cnn darbe / Cumhurbaşkanı Erdoğan CNN TÜRK'e açıklama yaptı askeri darbe giri...

Cnn Darbe

cnn darbe

15 Temmuz: Kritik noktalarda neler yaşandı?

Genelkurmay Başkanlığı

Genelkurmay Karargâhı, hem darbecilerin ordunun kontrolünü ele geçirme çabaları hem de Karargâh dışındaki protestolar nedeniyle 15 Temmuz gecesinin en kritik merkezlerindendi.

TBMM Darbe Araştırma Komisyonu'nun raporuna göre, MİT’e gelen ihbar ardından saat 16.03’te MİT Müsteşar Yardımcısı, 16.30’da ise Müsteşar Hakan Fidan Karargâh’a gitti. Karargâhta Fidan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in de katıldığı bir toplantı yapıldı.

Toplantı ardından Akar, Türk hava sahasında askeri hava araçların havalanmaması, zırhlı araçların hareketlerinin durdurulması gibi bazı kararları tebliğ etti ve çalışma odasına geçti. Akar, Çolak'ı da kontrol için Kara Havacılık Komutanlığı’na gönderdi. Çolak, herhangi bir olağanüstü duruma rastlamadığını bildirecekti.

Fidan ise darbecilerin Karargâh’ta harekete geçmesinden yaklaşık 10 dakika önce, o dönem Genelkurmay Protokol Şube Müdürlüğü'nde görevli eski Üsteğmen Kübra Yavuz tarafından uğurlanarak buradan ayrılacaktı.

15 Temmuz Çatı Davası'nın iddianamesine göre darbe faaliyeti saat 20.30 sıralarında başladı. İddianameye göre 03.00’te başlayacağını düşünerek 20.07’te Karargâh’tan ayrılan eski Tümgeneral Mehmet Dişli (İfadesinde kendisini klima çarptığı için eve gittiğini söyleyecekti), 20.46’da yeniden Karargâh’a döndü ve bu saatten sonra faaliyet Dişli, Mehmet Partigöç, Orhan Yıkılkan ve Ramazan Gözel tarafından yürütüldü.

Dişli, saat 21.00’de Genelkurmay Başkanı Akar'ın makam odasına girerek, “Komutanım, operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz” diyerek darbeyi tebliğ etti. Verdiği ifadeye göre, söylenenlere tepki gösteren Akar, kısa süre sonra bir grup asker tarafından derdest edildi. Saat 21.20 civarında, Akıncı Üssü’nden gelen Özel Kuvvetler Komutanlığı personelini taşıyan bir otobüs Karargâh’a ulaştı. Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler de bu sıralarda makam odasında etkisiz hale getirildi.

Genelkurmay Nizamiyesi'ndeki Üsteğmen Muhammet Reşit Budak, Güler'i Akıncı Üssü'ne götürmek isteyen Güler'in emir subayı Mehmet Akkurt'u beylik tabancasıyla vurarak öldürdü. Akkurt, o gece öldürülen ilk şüpheli oldu.

Aynı sıralarda, Akar tarafından Kara Havacılık Komutanlığı’na gönderilen Çolak, Akar’ı aradı. Telefonu Akar’ın emir subayı, darbe şüphelisi eski Yarbay Levent Türkkan açtı. Türkan, ‘Genelkurmay Başkanı bekliyor’ diyerek Çolak'ı Karargâh'a çağırdı. Çolak, Karargâh’a girerken darbecilerin saldırısına uğradı. Yakın koruması Topçu Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın buna karşılık verince darbeciler tarafından öldürüldü. Aydın, darbecilerin öldürdüğü ilk isim oldu.

Kısa süre içinde Karargâh darbecilerin eline geçti. Yakın saatlerde, Akıncı Üssü’nden kalkan ilk parti uçaklar da Ankara üzerinde alçak uçuş yapmaya başladı. Akar, Güler ve Çolak, Akıncı Üssü’ne götürüldü.

İlerleyen saatlerde Genelkurmay önünde binlerce kişi toplanacak ve bazıları bir süreliğine içeri girecekti. Darbeciler hem Karargâh içinde, hem de helikopterlerden kitleye ateş açacak, birçok kişi yaşamını yitirecek veya yaralanacaktı.

Darbeciler, uzun gecenin ardından saat 09.40’tan itibaren teslim olmaya başladı. Genelkurmay Başkanlığı içinde darbeye katılmadığı için elleri bağlı olarak odalar içinde kilitli tutulan askerler de, sabah saatlerinde tahliye edildi.

Türkiye’yi Suriye’ye, Mısır’a çevirdiklerini söyledim"

"İçeriye girenlerden birisi ayağa kalktığım esnada beni iterek sandalyeye oturmamı sağladı ve o sırada arkadan bir başkası elinde el havlusu tarzında bir şeyle hem ağzımı hem burnumu kapatarak nefes almamı engelledi. Ellerimle burnumu açmaya çalışırken bir başkası ise plastik kelepçeyi bileklerime taktı. Bu arada tekrar bağırmaya başladım ve kelepçeyi açmalarını istedim. Bunun üzerine tahminen Mehmet Dişli’nin onayıyla ağzı kör bir komando bıçağı ile kelepçeyi kesmeye çalıştılar, fakat kesemediler. Tekrar bağırmam üzerine epey uğraştıktan sonra kesmeyi başardılar. Tüm bu yaşananlar esnasında hareket özgürlüğümü kaybetmekle birlikte konuşma özgürlüğümü sonuna kadar komutan tavrı içinde sürdürdüm. Türkiye’yi Suriye’ye, Mısır’a çevirdiklerini, Balkan Savaşı’ndan beter ettiklerini, hendeklerdeki asker-polis kardeşliğini tahrip ettiklerini sabaha kadar birçok kez tekrar ettim".
- Akar’ın Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu'na gönderdiği yanıttan

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır