coraspin kan sulandırıcı / Kan sulandırıcılara dikkat! Kimler kan sulandırıcı kullanmalı?

Coraspin Kan Sulandırıcı

coraspin kan sulandırıcı

Kanı sulandırmak şart mı

Haberin Devamı

COVID-19’u ağır geçirenlerin bir kısmında ciddi pıhtılaşma problemlerinin olduğu bilgisi doğruydu. Ne var ki bu bilgi sosyal medyada köpürtüldükçe köpürtüldü. Öyle ki “Evinizde eğer COVID-19’a yakalanan varsa hasta olmadığınız halde siz bile koruyucu amaçla kan sulandırıcı/inceltici ilaçları kullanmalısınız” şeklinde saçma sapan bir tavsiyeye bile dönüştü. Peki, sonuç? Pandemi sürecinde kan inceltici ilaçların satışında muazzam bir patlama yaşandı.

Farklı moleküller içeren kan inceltici ilaçlar adeta yok sattı. Netice mi? 

Kanaatime göre, pandemide koruyucu amaçla kan inceltici ilaç kullananların yüzde 90’dan fazlası bu haplar ve iğneler için gereksiz yere harcama yaptılar. Ayrıca üzülerek altını çizeyim: Bu arada pıhtılaşma hapı yutanlardan bazıları -özellikle riskli gruptaki yaşlılar- mide, bağırsak hatta beyin kanaması gibi ciddi sorunlar yaşadılar. İsterseniz bu bilgiyi bir kenara not ettikten sonra “KORUYUCU AMAÇLA KAN SULANDIRICI KULLANIMI”nın ciddi bir işe yaramadığını gösteren yeni bir habere de göz atalım.

Kanı sulandırmak şart mı

BİR HABER
KALP DAMAR HASTALIĞINIZ YOKSA ASPİRİN YUTMAYIN

KALP damar hastalığına yakalanmamak için koruyucu amaçla kan sulandırıcı dozda aspirin kullanımının herhangi bir yararının olmadığı, daha da önemlisi yarardan çok zararının olabileceğini gösteren yeni bir bilgi, önemli bir tıp dergisinde, JAMA’da (Journal of the American Medical Association) yayımlandı. Bu bilgiye göre, “Eğer henüz aşikâr bir kalp damar hastalığına yakalanmamışsanız ‘birincil koruma amaçlı düşük doz aspirin tedavisi’ne başlamamalısınız”. Zira JAMA’daki bilgiye göre, yaşınız 60’ları geçmiş de olsa eğer henüz kalp ve damar sağlığı bakımından herhangi bir sorun yaşamadıysanız, ileride başınıza gelebilecek bir kalp krizini engellemek amacıyla düşük doz aspirin kullanımına başlamanız gerekmiyor. Bu önlem herhangi bir yarar sağlamadığı gibi size zarar bile verebiliyor. Örneğin, midenin koruyucu bariyerine verdiği dolaylı veya doğrudan zararlarla midenizi kanatabiliyor. Daha da önemlisi eğer beyin kanaması riskiniz varsa korunmak için yuttuğunuz o düşük doz aspirin yüzünden beyin felci riskinizi de arttırabiliyorsunuz.

Haberin Devamı

BANA GÖRE
KORUYUCU ASPİRİN KİMLERE LAZIM

SON 10 yılda yapılan bilimsel araştırmaların toplu ve detaylı analizleri bize şunu söylüyor: Kalp damar hastalığının henüz ortaya çıkmadığı kişilerde “birincil koruma” yani “hastalığı önleme” amacıyla aspirin kullanmanın zararı beklenen faydadan çok daha fazla olabiliyor. Ama bu bilgi konu “İKİNCİL KORUMA” söz konusu olduğunda asla geçerli değil. Zira “Eğer aşikâr bir kalp ve damar hastalığınız var ise kalp damarlarınızdaki plak veya pıhtılar net ve açık olarak belirlenmişse ya da size tedavi amacıyla ‘balon/stent, koroner baypass’ yapılmışsa koruyucu olarak düşük dozda aspirin yutmanız ‘Olmazsa olmaz bir kural’ haline geliyor.

#Kan#Aspirin#COVID-19

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

Kovid-19 tedavisinde 'Hekime başvurmadan aspirin kullanmayın' uyarısı



KORONAVİRÜS HABERLERİ



Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her ilacın akılcı biçimde kullanılması gerektiğini söyledi. 

Aspirin ve parasetemol gibi ateş düşürücü ilaçlar, ağrı kesiciler ve antibiyotiklere karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Kayıpmaz, "Her ilaçta olduğu gibi kan sulandırıcı ilaçların da dikkatli biçimde ve uygun hastada kullanılması gerekiyor." dedi.

Bilim Kurulunun bu konuda yayımladığı bir rehber olduğuna işaret eden Kayıpmaz, "Damar içindeki pıhtılaşmaya giden bir hastalık olan Kovid-19'da tedavide kan sulandırıcı ilaçlardan da yararlanıyoruz. Bunların hastanede yatarak tedavisi gereken hastalarda ve kan tetkiklerinde belirli yükseklik olan kişilerde kullanılması gerektiğini biliyoruz." ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Kayıpmaz, toplardamarlarda pıhtı oluşma riski yüksek olan, hastanede yatarak Kovid-19 tedavisi gören hastalarda taburculukta evde kullanması için kan sulandırıcı ilaçların önerildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Toplardamarlarda pıhtı oluşma riski olanlarsa ileri yaşta, fazla kilolu-obez, kanser hikayesi olan, geçmişte damar içi pıhtılaşma öyküsü bulunan ve yoğun bakımda yatarak tedavi gören hastalardır. Bu hasta grubunda, herhangi bir sistemden kanama riski düşükse en az 14 gün süreyle aspirin kullanılabilir. Aspirin dışında da kullanılabilecek enoksoparin gibi kan sulandırıcılar da mevcuttur."

"Hekim görüşü önemli"

Kan sulandırıcı ilaçların kullanımında hastanın durumunu değerlendiren hekimin görüşünün önemli olduğunu vurgulayan Kayıpmaz, şu uyarıları yaptı:

"Hekim, kişide pıhtılaşma için bir risk düşünüyorsa başlanabilir. Özellikle hastanede yatan hastalarda kan sulandırıcı tedaviler, bu aspirin veya düşük moleküler ağırlıklı heparinle olabiliyor. Başlanması hastalığın ilerleyen dönemlerinde damarlara pıhtı atmasını önemli ölçüde engelliyor.

Şununla karşılaşmaya başladık. Hasta Kovid-19 geçiriyor. Bir süre sonra hastanın akciğer damarlarında pıhtı meydana gelebiliyor. Pulmoner emboli dediğimiz hadise. Bundan dolayı hastanın damar içindeki pıhtılaşmasını önlemek adına kan sulandırıcı ilaçların kullanılması önemli. Ancak bilinçsiz şekilde, direkt doktor tavsiyesi olmadan aspirin veya düşük moleküler ağırlıklı heparin kullanmak uygun değildir. Hekim, uygun görüyorsa hasta özelinde kullanılabilir. Bilinçsiz kullanılan aspirinse kanama, Reye sendromu gibi sonuçlara yol açabildiğinden doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Covid geçirenler kan sulandırıcı kullanmalı mı?

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

COVID-19 pandemisi, iki yıldır dünya ve ülke gündemindeki yerini korurken, yapılan klinik çalışmalar sayesinde artık mücadele ettiğimiz virüs ve hastalık ile ilgili çok daha fazla bilgiye, daha fazla tedavi seçeneğine ve bu savaşta en güçlü silahımız olan aşılara sahibiz. Artık hastalığın sadece basit bir nezleden çok daha fazlası olduğunu; yalnızca akciğer hücrelerine değil, damar duvarları, kalp kası hücreleri ve başka organlarımızı etkileme potansiyeline sahip oldukça karmaşık bir virüsle karşı karşıya olduğunu biliyoruz.

Haberin Devamı

Hem COVID-19 virüsünün doğrudan etkisiyle hem de hastalığın şiddetiyle bağışıklık sistemimizin virüsle mücadele edebilmek için salgıladığı bazı maddeler, kanın yoğunlaşmasına ve hatta damarlarımızın içinde küçük pıhtılar oluşmasına neden olmakta, Covid geçiren hastaların bir kısmı, özellikle de hastalığı ağır geçirenler ve yoğun bakımda yatması gerekenler oluşan bu pıhtıların beyin, akciğer veya kalp damarlarına ulaşması ile ölümcül sonuçlarla karşı karşıya kalabilmekte. Bu durum da kan sulandırıcı ilaçların tedavide bir yeri olabilir mi sorusunu akla getiriyor.

Her evin ecza dolabının olmazsa olmazı olan aspirin, hem pıhtı önleyici, hem damar koruyucu hem de antiviral etkileri ile imdadımıza koşan ilaçların başında geliyor. Öyle ki, bazı çalışmalara göre COVID nedeniyle hastaneye yatan hastalara aspirin verildiğinde yoğun bakım ihtiyacı ve ölüm riski azalıyor, yani hastalığın ağırlaşmasının önüne geçilebiliyor, bir zararı da saptanmamış. Yalnızca aspirin değil, bazı diğer pıhtı önler ilaçların da benzer şekilde faydalı olabileceği düşünülüyor. Sonuç olarak, hastaneye yatan COVID-19 hastalarına yattıkları süre boyunca aspirin verilmesi, hastalığın ağırlaşmasının önlenebilmesi için mantıklı bir seçenek gibi duruyor. Taburcu olduktan sonra da 30 gün devamı önerilebilir.

Haberin Devamı

Peki hastaneye yatmayan hastalar için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz? Tanı konulması ile birlikte, günde 100 mg aspirin verilmesinin hastalığın akciğer hasarının ilerlemesini azaltacağını savunan çalışmalar var ancak sonuçlar net değil. Bu nedenle evde tedavi alacak hastalarda aspirin kullanımı konusu halen muğlak, kanama riski düşük olan ve pıhtılaşmaya yatkın hastalarda tercih edilmesi uygun olabilir.

Peki kan sulandırıcı iğneler ile ilgili neler söyleyebiliriz? Aynı aspirin gibi, bunlar da hastaneye yatan tüm hastalarda olası bir pıhtılaşmanın önüne geçebilmek için öneriliyor. Pıhtılaşmaya yatkın olan hastalarda, taburcu olduktan sonra 30-45 gün devam edilmesi de bakanlığın önerileri arasında yer alıyor.

Haberin Devamı

Elbette unutulmaması gereken önemli bir nokta, bütün kan sulandırıcı ilaçların neden olabileceği kanamalardır. Küçük bir diş eti kanaması bile günlük hayatı etkileyecek rahatsız edici bir durumken, daha büyük kanamalar çok daha can sıkıcı sonuçlar doğurabilir. Hastalarda pıhtılaşmanın önüne geçmeye çalışırken kanamaya sebep olmamak için, bu ilaçlar kanama riski düşük olan hastalara verildiğinden emin olunmalı, gerekli hallerde ise düşük dozlarda uygulanmalı.

Özetlememiz gerekirse, hala birçok bilinmeyenle dolu olan COVID enfeksiyonunda kan sulandırıcılardan özellikle aspirin, yalnızca kan sulandırıcı etkisi ile değil, damar duvarı koruyucu ve antiviral özellikler ile öne çıkıyor, hastaneye yatan hastaların kötüye gidişinin önüne geçilebilmesi umuduyla yattıkları süre boyunca ve taburculuktan itibaren 30 gün kullanılması uygun görünüyor. Kan sulandırıcı iğneler ise yine hastaneye yatan hastalarda pıhtı oluşumunu önlemek için faydalı olsa da, hastalığın kötüye gidişini önlemekle bir etkileri gösterilememiş; pıhtılaşma riski olmayanlarda hastanede yattıkları süre boyunca, pıhtılaşmaya yatkın kişilerdeyse taburculuk sonrası 30-45 gün daha kullanılması mantıklı görünüyor. Tüm bu öneriler uygulanırken, hastalar tek tek değerlendirilmeli ve kanama riskleri gözden kaçırılmamalıdır. Sağlıcakla…

#COVID#COVID-19#Covid Geçirenler

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Yazarın Tüm Yazıları

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır