Daflon Varisi Geçirir Mi
Varis İlaçları İşe Yarar mı?
Ortaya çıkan sağlık sorunları ve hastalıkları genelde en basit şekilde yenmeyi hayal ederiz. O nedenle ilaç, krem ve hatta son yıllarda iyice yaygınlaşan ama çokta etkisi olmayan bitkisel karışımları kullanmak daha cazip gelmektedir. Bunu yaparken genelde doktora muayene olmayı bile erteleyebiliriz. Fakat bu durum bize bazen pahalıya patlayabilir. Çünkü bir çok hastalığın tedavisi yalnızca cerrahi müdahale ile yapılabilmektedir. Onlardan biride toplumda sık görülen varis olup, kesinlikle ilaç, krem ve bitkisel karışım gibi ürünlerle hastalıktan kurtulmayı hayal etmeyin, çünkü böyle bir şey mümkün değildir.
Varis İlaçları Ne İşe Yarar?
Gerek eczane gerekse İnternet ortamında satılan bir çok ilaç ve bitkisel ürün bulunmaktadır. Hiç bir markanın tedavi edici özelliği olmayıp, sadece şikayetleri azaltma yönünde etkisi bulunmaktadır. Örnek diş ağrısı için genelde ağrı kesici kullanırız. O ağrı kesici belli bir süre uyuşturarak ağrıyı ortadan kaldıracaktır. Fakat çürük dişe herhangi bir etkisi olmayacağı için bir süre sonra diş ağrısı yeniden görülür. Çözüm o çürük dişin tedavi edilmesi, çekilmesi vs ile mümkündür.
Ağrı, Kramp ve Şişlikleri Azaltır
Varis ilaçları ki sadece bilimsel olanları ile mümkün olur hastalığın neden olduğu bacak ağrıları genelde öğlen sonra ve akşamları ortaya çıkmaktadır. Bu ağrıları azaltmak, kramp oluşumunu minimuma düşürme etkisi bulunmaktadır. Aynı şekilde damar genişlemesi ilerleyen evrelerde bacaklarda şişlik, ödem gibi durumlar sık görülür. Bu ilaçlar bu şikayetleri azaltır ve minimum düzeye çekmektedir. Fakat hastalığı iyileştirme imkanı olmadığı için şikayetler sürekli tekrarlayacaktır.
Bilimsel ve Bitkisel Varis İlaçları (İsimleri)
Şimdi dilerseniz hastalığın neden olduğu şikayetlerde etkili olan ilaçları tanımak istiyorum. Bilimsel anlamda kullanabileceğiniz en önemli iki marka Daflon Tablet ve Doxium Kapsül öne çıkmaktadır. Bu tür ilaçları mutlaka doktor tavsiyesi ve mutlaka eczanelerden temin etmelisiniz. Şimdi bu ilaçların etkileri ve yan etkileri gibi önemli hususlara bir göz atalım.
Daflon Tablet: Özellikle tedavi ile uğraşmak istemeyen doktorların en çok reçete ettiği ilaç DAFLON 500 mg film kapl tablet ana maddesi Diosmin ve Hesperidin olan bu ürün Fransız bir firma tarafından geliştirilmiş olup, Türkiye’de Abdi İbrahim İlaç Sanayii ve Ticaret A.Ş tarafından üretilmektedir. Başlıca amacı hastalarda görülen ağrı, şişlik ve kramp problemine yönelik olup, rahatlatıcı etkisi bulunmaktadır. Hamile hanımlarda yeterli deneme yapılmadığı için kullanımı önerilmiyor. Üretici yaptığı açıklamada ayrıca Hemoroid hastaları içinde etkili olacağını belirtmiştir. Fakat basur hastaları tromboze olmadığı sürece ağrı şikayeti ile karşılaşmazlar. Yani çok gerekli ve etkili değildir.
Doxium Kapsül: Bildiğiniz gibi varis hastalığı kılcal, orta ve kalın dereceli olarak ayrılmaktadır. Kılcal damarlar ciddi anlamda sıkıntıya neden olmayan fakat sızlamaya neden olan bir durumdur. Estetik yönden kötü göründüğü için tedavi edilmesi önerilmektedir. Ortaya çıkan bu sızlamayı hafifletmek için DOXİUM 500 mg kapsül kullanabilirsiniz. Ruhsatı İsviçreli bir firmaya ait olup, Türkiye’de üretimi Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılmaktadır.
Venoruton Forte: Kullanabileceğiniz bir diğer bilimsel marka ise Venoruton Forte Tablet olup, diğerlerinden tek farkı içerisindeki ilaç sayısıdır. Hemen hemen aynı etkiyi göreceğiniz bu ürünler ile bacak ağrılarından, ödemlerden ve kramplardan geçici olarak kurtulma imkanınız bulunmaktadır. Ruhsat sahibi ve üreticisi Novartis Sağlık, Gıda ve Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. olup, Türkiye’de eczanelerden bulabilirsiniz.
Bacak Ağrılarından Doğal Yöntemlerle Kurtulun
İlk başlarda herhangi bir şikayete neden olmayan damar genişlemesi hastalığı bu nedenle tedavisi sürekli ertelenmektedir. Bu durum hastalığın ilerlemesi ve şikayetlerin artmasına neden olmaktadır. Bu şikayetlerin en başında bacaklarda ağrı olup, yukarıdaki ilaçları kullanabileceğiniz gibi ilaçlara gerek olmadan doğal bir şekilde kurtulabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken bol bol yürüyüş yapmak ve evinizde uzandığınızda bacaklarınızı 20-30 cm yukarıda tutmak yeterlidir.
Şikayetlerden Kurtulmak İçin Tedavi Olmalısınız
Ağrı, kramp ve şişlik gibi sorunlardan ve hastalıktan tamamen kurtulmak, huzurlu bir hayat yaşamanız için bilimsel yöntemlerle tedavi olmanız gerekir. IDEA Klinik olarak sadece ameliyatsız tedavi yöntemleri uyguluyoruz. Sadece 10 dakika gibi kısa bir sürenizi ayırarak damar genişlemesi ve şikayetlerinden kurtulabilirsiniz.
SGK Geçerli ve Ücretsiz Muayene
Türkiye’nin en büyük 3 şehri İstanbul, Ankara ve İzmir’de hizmet veren Idea klinik aynı zamanda tüm hastalara ücretsiz muayene imkanı ile bilinmektedir. SGK’lı hastaların tedavisinde %50 indirim imkanı bulunmaktadır. Alanında tecrübeli kalp damar cerrahisi uzmanları görev yapmaktadır.
Daha Fazla Bilgi ve Randevu Al
Evet arkadaşlar bizim bu hususta aktaracaklarımız bu kadar olup, sizlerin sormak istediği hususlara gerek İnternet sitemizde gerekse klinik telefonlarından cevap veriyoruz.
Kimler Kan Veremez?
YAŞAM BOYU KAN VEREMEME DURUMLARI
- Hepatit B Hastalığı geçirenler
- Hepatit C Hastalığı geçirenler
- AIDS Hastalığı geçirenler
- Otoimmün hastalığı olanlar kan veremezler.
- Kanama diatez’i (Kanama eğilimi) olanlar ömür boyu kan veremezler.
- Kronik Bronşit hastaları kan veremez
- Kronik nefrit ve pyelonefritli hastalar kan veremez. Malign (Habis) hastalığı olanlar, gönüllü donör olarak kabul edilmezler.
- Epilepsi hastaları, kan veremezler.
- Kadavra kaynaklı doku-organ nakli: Böbrek, kalp, karaciğer ve her türlü kadavra doku ve organ nakli olanlar ömür boyu kan veremez.
- Kalp hastalıkları; Aort stenozu, Anevrizma, Kardiyomyopati, Koroner tromboz. Kronik kalp yetmezliği, Aritmi (Ağır kardiak aritmi öyküsü veya tedavi gerektiren aritmi), Myokard enfarktüsü öyküsü, Kardiak stent takılması olanlar donör kabul edilmez.
- Kronik böbrek yetmezliği
- Kronik karaciğer yetmezliği/siroz
- Diabet(şeker hastalığı):İnsulin kullanıyorsa kan bağışçısı olamazlar
- Mide rezeksiyonu geçirenler ise, hiçbir zaman donör olamazlar
GEÇİCİ OLARAK KAN VEREMEME DURUMLARI
- Abse; İyileşmesinden ve tedavinin tamamlanmasının üzerinden üç gün geçmişse kan bağışı alınabilir.
- Attenüe bakteri ve virüs aşısı yapılmış olanlar: 4 hafta kan veremez.( Suçiçeği, sarıhumma, kızamık, kızamıkçık, oral polio, kabakulak) Ölü bakteri aşısı olanlar, kişi iyi ise kabul edilir. Hepatit B aşısı olanlar: Yalancı pozitifliği engellemek için 1 hafta süre ile kan alınmaz.
- Akupunktur; 12 ay süre ile geçici olarak ret edilir.
- Alkol Kullanımı; Kan bağışçısı alkolün etkisinde olmamalıdır. Alkol alımını takiben 12 saat sonra kan verebilir.
- Alerjiler (Cilt); Tam şifayı takiben 1 gün sonra kan bağışı alınabilir. Cilt alerjilerinde lokal duyarlılık söz konusu değil ise ve flebotomi sahasında değilse kan bağışı için sakınca yoktur. Antihistaminik ilaç enjeksiyonunda 1 gün beklenir
- Antibiyotik kullanımı: Son antibiyotik kullanımını takiben 48 saat sonra donör olabilir.
- Aspirin Kullanımı Kan bağışına engel değildir. Sadece, trombosit amaçlı kan alımında veya tromboferezde 5 gün içerisinde almamış olması gerekmektedir.
- Osteomyelit geçirmiş hastalar, tam düzelmeden 5 yıl sonra kan verebilirler.
- Astım; Asemptomatikse, oral kortikosteroid tedavisi almıyorsa ve astım krizi emosyonel stresle ilgili değilse kan bağışı kabul edilir. İnhaler kortikosteroid tedavisi tek başına kan bağışına bir engel oluşturmaz.
- Ateş, Grip Benzeri; 38 °C üstü ateşle giden grip benzeri tablolarda semptomların bitimini izleyen 2 hafta sonra kan bağışı kabul edilir.
- Baş ağrısı/baş dönmesi; İyileştikten en az bir gün sonra kan bağışı alınabilir.
- Polikistik böbrek sendromu tek başına kan bağışına engel değildir, bağışçının sağlığı değerlendirilmelidir.
- Brusella geçiren kişi; tam iyileşmeyi takiben iki sene sonra kan bağışı gönüllüsü olabilirler.
- Dövme; 12 ay kan bağışı kabul edilmez.
- Delici takılar; 12 ay kan bağışı kabul edilmez.
- Diyare-İshal; Tam iyileşme ve semptomların bitimini takiben 3 gün beklenir.
- Diş Tedavisi kaplama tedavisi, diş çekimi veya yapılan her türlü diş müdahaleleri sırasında kanama oluşmuşsa en az 7 gün süre ile kan bağışı ertelenir.
- Dolgu tedavisi ya da diş taşı temizliği gibi yüzeysel müdahalelerde kanama yoksa 1 gün süre ile kan bağışı ertelenir.
- Ekzama; Flebotomi alanında lezyon yoksa kan verebilir.
- Fobiler; Özellikle kan görme, iğne olma gibi fobileri olanlar tedavi olana dek beklenir.
- Frengi geçiren hastalar, iyileşmeden 1 yıl sonra kan verebilirler.
- Hayvan Isırıkları; Evcil ve kuduz şüphesi olmayan hayvanlarda iyileşene kadar beklenir.
- Diğer hayvanlarda ise ısırığın üzerinden 12 ay geçene kadar beklenir. Kan bağışı sırasında yaranın iyileşmiş olması gereklidir. Kuduz aşısı olmuşsa 12 ay kan bağışçısı olamaz. Kuduz immünglobülini kullanmışsa 12 ay kan bağışçısı olamaz. Aşılama sonrası hayvanın kuduz olmadığı anlaşılırsa; kişi bağış için kabul edilir.
- Hepatit A ve Hepatit E öyküsü olanlara; tam şifadan sonraki 1 yıla kadar geçici ret verilir.
- Hipertansiyon; Kan basıncı ilaçla veya ilaçsız kabul edilir sınırlar içindeyse hipertansiyona ait komplikasyon yoksa kan bağışı kabul edilebilir.
- Akut glomerulonefrit geçirmiş olanlar ise, iyileşmeden 5 yıl sonra bağış yapabilir.
- Hipertiroidizm/ Hipotiroidizm; Tiroid fonksiyonu normal ise kan bağışı kabul edilebilir.
- Hipotansiyon Öyküsü; Kan basıncı kabul edilir sınırlar içindeyse kan bağışı kabul edilebilir.
- Kan Transfüzyonu: Kan veya kan ürünü alan donörler, 1 yıl boyunca kan veremezler
- Kendine zarar verenler; Jiletçiler vb; Son olaydan itibaren 12 ay süre ile kan bağışı kabul edilmez.
- Sıtma; Tedavinin sağlanmasından 3 yıl sonra kan verebilirler.
- Anemisi olan kişiler tedavi bitiminden 6 ay sonra kan verebilirler.
- Cerrahi: Büyük ameliyatlardan sonra 1 yıl boyunca kan bağışı alınmaz.
- Endoskopik ve Kolonoskopik muayene yaptıran kişiler 12 ay süre ile kan bağışı yapamazlar.
- Sedef hastalığı olanlar; enfeksiyon halinde değilse flebotomi alanında lezyon yoksa ve Etretinat (tegison )tedavi almıyorsa kan verebilir.
Venöz yetmezlik
Hocam İyi günler ben 35 yaşındayım sjgron sendromu hastalığı ve Behçet hastalığı teşhisi 8 ay önce konuldu 3 yıldır da kronik venöz yetmezlik var öncelikle kronik venöz yetmezlik hastalığı dopler çekildi ilk önce diz altı varis çorap ve daflon ilacı verildi sonra Bir özel hastane gittim orada da doktorum çorap kesinlikle kullanma dedi ve ilaç olarak veneruton forte500 mg Sabah akşam kullan dedi iki yıldır bu ilacı kullanıyorum ama bu Doktorum zaten çok zayıfım 53 kiloyum ve bana perhiz olarak tuz acı ve en önemlisi soğukta fazla kalmami ve soğuk içecekler ve yiyecekler yeme dedi ben bunu iki yıldır uyguladim.bi arada da Behçet hastalığı teşhisi araştırılırken başka Bir doktora gittim eski doppler ultrason sonuçlarına göre bana ne hap kullan nede perhiz yap sadece çorap kullan dedi yani şaştım kaldım kafam karıştı neye uyacağını.su anda da Behçet hastalığı teşhisi ile çok şiddetli geçiyormuş hatta gözde vaskülitler uveitler çıkınca sol göz hasar sonucu görme azlığı var ve bir. sene önce de sağ ve sol derin venöz yetmezlik var birde sağda subukat derin ven trsmbozu geçirdim on beş günlük kan sulandırıcı kullandım.sonra tam bir sene sonra. Bu aralar tekrar ultrason dopler çekildi sonuçta şöyle SOL POPLİTEAL VENDE REKANİZEL KRONİK TROMBUS MEVCUT yapılan SPEKTRAL ANALİZDE SOL YÜZEYSEL FEMAROL VENDE SOL VENA SAFENA MAGNADA VALSAVA MANEVRASİ BOYUNCA DEVAM EDEN TERS YÖNLÜ AKIM KAYDEDİLMİSTİR ve V SAFENA MAGNA CAPİ PROKSİMAL SAĞDA 3.8 ve SOLDA 4,1 MM ÖLÇÜLDÜ bu sonuçla vrnufoton tekrar başladı ama Ana damarda olmadığı için şansım varmış zaten hocam Behçet hastalığı ve bu venöz yetmezlik ten dolayı bir yıla yakın istirat raporluyim ne yapacağımı bilemiyorum lütfen cevabinizi bekliyorum ne yapmalıyım kimin dediğini yapacam anlayamadım saygılar başarılar dilerim
Cevaplar (5)
Merhaba Öncelikle olayların rejimle bir ilgisi yok. Behçet tedavisini sakın ihmal etme. Venöz yetmezliğine gelince derin ven trombozu (DVT derin venlerde pıhtı)geçirmişsin. Bu konuda şu an bir şey yapılmaz. Yapman gerekenler: 1. Varis çorabı giy !!!!! 2. Venotonik ajanları (daflon veya venoruton vs ) düzenli özellikle yaz aylarında kullan 3. Kan sulandırıcı 100 mg aspirin kullan 4. Yeniden DVT olursa mutlaka bu konuda uzman bir kalp damar cerrahına görün. 5. Hareketsiz kalma, varis çoraplarını giyerek bol bol yürüyüş yap. 6. Seni düzenli takip eden bir romatoloğun ve kalp damar cerrahın olsun Hastalığın önemli ..... Çok geçmiş olsun... Aybanu
24 Nisan 2017 12:57
Hocam cevabınız için çok çok teşekkürler ederim kan sulandırıcı kullanmam gerektiğini söylediniz size tekrar bir sorum var fakat Behçet için kullandım ilaçlar dan sandumim İmuran ve kolsin ilacı coraspin veya benzeri kan SULANDIRICI ilaçlarla kullanmamda sakıncası varmı bu bende bir endişe yaratıyor ne yapayım beni çok İyi aydınlattıniz için çok teşekkürler ederim saygılar başarılar dilerim
24 Nisan 2017 15:54
Düşük doz önerdim. Romatoloğunuza da danışın ama bence sakınca yok. Mutlaka kullanmalısınız diye düşünüyorum
24 Nisan 2017 19:44
18 Ağustos 2017 22:00
Venoruton sabah akşam kullanmaya devam et. Varis çorabı giy. Zaten kontrollerin yapılıyor, merak etme, takiplerini düzenli yaptırt. Çok geçmiş olsun
21 Ağustos 2017 13:09
9 Aralık 2017 16:47
DVT geçirdikten sonra ilk atak ise 6 ay Coumadin kullanılır ve kesilir. Üstüne normal şartlar altında coraspin / ecopirin gibi bir şey eklenmez Ama senin altta yatan hastalığın sebebiyle ömür boyu aspirin kullanman gerekir. 2. Bir atak olmadıkça Coumadin kullanımı diye bir şey şu anda yok. Çok geçmiş olsun
15 Aralık 2017 22:22
Çok teşekkür ederim hocam ilk DVT geçirdimde Sadece bir kutu coraspin kullandım COMUDİN hiçmi hiç kullanmadım su anda sadece günlük bir adet sizin dediğiniz gibi en azından 100 mg Aspirin alıyorum beni aydınlattığınız için çok çok teşekkür ederim başarılar dilerim
16 Aralık 2017 21:35
Bu zamandan sonra kullanılmaz. Tekrar atak olursa beni görmeye çalış. Şu an sadece Coraspin ile devam et.
17 Aralık 2017 23:05
Coraspine devam et. İkinci bir atak olursa beni görmeye çalış
17 Aralık 2017 23:07
Varisiniz mi var?
ÖNEMLİ
SORUN YALNIZCA ESTETİK DEĞİL!
Varisin sevilmemesinin ilk nedeni bacaklarda dolgunluk, ağırlık hissi, ağrı, sızı, şişlik ve sıcaklık gibi şikayetlere yol açmasıdır. Bazen de ayaktaki şişlik ve ağrının nedeni araştırılırken varisler tesadüfen fark edilir.
İkincisi “görüntü” sorunudur. Çünkü çoğu kadın varisleri sadece kozmetik bir sorun olarak görür. Hiçbir kadın bu solucan benzeri şişlikleri hoş görmez.
Ama biz hekimleri korkutan asıl tehlike, “pıhtılaşma”dır. Eğer dikkat edilmezse varisler ciddi sağlık sorunu haline gelebilirler. Örneğin varisli bir damar paketinde oluşan pıhtılardan kopan bir parça, akciğere ulaşarak ani solunum yetmezliğine sebep olabilir. Kopan pıhtının büyük olması halinde hayatı tehdit edici sonuçlar ortaya çıkabilir.
Varisin yol açabileceği başka sorunlar da yok değil. Mesela varisli alanda meydana gelebilen ülserler ve yaralar ciddi problemler yaratabilir. Hatta o bölgede cilt rengi koyulaşabilir. Egzama ortaya çıkabilir. Çok şiddetli ağrı, kordon şeklinde bir sertleşme, kırmızı–kahverengi bir renk değişikliği ise iltihaplanmayı, tromboflebiti hatırlatmalıdır. İltihaplı toplardamarlar üşüme, titreme ve ateşe de yol açabilir.
BİR ÖNERİ
NE YAPMALI? (PHA-267814)
Eğer varis probleminiz varsa fazla kilolarınızı bir an önce vermeye, ayakta uzun süre kalmamaya, yüksek topuklu ayakkabılardan, bacaklarınızı sıkıp dolaşımı zorlaştıran çoraplardan uzak durmaya, fırsat buldukça ayaklarınızı kalp seviyesine yükselterek dinlendirmeye, yolculuklarda ayaklarınız sarkık vaziyette kalmamaya, uzun süre bacak bacak üstüne atarak oturmamaya çalışın.
Varisli bölgeyi aşırı sıcaktan koruyun. Fizik tedavi ve LPC gibi uygulamalardan kaçının. Ayak kaslarınızı güçlendirecek, varisli damarlarınızın boşalmasını kolaylaştıracak egzersizleri öğrenin.
Varisin tedavisinde kullanılan birçok yöntem var. En etkili yöntemler cerrahi girişimler ve lazer uygulamaları olarak gösteriliyor. Varisli damarların duvarını güçlendirdiği iddia edilen bitkisel desteklerden de faydalanmak mümkün olabiliyor.
BİR BİLGİ
TEDAVİDE NELER VAR? (PHA-205905)
Varis tedavisinde kullanılabilecek etkili bir ilaç ne yazık ki hâlâ yok. Bitkisel destekler var ama ciddi bir fayda sağladıkları söylenemez. Atkestanesinden elde edilen bazı bitkisel desteklerin ve üzüm çekirdeği özütlerinin (tablet ve krem formlarının) yararlı olabilmesi için başlangıç dönemlerinde kullanılması öneriliyor ama ben “bunlar bana iyi geldi” diyene pek rastlamadım. Saf diosmin içeren tabletler Amerika’da var, bizde yok! Orada da reçeteyle yani “ilaç gibi” satılıyor. İnternetten temin edilemiyor.
UNUTMAYIN
KİME GİTMELİ?
Hafif varislerin tedavisinde varis çorapları yeterli olabiliyor. İlerlemiş varislerde ise iş lazer uygulamaları ile cerrahi çözümlere kalıyor: Enjeksiyon tedavisinden, damar içi lazer uygulamalarından ve varisli damarın tümüyle çıkarılmasına dayanan radikal girişimlerden yararlanmak mümkün.
Varis tedavisi ile damar cerrahisi uzmanları ilgileniyor. Çok hafif ve yüzeysel varislerde kozmetik dermatologların lazerle bazı uygulamaları olabiliyor ama köklü çözümler için varis tedavisinde uzmanlaşmış damar cerrahisi uzmanları ve/veya hastanelerin varis merkezleri ile görüşmenizde fayda var.
400 KALORİLİK ÖĞLE MENÜSÜ
BALIK MEVSİMİ
- 150 gram ızgara palamut
- Mevsim salatası (Rendelenmiş turp, havuç, ince kıyılmış maydanoz, marul, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve limon)
(Öğle yemeğini dışarıda yiyorsanız seçtiğiniz herhangi bir ızgara yemeği, yanında getirilen pilav veya patates yerine salata ile tercih ettiğinizi belirtiniz. Bu istemeden yapacağınız karbonhidrat kaçağını önleyecektir.)
DYT. DENİZ YEMİŞÇİ
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi