kaynağı değiştir]
Bağlaçlar, cümle içerisinde eşgörevli, eş değerli ya da birbiriyle ilgili öğeleri birbirine bağlarlar. "Kerim ve Sinan aynı işi yapıyorlardı; ama Kerim’in geliri Sinan'ınkinden yüksekti" cümlesindeki ve bağlacı, ilk cümleciğin ortak yüklemli özneleri olan eş değerli iki kelimesi birbirine bağlamakta, ama bağlacı da iki cümleciği birbiriyle ilişkilendirmektedir. Her iki cümlecik de aslında, özne ve yüklemleri bulunan bağımsız birer cümledir. Bu iki cümle arasındaki anlam ilişkisinin varlığı, ama bağlacıyla ortaya çıkmaktadır.
Öznesi, yüklemi ya da tümleci ortak olan cümlelerde, eşgörevli öğeleri bağlamak için yinelemeli bağlaçlar da kullanılabilir:
Ne ve ne bağlaçları cümleye olumsuz anlam yüklediğinden, yüklem olumlu durumda kullanılır:
Bağlaçlar, aralarında anlam ilişkisi bulunan cümle öğelerini bağlama fonksiyonu de görür:
Bu tür cümlelerdeki cümleciklerin özneleri ayrı da olabilir:
Bağlaçlar cümle öğelerinin önünde ya da arkasında yer alırlar. Bazı bağlaçlar cümlede sıfat ya da zarf olarak da kullanılabilir.
"Bir kedi ancak bu kadar kıvrak olabilir" cümlesindeki ancak, özneyi nitelediği için sıfat fonksiyonu yüklenmiştir.
Bazı bağlaçlar özel biçimlerde kullanılır. Mesela ki, de, ise bağlaçları, bazen yalnızca özneyi pekiştirir:
Ki bağlacının bir fonksiyonu de, birleşik cümlelerde yan cümleciği ana cümleciğe bağlamaktır:
Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir.
1. Bağlaçlar, tek başlarına kullanılmazlar, cümle içerisinde kullanıldıklarında bir anlam kazanıp sözcükleri veya cümleleri birbirine bağlarlar.
2. Bağlaçlar da edatlar gibi tek başlarına anlamı olmayan sözcüklerdir. Bağlaçlar cümleden çıkarılınca anlam bozulmaz, sadece biraz daralabilir.
3. Bağlaçlar (ile bağlacı hariç) önceki ve sonraki kelimeden ayrı yazılır. Bitişik yazılanlar bağlaç değil, ektir.
4. Bazı bağlaçların yerine noktalama işaretleri kullanılabilir.
Anlam ve görev bakımından benzer olan kelimeleri, cümleleri, sözleri ve ögeleri birbirine bağlar.
Örnek(ler)
» Duygu ve düşünce bir olmalıdır.
» Köyünü, yaşlı dedesini ve ninesini özlemişti.
» Şiir ve roman okuma alışkanlığı edinin.
» Bana baktı ve güldü.
» Anlatılanları dinliyor ve çocuğa hak veriyordu.
» Binlerce yerli ve yabancı turist geldi.
NOT “Ve” bağlacı yerine “virgül” işareti ya da “-ıp, -erek” gibi ekler de kullanılabilir.
Örnek(ler)
» Masaya yaklaştı ve kitabı aldı.
» Masaya yaklaştı, kitabı aldı.
» Masaya yaklaşıp kitabı aldı.
» Masaya yaklaşarak kitabı aldı.
“Ve” bağlacıyla görevleri hemen hemen aynıdır ama ”ile” bağlacının kullanım alanı daha dardır. “İle” bağlacı cümleleri birbirine bağlamaz; sadece aynı görevdeki kelimeleri bağlar.
Örnek(ler)
» Yaşlı dedesi ile ninesini özlemişti.
» Edebiyatımızda en çok eser verilen türler şiir ile romandır.
» Annesi ile babasını çok seviyor.
»Evle okul arasında mekik dokuyor.
UYARI “İle” sözcüğü hem edat hem de bağlaç olarak kullanılabilir. Cümlede “ile” sözcüğü yerine “ve” kullanılabiliyorsa bağlaç, kullanılamıyorsa edattır.
Örnek(ler)
» Çocuk, arkadaşı ile geldi. (”ile” yerine ”ve” getirilemez → Edat)
Aynı değerde olup da birinin tercih edilmesi gereken iki seçenek arasında kullanılırlar.
Örnek(ler)
» Biriniz gideceksiniz: Sen ya da kardeşin.
» Bisiklet veya motosiklet alacağım.
» Sen olmasan yahut (veyahut) seni görmesem dayanamam.
“Ama, fakat, lâkin” aynı anlama gelen bağlaçlardır. “yalnız, ancak, oysa, oysaki, halbuki, ne var ki” bağlaçları da bunlara yakın anlamlıdır.
Bu bağlaçlar genellikle aralarında zıtlık bulunan iki ayrı ifadeyi veya cümleyi birbirine bağlar.
Örnek(ler)
» Başarı hakkınız ama terlemeniz gerekecek.
» Onu seviyorum fakat o beni sevmiyor.
» Çok çalışıyor yalnız başaramıyor.
» Saatlerce bekledim, ancak sizi göremedim.
» Beş yüz kişiyi davet etmişler, ne var ki salon o kadar insanı almaz.
» Bana kızmış; oysa ben ona bir şey yapmadım.
» Ali gelmedi; oysaki onu da çağırmıştım.
» Hiç tepki vermedi, halbuki sevinmesini bekliyordum.
NOT “Ama” bağlacı cümleye “koşul(şart)” veya “pekiştirme” anlamı da katabilir.
Örnek(ler)
» Dışarı çıkabilirsin ama eve erken döneceksin. (Koşul)
» Bu kitabı sana alacağım ama okuyacaksın. (Koşul)
» Büyük ama çok büyük bir bahçesi vardı. (Pekiştirme)
“Şundan dolayı, şu sebeple” anlamlarına gelir. Yapılan eylemin nedenini, sebebini bildirir.
Örnek(ler)
» Eve gittim, çünkü babam çağırmıştı.
» Otobüse yetişemedik, çünkü evden geç çıkmıştık.
» O gün okula gelemedim, zira çok hastaydım.
Cümleye eşitlik, gibilik, açıklama, neden-sonuç, abartma, pekiştirme, birliktelik, küçümseme, sitem, şaşma, uyarı, inatlaşma gibi çok çeşitli anlamlar katar, bazen de ama, fakat anlamında kullanılabilir.
Örnek(ler)
» O filmi ben de seyrettim. (Eşitlik-diğerleri gibi)
»Aldıkları araba da araba hani. (Abartma-pekiştirme)
» Sen sınavı kazanacaksın da ben göreceğim. (Küçümseme)
» Okula kadar geldin de bir selam vermedin. (Sitem)
» Ailesiyle kavga etti de evi terk etti. (Sebep-sonuç)
» Yemem de yemem diye tutturdu. (Direnme-inat)
» Dışarı çık da göreyim. (Tehdit-uyarı)
» Biraz müsaade etsen de işime baksam. (Rica, istek)
» Böyle davranmanız hiç de iyi olmadı. (Pekiştirme)
» Bize gelmiş de fazla kalmamış. (ama bağlacı yerine)
UYARI “Da, de” bağlacı ile bulunma durum eki olan “-da, -de, -ta, -te” ekini karıştırmamak gerekir. Cümleden deyi çıkarıp okuduğumuzda cümlenin anlamı bozulmuyor sadece biraz daralıyorsa bu “de” bağlaçtır ve ayrı yazılır. Eğer cümlenin anlamı bozuluyorsa, bu “de” ektir ve kelimeye bitişik yazılır.
Örnek(ler)
» Kitaplarım okulda kalmış. (Hâl eki)
(“Kitaplarım okul kalmış.” dersek cümle bozulmuş olur.)
En çok kullanılan bağlaçlardan biridir. Cümleye neden sonuç, açıklama, şart, şaşma, o anda, pekiştirme gibi çok çeşitli anlam ilgileri katar.
Örnek(ler)
» Günü kötü geçmiş ki çok kızgın görünüyor. (neden-sonuç)
» İnsan çalışmalı ki sınavı kazansın.(şart)
» Bir baktım ki ortalıkta kimse kalmamış. (şaşma)
» Evden çıkacaktı ki telefon çaldı. (o anda)
» Arabayı o çizmiş olabilir mi ki?(Kuşku)
» Sana iş buldum ki kimseye muhtaç olmayasın. (amaç-sonuç)
» Geç saatlere kadar çalışmış olmalı ki sabah uyanamamış. (tahmin)
UYARI “Ki” bağlacı, sıfat türeten “–ki” eki ile, ilgi zamiri olan “–ki” ile karıştırılmamalıdır. Bağlaç olan ki kendinden önceki ve sonraki kelimelerden her zaman ayrı yazılır. Diğerleri ektir ve kelimeye bitişik yazılır.
Bağlaç olan kiyi diğerleriyle karıştırmamak için pratik bir yöntem olarak, kiden sonra -ler ekini getiririz, bu ek uygun düşmezse oradaki kinin bağlaç olduğunu anlarız.
Ayrıca yine pratik bir yöntem olarak, kiyi cümleden çıkartırız, cümlenin yapısında ciddi bir bozulma olmazsa bu kinin bağlaç olduğunu anlarız.
Örnek(ler)
Görüldüğü gibi bağlaç olan –ki cümleden çıkartıldığında cümlenin anlamında bir daralma olsa da yapısında ciddi bir bozukluk olmuyor, ayrıca bunlardan sonra –ler eki getirildiğinde uygun düşmüyor. Öyleyse bu -ki bir bağlaçtır ve daima ayrı yazılır.
NOT “Ki” bağlacı bazı bağlaçlarda kalıplaşmıştır ve bitişik yazılır. Bu bağlaçların baş harflerini SİMBOHÇaM şeklinde kodlayabiliriz:
Sanki İllaki Mademki Belki Oysaki Halbuki Çünkü –a–Meğerki
Cümlelerin başına veya sonuna gelerek cümleleri birbirine bağlar. Şaşkınlık veya beklenmeyen ama sonradan alışılan durumları ifade ederken kullanılabilirler.
Örnek(ler)
» Bu kursa katılana kadar yazılım konusunda çok bilgili olduğumu düşünürdüm. Meğer hiçbir şey bilmiyormuşum.
» Hayatta paylaşmaya değer bildiğin bir sır varsa eğer,
Haykırıp dağlara taşlara anlatmalıymış meğer.
Cümlelerin başına, ortasın veya sonuna gelerek cümleleri birbirine bağlar.
Örnek(ler)
»Madem kullanmayacaktın, o zaman o makineyi niye aldın?.
Çıkarım yapma veya kesinlik bildiren durumları ifade ederken kullanılır.
Örnek(ler)
» Son sınavda epey yüksek not aldın. Demek ki iyi çalışmışsın.
» Yalan söyleyerek bir yerlere gelemeyeceğini sonunda sen de anladın demek.
Cümleleri pekiştirme yoluyla birbirine bağlar.
Örnek(ler)
» Çok yakışıklı bir oğlunuz var. Üstelik çok da zeki.
Üstelik bağlacı gibi iki cümleyi bağlarken anlamı güçlendirir, pekiştirir. Anlamı daha güçlendirmek için genellikle bile veya de bağlacıyla birlikte kullanılır.
Örnek(ler)
» Evi süpürüp silmiş, hatta bulaşıkları bile yıkamıştı.
»Sensiz bir dakika, hatta saniyeler bile zor gelir bana.
Anlatılanları açıklarken, özetlerken ve bir yargıya bağlarken kısaca anlamında kullanılır.
Örnek(ler)
» Ona aldığım hediyeye gördüğünde ağzı kulaklarına vardı, yani çok sevindi.
Cümleleri veya eş görevli sözcükleri birliktelik, eşitlik veya karşıtlık anlamlarıyla birbirine bağlar.
Örnek(ler)
»Anlattığı hikâyeyle hem ağlattı hem güldürdü.
Bu cümlede hem hem bağlacı karşıtlık anlamı katmıştır ve cümleleri birbirine bağlamıştır.
Cümleleri veya eş görevli sözcükleri olumsuzluk ve hiçbiri, yokluk anlamlarıyla birbirine bağlar.
Örnek(ler)
» Bu maaşla ömrüm boyunca ne ev alabilirim ne araba.
Bu cümlenin yüklemi olumlu olmasına rağmen (alabilirim) ne ne bağlacı cümleye olumsuzluk anlamı katmıştır ev de araba da alınamayacağı ifade edilmiştir.
Cümleleri veya eş görevli sözcükleri kimi kez, kimi zaman anlamlarıyla birbirine bağlar.
Örnek(ler)
»Kâh tiyatroya gidiyordu kâh sinemaya.
Cümleleri veya eş görevli sözcükleri eşitlik anlamıyla birbirine bağlar, seçenek bildirir.
Örnek(ler)
»İster güldürsün ister ağlatsın, bir farkı yok benim için.
Bu cümlede ister ister bağlacı eşitlik anlamı katmıştır ve cümleleri birbirine bağlamıştır.
SÖZCÜK TÜRLERİ KONUSUNUN TÜM BAŞLIKLARI
⇒İsim Konu Anlatımı
⇒Zamir Konu Anlatımı
⇒Sıfat Konu Anlatımı
⇒ Zarf Konu Anlatımı
⇒ Edat Konu Anlatımı
⇒ Bağlaç Konu Anlatımı
⇒ Ünlem Konu Anlatımı
⇒ Fiil Konu Anlatımı
⇒ Fiilimsi Konu Anlatımı
Öbekleşmiş bağlaçlar ayrı ayrı kelimelerin bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkar. Bazen ya da, hem de gibi iki bağlacın yan yana kullanılmasıyla da öbekleşmiş bağlaç oluşabilir. Bazen ki bağlacıyla birlikte bir bağlaç öbeği oluştuğu da olur; nerede kaldı ki, değil mi ki böyle oluşmuş bağlaçlardır. Başka bir deyişle, sözün kısası, bir bakıma gibi tamlamalar bağlaç fonksiyonu de görürler. Gel gelelim, ne bileyim, zorla değil ya gibi bazı kısa cümleler de kalıplaşarak bağlaç niteliği kazanabilir. Öbekleşmiş bağlaçlardan yinelemeli bağlaçlar da çok yaygın olarak kullanılır. Bunlara ya … ya …, hem … hem …, ister … ister …, gerek … gerek(se) …, ne … ne …, ama … ama … gibi bağlaçlar örnek gösterilebilir. Mesela:
"ister gel ister gelme", "ne sevdiğin belli ne sevmediğin", "ya bugün gel ya yarın".