KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “monash.pw” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, monash.pw web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.
Müslümanlar; ruh halinin iyi olmadığı, sıkıntı ve bunalım yaşadıkları durumlarda yardımını kullarından asla esirgemeyen yüce Allah'a sığınarak onun huzuruna yönelip dua ibadetinde bulunurlar. Dua vesilesiyle müminler, karşılaştıkları zor anların üstesinden gelebilmek, yüreğinin yeniden ferahlık ve huzur bulmasını sağlamak için kainatın yaratıcısı olan Allah'tan yardım isterler. Sonsuz merhamet ve mağfiret sahibi Allah'a ise kullarının yakarışını karşılıksız bırakmayarak imdadına en sıkıntılı zamanlarında yetişmektedir. Öte yandan Müslümanların sıkıntı içindeyken okuyabileceği, içerisinde bulunduğu duruma adeta ilaç gibi gelecek çok çeşitli dualar bulunmaktadır. Peki, yüce Mevla'nın kullarına ihsan ettiği en güzel lütuf olan sıkıntı içindeyken okunacak dualar nelerdir? İşte, birebir etki gösterecek sıkıntı duası
Nazar Duası! Kendine Arapça nazar duası okuma: Peygamber Efendimizin okuduğu esneten sureler
Sıkıntı İçindeyken Okunacak Dualar Nelerdir? Etkili ve Kuvvetli Sıkıntı Duası
*''La ilahe illallah kable külli şey'in, La ilahe illallah ba'de külli şey'in, La ilahe illallah yabka Rabbüna ve yefni küllü şey'in'' duasını okuyan kişiyi Allah-u Teala sıkıntıdan kurtarır.
*Her gün sabah akşam yedi kere, “Hasbiyallahü la ilahe illahü aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azim” okuyan, dünya ve ahiret sıkıntısından kurtulur.) [İbni Sünni]
Şifa duası! Hastalığın geçmesi için okunacak dua: Kuran'da geçen tesirli şifa ve sağlık duaları
* İmam-ı Cafer Hazretleri sıkıntıya düşünce okuduğu ve sıkıntıdan kurtulduğu dua ise şu şekildedir:
''Ya uddeti ınde şiddeti, ve ya gavsi ınde kürbeti! Ührüsni bi-aynikelleti la tenamü vekfini birüknike ellezi la yüramü''
Anlamı: Sıkıntıda imdadıma yetişen, güçlükte desteğim, her an görüp gözeten Rabbim, beni muhafaza et, sonsuz kudretinle, bana yardım eyle!
54 farz nedir? Her Müslümanın yapması gereken 54 farz hangileridir?
Ruhsal Sıkıntı Duaları Nelerdir?
*Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: İstigfara devam edeni, Allahü teâlâ, her sıkıntıdan, üzüntüden, dertten, geçim darlığından kurtarır, ferahlığa çıkarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.) [Nesai, Ebu Davud, İbni Mace]
*“Sıkıntılı iken “Hasbünallah ve ni’mel-vekîl” deyiniz!”
*Hz. Sa‘d (r.a.) anlatıyor: Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki; “Balığın karnında iken, Zü’n-Nûn’un (Yûnus aleyhisselâmın) yaptığı duâ şu idi:
Lâilâhe illa ente sübhâneke innî küntü mine’z-zâlimîn.
Allâh’ım! Senden başka ilâh yoktur, Seni her çeşit kusurdan tenzîh ederim. Ben nefsime zulüm edenlerdenim.” Bununla duâ edip de icâbet görmeyen yoktur.
*Sıkıntı için şu duayı okuyun: La ilahe illallahülazim-ül-halim la ilahe illallahü Rabbül-Arş-ilazim la ilahe illallahü Rabbüs-semavati ve Rabbül-Erdi Rabbül Arşil-kerim.) [Müslim]
*“Bir kimse, sıkıntılı zamanında on defa, Hasbiyallahü lâ ilâhe illâ hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azîm’i okursa, Allahü teâlâ üzüntüsünü giderir.”
Depresyonu Bitiren Güçlü ve Etkili Dualar
*Bir sıkıntıya düşünce, “Bismillâhirahmanirrahim velâ havle velâ kuvvete illa billâhil aliyyil azim” diyeni Allahü teâlâ, sıkıntı ve belalardan muhafaza eder. [Deylemi, İbni Sünni]
*Hz. İbn-i Abbas (r.a.) anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.v.) üzüntü sırasında şu duâyı okurdu: ِ
Lâilâhe illâllâhü’l-azîmü’l-halîmü, Lâilâhe illallâhu rabbü’l arşi’l-azîm. Lâilâhe illâllâhü rabbü’s-semâvâti verabbü’l-‘ardı verabbü’l-‘arşi’l-kerîm.
*“Sıkıntıya düşen veya borçlanan, bin kere “La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim” derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.”
Dert, Sıkıntı Gideren Mucizevi Sureler
İnşirah Suresi
Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim
Elem neşrah leke sadrek
Ve vada’na ‘anke vizreke
Elleziy enkada zahreke
Ve refa’na leke zikreke
Feinne me’al’usri yüsren
İnne me’al’usri yüsren
Feiza ferağte fensab
Ve ila rabbike ferğab
İnşirah Suresi’nin Türkçe Meali:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Senin için bağrını açmadık mı?
İndirmedik mi senden o yükünü?
O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?
Senin şanını yüceltmedik mi?
Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.
Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!
O halde boş kaldığında yine kalk yorul!
Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O’na doğrul!
Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim
Elhamdulillâhi rabbil’alemin
Errahmânir’rahim
Mâliki yevmiddin
İyyâke na’budu
ve iyyâke neste’în
ihdinessirâtal mustakîm
Sirâtallezine en’amte aleyhim
ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn
Fatiha Suresinin Türkçe Meali:
“Rahman ve rahim olan Allah’ ın Adıyla”
“Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a içindir.”
“O, rahman ve rahimdir”
“Din Günü’nün sahibidir.”
“Ancak sana ibadet eder, “
“Ve ancak senden yardım dileriz.”
“Bizi doğru yola ilet;”
“Kendine nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet;”
“Gazap edilenlerin ve sapmışların yoluna değil”
Korku ve Vesvese İçin Okunacak Dualar!
Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm, lâ te’huzühu sinetün velâ nevm, lehu mâ fissemâvâti ve ma fil’ard. Men zellezî yeşfeu indehû illâ bi’iznih, ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bi’şey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel ard, velâ yeûdühû hıfzuhümâ ve hüvel aliyyül azîm.
Ayet-el Kürsi Türkçe Anlamı:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur. O hayydır, kayyûmdur.
Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.
Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur.
O’nun izni olmadan katında kim şefaat edebilir?
O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (Hiçbir şey O’na gizli kalmaz.)
O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar,
O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler.
O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.
O, yücedir, büyüktür.
Nöropsikiyatrik bir hastalık olan Tourette Sendromu; istemsiz bir şekilde ortaya çıkan ve çoklu motor hareketlerin yanı sıra bir ya da birden fazla sesle karakterize olan bir tik bozukluğudur. Hastalığın adı, yılında hastalarla çalışma yapan ve sendromu tanımlayan Fransız doktor Gilles de la Tourette’ten gelmektedir.
Tourette Sendromu’nun ilk belirtileri genel olarak yaş aralığındaki çocuklarda görülmektedir. Bu basit motor belirtiler genellikle boyun ve kafa bölgelerinde ve belirli aralıklarla kendini göstermektedir. İlk semptomlar arasında göz kırpma, omuz silkme ve başı ileri geri sallama gibi hareketler bulunmaktadır. Tourette’nin tanısı için de bu hareketlerin belirli bir süre devam etmesi gerekmektedir.
Bu tik bozukluğunun bilinen herhangi bir tedavisi olmasa da şiddetli semptomları en aza indirecek ilaç ve terapi gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Bu sayede, hastalar günlük hayatına devam edebilmekte ve sosyal olarak var olabilmektedir.
Tik; kişilerin kontrol edemediği, düzensiz bir şekilde tekrar eden, kompleks ya da daha basit hareket veya seslerdir. Tik sahibi kişiler bu hareketleri yapma ihtiyacı hissetmektedir. Hareket ya da seslerin tekrarlanmasının ardından ise kişiler rahatlamaktadır. Tikler genel olarak her yaşta görülse de en sık küçük yaştaki çocuklarda görülmektedir. Özellikle ilköğretim yaşındaki çocuklar tiklerin en sık görüldüğü yaş grubudur.
Tikler, basit ya da karmaşık yapılı olmalarına göre birbirinden ayrılmaktadır. Birden ortaya çıkan ve bazı zamanlarda haftalar boyunca devam eden omuz kaldırma, göz kırpma, dudakları hareket ettirme gibi motor hareketlerin yanı sıra esneme ve öksürme gibi vokal tikler de basit tik kategorisine girmektedir.
Kompleks tikler ise daha ritmik ve belli bir amaca yönelik hareket ve seslerden oluşmaktadır. Düz çizgi üzerinde yürüme ya da daire çizme, tekme atma, çömelme, söylenen sözlerin tekrarlanması (ekolali) ve müstehcen konuşma (koprolali) uzun süreli ve karmaşık tiklerden bazılarıdır.
Tourette Sendromu, basit ve kronik tip bozuklukları ile birlikte tip bozukluğu çeşitlerinden biridir.
Tourette Sendromu’nun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik faktörlerin bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir etken olduğu düşünülmektedir. Ailesinde tik bozuklukları ya da Tourette Sendromu görülenlerde bu hastalığın ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir.
Sendromun ortaya çıkmasında genetik faktörlerin yanı sıra nörobiyolojik, nörokimyasal, psikolojik ve çevresel faktörlerin de etkisi vardır. Nörobiyolojik ve nörokimyasal faktörlerin etkisini gösteren bazı araştırmalar beynin belli bölgelerinde görülen hasarlara işaret etmektedir. Dopamin, seratonin ve noradrenalin salgılarında görülen sorunlar Tourette Sendromu’na neden olabilmektedir.
Tourette Sendromu’nun nöropsikiyatrik bir hastalık olarak değerlendirilmesinde psikolojik ve çevresel faktörlerin etkisi bulunmaktadır. Kişilere stres, yorgunluk, heyecan ve panik yaratan aile, arkadaş, okul ya da iş ortamları gibi çevresel faktörler de tiklere neden olabilmektedir. Aynı zamanda, bu sendromdan muzdarip kişilerde bazı psikolojik rahatsızlıkların görüldüğü de yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır. Obsesif kompulsif bozukluk, hiperaktivite ve dikkat eksikliği, depresyon ve uyku bozuklukları gibi rahatsızlıklar da Tourette Sendromu ile ilişkilendirilmektedir.
Tourette Sendromu’nun belirtileri ağır ya da hafif tikler olarak kendini göstermektedir. Yalnızca saniye süren hafif tikler belli belirsizdir. Bazı tikler ise daha uzun süreli ve daha belirgindir. Bu farklı tikler şiddetine, sürelerine ve tekrar etme sıklıklarına göre basit ve karmaşık olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Yüz kaslarının çok kısa bir süre oynaması, göz kırpma, burun çekme gibi aniden ortaya çıkan ve saniyeler süren tikler basit tik olarak adlandırılmaktadır. Karmaşık tikler ise daha kompleks bir yapıya sahiptir. Bu tiklerde aynı anda birden fazla kas harekete geçmektedir. Örneğin, göz kırpmak basit bir tikken aynı anda hem göz kırpmak hem de kafayı ileri ve geri hareket ettirmek karmaşık tik oluşturmaktadır.
Tourette Sendromu’nun genel belirtileri şu şekilde sıralanmaktadır:
Tourette Sendromu tikleri yapılarının yanı sıra motor ve vokal olmak üzere iki tipe ayrılmaktadır. Motor ve vokal tikler basit ya da karmaşık olabilmektedir.
Kas tikleri olarak da bilinen motor tikler bir ya da birden fazla kasın aynı anda çalışması ile oluşan tiklerdir. Omuz silkme, göz kırpma, kafa sallama gibi basit yapılı tiklerin yanı sıra bu tiklerin eş zamanlı görülmesi de motor tik olarak değerlendirilir. Kompleks motor tikler arasında çömelme, nesnelere dokunma, burna dokunma, nesneleri koklama, tekme atma gibi hareketler bulunmaktadır.
Fonik tik olarak da bilinen vokal tikler ise ağız, burun ve boğaz bölgelerinde oluşan seslerle karakteristiktir. Burun çekme, öksürme, boğaz temizleme, havlama gibi basit yapılı vokal tiklerin yanı sıra daha karmaşık yapılı tikler de görülmektedir. Müstehcen ve aşağılayıcı sözler, küfürler ve deyimler kompleks yapılı vokal tiklerden bazılarıdır. Koprolali ve ekolali olarak da bilinen bu tikler hastaların genellikle sosyal ortamda zor durumda kalmasına neden olmaktadır.
Uzman hekimlerin Tourette Sendromu tanısı koyması bazı zamanlarda oldukça zor olmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri tanı için doğrudan uygulanabilecek kan ya da idrar testi ve görüntüleme yönteminin bulunmamasıdır. Yalnızca, bazı çok şiddetli sendromlar için tomografi ve EEG gibi görüntüleme yöntemlerinden faydalanılmaktadır.
Sendromun doğru teşhisi için kişilerde görülen istemsiz ve anlık motor ve vokal tiklerin en az 1 yıl boyunca devam etmesi gerekmektedir. Küçük yaşta görülen tikler bir süre sonra ortadan kalkmaktadır; sendromun doğru tanısı için de 1 senenin geçmiş olması gerekmektedir. Bununla birlikte obsesif kompulsif bozukluk ve hiperaktivite gibi psikolojik rahatsızlıkların varlığı da teşhis sırasında hekimlerin dikkat ettiği noktalar arasında bulunmaktadır.
Tourette Sendromu’nda görülen hafif, orta ve ağır derecedeki tikler için farklı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Tedavi yönteminin seçiminde bireylerin sosyal ve psikolojik durumları da tikler kadar önemlidir. Özellikle sık sık tekrarlayan kompleks tikler kişilerin sosyal ortamlarda zor durumda kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, tedavi yöntemleri seçilirken kişilerin sosyal ortamları, tikleri ve nöropsikiyatrik rahatsızlıkları detaylıca ele alınmaktadır.
Saniyeler içinde geçen ve belli belirsiz olan hafif tikler için genellikle herhangi bir tedaviye gerek yoktur. Bireyleri sosyal olarak ve günlük hayatta çok fazla etkilemeyen hafif tikler için yalnızca eğitim ve destek yeterli olmaktadır.
Hafif-orta ve orta-ağır şiddette tikleri bulunanlarda ise günlük hayatın ne kadar etkilendiği, tiklerin sıklığı ve sosyal çevrede yaşanan sorunlar dikkate alınmaktadır. Bu aşamada, davranışçı çözümler ve terapiler uygun görülmektedir. Farkındalık eğitimleri ile paralel ilerleyen terapilerde genellikle tiklere neden olan psikiyatrik sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ve sendromların azalması sağlamaktadır.
Terapinin yeterli gelmediği durumlarda ise ilaçlı tedavi uygulanmaktadır. Özellikle dirençli çoklu kompleks tiklerden muzdarip olan kişilerin anksiyete, stres ve diğer nöropsikiyatrik sorunlarında ilaçlardan faydalanılmaktadır.
Hayır. Tiklerin Tourette Sendromu içinde değerlendirilmesi için uzun yıllar boyunca devam etmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, Tourette Sendromu’nda belirgin tike eşlik eden başka tikler de bulunmaktadır. Özellikle küçük yaştaki çocuklarda ileride geçecek olan tiklerle sıklıkla karşılaşılmaktadır; Tourette Sendromu ise daha nadir görülmektedir.
Hem Tourette Sendromu belirtileri hem de tikler zaman içinde azalmaktadır. Çoğu hastada, ilerleyen yaşlarda belirtilerin tamamen ortadan kalktığı bilinmektedir. Bu nedenle, hastalar günlük hayatlarına normal seyrinde devam edebilmektedir. Bununla birlikte, şiddetli bir şekilde görülen tikler için bazı tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Çoğu kişi özellikle sosyal ortamlarda zor durumda kalmamak amacıyla tiklerini baskılamak ve kontrol altına almak eğilimindedir. Oysaki, bir ihtiyaç doğuran tiklerin yapılması ve vücuttaki gerginliğin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Tikleri kontrol etmeye çalışmak çoğu kişide daha şiddetli tiklere neden olabilmektedir.
Genel olarak çocukluk çağında görülen Tourette Sendromu, yapılan araştırmalara göre kişiden 4 ya da 5’inde görülmektedir. Ergenlikle birlikte azalmaya başlayan sendromlar yetişkinlikte genellikle tamamen ortadan kalkmaktadır. Yetişkinlikte bu tikler çok nadir görülmektedir. Bununla birlikte, sendromun kronik seyrettiği vakalar da bulunmaktadır. Uygun tedaviler sayesinde tikler tamamen giderilmese de kişilerin günlük hayatını etkilemeyecek seviyeye çekilmektedir.
Hiç konuşamayan ya da konuşma bozukluğu olan çocuklar için uygulanabilecek manevi reçete ile Allah'ın izni ile şifa bulunabilir. Kekemelik veya konuşma zorluğu çeken çocuklara okunması tavsiye edilen Hz. Musa'nın konuşma duası, Taha Suresinde geçmektedir. Dilin bağını açan dua olarak da nitelendirebileceğimiz konuşma dua önerileri haberimizde. Konuşamayan çocuklar için okunacak en tesirli dualar
Her çocuğun gelişimi bir ilerlemez iken bazıları ilk kelimelerini erken dönemde kurar, bazıları da 4 yaş civarına gelinmesine rağmen herhangi bir konuşma belirtisi göstermez. Çocukluk döneminde konuşma yaşları ile ilgili kesinlikle şu yaşta her çocuk konuşur diyebileceğimiz net bir aralık yoktur. Ancak genel geçer bazı bilgiler doğrultusunda ortalama rakamlardan bahsedebiliriz. İlk konuşma çalışmalarının temelinin atıldığı ay aralığında çocuklar birkaç kelimeden fazla ses çıkarmazlar. Bu süreçte ağızlarından çıkan seslerde de çok iyi anlaşılamayan bazı kelime gruplarına rastlarız. Yaş olarak 1,5 ile 4 yaş aralığını kapsayan konuşma döneminde sağlıklı bir gelişim söz konusu olduğunda her geçen gün konuşmalar daha düzgün ve doğru telaffuzda çıkmaya başlar.
Çocuklarının dil becerisini geliştirmek isteyen bilinçli ebeveynler, gün içerisinde bazı sesli alıştırmalar yaparak dilini açmak ister. Ancak ne yazık ki bazı durumlarda aileler, ne yaparlarsa yapsın yaş dönemi geçmesine rağmen bir türlü çocuğunu konuşturamaz veya anlaşılamayan bozuk kelimelerin düzeltemez. Konuşma bozukluğu ve geç konuşma tedavisi ile beraber çocuğun dilinin bağının çözülmesi için bazı dua tavsiyeleri öne çıkmaktadır. Bu anlamda baktığımızda Kuran-ı Kerim'de geçen Hz. Musa’nın duasının konumuzla direkt olarak ilişkisi vardır.
İLİŞKİLİ HABERBebeklerde konuşma geriliği! Konuşamayan bebeğe ne yapılmalı? Bebek işaret dilinin faydaları
KONUŞAMAYAN ÇOCUĞA EN TESİRLİ DUA! HZ. MUSANIN KONUŞMA DUASI
Konuşamayan çocuğa hangi dua okunmalı? Kekemelik için dua
Allah (c.c)'un Hz. Musa (a.s)'a olan ''Firavuna tebliğ'' emrinde, Hz. Musa'nın dini anlatmak için Firavunun sarayına gittiğinde dilinde kekemelik vardı. Konuşma sıkıntısı olduğu için Allah'tan kardeş talebinde (Hz. Harun) bulunuyor ve şöyle dua ediyor:
“Rabbişrah lî sadrî ve yessir lî emrî, vahlül ukdeten min lisanî yefkahu kavlî -Ya Rabbî, genişlet göğsümü, kolaylaştır işimi, çözüver şu dilimin bağını. Ta ki anlasınlar sözümü!” (Ta Ha, 20/)
Hz. Musanın duası! Konuşamayan çocuğa okunacak dua
Bu ayeti 20 kez, Fatiha Suresi'ni de 7 defa okuyup hem çocuğa hem de suya üfleyip çocuk susadıkça içirin. Buna 27 gün devam edin. Allah'ın izni ile şifa olunabilir
İLİŞKİLİ HABERBekarlar için evlenme duası! Evlilikte Taha Suresinin fazileti nedir? Hayırlı kısmet açma duası
KEKEMELİKTE VE KONUŞAMAYAN ÇOCUĞA ESMAÜL HÜSNA ZİKİRLERİ
Dilinde kekemelik olan veya hiç konuşamayan çocuklar için tavsiye edilen tesbihlerden birisi de Esmaül Hüsna zikirleridir. Bir tabağa ''Ya Evvelü Ya Âhir” isimlerinin beraber yazıldığı temiz suya konulup silinir ve üzerine de defa okunup, 7 gün ya da 21 gün tüketilirse, Allah’ın izniyle, kısa zamanda dili çözülmesi ve şifa bulunması bazı kaynaklarda geçmektedir.