cinsel ilişki haftada kaç gün olmalı / Evlilikte Cinsellik | Terapi Evreni

Cinsel Ilişki Haftada Kaç Gün Olmalı

cinsel ilişki haftada kaç gün olmalı

Haftada Kaç Gün Seks?

3

Biz de bu nedenle haftada iki idealdir diyoruz ama isteniyorsa tabii ki daha fazla birlikte olunabilir. Cinsellik sadece cinsel organların ilişkisi değil. Daha çok dokunarak, sevişerek, haz vererek ve alarak, ruhun paylaşılması demek. Kişilerin yoğunlukları, stresleri, ruh durumları, ilişki problemleri cinsel birlikteliği de azaltabiliyor. Cinsel birlikteliğin azalması ise ilişkiyi zedeleyebiliyor” diyor.

4Ne yapılmalı

Ne yapılmalı?

Cinsel hayatı renklendirmek için aşk oyunları uzmanların ilk tavsiye ettikleri şeyler arasında geliyor. Çiftler ilk birlikte olmaya başladıklarında, evlenmeden önce birbirlerine nasıl davranıyorlardı, neler paylaşıyorlardı bunları hatırlamalı, daha sonra bunu bir liste haline getirmeli ve bunları evliliklerinde de uygulayıp, hayatlarına renk katmalılar. Cinsel Terapist Sezen Salihoğlu, “Birbirleriyle tekrar randevulaşabilirler, evde birlikte olmak yerine otelde bir gece geçirebilirler. Bu tür paylaşımlar arttığında cinsel hayatları renklenebilir. Cinsel fanteziler kurabilir, yeni teknikler öğrenebilirler” diyor.

Duygusal bir ilişkide kadın ve erkek birbirlerini tamamlamaktadır.Evlilikte ,evlenmeden önce bize büyülü bir dünya olarak gözüken ama  evlendikten sonra azalmaya yada eksilip sıradanlaşmaya başlayan bazı ilişki dinamikleri vardır. İşte bunlardan biri de evliliğin mihenk taşı olan cinselliktir. Cinsellik bir evlilik veya bir  ilişki dinamiğinin temelini oluşturan ve bize bir çok ipucu veren oldukça önemsenmesi gereken bir konudur.Cinsel yaşamı sağlıklı olan kişiler için evlilik, her zaman daha mutlu hissettiren ve sevgiyi ilk günkü gibi taze tutmaya yarayan bir olgudur.Kadın erkek ilişkisi içerisinde özellikle cinsel mutluluk en özel duygu olarak görülür.

Peki , ne oluyor da evlilikte cinsellik önemini yitiriyor?

Öncelikle cinsellik özellikle evlilikte bir ödül ceza aracı olarak kullanılmaya başlıyor.Partnerler günlük hayatta veya ilişkinin olağan akışı içinde yaşadıkları problemleri cinsellik üzerinden çözme yoluna gitmeye çalıştıklarında ,üstelik bunu ceza olarak kullanmaya kalktıkları zaman cinsellik artık iki tarafa da keyif vermek yerine oldukça negatif  ve itici gözükmeye başlıyor.
Bunu yapan daha çok ilişkinin kadın cephesi olmakla beraber , ’eşim bugün bu istediğimi yapmadı,akşam onunla ilişkiye girmeyeceğim’ gibi düşünce hataları yapabiliyor.Aslında burada asıl odaklanmamız gereken konu şu ki ; kadınlar bunu yaparken ce erkeği cezalandırdığını düşünürken aslında kendisini cezalandırıyor ve bunu fark etmiyor.Unutmamalıyız ki, cinsellik her iki tarafında keyif alması gereken ve karşılıklı doyum içinde olunması gereken bir kavram.Dolayısıyla cinsellik sadece ilişkinin erkek cephesi için değil, hem kadın hem erkek için var !

Eğer iyi giden bir ilişkiniz varsa , cinsellik bu ilişkiyi çok daha iyiye doğru götürüyor.Eğer ilişkinizde sorunlar var ve cinsellik de yoksa işte o zaman evliliğiniz ne yazık ki çok daha kötüye gitmeye başlıyor.

Evlilikte cinsellik sorunları ne zaman ve neden oluşmaya başlar?

Bu sorunun bir çok sebebi olmak ve çiftlere göre değişebilirlik göstermekle beraber ,başlıca üç çok etkili sebebi olmaktadır.
1-Çiftler arası iletişim problemleri artmaya başladığında,
2-Geniş aile problemleri artmaya başladığında,
3-Çocuk sahibi olduktan sonra.

Özellikle evlilikte aile olmaya karar verdikten sonra ve çocuk dünyaya getirdikten sonra evliliği bir kenara atıp sadece çocuk odaklı bir ilişki şekli oluşturmaya başlıyoruz.Genellikle kadınlar artık sadece bir bireyin annesi olma rolünü o kadar benimsiyor ki,daha önce aslında birinin partneri ve seks arkadaşı olduğunu ve hayatta bu rolünün halen geçerliliğini sürdürdüğünü  unutuyorlar.Bu durum farkında olmadan ilişkiyi yavaş yavaş tüketmeye sebep olmaktadır.

Normal şartlarda ,haftada kaç kez cinsellik yaşanabilir?

Nu durumda ilişkiden ilişkiye değişebilirliği olmasıyla beraber normal diyebileceğimiz ölçü haftada iki gündür.Bu durumu siz yaşam koşulları ve yaşınıza göre arttırabilirsiniz ama azaltmamalısınız.
Artık cinselliği eskisi kadar istemiyor,eşinize karşı kendinizi rol yaparken buluyor,eskisi gibi zevk almadığınızı düşünüyorsanız bu durumu kabullenmek yerine harekete geçmelisiniz.Bunları düşünmenizin sebebinin  ne olabileceği ve bu duygunun altında ne yatıyor olabileceği ile ilgili soruları  kendinize sormakla çözüm için ilk adımı atmaya başlayabilirsiniz.
Bunun yanında ,birbirinizi cinselliğe teşvik etmiyor olabilirsiniz. Burada çok önemli bir kavram var o da sevgi dili.Birbirinizin sevgi dilini bilmediğiniz zaman karşıdaki kişiyle iletişime geçemiyor olabilirsiniz.Ayrıca partnerinizi gözlemlemek yine cinsellikte önemli konuların başında gelir.Onu en çok mutlu eden şeyin ne olduğunu keşfetmek ve cinselliği o şekilde başlatmak sizi karşı taraf için çok daha farklı ve kışkırtıcı  kılacaktır.Örneğin;görsel bir kişi süslenmekten,kendinize farklı gece kıyafetleri almanızdan,gün ortasında ona kışkırtıcı aynı zamanda  kısa ama cinsel çağrışım mesajları atmanızdan yada sizin güzel bir fotoğrafınızı almaktan çok mutlu olabilir.Aynı şekilde işitsel bir kişi sesli mesajlardan ,dokunsal bir kişi daha çok temastan hoşlanır.

Özellikle sürekli aynı yerde,haftanın aynı günlerinde hatta aynı saat diliminde cinsellik yaşama alışkanlığı artık heyecanın azalmasına monotonlaşmaya sebep olur.Bilhassa çalışan çiftler , özellikle pazar gecesi cinselliğin yaşanması artık görünmez bir kanun olmuşsa ve her iki tarafta bunu biliyorsa orada artık cinsellik adına bir istek yada başlatma adımı için heyecan duygusu kalmamış demektir.

Fantazi kurmak,cinsellik üzerine konuşmak,bazen bir bakış,bazen sadece bir dokunuş cinsellik anlamına gelebilir.Cinsellik dediğimiz zaman sadece cinsel organların birleşmesinin dışına
çıkabilmek de evliliğinize renk katacaktır.Burada öpüşmek,dokunmak,ön sevişmeyi yeterince uzun tutabilmek hatta bir film izlerken bile partnerinizi öpüp geri çekilmek sizi daha çekici kılacaktır.
Yani asıl mesele şu; evliliğin asla cinselliğinizi bitirmesine izin vermemek.

Unutmayın  çiftler cinsel yaşamlarını sürekli canlı ve renkli tutarsa  evlilik de canlı ve renkli hale gelir.




 

Düzenli cinsel ilişkinin bir standardı var mı? Haftada kaç kez olmalı, belirleyen etkenler nelerdir?

Cinsellik, biyolojik, psikolojik, sosyal boyutları olan bir kavramdır. Cinsellik, yaşamın doğal ve sağlıklı bir parçasıdır. Cinsellik, fiziksel, zihinsel ve duygusal olduğu kadar toplumsal ve sosyal öğeleri de kapsamaktadır. Unutulmamalıdır ki, karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bir ilişkide, cinsellik daha doyurucu olmaktadır.

Mutlu ve sağlıklı cinselliğin ilk koşulu, karşılıklı saygı ve eşler arası etkin iletişim ve paylaşımdır. Mutlu bir cinsel yaşam, karşılıklı güven, dürüstlük, açıklık, paylaşım ve saygı üzerine temellendirilmelidir. Cinsellik, ilk önce kendini tanımakla başlar. Bireyin, cinsel haz noktalarını fark etmesi ve bunu cinsel eşiyle paylaşmaktan kaçınmaması daha doyumlu bir cinsel ilişki yaşamasını sağlayacaktır. Kişiler birbirlerine karşı sorumlu davranmalı, herkesin bir mahremiyeti ve değeri olduğunu unutmamalıdırlar. Hiç kimse hoşlanmadığı bir cinsel davranışı yaşamak ya da sürdürmek zorunda değildir. Cinsel ilişkinin sıklığı ne olmalıdır sorusunun ilk ve en önemli yanıtı; uygun zamanda, uygun yerde ve uygun partner ile yapılması gerektiğidir. İlişkinin sıklığı kişinin ve çiftin kendi normallerine göre değerlendirilmelidir. Cinsel ilişki sıklığı tıbbi beklentilere göre değil çiftin mutluluğuna, uzlaşmasına ve memnuniyetine göre belirlenir.

Gebelikte cinsel yaşam çocuk bekleyen çiftlerin dile getirdiği diğer önemli bir konudur. Gebelikte cinsel hayat durdurulmaz. Riskli bir gebelik olmadığı sürece cinsellik ve cinsel birleşme bebeğe zarar vermez, haz alan anne kendisini daha iyi hissedeceği ve cinsellik çifti birbirine yakınlaştıran bir eylem olduğu için annenin daha huzurlu olmasını sağlayabileceği düşünülmektedir.

Doğum sonrası cinsel ilişki ve cinsel birleşmenin ne zaman olacağı toplumdan topluma değişmektedir. Ülkemizde birçok bölgede bu süre 40 gün olarak kabul edilmektedir. Bu süre aslında kadının kendini doğum olayından fizyolojik olarak toparlanması ve psikolojik olarak yeni rolüne, anneliğe uyum sağlaması açısından önemlidir. Tıbbi olarak kadının kanaması durduktan ve doğum sırasında oluşan dikişler iyileştikten sonra cinsel birleşmede bulunulmasında sakınca yoktur.

Özetle cinsel ilişkinin sıklığı çiftin “normal”ine göre belirlenen bir unsurdur. Karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan bir ilişkide, cinselliğin daha doyurucu olacağını unutmamalısınız.

 

*Sağlıklı bir cinsel ilişkinin süresi ne kadar olmalı?* içeriğimizi incelemenizi öneriyoruz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır