cumhuriyet ilanından sonra kazanılan hak ve özgürlükler nelerdir / Cumhuriyetin sağladığı hak ve hürriyetler - monash.pw

Cumhuriyet Ilanından Sonra Kazanılan Hak Ve Özgürlükler Nelerdir

cumhuriyet ilanından sonra kazanılan hak ve özgürlükler nelerdir

 

Hak nedir ?

İnsanların herhangi bir işi yapma yetkisine hak denir.

Özgürlük nedir?

İnsanların hiçbir insana zarar vermeden dilediği her şeyi yapabilmesine özgürlük denir.

 

Kişi Hakları

1. Yaşama hakkı

2. Kişi dokunulmazlığı

3. Kişi hürriyeti ve güvenliği

4. Özel hayatın gizliliği ve korunması

5. Yerleşme ve seyahat hürriyeti

6. Din ve vicdan hürriyeti.

7. Düşünce ve kanaat hürriyeti

8. Bilim ve sanat hürriyeti

9. Basın ve yayınla ilgili hürriyetler

Toplantı hak ve hürriyeti

Mülkiyet hakkı

Hak arama hürriyeti.

Temel hak ve hürriyetlerin korunması

 

Siyasi Haklar ve Ödevler

1. Türk vatandaşlığı

2. Seçme  seçilme  siyasi faaliyetlerde bulunma hakları

3. Kamu hizmetine girme hakkı

4. Dilekçe hakkı

 

Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler

1. Ailenin korunması

2. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi

3. Çalışma ile ilgili haklar

4. Toplu iş sözleşmesi  grev hakkı ve lokavt

5. Ücrette adalet sağlanması

6. Sağlık  çevre ve konut hakkı

7. Gençliğin korunması ve spor hakkı

8. Sosyal güvenlik hakları

9. Tüketici hakları

Tarih  kültür ve tabiat varlıklarının korunması

 

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİMİZİN GENEL ÖZELLİKLERİ

1- Doğumla başlar, ölümle biter.

2- Evrenseldir. Dünya’nın her yerinde geçerlidir.

3- Dokunulamaz, devredilemez ve vazgeçilemez özellikler taşırlar.

4- Tamamı bir bütündür. Bir tanesi bile olmazsa veya kullanılmazsa diğerleri bir işe yaramaz.

5- Sınırlandırılamaz.(Sıkıyönetim, savaş, bulaşıcı hastalıklar, nüfus sayımları gibi olağanüstü durumlarda   yani insan hayatının söz konusu olduğu durumlarda Yaşama hakkımızın dışındaki diğer tüm haklar    sınırlandırılabilir.)

 6- Başkalarının hak ve özgürlüklerinin başladığı yerde bizim hak ve özgürlüklerimiz biter.

7- Her devlet düzenlediği anayasa ve yasalarla İnsan haklarını güvence altına almak zorundadır.

 

ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ

(Anayasa, Madde 20):Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

Kişilerin özel hayatlarını kendilerinin izni olmaksızın topluma sergilemek doğru değildir.

Özel Yaşam: Meydana gelen herhangi bir olay sadece bir bireyi, o bireyin ailesini veya çalışma arkadaşlarını ilgilendiriyorsa bu olay o insanın özel yaşamına ait bir olaydır.

Genel Yaşam: Meydana gelen bir herhangi bir olay bir kişinin yanı sıra yaşadığı mahalleyi, kenti, ülkeyi veya tüm dünyayı ilgilendiriyorsa o olay genel yaşam içerisinde yer alan bir olaydır.

Örnek: Herhangi bir insanın otomobilinin içinde ailesi ile birlikte sohbet ederek trafikte yol ilerlemesi o kişinin özel yaşamına ait bir olaydır. Fakat aynı bireyin az sonra kendisini ailesiyle yaptığı sohbete kaptırıp dikkatini dağıtması ve kaza yapması genel yaşama yönelik bir olaydır.

HABERLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜ

(Anayasa, Madde 22):Herkes haberleşme özgürlüğüne sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Bilgisi ve izni olmaksızın hiç kimsenin telefonu dinlenemez, mektupları açılıp monash.pw yasalarla güvence altına alınmıştır.

 

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

 (Anayasa, Madde 26):Herkes düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına

veya toplu olarak açıklama hakkına ve yayma hakkına sahiptir.

(Anayasa, Madde 28):Basın hürdür, sansür edilemez.

Basın özgürlüğü de insanların fikirlerini gazete, dergi, radyo ya da televizyon aracılığı ile insanlara ulaştırma özgürlüğünü içerir.

 

KONUT DOKUNULMAZLIĞI

(Anayasa, Madde 21): Kimsenin konutuna dokunulamaz. Çeşitli nedenlerle, yasayla yetkili kılınmış kurumların yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz.

İnsanların kendi evlerinde rahatsız edilmeden yaşam sürme hakkı Anayasada güvence altına alınmıştır.

 

YAŞAMA HAKKI

(Anayasa, Madde 17):Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

Yaşama hakkı, bütün hakların temelidir. Savaş, sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde dahi durdurulamaz, yok edilemez.

 

KİŞİ DOKUNULMAZLIĞI HAKKI

(Anayasa, Madde 17):Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya muameleye tabi tutulamaz.

Böylece kişinin yaşaması ve vücut bütünlüğü güvence altına alınmıştır.

 

SAĞLIK HAKKI

(Anayasa, Madde 56):Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

Sağlık hakkı insana beden ve ruh sağlığı içinde yaşama isteme hakkını verir.

 

EĞİTİM VE ÖĞRENİM HAKKI

(Anayasa, Madde 42):Kimse, eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve düzenlenir.Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetiminde yapılır.

İnsanın kendisini geliştirme ve sahip olduğu hakların bilincine varması eğitim yoluyla olur.

 

SEÇME VE SEÇİLME HAKKI

(Anayasa, Madde 67):Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halk oylamasına katılma hakkına sahiptir.

Seçme ve seçilme hakkı demokratik toplumlarda temel ilkelerden biridir.

 

DİLEKÇE HAKKI

(Anayasa, Madde 74):Vatandaşlar ve karşılıklı esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin(En geç 60 gün içinde) dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.

 

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KÖTÜYE KULLANILMAMASI

(Anayasa, Madde 14):Anayasa’nın hiçbir hükmü Anayasa’da yer alan hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyette bulunma hakkını verir şeklinde yorumlanamaz.

cumhuriyetin ilanından sonra kazanılan hak ve özgürlükler nelerdir ne demek?

  • Kadın Hakları: Cumhuriyetin ilanı ile birlikte, Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı verildi. Kadınlar ilk kez 'te seçimlere katıldılar ve ilk kadın milletvekili olan Türkan Saylan yılına kadar devlet görevlerinde bulundu.

  • Eğitim Hakkı: Türkiye'de herkesin eğitim hakkı vardır. Cumhuriyet döneminde okuma yazma oranı yükseltildi ve okuryazarlık oranı oldukça arttı. Köy Enstitüleri gibi önemli eğitim kurumları da açılarak daha fazla insan eğitim alabildi.

  • Laiklik İlkesi: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte, Türkiye'nin laik bir cumhuriyet olması kararlaştırıldı. Din ve devlet işlerinin ayrılmasıyla birlikte, herkesin dini inancına saygı duyuldu ve din özgürlüğü sağlandı.

  • Sanayileşme ve Modernleşme: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Türkiye'de sanayileşme ve modernleşme süreci hızlandı. Devlet birçok yatırım yaparak kalkınmayı sağladı.

  • Dil Devrimi: Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Türkiye'nin resmi dili Türkçe oldu ve Osmanlıca kullanımı yasaklandı. Dil Devrimi ile birlikte Türkçe, Latin alfabesiyle yazılmaya başlandı.

  • Vatandaşlık Hakkı: Cumhuriyet dönemiyle birlikte, Türkiye'de yaşayan herkes vatandaşlık hakkına sahip oldu. Dini, etnik, dil ve kültürel farklılıklara rağmen Türk vatandaşlığıyla eşit olduğu kabul edildi.

  • Özgür Basın: Cumhuriyet döneminde, gazete ve dergi yayınları özgürleşti. Yeni matbaa teknolojileri ile birlikte herkes istediği gibi düşüncelerini yayınlama fırsatı buldu.

  • Özgür İfade Hakkı: Cumhuriyet döneminde herkes düşüncelerini açıkça ifade etme hakkına sahip oldu. Yargı sistemi de bu hakların korunması için çalıştı.

  • Cumhuriyetin sağladığı hak ve hürriyetler 

    Cumhuriyetin sağladığı hak ve hürriyetler 

    Cumhuriyetin sağladığı hak ve hürriyetler

    Cumhuriyetin getirdiği hakları, öncesinde mahrum bırakılan haklar ve modern batıda sonradan kazanılan ancak Osmanlı’ya giremeyen haklar, ya da işgal kuvvetlerince veya saltanat tarafından iktidarın emniyetle devamına imkan sağlamak için verilmemesi gereken haklar olarak düşünmek gerekir.

    Şöyle ki öncelikle din kavramının ve saltanattan dolayı halkın mal (teba) olarak görülmesi temel şartı altında eski dönemlerde hak ve hürriyetlerden de söz etmek mümkün değildi. Çünkü hak ve hürriyet adına bahsedilen herşey hilafet veya saltanat duvarına çarpıyor, tesis edilen teokratik düzen içinde halkın iradesi yönetimlere asla yansımadığı gibi kişisel özgürlükler alanında da özellikle kadınlar çok zor şartlar altında adeta esir gibi yaşıyordu.

    Azınlıklar ve etnik gruplar bu durumda değildi elbette ve saraya yakın olanlar da çoğu zaman sıkıntı yaşamıyordu. Lakin halk ve özellikle Anadolu halkı, cahil olmasının, fakir olmasının, Türk olmasının, çiftçi olmasının külfetini her daim çekiyordu. Çünkü söz gelimi vergiden ve askerlikten muaf yaşayan azınlıklar, bir savaş durumunda evlerinde kalırken, hak mahrumiyetine uğrayan asıl millet cephelere koşuyor, çoğu şehit veya gazi oluyor, yararlanamadığı hakları temsil eden sistemleri muhafaza etmek adına işini, evini terk ediyordu.

    Cumhuriyet evvela eşitlik ve adaleti sağlayarak, imtiyaz ve eşitsizlikleri engelleyerek, kapütilasyon ve azınlık haklarını düzenleyerek, kadın ve erkek, doğulu ve batılı arasındaki ayrımları iptal ederek, sonrasında kültürel ve eğitime ait köklü değişiklikler yapmak suretiyle de anayasa oluşturarak hem hakları sahiplerine iade etmiş, hem milli iradeyi esas almış hem de devlete ve kişiye ait tüm hak, görev, yetki ve sorumlulukları yasalaştırarak devamlı ve adil bir sistem kurmuştur.

    İnkılaplar ile kat edilen süreçte okuma yazma hakkından başlayarak, açılan kurum ve kuruluşlarda çalışma hakkından, konut ve şahıs dokunulmazlıklarına kadar, kadın ve çocuklara verilen haklar gibi pek çok alanda yenileşme, eşitlik ve çağdaşlaşma esas alınmıştır.

    O kadar ki mesela kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınan dönemde daha Avrupa’da pek çok ülkede bu haklar kadınlara tanınmamıştı.

    Fikir söyleme, düşünme önündeki engeller de Cumhuriyet’le kaldırılmıştır ve siyaset yasal ve meşru ancak namuslu bir platform üzerine oturtulmuştur.

    Dini alanda ise yasalaştırılan haklar oldukça fazladır ve medeni inkılaplarla atbaşı giden bu laik uygulamalarla dinde zorlama olmadığı, vicdanların hür olduğu kanunlaştırılmış, İslamiyet hak ettiği Kur’ani çizgiye geri döndürülmüştür.
    Medeni haklar anlamında da aile birliği, dokunulmazlık hakları, erken yaşta evliliklerin engellenmesi, okuma ve öğrenim hakkı, oy kullanma hakkı, özgür giyinme ve soyadı hakları, sanat ve kültür ile serbestçe ilgilenebilme hakları tanınmıştır.

    Borçlar kanunu ve iş kanununda yapılan düzenlemelerle tefecilik sistemi kaldırılmış, vergiler adil bir seviyeye çekilmiş, rüşvet ile kıyasıya mücadele yapılmıştır. Ehliyet ve liyakatin esas alındığı, torpil ve ayrımcılığın engellendiği inkılaplar ile kamu kuruluşlarına hak edenler getirilmiş, inkılaplar bu sayede hem etkin hem de hızlı bir karakter kazanmıştır.

    Hakkını korumak adına yapılanların suç sayıldığı bir anlayıştan, hakkı kendi eliyle sahibine teslim eden bir anlayışa geçiş CUMHURİYET ile mümkün olmuştur.

    Bu bahsedilen hakları madde başlıkları ile özetleyecek olursak;

    1. Eşit Yaşama Hakkı

    Cumhuriyet&#;in ilanıyla birlikte elde ettiğimiz en önemli haklardan biri; hiçbir şekilde sınırlandırılamaz ve engel olunamaz olan yaşama hakkıdır. Öncesinde herhangi bir yetkili ağızdan çıkacak söz ile sonlandırılabilen bu hak yasalar ile koruma altına alınmıştır. Bu hak özellikle halkçılık ilkesinin gayesi olarak hayata geçmiş ve milli iradeye dayalı halkçılık ilkesi ile toplum içinde hem eşitlik hakkı temin edilmiş hem de yaşama hakkı teminat altına alınmıştır. Azınlıklardan ve etnik gruplardan ya da işgal kuvvetlerinin baskısıyla veya mevcut kapitülasyonlardan kazanılan haksız haklar ise iptal edilmiş ve tüm birey ve kurumlar eşit hale getirilmiştir.

    2. Sağlık hizmetlerinden yararlanma Hakkı

    Cumhuriyet ile birlikte tüm vatandaşların hangi statüde olursa olsun sağlık hizmetinden yararlanma ve sağlıklı bir ortamda yaşama hakkı anayasa ile birlikte koruma altına alınmıştır. Bu kapsamda uzun müddet sağlık taramaları, bedava aşılamalar yapılmış ve bu hizmet sadece insanlarla da sınırlı kalmayarak veteriner hizmetlerini de kapsamıştır.

    3. Eğitim ve öğretim Hakkı

    Herkesin eşit şartlarda eğitim almasını sağlayan haklar Cumhuriyet döneminde tanınmıştır. Bu sayede belirli bir zümreye özel olan okuma ve yazma tüm ulusa yayılarak toplumsal bilincin önü açılmıştır. Latin harflerinin kabulü ve okuma yazma oranının yüzde 3’lerden kısa sürede yüzde kırkların üzerine çıkartılmasıyla ve özellikle kız çocuklarının okumasına imkan sağlanmasıyla isteyen, istediği seviye ve kurumda okuma hakkı elde etmiştir. Bunda erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının evlenmesini engelleyen medeni kanunların da büyük etkisi olduğu muhakkaktır. Hatta ihtiyaca binaen pekçok umut vadeden gencimiz, kızlı erkekli olarak yurt dışına tahsile gönderilmiş ve dönüşlerinde her biri bir atılımın öncüsü olmuştur.

    4. Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı

    Kadının adının dahi olmadığı bir toplumdan, erkekler ile eşit şartlarda toplumsal yaşama katılma haklarından en önemlisi olan seçme ve seçilme hakkı Cumhuriyet döneminde verilmiştir. Fransa, İtalya, İsviçre gibi ülkelerden çok daha önce bir tarihte kadınlarımız hak ettiği haklara kavuşmuştur.O tarihlerde daha Avrupa’da pek çok ülkede bulunmayan bu hakkın yasalaşması Ulu Önder’in kalkınma ve sosyal adalet için çok önceden öngördüğü bir fikrin hayata geçmesidir.

    5. Düşünce, fikir, toplantı ve gösteri Özgürlüğü

    Baskı altında tutulan, yasaklarla hapsedilen hak ve hürriyetlerin en önde gideni muhakkak muhalif grupların fikirsel itirazlarıdır ve eski dönemlerde tamamen yasak olan bu fikir üretişleri, Cumhuriyet ile tamamen özgürleşmiş, yasal sınırlar içinde olmak kaydıyla inkılapların oto kontrolü olarak algılanmıştır. Hangi düşünceye sahip olursa olsun insanların fikirlerini özgürce dile getirebilmesi Cumhuriyet ile beraber güvence altına alınmıştır. Ayrıca herhangi bir sebep ile bireylerin düşüncelerini açığa vurmak amacıyla toplanabilmeleri ve yürüyüş yapabilmeleri özgürlüğü getirilmiştir. Anayasanın Maddesi ile beraber farklı düşüncelerin özgürce bir arada barınabildiği bir ülkenin temelleri atılmıştır.

    monash.pw ve Vicdan Özgürlüğü

    Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan tüm vatandaşların sahip olduğu inançlar konusunda serbest olduğunu, hiçbir dış müdahale ve zorlamaya tabi tutulamayacağı anayasada güvence altına alınmıştır. Günümüzde ne kadar yıpratılsa ve değeri yeni anlaşılsa da bu kanunun ve din özgürlüğünün en önemli güvencesi, tüm inançlara ortak uzaklıkta olan koruyucu görevdeki anayasamızda tanımlanmış laik bir yönetim sistemidir. Kamuyu ve fertlerin vicdanalrını hür bırakan uygulamalarla hilafetten ve ona bağlı köhne kurumlardan kaynaklanan hata ve noksanlar giderilmiş, yargılama sistemi öncelikli olmak üzere dini değil medeni kanunlar egemen kılınmıştır. Ayrıca diğer din ve mezheplere tabi olanların durumu da bu sayede düzeltilmiş ve onlara da bu alanda gerekli haklar verilmiştir.

    7.Özel Hayatın Gizliliği

    Halkın özel hayatının hiçbir yasal güvence altında olmadığı ve nedensiz ihlal edilmesinin önüne geçilmesine engel olmak için vatandaşların özel hayatı Cumhuriyet döneminde güvence altına alınmıştır. Anayasa ile birlikte her vatandaş özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Açık ve ayıp aramama, yahut dokunulmazlık olarak da tercüme edilebilecek bu haklar ile izinsiz ve habersiz (zorunlu sebep veya mahkeme kararı olmadıkça) özel yaşamlara müdahale edilemeyeceği yasası kabul edilmiştir.

    8. Dilekçe Hakkı

    Hak aramanın en medeni göstergesi olan dilekçe hakkı hem mecliste hem sosyal yaşamda tamamen hür bırakılmış, gensoru ile iktidarlara ve dilekçeler ile ilgili kişi ve kurumlara yapılan müracaatlar maksatlı değil fakat faydalı mütalaa edilerek dikkate alınmış ve cevaplanmıştır. Halkın yönetimde hiçbir söz sahibi olmadığı ve denetleme mekanizmasında vatandaşın bulunmadığı bir yönetim şeklinden sonra, herkesin şikâyetlerini ve isteklerini yetkili makamlara ve TBMM&#;ye iletme hakkı Cumhuriyet ile beraber verilmiştir.

    9. Konut Dokunulmazlığı

    Cumhuriyet döneminden önce belli bir zümre dışında konut hakkı bölgedeki önemli kişilere bağlı olmak koşulu ile veriliyor ve gerekli görüldüğü zaman izin gerekmeksizin girilebiliyordu veya alıkoyulabiliyordu. Cumhuriyetin sağladığı en önemli kazanımlardan biri de hiç kimsenin konutuna izinsiz girilmemesini yasa ile güvence altına almak oldu. Haneler içinde olup bitenleri şahsilik ilkesine bağlayan Cumhuriyet rejimi, özgürlük alanlarını kişisel, ailevi, toplumsal, kamuya ait gibi ayrımlara bölüştürerek ve kamu haklarını esas alarak dokunulmazlıkları buna göre ayarlamış, her hal ve şartta yasalara uygun olma yani meşruluk kuralını titizlikle işletmiştir.

    Basın Özgürlüğü

    Basın özgürlüğü sahip olduğumuz en önemli hakların başında gelmektedir. Çünkü basın özgürlüğünün olmadığı yerde diğer hak ve özgürlüklerinizden haberdar olmamanın yanı sıra, onların elinizden alınıp alınmadığı hakkında da bilgi sahibi olamayabilirsiniz. Bu sebeple medya ve basın vasıtasıyla görüş ve düşüncelerini açıklayabilme, yayabilme hakkı anayasa tarafından güvence altına alınmıştır. İfade ve fikir özgürlüğünün daha resmi hali olan bu basın özgürlüğünün muhakkak ilk madesi sansürlerin kaldırılması ve halkın haber alma hakkının geri verilmesidir. Cumhuriyet dönemi bunu sağlamış, yalan ve kasıtlı olmamak, devlet sırlarını ifşa etmemek, kişisel dokunulmazlık ilkelerine tecavüz etmemek kaydıyla kısıtlamasız bir özgürlük sağlanmıştır. Bu kapsamda basılı veya sesli yayın yapma hakkı da tanınmış, İstanbul ve Ankara radyoları ile devlet eliyle haberler vatandaşlara doğru ve zamanında ulaştırılmıştır.

    Adil yargılanma hakkı

    Yasalarla koruma altına alınan kişisel hakların, yargılama sürecinde de adil olarak yürütülebilmesi için önlemler alınmış, avukat – savunma sistemleri geliştirilmiş, söze ve iki şahitle yetinilmeyerek delil şartı getirilmiş, kadı sisteminden bağımsız Türk mahkemelerine geçilmiştir. Bu sayede adalet mülkün temeli kabul edilmiş, suç ve ceza kavramları sözlü değil yazılı hukuk kurallarına tabi kılınmıştır. Bu sayede halka, hakkını arama hakkı da verilmiştir.

    Kültürel etkinlikler icra etme ve bunlardan yararlanma hakkı

    Sanat, tarih alanında özellikle ortaya konulan bu gaye kapsamında sınırsız bir teşvikle hem sanat üretme hem de bu sanatı sunma gayretleri kurumsallaştırılmış, halkın sosyal hak ve ihtiyaçlarına sadık kalınarak ve milli kültür ön planda tutularak müzikten tiyatroya, baleden senfoniye kadar pek çok alanda topluma sosyalleşme hakkı tanınmıştır.

    Diğer hak ve hürriyetler

    Ticaret ve borçlar kanunu ile teminat altına alınan üretim, tüketim, sanayi ve tarım ile ilgili hususlar devletçilik kavramı içerisinde değerlendirilmiş, teşviklerle haklara kolaylıklar sağlanmıştır.

    Benzer şekilde ölçü ve tartıda yapılan yenilikler ile uluslararası toplumla koordine ve standart sağlanmış, ihracat ve ithalat kavramları ekonomi hayatına girmiştir.

    Ankara’nın başkent olması, çok partili hayata geçmek için adımlar atılması gibi inkılaplar ile de tek sesliliğe son verilmiş, hak ve hürriyetlerin katı tanımları yerine uygulamadan ve halkın ihtiyaçlarından doğan hürriyetlerin araştırılması ve temini esas alınmıştır.

    Türk lirası ve pul üretimleri ile okunur, gerçek bedelli, muteber göstergeler esas alınmış, enflasyonla ciddi mücadele edilerek halkın maddi kayıpları engellenmiştir.

    Türk tarih kurumu, Türk dil kurumu gibi araştırmacı kuruluş teşkilleriyle tarih ve kültür üzerine araştırmalar yaptırılarak halkın tarihi öğrenme hakkına sadık kalınmıştır.

    Mevduatların milli bankalarda ve emniyetle muhafazası için yerli ve milli bankalar kurulmuş, tasarruf özendirilmiş, halkın mevduat kapsamındaki birikimlerine gizlilik hakkı tanınmıştır.

    Tarım ve sanayi teşvikleriyle üreticilerin – işverenlerin ve öte yandan tüketici ve çalışanların hak ve hürriyetleri teminat altına alınmış, modern anlamlarından uzak olsa da sendikalaşma türü yapılanmalar ile grev, lokavt benzeri haklar tanınmıştır.

    Sonuç;

    Cumhuriyet dönemi inkılaplarının gayesi milli ve tam bağımsız bir devlet kurmak, bekasını emniyetle sürdürmek ve toplumun çağdaş ve refah vaziyette yaşamasını temindir. Bu maksatla inkılaplarda daima iki gaye gözetilmiştir ki bunlar devletin ihtiyacı ve toplumun gereksinimleri.

    Modern devletlerden de emsal alınarak ama çoğu milli ihtiyaçlardan hasıl olarak hayata geçen inkılaplar ile kamu ve kişi hak ve hürriyetleri sağlanırken diğer yandan görev ve sorumluluklar da yasalaştırılmış ve keyfi düzenler yıkılmış, görevlerini yerine getirenlerin hakları garantiye alınmış, sorumluluktan kaçanlar cezalandırılmış ama haklarına kısıtlama getirilmemiştir.

    Neticede tüm bu hak ve hürriyetler insanca yaşama ilkesi gereğidir ve asırlarca kullandırılmayan hakların sahiplerine iadesidir. Aynı zamanda bu haklar hızlı ve doğru gelişmenin de olmazsa olmazıdır ki kadınlara eşitlik sağlama ilkesinde olduğu gibi toplumun tümden kalkınması esastır. Yoksa bir sınıf ve zümrenin kalkınması asla yeterli değildir.

    Bunu çok iyi bilen Atatürk, tüm inkılaplarında halkın durumunu muhakkak göz önüne almış ancak hayati durumlarda kamu gereklerini halka danışmadan hayata geçirmiştir.

    Bu anlamda Ulu Önder’in kendisi de hak ve hürriyetlere saygı gösterenlerin başında gelir.

    Etiket Atatürkçülük, devrimler, fikirleri, kompozisyon

    nest...

    oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır