dede korkut hikayelerinin isimleri ve özellikleri / Dede Korkut Kitabı - Vikipedi

Dede Korkut Hikayelerinin Isimleri Ve Özellikleri

dede korkut hikayelerinin isimleri ve özellikleri

kaynağı değiştir]

Dede Korkut Kitabı, destansı Oğuz hikâyelerinin mecmuasıdır.[5] İçerdiği on iki hikâyenin büyük bölümü ilk defa X.-XI. yüzyıllar arasında Oğuzların eski yurdu olan Seyhun nehri boylarında ortaya çıkmış, XI. yüzyılda Oğuzlar’ın Kuzey İran, Güney Kafkasya ve Anadolu’yu ele geçirmeleri ile Yakındoğu’ya gelmiştir. “Alpamış” olarak da bilinen Bamsı Beyrek hikâyesi ise V.-VI. yüzyıllara kadar tarihlenmektedir.[6]

Hikâyelerin çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun iki büyük nehri Amıt suyu (Dicle) ve Aras nehrinin kollarından Kara Dere, Dereşam Suyu civarında geçer. "Kanlı Koca Oğlu Kan Turalı Boyu” hikâyesinde Trabzon çevresi net bir şekilde tasvir edilir.[6]

Hikâyelerinin yazıya geçirildiği tarih olarak XV. yüzyılın ikinci yarısı kabul edilmektedir. Kars, Erzurum civarında hüküm süren Akkoyunluların bu destanları yazıya geçirttiği tahmin edilmektedir.[6]

Destan döneminden halk hikâyeciliğine geçiş döneminin en önemli ürünü Dede Korkut Hikâyeleridir. Hem şiir hem de düzyazı biçiminde yazılmıştır. Olay içeren yerler düzyazı, duygu içerikli yerler şiir şeklinde yazılmıştır.

Eserde nazım ve nesir bir arada verilmiştir. Dili Âzerî lehçesinin özelliklerini göstermekle birlikte bugünkü Azerî lehçesiyle karşılaştırıldığında bütün dil özelliklerinin bu lehçeye ait olmadığı görülür. Gereksiz edebiyat süsleri bulunmayan, kısa, yalın ifadelerle örülmüş, yapmacıksız, özensiz bir üslûp hâkimdir.[7]

Yer yer dünya mitoloji ve folklorik metinleri ile benzerlikler gösteren kısımlar mevcuttur.[8]

Eserin günümüze ulaşan üç adet el yazması mevcuttur. Biri 19. yüzyılda Dresden’de, diğeri 20. yüzyılda Vatikan'da, üçüncüsü ise 21. yüzyılda Kazakistan'da bulunmuştur.[9]

Dresden nüshası[değiştir

Dede Korkut Hikâyeleri ve Özellikleri

Destan döneminden halk hikâyeciliğine geçiş döneminin en önemli ürünü Dede Korkut Hikâyeleridir. Bu hikâyeler, Orta Asya’da şekillenmeye başlamış; Türklerin Müslüman olmalarından (751) ve Anadolu’ya gelmelerinden sonra din ve çevre motiflerine göre bazı değişikliklere uğramıştır.

Dede Korkut’un hikâyeleri, parça parça ve değişik versiyonlarda Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaşamaktadır. Bugün Türkiye’de en yaygın olarak bilinen hikâyeler, 15.-16. yüzyıllarda meçhul biri tarafından yazıya geçirilmiştir.

Eserin asıl adı “Kitab-ı Dede Korkut Ala Lisan-ı Taife-i Oğuzan” (Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı)’dır. Kitap, on iki destansı hikâye ve bir önsözden oluşmuştur. Hikâyeler Kuzeydoğu Anadolu dolaylarındaki Müslüman Oğuzların hayatını anlatır. Fakat destanlar İslamiyet öncesi dönemden de izler taşımaktadır.

Destan özellikli ve pek çok halk kahramanının mücadeleleri anlatılan Dede Korkut hikâyelerinde; güzel ve hikmetli sözler, Türklerin tarihine ait rivayetler, han ve beyler hakkında methiyeler, Türk töresine ait pek çok konu işlenmiştir.

Bugün elimizdeki iki nüshanın, Akkoyunlu Devleti’nin (1403-1508) çökmeye başladığı dönemlerde yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Nüshalardan biri tamdır ve Almanya Dresden Kitaplığında bulunmaktadır. Altı hikâyenin bulunduğu eksik bir nüsha ise Vatikan’dadır.

Dede Korkut Hikâyelerinin Özellikleri:

  • Eser, bir önsöz ile 12 hikâyeden oluşur.
  • Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun olaylar eserde iç içedir.
  • Türklerin eski yaşam tarzları ile ilgili ayrıntılar yanında İslam dini ile ilgili özellikler de vardır.
  • Eserde geçen “Dede Korkut” meçhul bir halk ozanıdır.
  • Hikâyelerde Oğuzlar’ın çevredeki boylar ile aralarındaki savaşlar ve kendi iç mücadeleleri yer alır.
  • Hikâyelerin konuları; aşk, yiğitlik gösterisi, kahramanlık, boylar arasındaki savaştır.
  • 15. yüzyılda yazıya geçirilmiştir.
  • Eserin yazarı belli değildir.
  • Nazım ile nesir iç içedir.
  • Azerî Türkçesi ile oluşturulmuştur.

Ayrıca bakınız:

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır