Ramazan ayında iftar ve sahur sofraları normal günlere göre daha zengin ve kalori yönünden ağır olduğundan; beslenme alışkanlıkları değişikliğe uğruyor. Bu dönemde hazımsızlık, gaz ve şişkinlik problemlerinin dışında kilo sorunu ile karşılaşmamak için bazı önemli noktalara dikkat etmek gerekiyor. Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Uzmanları, uzun ve sıcak günlere denk gelen Ramazan ayında sağlıklı kalmak için doğru beslenme önerilerinde bulundu.
Sağlıklı beslenmede sabah kahvaltısı nasıl altın değerinde bir öğünse, Ramazan ayında da sahur, günün ilk öğünüdür ve önemi büyüktür. Toplumda yaygın olan alışkanlıklar arasında gece yatmadan önce yemek yemek veya gece kalkıp sadece su içip yatmak ise sakıncalıdır. Çünkü bu tip beslenme, yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18-20 saate çıkarmaktadır. Bu durumda kas yıkımı olur ve metabolizma yavaşlar. Belirtilerde ise; günlük hareketlerde yavaşlama, uyku isteği, baş ağrısı, halsizlik vardır. Bu şekilde oruç tutan kişiler gün içinde çabuk yorulur ve bitkin bir gün geçirirler. Dolayısı ile önem derecesi yüksek olan sahur öğünlerini atlamamak en doğrusudur.
Vücudun temel gereksinmelerinden birisi de sıvı alımıdır. Oruç tutan kişilerde günlük sıvı ihtiyacı gün içinde tüketilemediği için karşılanamaz. Susuz vücut; yorgunluk, kas krampları, deride kuruma, sindirim sisteminde zorluk, sersemlik ve sıcaklık hissine sebep olur. Bunun için muhakkak sahurda yatmadan önce, uyanınca, iftar öncesi, iftar sonrası yatana kadar sıvı tüketimini ihmal etmemek gerekir.
Yetersiz sıvı alımı, bu dönemde kabızlık riskini artırır. Sancılı karın ağrıları ve şişkinlik yaşayan bireyler daha gergin bir gün geçirir. Bu sebeple de iftar saatinden sahur bitimine kadar en az 12- 14 bardak sıvı alınması şarttır. Sahurda 3-4 adet taze kayısı tüketilmesinde fayda vardır.
Karın şişmesi ve gaz hissi sıkça karşılaşılan sorunlar. Karnım şişiyor neden olabilir? Karın şişkinliğine ne iyi gelir? gibi soruların cevaplarını Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Meltem Ergün anlatıyor...
Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Gastroenteroloji Bölümünden Prof. Dr. Meltem Ergün sık sık yaşanan karın şişkinliği sorununa karşı şu yanıtları veriyor:“Ne yesem şişiyorum", "Sabahları karnım dümdüz akşam ise 6 aylık hamile gibi şişiyor” hastalarımız bu yakınmalarla oldukça sık olarak gelmektedirler. Bazen sadece bu yakınmalar olurken bazı hastalarımızda eşlik eden midede ekşime yanma, ağza acı su gelmesi ve bazı hastalarda da kabızlık bu belirtilere eşlik edebilmektedir.
Şişkinlik ve gaza sebep olabilecek faktörler şu şekilde sıralanabilir:
Öncelikle dikkat edilmesi gereken alarm belirtileri varsa hemen doktorumuza başvurmaktır. Bunlar;
Alarm belirtileri olmayan hastalarda gastrit mevcut ise gastrite yönelik tedavi vermek ve helikobakter mikrobunu öldürmek hastaların %70-75’inde gaz şikâyetinin geçmesine sebep olacaktır.
Kabızlığı belirgin olan hastalarda, haftada 2-3 kere tuvalete çıkan ve yeterince boşalma olmayan hastalarda barsak ritmini düzenlemek şişkinlik ve gazın geçmesi için önemlidir.
Karın operasyonu veya jinekolojik operasyon geçirmiş hastalarda daha sonra karın içi yapışıklıklar olabilmekte ve bunlarda bağırsaklarda ritim bozulmasına, aşırı bakteri çoğalmasına sebep olabilmektedir. Bu durumda bağırsak florası düzenleyici ilaçlar ve probiyotiklerin faydası olur.
Dünyada uygulanan çok sayıda diyet programları içinde insan ömrünü uzatan ve kanser gelişimini engellediği ispatlanmış tek rejim: Akdeniz diyetidir. Bol sebze meyve, bol su, zeytinyağlı yiyecekler yenilmesi ekmek hamur işi gibi yiyeceklerin azaltılması et balık tavuk gibi protein içeren gıdaların günde 1 sefer (her gün 1 çeşidi olmak üzere) dönüştürülerek tüketilmesi önerilir.
Bu rejime ilaveten günde yarım saat yürüyüş veya evde yapılacak pilates, jimnastik gibi sporlar da bağırsak hareketlerini arttırıp gaz ve şişkinliğe iyi gelecektir.
Şişkinlikle mücadelenin 3 anahtarı:
Basın Yansımaları: elele.com
Kullanıcılar bunları da aradı:
Yayın Tarihi : 05/02/2021