dekonjestan ilaçlar nedir / Alerji İlaçları: Antihistaminik ve Steroidler

Dekonjestan Ilaçlar Nedir

dekonjestan ilaçlar nedir

TEDAVİ ALANLARISinüzit

"Bilgilendirme Amaçlıdır."

Burun çevresindeki kemiklerin içerisinde yer alan hava boşluklarına sinüs (paranazal sinüs) adı verilmektedir. Yanak sinüsleri (maksiler sinüsler), alın sinüsleri (frontal sinüsler), gözler arasındaki sinüsler (ön ve arka etmoid sinüsler) ve kafa içi sinüsler (sfenoid sinüsler) olmak üzere beş çift sinüs mevcuttur. 

Burnun içerisini döşeyen mukoza, sinüslerin içini de döşer ve sinüslerin mukozasındaki salgı bezleri gün içerisinde 0, litre sümük (mukus) üretir. Üretilen bu mukus mukoza üzerinde bulunan silia denilen mikroskobik kamçıların hareketleri ile sinüsleri burna bağlayan ostium denilen dar kanallara doğru taşınarak bu kanallardan buruna boşaltılır. Mukus içeriğinde bulunan maddelerle mikroplara karşı vücut savunma sitemine yardımcı olurken solunum havasındaki partiküllerin filtre edilmesine ve havanın akciğerlere gitmeden önce nemlendirilmesinde rol oynar.

Sinüzit - Rinosinüzit 
Burun çevresindeki sinüslerin her türlü iltihabı "sinüzit" olarak isimlendirilmektedir. Sinüslerin ürettikleri mukusu drenaj kanallarının (ostium) tıkanması ya da mukus taşıma sisteminin (muko silier aktivite) bozulması sonucunda burna boşaltamamaları sinüzit ile sonuçlanmaktadır.

Burun ve sinüslerin mukozasının embriyolojik ve anatomik olarak devamlılık göstermesi ve tıbbi ve cerrahi tedaviye benzer cevap vermeleri nedeni ile "sinüzit" yerine daha sıklıkla "rinosinüzit" terimi kullanılmaya başlanmıştır.

Rinosinüzitler süre ve neden oldukları şikâyetlere göre dört grupta toplanırlar.
* Akut rinosinüzitler, ani başlayıp 4 hafta içinde şikâyetlerin tamamen kaybolması ile sonlanan rinosinüzitlerdir.
* Subakut rinosinüzitler, 4 haftadan fazla sürüp 12 haftadan önce sonlanan akut rinosinüzitlerdir.
* Tekrarlayan (Rekürren) akut rinosinüzitler, bir yıl içinde, en az 7 günde sonlanan dört ya da fazla akut rinosinüzit olması durumudur.
* Kronik rinosinüzitler, şikâyet ve bulguların 12 haftadan uzun sürdüğü rinosinüzitlerdir. Arada akut rinosinüzit atakları da olabilir.

Rinosinüzit Nedenleri
Rinosinüzitler hasta ve çevre faktörlerinin etkileşimi ile oluşurlar. Tüm gruplarda en sık neden viral üst solunum yolu enfeksiyonlarıdır (ÜSYE). Nazal mukozanın ödem ve inflamasyonu ile beraber sinüsleri tıkayan koyu kıvamlı mukus üretimi ikincil bakteriyel çoğalma ile sonuçlanır.

Alerjiye bağlı sinüs ostiumlarını bloke eden mukozal ödem ikinci önemli rinosinüzit nedenidir. Burun içi eğrilikler (septum deviasyonu), polipler, burun eti büyümeleri (konka hipertrofileri) gibi sinüs boşalma kanallarını bloke eden anatomik patolojiler de rinosinüzitlere neden olabilirler. Mukus üretimi veye transportunu bozan kistik fibrozis ya da silier hareket bozuklukları nadiren izlenir. Aynı zamanda HIV enfeksiyonu, kemoterapiler, immunsupresif kullanımı, insüline bağlı diyabet ve bazı kollajen doku hastalıkları immün sistemi etkileyerek rinosinüzitlere neden olabilirler.

Hikâye ve Muayene
Rinosinüzitlerde hikâye ve muayenede saptanan şikâyet ve bulgular tanıda birinci derecede öneme sahip olan majör şikâyet ve bulgular (yüzde ağrı ve basınç hissi, yüzde şişme ve dolgunluk, burun tıkanıklığı, burundan-genizden iltihaplı akıntı, koku alamama (hipozmi) ve ateş) ve bir ya da fazla majör semptomla beraber tanısal anlamı olan minör şikâyet ve bulgular (baş ağrısı, ağız kokusu, düşkünlük, diş ağrısı, öksürük, kulak ağrısı) olmak üzere iki grupta toplanır. Yatar pozisyonda paranazal mukozadaki kan miktarı ve ödemin artması ve mukosilier aktiviteyi olumsuz etkilemesi nedeni ile geceleri ve sabah erken saatlerde şikâyetler daha fazla olur.

Kronik rinosinüzitler genellikle hafif semptomlar verirler ve sadece hikâye ile tanı zordur. Genel olarak burun gerisine, genze akıntı ve sinüs üzerinde hassasiyet en anlamlı şikâyetlerdir. Alerjik nezle hikâyesi olan kişilerde hafif şikâyet ve muayene bulguları enfeksiyondan önce alerji düşündürmelidir. Sinüzit düşünülen hastalarda fizik muayenede genel KBB ve baş-boyun muayenesinin yanı sıra özellikle yüzdeki şişlikler, kızarıklıklar ve ödem (özellikle gözler çevresinde), lenf bezi büyümeleri ve burun arkasına iltihaplı akıntı dikkatle araştırılmalıdır.

Burun muayenesinde; Mukozada ödem ve kızarıklık, iltihaplı kabuklanmalar, iltihaplı akıntı, polipler ya da sinüs kanallarının burna açılma bölgesinde (orta meatus) tıkanmaya neden olan anatomik bozukluklar izlenebilir.

Burnun arka kısmının muayenesinde (nazofarinks muayenesi) izlenen iltihaplı akıntı özellikle kronik rinosinüzitlerin tanısında önemlidir. Muayenede patolojik bulgu saptanmayan hastalarda nazal endoskopi ile orta ve üst meatusun gözlemlenmesi ile bu bölgelere boşalan sinüslerin patolojileri saptanabilir.

Laboratuvar
Rinosinüzitlerin tanısında laboratuvar testlerinin değeri sınırlıdır. Özellikle hafif rinosinüzitler ile karışan alerjik nezlenin ayırıcı tanısı için serum Ig E düzeyi ve alerjiye yönelik kan ya da cilt testleri yapılabilir. Burun salgısının mikroskopla incelenmesinde yoğun beyaz küre (lökosit) görülmesi viral veya bakteriyel rino-sinüzitlerlerin, eozinofil, plazma ve mast hücrelerinin izlenmesi alerjik rinitin tanısında yardımcı olabilir.

Sarkoidoz, Kartagener sendromu, Sjögren sendromu, Wegener granülomatozu ve poliarteritis nodoza gibi hastalıklardan şüphelenilmesi hâlinde mukoza biyopsileri yapılmalıdır.

Sık tekrarlayan dirençli rinosinüzitler ile beraber otit, tonsillit, farenjit, fronkül gibi diğer baş boyun enfeksiyonlarının sık izlenmesi durumunda ailesel, ilaçlara bağlı ya da HIV enfeksiyonuna (AIDS) bağlı bağışıklık sistemi yetersizlikleri araştırılmalıdır.

Doğumsal ya da sonradan edinilmiş antikor yetersizliklerinde kapsüllü mikroorganizmalarla, T-lenfosit bozukluklarında mantar ve virüslerle, kompleman sistemi bozukluklarında gram negatif mikroorganizmalarla oluşan tekrarlayan enfeksiyonlar izlenmektedir. Bu durumdaki hastalarda temel testler olarak tam kan sayımı, sedimentasyon ve serum immün globulinleri bakılmalıdır.

Radyoloji
Maksiller, frontal ve sfenoid sinüslerin hastalıklarının tanısında düz sinüs röntgenlerinde sinüslerin tam dolu izlenmesi, hava-sıvı seviyeleri ve çocuklarda 6 mm, erişkinlerde 8 mm’yi aşan mukoza kalınlaşmaların izlenmesi anlamlıdır. Yanak sinüsleri (maksiller sinüsler) için Water's filmi, alın sinüsleri (frontal sinüsler) için Caldwell filmi çekilmektedir.

Ancak çoğu sinüs patolojilerinin ilk başlama noktası olan ön etmoid sinüsler ve bu bölgede yerleşen ve rinosinüzitlerin oluşmasında anahtar rol oynayan ostiomeatal kompleks denilen bölge normal röntgen filmleri ile yeterli olarak değerlendirilemez. Günümüzde özellikle kronik ve ciddi akut rinosinüzitlerin tanısı ve tedavinin planlanmasında seçilecek tanı yöntemi mm. kesit aralığında çekilen paranazal sinüs bilgisayarlı tomografisidir (CT).

Manyetik rezonans görüntüleme (MR), kemik dokuyu değerlendirmedeki yetersizliği ve pahalı olması nedenleri ile enfeksiyonun kafa içerisine yayılım şüphesi dışındaki durumlarda sinüzit tanısında tercih edilmemektedir.

Sinüzitlere Neden Olan Mikroplar
Akut rinosinüzitlerde viral ajanlar (ağırlıklı olarak rinovirüsler, influenza ve parainfluenza virüsleri) oranında etken olmaktadır. Bakteriyel ajanlar izlenme sıklığı sırasına göre pnömokoklar, Haemophilus Influenza, anaeroblar, Staph. aureus, Strep. pyogenesve ve Moraxella catarrhalisdir.

Uzun süreli subakut ya da kronik rinosinüzitlerde ise bu sıra; koagülaz-negatif stafilokoklar, S. aureus, anaeroblar ve pnömokoklar şeklindedir. Kronik rinosinüzitlerde oranında birden fazla mikroorganizma saptandığı rapor edilmiştir.

Beta laktamaza dirençli bakteri izlenme oranı tedavi almamış akut rinosinüzitlerde %30 civarında iken, kronik vakalarda %50’den fazladır. Kronik rinosinüzitlerin %2 ila 7’si alerjik mantar sinüziti grubuna girmektedir. Özellikle alerjik bünyeli ve astımlı hastalarda izlenen bu tabloda yoğun burun polipleri ve mantar kümeleri, radyolojik tetkiklerde opaklaşmış sinüs görünümleri izlenmektedir.

Sinüzit Tedavisi
Tıbbi Tedavi

Burun içinde nemli ortam sağlanması ve biriken kabuk ve iltihaplı salgıların temizlenmesi destek tedavinin en önemli parçalarıdır. Bu amaçla serum fizyolojik içeren spreyler en uygun ajanlardır. Ağızdan ya da iğne şeklinde verilen antibiyotiklerle önüne geçilemeyen bakteriyel taşıyıcılık durumlarında bu solüsyonlara antimikrobial ajanlar (Basitrasin u/L ya da Gentamisin mg/L) eklenebilir.

Tedavide kullanılan başlıca ilaçlar şunlardır;
Sümüğün akışkanlığını artıran ilaçlar - Mukolitikler: Sümüğü sinüslerden taşıyan silya aktivitesindeki bozulma ve koyu mukus üretimine bağlı oluşan mukus birikimini önlemek amacıyla kullanılırlar. Salgıları incelterek burun ve sinüs drenajını kolaylaştırırlar. Bu amaçla guanifesin, asetil sistein ya da ambroksol hidroklorür içeren ilaçlar kullanılabilir.

Mukoza şişliğini azaltan ilaçlar - Dekonjestanlar: Burun (sprey) ve ağız yoluyla kullanılabilirler. Mukozadaki damarlarda büzülme yaparak mukozayı inceltmek yoluyla sinüs ostiumlarını genişleterek sinüs boşalmasını ve hava girişini artırırlar. Sprey olarak kullanılan fenilefrin, xylometazolin, oksimetazolin gibi ajanların zamanla şişliği artırıcı etkisi ve mukoza üzerindeki tahriş edici etkilerinden dolayı günden fazla kullanılmaması önerilmektedir. Pseudoefedrin, fenilpropanolamin gibi ağız yoluyla alınan dekonjestanlar tüm hastalık süresince güvenle kullanılabilirler ancak hipertansiyon, koroner arter hastalığı, hipertiroidi, diabetes mellitus gibi hastalıkları olanlarda ve MAO inhibitörü kullananlarda ciddi yan etkilere neden olabilecekleri unutulmamalıdır.

Alerjik reaksiyonları azaltan ilaçlar - Antihistaminikler: Mukus yoğunluğunu artırıcı ve sinüs boşalmasını zorlaştırıcı etkileri vardır. Bu nedenle alerjik nedenli rinosinüzitler dışında kullanılmaları önerilmez.

Burun içi iltihap ve alerji reaksiyonlarını azaltan ilaçlar - Steroid içeren spreyler: Kronik rinosinüzitler ve alerjik tablolarda mukoza ödemini ve iltihaba bağlı oluşan reaksiyonları azaltmak amacıyla kullanılırlar.

Ağız yoluyla kısa süreli steroid kullanımı: Alerjik kişilerde ve özellikle poliplerin bulunduğu kronik rinosinüzitlerde cerrahi öncesinde 7 ila 10 gün süre ile kullanılmaları poliplerin boyutunda küçülme ve inflamasyondaki azalmaya bağlı olarak cerrahiyi kolaylaştırabilmektedir.

Antibiyotikler: Özelliği olmayan akut rinosinüzitlerde genellikle kültür alınmadan tedavi uygulanır. İlaç seçimi o toplumdaki antibiyotiklere karşı direnç durumuna, hastaların ilaç dozlamalarına uyumuna, ilaçlara karşı olan aşırı duyarlılık durumuna, her antibiyotik için değişebilen yan etkilere ve ilaç etkileşimlerine göre seçilebilir. Akut rinosinüzitlerin 2/3’ten fazlasına neden olan mikropların pnömokoklar veya H. influenza olması nedeni ile antibiyotiklerin bu ajanlara karşı etkinlikleri göz önüne alınarak seçilmeleri uygun olacaktır. Genellikle tercih edilen antibiyotikler; Amoksisilin, amoksisilin-klavulinik asit, claritromisin, sefuroksim, sefprozil, lorakarbef, siprofloksasin ve levofloksasin olmaktadır. Penisilin, sefaleksin, eritromisin ve tetrasiklin genellikle etken olan majör mikroorganizmaların tümüne etki etmediğinden tercih edilmemektedir. Aynı şekilde amoksisiline karşı direnç oranının artması nedeni ile kullanımı azalmıştır. Uygun antibiyotik kullanım süresi 10 ila 14 gündür, uzun yarılanma ömürlü azitromisin benzeri ilaçlar daha kısa dönemlerle kullanılabilirler.

Kronik sinüzit tedavisinde seçilecek antibiyotik, özellikle önceden başarısız olmuş antibiyotik kullanımı hikâyesi varsa, mutlaka S. aureus ve beta-laktamaz üreten mikroorganizmalara etkili olmalıdır. Başlangıçta antianaerob tedavi başlanmayabilir ama 5 ila 7 günde semptomlarda düzelme saptanmaması hâlinde ornidazol ya da klindamisin gibi bir ajanın tedaviye eklenmesi düşünülmelidir. Amoksisilin ve trimetoprim-sulfametaksazol dışında akut rinosinüzitler için kullanılan antibiyotikler kronik rinosinüzitlerlerde de kullanılabilir. Tedavi süresi en az 4 hafta olmalıdır. Kronik rinosinüzitlerde direnç oranı, birden çok ya da anaerob mikroorganizma bulunma ihtimali ve uzun tedavi süresi göz önüne alınarak mümkünse endoskopi eşliğinde alınacak kültürlerin sonuçlarına göre tedavinin seçilmesi uygun olacaktır. Özellikle bağışıklık sistemi yetmezliği olan ya da hastanede yatarken enfeksiyon alan hastalarda rinosinüzitlerin her tipinde kültür ve antibiyograma göre antibiyotik seçilmesi gereklidir.

Alerjik fungal sinüzitlerde ilk seçenek tedavi cerrahidir. Ameliyat sonrasında 1 ila 3 ay süre ile flutikonazol ya da itrakonazol kullanılır. Bu hastalarda inflamatuar reaksiyonun önlenmesi için ameliyat sonrası dönemde ağızdan, takiben sprey olarak kortizon kullanımı önerilmektedir. Tüm tedavilere rağmen 2 yıl ya da daha geç dönemlerde hastalığın tekrarlaması oranının yüksek olması nedeni ile immünoterapi üzerinde çalışılmaktadır.

Cerrahi Kararı
Rinosinüzitlerde cerrahinin kesin gerekli olduğu durumlar;
* Yaygın polip oluşumu,
* Akut komplikasyonlu rinosinüzitler;
     * Kemik zarı altında (subperiostal) ya da göz içinde iltihap birikmesi (apse),
     * Alın kemiğinde iltihap (frontal osteomyelit - Pott's puffy tumor),
     * Beyin apsesi, menenjit,
* Sinüsü tamamen doldurup genişleten iltihap oluşumu (mukosel-mukopüyosel),
* Çevre dokulara yayılan alerjik mantar sinüziti,
* Tümör şüphesi,
* Beyin omurilik sıvısının burna kaçak yapması (BOS kaçağı).

Akut komplikasyonlu rinosinüzitler enfeksiyonun sinüs dışına çıkması ile oluşur. Tedavide damar yoluyla antibiyotiklerle birlikte endoskopik olarak enfeksiyon odağının temizlenmesi uygulanır.

Cerrahinin göreceli gereklilikleri;
* Uygun sürede ve içerikte tedaviye rağmen düzelmeyen rinosinüzitler,
* Enfeksiyon odağının bulunduğu tekrarlayıcı rinosinüzitler,
* Anatomik varyasyonlara (burun içi eğrilik, farklı gelişen sinüs hücreleri, et büyümeleri gibi) bağlı ostium tıkanmalarına ikincil, tedaviye dirençli rinosinüzitlerdir.

Medikal tedavinin başarısız olduğuna kara verebilmek için erişkinlerde 4 ila 6 hafta, çocuklarda 2 ila 3 aylık tedavi uygulanması ve enfeksiyonun düzelmediğinin CT ile kanıtlanması gereklidir. Uygun tedaviye rağmen şikâyetlerin hiç düzelme göstermemesi ve radyolojik olarak belirgin fayda izlenmemesi durumunda özellikle anatomik varyasyonların da bulunduğu erişkin hastalarda daha erken cerrahi kararı verilebilmektedir.

Tedaviye dirençte tıkayıcı nazal anatomik varyasyonlar, immün yetmezlikler, silya motilite problemleri, atopi, astım, diabet, sarkoidoz gibi faktörler etkili olabilir.

Ağır kalp akciğer hastalıkları, beynin damarsal hastalıkları ve pıhtılaşma bozuklukları cerrahi tedaviden kaçınılmasını gerektiren başlıca durumlardır.

Antihistaminikler ve Dekonjestanlar


Burun tıkanıklığı, dolgunluğu, sinüs problemleri ve soğuk algınlığı için kullanılan ilaçlar en sık kullanılan ilaçlardandır. Akıllıca kullanıldıkları zaman birçok kimseyi hayatları boyunca en az bir kere rahatsız eden ve birçok kimseye de sürekli sıkıntı veren şikayetlerin önüne geçebilirler.

Bu gruptaki ilaçlar, alerjinin, üst solunum yolu enfeksiyonlarının (soğuk algınlığı, sinüzit gibi) ve vazomotor rinitin (ruhsal gerginlik, tiroid hastalığı, hamilelik ve diğer bazı sebeplerle ortaya çıkan burun tıkanıklığı gibi) şikayetlerinin düzeltilmesinde kullanılırlar. Alerjiyi, enfeksiyonu tedavi etmezler, sadece hastaya rahatsızlık veren durumları ortadan kaldırarak kişilere konfor sağlarlar.

Antihistaminikler
"Histamin", kişinin alerjik olduğu madde ile karşılaştığında veya iltihap durumlarında ortaya çıkan önemli bir kimyasal ajandır. Antihistaminikler, histaminin etkisini önlerler ve böylece alerjinin oluşturduğu şikayetlere iyi gelirler. En iyi sonuç için bu ilaçlar alerji şikayetleri ortaya çıkmadan alınmalıdırlar.

Antihistaminiklerin ortaya çıkardığı en sıkıcı yan etki "uyku hâli" vermeleridir. Bu durum gece yatmadan önce alındığında iyi olabilse de gündüz sıkıntı yaratabilir. Hatta bazen zararlı olabilir. Araba veya tehlikeli olabilecek makine kullananlara bu ilaçlar önerilmez. İlk dozlar en fazla uyku verirler, sonraki dozlarda biraz bağışıklık gelişir.

Günümüzde yeni çıkan antihistaminik türleri ile kısmen de olsa bu şikayetlerin önüne geçilebilmektedir.

Dekonjestanlar
Burun ve hava pasajlarında bulunan dokudaki kan damarlarının şişmesi ile burun, sinüs ve göğüste oluşan tıkanıklığa "konjesyon" denir. Buradaki dokularda çok geniş kan kapasitesine sahip olan damarlar vardır. Daha önce bahsedildiği gibi "histamin" buradaki damarları uyararak genişlemelerine sebep olur.

Dekonjestanlar ise kan damarlarının büzülmesine yol açarak hava pasajlarını yeniden açarlar.

Dekonjestan ilaçların yan etkisi, kişide "sinirlilik hâli" yaratmalarıdır. Uykuya dalmada zorluk yapabilirler, kan basıncı ile nabız sayısını yükseltebilirler. Yüksek tansiyonu, kalp ritim (nabız) bozukluğu ve kalp rahatsızlığı olan kişilerde dekonjestanlar kullanılmamalıdırlar. Göz tansiyonu olan kişilerde de kullanılmamalıdırlar. Dekonjestan alan bazı hastalarda idrar yapmada zorluk olabilir. Hatta, zayıflamak için kullanılan ilaçların içerisinde dekonjestan maddeler de bulunabilir. Etkileri üst üste eklenmesin diye diyet ilacı kullananlarda dekonjestanlar veya dekonjestan kullananlarda diyet ilaçları beraber kullanılmamalıdırlar.

Birlikte Kullanma
Teorik olarak etkileri iyi dengelenirse, antihistaminiklerin verdiği uyku hâli dekonjestanların verdiği uykusuzluk ile giderilebilir. Bundan dolayı birlikte üretildikleri ilaçlar piyasada bulunmaktadır.

Bir hasta bir ilaçtan aylar veya yıllar boyunca fayda görebilir fakat artık etkisi azalmışsa diğer bir ilaca geçerek onun etkisinden faydalanabilir.

Herkesin bu tür ilaçlara verdiği cevap farklı olabileceği için kişi kendine iyi gelen dozu ayarlayabilir. Meselâ, antihistaminiği akşam, dekonjestanı sabah alabilir. Veya her ikisini de alır fakat akşamları antihistaminiğin dozunu artırabilir, gündüz tersini yapabilir.

İLAÇ İYİ GELDİĞİ ŞİKAYETLER YAN ETKİLERİ

Antihis- Hapşırma Sersemlik
taminik- Burun akıntısı Ağız ve boğaz kuruluğu
ler Burun tıkanıklığı
Göz kaşıntısı
Konjesyon

Dekon- Burun tıkanıklığı Uyarı
jestan- Konjesyon Uykusuzluk
lar Nabız artışı

Birlikte Hepsi Az veya çok hepsi


Soğuk Algınlığı İlaçları
Dekonjestanlar ve antihistaminikler, "soğuk algınlığı" ilaçlarının vazgeçilmez içeriğidirler, fakat, kurutucu ajanlar, aspirin (aspirin türevleri) ve öksürük baskılayıcı maddeler de ilaçlara eklenmiş olabilir. Kişi, kendi şikayetlerine en uygun gelebilecek içeriği olan ilacı seçmelidir. Şayet ilacın üzerinde kimyasal maddeler ve neye iyi geldikleri tam olarak açıklanmamışsa, kişi bunları açıklamasını eczacıdan istemelidir.

Burun Spreyleri
Burun spreyleri, genel olarak iki gruba ayrılmaktadırlar. "Alerji, vazomotor rinit veya polip" için son zamanlarda piyasada bulunan ve hekim kontrolü altında uzun süre rahatlıkla kullanılabilen burun spreyleri vardır. Bizim burada bahsedeceklerimiz eskiden beri bilinip kullanılan dekonjestan (burun açıcı) burun spreyleridir. Burundaki kan damarlarını büzerek anî rahatlama sağlarlar. Fakat ağızdan alınan dekonjestanların aksine burun damarları üzerinde direkt etki yaptıkları için çok kuvvetlidirler ve birkaç saat sonra burun damarları refleks olarak tekrar genişlerler. Buna "rebound etki" denir. Kişi spreyi tekrar kullanma ihtiyacı hisseder ve bu kısır döngü devam eder gider.

Yetişkinlerde bu etkinin ortaya çıkması yaklaşık bir hafta alsa da bebeklerde iki gün içerisinde gelişebilir. Bebeklerde 12 ilâ 24 saat bu damla kesildiğinde genellikle normale dönüş olur fakat yetişkinler hemen toparlamayabilirler ve ağızdan alınan dekonjestanlar veya kortizonlu burun spreyleri ile takviye edilmeleri gerekebilir. Hatta yıllar boyu bu spreyleri kullanan yetişkinlerde tedavi için burun içerisinden bir operasyon da yapılabilir. Bundan dolayı spreylerde şuna dikkat edilmesi lazımdır: "Bu ilacı beş günden uzun kullanmayınız."

Dekonjestan özellikli burun spreyleri acil ve kısa süreli durumlarda tercih edilmelidirler.

(Daha önce de belirtildiği gibi, bahsedilen bu durumlar "alerji, vazomotor rinit, polip" gibi durumlarda kullanılan burun spreyleri için geçerli değildirler.)

Bebek ve Bebek Soğuk Algınlığı İlacı, Hyland'ın Bebek Mukusu + Soğuk Algınlığı Giderici, Gündüz ve Gece Değer Paketi, Dekonjestan

.

.

Market

Bebek ve Bebek Soğuk Algınlığı İlacı, Hyland'ın Bebek Mukusu + Soğuk Algınlığı Giderici, Gündüz ve Gece Değer Paketi, Dekonjestan

Kalın, renksiz mukusun balgam söktürmesi ile GÜNDÜZ/GECE MUKUS öksürüğünün giderilmesi; burun akıntısı, hapşırma ve burun tıkanıklığı, sinirlilik, huzursuzluk ve ara sıra uykusuzluk bebekler için 6 ay+.Kullanımı kolay : Tıkanıklığı, burun akıntısını, öksürüğü ve mukusun gevşemesini, sinirliliği ve gece ile rahatlatmak için ağızda kolay teslimat için dozaj şırıngası : telaş ve ara sıra uykusuzluk. HER BİRİNİN 4 FL OZ= Hyland'ın Bebek Gece Mukusu + Soğuk Kabartma şurubunun HER birinin 23 DOZUNA monash.pwĞAL tıp Doğal olarak tıkanıklığı, burun akıntısını, öksürüğü, sinirliliği, telaşı ve ara sıra uykusuzluğu monash.pw's, yaşamın her aşamasında ailelere doğal çözümler sunmayı taahhüt eder.GÜVENLİ VE ALIŞKANLIK OLUŞTURMAYAN : Nazik homeopatik formüllerimiz tüm doğal aktif bileşenlerle yapılımonash.pwn hiçbir yan etkisi yoktur ve alıyor olabileceğiniz herhangi bir ilaçla çakışmayacaktımonash.pw YÜKSEK KALİTE STANDARDI : Hyland'ın tüm ürünleri, Amerika Birleşik Devletleri'nin Homeopatik Farmakopesinde belirtilen üretim ve kalite uygulamalarını takip eder ve Gıda ve İlaç İdaresi tarafından düzenlenir YILI AŞKIN DOĞAL RAHATLAMA : Aileye ait Hyland's, 'ten beri önde gelen homeopatik ürünler üretmektedir. Yüzyılı aşkın bir süredir nesiller boyu ailelerin güvendiği, modern dünyamızın değişen sağlık ihtiyaçlarına cevap veren yeniliklerde lider konumundayımonash.pw'ın Bebek Mukusu ve Soğuk Algınlığı, Kalın, renksiz mukusun balgam söktürmesi ile Gündüz öksürüğünü hafifletir; burun akıntısı, hapşırma ve burun tıkanıklığı'TEN beri DOĞAL İLAÇLAR Hyland's, 'ten beri homeopatik ilaçlar üretmektedir. Hyland'ın ürünleri Amerika Birleşik Devletleri'nde doğal malzemelerle üretilir ve yapay tatlar, boyalar veya parabenler içermez.GÜVENLİ VE GÜVENİLİR Homeopati, vücudun kendi iyileştirici özelliklerini teşvik etmek için çalışan, seçim ve uygulama için temel ilkelere sahip güvenli bir ilaç monash.pwatik preparatlar (6 X, 30 X, 30 C) kaynak bileşeni seyreltir ve canlandırır, dozları toksik olmayan ve kontrendikasyon veya bilinen yan etkiler olmaksızın diğer ilaçlarla birlikte almak için güvenli hale monash.pw'ın ürünlerini kullanırken daima etiket talimatlarını okuyun ve uygulayın FDA tarafından düzenlenen ÜRETİM Hyland'ın ürünleri, Amerika Birleşik Devletleri'nin Homeopatik Farmakopesinde belirtilen üretim ve kalite gerekliliklerini ve Federal Düzenlemeler Kanunu'nun geçerli hükümlerini takip monash.pw'ın tesisleri FDA tarafından düzenlenir ve monash.pw'ın tesisleri, saflığı ve kaliteyi sağlamak için en güncel ekipman ve çevreyi kullanmaktadır. * Geleneksel homeopatik uygulamaya dayanan iddialar, kabul edilmeyen tıbbi kanımonash.pw değmonash.pwı-Herhangi bir ilaçta olduğu gibi hamileyseniz veya emziriyorsanız kullanmadan önce doktorunuza danışımonash.pwmlar 7 günden fazla devam ederse veya iltihaplanma, ateş veya enfeksiyon gelişirse bir doktora danışın Semptomlara yüksek ateş (°F) eşlik eder Öksürük tekrarlama eğilimindedir veya yüksek ateş, döküntü veya sürekli baş ağrısı eşlik monash.pw ve tüm ilaçları çocukların ulaşabileceği yerlerden uzak monash.pw kimyasallar içermeyen bitkilerden, minerallerden ve diğer kaynaklardan elde edilir.6 Ay + yaş arası çocuklar için gümonash.pw Muriaticum (DENİZ TUZU) doğal olarak sinirliliği, aşırı duyarlılığı iyileştirir, mukus birikimini temizler, öksürüğü, boğaz ağrısını monash.pwilla (RÜZGAR ÇİÇEĞİ) telaşlanmaya yardımcı olur, mukus birikimini temizler ve öksürük ve burun tıkanıklığını monash.pwçlarımız doğal aktif bileşenlerden yapıldığından, parabenler, yapay tatlar, boyalar veya şeker içermediğinden, Hyland ürünlerinin hiçbir yan etkisi olmadığına ve alışkanlık oluşturmadığına güvenebilirsiniz.

Alıcılar da

Banyo Çekmeceleri, Makyaj Masası, Tezgah Üstü için mDesign Küçük Plastik Makyaj Organizatörü - Göz Farı Paletleri, Ruj, Dudak

Banyo Çekmeceleri, Makyaj Masası, Tezgah Üstü için mDesign Küçük Plastik Makyaj Organizatörü - Göz Farı Paletleri, Ruj, Dudak

DEPOLAMA 3 Set BASİT : kozmetik ve makyaj ihtiyaçları için Mükemmel : manyetik kirpik, dudak kalemi, göz farı paletleri kontur, setleri, allık paletleri, makyaj pudrası, dudak kremi

Yıldız 2F-Z Brülör Tertibatı Um Char

Yıldız 2F-Z Brülör Tertibatı Um Char

Paket Boyutları : cm (L) x cm (W) x cm (H).Ürün Tipi : Yemek Servisi monash.pw Miktarı : 1 Menşe Ülke : Amerika Birleşik Devletleri.Yıldız 2 FZ Brülör Te

Doğal Calendula Hidrat ml x 2

Doğal Calendula Hidrat ml x 2

Enflamasyonu iyileştirin ve cildi yatıştırımonash.pwjın üzerinde 1 damla monash.pw yumuşatıcıdaki hafif bir yağ, kolayca emer ve kaşıntıyı yatıştırımonash.pwğal olmayan Calendula

JYMYGS VR Kulaklık, evrensel Sanal Gerçeklik gözlükleri IMAX Filmler ve VR Oyunları için 3D VR Gözlük, iPhone 12/11/X/XR, Samsung

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır