cumhuriyetin anlam ve onemi / CUMHURİYETİN ANLAM ve ÖNEMİ;Metin AYIŞIĞI

Cumhuriyetin Anlam Ve Onemi

cumhuriyetin anlam ve onemi

kaynağı değiştir]

Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında yıkılan bir devletin enkazından genç Türkiye Cumhuriyeti'nin doğduğu vurgusu yapılmıştır.[3] Bu ilk zamanlarda kutlamalar, günübirlik yapılan törenler şeklindeydi. Aynı gün içinde törenler, sabah resmikabul ile başlar daha sonra devlet erkanı önünde resmî geçit düzenlenir ve akşamda fener alayı gerçekleştirilerek program üç kısımda tamamlanmış olurdu. Ayrıca bayram akşamları şehrin idarecileri ve ileri gelenlerinin katıldığı "Cumhuriyet Baloları" düzenlendi. Törenlerin bu yapısı yılına kadar devam etti.[6]

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında yılında gerçekleşen onuncu yıl kutlamalarının ayrı bir yeri ve önemi vardır. 'te kurulan Cumhuriyet'in on yıl gibi kısa bir süre içinde gerçekleştirdiği reformların ve ekonomik kalkınmanın halka ve tüm dış dünyaya gösterilmek istenmesi Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına farklı bir anlam yüklenmesine sebep oldu.[6] Onuncu yılda kutlamalar daha önce yapılan bayram kutlamalarından çok daha geniş bir şekilde organize edildi.[3] Hazırlıklar için 11 Haziran tarihinde TBMM'de görüşülen ve 12 maddeden oluşan sayılı "Cumhuriyet’in İlanının Onuncu Yıl Dönümü Kutlama Kanunu" kabul edildi. Bu yasa ile yıl kutlamalarının üç gün sürmesi ve bu günlerin resmi tatil olması kararlaştırıldı.

Tüm yurtta, yıl bayram kutlama törenlerinin yapıldığı yerlere "Cumhuriyet Meydanı" adı verildi ve isim koyma törenleri yapıldı. İsim konma törenleri sırasında hatıra olarak "Cumhuriyet Anıtı" veya "Cumhuriyet Taşı" denilen mütevazı anıtlar yapıldı. Kutlamalar, çok renkli geçti. Mustafa Kemal, Ankara Cumhuriyet Meydanı'nda Onuncu Yıl Nutku'nu okudu. Onuncu Yıl Marşı bestelendi ve marş her yerde okunur oldu. yılından yılına kadar yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları bazı değişiklikler dışında yılında yapılan Cumhuriyet Bayramı kutlamaları örnek alınarak düzenlendi.

Kaynakça[değiştir kaynağı değiştir]

Cumhuriyet ilan edildiği sırada henüz 29 Ekim günü bayram ilan edilmemiş, kutlamalar konusunda bir düzenleme yapılmamıştı; 29 Ekim gecesi ve 30 Ekim günündeki şenlikleri halk kendiliğinden organize etti. Ertesi yıl, 26 Ekim tarihli numaralı kararname ile Cumhuriyet'in ilanının pare top atılarak ve planlanacak özel bir programla kutlanmasına karar verildi. yılında yapılan kutlamalar, daha sonra yapılacak olan Cumhuriyet’in ilanı kutlamalarının başlangıcı oldu.[3]

2 Şubat 'te Hariciye Vekaletince (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir yasa teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerildi.[4] Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan'da karara bağlandı, 19 Nisan'da ise teklif TBMM tarafından kabul edildi. "Cumhuriyetin İlanına Müsadif 29 Teşrinievvel Gününün Milli Bayram Addi Hakkında Kanun" ile 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı'nın millî bayram olarak kutlanması resmi bir hüküm şekline geldi.[5] Cumhuriyetin ilan edildiği gün, 'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde resmî bir bayram olarak kutlanmaya başladı.

Hükûmet 27 Mayıs 'te milli bayramlar hakkında yeni bir düzenleme yaparak ülkede kutlanan bayramları ve içeriklerini yeniden belirledi. Daha evvel Meşrutiyet'in ilan günü olan Hürriyet Bayramı ile Saltanatın kaldırılış günü olan Hâkimiyet Bayramı millî bayramlar arasından kaldırılarak kutlanmasına son verildi. Cumhuriyet'in ilan edildiği 29 Ekim günü "ulusal bayram" olarak ilan edildi ve devlet adına yalnız o gün tören yapılması karara bağlandı.[6]

İzmir Cumhuriyet Meydanı'ndaki Cumhuriyet Taşı

Kutlamalar[değiştir

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı anlam ve önemi

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı anlam ve önemi

Cumhuriyet nedir?: Devleti idare edenlerin seçimle iş başına geldiği yönetim şekline cumhuriyet denir. Dünyadaki devletlerin çoğu cumhuriyetle yönetilir. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik milletindir. Millet, devleti yönetecek kişileri kendisi seçer. Böylece halk kendi kendini yönetmiş olur.

urdumuz cumhuriyete Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kavuştu. Önceleri devletimizin adı Osmanlı Devleti idi. Devlet İdaresinde bütün yetki padişahın elindeydi. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nda yenik sayıldı. Düşmanlar yurdumuza girdiler. Mustafa Kemal, 19 Mayıs 'da Samsun'a çıktı. Birçok yerde toplantılar yaptı. Hakkımızı "Ya istiklal, ya ölüm" parolası altında birleştirdi. 23 Nisan 'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemal meclis başkanı seçildi. Ordumuz, İnönü Savaşlarını kazandı. Peşinden Sakarya Meydan Muhaberesi ile Başkomutanlık Meydan Savaşı'nı da zaferle noktaladık. Yunanlılarla ve Birinci Dünya Savaşı'nı da savaştığımız devletlerle 24 Temmuz 'te Lozan Barış Antlaşması imzaladık. Bütün dünya devletleri, Türkiye'nin bağımsız bir devlet olduğunu kabul ettiler. Yurdumuz yeniden egemenliğine kavuştu. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 29 Ekim 'te cumhuriyeti ilan etti. Devletimizin adı Türkiye Cumhuriyeti oldu. Atatürk ise, ilk cumhurbaşkanımız olarak göreve başladı. Cumhuriyet idaresinde devlet anayasaya uygun kanunlarla idare edildi. Kanunlar ise halkın seçtiği miller vekilleri yapar. Devlet başkanına Cumhurbaşkanı denir.

Halkı yöneten insanlar, seçimle iş başına gelirler. Halk, istediğini seçer, istemediğini seçmez. Seçilen kişiler halka karşı sorumludurlar. İşte bütün bunlardan dolayı cumhuriyet en iyi yönetim şeklidir.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı neden kutlanır?

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmen kurulduğu tarihtir. Ulu Önder Atatürk, diğer bayramlar gibi bu bayramı da gelecek nesillere bir miras olarak bırakmıştır. 29 Ekim tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan bir anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin yönetim biçimi Cumhuriyet olarak belirlenmiştir. Bunun pare top atışıyla kutlanması aynı gün meclis tarafından kararlaştırılmıştır. Bizler de yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş günü olan 29 Ekim'i her yıl ülkece coşku içinde kutlamaya devam ediyoruz.

Türk halkı için Cumhuriyet Bayramı, milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın üst düzeye çıktığı milli bayramlarımızdan birisidir. Kurtuluş Savaşı'nın Türk milletinin zaferiyle sonuçlanmasının ardından ortaya çıkan yönetim boşluğunun kaldırılması amacıyla yeni bir yönetim biçiminin belirlenmesi şarttı. Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptıkları çalışmalar sonucu Türkiye'ye yakışır yönetim şeklinin cumhuriyet olduğuna karar verdi. Nihayetinde 29 Ekim tarihinde Cumhuriyet ilan edildi.

29 Ekim de ne oldu?

Osmanlı İmparatorluğu'nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. ′te başlayan Birinci Dünya Savaşı'na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs ′da Samsun'a geldi. Erzurum'da, Sivas'ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır." diyordu. Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı. Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos ′te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim ′te Ankara Başkent oldu. Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı. Onlara, "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz." Dedi.

29 Ekim günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet'in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet'i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir.

Cumhuriyetin getirdiği yenilikler nelerdir?

Atatürk Türkiye'yi "Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi yenilikler yapmıştır. Bu yenilikleri beş başlık altında toplayabiliriz:

1. Siyasal Alanda Yapılan Yenilikler

  • Saltanatın kaldırılması ( 1 Kasım )
  • Ankara'nın başkent olması (13 Ekim)
  • Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim )
  • Halifeliğin kaldırılması (3 Mart )
  • Siyasi Partiler kuruldu. (Cumhuriyet Halk Fırkası, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası)

2. Bayındırlık Alanında Yapılan Yenilikler

  • Demiryolları yabancı şirketlerin elinden alınarak devletleştirildi. Yeni demiryolları yapıldı. Cumhuriyetin ilanından yılına kadar km demiryolu yapılmıştır.
  • Osmanlı Devleti'nden km kalan karayolu yılında km' ye çıkmıştır.
  • Denizcilik alanında Kabotaj Kanunu çıkarılmış ve yeni liman ve iskeleler yapılmıştır.
  • Pek çok yeni şehir ve kasaba inşa edilerek modern bir görünüm almıştır.

3. Toplumsal Alanda Yapılan Yenilikler

  • Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi ()
  • Şapka ve kıyafet yeniliği (25 Kasım )
  • Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım )
  • Soyadı kanunu ( 21 Haziran )
  • Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım )
  • Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü ()

4. Tarım Alanında Yapılan Yenilikler

  • Köylünün durumunu düzeltmek için Aşar (Öşür) vergisi 'te kaldırıldı.
  • Ziraat Bankasının verdiği kredi artırıldı.
  • Çiftçinin tarımda makine, iyi tohum, gübre ve ilaç kullanımı teşvik edildi.
  • Çiftçiye damızlık hayvan, tohum, fidan, borç para verildi.
  • 'da "Tarım Kredi Kooperatifleri" kuruldu.

5. Hukuk Alanında Yapılan Yenilikler

  • 20 Ocak 'de ilk anayasa Teşkilat-ı Esasiye ilan edildi.
  • Cumhuriyetin ilanından sonra anayasası ilan edildi.
  • 17 Şubat 'da Medeni Kanun ilan edildi. İsviçre'den alındı.
    – a) Birden fazla kadınla evlenme yasaklandı.
    – b) Mirasta ve boşanmada kadın erkek eşitliği geldi.
  • 8 Mayıs 'de Borçlar Kanunu –İsviçre'den
  • 10 Mayıs 'de Ticaret Kanunu—Almanya'dan
  • 1Temmuz 'de Ceza Kanunu – İtalya'dan alınarak ilan edildi.

6. Eğitim ve Kültür Alanında Yapılan Yenilikler

  • Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart )
  • Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım )
  • Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması ()
  • Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs )
  • Güzel sanatlarda yenilikler

7. Sanayi Alanında Yapılan Yenilikler

  • 'te "Sanayi ve Maadin Bankası" kuruldu (Yıpranmış Osmanlı tesislerini tamir etmek için.).
  • 'de "Teşvik-i Sanayi Kanunu" çıkarıldı (Halk sanayiye teşvik edildi, ancak halkın gücü olmadığından "Devletçilik" politikası izlendi.).
  • 'te "İlk Beş Yıllık Sanayi Planı" hazırlandı.
  • 'te Sümerbank kuruldu.
  • 'de "İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı" hazırlandı. Ancak 'da II. Dünya Savaşı'nın çıkması bu planın uygulanmasına engel olmuştur.
  • Ülkedeki madenleri aramak için 'te Maden Tetkik Arama Enstitüsü (M.T.A) kuruldu. Madenleri işlemek içinde Etibank kuruldu.
  • 'da Türkiye'nin ilk demir çelik fabrikası olan Karabük Demir-Çelik Fabrikası kuruldu.

8. Ekonomi Alanında Yapılan Yenilikler

  • 17 Şubat 'de "İzmir İktisat Kongresi" toplandı. Milli ekonominin hedefleri belirlendi. Yatırım yapacak şirketlere kolaylık sağlanacağı, milli bankanın kurulacağı, demiryolu yapımına önem verileceği,yerli malı kullanımı teşvik edileceği belirtilmiştir. Ayrıca kongrede "Misak-ı İktisadi" (Ekonomi Andı) ilan edildi. Buna göre ekonomik kararlar uygulanırken ekonomik bağımsızlığın titizlikle korunması kararlaştırıldı.
  • Özel teşebbüsün yetersiz olmasından dolayı 'dan itibaren "Devletçi" bir ekonomi politikası uygulanmaya başlanmıştır.
  • yılında "İlk Beş Yıllık Kalkınma Planı" hazırlandı ve başarıyla uygulandı.

9. Ticaret Alanında Yapılan Yenilikler

  • 'te İş Bankası kuruldu (İş sahiplerine kredi vermek amacıyla kuruldu).
  • 1 Temmuz 'da "Kabotaj Kanunu" çıkarıldı. Böylece Türk karasularında yolcu ve yük taşıma hakkı yalnızca Türk gemilerine verildi. Ayrıca Denizbank'ın kurulmasıyla denizcilik faaliyetleri artmıştır.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nasıl tatil ilan edildi?
yılının Şubat ayında, Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerilmiştir. Anayasa Komisyonu tarafından incelenen bu teklif, 18 Nisan'da karara bağlanmış ve 19 Nisan'da tatil olarak kabul edilmiştir. yılından itibaren her 29 Ekim, ülke içinde ve dış temsilciliklerimizde bayram olarak kutlanmaya başlamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet Bayramı'nın onuncu yılı anısına 29 Ekim 'te yapılan kutlamalarda Cumhuriyet Bayramının önemi konusunda verdiği Yıl Nutku'nda bu bayramın en büyük bayram olduğunu söylemiştir.

Cumhuriyetin Kaçıncı yılı kutlanıyor?
Bu yıl 29 Ekim de Türk Milleti için önemli gün Cumhuriyet'in ilanının yılı şerefini yaşayacağız. 29 Ekim 'te ilan edilen Cumhuriyet ile egemenlik halkın eline geçmiş ve özgürlüğümüze kavuşmuşuz. Bu önemli gün 'ten itibaren Türk Milletine bayram olarak hediye edilmiştir. O gün bu gündür kutladığımız bu bayramın üzerinden tam 97 yıl geçmiş. Cumhuriyetimizin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk"ün bir nevi Türk Milletine armağanıdır.

‘Cumhuriyet’in anlamı ve önemi

Hem Osmanlı’yı, hem Cumhuriyet’i gören; ‘Devr-i Osmani’yi ‘Cumhuriyet’ dönemiyle karşılaştırma şansı olan; Atatürk’ün peşine gönüllü olarak takılan kuşak, ömürlerini tamamladı.

Atatürk döneminde, Cumhuriyet döneminde dünyaya gelen, Atatürkçü kuşağın yetiştirdiği ikinci kuşak da hayatta değil.

Şimdiler Cumhuriyet’in faziletini, özelliğini umursamayan üçüncü kuşağın dönemi.

Bu kuşakta “işgal”in ne olduğunu bilen yok. Milli Mücadele’yi yaşamış olan yok. Cumhuriyet dönemindeki sosyal ve ekonomik değişimin ne zorluklarla gerçekleştiğini, sanayileşmenin nasıl başladığını bilen yok

Bu kuşağa Atatürk ve Cumhuriyet ilkeleri, “binası yapılmış, kapısı, penceresi takılmış, sıraları konulmuş, elektriği, suyu getirilmiş, yolu döşenmiş, bütün bunların faturası ödenmiş ve de bütün bunlardan sonra nasıl yönetileceği örneklerle gösterilmiş bir yapı olarak” intikal etti.

Ne var ki üçüncü kuşak, birinci ve ikinci kuşak kadar, dinamik, idealist ve daha da önemlisi yapıcı çıkmadı.

Bu kuşakta ülke yönetimine soyunanlar, önceki kuşaklardan devraldığı bayrağı daha ileri götürmek için “halkı peşine takıp” koşacak, daha ileriye götürecek yerde, bir önceki kuşakların bıraktığı yapının içine girdi, oturdu.

Sadece o kadarla da kalmadı. Daha önceki kuşakların miras bıraktığı ekonomik varlıkları sattı. Satmaya devam ediyor.

Dar bir çevre, “Atatürkçülüğü ve Cumhuriyetçiliği” kendilerine göre yorumlayarak, hâkimiyetlerini sürdürmeyi sağlayacak bir silah, bir kalıp halinde kullanmaya başladı. Atatürk ve Cumhuriyetçilik politik güç silahı haline getirilince, “dini inançları” öne çıkararak, insanları etrafında toplayanlar, “dar çevre”nin karşısında giderek güçlendi.

Dar çevre ve geniş çevre çatışması arasında Cumhuriyet’in ne olduğu unutulur hale geldi.

Dini inançların politik gücü kuvvetlendirmek için kullanılması, Atatürk ve Cumhuriyet öncesi Osmanlı dönemi hayranlığını giderek daha fazla güçlendirir oldu.

Cumhuriyet bir yaşam biçimidir. Cumhuriyet Bayramı, Türklerin yok olmaktan kurtulmalarını, bugün yaşadıkları topraklara sahip olmalarını kutladıkları bir bayramdır. Ne var ki bayramın bayram olarak devam etmesi, Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerinin yaşamasına, yaşatılmasına bağlı. Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine dayalı olarak sosyal ve ekonomik bakımdan ülkenin gelişmesine bağlı.

Cumhuriyet Bayramı’nız kutlu olsun

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır