD nin Pasifik Okyanusu kıyısındaki Pacific Northwest bölgesinde yaşamaktadır.

3 CEHENNEM AZABI CHUCK PALAHNI UK

4 Ayrıntı: 981 Yeraltı Edebiyatı Dizisi: 98 Cehennem Azabı Chuck Palahniuk Kitabın Özgün Adı Doomed İngilizceden Çeviren Ahmet Aybars Çağlayan Yayıma Hazırlayan Funda Uncu Son Okuma Barış Özdemir Originally published in the English language under the title Doomed Copyright 2013, Chuck Palahniuk No part of this book may be reproduced, in any form without written permission from the publisher. Bu kitabın yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Kapak İllüstrasyonu Asuman Ercan Kapak Tasarımı Deniz Çelikoğlu Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı ve Cilt Deren Matbaacılık Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti. Beylikdüzü OSB Mah. Orkide Cad. No: 9/Z Merkez Köyü / Merkez Bucağı / Beylikdüzü / İstanbul Tel.: (0212) Fax: (0212) Sertifika No.: Birinci Basım 2019 Baskı Adedi 2000 ISBN Sertifika No.: AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) Fax: (0212) & [email protected] twitter.com/ayrintiyayinevi facebook.com/ayrintiyayinevi instagram.com/ayrintiyayinlari

5 CHUCK PALAHNIUK UN AYRINTI YAYINLARI NDAKİ DİĞER KİTAPLARI DÖVÜŞ KULÜBÜ GÖSTERİ PEYGAMBERİ TIKANMA GÖRÜNMEZ CANAVARLAR KAÇAKLAR VE MÜLTECİLER GÜNCE TEKİNSİZ ÇARPIŞMA PARTİSİ ÖLÜM PORNOSU PİGME KURGUDAN DA GARİP LANETLİ ANLAT BAKALIM BİR HAZ MARKASI Beautiful You DÖVÜŞ KULÜBÜ 2 YANIK DİLLER ZOKA UYDURMA BİR ŞEYLER Kafanızdan Silip Atamayacağınız Hikâyeler

6

7 cehennem azabı

8

9 1 Kasım, 00.01, PST 1 HAYAT ANA RAHMİNE DÜŞMEDEN BAŞLAR: BİR GİRİZGÂH Yorumu Ekleyen: [email protected] İyi ve kötü hep vardı. Var olmaya da devam edecekler. Ezelden beri değişen sadece onlarla ilgili hikâyelerimizdir. MÖ altıncı yüzyılda Yunan kanun koyucu Solon, Mısır kenti Sais e yolculuk etmiş ve dünyanın sonuna dair aşağıdaki hikâyeyle dönmüştü. Neith tapınağındaki rahiplere göre, bir afet Dünya yı alevler ve zehirli dumanlarla kasıp kavuracakmış. Tek bir gün ve gecede, bir kıtanın tamamı yerinden oynayıp denize gömülecek ve sahte bir mesih bütün insanlığı feci sonuna sürükleyecekmiş. Mısırlı kâhinler, Kıyamet in sakin bir gecede Los Angeles krallığının epeyi yukarılarındaki heybetli bir tepede başlayacağını öngörmüşler. Kadim müneccimler koro halinde orada aniden bir kilidin açılacağını söylemişler. Beverly Crest in yüksek duvarlarla çevrili evlerinin arasındaki kalın bir sürgü yana kaya- 1. Pasifik Zaman Dilimi anlamına gelen Pacific Standard Time teriminin kısaltılmış hali. (ç.n.) 9

10 cakmış. Solon un kaydettiğine göre, menteşeli bir güvenlik kapısının iki kanadı birden ardına kadar açılacakmış. Buralardan aşağıda, bir örümcek ağı gibi her tarafı saran sokak lambalarının gözler önüne serdiği, Westwood, Brentwood ve Santa Monica diyarları o anı uykuda bekliyor olacaklarmış. Ve vakit gece yarısına gelip saatin son tik takları uzaklarda yankılandığında, ardına kadar açık bu kapıların gerisinde, bir motor gürleyip can buluncaya kadar, sadece karanlıkla sessizlik varlıklarını sürdürecek ve bu gürültünün başını iki ışık çekiyor gibi görünecekmiş. Ve bu kapıdan dışarıya, yukarı Hollywood Boulevard ın keskin virajlarından yavaş yavaş inmeye başlamak üzere burnunu aşağıya çeviren, bir Lincoln Town Car 2 çıkacakmış. Nitekim kadim kehanette tasvir edildiği gibi, o gece sakindir, yaprak kıpırdamaz; ancak Lincoln ın yavaşça ilerlemesiyle birlikte sert bir rüzgâr esmeye başlar. Lincoln Beverly Crest ten Hollywood Hills e doğru inerken, kementle boğulan birinin bir karış dışarıya sarkan uzun ve kara dili kadar yayılır. Town Car, sokak lambalarının pembe ışıkları perdahlı siyah kaportasını yalayıp geçerken, bir mezardan kaçan skarabe 3 gibi parlar. North Kings Road dayken, Beverly Hills ve Hancock Park ın ışıkları önce kırpışır, sonra da tamamen söner; hem de ev ev değil, ızgaranın tamamı ada ada karanlığa gömülür. Ve North Crescent Heights Boulevard dayken de Laurel Canyon semti haritadan silinir; sadece ışıklar yok olmaz, gürültü ve gece yarısı müziği de kesilir. Araba North Fairfax tan Ogden Drive a, oradan da North Gardner Street e, yokuş aşağıya süzülürken, şehrin kırpışan ışıklarından eser kalmaz. Ve böylece gösterişli arabanın gölgesini izleyen karanlık şehri kaplar. Onu benzer şekilde sert bir rüzgâr da takip eder. Çağlar önce yaşayan rahiplerin kehanette bulundukları gibi, bu bora Hollywood Boulevard boyunca yükselen palmiye ağaçlarını gökyüzünü süpüren çalı çırpıdan yapılmış paspaslara dönüştürür. 2. Ford un ABD de ürettiği en büyük ve en lüks sedan. (ç.n.) 3. Mısırlıların kutsal saydığı ve insan ruhunun ölümsüzlüğünü simgeleyen bir bokböceği türü: Scarabaeus sacer. (ç.n.) 10

11 Ağaçların birbirini döven yaprakları çığlık ata ata parke taşlarına çarpan korkunç, yumuşak şekilleri aşağıya savurur. Havyar tanesi gibi boncuk gözlü ve pullu yılankavi kuyruklu bu kuduruk, yumuşak şekiller oradan geçmekte olan Lincoln a isabet edip cıyaklaya cıyaklaya yere düşerler. Kontrolünü kaybettikleri pençeleriyle havayı tırmalarlar. Küt küt vurdukları ön cam sadmelerden kırılmaz çünkü kurşungeçirmezdir. Ve Lincoln ın dönmeye devam tekerlekleri langır lungur üzerlerinden ilerlerken yere yığılmış bedenlerinin posaları çıkar. Bu baş aşağı düşen, acı acı bağıran, pençeleyen şekiller sıçanlardır. Bu leşi çıkanlar, ağaçlardan sapır sapır dökülüp ölenler keseli sıçanlardır. Bu çiğnenmiş postlardan meydana gelen kırmızı halıyı çabucak yere seren Lincoln ın tekerlekleridir. Ön cam silecekleri sıcak kanı temizlemeye devam edip sürücünün görüş alanını açar ve kırık kemikler arabanın lastiklerini patlatmaz çünkü kauçuk da kurşungeçirmezdir. Rüzgâr o kadar dinmek bilmezdir ki sokağın altını üstüne getirir; kötürüm kalan haşerat yükünü önüne katar, bu ıstırap dalgasını Town Car Spaulding Square mahallesine uzanırken hep peşinden sürükler. Şimşek çatalları gökyüzünü yarar ve perde perde bastıran yağmur kiremit kaplı çatıları döver. Yağmur şehrin çöp kutularını yağmalayıp içindeki plastik poşetleri ve Styrofoam 4 bardakları ortalığa salıverirken, gök gürültüsü de bir cayırtı koparır. Diğer taraftan, baktıkça insanın gözünde büyüyen Roosevelt Hotel kulesinin yanı başındaki bulvar ıssızdır ve çöp ordusu şehre doğru ilerler. Ne trafik ışıklarının ne de diğer arabaların engellemesiyle karşılaşır. Bütün sokaklardan, bütün kavşaklardan el ayak çekilmiştir. Kaldırımlar bomboştur. Aynen kadim müneccimlerin önceden bildirdikleri gibi, bütün pencereler de karanlıktır. Fırtınalı gökyüzünde herhangi bir hava aracının çevreyi tarayan ışıklarından eser yoktur ve akaçların tıkanmasından ötü- 4. Bir polistiren esaslı suni köpük markası. (ç.n.) 11

12 rü sokakları sel ve post götürmektedir. Bu sokaklar sakatat yüzünden kayganlaşmıştır. Grauman s Chinese Theatre sineması civarına gelindiğinde, artık Los Angeles in tamamı bir mezbahadan farksızdır ve çivisi çıkmıştır. Oysa arabanın az ilerisinde, Adadaki neon ışıkları hâlâ parıldamaktadır. Hollywood Boulevard ın o biricik bloğunda gece ılık ve sakindir. Kaldırımları ıslatan bir yağmur yoktur, Musso & Frank Grill restoranının sarkık duran yeşil tenteleri de hareketsizdir. Şehrin bu adasının üzerindeki bulutlar adeta ayı meydana vurmak için bir kuyu ağzı gibi yarılmıştır. Kaldırımlar boyunca uzanan ağaçlar da put kesilmiştir. Lincoln ın farları o kadar kırmızıya bulanmıştır ki, sanki arabanın izlemesi için kızıl bir yol çizerler. Bu göz kamaştırıcı kırmızı ışık demetleri kaldırımdaki genç bir bakireyi ortaya çıkarır. Kız Hollywood Balmumu Müzesi nin karşısında durmaktadır. Ve orada, bu dehşetli fırtınanın tam göbeğinde sabit gözlerle pembe betona kakılı, kaldırımla hemzemin yıldız şeklindeki bir şeye bakmaktadır. Kulak memelerine on sent büyüklüğünde, façetalı kesilmiş kübik zirkonya küpeler takmıştır. Ayaklarına taklit Manolo Blahnik marka pabuçlar geçirmiştir. Çizgili eteğinin ve kaşmir kazağının yumuşak kıvrımları kupkurudur. Bukleli, gür kızıl saçları dalga dalga omuzlarına dökülmektedir. Kaldırımdaki pembe yıldızın içinde bulunan dökümde Camille Spencer ismi yazılıdır ama bu bakire Camille Spencer değildir. Pembe bir kurumuş sakız parçası, hatta pembe, gri ve yeşil renkli birkaç parça, yara kabukları gibi kaldırımın görünüşünü bozmaktadır. İnsan dişi izleri taşıyan sakızların üzerine gelip geçerken basanlar da ayrıca tırtıklı ayakkabı tabanı izlerini bırakmışlardır. Genç bakire, yara kabuğu misali sakızları tekmeleyip uzaklaştırıncaya kadar, bunları çakma Manolo sunun sivri burnuyla yapıştıkları yerden koparmaya çalışır. Tertemiz değilse bile, yıldız daha temiz hale gelinceye kadar uğraşır. 12

13 Bakire gecenin bu huzur dolu sessiz fanusunda eteğinin kenarını kavrayıp ağzına götürür. Kumaşa tükürür ve yıldızı parlatmak için diz çöker. Oradaki pembe betona kakılı, pirinç döküm ismin pasını açar, ışıldatır. Town Car kızın bitişiğindeki kaldırım kenarına yanaşıp durduğunda ayağa kalkar ve insan nasıl bir mezarın üstüne basmaz çevresinde dönerse, aynı saygıyla yıldızın etrafından dolanır. Elinde bir yastık kılıfı taşımaktadır. İçindeki Tootsie Roll, Charleston Chew ve meyankökü şekerlemelerinin ağırlığıyla sarkmış bu beyaz çuvalı, çatlayan beyaz tırnak cilası sürülü parmaklarını sıkarak yumruk yaptığı eliyle kavramıştır. Öteki elindeyse yarısı yenmiş bir Baby Ruth çubuk şekeri tutmaktadır. Porselen kaplı dişleriyle tembel tembel çiğnemektedir. Arı sokmuş gibi şişkin dudaklarının etrafında bir erimiş çikolata çizgisi dolaşmaktadır. Zaten Saisli kâhinler, bu genç kadının öyle bir güzelliği vardır ki onu gören yemek ve seksin ötesindeki bütün hazları unutur diye uyarmışlardır. Onlara göre, dünyevi görünümü fiziksel bakımdan o kadar çekicidir ki ona bakan sırf mide ve tene indirgenecektir. Ve kâhinler koro halinde demişlerdir ki o ne canlıdır ne de ölü. Ne bir ölümlü ne de bir ruh. Ve kaldırım kenarına park etmiş rölantide çalışan Lincoln dan kan damlamaktadır. Kaldırıma bakan arka pencere vızırdayarak aralanır ve konforlu içinde oturan biri kendini belli eder. Kasırganın tam göbeğinde bir erkek sesi, Şaka mı şeker mi? diye sorar. Gece, herhangi bir yöne ok atımı mesafede, görünmez bir duvarın arkasında, etrafı tarumar etmeyi sürdürmektedir. Bakirenin Erkek Avı denilen kıp-kırmızı bir rujla parlatılmış dudakları bükülür, yüzünde bir gülücük belirir. Burada hava o kadar sakindir ki, insan bir kabrin içinde bırakılmış preslenip bin yıldır kurutulan çiçekler gibi kokan parfümünün rayihasını hissedebilir. Kız arabanın açık penceresine doğru yaklaşır ve Çok geç kaldın. Yarın oldu bile der. Turkuvaz rengi far sürülü gözkapaklarını uzun uzun şehvetle kırpmak için duraklar ve Saat kaç? diye sorar. 13

14 Ve adamın şampanya içtiği bellidir; çünkü o sessiz anda şampanyasının köpüğü bile gürültü çıkarmaktadır. Adamın kol saatinin tik takları dahi cayırtı koparmaktadır. Ve arabanın içindeki adamın sesi, Bütün kötü kızların yatağa girme vakti geldi. diye çınlar. O an efkârlanan genç kadın iç geçirir. Dudaklarını yalar, yüzündeki gülümseme kaybolmaya yüz tutar. Yarı mahcup, yarı kaderine boyun eğmiş halde, Sanırım sokağa çıkma yasağımı çiğnedim. der. Adam Yasağın çiğnenmesi, insana kendini harika hissettirebilir. diye konuşur. Sonra da Lincoln ın arka kapısı kızı içeriye almak üzere ardına kadar açılır. Bakire hiç duraksamadan biner. Kâhinler koro halinde o kapının bir geçit oluşturduğunu da söylemişlerdir. Onlara göre, arabanın kendisi de şekerleme lüpleten bir ağızdır. Ve Town Car kızı içi bir tabut gibi kat kat kadifeyle döşenmiş midesine hapseder. Renkli cam vızırdayarak kapanır. Araba rölantide çalışmakta, kaputundan buhar çıkmakta, cilalı gövdesi ışık saçmaktadır. Artık dört bir yanını, uzayıp giden bir sakal misali, pıhtılaşmış kandan kırmızı bir püskül dönmektedir. Kıpkırmızı lastik izleri şimdi park edip durduğu noktadan ortaya çıktığı yere kadar gerisin geri yayılmaktadır. Fırtına arabanın arkasında ortalığı kasıp kavurmaktadır ama burada duyulan sesler sadece feryat eden bir adamın boğuk haykırılarıdır. Kadimler bu sesi, sıçan ve fareler ezilip can verirken çıkardıklarına benzer bir cıyaklama diye tarif etmişlerdir. Bunu, ortalığı basan bir ağırlık izler. Ardından da arka pencere bir kere daha aşağı doğru kayarak açılır. Çatlayan beyaz ojeli tırnaklar dışarı uzanır. Ve uçlarında, bir lateks zar, kızın beyaz yastık kılıfının küçük bir örneği, yükünün ağırlığından sarkmış bir minyatür çuval vardır. İçindeki: Bulanık beyaz bir şeydir. Lateks kaputa kıp-kırmızı ruj bulaşmıştır. Karamel ve sütlü çikolata sıvaşmıştır. Kız bunu oluğa bırakmak yerine, arabanın arka koltuğundan kalkmadan, yüzünü açık cama yaklaştırır. Lateks çuvalı dudaklarına dayar ve havayla doluncaya kadar 14

15 içine üfler. Şişirir ve açık ucuna el çabukluğuyla bir düğüm atar. Bu işi aynen bir bebeğin göbek kordonunu bağlayan bir ebe, tıpkı bir balonu düğümleyen bir karnaval palyaçosu gibi yapar. Kız şişkin zarın ağzını bağlayıp boza kıvamındaki içeriğini hapseder ve onu parmaklarıyla burar. Tüp biçimindeki zarı, iki kolu, iki bacağı ve başı olan bir insan şeklini alıncaya kadar kıvırıp büker. Bir voodoo bebeğine dönüşünceye kadar. Bu yeni doğmuş bir bebek büyüklüğündedir. Üzeri hâlâ dudaklarından bulaşan şekerlemeyle kaplı, içi adama ait gizemli boza kıvamındaki bulamaçla dolu bu murdar yaratıyı, onu bekleyen pembe yıldızın ortasına fırlatır. Solon un kâğıda döktüğü kehanetlere göre, kutsal beş köşeli yıldız şeklinin üzerine serilen bu küçük suret, bir kan, tohum ve şeker adağıdır, Hollywood Boulevard ın yanı başında yapılan bir adaktır. O gece, o ayinle birlikte, Kıyamet Günü nün geri sayımı başlar. Ve bir kere daha arabanın aynalı camı çerçevesine oturur. Tam o anda fırtına, yağmur ve karanlık, bunlar arabayı yutar. Lincoln genç bakireyi götürmek üzere kaldırımın kenarından ayrılırken, rüzgârlar da onun istenmeyen şey-bebeğini önlerine katar. O düğüm atılmış keseyi, o yoğrulmuş sureti sürer. Rüzgâr da yağmurlar da bol miktardaki katledilmiş haşerat, plastik çöp, kurumuş sakız hasatlarını güder; hepsini yuvarlaya yuvarlaya yerçekimi yönünde sevk eder. 15

16 21 Aralık, 6.03, CET 1 YİYORUM; O HALDE VARIM Yorumu Ekleyen: [email protected] Janti Tweet çi, Baştan göz önünde bulundurmaya değer bir şey var. Ben zihnimi hep bir sindirim organı diye düşünmüşümdür: Söz gelişi, bilgi işleyen bir mide. İnsan beyni kıvrımlı, buruşuk bir kitledir. Bu haliyle açıkça gri bağırsaklara benzer ve deneyimlerim hayat hikâyemi meydana getirmek üzere işte bu düşünen bağırsaklar içinde ayrıştırılıp massedilir. Düşüncelerim lezzetli geğirtiler veya ekşi kusmuklar olarak ortaya çıkar. Bu kelimelerim anılarımın dışarı atılan sindirilemeyen kıkırdak ve kemikleridir. Geçmişe sünger çekerek yaşamanın yolu samimi bir blog tutmaktan geçer. Bu yediğin bütün bir yer fıstığı ezmeli cheesecake i kusmak gibidir ve aynen onun kadar berbat bir şeydir. Zihnimin kıvrımlı, buruşuk ve büklümlü gri iç organları aklımın bir tür karnı gibi ömür sürerler. Trajediler ülsere yol açar. Komediler besler. Sonuçta, emin ol, anıların bedeninden daha 1. Orta Avrupa Zaman Dilimi anlamına gelen Central European Time teriminin kısaltılmış hali. (ç.n.) 16

17 uzun bir süre yaşayacaktır bak bana. Adım Madison Desert Flower Rosa Parks Coyote Trickster Spencer ve ben bir hayaletim. Anlamı: Böö! On üç yaşındayım ve birazcık fazla kiloluyum. Anlamı: Hem ölü hem de şişmanım. Pisboğaz bir domuzcuğum, oink-oink, gerçek bir yağ tulumuyum. Anneme sorman yeter. On üç yaşındayım ve şişmanım ve sonsuzluğa kadar böyle kalacağım. Evet, ülsere yol açmak deyimini de biliyorum. Ölüyüm ama cahil değilim. Orta yaş krizi terimini duydun mu? Basitçe söylemek gerekirse, ben şu an bir orta ölüm krizinden muzdaripim. Sekiz ay kadar Cehennem in yakıcı yeraltı dünyasında çakılıp kaldıktan sonra, şimdi kendimi fiziksel dünyada sıkışmış dirimli-canlı bir ruh olarak, genellikle daha çok Araf ta kalmak diye bilinen bir durumda buldum. Bu insanın aynen babamın Saab Draken model avcı uçağında Brasília dan Riyad a 1 Mach 2 hızıyla uçup da iniş izni için havaalanı üzerinde bekleme düzeninde dönüp durmaya mecbur bırakıldığında hissettiklerine benzer. Yalın bir şekilde ve açıkça söylemek gerekirse, Araf, kaleme aldığın hayat hikâyenin kitabını yok ettiğin yerdir. Cehennem konusunda bana acımana gerek yok. Hepimizin Tanrı dan sakladığı sırlar vardır ve bu insanı bitkin düşürür. Eğer ebedi ve ezeli ateşlerin hiç sönmeyen denizinde yanmayı hak eden biri varsa, o da benim. Ben yüzde yüz melunum. Hiçbir ceza haddinden fazla ağır değil. Bana kalırsa, bedenim curriculum vitae dir 3. Yağlarım hafıza bankamdır. Geçmiş hayatımdaki anların yükünü, onları arşivleyen hayalet yağlarımın her bir obez hücresi çeker ve kilo kaybı Madison Spencer ın ortadan kalkması demektir. Kötü anılar, hiç yoktan iyidir. Ve emin ol ister yağların ister banka hesabın ister sevgili ailenden ötürü, bir gün dirimli-canlı dünyasından vazgeçmekteki gönülsüzlüğünle sen de mücadele edeceksin ,5 km/saat. (ç.n.) 3. Özgeçmiş diye Türkçeleştirilen bu terim hayatımın seyri anlamına gelir. (ç.n.) 17

18 İnan bana, öldüğünde arkada bırakması en zor gelecek kişi kendinsin. Evet, Janti Tweet çi, on üç yaşındayım ve bir kızım ve curriculum vitae terimini biliyorum. Dahası, ölülerin bile tamamen ortadan kalkmak istemediklerinden de haberdarım. 18

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır