deniz gezmiş in doğum tarihi / Hafıza-i Beşer | 28 Şubat 1947: Deniz Gezmiş'in doğum günü | Gazete Manifesto

Deniz Gezmiş In Doğum Tarihi

deniz gezmiş in doğum tarihi

Deniz Gezmiş kimdir, nereli ve kaç yaşında? Deniz Gezmiş hayatı hakkında

Deniz Gezmiş ölümünün 48'inci yılında anılıyor. 6 Mayıs 1972 yılında iki arkadaşı Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte Ankara'da Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. O tarihlerde Gezmiş ve Aslan 25, Hüseyin İnan ise 23 yaşındaydı. İşte, Deniz Gezmiş ve siyasi hayatı ile ilgili detaylar haberimizde...

DENİZ GEZMİŞ KİMDİR?

Deniz Gezmiş (28 Şubat 1947, Ankara - 6 Mayıs 1972, Ankara), Türk Marksist-Leninist devrimci, öğrenci lideri ve siyasî aktivist. Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)'nun kurucu üyesiydi

Gençliği

Deniz Gezmiş, 28 Şubat 1947’de Ankara’nın Ayaş ilçesinde doğdu. Dedeleri Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı Cimil köyündendir. Babası Ilıca (Aziziye), Erzurum nüfusuna kayıtlı ilköğretim müfettişi Cemil Gezmiş, annesi ise Erzurum’un Tortum ilçesinden ilkokul öğretmeni Mukaddes Gezmiş’tir. Ailenin üç erkek çocuğundan ikincisiydi. Ağabeyi Bora Gezmiş (d. 1944), hukuk fakültesinden ayrılıp bankacılık yapmıştı. Kardeşi Hamdi Gezmiş (d. 1952) ise mâlî müşavirdir.

Deniz Gezmiş, ilk ve orta öğrenimini Sivas’ta, liseyi İstanbul’da Haydarpaşa Lisesi’nde okudu. Henüz lise öğrencisiyken sol düşünceyle tanıştı ve kendini dönemin eylemleri içinde buldu.

Siyasi Hayatı

11 Ekim 1965’te Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) Üsküdar ilçe başkanlığına üye oldu. İlk göz altısını 15 Ağustos - 31 Ağustos 1966 tarihleri arasında Ankara’dan İstanbul’a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin Taksim Anıtı’na çelenk koymaları sırasında işçileri destekleyen ve Türk-İş yöneticilerini protesto eden gösteri sırasında yaşadı.

6 Temmuz 1966 tarihinde girdiği üniversite sınavında hem fen fakültesini hem de hukuk fakültesini kazandı. Babası, Deniz'in fen fakültesine gitmesini istedi. Deniz, babasının isteğini geri çevirmeyerek fen fakültesine gitmeyi kabul etti. Fakat daha sonra fikir değiştirerek hukuk fakültesine kaydını yaptırdı. 7 Kasım 1966'da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi. Ardından 19 Ocak 1967’de Türkiye Millî Talebe Federasyonu (TMTF) binasının yedd-i emine verilmesi sırasında çıkan olaylarda yakalandı ve bir gün sonra iki arkadaşıyla çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 22 Kasım 1967’de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağını yaktıkları gerekçesi ile gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi’nde birlikte okuduğu arkadaşlarıyla birlikte 30 Ocak 1968’de "Devrimci Hukukçular Örgütü"’nü kurdu. 7 Mart 1968’de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşma yapan Devlet Bakanı Seyfi Öztürk’ü protesto ettiği için tutuklandı. 2 Mayıs’a kadar tutuklu kalan Gezmiş, 30 Mayıs’ta 6. Filo’yu protesto ettiği için yargılandı ve beraat etti. Öğrenci eylemleri içinde etkinliği giderek artan Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968’de İstanbul Üniversitesi’nin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adına İ.Ü. Senatosu ile Baltalimanı’nda yapılan görüşmelere katılan öğrenci heyetinin içinde yer aldı; öğrenci haklarının elde edilip işgalin sona erdirilmesinde etkili oldu. İşgalden kısa bir süre sonra İstanbul’a gelen 6. Filo’yu protesto eylemlerinde yer alan Gezmiş, 30 Temmuz 1968’de bu eylemlerden dolayı tutuklandı ve 20 Eylül 1968’de serbest bırakıldı. Bütün bu olaylardan sonra öğrenci hareketinin efsanevi lideri haline geldi.

TİP içinde yoğunlaşarak ayrılıklara ve tartışmalara yol açan ideolojik sorunlarda "Millî Demokratik Devrim" gurubunun görüşlerini benimseyen Deniz Gezmiş, bu görüşün özellikle devrimci öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu.


Ekim 1968’de eylemlerde birlikte olduğu Cihan Alptekin, Mustafa İlker Gürkan, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Devran Seymen, Cevat Ercişli, M. Mehdi Beşpınar, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Ömer Erim Süerkan’la birlikte Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)’ni kurdu. 1 Kasım 1968’de TMGT (Türkiye Millî Gençlik Teşkilatı), AÜTB, ODTÜÖB ve DÖB’ün başlattığı Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Yürüyüşü’nü düzenledi. Ardından 28 Kasım 1968’de ABD büyükelçisi Kommer’in gelişi sırasında Yeşilköy Havaalanı’nda düzenlenen protesto gösterileri nedeniyle tutuklandı ve 17 Aralık 1968’de serbest bırakıldı.

Oya Sencer’in "Türkiye’de İşçi Sınıfı’nın Doğuşu ve Yapısı" konulu doktora tezinin Üniversite Profesörler Kurulu tarafından iki kez reddedilmesi üzerine, öğrenciler olayı protesto için üniversiteyi işgal ettiler. Bu işgalin başında Deniz Gezmiş vardı. 27 Aralık 1968 tarihinde polisler tarafından tutuklanacakken ellerinden kurtuldu ve İzmir’e gitti. Bir hafta sonra tutuklu olan arkadaşı Celal Doğan’ın evindeyken baskın sonucu yakalandı. 22 Şubat 1969’da serbest bırakıldı.

İstanbul Üniversitesi’nde sağcı güçlerin 16 Mart 1969’da girişmiş olduğu hareketlere öğrenci kitlesiyle birlikte karşı koyan Gezmiş, bu eylemi gerekçe gösterilerek 19 Mart’ta yeniden tutuklanarak 3 Nisan’a kadar hapis yattı. Ardından 31 Mayıs 1969’da İ.Ü. Hukuk Fakültesi öğrencilerinin reform tasarısının gerçekleşmemesini protesto gerekçesiyle giriştikleri işgale önderlik etti. Üniversitenin kapatılıp polise teslim edilmesi nedeniyle çıkan çatışmalarda yaralandı. Hakkında gıyabî tutuklama kararı olmasına rağmen hastaneden kaçan Gezmiş, Haziran’ın sonunda Filistin’e gitti. Filistin’e gitmeden önce 23 Haziran 1969’da TMGT’nin topladığı 1. Devrimci Milliyetçi Gençlik Kurultayı’na kendisi gibi haklarında tutuklama kararı olan FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir mücadele programı gönderdi.

Eylül’e kadar Filistin’de gerilla kamplarında kalan Deniz Gezmiş, 28 Ağustos 1969’da, 26 Aralık 1968’de üniversiteyi işgal ettiği gerekçesiyle Hukuk Fakültesi’nden ihraç edildi. Hakkında tutuklama kararının olduğu bu dönemde gazetecilere gizlendiği yerden demeçler verdi. 23 Eylül 1969’da Hukuk Fakültesi’nde bulunduğunun ihbar edilmesi üzerine fakülteye düzenlenen polis baskınında teslim olan Gezmiş, 25 Kasım’da serbest bırakıldı. Ancak İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’nde Battal Mehetoğlu’nun sağcılar tarafından öldürülmesinden sonra okulda yapılan aramada ele geçirilen dürbünlü bir tüfeğin Gezmiş’e ait olduğu öne sürülerek hakkında yeniden tutuklama kararı alındı. 20 Aralık 1969’da yakalanan Gezmiş, kendisiyle birlikte tutuklanan Cihan Alptekin’le birlikte 18 Eylül 1970'e kadar tutuklu kaldı. Hapisten çıktığında askere alındı. Kafasındaki gerilla planlarını gerçekleştirmek için askere gitmedi. Bundan sonra öğrenci eylemlerinden uzaklaşarak, mücadelesini değişik alanlarda sürdürdü. Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan’la birlikte Ankara’da THKO’yu kurdu. 11 Ocak 1971’de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi’nin soygununu gerçekleştirenler arasında yer aldı. Bu olaydan sonra Yusuf Aslan’la beraber "vur emri" ile aranmaya başlandı. Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’ın yakalanmasına yardım eden kişilere 15.000 lira ödül verileceği açıklandı.

THKO’nun silah sıkıntısını gidermek için THKO mensuplarıyla birlikte 15 Şubat 1971’de Balgat’taki Tuslog tesislerine sızdı, fakat silah deposu boştu. Onun yerine dört Amerikalı askerin kaçırılması eyleminde bulundu. Kaçırılan erler 9 Mart 1971 tarihinde serbest bırakıldılar.

YAKALANIŞI VE İDAMI

12 Mart Muhtırası olduktan üç gün sonra yani 15 Mart 1971’de bir motosiklette Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, diğer motosiklette ise Sinan Cemgil yola çıktılar. Sinan Cemgil daha sonra yol ayrımından Nurhak’a doğru yol aldı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile birlikte Sivas’a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan, o esnada Elmalı’da iken Gezmiş, 16 Mart 1971 Salı günü Sivas’ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri’ye getirildi.[kaynak belirtilmeli] Buradan Ankara’ya zamanın İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu’nun makamına götürüldü.

Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binasında Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no'lu Mahkemesi’nde başlayıp 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları, 16 Temmuz 1971’de başlayan THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146. maddesini ihlâl ettiği gerekçesiyle 9 Ekim 1971'de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı. Mahkeme kararı;

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Mahkememiz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını; bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçunu işlediğinizi sabit gördü. Türk Ceza Kununun 146/1 maddesi uyarınca ölüm cezası ile tecziyenize karar verdi. Hüküm bir hafta içinde kabil-i temyizdir, tutukluluğunuz devam edecektir

İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü "siyasî suçlar idamla cezalandırılmamalıdır" diyerek Bülent Ecevit ile birlikte ret oyu kullanır. AP genel başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullanır.

Olaydan 15 yıl sonra Süleyman Demirel bir gazeteciye verdiği demeçte idamlar için: "soğuk savaşın talihsiz olaylarından biri" yorumunu yaptı. Mahkûmların özür dilemesi istenir. Hiçbiri yaptıklarından dolayı özür dilemez. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay ise idamları onaylar.

Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 1:00-3:00 arası, Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edildi. İdam yaftaları sonradan müze olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne Anadolu Ajansı muhabiri Burhan Dodanlı tarafından bağışlandı.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1969’da öldürülen Taylan Özgür’ün yanına gömülme isteği yerine getirilmedi.[11] İdamından sonra bayraklaşarak devrim mücadelesinin çok önemli bir sembolü oldu. Birçok sol örgüt, başka konularda farklı fikirde olmalarına rağmen, mutabık kaldıkları nadir konulardan birisi de Deniz Gezmiş’in devrim önderliğidir.

Deniz Gezmiş’in 74. doğum günü kutlanıyor

Henüz 25 yaşında iken idam edilen devrimci hareketin sembol ismi Deniz Gezmiş’in 74. doğum günü kutlanıyor. Son sözleri ‘Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye’ olan Deniz Gezmiş; Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 49 yıl önce idam edilmişti.

Yayınlanma:

Deniz Gezmiş’in 74. doğum günü kutlanıyor

Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Deniz Gezmiş idam edilmeseydi 74 yaşında olacaktı. Deniz Gezmiş için sosyal medyada çok sayıda mesaj paylaşıldı. Gezmiş’in doğum gününün uzun süre 27 Şubat olarak biliniyor olsa da ağabeyi Bora Gezmiş, 2016’da yaptığı açıklamada “Sevgili arkadaşlarım; Deniz’in doğum günü 28 Şubat’tır. Bazı arkadaşlarım bugün için mesaj yazmışlar. Bilgilendirmek istedim.” demişti. Bora Gezmiş, Deniz Gezmiş’in nüfus kağıdını da paylaşmıştı.

DENİZ GEZMİŞ’İN ANLAM DOLU SÖZLERİ

– Burada ölen yalnızca bedenimdir ki zaten ölümlüydü, ölecekti ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz, düşüncem yaşayacak.

– İddianamede geçen ve bana atfedilen bir cümleyi kabul etmiyorum. Ben silahımı halka ve orduya karşı kullanmadım, ancak vatan hainlerine karşı kullanmak maksadıyla taşıdım ve ‘halka ve orduya karşı kullanırım' şeklinde beyanda bulunmadım.

– Öteden beri arz etmiş olduğum gibi, bu ülkede anayasayı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasayı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasanın uygulanmasını isteyen gene bizleriz.

FOTO: DEPOPHOTOS / Deniz Gezmiş Filistin Kurtuluş Örgütü üyesi olduğu döneme ait bir belge.

– Anayasayı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. İddia makamı bizim vermekte olduğumuz bağımsızlık savaşına karşıdır, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının hukukuna karşı, reformlara karşıdır.

– Vatan, onu parsel parsel satanların değil; uğrunda darağacına gidenlerin vatanıdır.

– Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik. Bugüne kadar da bu özlem içinde kaldık.

FOTO: DEPOPHOTOS / Deniz Gezmiş, sorgusu sonrası Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden, güvenlik çemberi içinde adliyeye götürüldü.

DENİZ GEZMİŞ KİMDİR?

Deniz Gezmiş liseyi İstanbul'da okudu. 1965 yılında Türkiye İşçi Partisi'nin Üsküdar ilçe başkanlığına aday oldu. Deniz Gezmiş henüz lise yıllarındayken tanıştığı sol görüş ile genç yaşta kendini eylemlerin ortasında buldu. 31 Ağustos 1966 tarihinde Ankara'dan İstanbul'a yürüyen Çorum Belediyesi temizlik işçilerinin, Taksim Anıtı'na çelenk koymaları sırasında Türk-iş yöneticilerini protesto eden grupla beraber yaptığı eylem sonucunda tutuklanarak gözlatına alındı. Bu olay Deniz Gezmiş‘in ilk gözaltına alınmasıydı.

Deniz Gezmiş 1966 yılının Kasım ayında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Ardından 19 Ocak 1967′de Türkiye Milli Talebe Fedarsayonu'nunda çıkan olaylarda arkadaşları ile gözaltına alındı ancak kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. 22 Kasım 1967′de ise öğrenci örgütlerinin düzenleddiği Kıbrıs Mitingi sırasında Aşık İhsani ile birlikte ABD bayrağının yakılması nedeniyle tekrar gözaltına alındı.

FOTO: DEPOPHOTOS / Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin

30 Ocak 1968′de hukuk fakültesindeki arkadaşları ile birlikte Devrimci Hukuklular Örgütü'nü kurdu ve hemen ardından 7 Mart 1968′de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi konferans salonunda düzenlenen AIESEC genel kurul toplantısında konuşma yapan devlet bakanı Seyfi Öztürk'ü protesto ettiği için bir kez daha tutuklandı. 2 Mayıs 1968′e kadar tutuklu kalan Deniz Gezmiş, yargılandı ancak beraat etti.

12 Haziran 1968′de İstanbul Üniversitesi'nin işgal edilmesinde önderlik etti. İşgal Konseyi adı verilen grubun lideri olarak Baltalimanı'nda yapılan görüşmelere katılan Deniz Gezmiş, öğrenci haklarının elde edilmesinde etkili oldu. 30 Temmuz'da 6. Filo'nun İstanbul'a girişini protesto etmek suçundan tutuklandı.

Deniz Gezmiş, Milli Demokratik Devrim görüşünün öğrenciler arasında yayılmasında etkili oldu. 1968 yılında yapılan öğrenci eylemlerinde Cihan Alptekin, Mustafa Lütfi Kıyıcı, Mustafa İlker Gürkan, Cevat Ercişli, Selahattin Okur, Saim Kurul ve Erim Süerkan ile birlikte Devrimci Öğrenci Birliği'ni kurdu. Ardından 1 Kasım 1968′de Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı'nın da içinde bulunduğu AÜTB, DÖB ve ODTÜÖB'nin de içinde bulunduğu “Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal Yürüyüşü”‘nü düzenledi. 28 Kasım 1968′de ABD büyükelçisinin İstanbul'a gelişini prototesto etmek amacıyla düzenlenen eylemde tutuklandı ancak tekrar serbers bırakıldı.

Deniz Gezmiş bu dönemde 2-3 aylık tutuklanma süreçleri geçirdi. 16 Mart 1969′da İstanbul Üniversitesi'nde düzenlediği öğrenci hareketleri nedeniyle 19 Mart'ta tutuklandı ve 3 Nisan'a kadar tutukluluğu devam etti. Ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinin düzenlediği protesto gösterilerine önderlik etti. Çıkan çatışmalarda yaralandı. 23 Haziran 1969′da TMGT'nin toplsndığı 1. Devrimci Miliyetçi Gençlik Kurultayı'nsa FKF Genel Başkanı Yusuf Küpeli ile birlikte bir program hazırladıktan sonra hakkında tutuklama kararının olmasından dolayı Filistin'e kaçtı.

1 Eylül 1969′a kadar Filistin'de kaldı. Bu dönemde üniversiteyi işgalden dolayı Hukuk Fakültesin'den atıldı. 23 Eylül 1969′da hukuk fakültesinde olduğu bir sıra polis tarafından yakalarak gözaltına alında da 25 Kasım'da serbest bırakıldı. Ardından Yıldız Devlet ve Mühendislik Akademisi'nde Battal Mehetoğlu'nun sağcılar tarafından öldürülmesi olayında okulda yapılan aratırmalarda Deniz Gezmiş‘e ait olduğu önesürülen silahların ele geçirlmesi üzerine hakkında tekrar tutuklama kararı çıkarıldı. 20 Aralık 1969′da tutuklanan Deniz Gezmiş, 18 Eylül 1970′e kadar hapis yattı.

Hapisten çıkmasından sonra öğrenci hareketlerinden uzaklaştı ve Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan'la birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nu kurdu. Türkiye'de silahlı mücedele veren ilk siyasi örgüt olan THKO, bağımsız ve demokratik bir Türkiye için mücadele yürürttü. Sosyalist gençliğin katıldığı bu örgüt Hüseyin İnan, Sinan Cemgil, Yusuf Aslan, Alparslan Özdoğan, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin tarafından kurulmuştu. Bir takım eylemlerden sonra 4 Mart 1971′de yayınlanan bir bildiri ile örgüt kamuoyuna tanıtıldı.

İlk silahlı eylemleri 29 Ocak 1970 tarihinde verdi ve 12 Mart dönemi boyunca faaliyetlerini sürdürdü. Daha sonra bu örgüt içinde Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş'in de bulunduğu idam kararının iptali için çalışmalarda bulundu. Kadir Manga ve Alparslan Özdoğan'nın Nurhak'ta, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna'nın Kızıldere'de öldürülmesinden sonra Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan‘nın idamıyla bu örgüt dağıldı.

Deniz Gezmiş, 11 Ocak 1971′de Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu adına Ankara İş Bankası, Emek Şubesi'nin soygununda yeraldı. Bu sırada Deniz Gezmiş hakkında tutuklama kararı çıkarılmıştı ve polisten kaçmaktaydı. 1971 yılında gerçekleşen 12 Mart darbesinin hemen ardından Yusuf Aslan ile birlikte Sivas'a giderken motorsikletlerinin bozulmasıyla gelen ihbarla 16 Kasım 1971′de tutuklandı. Gemenek'te yakalandıktan sonra Kayseri'ye getirildi. Ardından Ankara'ya o dönem içişleri bakanı olan Haldun Menteşeoğlu'na götürüldü.

16 Temmuz 1971′de Sıkıyönetim Mahkemesi, Altındağ Veteriner Okulu binasında Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığındaki, Baki Tuğ savcılığında toplandı. 9 Ekim 1971′de son bulan mahkeme'de TCK'nın 146. maddesinin ihlali gerekçesiyşe 9 Ekim 1971′de idama mahkum edildi. 6 Mayıs 1972 tarihinde Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ile birlikte saat 1.00-3.00 arasında Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde idam edildi.

Deniz Gezmiş‘in son istekleri hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir. Yazar Erdal Öz'ün yaptığı görüşmlerde en son olarak Rodrigo'nun Aranjuez Konçertosunu dinlemek ve bir bardak çay içmek istediği geçse de avukatı bunu doğrulamamıştır. Ancak ölümünden sonra kendisi gibi devrimci arkadaşı Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istediği babasına yazdığı mektupta yer almaktadır.

FOTO: DEPOPHOTOS / Filistin’deki gerilla kamplarından dönen Deniz Gezmiş, Hukuk Fakültesi bahçesinde gözaltına alındıktan sonra, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu Sansaryan Han’a getirildi. (23 Eyl 1969)

Deniz Gezmiş'in babasına yazdığı son mektup…

“Baba,
Mektup elinize geçtiğinde ben aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok fazla yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın, oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil Türkiye'de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara'da 1969'da ölen arkadaşım Taylan Özgür'ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul'a götürmeye kalkma, annemi teselli etmek sana düşüyor, kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım.

Oğlun Deniz Gezmiş. Merkez Cezaevi”

Amerika'da vazgeçmeyen bir devrimci: Gloria La Rivaİlginizi ÇekebilirAmerika'da vazgeçmeyen bir devrimci: Gloria La Riva

ABDAmerikababaÇayEmniyeteylemFilistinmahkemeMustafa KemalÖlümPolisprotestoTaksimTürkiyeÜsküdarVeteriner

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır