cinsiyet değiştirme ameliyatı oyunu / Cinsiyet değiştirme ameliyatı hakkında merak edilenler! - Haberler

Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı Oyunu

cinsiyet değiştirme ameliyatı oyunu

Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), cinsiyet geçiş sürecini düzenleyen Medeni Kanun’un Maddesine ilişkin iki ayrı kararı dün Resmi Gazete’de yayınlandı.

AYM, 29 Kasım’da cinsiyet geçiş ameliyatlarında “üreme yeteneğinden yoksun kalma” şartının kaldırılmasına; nüfus kayıtlarında değişiklik yapmak için ameliyat olma şartının ise korunmasına karar vermişti.

TIKLAYIN - AYM Cinsiyet Geçişinde "Üremeden Yoksun Olma" Şartını Kaldırdı

Üremeden yoksunluk şartının kaldırılması

“Üreme yeteneğinden yoksun olma” şartının kişilerin “maddi ve manevi varlığını geliştirme ve özel hayata saygı hakkına” sınırlandırma getirdiği belirtilen AYM kararında “Cinsiyet değiştirme ameliyatı öncesi üreme yeteneğinden yoksun kalmak için bir tıbbi müdahaleye maruz kalmak bedensel ve ruhsal yönden gerekli olmayan bir müdahaledir” dedi.

Kararda “Üreme yeteneği bulunan transseksüel kişinin tıbbi yöntemlere uygun şekilde cinsiyet değiştirme ameliyatı olduğunda bu ameliyatın doğal sonucu olarak üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun kalacağı kuşkusuzdur” ifadesi de yer aldı.

Nüfus değişikliği için ameliyat şartı

“Cinsiyet değiştirme ameliyatlarının geri dönüşsüz olduğunu” söyleyen AYM, bu sürecin devletin denetimine tabi olması gerektiğini ifade etti.

Kararda nüfus kaydındaki değişiklik için ameliyat şartının “nüfus kayıtlarının kalıcı ve tereddütsüz olması ve kamu düzeninin korunması” için gerekli olduğu ifadeleri yer aldı.

Bu karara karşı oy kullanan AYM Başkanvekili Engin Yıldırım ise uluslararası hukuk ve sözleşmeler açısından cinsiyet kimliğinin kendi kaderini tayin hakkı veya kendini belirleme hakkının en temel unsurlarından biri olduğunu söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“Transseksüel kişilerin hissettikleri cinsiyete kavuşmak için cinsiyet değiştirme ameliyatına zorlanması onları temel hakları arasında seçim yapmaya mecbur bırakmaktadır. Transseksüel insan kamu düzeni adına kendisi açısından iki olumsuz durumdan birini tercih etmek durumunda kalmaktadır. Ya kendisinin hissettiği cinsiyetin hukuken tanınmamasına razı olacak ya da kendi fiziksel ve bedensel bütünlüğüne müdahaleye katlanacaktır.”

AYM Başkanvekili Yıldırım, 20 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayınlanan, eşcinsel askerlerin TSK'dan çıkartılmasıyla ilgili karara şerh düşmüş ve "Toplumun genel ahlakını korumak adına LGBTİ+ bireylerden talep edilen fedakarlık son derece ölçüsüzdür" demişti.

Avukat Hun: LGBTİ hareketi üretmeye, tercümelere devam etmeli

Ameliyat şartının kaldırılması için AYM başvurusunu yapan avukat Sinem Hun, Kaos GL’den Yıldız Tar’a verdiği demeçte, LGBTİ derneklerinin mücadelesinin ne kadar etkili olabildiğinin bu kararla da görüldüğünü söyledi:

“Engin Yıldırım’ın karşı oyunda belirttiği her şeye imzamı atıyorum. Sayın Yıldırım söyleyecek fazla bir şey bırakmamış. Sevindirici olan AYM’de şu an bu konuda zihinsel dönüşüm geçirmiş altı hakimin olması. Bu önemli bir güvence. İlerleyen yıllarda eğer yürütme yargıya bu hızda müdahale etmeye devam etmezse, alınacak yeni hukuki aksiyonlar için bir umut var.

“Yıldırım uzun yıllar önce katıldığı bir Kaos GL etkinliğinde konuya ilgisinin okuduğu bir Kaos GL yayınıyla başladığını anlatmıştı. Dolayısıyla üretmeye, başat yayınları tercüme etmeye, bağ kurmaya ve hukuk insanları nezdinde lobiciliğe mutlaka devam edilmeli. Etkisi büyük oluyor.”

AİHM Türkiye’yi mahkum etmişti

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, ’ten bu yana cinsiyet geçişinde “evli olmama” ve “üreme yeteneğinden sürekli biçimde yoksun olma” şartlarının kaldırılması için Meclis’e birçok kez kanun teklifi sunmuştu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Mart ’te verdiği kararla, Türkiye’de trans geçiş için “üremeden yoksunluk” şartının aranmasının özel hayata saygı hakkını düzenleyen 8. Maddesinin ihlali olduğuna karar vermişti.

’de kadın ve LGBTİ örgütleri, “translara uygulanan zorunlu kısırlaştırmaya ve zorunlu genital müdahaleye karşı bir an önce gerekli yasal iyileştirmelerin yapılması” için monash.pw’da kampanya başlatmıştı. (ÇT)

Ela &#;zer Ka&#;ar: Cinsiyet değiştirdikten sonra tamamlandığımı hissettim

Güncelleme Tarihi:

Yazı: G&#;lru İncu Fotoğraf: Nurdan Usta

Oluşturulma Tarihi: Aralık 17,

LinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

6 yaşındayken erkek değil de kız gibi hissettiğini söylüyor. 16 yaşında cinsiyet değiştirmeye karar veriyor ve 21 yaşında ameliyat oluyor. Ela Özer Kaçar, artık kozasından çıkmış bir kelebek. Yaşadığı zorlu süreçte ona daima destek olan annesiyle birlikte yaşadıklarını anlattı.

Haberin Devamı

Ela Özer Kaçar içimizden biri. Bir transseksüel. Sık sık karşılaştığımız ama ne yaşadıklarını asla bilmediğimiz, öğrendiğimizde de anlama zahmetine girmediğimiz, hatta reddettiğimiz, yine de aynı dünyanın insanı olduğumuz kişilerden Önyargınızı kaldırmayı başardığınızda naifliğinin farkına varacağınız, sohbet edebileceğiniz sayısız insandan biri

Hikayesi 16 yaşında başlıyor. Kolejin hazırlık sınıfındayken anoreksiya nervoza rahatsızlığına yakalanıyor. Lise 1’deyken tamamen içine kapanıyor. Öğretmenleri, sürekli dersin ortasında tuvalete gitmek istediğini söylüyor annesi Pınar Özer'e. Pınar Hanım çok sonra öğreniyor nedenini. Asıl gerçek; gizlice kızlar tuvaletine gitmek istemesi aslında; kendini o cinsiyete ait hissediyor çünkü.

Ela, henüz 6 yaşındayken erkek değil de kız gibi hissettiğini söyleyerek başlıyor sözlerine. Kararını verdiğinde ise 16 yaşındaymış. “Önce kendime dürüst olmalıydım. Kendimi erkek değil, kadın olarak tanımlıyordum ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olmam gerekiyordu.” Durumu annesiyle paylaşmış önce, çünkü ona hayatta en yakın olan insan o. Böylece ikisi için de yepyeni bir dünyanın kapısı aralanmış. 

Haberin Devamı
Ela Özer Kaçar: Cinsiyet değiştirdikten sonra tamamlandığımı hissettim

İTİRAF, ŞOK VE İNKAR

“'ya kadar iki oğlum olduğunu zannediyordum. Beyin kanaması geçirmiştim, eve döndüğümdeküçük çocuğum karşıma geçip bana bir şeyler anlattı ve ben ne olduğunu o an anlayamadım” diyerek başlıyor söze Ela’nın annesi Pınar Özer. “Çocuğum, ‘Anne ben aslında kızım ve çok mutsuzum’ diye ağlıyordu. Herkesin aklına gelebilecek sorular gelmeye başladı aklıma tabii. ‘Acaba biri tecavüz mü etti?’ diye düşündüm, öyle öğretmişlerdi ya bize, çocuğunun başına kötü bir şey gelirse böyle olabilirdi. Bize dayatılan yığınla şey var. Bir kadın olur, bir erkek olur. İkisi evlenir, çocuk olur. Bunu biliyorduk biz. Bunun dışında her şey özentilikti, şımarıklıktı. Sorularıma yanıt bulmak için iki sene psikologların kapısını arşınladık çocuğumla. Ne yazık ki onlar da benden fazla bir şey bilmiyordu bu konuda. Onu eski bedeninde tutmaya çalışıyorlardı.” 

Haberin Devamı

“OĞLUMU ÖLDÜRÜP KIZ ÇOCUĞU DÜNYAYA GETİRDİM”

Ela, o dönem psikologların bazılarının onları yanlış yönlendirdiğini, kendisini dinlemeye gerek bile görmeden homofobik yaklaştıklarını ve fikirlerini empoze etmeye çalıştıklarını söylüyor. “Bunun düzeltilebilir olduğunu söylediler, doğru düzgün dinlemediler bile” derken hem kızgın hem şaşkın. “İçlerinden biri bana erkeksin, erkek kalmalısın’ dedi. Ben üsteledim; ‘Hayır, kadınım’ diye. Annem bu sırada 4 kredi kartı borcuna girmişti, 15 milyar tutmuştu doktor görüşmelerimizin bedeli. O an karar verdim bunun bitmesi gerektiğine. Daha fazla devam etmeyecektim çünkü adam resmen kandırıyordu bizi.”

Annesi ise çaresiz kaldığından bahsediyor. Psikologlar, psikiyatristler dertlerine çare olamayınca bunalıyor. Sonra yatırları gezmeye başlıyor, ardından kiliseleri Adak adıyor, mum yakıyor. Devamını ise şöyle anlatıyor; “Sonra düşündüm, ‘bunları niye yaptım ki’ diye. Cevap önümdeydi. Çocuğum kendini kadın gibi hissettiğini, biyolojik bedeninden mutlu olmadığını söylüyordu ama ben onu anlamıyordum. ‘Alem ne der, komşu görür’ laflarıyla yetişmiştik. Çok zor günlerdi. Çapa Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Şahika Yüksel’i buldum. Şahika Hanım dikkatle dinledi. Ve; ‘Çocuğun bir transseksüel. Bazı çocuklar böyle doğar, böyle yaşar ve ölür. Bunu kabul et’ dedi. Bir banka oturdum, ağladım. O anda 16 yaşında bir çocuğu, yani bir delikanlıyı kaybettim. Aynı zamanda 16 yaşında bir kızım dünyaya geldi. O gün oğlumu öldürüp bir kız dünyaya getirdim ama bu kızı nasıl büyüteceğimi bilmiyordum. Bir bebek vardı elimde ve onun istekleri Diyordu ki; ‘Bedenimi sevmiyorum. Bedenimin farklı olması, saçlarımın uzaması gerekiyor.’ Onu söylediği hayal edemiyordum. Her şey yabancıydı. Sonra düşündüm. Bebekken ona bir şey olsa canımı veririm demiyor muydum! İşte canımı verme zamanı gelmişti.”

Haberin Devamı

Pınar Özer, böyle şeyleri yaşayan tek kişinin kendisi ve çocuğu olmadığının farkına varmış. İnternette konuşacak birilerini aramış. Sonunda Lambdaistanbul’u keşfetmiş ve Sema Yakar’la tanışmış. “Lambdaistanbul’da çocukları eşcinsel olan anneler, babalar vardı. Cumartesileri toplanmaya başladık ve dedik ki, ‘Haydi bir dernek kuralım.’ LİSTAG’ı işte böyle kurduk.

Ela Özer Kaçar: Cinsiyet değiştirdikten sonra tamamlandığımı hissettim

Ela ise o dönemde Şahika Yüksel ile grup terapilerine katılmaya başlamış. Arkadaşlar edinmiş, zorluklara tanık olmuş, sorunlarına ortak olmuş. Bir yandan da hormon tedavisine başlamış. “O zamanlar küçük bir kız çocuğuydum; bugünle kıyaslanınca bebektim. Annemin karşısına rujlu dudaklarla, makyajlı yüzle çıkardım. O kadar karışıktı kafam. Tonla şey vardı yapılması gereken. Önümdeki süreç uzundu, zordu ama hazırlıklıydım.” 

Haberin Devamı

“ANNEM SOSYALLEŞMEME YARDIMCI OLDU”

Ela’nın annesiyle babası ayrı. Babasına durumu anlatmak da annesine düşmüş. Babası önce durumu kabullenmekte zorlanmış. Babasının yaklaşımını şöyle ifade ediyor: “Oğlunu, yani benim eski kimliğimi çok severdi. Bana tapardı ama ne yazık ki onun bir kızı vardı aslında. Bir süre kabullenmiş gözüktü ama kabullenemedi. Şu anda görüşüyoruz ve aramız iyi. Baba-kız geziyoruz, hatta en iyi arkadaşım.”

Annesidestek vermeye çalışsa da, durumu kabullenmesinin kolay olmadığını dile getiriyor: “Annem de önceleri kabul edemedi durumumu, savaş verdik ikimiz de ama sonunda kabul etti. İşte o zaman beni de kabul etti.”

Sonra annesinin desteğiyle üniversiteye başlamış. Şu anda Bilgi Üniversitesi Sinema-Televizyon Bölümü’nde son sınıf öğrencisi Ela. Durum kabullenildikten sonra gardırobu da değişmiş. Annesi, ailenin diğer fertleriyle görüşmesi için de kızını hep desteklemiş. Mahalleye karşı dik durarak, kızının elinden tutarak yürümüş. “Hani şimdi size poz veriyoruz ya, hepsini annem gerçek hayatta uyguladı. Çünkü utanılacak bir şey yoktu, ben hırsızlık yapmadım, kimseyi kandırmadım” diyor. 

Haberin Devamı

AMELİYAT ÖNCESİ UZUN BİR SÜREÇ

Ela; Prof. Dr. Şahika Yüksel’le yaptığı terapileri sırasında, bir yandan da ameliyat olabilmek için Cerrahpaşa'da zeka testi dahil bir dizi testten geçmiş. Çünkü bu değişimin gerçekleşebilmesi için hem tıbbi hem hukuksal bir süreç var. İkinci ayın sonunda ameliyat olması için engel olmadığına dair bir rapor verilmiş. Sonra mahkemeye başvurmuş. “Bir yaz günüydü. Babamla konuştum, ağladım. ‘Lütfen artık ameliyat paramı karşıla, çünkü artık böyle yaşamaya dayanamayacağım’ dedim. Erkeklik organıyla yaşamak o kadar iğrenç geliyordu ki! Babam acıdı halime ve parayı vermeyi kabul etti.” 

Ela Özer Kaçar: Cinsiyet değiştirdikten sonra tamamlandığımı hissettim

AMELİYAT GÜNÜ

Ve Ela 'de 21 yaşında cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaya karar veriyor. O dönem bir erkek arkadaşı olduğunu ama bazı şeyleri yaşayamadığı için mutsuz olduğunu söylüyor. Sonunda ameliyat gerçekleşiyor. O günleri şöyle anlatıyor: “Hissettiğim cinsiyeti taşımıyordum. Ameliyattan sonra ilk kez kadınlık organımı gördüğüm an dedim ki ‘benim organım bu olmalı.’ Tamamlandığımı hissettim. Bedenim ve ben mutluyduk. Her şey sağlıklıydı, güzeldi ve ilk kez mutluydum.” 

Annesi ameliyat öncesi doktordan rica etmiş, bir kızı olacağını söyleyerek yenidoğan ünitesinde oda istemiş. “Odayı pembe balonlarla süsledik. Kapıya ‘Hoş geldin Ela’ yazısı astık. Ela’yı pembe giydirdik. Ne istediğini sordum, ‘Benim hiç Barbie bebeğim olmadı’ dedi. Yattığı yerde onlarla oynadı. Mümkün olduğu kadar yaşayamadıklarını yaşatmaya çalıştım, içinde bir şey kalmasın diye.”

Neden Ela ismini seçtiğini sorduğumda ise, “İsmimi annem koydu” diyor. Bu sırada annesi giriyor söze: “Oğlumun adını babası koydu, ikinci çocuğumunkini dayısı koydu. Üçüncüde hazır fırsatı ele geçirmişken ben koyayım ismini dedim. Gözleri ela, adı da Ela olsun istedim. O da kabul etti.” 


“BEN KADIN OLARAK DOĞMUŞUM”

Her fırsatta şanslı olduğunu dile getiriyor Ela. Evet, onun da dediği gibi güçlü bir annesi olduğu için şanslı. Ailesi onu sahiplendiği için, durumu kabul ettikleri için Şanslı, çünkü arkadaşları dahil yakın çevresindeki herkes ona destek oluyor. “Sokakta transseksüel olduğumu çok az insan anlıyor. Kimse dönüp bakmıyor” derken samimiyetine, mutluluğuna tanık olmak bizi de mutlu ediyor. Ela, çok güzel, naif, her anlamda hoş bir kız, gözlerinin içi gülüyor, “Ne kadar güzelsin” dendiğinde. Mahcup mahcup gülümsüyor. Saçlarına bakım yapmayı seviyor. Aslında kadın olmanın her halini seviyor. “Çok klişe olacak belki ama kadın olunmaz, kadın doğulur” diyor. “Her şey o ruhu taşımakla ilgili. Ben de kadın olarak doğmuşum.” Seni en çok ne üzüyor diye soruyorum son olarak, o kadar net ki yanıtı: “Beni üzecek şey çok ama artık kimse beni üzemiyor. Rotamı değiştirdim, daha bilinçliyim. Beni üzebilecek insanlar hayatımda yer almıyor. Sınırlara önem veriyorum. Sınırı aşan olursa hayatımdan çıkarıyorum.”

BU İÇERİK 

Ela Özer Kaçar: Cinsiyet değiştirdikten sonra tamamlandığımı hissettim
 TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR.

Cinsiyet değiştirme ameliyatı hakkında merak edilenler!

YAZI DİZİSİ 1 - Dünyaya kız veya erkek olarak geliyorlar ancak kendilerini o bedene ait hissetmiyorlar. Kimi tüm ömrünü istemediği bir bedende geçirirken, kimisi de hissettiği gibi yaşamak için cinsiyet geçiş ameliyatlarını tercih ederek, kadın ise erkeğe; erkek ise kadına dönüşüyor. Ancak cinsiyet değiştirebilmek için bazı şartlar gerekiyor çünkü bu ameliyatların esas amacı, cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu olması.

Caitlyn Jenner

Bu ameliyatın tarihi 'lara dayanıyor. İlk cinsiyet değiştirme ameliyatı, Dr. Magnus Hirschfeld tarafından çift cinsiyetli olduğu daha sonra anlaşılan interseks Einar Wegener (Lili Elbe)'a yapıldı. Dünyada ve ülkemizde pek çok cinsiyet değiştiren ünlü isim de mevcut. Kim Kardashian'ın üvey babası, Kylie ve Kendall Jenner'ın ise öz babası olan William Bruce Jenner, dünyaya bir erkek olarak geldi ancak cinsiyet değiştirme ameliyatıyla bir kadına dönüşerek, adını Caitlyn Jenner olarak değiştirdi. Çocukluğundan beri kendisini bir kadın gibi hissettiğini söyleyen Jenner, 66 yaşında cinsiyet değiştirdi. Türkiye'de cinsiyet değiştirme ameliyatları deyince ise akıllara Bülent Ersoy (Bülent Ersoy-erkekten kadına), Rüzgar Erkoçlar (Nil Erkoçlar-kadından erkeğe), Selin Ciğerci (Okan Ciğerci-erkekten kadına) ve en son geçtiğimiz aylarda ameliyat olan Neslihan Doğrusöz (Doruk Doğrusöz-kadından erkeğe) geliyor.

CİNSİYET DEĞİŞTİRME AMELİYATLARI DÜNYA GENELİNDE ARTIYOR

Cinsiyet değiştirme ameliyatları dünya genelinde artıyor. Bu ameliyatların en çok yapıldığı ülkeler ise Tayland ve İran. Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’nin verilerine göre; ABD’de plastik cerrahlar, yılında ’den fazla cinsiyet değişikliği operasyonu gerçekleştirdi. Bu sayı bir önceki yıla göre yüzde 19 oranında arttı. İngiltere'de yılında 54 cinsiyet geçiş ameliyatı yapılırken, bu sayı 'da 'e çıkarak, talep üçe katlandı. Türkiye'de ise verilerine göre; yılda ortalama kişi cinsiyet değiştirme ameliyatı yaptırdı şimdi ise bu sayının 'e ulaştığı tahmin ediliyor.

Uzmanlar, cinsiyet değiştirmek isteyen kişiler için birtakım şartlar olduğunu söylüyor. Kişilerin, cinsel kimlik konseyi tarafından yıl süren değerlendirmelerden geçmesi gerekiyor. Konsey, kişinin gerçekten bu ameliyata ihtiyacı olup olmadığını irdeliyor. Uzun süren bu değerlendirmeler olası pişmanlıkları da önlemiş oluyor.

Peki, cinsiyet değiştirmek nasıl mümkün, atılması gereken ilk adım nedir? Cinsiyet değiştirme ameliyatı nasıl yapılıyor? Kişi kadından erkeğe ya da erkekten kadına dönüştürülürken cinsel organlar nasıl şekillendiriliyor? Ameliyat olan kişiler ilerde pişmanlık yaşıyor mu? Cinsiyetini değiştiren kişilerin cinsel hislerinde değişiklik oluyor mu? 

Cinsiyet değiştirme hakkında merak edilen her şeyi, konunun uzmanları Habertürk'e değerlendirdi.

Prof. Dr. Serdar Nasır

"GERİYE DÖNÜŞÜ YOK"

Türkiye'de bilimsel olarak cinsel kimlik konseyi olan tek hastanenin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Serdar Nasır, cinsel kimlik konseyinde, avukat, sosyal hizmet uzmanı ile beraber plastik cerrah, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, ürolog, tıbbi genetik ve tıbbi etik uzmanları, psikiyatr, endokrinolog ve dahiliye uzmanlarının bulunduğunu söyledi. Cinsiyet değiştirmek isteyen kişilerin atması gereken ilk adımın bu konseyle görüşmek olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nasır, cinsiyet değiştirme operasyonu hakkında önemli bilgiler verdi.

Cinsiyetini değiştirmeye karar veren bir kişinin ilk önce ne yapması gerekiyor?

İlk önce o kişinin cinsel davranış bozukluğu olup olmadığına bakılır. Bunda da şuna bakıyoruz; kişinin kendi cinsinden hoşlanması (homoseksüelizm) durumu mu var. Eğer böyle bir durum söz konusu değilse, kişi trans erkek veya trans kadın dediğimiz, beyindeki cinsiyetiyle, vücudundaki cinsiyetin uyumsuz olduğu bir durumla karşı karşıyaysa (transseksüel) bu grup bizim hasta profilimizi oluşturuyor. Bu ayrımı ilk önce psikiyatri yapıyor. Kişi gerçekten trans erkek ya da trans kadın ise o zaman bu kişiler değerlendirmeye alınıyor.

Hacettepe cinsel kimlik konseyinin  başkanı psikiyatriden hocamızdır. Zaten hastaların tamamına yakını ya kendileri ya da yönlendirmeyle psikiyatriye başvururlar. Zaman zaman nadir de olsa benim muayenehaneme başvuran, beni sosyal medya veya yönlendirmeyla bulmuş, 'Ben cinsiyet değiştirmek, ameliyat olmak istiyorum' diyen veya prosedür hakkında bilgi almak isteyen hastalarım oluyor. Ben de hastalarımı komisyonumuzun başkanı olan ve sadece cinsel kimlik bozukluğu üzerine çalışan, ülkemizde ve dünyada bu konuda çok tanınır olan hocamıza gönderiyorum.

Dünyadaki ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı Einar Wegener'a yapıldı. Ameliyattan sonra adını Lili Elbe olarak değiştiren Wegener'in hayat hikayesi Beyaz perdeye aktarıldı, Wegener'i Eddie Redmayne canlandırdı.

KADINA TESTOSTERON; ERKEĞE ÖSTROJEN VE PROGESTERON HORMONLARI VERİLİYOR

Cinsiyet değiştirmek isteyen kişiyi nasıl bir süreç bekliyor?

Hasta psikiyatri tarafından değerlendirildikten sonra cinsel kimlik komisyonumuza geliyor. Kişiye endokrinolog vasıtasıyla olmak istediği cinsiyete yönelik olarak hormon veriyoruz. Kadından erkeğe dönecekse testosteron hormonu; erkekten kadına dönecekse östrojen ve progesteron hormonu veriyoruz.

Kadından erkeğe dönecekse aldığı hormonlarla kıllanma, ses kalınlaşması, kas kitlesinde artış, erkek tipi saç dökülmesi, adetten kesilme ve göğüslerde küçülme meydana geliyor. Ama kadın olmak istiyorsa verilen hormonlarla seste incelme, tüylenmede azalma, göğüslerde büyüme meydana geliyor.

Hasta ay bu hormonları kullandıktan sonra, ona 'Bu değişimden memnun musun?' diye soruyoruz. Eğer cevap 'Evet, memnunum' ise bu bizi güçlendiriyor, karar vermemizi kolaylaştırıyor. Bu arada psikiyatrik değerlendirmeler de devam ediyor.

Psikiyatrist, kişinin kendisiyle, ailesiyle, arkadaşlarıyla detaylı olarak görüşüyor. Hormon tedavilerini ortalama 6 ay ile 1 yıl arasında değerlendiriyoruz. yıl sonra da son raporu veriyoruz. "Kişinin daha sonraki yaşamında sosyo-psikolojik olarak sağlıklı yaşayabilmesi için cinsiyet değişimi ameliyatlarının yapılması uygundur" diyoruz. Kişi bu raporu aldıktan sonra mahkemeye başvuruyor. Mahkeme de izin verdikten sonra biz o kişiye kalıcı üreme fonksiyon kaybı yapan ameliyatları yapıyoruz.

Kalıcı üreme kaybı nasıl yapılıyor?

Kadınsa yumurtalıklarını, rahmini ve vajinasını; erkekse testislerini ve penisini alıyoruz. Aynı seansta kişi kadın olacaksa vajinasını oluşturuyoruz. Gerekirse göğüslerine protez koyuyoruz. Kadından erkeğe dönecekse vajinasını, yumurtalıklarını, yumurta kanallarını ve göğüslerini alıyoruz ve en sonunda da penis ameliyatını yapıyoruz. Bu geriye dönüşü olmayan bir durum.

CİNSEL ORGANLAR NASIL ŞEKİLLENDİRİLİYOR?

Vajina ve penisi nasıl yapıyorsunuz?

Erkeğe vajina yapmanın iki yöntemi var. Birinci teknik penisin derisinin kullanıldığı yöntemdir. Penisin içindeki yapıyı boşaltıyoruz ve penisin derisinden içeriye doğru, normalde erkekte olmayan bir boşluk oluşturarak, bu deriyi içine döşüyoruz. Ayrıca cinsel uyarı devam etsin diye penisin en uç kısmıyla kadındaki klitoris adı verilen kısmı yapıyoruz. Torba dediğimiz kısımlardan da dış dudakları meydana getiriyoruz. Bu birinci teknik ama bana göre bu tekniğin dezavantajları var. Önceden bu tekniği kullanırdım ama artık yapmıyorum.

Neden bu tekniği artık kullanmıyorsunuz?

Hamile, ikiz bekleyen bir kadını düşünün. Kocaman bir karnı vardır ama bebekler doğduktan sonra deri kendi içine çekilir ve kadının genetiği de iyiyse dümdüz bir karnı olur. Penisin derisinden vajen yapınca da aynı sorun var. Penisin içerisini boşalttığımız zaman ilk başta derin bir vajinayken daha sonra derinin kapanmasıyla vajen derinliği azalır.

İkinci dezavantaj ise; erkek vücudunda leğen kemiğinin olduğu yerde böyle bir boşluk yok, biz oraya bir boşluk açıyoruz ama vücut her zaman eski haline dönmek için o boşluğu kapatmaya çalışıyor. Hem dışardan kapanması hem de derinin kapanmasıyla daralma meydana geliyor. Bu kişiler yeniden operasyon geçirmek zorunda kalıyor. Hastalarımın yaklaşık yüzde 80'i daha önceden deri ameliyatı yapılmış olup, ikinci tekniği yaptıranlardan oluşuyor.

VAJİNA İÇİN BAĞIRSAK KULLANILIYOR

Bağırsaktan vajinayı nasıl yapıyorsunuz?

İkinci teknikte ise vajinayı kalın bağırsaktan yapıyorum. Vajina bağırsakla yapıldığı zaman doğala çok daha yakın oluyor. Klitorisi penisin uç kısmından yapıyorum, torbalardan da iç ve dış dudakları yapıyorum. Ayrıca kalın bağırsağı sadece vajina yapmak için kullanmıyoruz. Yemek borusu kanseri olan hastaya da kalın bağırsaktan yemek borusu yapıyoruz. Mesane kanseri hastasına da bağırsaktan mesane yapıyoruz.

Bağırsaktan yapılan vajinanın avantajları oluyor. Bağırsağın kendine has bir salgısı oluyor, bu sayede de cinsel ilişkide rahatlık oluyor. Ayrıca derideki gibi daralma riski yok. Bunda da dışardan boşluk oluşturuyoruz, dışardan kapanma yine oluyor ama en azından cilt ile yapılandaki gibi cilde bağlı kapanma sorunu ortadan kalkmış oluyor. Boşluk oluşturulduktan sonra içine bağırsağı döşüyoruz, çevredeki dokular bağırsağın şeklini alana kadar içeriye bir protez koyuyoruz. Protez kişiden kişiye değişmekle beraber üç ay kadar kalıyor, bu sırada yara dokusu iyileşip bağırsağın çevresinde bir kalıp şeklinde, adeta bir çimento gibi donup bir daha da daralmıyor.

Deriden vajina yapılınca cinsel ilişki çok sağlıklı olamıyor, deri olduğu için enfeksiyonlara daha açık oluyor. Burda hijyenik sorunlar da oluyor. Ancak vajinanın bağırsaktan yapılması hastalarda bazı endişelere yol açıyor.

Bağırsaktan vajina yapıldığında hastaların ‘koku olur’ endişesi duyduğunu söylediniz. Peki, böyle bir şey gerçekten mümkün mü?

Böyle bir şey mümkün değil. Yemek borusunu dahi kalın bağırsaktan yaptığımız zamanlar oluyor. Öyle olsaydı ağızda da koku olurdu. Kokunun sebebi bağırsağın içinden geçen büyük abdesttir ama o geçmediği zaman böyle bir koku oluşmaz. Ağzımızın içerisini döşeyen dokuyla o doku arasında hiçbir fark yoktur.

Kadından erkeğe dönüştürme ameliyatları nasıl yapılıyor?

İlk seansta hastanın göğüslerini alıyoruz. Amaç göğüste en az iz bırakmak çünkü iz kaldığı zaman bu kişilerin ameliyat geçirdiği fark edilebiliyor. Kadınların çoğu özellikle de göğüsleri büyükse genelde göğüslerini bağlıyorlar, o zaman göğsün kalitesi bozuluyor ve cilt büzülüyor. Bu durumda da daha fazla iz kalıyor. Göğüs küçükse sadece meme başı çevresinden bir çizgiyle çıkartıyorum. Eğer meme başı büyükse meme başının dışına doğru çizgi atıyorum ama göğüs çok büyükse altta bir çizgi oluyor. Memeleri çıkartılan hastanın ameliyatına aynı seansta kadın doğum uzmanları girerek, yumurtalıkları ve rahmi çıkartıyor. Tekrar ben ameliyata giriyorum hastanın vajinasını alıp, orayı kapatıyorum. Bu ameliyatın ilk seansıydı. 3 ve 6 ay sonra penis rekonstrüksiyonu yapıyoruz.

Penisi nasıl yapıyorsunuz?

Penis rekonstrüksiyonu yapmaya başladığım ilk zamanlarda bacaktan yapıyordum. Bunun en büyük avantajı, içerisine kemik koyarak ereksiyonu sağlamaktı ancak zamanla kemiğin kırıldığını, enfekte olduğunu ve estetik olarak da çok iyi durmadığını gördüğüm için o yöntemi bıraktım. Ardından koldan yapmaya başladım ve çok iyi sonuçlar almaya başladım ama artık bu ameliyatlar bilindiği için, kolda izler olunca, hastaların saklanması da zor oldu. Şimdi ise sırttan yapıyorum. Kişiler bunun başka bir ameliyat olduğunu söyleyebiliyorlar. Ancak şişman hastalarda sırt bölgesini tercih etmiyorum. Teknik olarak biraz zorluk oluyor, birkaç seans daha ameliyat etmek gerekebiliyor ama hastalarımın yüzde 95’inde sırttan yapıyorum. En son seansta ise ereksiyonu sağlayacak halk arasında mutluluk çubuğu olarak bilinen penis protezlerini koyuyoruz.

TÜRKİYE ORTALAMASI SANTİMETRE AMA

Kadından erkeğe dönüşlerde cinsel organ boyu neye göre belirleniyor?

Son yapılan çalışmalara göre Türkiye ortalaması ereksiyonlu cinsel organda santimetre. Teknik olarak 15 santimetre gibi bir boyut belirleniyor ama hasta isterse 18 santimetreye kadar çıkılabiliyor. Ancak bunun orantılı olması gerekir. Ayrıca bu, normal erkekteki biyolojik penis gibi değildir, sürekli o halde kalır. Dolayısıyla hasta sosyal hayatta sürekli saklamak zorunda kalır.

Hasta ne zaman taburcu oluyor?

Her iki cinsiyette de ortalama bir hafta hastanede kalırlar.

Cinsel yaşamda aktif olmak için ne kadarlık bir süre gerekiyor?

Erkekten kadına dönenlerde ortalama 3 ila 6 ay yeterli ama yaranın iyileşmesine göre değişir. Çünkü bunlar gerçekten çok büyük ameliyatlar. Erkeklerde ise bu süre biraz daha uzun. Üçüncü ameliyatlarını geçirmeden cinsel ilişkiye giremiyorlar, bu da 2 ila yılı buluyor.

SGK AMELİYATLARI KARŞILIYOR MU?

SGK, cinsiyet değiştirme ameliyatlarını karşılıyor mu?

Kanunen ‘cinsiyet değiştirebilir’ raporu alındığında SGK bu ameliyatları karşılıyor.

MENOPOZA / ANDROPOZA KADAR HORMON KULLANMAK ŞART

Cinsiyet değiştirme ameliyatı yapılan kişi ömür boyu ilaç kullanmak zorunda mı?

Bu ameliyatlarla kadının yumurtalıklarını, erkeğin testislerini alıyoruz. Böylece hormon eksikliği oluyor. Kadındaki östrojen ve progesteron hormonlarının karşılığı testosterondur. Bunlar sadece cinsiyet hormonu değildir, bizlerin kimlik gelişiminden tutun ruhsal gelişimimize kadar ve beyindeki davranışlarımıza kadar etkili olan hormonlardır. Bu yüzden de bunu yerine koymak zorundayız. Bu ameliyatı yaptıktan sonra kişi kadından erkeğe döndüyse iki tane ilaç preparatı kullanır. Birisi üç haftada bir; diğeri de üç ayda bir kullanılan testosteron hormonudur. Erkekten kadına olduğunda da kişiye östrojen ve progesteron hormonları verilir. Cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren kişiler menopoza ve andropoza girene dek bu ilaçları kullanmak zorundalar.

Cinsel hislerde değişiklik olur mu?

Bu soru çok sorulur. Ben de hastalarıma ‘Kesinlikle olmaz’ derim. Çünkü erkekten kadına döneceklerde, penisin başını klitoris olarak kullanıyorum. O nedenle cinsel uyarı devam eder. Kadından erkeğe dönecekse de klitorisi penisin içine koyuyorum. Burada da yine uyarılma söz konusudur. Cinsel haz zaten beyindedir, bu yüzden büyük değişiklikler olmayacağını söyleyebilirim.

Prof. Dr. Arif Verimli

"KADINKEN ERKEK OLMAK BÜYÜK BİR KİŞİLİK BOZUKLUĞUNU DOĞURABİLİR"

Cinsel kimlik konseyinde yer alan Psikiyatrsit Prof. Dr. Arif Verimli, transeksüellerin kimlik değiştirmekle ilgili birtakım prosüdürlere tabi olduğunu belirterek, öncelikle psikiyatrik tedavilerden geçtiklerine dair kanıtların bulunması ve ardından da konseyin, kimlik değişimiyle ilgili bir karar vermesi gerektiğini söyledi. Transseksüelliğin psikiyatri camiasında hastalık olarak ele alındığını vurgulayan Prof. Dr. Verimli, Habertürk'ün sorularını yanıtladı. 

Psikiyatrik tedavi ne kadar sürüyor?

2 seneyi geçebilir çünkü sadece psikiyatri tedavileri birkaç sene sürebilir. Dolayısıyla bu prosodür uygulandıktan 2 veya 2 buçuk yıl sonra resmi anlamda kimlik değişimine gidilebilir.

Meslekteki 42'nci yılınız. Karşınızdaki kişinin ne istediğini ilk görüşte anlayabiliyor musunuz?

Evet, bu sene meslekteki 42'nci yılım ve şu an tedaviye devam eden 4 veya 5 vakam var. İlk görüşte anlaşılıyor.

Kişinin cinsel kimliği ile biyolojik cinsiyetinin uyuşmaması bir hastalık mı yoksa bir tercih mi?

Açıkçası kritik bir soru. Benim 10 yaşından beri takip ettiğim şu an yetişkin olan bir vakam var. Açıkçası 'tercih meselesi' denildiğinde çok öfkelenir, onların inançları böyle yaratıldıkları yönündedir.

YARIN: EN ÇOK KADIN MI YOKSA ERKEK Mİ OLMAK İSTİYORLAR? 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır