ZİYNETİ KOCABIYIK
Beyaz, sarı, pembe, mavi, mor Ciltte leke deyip geçmeyin. Bu lekeler hastalık habercisi olabilir. Özellikle tiroid bezi hastalıkları, demir metabolizması bozuklukları, böbrek üstü bezi, karaciğer hastalıkları ve kanser, cilt rengindeki değişikliklerle de kendini ele veriyor.
Cilt rengi sağlığımızın barometresi gibi Ellerimizde, yüzümüzde veya vücudun diğer bölgelerinde daha önce olmayan renk değişiklikleri ortaya çıktığında bu durumun hafife alınmaması gerektiğini söyleyen Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Selda Yıldırım, mutlaka doktora görünmek gereken renk değişikliklerini şöyle sıralıyor:
MANTARIN RENGİ "BEYAZ"
Vücut mantarı: Ciltteki sınırlı beyazlık kazıyınca kepekleniyorsa, bunun nedeni Tinea versicolor adı verilen vücut mantarı olabilir. Cilt üzerinde görülen bir mantar enfeksiyonu olan Tinea versicolor; özellikle sırtta, göğsün ön yüzünde, karında ve kollarda yerleşir. Genellikle mercimek tanesi kadar küçük, bazen de birleşerek daha büyük lekeler oluşturabilir. Bulaşma riski oldukça düşük olan bu enfeksiyon sıklıkla kaşıntısızdır ve görüntüdeki bozukluk dışında hastayı rahatsız etmez.
Vitiligo: Vücudun göz kenarları, dudak kenarı, eller, dirsekler ve diz gibi bölümlerinde görülen bu hastalık, belirli alanlarda deriye rengini veren hücrelerin tümüyle yok olması nedeniyle ortaya çıkar. Tek bir bölgede olabileceği gibi, çok sayıda farklı bölgelerde de yerleşebilir. Vitiligo; diyabet, kansızlık, tiroidit ve addison hastalığı gibi hastalıklarla birliktelik de görülebilir.
KARACİĞERİN RENGİ "SARI"
Sarılık: Karaciğer hastalığına işaret eder. Çeşitli sebeplerle safra kesesinden safra akışı engellendiğinde ya da mikroplara bağlı olarak karaciğerin zarar gördüğü durumlarda görülür. "Bilirubin" adı verilen maddenin kanda artması sebebiyle cilt sarı bir renk alır. Sarı renk değişimiyle birlikte kaşıntı ve kaşınmaya bağlı oluşan kabuklu yaralar da görülebilir.
PEMBE - KIRMIZI
Kurdeşen: Ciltteki oluşan pembelik veya kızarıklık bulunduğu yerde 24 saat içinde kaybolup tekrar oluşuyorsa, bu duruma kaşıntı ve kabarıklık da eşlik ediyorsa, altında yatan sebep halk arasında "kurdeşen" denilen ürtiker hastalığı olabilir. Kızarıklık derideki kan damarlarından çevredeki dokuya geçici olarak plazma sızması sonucu oluşur.
LEKE HASTALIĞI: Leke hastalığı erişkinlerde kırmızı lekenin en sık görülen sebeplerinden biridir. Hastalık hasta kişilerle temas, hayvan ya da toprağa dokunma yoluyla bulaşır. Keskin sınırlı lekeler çevreye doğru genişlerken ortası normal bir görünüm almaya başlar. Bazen iç içe geçmiş halka görünümü oluşabilir. Lekeye sıklıkla kaşıntı şikayeti de eşlik eder.
Gül hastalığı: Vücutta deri çizgilerine paralel yerleşim gösteren pembemsi lekeler gül hastalığının belirtisi olabilir. Özellikle bahar aylarında artış gösterir. Haberci lezyon olarak adlandırılan ilk leke yaygın döküntüden birkaç gün ya da birkaç hafta önce ortaya çıkar. Diğer lekelere göre daha büyük olur. Daha sonra çevresinde kepeklenme bulunan daha küçük lekeler ortaya çıkar. Bulaşma özelliği olmayan gül hastalığı genellikle hafta içinde büyümesini durdurarak kendini sınırlar.
Sedef: Sedef hastalığı gümüş veya sedef gibi beyaz, bol kepekli, kırmızılığı ise biftek kırmızısı gibi canlı bir hastalıktır. Sıklıkla diz, dirsek ve saçlı deride ensede görülür. Özellikle stresli zamanlarda şiddetlenir ve geniş alanları kaplayabilir.
KALBİN RENGİ "MAVİ - MOR"
Kalp hastalıkları: Özellikle atardamarlaradaki ve toplardamarlardaki kanın karışmasına neden olan doğumsal kalp hastalıklarında dil, dudak, burun ucu, parmak uçları gibi bedenin uç kısımlarında mavi-mor renk değişikliği görülür. Kalp yetmezliği sonucunda dolaşımın bozulduğu durumlarda da cilt terli, soluk, gri-mavi renk alır.
KOAH: Akciğere giden oksijen miktarının kısıtlandığı tıkayıcı bir akciğer hastalığı olan KOAH'da da hastalığın evresine göre özellikle dudakların ve çevresinin morardığı görülür.
Travma: Özellikle deri altı yağ dokusu daha az olan hassas bölgelerde, darbeye maruz kalınması sonucu, cilt altında damar kanaması nedeniyle bölgesel olarak mor renk oluşabilir.
C ve K vitamini eksiklikleri: C ve K vitamini eksikliklerinde de deride küçük kanamalar olabileceği için vücudun bazı bölgelerinde mor renk değişikliği görülebilir.
Vaskülit: Eğer kırmızı lekeler deriden kabarık, ödemli ise vaskülit, bir başka deyişle iltihabi damar hastalığı açısından araştırılmalıdır. Vaskülit, kan damarlarında çeşitli sebeplere bağlı hasar sonucu ortaya çıkan hastalık grubudur. Vaskülite sebep olan hastalıklarda ateş, halsizlik, karın ağrısı, eklem ağrısı gibi belirtiler veya kanlı idrar şikayetleri de görülebilir.
Çeşitli kanser türleri: Bacaklarda vaskülit (iltihabi damar hastalığı) olarak değerlendirilen kırmızı -mor, ağrılı döküntüler ve yaralar lenfoma-lösemiden de kaynaklanabilir. Özellikle sırt bölgesinde ani başlangıçlı kahverengi-kabuklu döküntüler mide, bağırsak, meme kanseri ya da lenfoma sonucu gelişebilir. Tüm vücutta yaygın kızarıklık ve kepeklenme lenfoma ve lösemi belirtisi olabilir.
BÖBREĞİN RENGİ KAHVERENGİ
Böbrek yetmezliği: Böbrek yetmezliğinde deri rengi toprak rengine benzer kahverengi bir hal alır. Ciltte kuruluk, pullanma ve şiddetli kaşıntı belirtileri de sık görülür.
Turuncu yiyecekler renginizi değiştirebilir
Yediğimiz bazı yiyecekler de cilt renginde ton değişikliğine yol açabilir. Örneğin çok havuç tüketen biriyseniz renginiz biraz daha turuncuya dönebilir. Aynı zamanda "Karotenemi" adı verilen bir hastalık olan bu durum, gıda tüketiminin sınırlandırılması ile ortadan kalkar. Bu nedenle yazın daha iyi güneşlenmek isteyen kişilere bol havuç tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
UTANGANÇLIK DEĞİL HASSASİYET
Flushing: Belli bir bölgede oluşan aşırı kırmızılıktır. Yüzde ve ensede geçici olarak ya da devamlı olarak görülebilir. Bazı ilaçların yan etkisi olarak, cilt altı yağ dokusunun ince olduğu kişilerde heyecan halleri sırasında oluşabilir.
Dolaşım bozukluğuna bağlı şok: Dolaşım bozulduğunda, tansiyon dediğimiz damar içi dolaşım basıncı yetersiz hale gelir. Beden rengi maviden mor renk tonlarına doğru değişim gösterir.
Hemoglobin hastalıkları: Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinin oksijeni taşıyan bölümüdür. Doğumsal veya sonradan gelişen bazı hastalıklarda, hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesi azalır. Sonucunda hastanın bedeninin rengi mavi-mor renkli olabilir.
Dermatologlar cilt kararması sorununun ortaya çıkmasına pek çok şeyin sebep olabileceğine dikkat çekiyor ve her birine özel bir çözüm uygulanması gerektiğini söylüyorlar. Başka bir deyişle cilt kararması nedenleri karşımıza pek çok farklı şekilde çıkabiliyor. Peki cilt kararması nedenleri nelerdir? Bunun pek çok sebebi olabilir. “Cilt rengi neden koyulaşır?” sorusuna birlikte yanıt arayalım.
Eşitsiz cilt rengi, cildin at katmanlarındaki dokuların düzgün çalışmamasından kaynaklanabilir. Bu durum kimi zaman dışardan fark edilemez, ancak kimi zaman da cilt kararması şeklinde tezahür edebilir. Bu durumda derinlemesine etki eden bir nemlendirici kullanmak gerekir. Bu şekilde cildin nem dengesi yeniden düzenlenir ve cilt hücrelerinin doğal şekillerini kazanmaları sağlanır. İdeal çözüm vitamin ve mineral yönünden de zengin bir nemlendirici ile cildin kendini onarmasıdır. Suya benzer dokuları olan ürünler cildinizin en kuru alanları tarafından bile kolayca emilirler. Bununla birlikte düzenli olarak krem kullanmak da önemlidir. Çünkü arada bir kullanılan ürünlerle uzun soluklu sonuçlar alınamaz.
Dışarda, üstelik koruyucu kullanmadan çok fazla zaman geçirmek cilt renginde ciddi değişimlere neden olabilir. Nedeni çok basit: Güneş altında ışığa aşırı maruz kalmak. Önlem de çok basit: İyi bir koruyucu kullanmak. Kullandığınız koruyucunun da en az 15 SPF olmasına özen gösterin, böylece UV ışınlarının zararlarından korunursunuz.
Cildin üst katmanı kendini yenilemekten aciz kaldığında, rengi de koyulaşır. Doğal yenilenme rutinine dönmek için ölü hücrelerden kurtulmanız gerekir. Bunun için peeling yaptırmanız ya da yüzünüzü keselemeniz gerekmez. “Yüzün kararması neden olur?” sorusunun cevaplarından biri de budur. Daha yumuşak yöntemlerle de ölü hücrelerden kurtulabilir, özellikle cildiniz hassas ise, ona zarar vermemiş olursunuz. “Yüzün kararması neden olur?” diye sorulduğunda, yüzde uygulanan basınçlı temizleme işlemlerini gösterebiliriz.
Alerjiler ve lekeler cilt problemleri arasında ilk akla gelenler. Aynı zamanda cildin koyulaşmasına da neden olabiliyorlar. Her iki sorun da özel olarak tedavi edilmeli ve bunun için de nedenleri ortaya çıkartılmalı. Bir kez nedeni anlaşıldıktan sonra renk değişimini gidermek çok daha kolay. “Cilt rengi neden koyulaşır?” sorusuna bu unsurları cevap olarak gösterebiliriz. Bir sonraki başlıkta bu karartıların nasıl giderileceğine değineceğiz.
“Cilt kararması nasıl giderilir?” sıklıkla karşılaştığımız bir soru. Cildinizi korumak için sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmeniz, düzenli egzersiz yapmanız ve elbette iyi beslenmeniz de gerekir. Yeterince su içip, düzenli egzersiz yaptığınız, meyve ve sebzeden yana zengin bir rejime sahip olduğunuz sürece yukarıdaki sorunlardan da uzak durmuş olursunuz. Cilt kararması nasıl giderilir sorusunun cevabı aslında sağlıklı bir yaşamdan geçiyor. İsterseniz, “cilt kararması nasıl geçer?” sorusuna maddeler halinde cevap verelim: - Yeterince su içerek - Düzenli egzersiz yaparak - Meyve ve sebze barındıran zengin bir diyet uygulayarak Bu yönergeler ile birlikte “cilt kararması nasıl geçer?” sorusuna da yanıt vermiş oluyoruz. Cilt kararmasına ne iyi gelir? Cilt kararmasına ne iyi gelir? diye sorduğumuzda, sağlıklı bir yaşam sürmenin yanında bu duruma iyi gelecek başka unsurlar da bulunmaktadır. İşte onlardan birkaçı.
Koltuk altında yaşanan kararmalar için uygulayabileceğiniz leke tedavisi ise patatesler! Evet yanlış duymadınız patatesler. Bir adet çiğ patatesi ortadan bölerek, sarı kısmını koltuk altınıza iyice sürün. Yaklaşık olarak yarım saat beklettikten sonra koltuk altınızı yıkayarak bakımını gerçekleştirebilirsiniz.
Kan dolaşımını hızlandıran E Vitamini, cilt rengini eşitlemekte ve cildi temizlemektedir.
Cilt tonunu eşitlemek için kullanılan ürünlerin özel ürünlerden biri de aloe vera jeli. Her gün kararma yaşanan bölge için aloe vera jeli kullanarak cilt renginizin açılmasını sağlayabilirsiniz.
Süt ve balı karıştırarak özel bir karışım oluşturabilirsiniz. Bu sayede kararma yaşanan bölgelerden beyazlama gözlemleyebilirsiniz. Süt ve baldan oluşturmuş olduğunuz maskenizi ciltte kararma olan bölgelerde yarım saat boyunca bekletebilirsiniz. Ardından ise ılık bir su ile duş alabilirsiniz. Cilt kararması yaşanan bölgelerde kullanacağınız bu maskeyi, haftada 3 ya da 4 kez uygulayabilirsiniz.
Uzak Doğu'daki pek çok kadının cilt güzellik sırrı pirinçten geçiyor. Bunun için bir pirinç maskesi hazırlayabilirsiniz. Pirinci suya koyarak, nişastasını salana kadar bekleyin. Ardından suyun içerisine birkaç damla sirke ve bir tatlı kaşığı yoğurt ekleyerek karıştırın. Sonrasında ise cilt üzerine sürebilirsiniz. Yaklaşık 20 dakika boyunca cilt üzerinde pirinci tutun. Sonrasında maskeyi çıkarıp yüzünüzü güzelce yıkayın. Pirinç maskesini gün aşırı olacak biçimde uygulamaya devam edebilirsiniz.
Portakal suyu ile zerdeçal tozunu karıştırarak elde edeceğiniz karışım sayesinde cilt üzerinde renk açıcı bir etki oluşur. Temiz cilde uygulanması gereken bu maske, aynı zamanda sizin siyah noktalarınızdan da kurtulmanıza yardımcı olacaktır.
Cilt beyazlatıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Haftada 3 defa uygulanabilir. Fakat asitli olduğu için cildin hassas bölgelerinde kullanmamak gerekir. Aloe Vera Jeli: Birçok kozmetik ürününde kullanılan bu jel, cildinizi derinlemesine nemlendirecek ve rengini açacaktır. Diğer güzellik önerilerimize de göz atın!