coğrafi keşifler maddeler halinde / COĞRAFİ KEŞİFLERİN SONUÇLARI — Dijital Hoca

Coğrafi Keşifler Maddeler Halinde

coğrafi keşifler maddeler halinde

kaynağı değiştir]

Kristof Kolomb (1451 – 1506), 1492 senesinde baharat, altın ve diğer zenginliklerin fazlasıyla bulunduğu Hindistan'a ulaşma ümidi ile istemeden Amerika Kıtası'nı bulmuştur. Portekizli kaptan Bartolomeu Dias'ın Ümit Burnu'nu keşfetmesinden sonra Vasco da Gama, buradan dolaşarak Hint Okyanusu ve Hindistan'a ulaştı. Portekizli Macellan ve Del Kano, dünyayı dolaşarak geçtiler ve bunun sonucunda dünyanın yuvarlaklığına dair kesinleştirici sonuçlara ulaşmışlardır. Venedikli gezgin Marco Polo (1254 – 1324) Asya gezilerinin anlatımlarıyla Avrupa'nın Doğu uygarlıklarını tanımasını sağlamıştır.

Başlıca sonuçları[değiştir kaynağı değiştir]

Reform ve Rönesans hareketlerinin etkileriyle gelişmiş oldukları gibi kendileri de bu hareketlerin gelişimini etkilemişlerdir. Bu keşifler sonucunda Avrupa yeni kıtalara yayılma ve onların zenginlik kaynaklarını ele geçirme olanağı elde etmiştir. Avrupa düşüncesi ve kültürü, evrensel bir değer olarak bu süreçten itibaren yayılmaya ve egemen kılınmaya başlanmıştır. Bunu yaparken Avrupalılar, yerli halkları ve yerel yaşamı dağıtmış ve hatta yok etmiş, Avrupa kültürünü egemen kılma sürecini şekillendirmiştir. Hem doğal hem de kültürel farklılıkları yok eden bir süreç olmuştur. Bu klasik sömürgecilik olarak bilinen sömürgecilik süreci bu dönemle başlamıştır.

14. yüzyılın sonlarından başlayarak 16. yüzyıla kadar Avrupalıların yeni ticaret yolları keşfetmek adına yeni deniz yolları araması sonucu oluşturdukları organizasyon, gezi Amerika da dahil pek çok popüler kıtanın keşfiyle son bulmuştur.

15. yüzyılda özellikle birçok Avrupa ülkesi, Avrupa’da son derece pahalı olan ipek ve baharatın önemini anlamış ve Hindistan'a ulaşmanın, ticaret yapmanın bir yolunu aramasıyla başlamıştır. Hindistan'a karadan ulaşmak o dönem ve koşullar içinde oldukça zorluydu bu yüzden Hindistan'a ulaşmanın yeni bir deniz yolunun keşfedilmesiyle mümkün olacağı fikri pek çok krala cazip gelmiştir. Lakin bu fikirlerle pek çok cimri kral bile dönemin önde gelen denizcilerine hazinesinden yüklü miktarda servet ödemiştir.

Özellikle Portekiz tahtına prens Henry’nin geçmesiyle başlayan coğrafi keşifler, onun kurduğu okullardan çıkmış Vasco da Gama, Bartolomeo Diaz gibi pek çok ünlü denizcilerle başarılı sonuçlar elde etmiştir.

Fakat bugün Amerika'yı keşfetmesiyle ünlenen ve en popüler denizci olarak tanınan Kolomb bile Amerika kıtasına doğru gitmeyi tercih ederken yeni bir kıta için değil, dünyanın diğer tarafından dolanıp Hindistan'a ulaşabileceğini düşünmüş ve İspanyol ile Portekiz krallarına bu şekilde bir fikir ortaya atarak onların desteğini almaya çalışmıştır. Bunun imkânsız olduğu ancak günümüz şartlarında anlaşılacaktı.

Osmanlı İmparatorluğuna etkileri[değiştir

Coğrafi Keşifler Nedir? Kısaca Sonuçları ve Önemi

Coğrafi Keşifler, özellikle 1400 ile 1600 yılları arasında gerçekleşen ve deniz yoluyla dünyanın bilinmeyen bölgelerini tanıma ve öğrenmeyi amaçlayan keşiflerdir.

 

Bu keşiflerin en önemli nedeni, dünya ticaretinde özellikle Uzakdoğu’ya ulaşmak açısından oldukça önemli bir yere sahip olan İpek ve Baharat yollarının Osmanlı Devleti’nin egemenliğinde olması ve bu durumun Avrupalıları yeni ticaret yolları aramaya sevk etmesidir.

 

Sonuçları itibariyle dünya tarihini derinden etkileyen ve günümüz dünyasının şekillenmesinde büyük payı olan Coğrafi keşiflerin en önemlilerini kronolojik olarak inceleyecek olursak;

 

  • Portekizli Bartolomeu Dias, 1487’de Ümit Burnu’nu,
  • Cenovalı Kristof Kolomb, 1492’de Amerika’yı,
  • Portekizli Vasco de Gama, 1497-99 yılları arasında Afrika ve Hindistan kıyılarını,
  • Portekizli Pedro Alvares Cabral, 1500’de Brezilya’yı
  • İspanya’lı Francisco Hernández de Córdoba, 1518’de Meksika’yı,
  • Portekizli Ferdinand Macellan, 1521’de Filipinler’i,
  • Fransalı Jacques Cartier, 1534’te Kanada’yı,
  • İspanyalı Diego de Almagro, 1535’de Şili’yi,
  • Hollandalı Abel Tasman, 1642’de Yeni Zelanda’yı keşfetmiştir.

 

 

 

Bu keşiflerin önemli sonuçları ise şunlardır:

 

  • Bu keşifler sayesinde denizcilik daha da gelişmiş, keşfedilen yeni bölgelerde bulunan zenginlikler Avrupa’ya taşınmış ve böylece Avrupa, önemli ölçüde zenginleşmiştir.

 

  • Coğrafi Keşifler sayesinde Avrupa kıtasına altın ve gümüş gibi değerli madenler, baharatlar, daha önce bilinmeyen domates, kakao, vanilya ve tütün gibi bitki türleri taşınmaya başlamıştır.

 

  • Bu keşifler, deniz ticaretini yaygınlaştırmış ve ticaretin deniz aşırı bir nitelik kazanmasını sağlayarak daha yaygın bir faaliyet haline gelmesine yol açmıştır. Daha önceki dönemde zenginliğin kaynağı tarım iken, coğrafi keşiflerle birlikte ticaret tarımın yerini almaya başlamıştır. 

 

  • Bu durum, denizaşırı bölgelerde sömürgeler kurulmasına yol açarak denizaşırı imparatorlukların doğmasına neden olmuş, böylece “sömürgecilik dönemi” başlamıştır.

 

  • Sömürge topraklarından zorla koparılan insanlar Avrupa’da köle olarak çalıştırılmıştır. Kölelik uygulaması Avrupa ve özellikle Amerika’da uzun yıllar devam etmiş, bu insanlar eşit yurttaş muamelesi görebilmek için büyük mücadeleler vermiştir.

 

 

  • Coğrafi Keşifler sonucunda özellikle İspanya, Portekiz, İngiltere ve Hollanda olmak üzere Avrupa ülkeleri hızla zenginlemiş, gelişme ve ilerleme doğudan batıya kaymıştır.

 

  • Bu keşifler sadece zenginliğin ya da ekonominin değil; bilginin, bilimin, kültürün ve teknolojinin de gelişmesine yol açarak dünya tarihini büyük ölçüde etkilemiştir. Avrupa bu keşifler sayesinde daha önce içine girmiş olduğu Rönesansdönemini daha ileriye taşımış ve modernizme ve aydınlanmaya doğru ilerlemiştir.

 

  • Son olarak Coğrafi Keşifler, Batı Avrupa’da her ne kadar aydınlanma ve modernizmin yükselmesine yani dinin eski gücünü yitirmesine yol açmışlarsa da, yeni keşfedilen topraklarda Hristiyanlığın yayılmasını sağlamışlardır. Çünkü keşifler boyunca, gezginlere Hristiyan misyonerlerde eşlik etmiş ve keşfedilen yerlerde yaşayan yerli insanlara Hristiyanlığı tebliğ etmiştir. Böylece Coğrafi Keşifler, Hristiyanlığın dünyadaki en yaygın din olmasını sağlamıştır.

 

 

Özetle;

 

Batı uygarlığının gelişmesinden oldukça önemli bir rol oynayan “Coğrafi Keşifler” Avrupa kıtasını dünya ekonomisinin merkezine taşımıştır.

 

Çünkü Coğrafi Keşifler öncesinde Avrupa ekonomisi, gerek Çin ve Hindistan gibi gelişmiş ekonomilerle gerekse de burada üretilen malların Avrupa’ya taşındığı İpek ve Baharat yolları üzerinde bulunan İslam topraklarıyla karşılaştırıldığında, oldukça geri bir ekonomik yapıya sahiptir.

 

Coğrafi Keşifler işte bu durumun tersine dönmesine sebep olmuş, Coğrafi Keşifler sayesinde Avrupa, İslam topraklarının aracılığı olmaksızın Hindistan ve Çin gibi ülkelerle doğrudan bağlantı kurmayı başarmıştır. 

 

Ancak Coğrafi Keşiflerin en önemli sonucu hiç şüphe yok ki, Amerika kıtasının keşfidir. Çünkü Amerika kıtasının keşfiyle birlikte, bu kıtanın el değmemiş doğal kaynakları Avrupa’nın ekonomik gelişimine büyük bir fayda sağlamıştır. 

 

Coğrafi keşifler

Keşifler Çağı olarak da bilinen coğrafi keşifler dönemi, 15. yüzyılın ilk yarısından 17. yüzyılın ortalarına kadar Portekizli ve İspanyol kaptanlar tarafından Asya'daki baharat ve değerli maden zenginliğine ulaşacak alternatif ticaret yollarının bulunması amacıyla başlatılıp bu yolda yeni kıtalar, okyanuslar ve denizaşırı toprakların Eski Dünya tarafından keşfedilmesine sebep olan tarihsel aralıktır.

Avrupa'yla Asya arasındaki en büyük kara ticareti ağı olan İpek Yolu'nun, Osmanlı İmparatorluğu tarafından vergilendirilmesi ve Avrupalıların talep ettiği ürünün denetlenerek verilmesi, Avrupalı yönetimleri rahatsız ediyordu. Asya'ya ulaşmak için kara yoluna alternatif bir yol bulmak gerekliydi; denizi bir alternatif olarak gören Avrupa'da–özellikle güneybatı Avrupa'da–denizciliğe olan önem arttı ve uzun deniz seferlerine çıkabilecek cesur kaptanların yetiştirilmesi için çaba sarf edildi. Avrupa kültürünün hızla yayılmasına, Avrupa'nın zenginleşmesine ve küreselleşmenin ilk tohumlarının atılmasına yol açan Keşifler Çağı, aynı zamanda sömürgeciliğin ve merkantilizmin, Avrupa'daki ulusal politik sistemin koyu bir şekilde benimsenmesini sağlamıştır. Bu dönem, yerliler tarafından "bilinmeyen kıtalardan işgalcilerin gelişi" olarak yorumlandı.[1]

İlk olarak Portekizli kaptanlar tarafından, 1419 ile 1427 arasında Atlas Okyanusu'ndaki Madeira ve Azor takımadaları keşfedildi. 1434'ten önce Portekizliler ilk olarak Afrika'nın batı kıyılarına, ikinci olarak ise Ümit Burnu'nu fark ederek Hindistan'a uzanacak güzergâhı keşfettiler. Kaptan Kristof Kolomb'un 1492 ile 1502 arasındaki Atlantik-ötesi keşfi olan Amerika seferlerinden, 1543'e kadar Japon adasının, Sri Lanka'nın ve diğer Asya topraklarının keşfine kadar Portekiz ve İspanya deniz seferlerine, keşiflerine, ülkelerine ve Avrupa'ya zenginlik getirmeye devam etti. Bu sayısız deniz seferleri Atlantik, Hint ve Büyük Okyanus ve onlarca deniz aşırı toprağın Avrupalılar tarafından keşfedilmesi, 19'uncu asrın dördüncü çeyreğine kadar devam eden Amerika, Afrika, Asya ve Okyanusya deniz seferlerine, ve 20'nci asrın ilk yarısında kutup bölgelerinin araştırma hedefi olmasına yol açtı.[2][sayfa belirt]

Genel bakış açısı[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.