Arkadaşlarınızla havuzda yaptığınız "Kim suyun altında daha çok duracak?" yarışmalarını hatırlıyor musunuz? O hâlde havuzun dibinde 60 ile 90 saniye arasında kalabildiğinizi de unutmamışsınızdır. Bazı aşırı başarılı arkadaşlar dışında genel süre budur.
Peki bir günlük anatomi dersi ve basit birkaç antrenman seansı ile suyun altında beş dakika kalabilirsiniz desem inanır mısınız? Bir soru daha soralım. Bu özellik sayesinde bir atletin kendi sporundaki performansı arttıracağını düşünür müsünüz? Yukarıdaki videoda gördüğünüz Red Bull Yüksek Performans kampı bu anlamda noktaları birleştiriyor.
Red Bull Yüksek Performans kampı ilk başlarda sörfçülerin sıradışı durumlarda rahatlaması ve güvenlerinin sarsılmaması için kurulmuştu lâkin artık hemen her spordan yıldızlara eğitim veriyor.
Ben vücudumun bunları yapabileceğine pek inanmıyordum ama nefes tutma konusunda yüzde ilerleme sağladım, sadece bir günde. Bu gelişme sudayken özgüvenimin artmasını sağladı.
Hawaii'ye Kona'ya seyahat eden sınıfında şu isimler bulunuyor: Profesyonel oyuncu Jimmy Ho, motorsporları efsaneleri Travis Pastrana ve Tarah Gieger, snowboard dünyasından Ben Ferguson, kayakçılar Bobby Brown ve Dara Howell, sörfçüler Matt Poole ve Jordan Mercer.
Kağıt üzerinde eğer bir sporcu zorlu anlarda nefesini kontrol etmeyi öğrenir ve sakin kalmayı başarırsa, alanı ne olursa olsun, performansını arttırma şansı var.
Red Bull Yüksek Performans kampının direktörü Andy Walshe, "Nefesini ne kadar tutabileceğini belirleyen bir psikolojik sınır var. Her insan kafasında belirli limitler belirliyor. Sporcuların yapması gereken bu sınırların karşısında durmak" ifadelerini kullanıyor.
Kampa katılan atletler suyun dibine doğru dalarak ve çalışmalar yaparak kendi psikolojik ve fiziksel limitlerini aşmayı deniyorlar. Bu süreç boyunca öğrendikleri hayat kurtaran teknikleri herhangi bir aşırı stres anında kullanabiliyorlar.
Jordan Mercer büyük dalgalarla boğuşmak konusunda kendisine yardım edeceğini düşündüğü bu çalışmaların gerekliliğini anlıyor. Mikrofonu kendisine uzatalım: "Eğer ben hedeflediğim dalgalara ulaşmak istiyorsam, nefes tutma kampı benim için başarıya giden yolda özel bir start noktası. Ben vücudumun bunları yapabileceğine pek inanmıyordum ama nefes tutma konusunda yüzde ilerleme sağladım, sadece bir günde. Bu gelişme sudayken özgüvenimin artmasını sağladı."
Programa katılan sporcular antrenman sahasındaki havuzdan denize geçtiklerinde kendilerini ne kadar geliştirdiklerini hemen anlamaya başlıyorlar ve bir anda iş rekabete dönüyor.
Belki bazıları sakin kalabiliyor ama Pastrana gibi her zaman rekabete alışmış adamlar son noktaya kadar gitmeye uğraşıyor. Kendi ifadesiyle "Kim ne kadar derine giderse, ben daha fazlasını yapmak istiyorum."
Şnorkelle dalış, yüzeyde nefes alarak su altında yapılan bir dalış türüdür. Dalış ekipmanı olarak genellikle bir şnorkel (tüp), yüzücü gözlüğü ve paletler kullanılır. Şnorkelle dalış, suyun yüzeyinde serbestçe hareket edebilmenizi ve su altında nefes alabilmenizi sağlar.
Bu aktivite, su altı dünyasının keşfedilmesi için harika bir fırsattır. Şnorkelle dalarken, berrak suların altında rengarenk mercan resifleri, egzotik balıklar ve diğer deniz yaşamının büyüleyici manzaralarını gözlemleyebilirsiniz. Suyun üzerinde süzülerek veya serbest dalış yaparak, su altındaki güzellikleri keşfetme imkanı bulursunuz.
Şnorkelle dalış, profesyonel bir eğitim gerektirmez ve hemen hemen her yaş grubundan insan tarafından yapılabilecek bir aktivitedir. Güvenli bir şekilde şnorkelle dalış yapabilmek için, temel yüzme becerilerine sahip olmanız önemlidir. Ayrıca, su altında doğru nefes almayı ve vücudunuzun uygun bir pozisyonda kalmasını öğrenmek de önemlidir. Şnorkelle dalış, deniz tatili veya hobi olarak tercih edilebilen keyifli ve rahatlatıcı bir aktivitedir.
Şnorkelle dalış, su altında nefes alarak yapılan bir aktivite olduğu için bazı temel tekniklere dikkat etmek önemlidir. İşte şnorkelle dalış yaparken kullanılan bazı temel teknikler;
Bu teknikler, şnorkelle dalışı daha keyifli ve güvenli hale getirmenize yardımcı olur. Ancak, her dalışta güvenliği ön planda tutmak önemlidir. Eğitimli bir dalış rehberiyle dalış yapmak veya deneyimli bir şnorkelle dalgıcından öneriler almak, daha iyi bir deneyim sağlamak için faydalı olabilir.
SSI Eğitim Teknikleri kursu, güçlü ve zayıf yönlerinizi keşfetmenize ve serbest dalış performansınızı iyileştirmek için kişiselleştirilmiş bir eğitim planı oluşturmanıza yardımcı olacaktır. Daha verimli hale gelerek ve nefesinizi daha uzun süre tutmak için profesyonellerin ipuçlarını ve püf noktalarını öğrenerek serbest dalışınızda daha hızlı ilerleyin. SSI’nin Training Techniques serbest dalış kursu, nefes tutma eğitiminde bir sonraki seviyeyi keşfetmenize ve Training Techniques Specialty sertifikanızı bugün kazanmanıza yardımcı olacaktır.
SSI, yılında herkesin dalmayı öğrenmesini mümkün kılma vizyonuyla başladı. 'dan fazla ülkede 'den fazla Eğitim Merkezi ve 'den fazla Profesyonel ile, seçtiğiniz her yere SSI ile dalış yapmak çok kolay. SSI'nin Dijital Öğrenme platformu, eğitimi kolay, eğlenceli ve her zaman, her yerde, mobil cihazınızda veya bilgisayarınızda 30'dan fazla dilde çalışmayı mümkün kılar.
SSI'nin eğitim programları dünya çapında tanınmaktadır ve ISO sertifikalıdır. Kişiselleştirilmiş eğitime ilerici bir yaklaşım ve dünya çapındaki tüm SSI'ye bağlı Profesyoneller ve Eğitim Merkezleri ve Tatil Yerlerinin yakın işbirliği, mümkün olan en iyi eğitimi almanızı sağlar!
1
SSI, öğrenme deneyiminizi kolaylaştırmak için dijital teknolojinin kullanımında uzmanlaştı.
Akademik dersleri istediğiniz zaman, istediğiniz yerde incelemeye başlayabilirsiniz ve seçtiğiniz Eğitim Merkezi, incelemenizi ve su içi eğitim seanslarınızı planlayacaktır.
2
Havuz/sınırlı su eğitimi sırasında SSI Eğitmeniniz, siz rahat ve açık suya çıkmaya hazır olana kadar kontrollü bir ortamda gerekli tüm becerileri size öğretecektir. Açık deniz eğitim dalışları sırasında, eğitmeninizin gözetiminde gerçek dünya ortamında bilgilerinizi uygulayacak ve becerilerinizi tekrar edeceksiniz.
3
Gerekli tüm eğitim seanslarını, final sınavını ve açık deniz eğitim dalışlarını tamamladıktan sonra, SSI Eğitim Merkeziniz MySSI Uygulamanızda anında görünecek olan dijital sertifika kartınızı verecektir.
Başarılarınızdan dolayı sizi tebrik ediyor ve SSI’ın küresel dalış topluluğuna hoş geldiniz diyoruz.
Başlamak için monash.pw adresinden veya doğrudan MySSI Uygulaması üzerinden ücretsiz bir kullanıcı profili oluşturmanız yeterlidir; sonrasında SSI’ın ücretsiz deneme programlarına anında erişebilirsiniz. Kayıt sırasında, eğitim sürecinde size rehberlik edecek bir SSI Eğitim Merkezi seçmeniz gerekecektir. Seçtiğiniz Eğitim Merkezi, yaklaşan eğitim programı, seyahat ve sosyal etkinlikler ve çok daha fazlası için Merkez Bulucu’yu kontrol edin.
Tercih ettiğiniz uygulama mağazasından MySSI Uygulamasını indirin, profilinizi oluşturun ve aşağıdaki avantajlarla dalış dünyasını keşfedin:
SSI deneme programlarına ve Blue Oceans’a anında ücretsiz erişim
Dijital eğitim materyallerinize ve sertifikalarınıza ömür boyu erişim
Dünya çapında binlerce dalış bölgesi ve potansiyel vahşi yaşam manzaraları içeren dijital dalış kayıt defteri
En son olaylar, haberler, videolar ve çok daha fazlası
Daha fazla Uzmanlık Programı alarak serbest dalış eğitim deneyiminizi yükseltin. Bunlar, mevcut eğitiminiz için mükemmel bir eşleşme! Belirli sayıda Uzmanlık Programını ve Kayıtlı Dalışları tamamladığınızda, otomatik olarak SSI tanınma Dereceleri - SSI Specialty Freediver, SSI Advanced Freediver ve SSI Master Freediver’ı da kazanacaksınız. SSI uzmanlık eğitiminize hemen devam edin ve daha güvenli ve daha rahat bir dalgıç olurken tanınma kazanın!
SSI Başlangıç Seviyesi Programları – Open Water Diver, Freediving Level 1 veya Mermaid programları için, öğrencilerin açık su eğitiminden önce bir su uygunluk değerlendirmesini tamamlamasını gerektirir. Bu değerlendirmenin amacı, aşağıdakilerden oluşan bir konfor seviyesi temel çizgisi belirlemektir:
Yüzme Değerlendirmesi
Yüzeyde Kalma Yeteneği
Eğitime başlamak için öğrencilerin bir MySSI profili oluşturmaları gerekir. Bu, monash.pw adresindeki SSI web sitesi aracılığıyla veya MySSI Uygulamasını yükleyerek yapılabilir.
Basitçe iOS veya Android için uygulamayı indirin, kullanıcı profilini ayarlayın ve dakikalar içinde dalış dünyasına erişin! MySSI Uygulaması, eğitim materyalleri, kayıt defteri ve sertifika kartları gibi her şeyi çevrimiçi veya çevrimdışı tek bir yerde güvenli bir şekilde saklar. Buna Eğlence Amaçlı Tüplü Dalış, Extended Range (XR), Serbest Dalış ve Mermaid dahildir.
Her öğrenci, kurs kayıt sürecinde “Eğitim Ortağı” olarak kendine bir SSI Eğitim Merkezi seçmelidir. Üyelik, kişiselleştirilmiş hizmet ve yüksek kaliteli bir eğitim deneyimi sağlar.
Öğrenciler ayrıca üyeliklerini değiştirebilir veya kullanıcı profillerinde birden fazla Eğitim Merkezine üye olmayı seçebilirler. Çevrimiçi olarak veya MySSI Uygulaması aracılığıyla bir Eğitim Merkezine üye olurken, GDPR düzenlemelerine uymak için bir Gizlilik Politikası Sözleşmesi işlenecektir.
Her öğrenci veya aday öğrenci, herhangi bir SSI eğitim programına katılmadan önce gerekli SSI Eğitim Kayıt Formlarını doldurmalıdır. Reşit olmayanlar için formlar bir ebeveyn veya velisi tarafından incelenmeli ve imzalanmalıdır.
Sorumlu Dalgıç Kodu
SSI Sorumlu Dalıcı Kodu - Tüplü DalışSSI Sorumlu Dalıcı Kodu - Serbest DalışSSI Sorumlu Dalıcı Kodu - Extended Range (XR) DalışDalgıç Tıbbi Beyanı ve Anket veya Doktorun Dalış Onayı (gerektiğinde)
Risklerin Kabulü, Sorumluluktan Feragat ve Muaf Tutma Anlaşması (Avrupa Birliği içinde geçerli olmadığında / gerektiğinde)
Programa Özel Tamamlama Kaydı (Sertifika öncesinde Eğitmen tarafından yapılır)
Eğitim, seçilen Eğitim Merkezine bağlı olarak tek tek veya paket olarak ücretlendirilen çeşitli bileşenlerden oluşmaktadır. Bileşenler şunlardır:
Eğitim Materyalleri / Dijital Kit
Akademik Eğitim ve Su İçi Eğitim Ücreti
Open Water Eğitim Dalışları
Sertifikasyon
SSI’nin serbest dalış kursları ile daha güçlü,daha derin ve daha akıllı serbest dalıcı olun. Serbest dalış becerilerinizi geliştirecek, farklı teknikler deneyecek, yeni serbest dalış disiplinleri keşfedecek ve daha derin seviyelere ilerleyeceksiniz! Tutkunuzu bugün keşfedin
Yunanistan, inanılmaz görünürlükle suları keşfedebileceğiniz, çok çeşitli deniz yaşamını görebileceğiniz ve batıkları keşfedebileceğiniz mükemmel bir dalış yeridir.
Tayland, The Land of Smiles, cana yakın yerlilerinden göz kamaştırıcı manzaralarına kadar burayı keşfetmek bir zevktir ve dünyanın en iyi dalışlarından bazılarını sunmaktadır.
ÖNCELİKLE yukarıdaki SERBEST DALIŞ (FREE DIVING) VİDEOMUZU izleyiniz.Aşağıdaki yazılarda da detayları okuyabilirsiniz. YouTube Kanalımızaabone olmayı unutmayın.
Macera dolu yolculuğumuzun hikayesini henüz okumadıysanız bu yazıdan önce sizi şuraya alalım: Biz Evde Yokuz Yollarda
Bunca yıl düşünmeden sayısız nefes alıp verdik. Aslında her nefeste bir pinçik yıldız tozu yuttuğumuzu ancak serbest dalış için nefesimizi ciğerlerimize hapsedince gördük. Bir hortum gibi etraftaki bütün yıldız tozlarını dev bir girdapla içimize çekmeyi bize hocamız Memo öğretti. Bu yıldız tozlarının yaptığımız herşeyde bizi ileri götürecek tılsımlar barındırdıklarını da. Her nefes aslında insanı bir müddet yenilmez yapan, karşısında engellerin ve korkuların ufaldığı, insanın potansiyeline ulaşmasını sağlayan sıradışı bir güçmüş.. O nefesi, halı gibi yere serip, üzerinde özensizce yürüyebilir ya da bir uçan halı gibi bizi daha önce ulaşılmaz sandığımız hedeflere taşımasına izin verebilirmişiz. O üzerine basıp geçilen nefes, ışık azaldığında bir meşale gibi yanarmış, üstelik en ıslak ve havasız ortamlarda bile.
Biz Medfish Free Diving School’a geldiğimizde heyecanlı ve bunlardan bihaberdik. Bizi büyük bir fiziksel testin beklediğini biliyorduk ama diğer sporlara nazaran ne kadar içsel bir evrim de getirdiğinin farkında değildik. Okulun girişindeki Personal Best Board’a (kişisel rekor tahtası) bakarken hocaların ve ileri seviye ders alanların sadece fiyakalı rakamlarını görüyorduk. Adam tüpsüz 45 metreye inmiş, vay be! Bir başkası suyun altında 3,5 dakika nefes tutmuş, balık olmuş artık o! O 45 metre nasıl bir mavi karanlıktır, üzerindeki su basıncı nasıl vücudundan çok kendine güvenini inceltiyor tahmin edebiliyorduk. Ama, doğru nefeslenme teknikleri ile, diyaframından sinüslerine kadar yıldız tozu doldurup, 45m ve hatta daha fazlasının, santim santim aydınlatılabileceğini bilmiyorduk. Ve o deriiiiiiin nefesin öz güveni de içinden kocaman şişirdiğini Hem de öğrenemedik zaten, o halının bizi uçurmasına müsade edebilmemiz biraz vakit aldı. Napalım, pata küte üzerine basıp geçmeye çok alışmışız.
İlk dersimizi sınıfta dalış fizyolojisi üzerine yaptık. Doğaya ve insan vücudunun müthiş adaptasyon yeteneğine tekrar hayran olduk. Ağız çevresindeki 4 adet sensörün su ile teması halinde, balinalar, yunuslar ve penguenlerde de olan memeli dalış refkesi tetikleniyor, ve vücud suyun altında daha uzunca dayanabilmemiz için derhal optimizasyona soyunuyor. Sınıfta sadece kafamızı bir leğene daldırarak, parmağımızdaki oksimetre sayesinde, vücudumuzun bir borsacı gibi hızlı karar vererek nasıl portföyünü düzenlediğine şahit olduk. Nabız hızla düşüyorken, kandaki oksijen seviyesi uzuuuun bir süre sabit kalıyor. Bir de, 30 metreden sonra, su basıncı altında organların ezilmesini önlemek için beyin akciğerlerin içine kan dolduruyor ve yukarı doğru çıkarken de basıncın azalması ile kanı damarlara geri gönderiyormuş! Leğenimizin derinliği bizim borsacıyı buna ikna etmeye yetmedi tabi 🙂
Beynimizin işlerine bilincimiz burnunu sokmasa herşey daha güzel olacak sanki. O zaten her türlü ince ayarı çözmüş, tam olarak ne zaman gerçekten tehlikenin başladığını, bir müdahalede bulunmak için, ne erken, ne geç, tam hangi saniyeyi beklerse elini nasıl en iyi kullanacağını biliyor. Biliyor da izin vermiyoruz işte. Korkularımız ve endişelerimiz zamanından önce paraşütleri açıp hep hedeflerimize ulaşma sürecinde kendimizi baltalıyoruz. Bir tek dalışta ve sporda değil, hayatın her alanında böyle bu. Ah bi içimize çektiğimiz yıldız tozlarınını kullanıp huzur ve sabırla karar verebilsek neler değişecek. Her nefes bir fırsat kendini aşmak için.
Bunu en basit haliyle, ders esnasında deneyimliyoruz. Önce hocamız nasıl en büyük nefesi alıp, en çok yıldız tozu stoklarız tekniklerini gösteriyor. Ardından, kandaki karbondioksit oranı arttıkça ve insan darlandıkça verilen insandan insan fark eden tepkileri anlatıyor. Kimisinin midesi kasılıyor, kimisine yutkunma ihtiyacı geliyor, sıcak basıyor, gibi gibi. Önce kendi semptomlarımızın ne olduğunu deneyimlemek için öğrendiğimiz teknikle kocaman bir nefes alıp başlıyoruz beklemeye. Birimiz bir 1’08’’, öbürümüz 2’15’’ civarında artık semptomlarımızı zaptedemeyerek bırakıyoruz nefes tutmayı. Konuşuyoruz aramızda, şöyle zorlandık, ben böyle kasıldım, benim şöyle midem kitlendi, patlamak üzereydik falan. Memo diyorki, şimdi onun üzerine 20 saniye fazla daha tutacağız nefesimizi. Tuttuğumuz zamana güç bela gelmişken, nasıl 20 saniye daha tutalım? İmkansız Memo!
Kendinize müsade ederseniz, imkanlı olduğunu göreceksiniz.”Önce öğrettiği nefeslenme teknikleri ile vucudumuzu ve bilincimizi dinginliğe erdiriyoruz. Yıldız tozları ufak ufak devreye giriyorlar. Her nefesle biz gevşedikçe, ciğerlerimizde esneyip içine daha fazla hava alacak şekilde büyüyorlar ve endişeli, vır vır öten bilincimize, vücudumuz kafasında hemşire şapkası ile sus işareti yapıp bilincimizi yatıştırıyor. Kafamızı boşaltıp, sadece nefesin bize rehberlik etmesine izin veriyoruz. Artık öğrendiğimiz büyük nefes alma tekniğini kullanarak vücudumuzdaki her nefes boşluğunu tıka basa oksijenle doldurabiliriz. Kronometre başlıyor işlemeye.
Enteresandır ki, birkaç dakika önce denediğimizde imkanı yok, bir saniye daha fazla tutarsam çatlayıp ölürüm derken, sanki içimize birileri nefes üflemişçesine 20 saniye daha fazla nefes gerçekten tutabiliyoruz. Aslında potansiyelimiz sandığımızdan daha fazla. Bilincimizin bizi korumaya çalışırken önümüzü kesiyor. Derin bir nefes almak ne çok kapıyı açabilirmiş meğer.
Günün devamında denize çıkıp, öğrendiklerimizi suda uygulamaya başladık. İlk denemelerimizde korkularımıza yenilip çok daha erkenden bırakıyoruz nefes tutmayı. Suyun altında bilincine laf geçirmek, bağdaş kurmuş koltukta otururkenkine benzemiyor tabi. 🙂
İlk gün Medfishten nefesimizden büyülenmiş, 18 yaşına geldiğinde doğa üstü güçleri olduğunu fark etmiş heyecanlı tipler gibi ayrılıyoruz. Habire duvarlardan geçmek istiyor canımız. 😛 Ama akşama başka ödevlerimiz var: Yeni öğrendiğimiz kulaklarımızı eşitleme tekniğini çalışmamız lazım. Ne kadar kulaklarımızı eşitleme çalışırsak, kulak zarlarımız o kadar esnekleşirmiş. Derinlere doğru inerken basınç arttığı için, her an kulaklarımızı eşitliyor olmamız lazım. Kulak zarlarımız esnekse ve kulak basıncını eşitlemek için kullanılan tekniği iyi bir şekilde uygulayabilirsek, nefesimizi boşa harcamadan hızlıca aşağı inebiliriz. Lakin sudaki ilk dersimizde çok zaman harcadık kulaklarımızı eşitleyebilmek için. O yüzden derinlere inemeden nefesimiz bitiverdi.
Kulak eşitlemek serbest dalıştaki hassas konulardan. Eşitlemeyi yapmadan ilerlersen sığ sularda bile kulak zarını yırtıp sağır olabilirsin. Aslında serbest dalışın her anı hassasiyet istiyor. Pür dikkat vücudunu dinlemen, kulaklarının eşitlendiğinden, maskenin gözlerine aşırı baskı yapıp gözlerini yuvalarından dışarı zorlamadığından, GERÇEK nefes alma ihtiyacını ve vucudunun zorlanmalarını ayırt edebildiğinden ve bilincinin yerinde olduğundan emin olman lazım. Bunlar çok hassas dengeler. Vücudunu çok mu ittiriyorsun, erken mi pes ediyorsun Hem vücudunu doğru analiz edebilmek, hem de o analizlerinın sonucunu bilincinin sana abartarak mı anlattığını, yoksa doğru mu söylediğini ayırt edebilmek gerçekten ehlilik istiyor. Bizim en büyük şansımız ülkemizdeki en ehli hocalardan biri ile serbest dalış öğrenmekti.
Serbest dalışın eğitim standartlarını belirleyen 3 büyük kuruluş var. AIDA International (AIDA) (Uluslararası Dalışı Geliştirme Birliği), CMAS (Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu) ve SSI (Uluslararası Dalış Okulları). Medfishin sahibi olan hocamız Memo SSIın Serbest Dalış tarafında Türkiye’nin başındaki isim ve hem SSI hem AIDA sertifikalı kurslar veriyor. Serbest dalış güzel olduğu kadar tehlikeli bir spor da. Mutlaka doğru insanlarla ve iyi bir eğitim alt yapısı ile icra edilmesi gerekiyor.
Serbest dalışta sıkça dans edilen tehlikelerden biri de, sığ su bayılmaları. Kulağa çok sempatik geliyor di mi? Çoğunlukla yüzeye çıkarken son 10 metrede meydana geliyor. Hocamız ilerleyen günlerde bize videolarını izletti ve nasıl engellenebileceğini ve nasıl müdahale edilmesi gerektiğini öğretti. Allahtan öğrendiklerimizi uygulamamız gereken bir durumla karşılaşmadık. Bunu tehlikeli yapan faktör dalışı yalnız veya bilinçsiz insanla ile yapmak. Çok basit ama etkili bir müdehale tekniği var, ve bununla hızlı ve acısız bir şekilde bayılanları ayıltmak mümkün. ASLA yanlız dalmayın. Ülkemizde bundan en çok müzdarip olanlar balık kovalama hevesinde nefeslerini düşünmeden yüzeye çıkış sürelerinin uzatan derinliklere giden zıpkın balıkçıları. Zıpkın balıkçılarının hiperventilasyon denilen yanlış bir nefeslenme tekniği uyguluyor olmaları. Bu teknik dalış süresini uzattığı için malesef bilinçsizce serbest dalış yapanları arasında popüler bir teknik. İşin doğrusu şu ki, sadece birkaç saniyelik bir uzatma için insanları çok büyük bir risk alıyorlar. Beyin, nefes alma ihtiyacını kandaki oksijen seviyesine göre değil, karbondioksit miktarına göre tahlil ediyor. Hiperventilasyon tekniği bu aslında seviyeleri pozitif olarak etkilemiyor ama beyinin öyle olduğunu sanmasına sebep oluyor. Bu da korkunç bir sonuç doğurabiliyor: suyun altındayken vucudun nefes alma ihtiyacı çoktan gelmiş olabiliyor ama beyin bunu bilmiyor. Bu sefer suyun altında bayılmalar baş gösteriyor.
Eğitimimizin kalan 2 gününde de serbest dalışın havuz disiplinlerini olan Paletli Dinamik Dalış (Dynamic Apnea With Fins) denedik. Hedef tek nefeste en uzun mesafeyi kat etmekti. Bu esnada balta ile ağaç keser gibi değil, bir serbest dalışçı gibi palet kullnmayı öğrendik. Havuzda yine bir başka disiplin olan Statik dalış (Static Apnea) denedik. Burada amaç su altında kıpırdamadan en uzun süre nefes tutmak. Üçüncü ve son gün artık öğrendiğimiz tüm teknikleri birbirine zincirleme günüydü: hazırlanma nefesi, büyük nefes alma, ördek dalışı, palet kullanma, kulak eşitleme, inebildiğimiz en derin noktaya inme, serbest düşüş ve yukarı çıkış ve toparlanma nefesi. Bunları hepsi ayrı ayrı üzerinde durduğumuz teknikler. Zodiac’a binip denizin derin sularına doğru açıldık. Şamandıramızı kurup girdik suya. Dediğimiz gibi kullanmayı becerirsek, hedeflerini taşıyan bir uçan halı. Bunu fark ettikten sonra biz de hemen bizi uçurması istedik ama ilk denemelerimizde bol bol istop ettirdi 🙂 Kulaklarımızı eşitleyemedik, tedirginliğimizin önüne geçemedik, o oldu bu oldu. Sonra nefesimizin ve derinliklerin sonsuz mavisinin bizi içimize döndürmesine izin verdikçe, ufak ufak havalanmaya başladık. derken 13 metreler kolay gelmeye başladı.
Her fethedilen metre, yeni hedef demek. Her yeni hedefse, yeni bir fiziksel ve psikolojik süreç. Her +1 santimetre, denizden çok, kişinin kendi içinde kat ettiği derinlik. Çünkü her santim yeni bir fiziksel bir direnç, ve o direnci göstermesi için vücudu ittirecek mental güce ihtiyaç duyuyor. O derece yıldız tozu yutmak çok zor. Çok büyük saygı duyduk serbest dalışçılara.
Bu videoyu monash.pw kanalımızdan izlemek için tıklayın.
Websitesi / Facebook / Twitter YER Gündoğan, Bodrum, Muğla NE GETİRMEK GEREK? Medfish’in sağladığı serbest dalış malzemeleri: Serbest dalış maskesi, snorkel, balık adam kıyafeti, ağırlık, şamandıra Getirmeniz gereken deniz malzemesi: mayo, havlu, güneş kremi SERBEST DALIŞ NE ZAMAN YAPILIR? Yılın her zamanı doğru ekipman ile yapılabilir. NE KADAR ZAMAN AYIRMAK GEREKLİ? Kursuna göre değişmekte. Örneğin SSI’ın monash.pw sertifika programını tamamlamak için 3 güne ihtiyacınız var. Ama fikir edinmek isteyenler için tek günlük temel eğitim de var. ÖNEMLİ: Solunum yollarınız ve kulaklarınız bir şekilde tıkalıysa (alerji, sinüzit, grip) ya da normal hissiyatından farklı ise bu durumu gelmeden mutlaka belirtin. Kulaklarınızı eşitleme güçlüğü ile karşılaşıp derinlere inemeyebilirsiniz. Kursunuzu başka bir zamana ertelemek daha doğru olabilir. Bazen bu tıkanıklıkları fark etmeyebiliriz. Bu klima sezonunda sıkça yaşanan bir durum. O yüzden kurs öncesindeki hafta boyunca klimadan uzak durulması önerilir. SERBEST DALIŞTAN SONRA UÇABİLİR MİYİZ? Evet! Tüplü dalışa kıyasla en güzel avantajlarından. Neden olduğunu anlatalım: Tüplü dalış esnasında basınç nedeniyle tüpümüzdeki gazlar sıkışıyorlar. Bu yüzden her nefeste, deniz seviyesindeki normal nefesimize göre çok daha fazla hava soluyoruz. Tüplü dalış sırasında vücudumuza fazlaca aldığımız gazlardan biri de azot. Bu azot birikimi dalışın hemen ertesinde uçmayı tehlikeli kılıyor. Oysa serbest dalışta, deniz seviyesinde tek nefes alıyoruz. O yüzden azot birikimi olmuyor ve hemen ardından rahatça uçabiliyoruz. |