cuma namazında imamın hutbede okuduğu dualar / HUTBE - TDV İslâm Ansiklopedisi

Cuma Namazında Imamın Hutbede Okuduğu Dualar

cuma namazında imamın hutbede okuduğu dualar

Hutbe nedir ve cuma hutbesinde okunan dualar (cuma hutbesi duaları) hangileridir? İşte hutbe anlamı, rüknü, şartları, sünnetleri ile Cuma hutbesi duaları Türkçe Arapça metni ve anlamları.

Hutbe, konuşma, cemaate konuşma yapmak, Allah&#;a hamd, Rasûlüne salat ve selam getirmek ve müminlere duadan ibaret olan bir zikirdir. Hutbe farzdır ve Cuma ve bayram namazlarının yerine getirilme şartlarından birisidir.

Camide hutbenin okunduğu yere “minber” denir. Hutbe okumak için minbere çıkış ve inişlerde, konuşma öncesi ve sonrasında okunacak dualar vardır.

HUTBE DUALARI ARAPÇA TÜRKÇE

Hatip minbere çıkmadan basamakların önünde durarak ellerini açar ve şu duayı okur:

اَللّٰهُمَّ افْتَحْ عَلَيْنَا اَبْوَابَ رَحْمَتِكَ وَ يَسِّرْ عَلَيْنَا خَزَائِنَ فَضْلِكَ وَ كَرَمِكَ يَا اَكْرَمَ الْاَكْرَمِينَ وَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ

“Ey cömertlerin en cömerdi ve ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allah&#;ım! Bize rahmet kapılarını aç; iyilik ve kereminin hazinelerine ulaşmamızı bize kolaylaştır.”

Dua bitince ellerini yüzüne sürer ve sağ ayağı ile ilk basamağa adımını atar, sol ayağını onun yanına almak suretiyle bu şekilde üçüncü basamağa kadar çıkar.

Üçüncü basamakta durarak şu duayı okur:

رَبِّ اشْرَحْ لىِ صَدْرِى وَيَسِّرْ لىِ اَمْرِى وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانىِ يَفْقَهُوا قَوْلىِ رَبِّ قَدْ اَتَيْتَنِى مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِى مِنْ تَأْو۪يلِ اْلأَحَاديِثِ رَبِّ زِدْنىِ عِلْمًا وَفَهْمًا وَأَلْحِقْنىِ بِالصَّالِح۪ينَ

“Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar. Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Rabbim! İlmimi ve anlayışımı artır ve beni sâlihlerden eyle.”

Dua bitince ellerini yüzüne sürer ve aynı şekilde yedinci basamağa çıkar.

Yedinci basamakta da ellerini açarak şu duayı okur:

اَللّٰهُمَّ هٰذَا الشَّأْنُ لَيْسَ بِشَأْنىِ وَهٰذَا الْمَكَانُ لَيْسَ بِمَكَانِى

اَللّٰهُمَّ يَسِّرْ اَمْرِى وَتَقَبَّلْهُ مِنِّى وَسَلاَمٌ عَلٰى جَمِيعِ اْلاَنْبِيَاءِ وَاْلمُرْسَلِينَ وَالْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ اْلعَالَمِينَ

“Allah&#;ım! Bu şerefi ben elde etmedim, sen verdin; bu makamı ben kazanmadım, sen verdin. Allah&#;ım! İşimi kolaylaştır ve yaptığım işi kabul eyle! Bütün nebî ve resûllere selâm olsun. Bütün kâinatın sahibi Allah&#;a hamd olsun.”

Dua bitince cemaate döner, oturur ve okunacak olan iç ezanı dinler.

Ezan bittikten sonra hatip ayağa kalkarak hutbenin birinci bölümünün Arapça kısmını oluşturan şu metni okur:

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ اْلعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَ اَصْحَابِه۪ أَجْمَعِينَ نَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلٰهَ إِلاَّ اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَر۪يكَ لَهُ وَنَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ. أَمَّا بَعْدُ فَيَا عِبَادَ اللّٰهِ اِتَّقُوا اللّٰهَ وَأَطِيعُوهُ إِنَّ اللّٰهَ مَعَ الَّذِينَ اتَّقَوْا وَالَّذِينَ هُمْ مُحْسِنُونَ

قَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى ف۪ي كِتَابِهِ الْكَر۪يمِ

أَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

Ey Allah&#;ın kulları! Allah&#;a karşı gelmekten sakının, O&#;na itaat edin. Şüphesiz Allah, muttakilerle beraberdir, işleri ve görevleri en güzel biçimde yapanlarla beraberdir. Kovulmuş şeytandan Allah&#;a sığınırım. Rahman Rahim Allah&#;ın adı ile.”

(konu ile ilgili ayet okunur. Örneğin)

konuyla ilgili ayet

وَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلّٰى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمْ

“Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah&#;a mahsustur. Salât ve selâm Peygamberimiz Muhammed (s.a.s.)&#;e, ehli ve ashabının hepsine olsun. Biz tanıklık ederiz ki bir tek Allah&#;tan başka ilâh yoktur, O&#;nun ortağı yoktur. Yine tanıklık ederiz ki Muhammed, Allah&#;ın kulu ve elçisidir.

(konu ile ilgili hadis okunur. Örneğin)

konuyla ilgili hadis

Hutbenin Türkçe metni okunur. (örneğin)

Aziz Müminler!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz, şöyle buyuruyor: “Allah&#;ın mescidlerini ancak Allah&#;a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve Allah&#;tan başkasından korkmayanlar imar edebilir.” 1

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Yeryüzü, bana mescid kılındı; temiz kılındı.” 2

Kardeşlerim!
Geliniz! Bugünkü hutbemizde hep birlikte önce hicreti hatırlayalım. Allah Resulü&#;nün Mekke&#;den Medine&#;ye hicretini, Yesrib&#;in Medine&#;ye dönüşmesini hatırlayalım. İslam davasının büyük miladı olan hicreti yâd edelim. Hz. Ömer&#;in, hicreti İslam takviminin başlangıcı olarak kabul edişini hatırlayalım. Ve bugün asıl hicretin, Allah ve Resûlü&#;nün yasakladığı kötülüklerden hicret olduğunu hatırlayalım. Bu vesileyle Pazar günü gireceğimiz yeni hicri yılımızın hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.

Hutbe&#;nin Türkçe metni bittikten sonra;

قَالَ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ اَلتَّائِبُ مِنَ الذَّنْبِ كَمَنْ لاَ ذَنْبَ لَهُ أَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ اْلعَظِيمَ وَأَتوُبُ إِلَيْهِ وَأَسْأَلُ اللّٰهَ ل۪ي وَلَكُمُ التَّوْفِيقَ

“Peygamber (s.a.s.); &#;Günahına tövbe eden, hiç günah işlemeyen kimse gibidir&#; buyurmuştur. Yüce Allah&#;tan bağışlanmamı diler, O&#;na tövbe ederim. Kendim ve sizin için başarı dilerim” şeklinde dua okur.

Sonra imam oturarak sessizce şu duayı okur:

بَارَكَ اللّٰهُ لَنَا وَلَكُمْ وَلِسَائِرِ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُسْلِمِينَ وَاْلمُسْلِمَاتِ اَلْاَحْيَاءِ مِنْهُمْ وَاْلأَمْوَاتِ إِنَّكَ سَمِيعٌ قَرِيبٌ مُجِيبُ الدَّعَوَاتِ

“Allah&#;ım! Bize, ölü ve diri, kadın ve erkek bütün mü&#;min ve Müslümanlara bereketini artır. Zira Sen duaları işitir ve kabul edersin.”

Sonra imam ayağa kalkar ve ikinci hutbeye başlar.

اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ حَمْدَ اْلكَامِلِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اٰلِه۪ وَاَصْحَابِه۪ أَجْمَعِينَ * فَقَالَ اللّٰهُ تَعَالٰى إِنَّ اللّٰهَ وَمَلاَئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلٰى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ اۤمَنوُا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّموُا تَسْليِمًا اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اۤلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلٰى إِبْرَاهِيمَ وَعَلٰى اۤلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ * وَبَارِكْ عَلٰى مُحَمَّدٍ وَعَلٰى اۤلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلٰى إِبْرَاهِيمَ وَعَلٰى اۤلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ

اَللَّهُمَّ وَارْضَ عَنِ اْلاَرْبَعَةِ الْخُلَفَاءِ* سَيِّدِنَا اَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ وَعُثْمَانَ وَعَلِىٍّ ذَوِى الصِّدْقِ وَالْوَفَاءِ وَبَقِيَّةِ الْعَشَرَةِ

الْمُبَشَّرَةِ وَآلِ بَيْتِ الْمُصْطَفَى وَعَنِ اْلاَنْصَارِ وَالْمُهَاجِرِينَ وَالتَّابِعِينَ اِلَى يَوْمِ الْجَزَاءِ*

اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ اْلاَحْيَاءِ مِنْهُمْ وَاْلاَمْوَاتِ

 بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ*

اَللَّهُمَّ انْصُرِ الْإِسْلاَمَ وَ الْمُسْلِمِينَ* اَللَّهُمَّ اَيِّدْ كَلِمَةَ الْحَقِّ وَالدِّينِ*

“Kâmil manada Allah&#;a hamd olsun. Salât ve selâm Peygamberimiz Muhammed&#;e, bütün aile fertlerinin ve ashabının üzerine olsun. Yüce Allah; &#;Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber&#;e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin&#; buyurmuştur.

Allah&#;ım! Muhammed&#;e ve Muhammed&#;in ev halkına rahmet eyle; şerefini yücelt, İbrahim&#;e ve İbrahim&#;in ailesine rahmet ettiğin gibi. Şüphesiz övülmeye lâyık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.

Allah&#;ım! Muhammed&#;e ve Muhammed&#;in ailesine hayır ve bereket ver, İbrahim&#;e ve İbrahim&#;in ailesine verdiğin gibi. Şüphesiz övülmeye lâyık yalnız sensin, şan ve şeref sahibi de sensin.”

Türkçe olarak da şu dua okunur:

“Allah&#;ım! İslâm&#;a ve müslümanlara yardım et! Devletimizi, ülkemizi ve milletimizi her türlü tehlikelerden koru! Bize dünya ve ahirette iyilikler ve güzellikler ihsan eyle! Bizi, ana-babamızı ve bütün mü&#;minleri bağışla! Şüphesiz sen dualarımızı işitir ve kabul edersin!”

Daha sonra;

عِبَادَ اللّٰهِ اِتَّقُوا اللّٰهَ وَأَطِيعُوهُ

“Ey Allah&#;ın kulları! Allah&#;a karşı gelmekten sakının ve O&#;na itaat edin” denir ve Nahl sûresinin ayeti ve meali okunur:

أَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ * بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اِنَّ اللّٰهَ يَاْمُرُ بِالْعَدْلِ وَالْإِحْسَانِ وَا۪يتَآئِ ذِي الْقُرْبٰى وَيَنْهٰى عَنِ الْفَحْشَآءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْيِۚ يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ

“Kovulmuş şeytandan Allah&#;a sığınırım. Rahman ve Rahim Allah&#;ın adıyla.

Şüphesiz Allah; adaleti, yararlı amelleri en güzel bir şekilde yapmayı ve akrabalara yardım etmeyi emrediyor; her türlü edepsizlik ve çirkinliği, haram ve kötülüğü, azgınlık ve zulmü yasaklıyor. O, düşünüp tutasınız diye size böyle öğüt veriyor.”

İmam, hutbeyi bu şekilde tamamladıktan sonra minberden iner, namaz kıldırmak üzere mihraba geçer.

HUTBE HAKKINDA BİLGİ

Cuma ile ilgili, &#;Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağırıldığınız zaman hemen Allah&#;ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın&#; (Cuma, 62/9). Âyette sözü edilen zikr bilginlere göre hutbedir veya hutbe ile birlikte namazdır. Buna göre hutbe de Cuma namazı gibi farzdır ve hutbe okunmayan Cuma namazı eda edilmiş sayılmaz (Molla Hüsrev, Dürerü&#;l Hukkâm, İstanbul , 1, ). Ayrıca ümmetin bu konuda icma&#;ı da bulunmaktadır. Çünkü Hz. Peygamberden günümüze kadar, cuma namazları hutbeli olarak kılma gelmiştir.

Hutbe&#;nin Cuma günü ve namazı için son derece ayrıcalıklı ve önemli bir yeri vardır. Hatta Hazreti Âîşe&#;den Cuma namazının sırf hutbeden dolayı iki rekat olduğu rivayet edilmiştir. Hutbe&#;nin bir takım şartları ve edebleri bulunmaktadır. Bunlar sünnete göre belirlendiği için önce Hz. Peygamber (s.a.s)&#;in hutbede izlediği yolu ve bazı hutbelerini bilmekte yarar vardır.

İlgili rivayetlere göre Hz. Peygamber hutbeye çıktığında çok defa heyecanlanır gözleri kızarır, sesi yükselir ve bir orduyu uyarırmışçasına sert bir edâ ile kıyametin yakınlığından ve mutlaka kopacağından söz ederdi.&#;Emmâ ba&#;dü&#; dedikten sonra &#;sözün en hayırlısı Allah&#;ın kitabıdır, yolun en hayırlısı Muhammed&#;in yolu dur, işlerin en fenası uydurulup dine katılanlardır ve her bid&#;at sapıklıktır&#; derdi. Yine, &#;Ben her mü&#;mine kendisinden daha yakınımdır. Kim vefat eder de geride borç ve bakıma muhtaç çoluk çocuk bırakırsa bu bana aittir, benim borcumdur&#; buyururdu.

Hutbesine Allah&#;a hamd, sena ve şehadetle başlar ve yukarıdakilere benzer sözler söylerdi. Hutbeyi kısa okur, namazı uzatır, Allah&#;ı çok anar ve sözcükleri az, anlamı derin ifadeler seçmeye özen gösterirdi. &#;Kişinin hutbesinin kısa, namazının uzun olması, dinî anlayışının bir işaretidir&#; buyururdu.

Hutbede Ashabına İslâm&#;ın esaslarını öğretir, gerektiğinde onlara bazı şeyler emreder, bazı şeyleri de yapmamalarını söylerdi. Nitekim hutbe okurken camiye giren adama iki rekat namaz kılmasını emretmiş, halkın omuzlarına basarak ilerleyen birisine de &#;böyle yapma, otur&#; demiştir. Bir soru sorulduğunda veya başka bir nedenle konuşmasını keser, soruya cevap verir, sözlerine sonra devam ederdi. Gerekirse minberden iner, sonra tekrar çıkar ve hutbesini tamamlardı. Nitekim Hz. Hasan ve Hüseyin için hutbeyi bölmüş, minberden inmiş, onları alıp tekrar minbere çıkmış ve konuşmasına dönmüştür. Cemaat içinde ihtiyaç sahibi birisini gördüğü zaman halkı onun yardımına çağırır, yardımlaşmaya teşvik eder, Allah&#;ı andıkça şehâdet parmağı ile işaret eder, ellerini kaldırıp yağmur duası yapardı.

Cuma günü, gerekiyorsa biraz bekler, cemaat toplanınca mescide girer, cemaata selam vererek minbere çıkar, minbere çıkınca yüzünü kıbleye çevirerek dua etmez, yüzünü halka çevirerek otururdu. Hazreti Bilal ezan okuyunca da kalkıp hutbesine başlardı.

Müctehid ve bilginler gerek Cuma hakkındaki hadisleri, gerek Rasûl aleyhisselamı uygulamasını göz önüne alarak hutbenin esasını teşkil eden rükünler ile sahih bir hutbede uyulması gereken şartları ve hutbenin adabını tesbit etmişlerdir.

Hutbenin rüknü:
Hutbenin rüknü Cenab-ı Hakk&#;ı zikirden ibarettir. Hutbe iki bölümden oluşur: Birinci hutbe müslümanlara vaz ve nasihat ikinci hutbe müslümanlara duadır. Her birinde Allah&#;a hamd ve sena Allah&#;ın birliğine, Hz. Muhammed&#;in Peygamberliğine şehadet ve Peygambere salavât vardır. Hanefi fakihleri &#;Allah&#;ın zikrine koşunuz&#; (el-Cuma&#;a, 69/2) âyetindeki hükmün mutlak olduğunu ve namazı da hutbeyi de kapsamına aldığını söylerler.

Hutbenin şartları:
Vakit içinde olmak, Namazdan önce, Hutbe niyetiyle Cemaat huzûrunda okunmak (yani hutbe okunurken üzerine cuma farz olanlardan bir kişi bile olsun, cemaatın olması gerekir). Hutbe ile namaz arası başka bir şey ile kesilmemeli (Molla Hüsrev Düreru&#;l-Hukkâm, İstanbul , 1, ; İbn Abidin, Reddül-Muhtar, Terc A. Davutoğlu, İst, , vd.).

Hutbenin sünnetleri:
Hatip, hutbeye başlamadan önce minber tarafında bulunmak. Minbere çıktığında cemaate dönüp oturmak ve okunacak ezanı dinlemek. Hatibin huzurunda ezan okumak. Ezandan sonra, hatip cemâat karşısında her iki hutbeyi ayakta okumak.

Birinci hutbeye Allah&#;a hamd-ü senâ, &#;El-Hamdü li&#;llâh.&#; ile başlamak

Şehadeteyni &#;Eşhedü en lâ ilahe&#; ve eşhedü enne Muhammedun&#;&#; okumak ve Peygambere salavat getirmek. Müslümanlara dünya ve ahiretlerine yarayacak, onları dünya ve ahirette saâdete kavuşturacak vaaz ve nasihatlarda bulunmak. Kâfirlerin zulmünden kurtarması için dua etmek.

Eûzü-Besmele ile bir âyet okumak. Hutbeyi ikiye ayırmak ve iki hutbe arasında az bir miktar oturmak.

İkinci hutbede de, evvelki hutbe gibi, hamdele, salvele ile başlamak. İkinci hutbede Müslümanlara mağfiretle afiyet ve cihad&#;ta başarılı olmaları için de dua etmek. Her iki hutbeyi kısa okumak. İkinci hutbede sesi kısmak. Hutbeyi, cemaâtin işitebileceği bir sesle okumak. Hutbe okunurken cemâat başka bir şeyle meşgul olmayıp yalnız hutbeyi dinleyecektir. Hutbe anında söz söylemek veya söyleyene sus demek, ve yahut namaz kılmak tahrimen mekruhtur. Hutbede hazır bulunanların iki tarafa bakmaları da mekruhtur (el-Fetâvâ&#;l Hindiyye, Beyrut, ,1,, ).

Her ne suretle olursa olsun Cuma&#;ya gidemeyen kimselerin o gün şehir dahilinde ve cemaâtle namaz kılmaları tenzîhen mekrûhtur. Fakat Cuma namazı kılınmayan köylerde ve bâdiyelerde bulunanların Cuma günü öğle namazını cemâatle kılmaları kerâhetsi} olarak câizdir.

Özrü olanların Cuma günü öğle namazını Cuma namazı kılındıktan sonraya bırakmaları sünnettir. Cuma namazı kılınmadan kılarlarsa tenzihen mekrûhtur.

İmama teşehhütte ve yahut sehiv secdesinde yetişebilmiş olanlar, imam selam verdikten sonra Cuma&#;yı tamamlarlar. Cuma namazının herhangi bir anında secdesinin teşehhudünde bile olsull, imama yetişebilenler, Cuma namazına yetişmiş sayılırlar. Birinci ezanı işitenlerin alış verişi bırakıp Cuma&#;ya koşmaları vâcibdir.

Cuma günü, Müslümanlar için bir bayramdır. Onun için Perşembe akşamından itibaren Cuma hazırlığı yapmak, çoluğunu, çocuğunu yıkayıp temizlemek, tırnaklarını kesmek, Cuma için yıkanmak İslâm âdâb ve ahlakındadır. Câmiye giderken temiz elbiselerini giymek, güzel kokular sürünmek de böyledir. Bunlara çok dikkat etmek lâzımdır. Hz. Peygamber (s.a.s) bunlara çok önem vermiştir. Her Cumâ günü Cumâ için gusletmenin fazîleti hakkında Peygamberimizin emir ve tavsiyeleri pek çoktur.

Hutbe nedir ve cuma hutbesinde okunan dualar (cuma namazında hocanın okuduğu dualar) hangileridir? İşte hutbe anlamı, hutbenin rüknü, şartları, sünnetleri ile Cuma hutbesinin arapça metni ve türkçesi.

Hutbe, konuşma, cemaate konuşma yapmak, Allah&#;a hamd, Rasûlüne salat ve selam getirmek ve müminlere duadan ibaret olan bir zikirdir. Hutbe farzdır ve Cuma ve bayram namazlarının yerine getirilme şartlarından birisidir.

Cuma ile ilgili, &#;Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağırıldığınız zaman hemen Allah&#;ı zikretmeye koşun ve alış-verişi bırakın&#; (Cuma, 62/9). Âyette sözü edilen zikr bilginlere göre hutbedir veya hutbe ile birlikte namazdır. Buna göre hutbe de Cuma namazı gibi farzdır ve hutbe okunmayan Cuma namazı eda edilmiş sayılmaz (Molla Hüsrev, Dürerü&#;l Hukkâm, İstanbul , 1, ). Ayrıca ümmetin bu konuda icma&#;ı da bulunmaktadır. Çünkü Hz. Peygamberden günümüze kadar, cuma namazları hutbeli olarak kılma gelmiştir.

CUMA HUTBESİ NASIL OKUNUR ARAPÇA TÜRKÇE

Cuma namazının geçerli olmasının şartlarından biri de farz olan cuma namazından önce hutbe okumaktır. işte cuma hutbesi duaları.

İmam minber kapısına yönelince içinden sessizce

بِسْمِ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ

“Allah&#;ın adıyla, hamd Allah&#;a, salat ve selam Hz Muhammed (sav) e, ailesi ve ashabının  üzerine olsun” der.

İmam minber kapısında (minberin birinci basamağı önünde) sessizce,

اَللَّهُمَّ افْتَحْ عَلَيْنَا اَبْوَابَ رَحْمَتِكَ وَيَسِّرْ عَلَيْنَا خَزَائِنَ فَضْلِكَ وَكَرَمِكَ يَا اَكْرَمَ اْلاَكْرَمِينَ

 وَيَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ

“Ey Cömertlerin en Cömert&#;i ve Ey merhametlilerin en merhametlisi Allah&#;ım, bize rahmet kapılarını aç, iyilik ve kereminin hazinelerine ulaşmamızı bize kolaylaştır.” duasını okur.

İmam minbere çıkar ve üçüncü basamağa gelince

رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي

 رَبِّ قَدْ آتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِنْ تَأْوِيلِ اْلاَحَادِيثِ*

 رَبِّ زِدْنِي عِلْمًا وَفَهْمًا وَاَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ*

“Rabim göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar. Rabbim; gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Rabbim ilmimi ve anlayışımı artır, beni sâlihlerden eyle”. duasını okur.

Minber fazla yüksek değilsebeşinci, yüksekse yedinci basamağa çıkınca

اَللَّهُمَّ هَذَا الشَّانُ لَيْسَ بِشَانِي* وَهَذَا الْمَكَانُ لَيْسَ بِمَكَانِي

اَللَّهُمَّ يَسِّرْ لِي اَمْرِي وَتَقَبَّلْهُ مِنِّي* وَسَلاَمٌ عَلَى جَمِيعِ اْلاَنْبِيَاءِ وَالْمُرْسَلِينَ*

 وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ*

“Allah&#;ım! Bu şerefi ben elde etmedim sen verdin. Bu makamı ben kazanmadım sen verdin. Allah&#;ım işimi kolaylaştır ve yaptığım işi kabul eyle. Tüm Rasullere ve Nebilere selam olsun. Hamd âlemlerin rabbi Allah&#;a mahsustur.”

duasını okur ve cemaate yüzünü döner selam verir.السلام عليكم ورحمة الله وبركاتهesselamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu der ve oturur. Müezzin ezan okur. Müezzin ezanı bitirdiği zaman sessiz bir şekilde ezan duası okunur ve imam ayağa kalkarak cemaate karşı sesli olarak hutbenin birinci bölümünün arapça kısmını oluşturan şu metni okur.

BİRİNCİ HUTBE

اَلْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ العَالَمِينَ*

وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ*

نَشْهَدُ اَنْ لَا اِلَاهَ اِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ وَنَشْهَدُ اَنَّ سَيِّدَنَا مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ*

اَمَّا بَعْدُ فَيَا عِبَادَ اللَّهِ* اِتَّقُوا اللَّهَ وَاَطِيعُوهُ* اِنَّ اللَّهَ مَعَ الَّذِينَ اتَّقَوْا وَالَّذِينَ هُمْ مُحْسِنُونَ*

اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ* بِسْــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ*

Konuyla ilgili bir ayeti kerim okunur (örneğin)
konuyla ilgili ayet

صَدَقَ اللَّهُ الْعَظِيمْ*

وَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّي اللَّهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمْ

Konuyla ilgili bir Hadis-i Şerif okunur (örneğin)

konuyla ilgili hadis

صَدَقَ رَسُولُ اللَّهِ فِيمَا قَالْ اَوْ كَمَا قَالْ

“Hamd Allah&#;a mahsustur. Peygamberimiz Hz. Muhammed&#;e, Ehline ve ashabına salât ve selam olsun. Allah&#;tan başka hiçbir ilah olmadığına onun ortağı olmadığına şahitlik ederiz. Ve yine şahadet ederiz ki Efendimiz Hz. Muhammed Allah&#;ın kulu ve Rasulüdür. Ey Allah&#;ın Kulları, Allah&#;a karşı gelmekten sakının ve ona itaat edin. Şüphesiz Allah takva sahipleri ile beraberdir.

denir ve Hutbenin Türkçe metni okunur. (örneğin)

Aziz Müminler!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz, şöyle buyuruyor: “Allah&#;ın mescidlerini ancak Allah&#;a ve âhiret gününe inanan, namazını kılan, zekâtını veren ve Allah&#;tan başkasından korkmayanlar imar edebilir.” 1

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Yeryüzü, bana mescid kılındı; temiz kılındı.” 2

Kardeşlerim!
Geliniz! Bugünkü hutbemizde hep birlikte önce hicreti hatırlayalım. Allah Resulü&#;nün Mekke&#;den Medine&#;ye hicretini, Yesrib&#;in Medine&#;ye dönüşmesini hatırlayalım. İslam davasının büyük miladı olan hicreti yâd edelim. Hz. Ömer&#;in, hicreti İslam takviminin başlangıcı olarak kabul edişini hatırlayalım. Ve bugün asıl hicretin, Allah ve Resûlü&#;nün yasakladığı kötülüklerden hicret olduğunu hatırlayalım. Bu vesileyle Pazar günü gireceğimiz yeni hicri yılımızın hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.

Hutbenin türkçe metni bittikten sonra;

قاَلَ عَلَيْهِ الصَّلاَةُ وَاسَّلامُاَلتّاَءِبُ مِنَ الذَّ نْبِ كَمَنْ لاَذَنْبَ لَهُ اَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ وَاَتُوبُ اِلَيْهِ وَاَسْأَلُ اللهَ لِي وَلَكُمُ التَّوْ فِيقَ

“Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor ki; &#;Günahından tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir.&#; Yüce Allah&#;tan size ve kendime Allah&#;tan mağfiret ve muvaffakiyet dilerim.”

yada

اَلاَ اِنَّ اَحْسَنَ الْكَلَامِ وَاَبْلَغَ النِّظَامِ كَلَامُ اللَّهِ الْمَلِكِ الْعَزِيزِ الْعَلاَّمِ*

كَمَا قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فِى الْكَلاَمِ* وَاِذَا قُرِأَ الْقُرْآنُ فَاسْتَمِعُوا لَهُ وَاَنْصِتُوا لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ*

اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ* بِسْــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ* اِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللَّهِ اْلاِسْلاَمِ

“Dikkat ediniz ki; Sözün en güzeli, Nizamın en kapsamlısı, Aziz, Mülk sahibi ve Her şeyi bilen Allah&#;ın kelamıdır. Yüce Allah-u Teala&#;nın Kur&#;anında buyurduğu gibi: “Kur&#;an okunduğu zaman, onu dinleyin ve susun, umulur ki merhamet edilirsiniz.” Rahman ve Rahim olan Allah&#;ın adıyla: “Şüphesiz Allah katında din islamdır.”

duası okunur ve imam oturur. Şu duayı sessizce okur.

بَارَكَ اللَّه لَنَا وَلَكُمْ وَلِسَائِرِ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ* وَالْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ*

 اَلْاَحْيَاءِ مِنْهُمْ وَاْلاَمْوَاتِ* اِنَّهُ سَمِيعٌ قَرِيبٌ مُجِيبُ الدَّعَوَاتِ*

“Allah&#;ım bize, ölü ve diri, erkek ve kadın bütün Mü&#;min ve Müslümanlara, bereketini artır. Şüphesiz sen, duaları işitir kabul edersin.”

İmam tekrar ayağa kalkarak cemaate karşı sesli olarak hutbenin ikinci bölümünün arapça kısmını oluşturan şu metni okur.

İKİNCİ HUTBE

اَلْحَمْدُ لِلَّهِ حَمْدَ الْكَامِلِينَ وَالصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ*

 تَعْظِيمًا لِنَبِيِّهِ وَتَكْرِيمًا لِصَفِيِّهِ*

فَقَالَ عَزَّ وَجَلَّ مِنْ قَائِلٍ مُخْبِرًا وَآمِرًا* اِنَّ اللَّهَ وَمَلَئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ*

 يَا اَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا*

 “Kamil anlamda Allah&#;a hamd ederim. Peygamberimiz Hz. Muhammed&#;e, âl ve ashabına salat ve selam olsun. Yüce Allah: Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber&#;e salat ve selam ediyorlar. Ey iman edenler. Siz de ona salat edin, selam edin buyurmuştur.”

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى اِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ*

وَ بَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى اِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ اِبْرَاهِيمَ اِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ*

اَللَّهُمَّ وَارْضَ عَنِ اْلاَرْبَعَةِ الْخُلَفَاءِ* سَيِّدِنَا اَبِى بَكْرٍ وَعُمَرَ وَعُثْمَانَ وَعَلِىٍّ ذَوِى الصِّدْقِ وَالْوَفَاءِ وَبَقِيَّةِ الْعَشَرَةِ

الْمُبَشَّرَةِ وَآلِ بَيْتِ الْمُصْطَفَى وَعَنِ اْلاَنْصَارِ وَالْمُهَاجِرِينَ وَالتَّابِعِينَ اِلَى يَوْمِ الْجَزَاءِ*

اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ اْلاَحْيَاءِ مِنْهُمْ وَاْلاَمْوَاتِ

 بِرَحْمَتِكَ يَا اَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ*

اَللَّهُمَّ انْصُرِ الْإِسْلاَمَ وَ الْمُسْلِمِينَ* اَللَّهُمَّ اَيِّدْ كَلِمَةَ الْحَقِّ وَالدِّينِ*

“Allah&#;ım İslama ve müslümanlara yardım et. Vatanımızı ve milletimizi her türlü tehlikeden koru. Bize dünya ve ahirette iyilik ve güzellikler ihsan eyle. Bizi, Ana-Babamızı ve bütün Mü&#;minleri bağışla. Şüphesiz Sen işiten ve dualarımızı kabul edensin.”

عِبَادَ اللَّهِ* إِتَّقُوا اللَّهَ وَ اَطِيعُوهُ* اَعُوذُ بِاللَّهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ* بِسْــــمِ اللَّهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ*

 اِنَّ اللَّهَ يَأْمُرُ بِالْعَدْلِ وَاْلإِحْسَانِ وَاِيتَاءِ ذِى الْقُرْبَى وَيَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاءِ وَالْمُنْكَرِ وَالْبَغْيِ*

 يَعِظُكُمْ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ*

(Sesli şekilde Âyet-i Kerimenin meali okunur)

“Muhakkak ki, Allah; adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl suresi 90)

İmam hutbeyi bu şekilde tamamladıktan sonra minberden iner, Müezzin Kamed Getirir. İmam namaz kıldırmak üzere mihraba geçer.

HUTBE HAKKINDA BİLGİ

Hutbe&#;nin Cuma günü ve namazı için son derece ayrıcalıklı ve önemli bir yeri vardır. Hatta Hazreti Âîşe&#;den Cuma namazının sırf hutbeden dolayı iki rekat olduğu rivayet edilmiştir. Hutbe&#;nin bir takım şartları ve edebleri bulunmaktadır. Bunlar sünnete göre belirlendiği için önce Hz. Peygamber (s.a.s)&#;in hutbede izlediği yolu ve bazı hutbelerini bilmekte yarar vardır.

İlgili rivayetlere göre Hz. Peygamber hutbeye çıktığında çok defa heyecanlanır gözleri kızarır, sesi yükselir ve bir orduyu uyarırmışçasına sert bir edâ ile kıyametin yakınlığından ve mutlaka kopacağından söz ederdi.&#;Emmâ ba&#;dü&#; dedikten sonra &#;sözün en hayırlısı Allah&#;ın kitabıdır, yolun en hayırlısı Muhammed&#;in yolu dur, işlerin en fenası uydurulup dine katılanlardır ve her bid&#;at sapıklıktır&#; derdi. Yine, &#;Ben her mü&#;mine kendisinden daha yakınımdır. Kim vefat eder de geride borç ve bakıma muhtaç çoluk çocuk bırakırsa bu bana aittir, benim borcumdur&#; buyururdu.

Hutbesine Allah&#;a hamd, sena ve şehadetle başlar ve yukarıdakilere benzer sözler söylerdi. Hutbeyi kısa okur, namazı uzatır, Allah&#;ı çok anar ve sözcükleri az, anlamı derin ifadeler seçmeye özen gösterirdi. &#;Kişinin hutbesinin kısa, namazının uzun olması, dinî anlayışının bir işaretidir&#; buyururdu.

Hutbede Ashabına İslâm&#;ın esaslarını öğretir, gerektiğinde onlara bazı şeyler emreder, bazı şeyleri de yapmamalarını söylerdi. Nitekim hutbe okurken camiye giren adama iki rekat namaz kılmasını emretmiş, halkın omuzlarına basarak ilerleyen birisine de &#;böyle yapma, otur&#; demiştir. Bir soru sorulduğunda veya başka bir nedenle konuşmasını keser, soruya cevap verir, sözlerine sonra devam ederdi. Gerekirse minberden iner, sonra tekrar çıkar ve hutbesini tamamlardı. Nitekim Hz. Hasan ve Hüseyin için hutbeyi bölmüş, minberden inmiş, onları alıp tekrar minbere çıkmış ve konuşmasına dönmüştür. Cemaat içinde ihtiyaç sahibi birisini gördüğü zaman halkı onun yardımına çağırır, yardımlaşmaya teşvik eder, Allah&#;ı andıkça şehâdet parmağı ile işaret eder, ellerini kaldırıp yağmur duası yapardı.

Cuma günü, gerekiyorsa biraz bekler, cemaat toplanınca mescide girer, cemaata selam vererek minbere çıkar, minbere çıkınca yüzünü kıbleye çevirerek dua etmez, yüzünü halka çevirerek otururdu. Hazreti Bilal ezan okuyunca da kalkıp hutbesine başlardı.

Müctehid ve bilginler gerek Cuma hakkındaki hadisleri, gerek Rasûl aleyhisselamı uygulamasını göz önüne alarak hutbenin esasını teşkil eden rükünler ile sahih bir hutbede uyulması gereken şartları ve hutbenin adabını tesbit etmişlerdir.

Hutbenin rüknü:
Hutbenin rüknü Cenab-ı Hakk&#;ı zikirden ibarettir. Hutbe iki bölümden oluşur: Birinci hutbe müslümanlara vaz ve nasihat ikinci hutbe müslümanlara duadır. Her birinde Allah&#;a hamd ve sena Allah&#;ın birliğine, Hz. Muhammed&#;in Peygamberliğine şehadet ve Peygambere salavât vardır. Hanefi fakihleri &#;Allah&#;ın zikrine koşunuz&#; (el-Cuma&#;a, 69/2) âyetindeki hükmün mutlak olduğunu ve namazı da hutbeyi de kapsamına aldığını söylerler.

Hutbenin şartları:
Vakit içinde olmak, Namazdan önce, Hutbe niyetiyle Cemaat huzûrunda okunmak (yani hutbe okunurken üzerine cuma farz olanlardan bir kişi bile olsun, cemaatın olması gerekir). Hutbe ile namaz arası başka bir şey ile kesilmemeli (Molla Hüsrev Düreru&#;l-Hukkâm, İstanbul , 1, ; İbn Abidin, Reddül-Muhtar, Terc A. Davutoğlu, İst, , vd.).

Hutbenin sünnetleri:
Hatip, hutbeye başlamadan önce minber tarafında bulunmak. Minbere çıktığında cemaate dönüp oturmak ve okunacak ezanı dinlemek. Hatibin huzurunda ezan okumak. Ezandan sonra, hatip cemâat karşısında her iki hutbeyi ayakta okumak.

Birinci hutbeye Allah&#;a hamd-ü senâ, &#;El-Hamdü li&#;llâh.&#; ile başlamak

Şehadeteyni &#;Eşhedü en lâ ilahe&#; ve eşhedü enne Muhammedun&#;&#; okumak ve Peygambere salavat getirmek. Müslümanlara dünya ve ahiretlerine yarayacak, onları dünya ve ahirette saâdete kavuşturacak vaaz ve nasihatlarda bulunmak. Kâfirlerin zulmünden kurtarması için dua etmek.

Eûzü-Besmele ile bir âyet okumak. Hutbeyi ikiye ayırmak ve iki hutbe arasında az bir miktar oturmak.

İkinci hutbede de, evvelki hutbe gibi, hamdele, salvele ile başlamak. İkinci hutbede Müslümanlara mağfiretle afiyet ve cihad&#;ta başarılı olmaları için de dua etmek. Her iki hutbeyi kısa okumak. İkinci hutbede sesi kısmak. Hutbeyi, cemaâtin işitebileceği bir sesle okumak. Hutbe okunurken cemâat başka bir şeyle meşgul olmayıp yalnız hutbeyi dinleyecektir. Hutbe anında söz söylemek veya söyleyene sus demek, ve yahut namaz kılmak tahrimen mekruhtur. Hutbede hazır bulunanların iki tarafa bakmaları da mekruhtur (el-Fetâvâ&#;l Hindiyye, Beyrut, ,1,, ).

Her ne suretle olursa olsun Cuma&#;ya gidemeyen kimselerin o gün şehir dahilinde ve cemaâtle namaz kılmaları tenzîhen mekrûhtur. Fakat Cuma namazı kılınmayan köylerde ve bâdiyelerde bulunanların Cuma günü öğle namazını cemâatle kılmaları kerâhetsi} olarak câizdir.

Özrü olanların Cuma günü öğle namazını Cuma namazı kılındıktan sonraya bırakmaları sünnettir. Cuma namazı kılınmadan kılarlarsa tenzihen mekrûhtur.

İmama teşehhütte ve yahut sehiv secdesinde yetişebilmiş olanlar, imam selam verdikten sonra Cuma&#;yı tamamlarlar. Cuma namazının herhangi bir anında secdesinin teşehhudünde bile olsull, imama yetişebilenler, Cuma namazına yetişmiş sayılırlar. Birinci ezanı işitenlerin alış verişi bırakıp Cuma&#;ya koşmaları vâcibdir.

Cuma günü, Müslümanlar için bir bayramdır. Onun için Perşembe akşamından itibaren Cuma hazırlığı yapmak, çoluğunu, çocuğunu yıkayıp temizlemek, tırnaklarını kesmek, Cuma için yıkanmak İslâm âdâb ve ahlakındadır. Câmiye giderken temiz elbiselerini giymek, güzel kokular sürünmek de böyledir. Bunlara çok dikkat etmek lâzımdır. Hz. Peygamber (s.a.s) bunlara çok önem vermiştir. Her Cumâ günü Cumâ için gusletmenin fazîleti hakkında Peygamberimizin emir ve tavsiyeleri pek çoktur.

 

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

Kayıtsız Üye
cuma namazında imamın okuduğu ayeti arapça ve türkçe olarak yazabilir misiniz?


Yanıt: cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti arapça ve türkçe olarak yazabilir misiniz?

Desert Rose
Hutbenin en sonunda okunan ayet ve Türkçe meali bu şekildedir.

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe


Cevap: Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti arapça ve türkçe olarak yazabilir misiniz?

Kayıtsız Üye
Hutbe nasıl okunur?

1) Hatip minber kapısına vanp sağ ayağını birinci basamağa atar ve içinden şu duayı okur

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

2) Üçüncü basamakta durup içinden şu duayı okur:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

3) Yedinci basamakta yine sessizce şu duayı okur:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

4) Cemaata dönüp oturur, ezanı dinler, ezan bitince ayağa kalkarak şu birinci hutbeyi okur:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe
Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

5) Hutbenin konusuna uygun âyet-i kerîme ve hadîsti şerifleri okur ve bunlann ışığında kısa bir va&#;z u nasihatta bulunur. îman ve Kur&#;ân hakıkatlarını cemaata duyurmaya çalışır. Yazılı hutbe metni uzunsa, en önemli yerleri seçerek okur. "Sözün güzelliği kısahğındadır." Uzun hutbeler cemâati üzmekte ve azaltmaktadır. Kısa ve özlü hutbeler daha tesirlidir. Hutbe bitince şunu okur:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

6) Böylece birinci hutbe bitmiş olur ve hatip oturur. Otururken için den şöyle duâ eder:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

7) Duâ bitince ayağa kalkar ve şu ikinci hutbeyi okur:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe
Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

8) Bu âyetin hemen arduıdan "Allâhümme salli" ve "Allâhümme bârik" dualarını okuduktan sonra ellerini açar ve şu duayı yapar:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

9) Artık hutbe bitmiştir. Hatip şu âyet-i celîleyi okur ve namaz kıldırmak üzere minberden iner:

Cuma namazında imamın hutbeden inmeden okuduğu ayeti Arapça ve Türkçe

Cuma&#;nın ilk sünneti kılındıktan sonra, müezzin gülbank çeker: "Resul-i ekrem ve nebiyy-i muhterem sallellahü tealâ aleyhi ve sellem efendimiz hazretlerinin azîz, pâk, münevver, mutahhar ruh-i şerîflerine salevat-ı şerîfe getirenlerin ahir ve akıbetleri hayr ola. Âl-i ezvac-ı tahirat evlâd-ı rasül eshab-ı güzin efendilerimizin sair enbiya-i &#;izam ve rusûl-i fihan hazeratının ervah-ı şeriflerine, pîrimiz Bilâl-i Habeşi [R.A. (Radiyâllahü Anh)> efendimizin ve &#;ale&#;l-husus bu caminin banisi ve bugüne kadar içerisinden gelmiş geçmiş, imam, müezzin, kayyumlarının ve kâffe-i ehl-i imanın ervahı için, Allah rızası için, el &#; fatihah."

Fatiha okunduktan sonra müezzin Euzü-besmele çekerek Ahzab sûresinin ayetini okur;

"İnnâllahe ve melâiketehü yüsallüne &#;ale&#;n-Nebiy. Ya eyyühe&#;l-lezine amenü sallü aleyhi ve sellimü teslima" Bunu takiben müezzin peygamberimize bir salevât getirir.

"Allahümme salli &#;alâ seyyidinâ Muhammedin ve &#;alâ ali Muhammed. (ali seyyidinâ, ali seyyidinâ ve nebiyyinâ &#; da ilave edilebilir)".

Salevât-ı şerîfe bittikten sonra başka bir müezzin ayağa kalkar ve iç ezan okur. İçerde okunan bu ezan, Cum&#;a&#;nın ezanıdır. İmam namazını, her günkü oturduğu yerde değil de cuma günleri minberin kapısı önünde kılması cemaati rahatsız etmemek için iyi olur. Ayet okunmaya başladığında imam yerinden kalkar ve gizli olarak dua okur (minberin önünde):

Allahümme ifteh aleyna ebvabe rahmetike ve yessir aleyna hazâine fazlike ve keramike ya ekramelekramine ve ya erhamerrahimin. diye dua eder.

Ondan sonra, minberin merdivenlerini yavaş yavaş çıkar ve 3. basamakta durur ve şöyle dua yapar.

Rabbi&#;şrahli sadri ve yessir li emri vehlül ukdeten min lisani yefkahü kavli. Rabbi kad âteyteni minelmülki ve allemteni min te&#;vilil ehadis. Rabbi zidni ilmen ve fehmen, ve elhıkni bissalihin. Vehfezni minesselasili vel eğlali vel enkal. Allahümme salli ala Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain."

7. Basamağa gelir ve:

Allahümme hâzaşşe&#;nü leyse bişâni. Ve hâzelmekani leyse bimekani. Allahümme yessir lî emrî, ve tekabbelhü minni. Ve selamün ala cemîilenbiyai velmürselin.

Duasını okuduktan sonra cemaata yüzünü dönüp monash.pwğa oturur. Bu esnada iç ezanı dinler. Ezan bittikten sonra ayağa kalkarak 7. basamakta hutbeyi okumaya başlar. Hutbenin başlangıcı Hamdele ile olur. "Elhamdü lillâh (2) Elhamdü lillâhillezi . . ." Hamdele&#;nin son kısmında;

"neşhedü enlâ ilâhe illâllahü vahdedü lâ şirîke lehü ve lâ nazira lehü velâ müsâle leh. Ve neşhedü enne seyyidena Muhammeded abdühü ve habibühü ve rasülûh. Sallâllahü &#;leyhi ve &#;alâ alihi ve ezvacihi ve eshabihi ve etba&#;ih ve hulefa ihir- raşidine&#;l &#; mehdiine min ba&#;dih ve vüzeraihi&#;l-kâmiline fi &#;ahdih. Hususam-minhüm &#;alel-eimmeti hulefa rasülillâhi ale&#;t-tahkîk. Ümerai&#;l-mü&#;minin hazret-i eba Bekrin ve &#;Umer&#;a ve Osmane ve &#;Aliy ve &#;alâ bakıyyeti&#;s sahabeti ve&#;t-tâbi&#;in. Rıdvanü&#;llahi te&#;alâ &#;aleyhim ecme&#;in. Eyyühe&#;l &#; mü&#;minine&#;l &#; hazirûn. İttekul-lahe ve etı&#;ûn. İnne&#;l-lâhe me&#;allezine&#;t-tekav ve&#;l-lezinehüm mühsinün."

Bundan sonra imam: "kalle&#;l &#; lahü te&#;alâ fi kitâbihi&#;l-kerîm." der, Euzü-besmele çeker ve hutbenin mevzuu ile ilgili bir ayet okur. Ayet bitince "sadekAllahül-&#;azîm" der (Bu da tasdik etmek demektir). Ve yine hutbenin mevzuu ile ilgili okuduğu ayete istinat ederek söylenmiş olan, Peygamber Efendimiz&#;den bir hadîs&#;i imam şöyle dile getirir:

"Ve kale&#;n &#; nebiyyü sallellahü &#;aleyhi ve sellem" diyerek hadisi okur. Şayet mevzu ile ilgili ikinci bir hadis daha varsa, o zaman imam: "ve kale fi hadîsin ahar" diyerek diğer hadisi de okur. Daha sonra imam, "Azîz cemaat, aziz mü&#;minler" gibi tabirlerden birini kullanarak Türkçe hutbe kısmını okumaya başlar. Türkçe hutbenin okunuşu bittikten sonra, imam yine fazla teganni etmeden, gizli bir lâhinle aşağıdaki metni okur.

"Elâ inne ahsene&#;l-kelâm ve ebleğa&#;n-nizam. Kemâ kale&#;l-lahü tebareke ve te&#;alâ fi&#;l-kelâm ve izâ kurie&#;l-kur&#;ânü festemi&#;ulehü ve ensıtü le&#;alleyküm türhamün" Euzü-besmele çekip son bir ayet daha okur. Sonra oturup dua eder.

Ondan sonra tekrar ayağa kalkar ve burada da bir dua okur. Daha sonra da Peygamberimize salavat getirir. Altıncı basamağa iner ve hafif kıbleye yan dönerek, yarı açık yarı gizli salli ve barik dualarını okur, sonra ellerini kaldırır dua eder. Bu duada, bütün mü&#;minlerin refahı, saadeti, karada, havada yolculuk yapanlara selametler dilenir; orada oturan, kaim olan, orada hazır olan, kaybolmuş olanlar (bilinmeyenler), Türk ordusunun mansur ve muzaffer olması gibi hususlara temas edilir.

Dua bittikten sonra tekrar 7. basamağa çıkar, euzü-besmeleyi gizli olarak okur ve açık olarak ve makamla Nahl Sûresinin ayetini okur: "İnnâllahe ye&#;mürü bi&#;l &#; &#;adli ve&#;l &#; ihsânive itâi zil-kurba ve yenhâ &#;anil &#; fahşai ve&#;l &#; münkeri ve&#;l &#; bağy. Ye&#;ızuküm le&#;alleküm tezekkerûn" Minberden aşağıya doğru inerken, Nahl Sûresinin son ayetini gizli olarak okur. İmam hutbeden aşağıya inmeye başladığı anda da müezzin kamet etmeye başlar. Kameti takiben farz olan cuma namazına başlanır.


cuma namazı hutbesi arapça, cuma namazında imamın hutbede okudukları, imamın cuma hutbesinde okuduğu dualar

Bu kategoride yer alan Rüyalanmak için dua başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.

Benzer Yazılar:

Cuma Duası ve Cuma Sureleri Nelerdir? Cuma G&#;n&#; Okunacak Dua ve Sureler

Haberin Devamı

CUMA GECESİ OKUNACAK SURELER KEHF SURESİ'NİN FAZİLETİ

Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur. [Tergib]

Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur. [Dare Kutni]

Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir. [Taberani]

Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın, günahları affedilir. [İsfehani]

Cuma günü gusledenin günahları affolur. [Taberani]

Cuma günü sabah namazından önce, "Estagfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh" okuyanın, deniz köpüğü kadar da olsa günahları affolur. [İbni Sünni]

Cuma günü akşama doğru “Yâ Veliyy” ism-i şerifini okuyanların hayırlı dilekleri kabul olunur.

Cuma gecesi defa “Yâ Muhsî” ism-i şerifini okuyanın kıyamet gününde hesabı kolay olur.

Cuma günü defa “Yâ Vâlî” ism-i şerifini okuyarak dua edenin duası kabul olur, işleri kolaylaşır.

10 hafta süreyle Cuma günleri onar defa “Yâ Ganiyy, Yâ Muğni” ism-i şeriflerini okuyan zengin olur.

Cuma geceleri defa “Yâ Dârr” ism-i şerifini okumaya devam eden Cenabı Hakka yakın olur ve zarar verici şeylerden emin olur.

Cuma namazından sonra yüz defa “Yâ Gafur” ism-i şerifini okuyanlar af olunur.

Cuma namazında hutbe esnasında yüz defa “Ya Basîr” ism-i şerifini okuyanı Cenab-ı Allah hidayete erdirir, kalp gözünü açar.

Cuma Günü ”YA VELİYYÜ YA ALLAH” esmasını () defa zikreden kişi her istediğine kavuşur.

Cuma günü “LA İLAHE İLLALAHÜ’L MELİKÜ’L HAKKU’L- MÜBİN” () defa zikreden Kişi Allah’tan ne isterse verilir.

Cuma günü Sabah 'YA-RAKİB esması () defa zikrederek istegini Allah’a bildirrisen isteğin kabul olur.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır