Cinli Köy Film

İzmirAliağa'ya bağlı Hacıömerli köyü, sakinlerinin fabrikalarda çalışmak için göç etmesinden dolayı adeta terk edilmiş bir görüntüye sahip. Köyde şimdilerde sadece 3 hanede toplam 10 kişi yaşıyor. Kötün terk edilmiş hali ise yapımcıların ilgisini çekti. Adeta korku filmleri için doğal plato olan köyün sakinleri ise yapımcılarından dertli.

ABONE OL

İzmir'de 70'li yılların başında, yeni kurulan fabrikalarda çalışmak üzere sakinlerinin bir bir terk ettiği Hacıömerli köyü, dönem dizisi ve korku filmi yapımcılarının gözdesi oldu.

İzmir'in Aliağa ilçesine bağlı Hacıömerli köyü, 'lerde bölgeye kurulan fabrikalardan dolayı, sakinlerinin göç etmesi sebebiyle adeta terk edildi. Köylülerin, çevrede kurulan fabrikalarda çalışmak üzere terk ettiği Hacıömerli köyünde, 3 hanede yaklaşık 10 kişi yaşamını sürdürürken, köy ise yapımcıların gözdesi oldu.

Terk edilmeden önce köyün merkez niteliğinde olduğunu söyleyen Hacıömerli Mahallesi Muhtarı Suat Ural, "Köyümüzde; yağhane, terzi, bakkal, nalbant varmış. Köyümüz, civar köylerin alışveriş yaptığı bir köy konumundaymış. Göç başladıktan 30 sene sonra köy tamamen boşaldı. Köy terkedildikten sonra yapım şirketlerinin dikkatini çekti. Çanakkale dönem dizisi olan Seddülbahir 32 Saat'in bazı sahneleri burada çekildi. Daha sonra korku filmleri de çekildi" dedi.

"KORKU FİLMİ PLATOSUNA BENZİYOR"
Köyün korku filmleriyle anılmasından memnun olmadıklarını belirten Ural, "Gece saatlerinde köy, ıssız olduğu için korku filmi platosuna benziyor. Köyün bu şekilde tanıtılmasından memnun değiliz. Film çekildikten sonra eski haline getirilmiyor. Sokak aydınlatmalarını söktüler yerine takmadılar. Sonra da karanlık olduğu için korku filmi çekiyorlar" diyerek yapımcılara serzenişte bulundu.

"EVLERE İŞARETLER YAPMIŞLAR"
24 yaşına kadar köyde yaşadığını, daha sonra çalışmak için köyden ayrıldığını söyleyen Halil Erkeçli ise "Emekli olduktan sonra tekrar buraya geldim. Köyümde hayvancılık yapıyorum. İnsan burukluk hissediyor ama hayat şartları bunu gerektirdi o yıllarda. Köyümüz çok güzel, yaşanılacak bir yerdi ama şartlar zordu. Komşuluk ilişkileri örf ve adetlerimiz çok güzeldi" dedi.

"Korku filminin köyü tanıtacak bir yönü yok" diyen Erkeçli, "Evlere işaretler yapıp, karanlık yerlerde film çekmişler. Köyle bir ilgisi de yok. Köyün güzelliklerini de göstermiyorlar. Korku filmleri yerine köyün güzelliklerini ön plana çıkaran başka türlü filmler çekilebilir" şeklinde aktardı.

İZMİRMAGAZİNSPORSON
DAKİKA

monash.pw -

Bir asır önce Sakarya'da gerçekleştiği iddia edilen ürkütücü olayı sosyal medyada hesabında paylaşan o fenomenin paylaşımına yüzlerce beğeni geldi. Sakarya'da filmlere konu olan bir köyde gerçekleştiği iddia edilen paranormal olayları yazan sosyal medya fenomeninin paylaşımları dikkat çekti.

Dünyanın farklı ülkelerinden filmlere sık sık konu alan gerçek korku hikayelerinin yaşandığı ilginç mekanların olduğu yerler bilinmekte. Ancak Sakarya'da paranormal mekanların varlıkları herkes tarafından bilinmiyor. 

Sakarya’da bir köyün başından geçen ürkütücü ve paranormal olayları Twitter hesabında paylaşan bir sosyal medya fenomeni geçmişte yaşandığı iddia edilen "Azer Büyülü Köyü" isimli paylaşımıyla ürkütücü olaylardan bahsetti.

Sosyal medyada yüzlerce etkileşim alan o ürkütücü paylaşım ise kullanıcıların dikkatini çekti. Bazı kullanıcılar Sakarya'da yaşanan olayla ilgili espritüel paylaşımlarda bulundu. Bazı kullanıcıların ise oldukça beğenisini topladı.

Paylaşımdaki iddia edilen o köyün Sakarya'da var olduğuna dair bir bilgi yok.

Sakarya’daki Büyülü Köy: yılında Sakarya’da yaşanan hikayeye göre bir köyde açıklanamayan olaylar başlayınca köyün hanesi köyden kaçar. İddiaya göre köyü cinî varlıklar basmıştır. Sebebi ise Arapçada ‘savunucu’ anlamına gelen azem büyüsünün yapılmış olmasıdır. Söz konusu hikaye Azem adlı filme de konu edilmiştir.

yılında vizyona giren serinin 2. filmi olan Cin Garezi, ilimizde Sakarya’da, bir asır önce yılında haneli köyün boşaltılmasına neden olan  gerçek bir hikayeyi anlattıyor. Gerçek bir hikaye diye olayların yaşandığı köyde, olayların yaşandığı evde! Bir baba ve kızın tüyler ürperten hikâyesine anlatılıyor.

EN ÇOK İZLENEN FİLM OLMUŞ 

Yılın korku filmi olan filmi yönetmenliğini Erdinç Kazımoğlu yapmış. Başrolleri ise Murat Bülent Atacan, Ceren Gündoğdu, İzzet Lüleci, Seracettin Gözüküçük, Eda Göksun, Şefik Öncü Yılmaz üstlenmiş. Gerçek olduğu söyleyen filmin Sakarya’nın hangi bölgesinde geçtiği filmde yer almazken, film ilk vizyona girdiği sürede en çok izlenen film olmuş

İşte o paylaşımdaki paranormal olayın tamamı;

"Sakarya'da Hanenin Terk Ettiği, Ürkütücü Olayların Yaşandığı "Azer Büyülü Köyü" 

Sakarya'da bu köyde yılına kadar her şey olağan şekilde devam ediyordu. Köylüler hayvancılık ve çiftçilik yapıyor, akşamlarını yemeklerini yiyorlar ve geceye doğru uyuyorlar. Her şey olması gerektiği gibi diyebiliriz.

Ardı ardına gerçekleşecek olaylar bu düzeni bozacak, köylülerin kaçmasına sebep olacaktı.

Köyde geceleri nereden geldiği belli olmayan çığlık sesleri yükselmeye başladı. Önceleri bir şaka olduğu düşünüldü lakin bu sesler günlerce devam edince köylüler korkmaya başladı.

Köy halkı kendi çapında araştırmalar yaptı ama sesin kaynağına ulaşamadılar. Araştırmalar sonuçsuz kalınca gelen sesler dilden dile dolaşmış, teoriler üretilmişti. Bilirsiniz köy yerinde bu tür olaylar büyük yankı yapar. Tabi olaylar bunun kalmadı ve devam etti.

Köy halkının birbirine anlam veremediği kin ve nefreti.

Çığlık sesleri dilden dile dolaşırken köylülerin geçimi olan hayvanlar birer birer ölmeye başladı. Önce bir hastalık veya salgın olduğu düşünüldü lakin öyle bir şey olmadığı kısa sürede ortaya çıktı.

Anlamsız biçimde hayvanlarını kaybeden köylüler, birbirlerinden şüphelenmeye başlamışlardı bile. Hayvanların ölümü tüm köylüleri hem üzmüş hem de öfkelendirmişti. Lakin olay sadece bununla kalmamıştı.

Verimli topraklar, verimsiz bir hâl almıştı. Hayvanlarını kaybeden köylüleri üzecek bir olay daha yaşandı. Bu kez topraklarından verim alamıyorlardı. Kısacası şunu diyebiliriz, köylülerin geçim kaynağı anlaşılmadan sebeplerden ötürü yok olmuştu.

Buraya kadar birinden şüphelendiniz değil mi? Evet, açık olmam gerekirse köylünün teki yapmıştır diyordum. Lakin diğer olayları okuyunca yeni teoriler üretmeye çalışacaksınız.

Olayın seyrini değiştiren, şüpheleri ortadan kaldıracak yeni olaylar yaşanmaya devam ediyordu. Köydeki hamile kadınların art arda düşük yapması, olayın boyutunu değiştiriyor ve tam anlamıyla paranormal kılmaya yetiyordu.

Birden fazla kadının aralıklarla düşük yapması kafalarda soru işaretlerine neden oluyordu. Tüm bu soru işaretleri medyaya yansıyor, gazetelerde yayınlanıyordu.

Kaybolan çocuk ve esrarengiz dönüşü.

Kaynaklara göre ise olaylar sadece bu kadarla kalmıyor yeni olaylar yaşanmaya devam ediyor. Köydeki bir kız çocuğu kayboluyor ve günlerce arama yapılıyor. Tüm aramalar sonuçsuz kalıyor ve bulunamıyor. Umutlar tükenmişken bir gece yarısı küçük kız çocuğu evin kapısını çalıyor.

ve ailesi kısa süreli bir çok geçiriyor. Çünkü kızın saçları kazınmış, gözleri kör olmuş haldeydi. Bir gariplik daha vardı, küçük kız sadece Latince konuşuyordu. Tüm bu yaşananlar Türkiye gündemine oturuyor ve dilden dile dolaşıyor.

Azem Köyü halkı birçok olaydan sonra köyü terk etme kararı alıyor. Yaklaşık hane bir den, bir gecede köyden ayrılmış ve yeni hayat kurmuşlardır. Hala konuşulan bu olayla ilgili bir çok teori üretilmiştir. Köyün lanetlendiği, ve köye azem büyüsü yapıldığı hala konuşulmaktadır

bazı kaynaklarda bazı kaynaklarda olarak görünmektedir. Araştırmalar sonuçsuz kalınca gelen sesler dilden dile dolaşmış, teoriler üretilmişti. Bilirsiniz köy yerinde bu tür olaylar büyük yankı yapar. Tabi olaylar bunun kalmadı ve devam etti."